TİGEM Karacabey Tarım İşletmesi tarafından yetiştirilen taylar, açık artırma usulüyle yapılan ihalede satışa sunuldu. İhalede 73 arap koşu tayından 64’ü 50 bin lira ile 2 milyon 550 bin lira arasında değişen fiyatlardan alıcı buldu.
İhalenin en pahalısı ise İlker Köroğlu tarafından 2 milyon 550 bin liraya alınan “Dalaman Fatihi” adlı 2 yaşındaki erkek tay oldu. “Dalaman Fatih”ini Engin Yıldız’ın 2 milyon liraya satın aldığı “Şukela” isimli 2 yaşındaki dişi Arap tayı ve Kemal Altın’ın 1 milyon 500 bin liraya satın aldığı “Doğukentli” isimli 2 yaşındaki erkek Arap tayı izledi. TİGEM, 64 tayın satışından toplam 26 milyon 640 bin lira gelir elde etti.
TİGEM Anadolu Tarım İşletmesi tarafından yetiştirilen taylar, açık artırma usulüyle yapılan ihalede satışa sunuldu. Taylardan 55’i 50 bin lira ile 3 milyon 500 bin lira arasında değişen fiyatlardan alıcı buldu.
İhalenin en pahalısı, Hasan Altunbaş tarafından daire fiyatına, 3 milyon 500 bin liraya alınan “Uzunköprü” adlı 2 yaşındaki erkek tay oldu. “Uzunköprü”yü, Memduh Ateş’in 1 milyon 600 bin liraya satın aldığı “Gürgökbey” isimli 2 yaşındaki erkek Arap tayı ve Ali Kaya’nın 1 milyon 550 bin liraya satın aldığı “Nevşehir Beyi” isimli 2 yaşındaki erkek Arap tayı izledi. TİGEM, 55 tayın satışından toplam 25 milyon 780 bin lira gelir elde ettiği bildirildi.
TİGEM Sultansuyu Tarım İşletmesi tarafından yetiştirilen taylar, açık artırma usulüyle yapılan ihalede satışa sunuldu. Taylardan 59’u 60 bin lira ile 2 milyon arasında değişen fiyatlardan alıcı buldu.
İhalenin en pahalısı, Zülfükar Güneli tarafından daire fiyatına, 2 milyon liraya alınan “İnzibat” adlı 2 yaşındaki erkek tay oldu. “İnzibat”ı, yine Zülfükar Günalı’nın 1 milyon 500 bin liraya satın aldığı “Alaycı Kuş” isimli 2 yaşındaki dişi Arap tayı ve Hacı Çelik’in 1 milyon 300 bin liraya satın aldığı “Alaca Höyük” isimli 2 yaşındaki erkek Arap tayı izledi. TİGEM, 59 tayın satışından toplam 21 milyon 655 bin lira gelir elde ettiği bildirildi.
Korkuteli ilçesi Mamatlar Mahallesi’nde ailesiyle birlikte ikamet eden fotoğrafçı Yusuf Yıldırım, doğal yaşam izlerinin kolayca görülebildiği Kızılcadağ Mahallesi’ne doğada özgürlüğün simgesi yılkı atlarını izlemeye gitti. Gezi sırasında dereye düşen yavru atı gören Yıldırım, tayın başında bekleyen anne yılkı atıyla yavru yılkı atının olduğu bölgeye yaklaştı. Yavru tayın başında bekleyen annesini sakinleştirmeye çalışan Yıldırım, tayı kucağına alarak dereden çıkardı. Tayı kurtarmasının ardından tayı almaya gelen aile bireyleri, kalabalık halde gezen yılkı atları ile bölgeden ayrıldı. Kurtarma sırasında yaşadığı anı görüntüleyen Yıldırım, çektiklerini sosyal medya hesabında “Tay kurtarma operasyonu” başlığıyla paylaştı. 168 bin kez görüntülenen video, 2 bin 106 farklı hesap tarafından paylaşıldı.
“Dört nala geliyorlar, kaç Yusuf”
Çektiği videoda yaban atlarını izlemeye gittiğini ve dereye düşen tayı gördüğünü aktaran Yusuf Yıldırım’ın, taya zarar vermesinden korkan anneyi sakinleştirdiği görüntüler yürekleri ısıttı. Görüntülerde Yıldırım, yılkı atına, “Gelme, kurtaracağım” şeklinde seslendikten sonra “Eğer mesafeyi kurtarırsa tayı kurtaracağım ama gelirse tehlikeli şeyler olabilir” diyerek, yavru tayın düştüğü dereye yaklaşıyor. Tayı yakından gören Yıldırım, yavru yılkı atına “Tatlılığına bakın, bekle bekle birazdan birlikte koşturacağım sizi” diyor ve tayı kucağına alarak, dereden çıkartıyır. Tayı kurtaran Yıldırım, annesini çağırıyor, ardından taydan annesine seslenmesini istiyor. Kalabalık bir grubun geldiğini gören Yıldırım’ın, “Annene seslen gelsin, gel takip et beni, hadi yine iyisin. Almaya geliyorlar, baban geliyor kesin. Dört nala geliyorlar, kaç Yusuf” dediği anlar tebessüm uyandırdı. Videonun sonunda yavru tayın annesine kavuşup emmesi ve anne yılkı atının teşekkür ediyor gibi Yusuf Yıldırım’a bakışı da duygu dolu anlar yaşatırken, yavru tayı da alan aile kalabalık halinde gezen yılkı atlarıyla oldukları yerden ayrıldı.
Tay kurtarma operasyonu
Yusuf Yıldırım, “Ramazan Bayramı’nın birinci günü yılkı atlarını izlemeye çıkmıştım. Doğa fotoğrafçılığı ve video hazırlama işi yapıyorum. Yılkı atı yavrusunun dereye düştüğünü ve annesinin de başında beklediğini gördüm. Yılkı atı yavrusunun da çıkamadığını görünce annesiyle birlikte ikisine yardım edip, zorlu bir uğraştan sonra annesine teslim ettim ve gönderdim. Ertesi gün de onları mutlu bir şekilde kırlarda koşarken görmek, beni çok mutlu etti.” dedi.
Necmi Hoşver Caddesinde yola çıkan başıboş tay trafiği tehlikeye düşürdü. Tayı gören sürücüler kazaya sebebiyet vermemek için dikkatle ilerledi. Bir süre trafikte ilerleyen tay, daha sonra ara sokaklara girerek gözden kayboldu. Bu anlar saniye saniye vatandaş kamerasına yansıdı.
BUÜ Mennan Pasinli Atçılık MYO’da yeni tay sevinci yaşanıyor. Önceki yıllarda ilk iki taylarının dünyaya gelmesine sevinen MYO yönetimi, bu yıl da yeni bir taya kavuştu. Oyun ve gösteri atı olarak bilinen haflinger cinsi tay, henüz 1 günlük olmasına rağmen annesiyle birlikte atçılık birimi uygulama çiftliğinde özgürce koşmanın keyfini yaşadı. Üniversite ve MYO yönetimini sevindiren tay, öğrencilerin eğitimlerinde kullanılacak ve talep gelmesi durumunda döner sermaye üzerinden satışa konulabilecek.
Tayla ilgili açıklamada bulunan BUÜ Mennan Pasinli Atçılık MYO Müdürü Doç. Dr. Gülşen Goncagül, ”14 yaşındaki Parisienne Macar Halfinger ırkı kısrağımız dün bize güzel bir tay verdi. Bursa Uludağ Üniversitesi, Mennan Pasinli Atçılık Meslek Yüksekokulu eğitim faaliyetlerinin yanı sıra yetiştiricilik faaliyetlerini, paydaşları ile birbirini destekleyen bir meslek yüksekokulu olarak gerçekleştirmektedir . Meslek Yüksekokulumuzda öğrencilerimizin uygulamalı eğitimlerinde büyük önem veriyoruz. Parisienne’nin bütün gebelik sürecini öğrencilerimiz bahar döneminde gördüler, şimdiki başlayacak eğitim sürecinde ise tay yetiştiriciliğini görmüş olacaklar. Bundan sonra ise yeni gelen tayımız öğrencilerimiz ile birlikte yetişecek hem de bundan sonra binicilik için uzman hocalarımız tarafından hazırlanıp daha sonraki eğitim materyallerini kullanacağız” dedi.
Yeni tayın üniversite bünyesinde doğan 3. yavru olduğunu söyleyen Goncagül, “Kendisine henüz bir isim vermedik. Biz çok seslilikten yana bir yönetimiz. Bu yüzden de oluşturduğumuz ve öğrencilerimizin de olduğu WhatsApp gruplarında yeni tayımızın ismiyle ilgili önerilerini sorduk. Çoğu Ulutay olmasını istedi. Hep birlikte düşüneceğiz ve üniversitemizin bu yeni tayına güzel bir isim bulacağız. Minik tayımızın üniversitemize, meslek yüksekokulumuza, hocalarımıza ve öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyoruz” açıklamasında bulundu.
Bursa Uludağ Üniversitesi Yüksek Meslek Okulu Koordinatörü Prof. Dr. Çağatay Taşkın, “Bursa Uludağ Üniversitesi toplam 15 meslek yüksek okuluna sahip, bu okullarda toplam 20bin öğrencisi bulunmakta. Bu okullarımızdan bir tanesi ise Mennan Pasinli Atçılık Yüksek Meslek Okulu. Bu dönem YKS sıralamalarında Atçılık Yüksek Meslek Okulu 3. sırada yer aldı toplam 12 segmentinde bulunan programlar içerisinde bu başarısını tebrik ediyoruz ve arttıracağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Malatya’da yetiştirilen ünlü Arap yarış taşları Karacabey Harası’nda görücüye çıkıyor.
Malatya’nın Akçadağ İlçesi Sultansuyu Tarım İşletmesi’nde yetiştirilen ünlü Arap atlarının satışının ilk bölümü 11 Temmuz’da Karacabey Tarım İşletmesi’nde gerçekleştirilecek. Sultansuyu Tarım İşletmesi’nde yetiştirilen ve kadro fazlası diye tabir edilen 1,5 ve 2,5 yaş arası taylardan 68’i açık arttırma usulüyle satılacağı belirtildi.
Türkiye’nin dört bir yanında yarış atı severlerin katılacağı açık arttırma ile sahiplerini bulacak olan Arap yarış taylarının satışından Sultansuyu Tarım İşletmesi’ne önemli miktarda gelir elde edilmesi bekleniyor.
Ayağı kırıldıktan sonra sahibi tarafından terk edilen tayı gören vatandaşlar, İpekyolu Belediyesi ekiplerine haber verdiler. Bölgeye giden ekipler, ayağı kırık vaziyette terk edilmiş tayı Van YYÜ Veteriner Fakültesi’ne getirdi. Tay, burada Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan ve fakülte öğrencileri tarafından ameliyata alındı.
“Terk edilen ayağı kırılan tay tedavi altına alındı”
Gürpınar ilçesinde bir tayın araziye terk edildiğini ifade den merkez müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, “Vatandaşın ihbarı üzerine İpekyolu Belediyesi ekipleri bölgeye giderek ayağı kırık tayı bize getirdi. Görevimiz olmadığı halede hayvanı tedavi ederek ona bir yer oluşturduk. Van YYÜ Veteriner Fakültesi öğrencileri ile birlikte hayvan hastanesinde tedavisini yapıp tekrar sahiplendireceğiz yada merkezimizde hayatını devam ettirecek. Bu tay, ayağı kırıldığından dolayı hayvan sahibinin masrafından kaçtığı, yada atın ayağı kırıldığı zaman tam randımanlı çalışamayacağını bildiğinden dolayı terk ettiğini düşünüyorum. Biz tedavisini yaptık. Tayımız sağlığı şuan gayet iyi” dedi.
Bursa’nın Orhaneli ilçesinde 35 yıldır hobi olarak rahvan atçılıkla uğraşan Mete Ergin, “Uludağ” ismini verdiği ata sahip olmak için Antalya’dan atın annesini satın aldı. 11 ay anne karnında Uludağ’ın doğmasını bekleyen Ergin, Uludağ’a gözü gibi bakıyor.
Atları çok sevdiğini belirten 48 yaşındaki Mete Ergin, atlarla yatıp kalktığını dile getirdi. 11 yaşında köyden bir amcanın atına binerek en büyük tutkusu ile tanıştığını anlatan Ergin, “O zaman ekonomik durumumuz yerindeydi. Okula gitmek istemediğimi söyleyerek babama bir tay aldırdım. O taya binilmiyordu ama bu serüven böyle başladı” diye konuştu.
13 yaşından beri de rahvan at yarışlarına katıldığını vurgulayan Ergin, “Ben bu Uludağ’ın annesini 2011 yılında Antalya’dan Mustafa Kara’dan almıştım. Türkiye şampiyonu bir kısraktı. Sonra kendi atıma çektim ve bu atın doğmasını 11 ay anne karnında bekledim. Şu an 6 yaşında ve 6 yıldır aşkla bu atımı seviyorum” dedi.
Atlarla arasındaki bağın çok güçlü olduğunu ve bazen yemek yemeyi bile unuttuğunu söyleyen Ergin, “Atların yanındayken eve gitmeyi bile unutuyorum. Üzerine bindiğim zaman bir bütün oluruz. Ata binmek bir arabaya binmek gibi değildir. Ruhen atla anlaşabiliyorsanız, istediğiniz gibi onu yönlendirebilirsiniz. Ben atları Allah’ın dilsiz kulları olarak nitelendiriyorum. Bunun annesinden iki tane kısrak aldım. Uludağ’ın bir kız kardeşi ve bir ablası var. Kuzenleri de oldu. Uludağ’ı bırakıp onların yanına gidiyorum, onları izlemekten haz alıyorum” ifadelerini kullandı.
Rahvan atları sanat sergileyen atlar olarak tarif eden Mete Ergin, “Her at dört nala koşabilir ama her at rahvan koşamaz. Bu ırktan gelen bir durumdur. Dört nala koşan ata binip kilometrelerce gidersiniz ama yorulursunuz, sizi sallar. Bir eski model bir araba ile dünya turuna çıkmak var, bir de lüks bir araçla fark aynı böyledir. Atların lüks otomobili rahvanlardır” şeklinde konuştu.
Ergin, Türk dünyasında kullanılan atların rahvan atları olduğunu da sözlerine ekledi.
Olay, merkeze bağlı Sanayi Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sokaklarda gezen başıboş atların arasında bir tayın bacağının kırık olduğunu fark eden vatandaşlar, durumu ekiplere bildirdi. Olay yerine gelen Elazığ Belediyesi ve HAYDİ ekipleri, bacağı kırık tayı nakil aracına yükledi. Tay, tedavi edilmek üzere Fırat Üniversitesi Hastanesi Hayvan Hastanesine götürüldü.