Etiket: tbmm

  • 2021, ‘İstiklal Marşı Yılı’ kabul edildi

    2021, ‘İstiklal Marşı Yılı’ kabul edildi

    TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un ilk imza sahibi olduğu ve AK Parti, CHP, HDP, MHP ile İYİ Parti’nin imzasının yer aldığı önergeyle 2021’in ‘İstiklal Marşı Yılı’ olmasını içeren düzenleme TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Başkan Şentop, “İstiklal Marşı Anayasa’mızın ruhu, milletimizin istiklal ve anlam manifestosudur” dedi.

    Genel Kurul’da, ‘Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri devam ederken, TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile AK Parti, CHP, HDP, MHP ve İYİ Parti ortak bir önerge sundu. Genel Kurul’da yapılan oylamada önerge kabul edildi.

    Buna göre, ‘İstiklal Marşı’nın Kabul Edildiği Günü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü Hakkında Kanun’a geçici madde eklenmesini içeren düzenleme kanun teklifine eklendi.

    Yapılan düzenlemeyle 2021, ‘İstiklal Marşı yılı’ kabul edildi. 2021 yılı boyunca bütün kamu kurum ve kuruluşları tarafından İstiklal Marşı’nın anlamını ve Kurtuluş Savaşı’nın önemini anlatmak amacıyla halkın ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla İstiklal Marşı’nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u anma etkinlikleri gerçekleştirilecek.

    TEŞEKKÜR ETTİ

    Meclis Başkanı Şentop, Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamada, “İstiklal Marşı’mızın kabulünün 100’üncü yılında Gazi Meclis’imiz tam bir ittifakla, 2021’in, ‘İstiklal Marşı Yılı’ olması için imzaya açtığımız teklifi kabul etmiştir. Aziz şehitlerimizin ve Mehmet Akif’imizin ruhu şâd olsun. Başta Sayın Cumhurbaşkanımıza, tüm siyasi partilerimizin Genel Başkanlarına ve milletvekili arkadaşlarıma gösterdikleri vefa ve hassasiyet için teşekkür ederim. İstiklâl Marşı Anayasamızın ruhu, Milletimizin İstiklâl ve anlam manifestosudur” dedi.

  • CHP’den ‘asgari ücret’ için 27 maddelik yasa teklifi

    CHP’den ‘asgari ücret’ için 27 maddelik yasa teklifi

    CHP, 27 madden oluşan ‘Asgari Ücret Kanun Teklifi’ni TBMM Başkanlığı’na sunarak, asgari ücretin 1 Ocak 2021’den geçerli olmak üzere aylık 3 bin 100 lira olmasını istedi.

    CHP grup başkan vekilleri Engin Altay, Özgür Özel ile Engin Özkoç tarafından hazırlanan ve 27 maddeden oluşan ‘Asgari Ücret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Kanun teklifi ile asgari ücretin sadece işçi için değil işçi ve ailesinin geçimini sağlayacak ücret olarak tanımlanması öngörülürken, 1 Ocak 2021 tarihinden geçerli olacak asgari ücretin net 3 bin 100 TL olarak belirlenmesi istendi. Teklifle asgari ücret üzerinden gelir vergisi alınmaması da öngörülüyor.

  • Afganistan tezkeresi TBMM’de

    Afganistan tezkeresi TBMM’de

    Afganistan’a asker gönderilmesi için verilen izin süresinin 18 ay uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, TBMM’ye sunuldu.

    Afganistan’a asker gönderilmesinin süresini uzatan Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, Meclis’e geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzası ile Meclis’e sunulan tezkerede, “Hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanı’nca takdir ve tespit olunacak şekilde, TSK unsurlarının NATO’nun Afganistan’da icra etmekte olduğu Kararlı Destek Misyonu ve devamı kapsamında yurt dışına gönderilmesi, aynı amaçlarla yönelik olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin anılan misyona katılmak amacıyla ülkemiz üzerinden Afganistan’a intikali ile geri intikali kapsamında Türkiye’de bulunması ve bunlar imkan sağlayacak düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için TBMM’nin 6 Ocak 2015 tarihli ve 1079 sayılı kararı ile verilen ve son olarak 25 Aralık 2018 tarihli ve 1206 sayılı kararı ile uzatılan iznin süresinin 6 Ocak 2021 tarihinden itibaren 18 ay uzatılması” denildi.

    Tezkerede; Afganistan ile köklü kardeşlik ve dostluk ilişkileri bulunan Türkiye’nin, Afganistan’ın milli birliğini, bütünlüğünü ve bağımsızlığını her zaman desteklediği vurgulandı. Ayrıca, Afgan halkının terörden uzak olarak barış, istikrar ve refah içinde yaşamasını teminen her alanda Afganistan ile dayanışma içinde olduğu belirtilerek, “Cumhuriyet tarihinin en büyük dış yardım programlarından birini Afganistan’da yürütmekte olan ülkemiz, hâlihazırda 25 Aralık 2018 tarihli ve 1206 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı uyarınca söz konusu misyona katkıda bulunmaktadır” ifadeleri kullanıldı.

  • TBMM’de 4 partiden ortak bildiri

    TBMM’de 4 partiden ortak bildiri

    Son dakika haberi… Meclis’teki dört siyasi parti ortak bildiriyle ‘ABD’nin yaptırım kararını reddediyoruz’ açıklamasını yaptı.

    TBMM’de; AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti grup başkanvekillerinin imzasıyla yapılan ortak açıklamayla, ABD’nin Türkiye’ye karşı açıkladığı yaptırım kararı reddedildi. Hazırlanan ortak bildiri TBMM Genel Kurulu’nda okundu.

    Ortak bildiride partiler “ABD’yi bu vahim yanlıştan bir an evvel geri dönmeye” davet etti.

  • 23 milletvekilinin dokunulmazlık dosyası TBMM’de

    23 milletvekilinin dokunulmazlık dosyası TBMM’de

    HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın da aralarında bulunduğu 23 milletvekiline ait dokunulmazlık dosyaları TBMM Başkanlığına sunuldu.

    Sancar’ın yanı sıra Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı tezkereleri, TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonuna sevk edilen milletvekilleri şöyle:

    HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, HDP Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücü, HDP Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, HDP Van Milletvekili Tayip Temel, HDP Diyarbakır Milletvekili Hişyar Özsoy, HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, HDP Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk, HDP Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca, HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir, HDP Van Milletvekili Sezai Temelli, HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç, HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik, DBP Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz, Bağımsız Mardin Milletvekili Tuma Çelik, Bağımsız Muş Milletvekili Mensur Işık, İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke.”

    Gelen dosyalar arasında Nuran İmir’in 3, Feleknas Uca, Berdan Öztürk, İmam Taşçıer ve Hişyar Özsoy’un 2’şer dosyası bulunuyor.

  • TBMM’de gergin anlar! Sosyal mesafe unutuldu

    TBMM’de gergin anlar! Sosyal mesafe unutuldu

    TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmelerinde HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Taşdemir’in konuşması, tansiyonu yükseltti. HDP ve AK Parti milletvekilleri birbirlerinin üzerine yürürken, Genel Kurul’a 15 dakika ara verildi.

    TBMM Genel Kurulu Sağlık Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın 2021 yılı bütçelerini görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç başkanlığında toplandı. İçişleri Bakanlığı’nın bütçesi üzerine parti grupları adına yapılan konuşmalar sırasında HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Taşdemir, kürsüye çıktı. Taşdemir, geçen Ekim ayında Kobani eylemleri kapsamında HDP’li isimlerin gözaltına alınıp tutuklandığı soruşturmayı hatırlatarak, “Kobani eylemleri bahane edilerek partimize karşı bir kumpas dava açıldı, 6 yıl sonra hem de. Bu arkadaşlarımızın hepsi bu dosyada aslında ifade vermişti. Yine DTK ve HDK, TJA gibi demokratik kurumlarımız hedef haline getiriliyor” dedi.

    Taşdemir’in konuşması, Genel Kurul’da tansiyonun yükselmesine neden oldu. AK Parti milletvekilleri, HDP’li Taşdemir’e tepki gösterdi. Bazı AK Parti milletvekilleri kürsüye yürüyünce, diğer HDP milletvekilleri de yerlerinden kalktı. AK Parti ve HDP milletvekilleri birbirlerinin üzerine yürüdü. CHP’liler ise araya girerek tansiyonu düşürmeye çalıştı. Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, oturuma 15 dakika ara verdi. Aranın ardından Genel Kurul devam etti.

  • Libya tezkeresi TBMM’de

    Libya tezkeresi TBMM’de

    Libya’ya asker gönderilmesi için verilen iznin süresinin 18 ay uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, TBMM Başkanlığına sunuldu.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla sunulan tezkerede, Libya’da Şubat 2011’de meydana gelen olayları takip eden süreçte demokratik kurumların inşa edilmesine yönelik çabaların artan silahlı çatışmalar nedeniyle akamete uğradığı, ülkede parçalanmış bir yapı ortaya çıktığı hatırlatıldı.

    Tezkerede, Libya’da ateşkesin tesis edilmesi, siyasi bütünlüğün sağlanması ve işleyen bir devlet mekanizmasının kurulmasının mümkün olamaması üzerine, Libya’da barış ve istikrarın tesisini teminen Birleşmiş Milletler (BM) kolaylaştırıcılığında, Libya’daki tüm tarafların katılımıyla yürütülen ve yaklaşık bir yıl süren Libya Siyasi Diyaloğu sonucunda, Libya Siyasi Anlaşması’nın 17 Aralık 2015’te Fas’ın Suheyrat şehrinde imzalandığını belirtildi.

    Libya Siyasi Anlaşması kapsamında oluşturulan Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH), BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2259 (2015) sayılı kararı uyarınca uluslararası toplum tarafından Libya’yı temsil eden tek ve meşru hükümet olarak tanındığına işaret edilen tezkerede, BMGK’nin 2259 sayılı kararının, Libya Siyasi Anlaşması’nın uygulanması ile UMH dahil söz konusu anlaşmada atıfta bulunulan Libya kuruluşlarının desteklenmesine çağrıda bulunduğu ifade edildi.

    Tezkerede, Libya Siyasi Anlaşması’nda yeri bulunmayan, bu çerçevede hem ulusal hem uluslararası bakımdan gayrimeşru nitelik taşıyan sözde Libya Ulusal Ordusu’nun, 4 Nisan 2019’da başkent Trablus’u ele geçirmek ve UMH’yi devirmek hedefiyle başlattığı, sivilleri ve sivil alt yapıyı da hedef alan, Libya’nın bütünlüğü ve istikrarını tehdit eden, DEAŞ, El-Kaide ve diğer terör örgütleri, yasa dışı silahlı gruplar ile yasa dışı göç ve insan ticareti için uygun ortam oluşturan saldırıları üzerine UMH’nin Aralık 2019’da Türkiye’den destek talebinde bulunduğu bildirildi.

    “Türkiye Libya’da kalıcı ateşkesin tesisine güçlü desteğini sürdürüyor”

    Müteakip süreçte UMH’nin, ülkenin bütünlüğüne kasteden bu saldırıları durdurduğu, böylece Libya’nın Türkiye ve tüm bölge için güvenlik riski teşkil edecek bir kaosa ve istikrarsızlığa sürüklenmesinin önlendiği, ülkede BM’nin kolaylaştırıcılığında, Libyalıların öncülüğünde ve sahipliğinde ateşkes ve siyasi diyalog sürecinin önünün açılabildiği vurgulanan tezkerede şunlar kaydedildi:

    “Türkiye, BM öncülüğünde ilgili BMGK kararları çerçevesinde uluslararası meşruiyet kapsamında yürütülen, Libya’nın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunmasına, ülkede kalıcı bir ateşkesin tesisine, ulusal uzlaşıyı sağlayacak siyasi diyalog çabalarına güçlü desteğini sürdürmektedir. Türkiye ile Libya arasında imzalanan ve yürürlüğe giren Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası’yla daha da gelişen iki ülke arasındaki tarihi, siyasi ve ekonomik köklü ilişkiler dikkate alındığında, Libya’da ateşkes ve siyasi diyalog sürecinin devamı ile bu sürecin sonucunda barışın tesisi ve istikrarın sağlanması Türkiye açısından büyük önemi haizdir.”

    Türkiye’nin, bu kapsamda Libya ile imzalanan ve yürürlüğe giren Güvenlik ve Askeri İş Birliği Mutabakat Muhtırası kapsamında Libya’nın güvenliğine katkı sağlayacak eğitim ve danışmanlık desteğine devam ettiğine işaret edilen tezkerede, gelinen aşamada Libya’da kalıcı ateşkesin ve siyasi diyalog sürecinin sonuçlandırılması ve kurumların birleştirilmesinin henüz mümkün olamadığına işaret edildi.

    Sözde Libya Ulusal Ordusu’nun, dış güçlerin desteğiyle Libya’nın orta ve doğu bölgelerindeki askeri tahkimatının sürdüğü anlatılan tezkerede, BM himayesinde yürütülen askeri ve siyasi görüşmelerin sonuçlanmasını teminen çatışmaların yeniden başlamasının önlenmesinin önem taşıdığını vurgulandı.

    “Tüm bölge için neşet eden risk ve tehditler devam ediyor”

    Bu kapsamda, ülkeden Türkiye dahil tüm bölge için neşet eden risk ve tehditlerin devam ettiği, sözde Libya Ulusal Ordusu’nun saldırılarının ve çatışmaların yeniden başlaması halinde Türkiye’nin gerek Akdeniz havzasındaki gerek Kuzey Afrika’daki çıkarlarının olumsuz etkileneceği ifade edilen tezkerede, şunları kaydedildi:

    “Bu mülahazalarla Türkiye’nin milli çıkarlarına yönelik her türlü tehdit ve güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Libya’daki gayrimeşru silahlı gruplar ile terör örgütleri tarafından Türkiye’nin Libya’daki menfaatlerine yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek, kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı milli güvenliğimizin idame ettirilmesini sağlamak, Libya halkının ihtiyacı olan insani yardımları ulaştırmak, UMH tarafından talep edilen desteği sürdürmek, bu süreç sonrasında meydana gelebilecek gelişmeler istikametinde Türkiye’nin yüksek menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacak şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde Türkiye sınırları dışında harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanının belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için Anayasa’nın 92’nci maddesi uyarınca 2 Ocak 2020 tarihli ve 1238 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararıyla verilen iznin süresinin 2 Ocak 2021’den itibaren 18 ay uzatılması hususunda gereğini bilgilerinize sunarım.”

  • TBMM’de bütçe görüşmeleri başladı

    TBMM’de bütçe görüşmeleri başladı

    TBMM’de 12 gün boyunca sürecek 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu görüşmelerine başlandı. Bütçenin sunumunu yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Tek bir vatandaşımızı mağdur etmeden salgınla mücadele ediyoruz” açıklamasında bulundu.

    Meclis Genel Kurulunda, 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmelerine başlandı. Genel Kurul, TBMM Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 2021 yılı bütçesine ilişkin sunumunu yaptı.

    Oktay, 2021 yılı bütçesi sunumunda “Enflasyonun kalıcı olarak düşük ve tek haneli seviyelere indirilmesi temel hedeflerimizdendir” dedi, “Tek bir vatandaşımızı mağdur etmeden salgınla mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    Oktay’ın konuşmasında şu ifadeler öne çıktı:

    “Son dönemde gerek toplumun farklı kesimleri ile yapılan geniş katılımlı istişarelerin sonucu olarak geliştirilmekte olan gerekse Yeni Ekonomi Programında öngörülen politikaların hayata geçirilmesiyle, enflasyonun kalıcı olarak düşük ve tek haneli seviyelere indirilmesi temel hedeflerimizdendir.

    2020 yılında Covid-19 salgını nedeniyle uluslararası ve ulusal uçak seyahatleri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de azalmış olduğundan, ortalama yıllık kira bedelinin çok çok altında bir garanti ödemesi veya mahsuplaşma gündeme gelebilecektir.

    Kasım ayı itibarıyla Covid-19 salgını kapsamında ekonomiyi desteklemek amacıyla atılan adımların büyüklüğü 562 milyar liraya ulaşmıştır.

    Tek bir vatandaşımızı mağdur etmeden salgınla mücadele ediyoruz.

    2021 yılını pozitif bir büyüme ile kapatmayı öngörüyoruz. 2021 yılında büyümenin yurt içi ve yurt dışı talep arasında dengeli bir görünüm sergilemesini ve ekonomimizin yüzde 5,8 oranında büyümesini hedefliyoruz.

    Türkiye için zor diye bir şey yoktur. İmkansızsa sadece zaman alır.”

    Genel Kurul, bütçe görüşmeleri için cumartesi ve pazar günleri dahil 12 gün aralıksız toplanacak ve günlük programını tamamlayıncaya kadar çalışmalarını sürdürecek.

  • Türkiye’de içecek ambalajlarında ‘depozito’ dönemi

    Türkiye’de içecek ambalajlarında ‘depozito’ dönemi

    Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görüşülen Türkiye Çevre Ajansı’nın kurulmasına dair kanun teklifi sayesinde 2022 yılından itibaren içecek ambalajlarında depozito uygulaması başlayacak. Meclis’e kanun teklifini sunan AK Parti Konya Milletvekili Selman Özboyacı, depozito yönetim sistemi sayesinde yılda 2 milyar TL ülke ekonomisine katkı sağlanacağını belirterek, ”Depozito yöntemi sistemiyle beraber biz, bütün bu içecek ambalajlarını atık haline gelmeden kendi aralarında ayrı ayrı toplanarak temiz hammadde halinde yeniden o şişenin döndürülmesini sağlayacağız. Bu sayede enerjide ciddi şekilde tasarruf edilmiş olacak” dedi.

    AK Parti Gençlik Kolları Başkanlığını da yürüten milletvekili Selman Özboyacı’nın öncülüğünde TBMM’ye sunulan Türkiye Çevre Ajansı’nın kurulması ve Çevre Kanunu’nda değişiklikler yapılmasına dair kanun teklifinin, bazı maddeleri Meclis’te görüşüldü. Kanun teklifini değerlendiren Özboyacı, kanun teklifiyle amaçlarının ülke kaynaklarının en verimli ve en doğru şekilde kullanıp gelecek nesillere daha yaşanabilir çevre bırakmak olduğunu kaydetti. Çevrenin siyaset üstü olduğunu ifade eden Özboyacı, şunları söyledi:

    ”Bugün dünya büyük küresel çevre sorunlarıyla karşı karşıya, bununla toplumlar da, bireyler de mücadele etmek için çeşitli formüller arıyorlar. Bizim de bu kanun teklifini hazırlarken çabamız, ülkemizin kaynaklarını en verimli, en doğru bir şekilde kullanıp, gelecek nesillere çok daha yaşanabilir, çok daha temiz bir çevre bırakmaktır. Çünkü çevre, siyaset üstü bir konudur. Hepimizin geleceğini ilgilendiren bir konu. Bugün verilere baktığımızda dünyada şehirleşme yüzde 54 oranına çıkmış. 30 yıl içinde 2050’lerde yüzde 70’lere çıkacağı öngörülüyor. Bu korkunç bir tüketim demek. Nitekim enerji tüketimi üç katına, hammadde tüketimi iki katına çıkmış durumda. Bu sebeplerle çevreye dair yaptıklarımız geleceğe dair yaptıklarımız ve bunları da kesinlikle ortaklaşa, bir bütün halinde, iş birliği yaparak hareket etmek lazım. Çünkü çevre hepimizin ortak değeridir. Çocuklarımıza, torunlarımıza bırakacağımız en önemli miraslardan bir tanesidir.”

    TÜRKİYE ÇEVRE AJANSI

    Kurulması planlanan Türkiye Çevre Ajansı’nın amaç ve faaliyetlerini anlatan Özboyacı, ”Türkiye Çevre Ajansı’nın amaç ve faaliyetlerine baktığımızda; çevrenin iyileştirilmesi, korunması, yeşil alanların korunması, geliştirilmesi, sıfır atık projesinin yaygınlaştırılması, laboratuvarlar kurulmak, müzeler kurmak, bilimsel çalışmalar yapmak. Araştırma uygulama merkezleri kurmak. Bütün basın yayın işlemlerini, tanıtıcı faaliyetlerinde bulunmak. Yurt içi ve yurt dışında özel ve kamu herkesle iş birliği yapabilmek. Kısacası çevreyi içeren bütün konularda alabilecek yapıya büründürülüyor. Ama bizim en çok önemsediğimiz, ajansında ilk iş olarak en çok odaklanması gerekir diye düşündüğümüz depozito yönetim sistemidir” dedi.

    Özboyacı, depozito yönetim sistemi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın İstanbul Teknik Üniversitesiyle birlikte 2019 Temmuz ayından itibaren çalışma yaptığını ve kendisinin de 11 aydır bu projenin içinde olduğunu söyledi.

    ‘DEPOZİTO YÖNETİMİ SİSTEMİYLE, İTHALATTA VE ENERJİDE TASARRUF SAĞLANACAK’

    Özboyacı, ”Türkiye’nin geri dönüşüm noktasında attığı büyük adımlar var; ama geri dönüştürülebilir atıkları kendi arasında ayrı toplamadığımız, karışık topladığımız için aslında buradan verimsiz bir ürün elde edilebiliyor. Halbuki biz plastik, cam ve metal şişeleri ayrı ayrı toplayabilsek, inanın bunlar doğrudan hammadde kullanılabilme özelliğine sahip. Depozito yönetim sistemi aslında şunu önceliyor; bugün sektörde baktığımızda plastik şişenin üretimi için yurt dışından granül ithal edildiğini görüyoruz. Cam şişenin üretimi için kuvars dediğimiz, kum dediğimiz materyallerin ithal edildiğini görüyoruz. Hem bunun ithalat masrafı var. Bunun yanında cam şişeyi cam kırığından geri dönüştürmekle, kumdan cam şişe üretmek arasında 5 kat enerji farkı var. Hem ithalata masraf etmek zorunda kalıyoruz hem de ciddi bir enerji üretim kaybı yaşıyoruz her şişenin üretiminde. Depozito yönetim sistemiyle beraber biz, bütün bu içecek ambalajları atık haline gelmeden, kendi aralarında ayrı ayrı toplanarak temiz hammadde halinde yeniden o şişenin döndürülmesini sağlayacağız. Bu sayede ithalatta ve enerjide ciddi bir tasarruf edilmiş olacak” diye konuştu.

    ‘2022 YILINDA İÇECEK AMBALAJLARINDA DEPOZİTO UYGULAMASI BAŞLAYACAK’

    2022 yılında içecek ambalajında depozito uygulamasının başlayacağını belirten Özboyacı, 1 liraya satılan bir şişe suyun üzerine depozito ücreti konularak satılacağını, tüketildikten sonra da geri verildiğinde depozito ücretinin tüketiciye iade edileceğini söyledi. Özboyacı, ”2022 yılının başından itibaren içecek ambalajların girişini zorunlu hale getiriyoruz. Böylece piyasa ürün sürenler, piyasaya sürdükleri ürünlerin depozito bedellerini en başta ajansa yatıracaklar. Daha sonra bunu satacaklar. Satış noktalarından depozito bedeli üzerine konularak paralarını alacaklar. Satış noktaları da, üzerine depozito ücretini koyarak vatandaşa satacak. Bir şu şişesini, meşrubat şişesini alan bir vatandaşımızda, normalde aldığından bir miktar fazlaya aldı, bunu tüketti, geri bu şişeyi otomata atabilir, markete geri verebilir ve bunu yaptığı anda, şişesini geri verdiğinde o fazla ödediği kısmı geri alacak ve aynı ücreti ödemiş olacak. Biz bunu atığın, atık haline gelmeden hammaddeye dönüşmesini sağlamış olacağız. Bu konuda duyarsızlık yapıp, o atığı çöpe atarlarsa kendi depozito bedellerini yakmış olacaklar” dedi.

    ÜLKE EKONOMİSİNE YILLIK 2 MİLYAR TL KATKI SAĞLAYACAK

    Depozito yönetim sisteminin ülke ekonomisine yıllık 2 milyar TL kaktı sağlayacağını ifade eden Özboyacı, ”Almanya’da, İsveç’te, Hollanda’da, Danimarka’da bu sistem yüzde 92’lerin üzerinde bir başarıyla gerçekleşiyor. Biz de 2022 yılında yüzde 70, 2023 yılında yüzde 80 ve 2024’ten sonra en az yüzde 90 olmak üzere bu içecek ambalajlarının geri dönüşümünü sağlamayı hedefliyoruz. Bu sayede yapılan hesaplara göre yılda 2 milyar lira yıllık ülke ekonomisini katkı sağlanacak. Gayrı safi yurt içi hasılaya ve cari açığa yarım milyar lira azalma öngörüyoruz” dedi.

    TÜRKİYE’DE YILDA 200 BİN TON ATIK MOTOR YAĞI

    Meclis’e sundukları kanun teklifinde atık motor yağı hakkında da maddenin bulunduğunu belirten Özboyacı, Türkiye’de yılda 200 bin ton atık motor yağının ortaya çıktığını belirtti. Bu atığın sadece 20 bin tonunun geri dönüştürülebildiğini belirten Özboyacı, şöyle konuştu:

    ”180 bin ton atık motor yağı ya yakılıyor ya da çevreye karışıyor. Halbuki bu yağdan biz baz yağı elde edebiliyoruz. Kalıp yağı ya da gres yağı olarak kullanabiliyoruz. Bugün sektöre baktığımızda yurt dışından atık motor yağından dönüştürülmüş baz yağlarını ithal edildiğini görüyoruz. Halbuki hiç gerek yok. Bizim 180 bin ton atık motor yağımız çevreye karışıyor. Bu maddemizle atık motor yağının çevreye karışmasını önleyip, tamamen geri dönüştürülebilir şekilde izlenmesine, toplanmasına ön ayak oluyoruz. Bundan sonra yetkisi ve lisansı olmayan bir yerde motor yağı değişimi yapılamayacak. O iş yerine denilecek ki; bakın yetki ya da lisans almanız lazım. 60 gün içinde almazsa 10 bin lira ceza uygulanacak. Bu lisans ve belgeyi almak zor değil. Sadece şu iki bilgiyi istiyor bakanlık; ‘Sen ne kadar atık yağ toplayacaksın? Bu topladığın atık yağları ne yapacaksın? Bu iki cevabı verebildikten sonra bütün esnafımız motor yağ değişimini yapabilecek. Yeter ki biz bu motor yağlarını nereye gittiğini izleyebilelim. Buradaki amaç da budur.”

    ATIK MADDEYİ YERE ATANA BİN TL CEZA

    Özboyacı, ”Çevre ve izin lisanlı almayanlar bütün faaliyetler, süresiz durdurulur diye bir hüküm getiriyoruz. Caydırıcılığı artırmak anlamında idari para cezaları da artırılıyor. Türkiye’nin neresinde olursa olsun herhangi bir atığı yere atanlarla çevreyi kirletenlere bin lira ceza öngörülüyor” dedi.

    ÇEVRE ETİKETİ SİSTEMİ

    Özboyacı, getirilmesi planlanan çevre etiket sistemiyle de bütün ürünlerin üretiminden, tüketim ve atık haline gelinceye kadarki bütün hikayesinin anlatılacağını söyledi.

    ALIŞVERİŞLERDE POŞET YÜZDE 80 AZALDI

    Özboyacı, alışverişlerde plastik poşetlerde alınan ücret uygulaması sayesinde poşet alımının azaldığını hatırlattı. Özboyacı, ”Türkiye’de kişi başına yılda 440 tane plastik poşet tüketiliyordu. Bu rakam 90’a düşmüş durumda ve yüzde 80 oranında azalmış” dedi.

  • Milletvekillerine kürsüde maske zorunluluğu

    Milletvekillerine kürsüde maske zorunluluğu

    TBMM Başkanlık Divanı toplantısında, Meclis’te uygulanan ve uygulanacak Covid-19 önlemleri masaya yatırıldı. Buna göre Genel Kurul’da artık milletvekilleri maskesiz konuşmayacak. Pazartesi günü milletvekilleri dışında Meclis’e giren herkesin de HES koduna bakılacak.

    TBMM Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında, 4’üncü yasama yılı 2’nci başkanlık divanı toplantısında, Covid-19 kapsamında alınan önlemler ile bütçe görüşmelerinde alınacak ek tedbirler ele alındı. Meclis Tören Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda Şentop, divan üyelerini Covid-19 kapsamında alınan önlemler hakkında bilgilendirdi. Şentop, önlemler kapsamında Genel Kurul oturma düzeninin değiştirildiğini, Genel Kurul’un sık sık havalandırıldığını belirterek, milletvekillerinden kürsü konuşmalarının maskesiz yapılmamasını talep etti.

    Şentop, Meclis Hastanesi’nde Covid-19 test ünitesinin kurulduğunu ve şüpheli vakalar için özel oda hazırlandığını da belirtti.

    MECLİS’E GİRİŞLERDE HES KODU

    Meclis’te alınan önemli tedbirler kapsamında Meclis’e girişlerin HES kodu yapılmasının zorunlu hale getirildiğini kaydeden Şentop, Meclis personelinin esnek çalışmaya geçtiğini ve bu süreçte servis imkanının çalışanlara sunulduğunu da sözlerine ekledi.

    TBMM’de ziyaretçi yasağının devam ettiğini belirten Şentop, milletvekillerinden bu kurala uyulmasında azami hassasiyet gösterilmesini istedi. Şentop ayrıca Meclis takviminde yer alan birçok seyahat ve programın da ertelendiği hatırlatarak, ilerleyen dönemde gelişmelere göre bu çalışmaların tekrar değerlendirileceğini kaydetti.

    YENİ ÖNLEMLER ÖNCE DANIŞMA KURULU’NDA ELE ALINDI

    Öte yandan Covid-19 ile ilgili uygulanacak önlemler önce Danışma Kurulu’nda ardından TBMM Başkanlık Divanı toplantısında değerlendirildi. Artık Genel Kurul’da milletvekilleri maskesiz konuşmayacak. 7 Aralık Pazartesi günü milletvekilleri dışında Meclis’e giren herkesin HES koduna bakılacak. Genel Kurul düzenli olarak havalandırılacak. Milletvekilleri bütçe görüşmelerine esnek çalışma düzenine göre katılacak. Kulislerde çay ocakları kapatılacak. Bütçe görüşmeleri Genel Kurul’da 7 Aralık günü başlayıp, 18 Aralık’ta tamamlanacak ardından Meclis 15 Ocak’a kadar tatile girecek.