Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Meclis’in ekonomide yaşanan gelişmeleri ve son zamları görüşmesi gerektiğini belirterek olağanüstü toplantı başvurusu yaptı.
Etiket: tbmm
-

Meclis, 1 Ekim’e kadar tatile girdi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasını taşıyan 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı.
Kanunla, genel bütçe kapsamındaki idarelerin bütçe tertiplerine 1 trilyon 74 milyar 508 milyon 886 bin lira, özel bütçeli idarelerin bütçe tertiplerine 45 milyar 5 milyon 627 bin lira olmak üzere toplam 1 trilyon 119 milyar 514 milyon 513 bin lira ödenek eklenecek.
Ödenek eklemeleri karşılığı Hazine yardımı ödeneklerini ilgili idare bütçelerine eklemeye Cumhurbaşkanı yetkili olacak.
2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’na bağlı genel bütçe gelir tahmini toplam 1 trilyon 119 milyar 514 milyon 513 bin lira artırılacak.
Bu arada 4. maddenin kabul edilmesinin ardından, teklifin tümü oylamaya sunulmadan önce Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz söz alarak, katkı veren herkese teşekkür etti, teklifin ülkeye, millete hayırlı olmasını diledi.
Daha sonra oylamaya sunulan teklif kabul edildi.
TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, birleşimi 1 Ekim Pazar günü toplanmak üzere kapattı.
-

“Sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye”
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve beraberindeki heyet, Azerbaycan’da temaslarını sürdürüyor. Kurtulmuş, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in kabulünün ardından Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Sahibe Gafarova ile bir araya geldi. Kurtulmuş ve Gafarova, meclis toplantı salonunu gezdikten sonra ikili görüşme gerçekleştirdi. İkili görüşmenin ardından heyetlerin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda konuşan Kurtulmuş, TBMM Başkanı seçildikten sonra KKTC’nin ardından ilk resmi ziyaretini Azerbaycan’a yaptığını belirterek, “Burada bize ev sahipliği yapmasından dolayı da ayrıca teşekkür ederim. Biz de her vesileyle Azerbaycan’ın yanında olduğumuzu göstermek için gayret sarf ediyoruz. Bu gezinin önemli işaretlerinden birisi de Türkiye için Azerbaycan her hal ve şart altında en önemli kardeş, dost ülkelerin başında gelir. Cumhurbaşkanımız seçildikten sonra ilk ziyaretini buraya yaptı. Bendeniz de Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı seçildikten sonra ilk ziyareti, yine Cumhurbaşkanımız gibi dün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ve bugün de Azerbaycan’a gerçekleştirdik” dedi.
“Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişki mükemmel düzeyde bir ilişkidir”
11 ili etkileyen büyük deprem felaketi sırasında Azerbaycan halkını ve devletini yanlarında hissettiklerini ifade eden Kurtulmuş, “İlk oraya gidip arama kurtarma çalışmalarına katılan Azerbaycan’dan gelen ekiplerdi. Allah razı olsun, o desteğinizi hep hissettik. Bugün de deprem sonrasındaki yaraların sarılması konusunda Azerbaycan halkının göstermiş olduğu, Azerbaycan devletinin göstermiş olduğu bu kararlılık dolayısıyla yürekten teşekkür ediyoruz. Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkiler aslında uluslararası ilişkiler bağlamında ele alınacak, tanımlanabilecek düzeyin çok çok üstündedir. İttifaklık tanımı yeterli değil, dostluk tanımı yeterli değil, işbirliği tanımı yeterli değil. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişki mükemmel düzeyde bir ilişkidir ve rahmetli Haydar Aliyev’in ifadesiyle ‘bir millet, iki devlet’ tezini tamamıyla içselleştirmiş olan bir anlayışla devam etmektedir. Ümit ediyorum ki bu ilişkiler önümüzdeki dönemde çok daha artarak, çok daha güçlenerek devam edecektir” diye konuştu.
“Azerbaycan’ın önünde yeni bir dönem açılmıştır”
Türkiye ve Azerbaycan için yeni tarihi bir dönemin başlangıcında olduklarını vurgulayan Kurtulmuş, “Azerbaycan, 30 yıl devam eden ve dünya kamuoyunun maalesef sessizce aslında onayladığı Karabağ’ın işgali sürecine son vermiştir. 44 günlük bir savaş sonunda çok büyük bir zafer elde edilmiştir. Bu tarihi zafer sadece meydan savaş meydanında kazanılan bir zafer değil. Bundan sonra diplomasi alanında da bunun pekiştirilmesi bir zafer olacaktır ve bununla birlikte Azerbaycan’ın önünde yeni bir dönem açılmıştır. Azerbaycan tam Türkçesi güzel ifadesiyle kendi göbeğini kendi kesmiş, kendi sorununu kendisi çözmüş ve bundan sonra uluslararası camiada etkin bir aktör olarak özellikle Kafkas coğrafyasında, Güney Kafkaslar’da büyük bir devlet olarak varlığını tescil ettirmiştir” dedi.
“Sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye’yi inşa etmek boynumuzun borcudur”
Azerbaycan’ın Karabağ zaferinden sonra daha güçlü bir Azerbaycan olma yolunda ilerlediğini belirten Kurtulmuş, “Türkiye için de tarihi bir dönem söz konusudur. Türkiye de bundan 100 sene evvel her tarafı yakılıp yıkılmış, bütün cephelerde hüsrana uğramış, koskoca cihan devleti paramparça edilmiş bir ülkeyken bırakın topu, tüfeği, kazması, küreği dahi kalmamış bir millet iken ya Allah diyerek ayağa kalkmış, bütün dünyaya destansı anlamda örnek olacak bir ulusal kurtuluş savaşını gerçekleştirmiş ve bildiğiniz gibi Cumhuriyetimiz kurulmuştur. Bir asır içerisinde büyük mesafeler alınmıştır ve Cumhuriyetin başta kurucu Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bütün geçmiş büyüklerimizi, gazilerimizi, atalarımızı rahmetle anıyoruz. Bu anlamda Türkiye bir asır içerisinde önemli işler yapmıştır.
Ama şimdi önümüzde bizim de fevkalade önemli bir tarihsel sürecin başlangıcındayız. Biz buna Türkiye Cumhuriyetimizin ikinci asrı diyoruz veya Türkiye Yüzyılı diyoruz. Önümüzdeki dönem artık Türkiye sözünden her tarafta söz edilen, dünya siyasetinde etkin bir şekilde var olan bölgesel sorunların çözümünde beklenen çözümün adresi olarak görülen bir ülke ve dünya siyasetinde dengeleri sağlayabilecek en önemli aktörlerden birisi olmak durumundadır. Bunun için de Türkiye önüne yeni hedefler koymak, yeni ufuklara doğru hareket etmek, milli hedeflerimiz istikametinde de topyekûn yürümek mecburiyetindeyiz. Bunun için iki günümüzün eşit olmayacağı bir döneme giriyoruz ve bizim için de Azerbaycan için iki günümüzün eşit olması kabul edilemez. Her günümüz bir öncekinden daha iyi olacak. Her yarınımız ise bugünden daha güzel olacak. Bu amaçla çalışıyoruz. Ekonomide, dış politikada, askeri alanda, milli savunma sanayiinde, yüksek teknolojilerde, kültürde, sanatta, her alanda güçlü bir Türkiye, yani sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye’yi inşa etmek boynumuzun borcudur” ifadelerini kullandı.
“Var olan ilişkiyi daha da ileriye götüreceğiz”
Parlamenter diplomaside Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Azerbaycan Milli Meclisinin öncülük yapabileceğine dikkat geçen Kurtulmuş, “Öncelikle TÜRKPA’nın bileşenleri olan Türk devletlerinin parlamentolarında çok güçlü bir şekilde bu birlikteliğin bir parçası haline getirebiliriz. Hatta ilerleyen zamanlarda diğer bölgesel parlamentolar, bölge ülkelerinin parlamentolarını da bu gayretin içerisine katabiliriz. Böylece el birliğiyle parlamentolar arasındaki ilişkiler düzeyinde de mükemmel ilişkiyi, zaten var olan ilişkiyi daha da ileriye götüreceğiz. İlişkilerimizi resmi düzeyde tabii ki çok güzel ama resmi düzeyin çok çok ötesinde götürüyoruz. Daha da ileriye götüreceğiz. Dostça, kardeşçe bir olarak, bir ailenin fertleri olarak, aynı milletin mensupları olarak, aynı medeniyetin evlatları olarak Allah’ın izniyle daha da ileriye götüreceğiz” diye konuştu.
-

TBMM’de Bursaspor için seferberlik çağrısı
Bursaspor için seferberlik çağrısı yapan Öztürk, “Bursa’nın milletvekilleri olarak Bursa’nın değeri Bursaspor’a sahip çıkmak öncelikle bizim görevimizdir. Bursaspor siyaset üstüdür, hepimizindir. Unutma Bursalı; sen, ben yok, Bursaspor var, başka Bursaspor yok!” dedi.
CHP Bursa milletvekili Hasan Öztürk TBMM’de Bursaspor için seferberlik çağrısı yaptı. Öztürk, “Sizler aracılığınız ile tüm Bursalılara, Bursasporlulara seslenmek istiyorum; hatırlayın 16 Mayıs 2010. Bursa’da zaman durdu. Tüm Türkiye Bursa’nın başarısını ve yapabileceklerini gördü. Bursaspor ülkemizi Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde temsil etti. Scholes’lu Manchester United’ı, İspanya devi Valencia’yı Bursa Atatürk Stadyumu’nda Şampiyonlar Ligi müziğiyle izledik. Bursa, Payitaht Şehrimiz, Türkiyenin 2. Büyük sanayi şehri, nüfus olarak 4. büyük şehri. Bursaspor’umuzun bugün Bursa’nın seferberliğine ihtiyacı var. Bu gururu yeniden yaşamak ve yaşatmak için bu kentin en büyük markası Bursaspor’a destek olmaya herkesi çağırıyorum. Bursa’nın milletvekilleri olarak Bursa’nın değeri Bursaspor’a sahip çıkmak öncelikle bizim görevimizdir. Bursaspor siyaset üstüdür, hepimizindir. 20 vekilimize, 17 Belediye Başkanımıza, tüm siyasilere çağrımdır; Elimizi taşın altına koyalım, bir maaşımızı Bursaspor’a bağışlayalım. Unutma Bursalı; sen, ben yok, Bursaspor var, başka Bursaspor yok!” dedi.
-

TBMM’nin son haftasında gündem zam teklifleri
Meclis, yasama ve denetim faaliyetlerini yürüteceği yoğun bir haftaya giriyor.
Haftalık çalışmasına 11 Temmuz Salı günü başlayacak Genel Kurul’da 6 Şubat 2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi İçin Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi görüşülecek.
Teklife göre, tüm kamu personeline 15 bin 965 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda (8077 TL) ilave ödeme yapılacak.
Emeklilere yüzde 25 zam
Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle oluşan finansman ihtiyacı dolayısıyla tüm taşıtlarda 2023 yılı için bir defaya mahsus olarak iki katı MTV alınacak.
COVID-19 hastalığının Türkiye’de yayılmasını önlemek amacıyla kanunlar kapsamında verilen ve 9 Kasım 2022 tarihinden önce tahsil edilen idari para cezaları iade edilecek.
Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK emeklileri yılın 6 ayı için toplamda yüzde 25 zam alacak.
Konut kiralarında uygulanacak kira bedelini yüzde 25 ile sınırlayan düzenleme 1 Temmuz 2024’e kadar uzatılacak.
31 Temmuz itibarıyla COVID-19 izninde bulunan hükümlülerden denetimli serbestliğe ayrılmalarına 5 yıl veya daha az süre kalanlar tekrar cezaevine dönmeyecek ve kalan sürelerini denetimli serbestlik altında infaz edecek.
Bütçe Kanunu görüşülecek
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, 11 Temmuz Salı günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasını taşıyan 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni görüşecek. Teklifin komisyonda kabul edilmesinin ardından bu hafta Genel Kurul gündemine gelmesi ve yasalaşması bekleniyor.
Teklifin yasalaşmasıyla Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle yapılan harcamalar başta olmak üzere kamu idarelerinin ödenek ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacıyla 1 trilyon 119 milyar 514 milyon 513 bin lira ödeneğin ilgili kamu idare bütçelerine eklenmesi öngörülüyor.
Uluslararası anlaşmalara dair kanun tekliflerinin de Genel Kurul’da görüşülmesi bekleniyor.
TBMM Dilekçe Komisyonu ise sözcü seçimi için toplanacak.
TBMM’de siyasi partilerin haftalık düzenledikleri grup toplantıları da gerçekleştirilecek.
-

Ek bütçe kanun teklifi TBMM Başkanlığına sunuldu
Ek bütçe TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla, Kahramanraş merkezli deprem felaketi nedeniyle yapılan harcamalar başta olmak üzere kamu idarelerinin ödenek ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacıyla ek bütçe hazırlandı.
Ek bütçenin büyüklüğü 1 trilyon 119 milyar 514 milyon 513 bin TL olarak belirlendi.
Bütçede en yüksek ödenek 482,2 milyar TL ile AFAD’a ayrıldı.
İkinci en yüksek ödenek 279 milyar 750 milyon 936 TL ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ayrıldı.
Teklifte, deprem zararlarının giderilmesi amacıyla ihtiyaç duyulan ödeneklerin toplamının 527 milyar 290 milyon 833 bin TL olacağı ifade edildi.

-

“Laf değil iş üretiyoruz”
Vekil Kılıç, “Bayram vesilesiyle milyonlarca vatandaşımız gerek tatil bölgelerine, gerekse memleketlerine seyahat etti. Bu seyahatlerde bir kez daha yapılan köprülerin, yolların, havaalanlarının hızlı tenlerin ne kadar doğru yatırımlar olduğu net bir şekilde görülmüştür. Kısa sürede hizmete alınan bu yatırımlar sayesinde vatandaşlarımız hızlı, konforlu ve güvenli seyahat etme fırsatı buldu. Köprülerimiz ve otoyollarımız geçiş sayılarının çok üzerinde rakamlara ulaşarak yeni rekorlar kırdı. İşte bunların hepsi liderimiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğindeki hizmet siyasetinin bir ürünüdür” dedi.
“KALICI KONUTLARI EYLÜL EKİM AYLARINDA TESLİME BAŞLIYORUZ”
Bölge ayrımı gözetmeden yurdun dört bir yanına hizmet götürüldüğünü, ‘Türkiye Yüzyılı’nda da götürülmeye devam edeceğini söyleyen Kılıç, “Ülkemizde Seliyle heyelanıyla yangınıyla kuraklığıyla daha farklı afetlerle de sıkça yüzleştik. Terörden sığınmacı akınına, siyasi ve sosyal kaos denemelerinden darbe teşebbüslerine kadar tabii olmayan ama her biri ayrı bir felaket mahiyetindeki diğer sınamaları da bunların üzerine eklememiz gerekiyor. Ama 6 Şubat’ta 11 ilimizi birden vuran; bilhassa Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman’ı adeta yerle yeksan eden deprem fırtınası milletimize hepsinden daha büyük bir acıyı ne yazık ki yaşattı. Rabbim, milletimize böylesine büyük bir felaket bir daha yaşatmasın. 6 şubat asrın felaketinin üzerinden henüz 5 ay geçmesine rağmen kalıcı konutları Eylül Ekim aylarında teslime başlıyoruz” şeklinde konuştu.
“İL VE İLÇELER YENİDEN İMAR EDİLDİ”
Geçmişte birçok afette Van, Elazığ, Malatya, İzmir depremlerinde, Antalya ve Muğla yangınlarında Kastamonu, Sinop, Bartın Giresun sel afetlerinde enkaza dönen il ve ilçelerin yeniden imar edildiğine hatırlatan AK Parti Bursa Milletvekili ve Plan-Bütçe Komisyonu Üyesi Ahmet Kılıç TBMM’ndeki basın toplantısında açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Hepsini başarıyla yeniden hayata geçirmiş ve vatandaşlarımızı evlerine kavuşturmuştur. Deprem bölgelerimizde de altyapısı ve üstyapısıyla şehirlerimizi eskisinden daha güvenli, daha canlı, daha dayanıklı hale getirene kadar durmadan, dinlenmeden çalışacağız. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti hükümetleri olarak laf üretmeyiz iş üretiriz. Her seferinde bize ‘yapamazsınız, başaramazsınız’ dediler ama vatandaşlarımıza verdiğimiz sözleri yerine getirdik. Önümüzdeki yerel seçimlerde bunu bir kez daha kanıtlayarak takoz siyasetinin elinden büyük şehirlerimizi geri alacağız. Buna mecburuz çünkü dünya metropolü İstanbul ve Başkentimiz Ankara yeteneksiz başkanların elinde, bunların belediye başkanlığı sorumluluğunda hareket etmediklerini tiyatro peşinde olduklarını aziz milletimiz bilmektedir. İnşallah 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde milletimiz bunlara gereken dersi verecektir.”
ANA MUHALEFET PARTİSİNE ELEŞTİRİ
Açıklamalarında ana muhalefet partisini de eleştiren AK Parti Bursa Milletvekili ve Plan-Bütçe Komisyonu Üyesi Ahmet Kılıç, “Dünyanın her yerinden tebrik mesajları yağarken, ne yazık ki sandıktan hezimetle ayrılan ana muhalefet lideri Sayın Kılıçtaroğlu ne Sayın Cumhurbaşkanımızı tebrik etmiş ne de seçim sonuçlarını hazmedebilmiştir. Gelinen noktada sadece genel başkanlık koltuğunu bırakmamak için akla ziyan açıklamalar yaparak aziz milletimizi küçümsemeye, milli iradeye saygısızlık yapmaya devam etmektedir. Seçmenin tercihini yok sayan Sayın Kılıçdaroğlu sanırım Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Köylü milletin efendisidir’ sözünü hiç duymamış veya yanlış anlamıştır. Gerçi bugünkü CHP’yi Atatürk’ün CHP’si olarak görmemiz mümkün değildir” dedi.
Açıklamalarında Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getirdiği kazanımlara da dikkat çeken Vekil Kılıç, “Hızlı bir şekilde kabinemiz kurulmuş Parlamentomuz ara vermeden çalışmalarına başlamıştır. Kabine üyelerimizin her birine ayrı ayrı hayırlı olsun dileklerimi iletiyor çalışmalarında kolaylıklar diliyorum. Yaklaşık çeyrek asırdır aziz milletimizin teveccühü ile ülkemizi yöneten AK Parti iktidarlarımız verdiği her sözü yerine getirmiştir. Bundan hiç bir vatandaşımızın endişesi olmasın diyor, aziz milletimizin desteği ile çok daha büyük başarı ve güzelliklere ulaşacağımıza yönelik kararlılığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.
-

Aydın TBMM’de Başbağlar katliamını anlattı
“Anadolu’nun doğa harikası bir beldesi olan Başbağlar’da terör örgütü PKK tarafından acımasızca, hunharca gerçekleştirilen katliam” diyen Prof. Dr. Aydın; “5 Temmuz soykırımın yıl dönümü. Başbağlar’da acımasızca, hunharca gerçekleştirilen katliam. Kronolojik olarak ifade etmek gerekirse; 1993 yılının 5 Temmuzunda can Erzincan’ımızın, doğa incisi Kemaliye ilçemizin Başbağlar köyünde PKK’nın hunhar saldırısı sonucu bir namaz vakti katledilen 33 vatandaşımızın ve ardında yetim bıraktıklarının acısını yaşayarak karalar bağladığımız bir gündür. İşte bu yüzden, şair öyle diyor ya: “Karalar bağlı başı, analar ağlar/Yürekleri dağlı, matemlidir Başbağlar.” diye konuştu.
“Tarihi unutmamak lazım; geçmişi unutursak geleceğe yön veremeyiz, maziyi yok sayarsak atiye ulaşamayız” diyen Aydın, şöyle konuştu;
“Onun için, bu coğrafyada, bu kadim coğrafyada bu kadar güçlüğe sırtlanların kavşak edindiği bu coğrafyada varlığımızı sürdürmenin en önemli ayağı tarih bilincinden uzaklaşmamaktadır. Başbağlar’a güvenlik kuvvetlerimiz ulaşıncaya kadar köydeki yangın bile neredeyse sönmüştü. Terörle mücadele o yıllarda, inanın, akamete uğratılmış, güçsüz bir şekilde yapılıyordu. Yani olan oldu, giden gitti, ondan sonra köye varıldı, o figanlar, feryatlar işitilmeye başlandı. Ama bugün artık içeride ve dışarıda uluslararası ilişkiler kitaplarında da yazar, büyük diplomatların kendi ifadeleridir aynı zamanda, biz de bunu artık ezberledik, neredeyse hepimiz biliyoruz uluslararası ilişkilerde kadim dostluklar, müttefiklik hukuku geçerli değildir; ali menfaatlerdir söz konusu olan. Yani bir ülkenin millî menfaatleri insanının, devletinin çıkarlarıdır onun tavrını belirleyen.Bu, gerçekten Amerika’daki ta George Washington’tan bugüne kadar ki bütün siyasi mülahazalarda hep gündeme getirilmiş, Lord Palmerston da bir zamanlar bunu söylemiş ama bunu ete kemiğe büründürmek gerekir. İşte bugün, açık ve net söylüyoruz, Allah’a şükür, Hükûmetimizin bekayı öncelemesinin nedeni buydu çünkü uluslararası ilişkilerde öncelenen iki değer vardır: Biri bekadır, huzurdur, güvenliktir, emniyettir; öteki varlıktır, varlığın da teminatı güvenliktir. Nice ülkeler vardır ki varlıklıydılar, nice uluslar vardı ki nice medeniyetler vardı ki bir elleri yağda bir elleri balda ama yerle yeksan oldular. Niye? Çünkü ona teminat olacak güçlü bir savunma mekanizması, güçlü bir güvenlik anlayışı söz konusu değildi. Türkiye Cumhuriyeti devleti, Cumhur İttifakı’nın dik duruşu sayesinde, Allah’a şükür, içeride ve dışarıda millî ve yerli, ayakları yere basan, sözde değil özde, yurtta da cihanda da barışı önceleyen bir tavır içerisinde olmasının meyvelerini bugün birer birer toplamaktadır. Somut örnek mi? Başbağlar’ın yaşattığı o acı dramı… Allah’a şükür, bugünkü mücadele azmi ve kararlılığıyla, kırsal kesimde 2019’da bir diplomatımızın katline ferman yazan bir alçağın Süleymaniye’de yok edilmesi. Artık içeride değil; düşman, hasım neredeyse orada etkisiz hâle getirilmesi önceliğimizdir, önceliğimiz olmuştur. Onun için bugün, bu kürsüde, bu kubbe altında huzurla güvenli bir şekilde Allah’a şükür görevimizi ifa etmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla, bunun diplomasideki yansımaları da açık ve net bir şekilde görülmektedir. Yani millî bir duruş, tutarlı bir duruş; içeride başka, dışarıda başka değil; içeride millî, dışarıda gayrimillî değil, teslimiyetçi değil; içeride de millî, dışarıda da millî; içeride de talimat almayan, dışarıda da talimat almayan; içeride de milletin her türlü hakkını, hukukunu savunan, dışarıda da bunların aynısını deruhte etme sorumluluğumuz ete kemiğe bürünmüştür artık.
Onun için, bölgemizde artık kriz nedeni değil, kriz çözen bir ülke konumundayız çünkü gerçekten coğrafyamız zor ve çetin; Balkanlardan Orta Doğu’ya ve Güney Kafkasya’ya varıncaya kadar sorunsal bir alanda yaşıyoruz ama Allah’a şükür, bu kadar sorunsallık içerisinde dik duruyoruz, ilkeli duruyoruz ve hak ve hukuk çerçevesinde, uluslararası anlaşmalara uygun bir şekilde üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Bunları somut örneklerle çok rahat açıklayabiliriz. Güney Kafkasya’daki özellikle, işgal altında otuz yıl çözüme ulaşılmayan Karabağ meselesi Türkiye’nin bu tutarlı duruşu sayesinde çözüme ulaşmıştır. Irak’ta da öyledir, Gürcistan’la olan ilişkilerimizde de öyledir. Balkanlarda -Allah korusun- kaynayan kazan hâlinde olan Balkanlarda da eğer bir sorun çözme mercisi ya da bir makamı düşünülüyorsa bu ancak Türkiye’dir. Bugün Ukrayna-Rusya savaşı için dahi -sessiz söylemelerine rağmen- ben inanıyorum ki birkaç gün geçtikten sonra bize gizli gizli verdikleri sufleleri, itirafları açıkça kendi kürsülerinde de ifade edecekler. Bu meseleyi çözerse Türkiye çözer, bu meselede ara buluculuk yaparsa Sayın Cumhurbaşkanı ara buluculuk yapar ve bu savaş bir an önce biter, aynen savaş tutsaklarının iadesinde olduğu gibi. Bunları gördük, aynen tahıl koridorunun çok şükür birkaç dönemdir devam etmesinde gördüğümüz gibi. Dolayısıyla bunları çoğaltabiliriz.
Bir gecede talimat verip “Şu ülkeyi de NATO’ya alın.” demenin zorluğunu yaşayanlar yaşasın, azapta olsunlar ama biz artık ülkemizin ali menfaatleri doğrultusunda bunu her türlü tartışmaya, her türlü milletimizin görüşüne sunma gibi bir yükümlülüğe tabiyiz ve bunu yapıyoruz. Yani öyle yağma yok, biz artık bildiğiniz bir Türkiye değiliz, artık eskiden talimat verdiğiniz bir ülke değiliz; biz kendi önceliklerimizi öncelikle ifade ederiz, “Uyarsanız, bir adım gelirseniz iki adım geliriz, gelmezseniz siz bilirsiniz.” diyecek konuma gelmiş bulunmaktayız. Dolayısıyla, tabii, burada -önemli bir vasıta- ülkeler arası ya da ülkelerden oluşan gruplar arası sözleşmeler ile anlaşmaların önemi ortaya çıkmaktadır. İşte, bugün o vesileyle bu anlaşmaları, Dışişleri Komisyonumuzun hazırladığı bu anlaşmaları burada inşallah onaylayıp Türkiye’nin uluslararası yürüyüşünde ivme kazanması adına elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Niye? Çünkü bizim, aziz milletimizin temsilcileri olarak burada, içeride ve dışarıda milletimizin beklentilerine, ali menfaatlerine uygun davranma gibi bir yükümlülüğümüz söz konusudur.”
-

16 maddelik torba kanun teklifi
AK Parti, uzun zamandır üzerinde çalıştığı yeni torba kanun teklifini Meclis Başkanlığı’na sunmaya hazırlanıyor.
Torba kanun teklifinde Covid-19 ile ilgili de kararlar yer alıyor. Covid-19 izninden yararlanan hükümlü sayısının 128 binin üstünde olduğu biliniyor. Covid-19 izni uygulamasından yararlanarak dışarıda bulunanlar cezaevine geri çağrılmayacak. Belli suçlarda 3-4 yıl hapis cezası alan mahkumların tahliyesinin de önü açılacak.
100 BİNE YAKIN HÜKÜMLÜ YARARLANACAKTorba kanun düzenlemesiyle Ceza İnfaz Kanunu’na kalıcı bir madde eklenecek. Uyuşturucu, terör, cinsel istismar gibi suçlar haricinde, belli suç tiplerinde 3 ya da 4 yıl cezası kalan ve zaten dışarda hayata karışmış olan mahkumlar tahliye olacak. Daha önce denetimli serbestlik veya Covid-19 izni nedeniyle tahliye edilenler de cezaevine geri çağırılmayacak. Düzenlemeden 100 bine yakın hükümlünün yararlanması bekleniyor.
Hükümlülerin tahliyesine baro temcilcileri, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile birlikte başsavcılık ve cezaevi yetkililerinden oluşan denetim izleme komisyonu karar verecek. Mahkumların karnelerini inceleyecek komisyon, hükümlü uyumlu mu, hizmetlere desteğe iş birliğine uygun mu, mahkum ıslah olmuş mu tüm bunları değerlendirecek. Son olarak hükümlü dinlenerek tahliyeye ilişkin karar verilecek.
16 maddeden oluşan kanun teklifinde yüzde 25 kira artış sınırının devam etmesine yönelik düzenleme de yer alacak.
Teklifte, Milli Savunma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı’nda görevli ebeler ve aile hekimleri ile AFAD ve sanayi bölgelerine yönelik düzenlemeler de yer alacak. -

TBMM’de yeni dönem, İki parti anlaştı
Gelecek Partisi tarafından yapılan yazılı açıklamada Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun yarın ortak açıklama yapacağı belirtildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Saadet Partisi ve Gelecek Partisi arasındaki TBMM Grup kurma görüşmeleri nihayete ermiştir. Konu hakkında Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Temel Karamollaoğlu ile Gelecek Partisi Genel Başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu, yarın saat 12:30’daGelecek Partisi Genel Merkez binasında açıklamalarda bulunacaktır.
