Etiket: tazminat

  • Sosyal denge tazminat sözleşmesi imzalandı

    Sosyal denge tazminat sözleşmesi imzalandı

    Düzce’de çalışanlara yönelik çalışmalar devam ediyor. Bu çerçevede Düzce’de belediye ve Özel idare çalışanlarına yönelik sosyal denge tazminatı çalışmaları Düzce Valiliğinde imzalandı.

    Sosyal denge tazminat sözleşmesi imzalandı

    Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası Genel Başkanı Levent Uslu ile Düzce Valisi Selçuk Aslan arasında İl Özel İdaresi bünyesinde görev yapan 90 memuru içine alan Sosyal Denge Tazminatı Sözleşmesi imzalandı. İmzalanan sözleşmenin hayırlı olması dilendi.

  • Beşiktaş, Tyler Boyd’a yaklaşık 1 milyon Euro tazminat ödeyecek

    Beşiktaş, Tyler Boyd’a yaklaşık 1 milyon Euro tazminat ödeyecek

    Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret AŞ’den Borsa İstanbul’a gönderilen ve Kamuyu Aydınlatma Platformunda yayımlanan açıklamada, “12 Mart 2024 tarihinde tarafımıza tebliğ edilen FIFA The Dispute Resolution Chamber – DRC (FIFA Uyuşmazlık Çözüm Kurulu) kararına göre, şirketimiz ile kontratını 4 Kasım 2022 tarihinde feshetmiş olan Profesyonel A Takım oyuncusu Tyler Boyd’a fesih tazminatı olarak 956 bin Euro’nun 4 Kasım 2022 tarihinden itibaren işleyecek yıllık yüzde 5 faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmiştir. İlgili karara ilişkin hukuki süreç devam etmektedir” denildi.

  • Mesaide uyudu hem tazminattan hem işten oldu

    Mesaide uyudu hem tazminattan hem işten oldu

    Bursa’da bir fabrikanın CNC tezgahında çalışan 3 kafadar, iddiaya göre tezgahı çalışır vaziyette bırakıp tamirhane bölümünde bir saat uyudu. Durumun yönetime bildirilmesiyle iş güvenliği kurallarını hiçe saymakla suçlanan 3 personel, tazminatsız kapı önüne konuldu.

    Bursa 7. İş Mahkemesi’nin kapısını çalan 3 işçi, iş yoğunluğundan yakındılar. Aynı anda birden fazla makineye baktıkları olduğunu ve bazen yemeğe giderken ve çay molalarında hatta gece işten çıkarken talimat üzerine makineyi çalışır vaziyette bıraktıklarını dile getirdiler. İşyerinde çalıştıkları sürede daha önce haklarında tutanak tutulmamış olması ve disiplin cezasına konu herhangi bir eyleminin bulunmaması dikkate alındığında; eylemin haklı fesih boyutuna ulaşmadığını davacı tanıklarının işçilerin aynı anda birden fazla makineye baktıkları olduğunu ve bazen yemeğe giderken ve çay molalarında hatta gece işten çıkarken talimat üzerine makineyi çalışır vaziyette bıraktıklarını, davalı tanıklarının ise işçilerin iki makineye baktıklarının olduğunu beyan ettikleri, davacının davalı işyerinde çalıştığı sürede daha önce hakkında tutanak tutulmamış olması ve disiplin cezasına konu herhangi bir eyleminin bulunmaması dikkate alındığında; eylemin haklı fesih boyutuna ulaşmadığını öne sürdüler. Mahkeme; davacıların tazminat ve işe iade taleplerini reddetti. Davacı avukatlarının istinaf talepleri üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nin 3., 9. ve 12. Hukuk Daireleri farklı kararlar verince avukatların temyiz müracaatı üzerine devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.

    Kararda; 4857 sayılı Kanun’un 25 inci maddesinde, işçinin isteği ile ya da işini ihmal etmesi sonucu işyerindeki işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi hâlinin, işverenin haklı fesih nedenleri arasında gösterildiği hatırlatıldı. İş güvenliği hükümlerinin, işçi sağlığı ve güvenliğini korumaya yönelik titizlikle uyulması gereken kurallar olduğu vurgulandı. İşçinin kasıtlı bir davranışı ya da görevini savsaması sonucu işin güvenliği yönünden bir tehlike meydana gelmesi durumunda, işveren açısından derhal haklı nedenle fesih hakkı ortaya çıkacağı dile getirildi. Yargıtay kararında; işçinin bu konuda uyarılması veya hatırlatmada bulunulmasına gerek olmadığı gibi, belli bir zararın oluşması da gerekmeyeceği kaydedildi.

    Kararda şu ifadelere yer verildi: “Gece çalışan işçinin salt uyuması, iş güvenliğini tehlikeye düşürmediği sürece ve daha önceden bu konuda işi aksattığı gerekçesiyle herhangi bir uyarı da yapılmamışsa haklı fesih nedeni olmaz. Bu durumda işçinin bu davranışı nedeniyle uyarılmadan ve bu uyuma eyleminin işyerinde ne tür olumsuzluklara yol açtığı kanıtlanmadan feshin haklı nedene dayandığı kabul edilemez. Görüldüğü üzere feshin haklı nedene dayalı olup olmadığı yapılan işin niteliğine, eylemin tek ya da birden fazla kez gerçekleşmiş olmasına, iş güvenliğinin tehlikeye düşüp düşmediğine bir diğer anlatımla somut olayın özelliğine göre belirlenmelidir. Davalı tanıklarının makinelerin çok pahalı olması nedeniyle tezgah başında durup çalışılması gerektiğini, aksi hâlde hemen durup müdahale edilemeyeceğini ve ciddi maddi zarara yol açılabileceğini, makinenin başında durulması gereken ya da iki makinede aynı anda çalışılmasının mümkün olan işlere CNC takım liderinin karar verdiğini beyan ettikleri görülmektedir. İşçilerin yeterli eğitim, bilgi ve deneyime sahip olmalarına rağmen çalışma saatleri içerisinde kontrol ve gözetimleri altında bulunan tezgahları çalışır vaziyette bırakarak kimseye haber vermeden bir saati aşkın süre ile takımhanede dinlenmeleri ya da uyumalarının iş kazalarına, makine ve malzeme hasarlarına yol açabileceği hususu, yaptıkları işin niteliği ile birlikte değerlendirildiğinde iş güvenliğini tehlikeye düşürür niteliktedir. İş sözleşmesinin feshinden önce işçinin bu konuda uyarılmasına veya işçiye bu konuda hatırlatmada bulunulmasına gerek bulunmadığı gibi belli bir zararın oluşması da gerekmez. Belirtilen sebeplerle uyuşmazlığın iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemelerince kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı yönündeki Bölge Adliye Mahkemesi 3 ve 9. Hukuk Dairelerinin kararları doğrultusunda giderilmesine karar vermek gerekmiştir.”

  • İşyerinde dedikodu, kovulma sebebi

    İşyerinde dedikodu, kovulma sebebi

    İşçinin dedikodu yapması ve diğer mesai arkadaşlarına iftira atmasının haklı nedenle fesih sebebi olduğunu kaydeden Avukat Handan Döre, işveren haklı nedenle feshi halinde işçinin tazminatsız kovulması ve işsizlik ödeneğinden de yararlanamamasının söz konusu olduğunun altını çizdi.

    Avukat Döre, “4857 sayılı İş Kanunu; işçi için haklı nedenle fesih hakkını düzenlediği gibi işveren için de haklı fesih nedenleri öngörmüştür. ‘İşverenin haklı nedenlerle derhal fesih hakkı’ başlıklı 25. maddesinde farklı durumlardan kaynaklı düzenlemelere yer verilmiştir. Maddenin 2 nolu bendinde ise ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri’ demek suretiyle düzenleme yapılmıştır. İlgili maddede ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri genel çerçevede belirtilmiş olmakla her somut olay açısından ilgili davranışın ahlak ve iyi niyet kurallarına uyup uymadığının tespiti gerekmektedir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi yakın zamanda vermiş olduğu bir kararda işçinin iş yerinde dedikodu yapmasını, mesai arkadaşlarına iftira atmasını haklı nedenlerle fesih çerçevesinde değerlendirdi ve işçinin tazminat taleplerinin reddine karar verdi. Kararın hüküm kısmında işçinin talepleriyle ilgili yalnızca fazla ücret alacağıyla ilgili bir kabul verdi. İhtar ve kıdem tazminatı taleplerinin reddine karar vererek aslında işçinin bu eylemlerinin haklı nedenlerle feshe yol açtığını hüküm altına almış oldu. Bilindiği üzere iş sözleşmesinin işveren haklı nedenle feshi halinde işçinin tazminatsız kovulması ve işsizlik ödeneğinden de yararlanamaması söz konusu. Bu bağlamda fesih türünün belirlenmesi işçi ve işveren açısından önem arz etmektedir” dedi.

    “‘Amirin yalakası’ söylemi haklı nedenle fesih sayılmıştır”

    Benzer kararların çoğaltılabileceğini de sözlerine ekleyen Döre, “Yargıtay 9. Hukuk Dairesi benzer bir kararında da yine işçinin bir başka işçiye ‘amirin yalakası’, ‘dost hayatı yaşıyorsunuz’ şeklindeki söylemlerini haklı nedenle fesih saymıştır. Kararın hüküm kısmında da davacının bu davranışının 4857 sayılı yasanın 25. maddesi gereğince ‘başka bir işçiye sataşma, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışa’ örnek oluşturduğu şeklinde bir hükme yer verilmiş. Yargıtay’ın ya da ilk derece mahkemelerin vermiş olduğu benzer kararları çoğaltmak mümkün. Bu kararlarla da anlaşılacağı üzere işçinin işyerinde dedikodu yapması, iş arkadaşlarına iftira ya da hakaretvari söylemlerde bulunması ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı eylem teşkil etmektedir ve İş Kanunu çerçevesinde işveren nezdinde haklı nedenle fesih sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.

  • İstifa eden işçiye kıdem tazminatı ve ücret müjdesi

    İstifa eden işçiye kıdem tazminatı ve ücret müjdesi

    İş hayatında kural olarak, işten kendi rızasıyla ayrılan yani istifa eden işçinin kıdem tazminatı talep etme hakkı olmadığı bilense de bazı durumlarda mağdur işçi hakkını mahkeme kapılarında arayabiliyor. Çalıştığı iş yerinden, daha iyi şartlarda çalıştırılma vaadine inanan B.K., istifa etti. Aradan geçen süreye rağmen vaatte bulunan işveren, B.K.’yi işe almadı. Hem işinden hem tazminatından olan mağdur işçi İş Mahkemesi’nin kapısını çaldı. Mahkeme, kıdem tazminatı ve diğer taleplerin kabulüne hükmetti. Davalı işveren kararı istinafa taşıdı. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. Yeni işverene güvenerek işinden istifa eden personelin işe başlatılmaması halinde, personelin mahrum kalınan kıdem tazminatı ile işe başlayana kadar doğan ücret alacağını işe almayan işverenden talep edebileceğine hükmetti.

    Kararda şu ifadelere yer verildi:

    “Dava dosyasında yer alan icap ve kabul içeren ve HMK’nın 199 maddesine göre belge niteliğindeki içeriği inkar edilmeyen yazışmalara göre, davalının işinden istifasının istendiği ve davacının bu şekilde davrandığı ortadadır. Sözleşmenin imzası için istenen belgelerin sunulması ve göreve başlamasının bildirildiği ve bu aşamada işe alınmasından vazgeçildiğinden; davacının kıdem tazminat miktarı ile yeniden işe girdiği süre kadar ücret alacağına dayalı zararını tazminat olarak talep hakkı olup mahkemenin kararı isabetli bulunmuştur.”

  • Hadise’den tazminat davası

    Hadise’den tazminat davası

    Şarkıcı Hadise, Reza Zarrab’la ilişki yaşadığını öne sürerek kendisine ağır hakaretlerde bulunduğu, ayrıca onur, şeref ve saygınlığını zedeledikleri iddiasıyla program sunucuları Bircan Bali, Seren Serengil, Arto ve televizyon programına 50 bin liralık manevi tazminat davası açtı.

    İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunulan dava dilekçesinde, ‘’Davalılar Bircan Bali, Arto olarak tanınan Harutyan Dalga ve Seren Serengil, davalı kanalda yayınlanan programda yorumcudurlar. Tarafların gazeteci olmadığı, hayatlarının hiçbir aşamasında magazin muhabirliği dahi yapmadıkları, basın mensubu da olmadıkları öncelikle vurgulanması gereken hususlardır. Davalılar her gün müvekkilin kişilik haklarına saldırarak Reza Zarrab ile birlikte olduğunu, Zarrab ile güncel olmayan haberleri, müvekkille ilgili her güncel habere sokuşturarak adeta konuyu sıcak tutmaya çalışmakta, bu konu ile müvekkilin toplumdaki itibarını ve marka değerini zedelemeye çalışmakta ve bu konuda ellerinde delil olduğunu, bu delilleri kamuoyu ile paylaşacaklarını belirterek şantaj yapmaktadırlar’’ ifadelerine yer verildi.

    50 BİN LİRALIK MANEVİ TAZMİNAT

    Davalıların iki yıldır müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu ve özel hayatına tecavüz ettiğini dava dilekçesinde anlatan davacı Hadise’nin avukatı Orhan Erol Müezzinoğlu, “Türkiye’de bir pop star, ulusal kanalda her gün şantaj ve tehdide maruz kalmaktadır. ‘Skandallar kraliçesi’, ‘metres’, ‘vergi kaçakçısı’ ve daha birçok korkunç sıfat ile basın ve ifade özgürlüğüne ters düşecek yakıştırmalarla anılan müvekkili toplum, elleri cebinde uzaktan izlemektedir. Bu tecavüzün mahkemece durdurulmasını istiyoruz. Davalılar müvekkilin şeref, mesleki kariyeri ve itibarına sistematik bir şekilde saldırıda bulunmuşlardır. Müvekkilin yapmakta olduğu iş nedeniyle çalıştığı kurumlar, iş anlaşmaları, toplum ve ailesi nezdinde sahip olduğu itibar ve saygınlığı zarar gördüğünden 50 bin liralık manevi tazminatın davalılardan tahsilini istiyoruz’’ ifadelerini kullandı.

    DURUŞMA GÖRÜLDÜ, TANIK DİNLETME TALEBİ REDDEDİLDİ

    İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında davacı Hadise’nin avukatı Orhan Erol Müezzinoğlu ile davalı avukatları hazır bulundu. Mahkeme, davalı tarafın tanık dinletme talebinin reddine ve eksikliklerin giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.

  • Deprem bölgesinde görev yapanlara tazminat

    Deprem bölgesinde görev yapanlara tazminat

    Depremlerden etkilenen yerlerdeki kamu personeline tazminat ve fazla çalışma ücreti ödenmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı.
    Buna göre; Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya, Kilis, Osmaniye, Gaziantep ve Şanlıurfa illeri ile Adana ilinin Çukurova, Ceyhan, Seyhan, Kozan ve Yüreğir ilçeleri, Diyarbakır ilinin Bağlar, Bismil, Çermik, Kayapınar, Sur ve Yenişehir ilçeleri, Elazığ ilinin merkez, Baskil, Karakoçan, Kovancılar, Maden ve Palu ilçelerinde sürekli görevle fiilen çalışan, Devlet Memurları Kanunu, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, Uzman Jandarma Kanunu, Uzman Erbaş Kanunu, Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Yükseköğretim Personel Kanunu’na tabi personele, kamu kurum ve kuruluşlarında sürekli ve geçici işçi olarak çalıştırılan personele, kanun hükmünde kararname (KHK) ve diğer mevzuat uyarınca sözleşmeli olarak çalıştırılan personele, ilgili mevzuatı uyarınca istihdam edilen diğer personele 2 Şubat’tan itibaren 6 ay süreyle 2 bin 59 lira 99 kuruş tazminat ödenecek.

    GEÇİCİ GÖREVLE GİDENLER DE FAYDALANABİLECEK

    Söz konusu tazminat, depremle ilgili bir görevin ifası amacıyla karar kapsamındaki yerlerde geçici olarak görevlendirilenlere de verilecek.

    Tazminattan, eşlerden her birinin ayrı ayrı yararlanması durumunda her bir eşe bu tutarın yüzde 75’i ödenecek.

    Tazminat, fiilen görev yapılan süreyle orantılı olarak ay sonunda yatırılacak ve damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmayacak.

    FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ DE ÖDENECEK

    Ayrıca söz konusu yerlerde deprem nedeniyle fiilen fazla çalışma yaptırılan Devlet Memurları Kanunu’na tabi personele Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde, 6 Şubat’tan itibaren 6 ay süreyle ve ayda 90 saati geçmemek üzere saat başına yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nda belirtilen fazla çalışma ücretinin 2 katı, fazla çalışma ücreti olarak ödenecek.

    Fazla çalışma ücreti ile geçici olarak görev yapan personele ödenecek tazminat, AFAD ile ilgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun’un ilgili maddesi çerçevesinde ve ilgili valiliklerce açılan özel hesaptan karşılanacak.

  • EYT’lilerin tazminatı için kredi çekilecek

    EYT’lilerin tazminatı için kredi çekilecek

    Düzce Belediyesi Nisan ayı meclis ikinci toplantısı 27 gündem maddesinin görüşülmesi ile tamamlandı. Meclis başkan vekili Hüdaver Gösterişli’nin başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda EYT ile emekli olan personellerin kıdem tazminatları maddesi de oy birliği ile geçti.

    Bir önceki toplantının tutanak özetinin oylanması ile geçilen ikinci birleşiminin ilk maddesinde kredi talebi oy çokluğu ile meclisten geçerken, EYT ile emekli olan işçilerin kıdem tazmainatlarına yönelik kredi talebi, ek ödenek konulması, Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğüne aktarma yapılması, bütçe içi işletmesi, hal teminat bedeli ve Aziziye Pazaryerinin taşınması maddeleri oy birliği ile kabul edildi.

    Bir önceki toplantıda 5 yıllık imar komisyonuna havale edilen 3 gündem maddesinin de oy birliği ile kabul edildiği toplantının son bölümünde imar komisyonuna havale edilen başta Doğanlı Muncurlu, Yeşilçimen ve Musababa Köylerinin mücavir alan talepleri kabul edilirken, diğer maddeler de meclis üyelerinin oylarına sunularak karara bağlandı.

  • “Deprem bölgesinde afet tazminatı ödensin”

    “Deprem bölgesinde afet tazminatı ödensin”

    Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, yaptığı yazılı açıklamada deprem bölgesinde kamu çalışanlarının barınma ihtiyaçlarının da öncelikli olarak karşılanması gerektiğine dikkati çekerek, seçim nedeniyle çalışmalarına son verecek olan TBMM’nin öncelikleri arasında bu konunun yer alması gerektiğini bildirdi.

    Bölgedeki kamu çalışanlarının başta barınma sorunları olmak üzere türlü zorluklarla karşı karşıya kaldığını dile getiren Geylan, şunları ifade etti:
    “Hem deprem bölgesinde özveriyle görev yapan kamu çalışanlarının sorunlarını gidermek hem de bölgeye gelecek olan memurlarımızı teşvik etmek amacıyla kamu çalışanlarına ‘afet tazminatı’ ödenmeli ve özellikle de barınma ihtiyaçları öncelikli olarak karşılanmalıdır.

    TBMM’nin seçim nedeniyle çalışmalarına son vermesinden önce deprem bölgesinde afet tazminatı ödenmesine yönelik bir düzenleme yapılması, yaraların sarılması noktasında kamu görevlilerimizin çalışma azmini bir kat daha artıracak, aynı zamanda da her türlü zorluğa rağmen görevlerini ifa eden meslektaşlarımızı takdir etmek anlamına gelecektir.”

  • DASK’ın ödediği tazminat tutarı

    DASK’ın ödediği tazminat tutarı

    DASK’tan yapılan açıklamada, kurumun, sigortalılara destek olmak için tüm gücüyle çalışmaya ve ödemelerini hızla gerçekleştirmeye devam ettiği bildirildi.

    Açıklamada, ulaşan hasar ihbar sayısının 433 bin 837, ödenen tazminat tutarının da 10 milyar 174 milyon 145 bin 255 TL’ye ulaştığı belirtilerek, “Yeni başlatılan hizmet ile sigortalılarımızın hasar tazminatlarını bankadan tahsil etmeleri için gereken ve cep telefonlarına SMS ile gönderilen ödeme şifrelerini ar