Etiket: tbmm

  • “Gazze’deki insanlık felaketini görmezden gelemeyiz”

    “Gazze’deki insanlık felaketini görmezden gelemeyiz”

    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, ABD’nin başkenti Washington DC’de temaslarına devam ediyor. Kurtulmuş, NATO Parlamento Başkanları Zirvesi’ne katılarak hitapta bulundu. Kurtulmuş, yaptığı konuşmada, “Değerli katılımcılar, ittifakımızın kuruluşunun 75. yıldönümüne isabet eden bu zirveye ev sahipliği yaptıkları için Başkan Johnson ve Kongre’ye en içten teşekkürlerimi sunarım. NATO bugüne kadar Avrupa-Atlantik bölgesindeki kolektif güvenliğimize önemli katkılarda bulunmuştur; günümüzde ise yeni ve karmaşık küresel zorluklarla mücadele ediyoruz” dedi.

    “Savaşa uluslararası hukuk temelinde adil ve kalıcı bir çözüm bulunmasına yönelik diplomatik çabaların ön saflarında yer aldık”

    Türkiye’nin Ukrayna’da savaşın başlamasından bu yana, Ukrayna’nın egemenliğine, bağımsızlığına ve Kırım da dahil olmak üzere toprak bütünlüğüne olan sarsılmaz desteğini sürekli olarak teyit ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, “Ayrıca, savaşa uluslararası hukuk temelinde adil ve kalıcı bir çözüm bulunmasına yönelik diplomatik çabaların ön saflarında yer aldık. Çabalarımız, Ukrayna da dahil olmak üzere NATO üyelerinin desteklediği ülkelerde demokratik direncin korunmasına da odaklanmalıdır. Bu nedenle, Ukrayna’nın meclisi Rada ile siyasi angajman özel bir önem taşımaktadır. Ukrayna’ya, aralarında bir hastanenin de bulunduğu son Rus saldırılarında hayatını kaybedenler için baş sağlığı diliyorum” dedi.

    “Hiçbir müttefik Türkiye’den daha fazla terör saldırısına maruz kalmamıştır”

    Kurtulmuş, “İkinci olarak, terörizm İttifak’ın güvenliğine yönelik en doğrudan asimetrik tehdittir. Genel Sekreter Stoltenberg’in de defalarca belirttiği gibi, hiçbir müttefik Türkiye’den daha fazla terör saldırısına maruz kalmamıştır. DEAŞ, FETÖ, PKK ve Suriye’deki uzantısı PYD/YPG gibi terör örgütlerine karşı mücadelemizde kararlılığımızı sürdürürken, Müttefiklerimizin iyi niyet ve dayanışma içinde hareket ettiklerini görmek istiyoruz. NATO’nun terörizmle mücadeledeki rolü güçlendirilebilir ve güçlendirilmelidir” dedi.

    “Türkiye’nin bazı müttefiklerimiz tarafından silah kısıtlamalarına tabi tutulması bir çelişkidir”

    NATO’nun savunma harcamalarına yönelik hedefine değinen Kurtulmuş, “NATO’nun güney cephesini koruyan Türkiye’nin bazı müttefiklerimiz tarafından silah kısıtlamalarına tabi tutulması bir çelişkidir. NATO’nun geniş hedeflerine olan bağlılığımız ve misyonlara yaptığımız herkesçe bilinen katkılar iyi anlaşılmalıdır” dedi.

    “Dünyanın en güçlü savunma örgütünün üyeleri olarak bizler, en acil küresel sorunlardan biri olan Gazze’deki muazzam insanlık felaketini görmezden gelemeyiz”

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik devam eden saldırılarına değinen Kurtulmuş, “Son olarak, şu çok önemli noktayı belirtmek isterim. Dünyanın en güçlü savunma örgütünün üyeleri olarak bizler, en acil küresel sorunlardan biri olan Gazze’deki muazzam insanlık felaketini görmezden gelemeyiz. İsrail’in katliamları durdurulmalı ve daha fazla kan dökülmesi engellenmelidir. Bu durumun bölgesel bir savaşa dönüşmesi ciddi bir risk oluşturmaktadır. Küresel güvenlikle ilgili tartışmalarımızda, adalet ve hakkaniyeti savunan insanlığın ortak cephesinde yer almalıyız” dedi.

    “Savaşı önlemek ve barışı korumak için birlikte hareket etmek NATO üyelerinin sorumluluğudur”

    Müttefiklere, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin saldırganlığına “artık yeter” demeleri çağrısında bulunan Kurtulmuş, “Filistin-İsrail çatışması için derhal kalıcı bir ateşkes, engelsiz insani erişim ve iki devletli çözüm çağrısında bulunuyoruz. Sevgili Meslektaşlarım, savaşı önlemek ve barışı korumak için birlikte hareket etmek NATO üyelerinin sorumluluğudur. Bu nedenle, mevcut çalkantılı ortamın yayılma potansiyeline sahip olması ve uluslararası yönetişimin küresel krizlere yanıt verme yeteneğini maalesef kaybetmesi nedeniyle, uygulanabilir bir barış perspektifi geliştirmek için özellikle NATO Parlamenter Asamblesi aracılığıyla istişarelerimizi arttırmalıyız. Adil bir uluslararası sistem inşa etmeye yönelik gelecek çabalarımızda iki temel ilke bize rehberlik etmelidir. Bunlardan birincisinin tüm insanların hak ve haysiyet bakımından eşitliği, ikincisinin ise tüm devletlerin egemen eşitliği olması gerektiğine inanıyorum” dedi.

  • Birden fazla maaş uygulamasına son

    Birden fazla maaş uygulamasına son

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in göreve geldiği andan itibaren üzerinde çalıştığı düzenleme, artık Meclis’te.

    Kamuda uygulanacak tasarruf tedbirlerinin yasal çerçevesini oluşturacak kanun teklifine göre, birden fazla maaş alma dönemi de sona erecek.

    Her statüdeki kamu görevlileri sadece bir görevi için maaş alacak. O maaş en yüksek devlet memuru maaşı olan 92 bin lirayı geçemeyecek.

    Bunun üzerinde verilecek bir huzur hakkı, görev tazminatı gibi bir bedel varsa, o hazineye gelir olarak verilecek.

    TEDBİRLERE UYMAYANLARA CEZA

    32 maddeden oluşan düzenleme ile tasarruf tedbirlerini uygulamayan bürokratlara maaş kesintisi ya da işten çıkarmaya kadar pek çok idari ceza verilebilecek ve denetimini de Hazine ve Maliye Bakanlığı yapacak.

    DİSİPLİN HÜKÜMLERİ UYGULANACAK

    Kamu kurum ve kuruluşlarının harcama ve uygulamalarının tasarruf tedbirlerine uygunluğunun idarelerince veya Hazine ve Maliye Bakanlığınca izlenmesi ve denetlenmesi sonucunda, alınan tedbirlere aykırı iş ve işlemleri tespit edilenler hakkında tabi oldukları mevzuat uyarınca disiplin hükümleri uygulanacak. Sonuçları idarelerince Cumhurbaşkanlığına bildirilecek.

     

    NTV

  • MHP’li Özdemir’den TBMM’ye kanun teklifi

    MHP’li Özdemir’den TBMM’ye kanun teklifi

    MHP’li Özdemir; TBMM’ye sunduğu Kanun Teklifi’ne eklediği gerekçede; “Bilindiği gibi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 82’inci maddesinde haczi caiz olmayan mallar ve haklar belirlenmiştir. Bu madde kapsamında özellikle çiftçilerin kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletlerinin haczolunamayacağı ifade edilmektedir. Haciz işleminden muaf oldukları belirlenmiştir. Günümüzde çiftçilerin olmazsa olmaz araçların başında traktör gelmektedir. Modem tarımsal faaliyetlerde öncü görev yapan, üretim girdileri içerisinde en büyük paya sahip olan ve çiftçilerimizin ihtiyaçlarının başında gelen traktördür. Traktörler, öncelikle çeki amaçlı kullanılmakla beraber biçme, silaj hazırlama, toprak işleme, tohum yatağı hazırlama, ekim ve dikim yapma, hasat yapma işlerinde kullanılma gibi çok geniş bir sahada çiftçilerimizin gayretlerinde çok önemli bir yere sahiptir. Ancak madde metninde traktör ibaresi belirtilmediği için alacaklılar ve icra daireleri çiftçilerin traktörlerini de haciz işlemine tabi tutarak mağduriyet yaşanmasına neden
    olmaktadır. Kanun teklifi ile çiftçilerimizin kendilerinin ve ailelerinin geçimi açısından zaruri olan bir traktörünün haciz yapılması sebebiyle yaşanacak mağduriyetlerin önüne geçilmesi amaçlanmıştır” ifadelerine yer verdi.

  • Bakanlar, TBMM Genel Kurulunda yemin etti

    Bakanlar, TBMM Genel Kurulunda yemin etti

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Sağlık Bakanlığına atanan Kemal Memişoğlu ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına atanan Murat Kurum, TBMM Genel Kurulunda yemin etti.

    TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı.

    Genel Kurulda, gündem dışı konuşmalar ve Grup Başkanvekillerinin gündeme ilişkin değerlendirmelerinin ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından görevden af talebi kabul edilen Fahrettin Koca’dan boşalan Sağlık Bakanlığına Kemal Memişoğlu ile Mehmet Özhaseki’den boşalan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına Murat Kurum’un atanmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi okundu.

    TBMM Çevre Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Kurum’un, Anayasa hükmü gereği atamadan dolayı milletvekilliğinin düştüğü bilgisi de Genel Kurula verildi.

    Meclis Başkanvekili Bozdağ, daha sonra Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u ant içmeleri için Genel Kurul Salonuna davet etti.

    AK Parti ve MHP milletvekilleri, Kurum ve Memişoğlu’nu, yemin etmeleri sonrası alkışladı.

    TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ da Memişoğlu ve Kurum’a, bakanlık görevlerinde başarılar diledi. Bozdağ, daha sonra birleşime ara verdi. Arada, AK Parti ve MHP milletvekilleri ile muhalefet partilerinden bazı milletvekilleri, Memişoğlu ve Kurum’u tebrik etti.

    Öte yandan, Kurum’un milletvekilliğinin düşmesi nedeniyle toplam milletvekili sayısı 593’e, AK Parti’nin Meclisteki sandalye sayısı 264’e indi.

  • Yeni Bakanlar TBMM’de

    Yeni Bakanlar TBMM’de

    Her iki Bakan da Genel Kurula girmeden gazetecilerin sorularını cevapladı. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, şöyle konuştu:
    “Hayırlı olsun. Bayrak değişimini aldık. Allah bizi mahcup etmesin, milletimize, devletimize, Cumhurbaşkanımıza herkese hayırlı olsun.”
    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, geçmişten daha çok çalışacağını belirterek, “Milletimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Afetlerde milletimizi yalnız bırakmayacağız. Bayrağı devraldığımızı Bakanımızdan daha yukarı çıkarmak için de var gücümüzle çalışacağız. Vatanımıza, milletim ize hayırlı olsun. Aynı gayretle, motivasyonla çalışacağız. Milletimiz için en iyisini hayal edeceğiz, sonra gerçekleştirmeye çalışacağız” ifadelerini kullandı.

  • TBMM’nin çalışma süresi uzatıldı

    TBMM’nin çalışma süresi uzatıldı

    Resmi Gazete’de yayımlanan TBMM Kararına göre, 1 Temmuz Pazartesi günü tatile girmesi gereken Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çalışmalarına devam etmesine, Genel Kurul’un 25.06.2024 tarihli 95’inci Birleşiminde karar verildi. Karar, Anayasa’nın 93’üncü, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 5’inci maddelerine göre alındı.

  • TBMM Genel Kurulu’nda ‘şerefsiz’ polemiği

    TBMM Genel Kurulu’nda ‘şerefsiz’ polemiği

    DEM Parti, Çınar-Mazıdağı yangın felaketi sonucunda meydana gelen can ve mal kayıplarının sebep-sonuç ilişkisinin araştırılması amacıyla Meclis araştırma önergesi verdi. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atandığını söyleyerek, yangına müdahale edecek gece görüşlü helikopterin olmadığını iddia etti. Daha sonra AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu bir vekilin kamu kaynaklarından yararlandığı iddiasına yönelik söz aldı. Ensarioğlu, Meral Danış Beştaş’a yönelik olarak, “Diyarbakır Büyükşehirde senin hangi akraban iş yapıyor? İsmini söylerim şimdi. İlaçlama firması geçen yıl 17 milyona Diyarbakır Büyükşehirde ilaçlama yapmışken 63 milyon artı KDV’ye, 4 katına bir kişiye -üç kişiye davetiye çıkarmışsınız- 21/B’ye göre vermişsiniz; Cizre, Viranşehir ve Van Belediyelerini de 4 katına bu adama vermişsiniz, daha yeni bir firmaya vermişsiniz. Ve parasını da -paranız yoktu ya- 40 tondan 20 ton verdikleri halde 50 milyonunu, bu paranın 50 milyonunu da peşin vermişsiniz. Çıkın, burada anlatın bunu o zaman; yolsuzluğu yapan kimmiş, belediyenin kaynaklarını çarçur eden kimmiş çıkın, anlatın” ifadelerini kullandı.
    Beştaş ise “Galip beyin de milletvekili olarak bunlara dair ilgisini söylemiştim çünkü kendisinin bana yönelik bir saldırısı vardı. Ama kendisi cevabında olayı aydınlatmak yerine asla ağzıma almayacağım ve bir Kürt’e, bir erkeğe, bir insana yakışmayacak bir kavram kullandığı için ‘senin düzeyine düşmeyeceğim’ dedim, bunu burada kapatıyorum. Galip Ensarioğlu’nun kayyum döneminde işe almak için ne kadar para aldığını, kaç kişiyi işe aldığını soralım Diyarbakır halkına” şeklinde konuştu.
    Ensarioğlu ise Beştaş’ın bu sözlerine şöyle cevap verdi:
    “Alan da şerefsizdir, iftira eden de şerefsizdir, ispatlamayan da şerefsizdir. İspatlayacaksın! İsmail Beştaş, senin kayınbiraderin şu anda taşıma işini yapıyor. Hırsızlık yapan sizsiniz, lütfen! İspat etmezsen şerefsizsin.”
    AK Parti ve DEM Partililerin kürsüde toplanması üzerine TBMM Başkanvekili Celal Adan oturuma ara verdi.

  • Milletvekili Türkoğlu medyanın sorunlarını TBMM’ye taşıdı

    Milletvekili Türkoğlu medyanın sorunlarını TBMM’ye taşıdı

    TBMM Başkanlığına hem bir soru önergesi veren, hem de Genel Kurul’da Meclis kürsüsünden konuşan Türkoğlu, “Kamudaki basın ve medya harcamaları kesilince milli gelir artacak, memlekete döviz yağacak, Türkiye kurtulacak öyle mi? Tasarruf genelgesinden basın ve medya ile ilgili kısıtlamaları derhal kaldırın!” şeklinde konuştu.

    Türkoğlu’nun Meclis’te yaptığı konuşma ile Hazine-Maliye Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’na verdiği soru önergesi aynen şöyle:
    “Sn. Başkan, Muhterem Milletvekilleri;

    İktidar şu meşhur tasarruf tedbirlerini açıkladı değil mi? Açıkladı. Bunların arasında öncelikli olarak kamu kurumlarında alınacak önlemler var öyle mi?
    Peki başka ne var?

    Basın ve medyaya verilen reklam ve ilanlara uygulanacak ambargo var!

    Nitekim belediyeler başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşları, “tasarruf tedbirleri” bahanesine dört elle sarıldılar.

    Bu kısıtlamalar elbette ki kabul edilemez ve onun için de ben buradan soruyorum;

    Bu memleketin devasa ekonomisi, kamu kurumları, belediyeler vs. basına ilan-reklam verdi diye mi battı?

    Bu ülkenin kasaları, hazinesi; kamu kurumları gazetelere abone oldu diye mi boşaldı?

    Kamudaki basın ve medya harcamaları kesilince milli gelir artacak, memlekete döviz yağacak, Türkiye kurtulacak öyle mi?

    Yahu siz, Saraydan, Bakanlıklardan halen daha çıkan lüks araç konvoylarına bakın!

    Bitmek bilmeyen saltanat yemeklerine, keyfi resmî gezilere, kamu kurumlarının tatil köylerindeki israfa, devlet ricalindeki şatafata, debdebeye bakın!

    Boşa giden milyarlık yatırımlara, komisyon bazlı ihalelere, köprülere, yollara, gökdelenlere bakın.

    Bütün bunlara bakın da, ondan sonra gözünüzü basının üç kuruşluk gelirine göz dikin!

    Ha bu arada;

    İğneyi basına da batıracağız.

    Hiç kusura bakmasınlar;
    Cemiyetler, Dernekler, Konfederasyonlar, Konseyler, Federasyonlar falan, meslek örgütü olarak ne ararsan var değil mi?

    Hem de yüzlerce var.
    Bu sorunlar önünüzde dağ gibi dururken, üstelik basın ve medyanın gelir kaynaklarına dahi doğrudan müdahale edilirken;

    Aynı basının, aynı medyanın, sessizce kabullenişi de asla kabul edilemez.

    Biliyorum, meslek örgütleri tarafından açıklamalar, basın bildirileri vs. yayınlanıyor.

    Ancak bu yetmez.

    Basın açıklamaları çoğu kez, suya yazılan yazı gibidir, kaybolur gider.

    Bir şey yapmak lazım.

    Hatta çok şey yapmak lazım.

    Haykırmak lazım, protesto etmek lazım, ses çıkarmak lazım, oturma eylemi lazım, Bakanlıkların önünde yatmak lazım, iletişim başkanlığının kapısında nöbet tutmak lazım.

    Hiç kusura bakmayın!

    Basın ve medya, her dönemde güçlünün yanında durma yarışından başka;

    “En iyi yandaş ben olacağım!” demekten ve pastadan pay kapmaya çalışmaktan başka bir şey yapmıyor.

    Gazeteciler bugün neden üç otuz maaşa çalışıyor?

    Neden basın emekçileri en güvencesiz meslekte ömür çürütmek zorunda kalıyorlar?

    Basın özgürlüğünde ülke olarak niye diplerdeyiz, neden yerlerde sürünüyoruz?

    Yargısız infaz gazeteciliği neden aldı başını gitti?

    Sayfalarda, ekranlarda, yayın mecralarında; sorgusuz sualsiz, ilgilisinden herhangi bir yanıt isteme veya savunma hakkı tanıma ihtiyacı bile duymadan, neden bu denli fazla “haysiyet cellatlığı” yapılıyor?

    Gazeteci, neye göre gazeteci mesela?

    Her isteyen bu mesleği neden kolayca yapabiliyor?

    Yok mu bu işin kaydı, kuydu?

    Ben yarın istesem, neden kolaylıkla gazetecilik de yapabiliyorum söz gelimi?

    Kuralı, kaidesi, yeterince yaptırımı var mı?

    Ya da ne bileyim, bunların hepsi var da; bütün bunları uygulayıcı, tek yetki sahibi güçlü bir meslek odası neden yok mesela?

    Türkiye’de son 5 yılda kaç gazeteci işsiz kaldı örneğin?

    Ekmeğinden olan bu insanlar için meslektaşları olarak ne yapıldı?

    Hangi isyan bayrağı nerede açıldı?

    Caf caflı ödül törenleri falan tabi ki önemli.

    Elbetteki mesleki açıdan çalışanlar için bir motivasyon unsuru.

    Ancak dost acı söyler;

    Böyle giderse, ödül akşamlarında motive edilecek, teşvik edilecek gazeteci bile kalmayacak!

    Ben burada kendi adıma; Meclis’te basın ve medya ile ilgili yapılacak her olumlu çalışmaya katkı koyma sözü veriyorum.

    Yönetmelikse, yönetmelik, yasaysa yasa.

    Konuyu en iyi bilen meslek örgütleri olarak çalışıp getirsinler, bütün mesleki sorun ve konuları…

    Sözüm söz; Meclis’te öncülüğünü bizzat ben yapacağım diyorum ve hepinize saygılar sunuyorum.

    YEREL BASIN SORU ÖNERGESİ
    TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

    Aşağıdaki sorularımın Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanı Sn. Mehmet Şimşek tarafından Anayasanın 98 ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ‘nün 96 ve 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını için gereğini saygılarımla arz ederim.

    Ekonomik sıkıntıdaki sektörlerden biri de basın sektörüdür ve özellikle yerel basın pandemiden bu yana ayakta kalma mücadelesi vermektedir. 13 Mayıs 2024 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanlığınca açıklanan

    “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” kapsamında uygulanan kısıtlamalarla birlikte yerel basın adeta bitme noktasına gelmiştir. Yerel basının tek geliri, ilan-reklam ve gazete abone satışları, ile Basın İlan

    Kurumu aracılığıyla alınan resmi ilanlardır. Yazılı basının gazete maliyetlerini oluşturan kâğıt, kalıp ve mürekkep başta olmak üzere tüm girdilerin döviz cinsinden fiyatlarının olağanüstü boyutlarda artması,

    işletmelerin bir bir kapanmalarına neden olmaktadır. Halkın doğru ve tarafsız, güç odaklarından bağımsız haber alma hakkının yerine getirilmesi noktasında çok önemli bir kamusal görev üstlenen yerel basının geleceği açısından çözülmesi elzem olan sorunlar çoğalmıştır.

  • TBMM Genel Kurulu’nda arbede

    TBMM Genel Kurulu’nda arbede

    TBMM Genel Kurulu’nda DEM Partililerin Hakkari Belediyesi’ne kayyum atanmasına ilişkin protesto ve kürsü işgali devam etti. AK Parti milletvekilleri ‘Kahrolsun PKK’ derken, DEM Partililer kürsüde ‘Faşizme karşı omuz omuza’ şeklinde slogan attı. Milletvekilleri birbirlerine sözlü sataşmaları üzerine ortam gerginleşti ve milletvekilleri arasında arbede çıktı.

    https://x.com/linetv/status/1798296474532634853

     

  • TBMM Başkanı Kurtulmuş, Özbekistan’da

    TBMM Başkanı Kurtulmuş, Özbekistan’da

    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, resmi ziyarette bulunmak üzere Kazakistan’ın ardından Özbekistan’ın başkenti Taşkent’e geldi. Kurtulmuş’u, Taşkent Uluslararası Havalimanı’nda Özbekistan Ali Meclisi Yasama Meclisi Başkanı Nurdincan İsmailov, Türkiye’nin Taşkent Büyükelçisi Olgan Bekar ve diğer ilgililer karşıladı.
    TBMM Başkanı Kurtulmuş ile TBMM İdare Amiri ve CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, MHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay, Türkiye-Özbekistan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı AK Parti Bursa Milletvekili Osman Mesten, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri de Taşkent’e geldi.
    Kurtulmuş, ziyareti kapsamında Özbekistan Ali Meclisi Yasama Meclisi Başkanı Nurdincan İsmailov ve Özbekistan Ali Meclisi Senato Başkanı Tanzila Narbayeva ile görüşecek. Kurtulmuş, ayrıca Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev tarafından da kabul edilecek. TBMM Başkanı Kurtulmuş, Özbekistan’da Semerkant şehrini de ziyaret edecek.