Etiket: tbmm

  • “Çağa yön veren ülke olacağız”

    “Çağa yön veren ülke olacağız”

    Konuşmasında, AK Parti’nin Türkiye Yüzyılı vizyonundaki en iddialı alanlarından birisini bilim ve teknoloji olarak belirlediklerini söyleyen Vekil Kılıç, “Bilim ve teknolojide katettiğimiz mesafeyle dünyada yaşanan dijital dönüşüme güçlü bir giriş yapıyoruz. Bu vesileyle, cari fazla ve kapsayıcı refah hedefli kalkınma politikalarımızı hayata geçirmek için yeni bir teknolojik atılım dönemi hedefliyoruz. Temelinde nitelikli insan kaynağı olan, teknolojiyi özümseme kapasitesinin kritik olduğu bilim ve teknoloji alanında faaliyetlerimizi ülkemizin her bir köşesine yaymaya devam ediyoruz. Hedeflerimizin temelinde; vazgeçilmez ve geri dönülmez biçimde ‘Tam Bağımsız Türkiye’ olma ideali vardır. Tam bağımsız Türkiye idealine sahip olmayan siyasilerin ne yerli araba üretmek ne de uçak motoru yapmak gibi bir derdi, davası olamaz. Sürdürülebilir refah artışına ancak yüksek teknolojileri odağımıza alarak, insan ve beceri temelli bir yaklaşımla Ar-Ge ve inovasyona dayanan katma değerli üretim sistemiyle ulaşmamız mümkündür” dedi.

     161 YENİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ KURULDU

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, son 21 yılda Türkiye’yi teknoloji alanında çok büyük oranda dışa bağımlılıktan kurtarıp, her alanda söz sahibi bir ülke konumuna getirdiklerini dile getiren Kılıç, “Sanayi ve teknolojide kurduğumuz 161 yeni organize sanayi bölgesi, 30 endüstri bölgesi ve 95 teknoparkla ülkemizin üretim gücünü artırdık. Mobilite ekosistemimizin dönüşümüne öncülük edecek ilk yerli elektrikli otomobilimizi, Cumhuriyetimizin 100 yıllık hayali olan TOGG’u ürettik” şeklinde konuştu.

    “Kamu, özel sektör ve akademide Ar-Ge ve yenilik kabiliyetini yükseltmek üzere uygulamaları daha fazla geliştirerek, aktörler arasındaki iş birliğini güçlendirerek, yüksek teknoloji geliştirme kabiliyeti bulunan üniversite ve şirket sayısının artıracağız” diyen Ahmet Kılıç, şunları söyledi:

    “Kurumsal altyapıyı oluşturarak, stratejik yol haritalarını belirleyerek, araştırma-geliştirme ekosistemini sıfırdan inşa ederek, yatırımların önünü açan teşvik mekanizmalarını kurarak, insan kaynağımızı güçlendirerek, tarihi nitelikte projelere imza attık.

    Milli gelirimizin hızlı bir şekilde yükseldiği bu dönemde, GSYH içindeki Ar-Ge harcamalarımızın payını neredeyse ikiye katlayarak kritik eşiği aştık, 2002-2021 döneminde yüzde 0,51’den yüzde 1,40’a yükselttik. İnşa ettiğimiz Ar-Ge ekosistemi ve kapsamlı destek mekanizmaları sayesinde Ar-Ge harcamalarındaki özel sektör payını yüzde 35’ten yüzde 70’lere çıkardık. Ar-Ge’yi sadece büyük ölçekli firmaların yaptığı bir faaliyet olmaktan çıkararak Ar-Ge kültürünü geniş bir tabana yaydık. Firmalarımızın kendi bünyelerinde oluşturdukları Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerini destekleyerek 1.577 adet Ar-Ge ve tasarım merkezinin kurulmasını sağladık.”

    KRİTİK TEKNOLOJİLERİN PAZARI DEĞİL ÜRETİCİSİ OLACAĞIZ

    Konuşmasının devamında teknoloji tabanlı yeni işletmelerin açılmasına katkı sağlamak amacıyla KOSGEB destekli kuluçka hizmetleri sağlayan 17 Teknoloji Geliştirme Merkezi kurulduğunu ifade eden Vekil Kılıç, “2002 yılında ülkemizde sadece 414 yerli patent başvurusu yapılırken 2022 yılında bu sayı 21 kat artarak 9 bin 9 oldu. 2002’de sadece 73 yerli patent tescillenirken 2022’de bu sayı 46 kat artarak 3 bin 407 oldu. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü tarafından belirlenen ‘Küresel Yenilik Endeksi’ sıralamasında ülkemizi son iki yılda 14 basamak birden yükselterek, 132 ülke içinde 37. sıraya taşıdık” dedi.

    AK Parti olarak bu dönemde ‘Proje Bazlı Teşvik Sistemi’ni geliştirdiklerini dile getiren Kılıç, “2019 yılı itibarıyla devreye aldığımız üretimde yerlileşmeyi artırıp cari açığı azaltan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programımız kapsamında makine, mobilite, üretimde yapısal dönüşüm, sağlık, kimya ve dijital dönüşüm alanlarında yapılan yatırımlara öncülük etmeye başladık. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ve değerli Bakanımızın öncülüğünde, ülkemizi kritik teknolojilerin pazarı değil üreticisi yapacak Teknoloji Devrimi vizyonu doğrultusunda adımlar atacağız” şeklinde konuştu.

  • “Çabamız 3’üncü dünya savaşının önüne geçmek”

    “Çabamız 3’üncü dünya savaşının önüne geçmek”

    Numan Kurtulmuş, Ordu’da bir otelde düzenlenen sivil toplum kuruluşları (STK) buluşma programına katıldı. Ordu Valiliği himayesinde gerçekleştirilen programa, Ordu Valisi Muammer Erol, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, protokol üyeleri, ilçe belediye başkanları ve STK temsilcileri katıldı.
    Burada açıklamalarda bulunan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Ordu’nun iyi ve yetişmiş bir sivil toplum birikimi olduğunu bildiklerini, bu birikimden her zaman Ordu’nun geleceği için istifade etmeyi kendileri için bir öncelik olarak kabul ettiklerini söyledi. Kurtulmuş, yapılan toplantılarda aktarılan meselelerin her birisinin Ankara’da takibini yaparak birçoğunun da gerçekleşmesine vesile olduklarını kaydetti.

    “Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, Rusya’yla topyekun Batı arasında bir savaş haline dönmüş vaziyette”

    Dünyanın ve Türkiye’nin zorlu bir süreçten geçtiğine işaret eden Kurtulmuş, “Dünyanın dengesi bozulmuş vaziyette. Güçlü olanların dünyayı istediği gibi yönetebileceğini zannettiği, aklın, mantığın, siyasetin, insafın ve insanlığın geride kaldığı bir türbülansın içerisine sokulmuştur. Öncelikle bütün çatışma alanlarının hepsinin yakın coğrafyamızda olduğunu görüyoruz. Balkanlar neredeyse böyle bir fitili yanmakta olan bir bombanın üzerinde oturuyor. Karadeniz’de Rusya Ukrayna arasındaki savaş sadece Rusya ve Ukrayna arasında bir savaş değil, Rusya’yla topyekun Batı arasında bir savaş haline çoktan dönmüş vaziyette. Orta Doğu söylemeye bile gerek yok, paramparça olmuş vaziyette ve Yemen’e kadar Afrika’nın güneyine kadar olan coğrafyada her birisindeki gelişmelerin Türkiye’yi yakından etkilediği fevkalade zor bir süreçteyiz. Bunun dışında zaten bu gerilimler, bu çatışmalar vesaire olmasaydı bile zaten insan eliyle ortaya çıkmış olan bir sürü felaketi de bütün insanlık olarak yaşıyorduk” diye konuştu.

    “İsrail’in politikasında bunu görmezden gelenler de suçludur”

    Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Kötülüğün dünyada şimdiye kadar Hz. Adem’den bu yana insanoğlunun yaşadığı en büyük kötülük senaryosu olarak İsrail, maalesef Gazze’deki insanları ölüme mahkum etmek üzere kollarını sıvamış vaziyette. 10 bini geçti, biz burada konuşurken belki yüzlerce masum çocuk daha hayattan koparıldı. Belki yüzlerce yaşlı insan hayattan koparıldı. Hastaneler artık çalışmıyor, insanlar elleriyle neler yapabilirlerse, tıbbi malzemeler olmadığı için bir şekilde yaralılarına müdahale etmeye çalışıyor. Suyun, elektriğin, yakıtın, ekmeğin olmadığı 2 milyon 300 bin insanın bir köşeye sıkıştırıldığı ama bundan daha önemlisi daha acısı kötülüğün başyapıtı dedim ya bunu bilerek söylüyorum, sadece orada o katliamı yapan, o soykırım boyutlarına ulaşmış olan katliamı yapanlar sorumlu değildir. Bunu görmezden gelen ya da bunu bir bilgisayar başında savaş oyunu oynarmış gibi seyreden bütün insanlık da bunun suçlusudur. İsrail’in bu faşist yöneticilerine karşı İsrail’in insanlıktan nasibini almamış Netanyahu cephesi yöneticilerine yanında arkasında Batı ülkelerinin de nasıl destek verdiğini görüyoruz.”

    “İnsanlar İsrail sevdalısı yöneticilerine rağmen sokaklarda protesto ediyorlar, bu bir dönüm noktasıdır”

    Amerika Birleşik Devletleri’nin savaş gemisi göndermesine ve dünyada insanların protestolar yaptıklarına yönelik de açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, “ABD en büyük uçak gemisini buraya niye gönderdi? Madem gemiyi göndermeyi biliyorsun da bir gemi insanlar için tıbbi malzeme ihtiyaç malzemesini de Gazze’nin limanlarından içeriye soksana. O gemiyi oraya getirip bütün bölge ülkelerini bütün dünya halklarını tehdit etmeyi biliyorsun da Gazze’de insanlık can çekişirken bütün insanlar maalesef yok oluşa doğru sürüklenirken niye hem de lafa geldiği zaman demokrasiden, insan haklarından, özgürlüklerden bahsediyorsunuz da niye bu yardımın yapılmasını sağlamıyorsunuz? Bırakın siz yapmıyorsunuz. Dünyanın bu yardımı yapması için niye müsaade ettirmiyorsunuz? Bütün bunların üstüne maalesef gelir gelmez söyledikleri şey nedir? Biz İsrail’e bir kırmızı çizgi çekmiyoruz. Yani ‘vur vurabildiğin kadar, öldür öldürebildiğin kadar.’ Bu sürdürülebilir bir durum değildir, insanlığın bittiği yerdir. Dünyada sistem mi sistem, demokrasi vesaire buna bunları konuşuyorsunuz ama inanın ki gayretullaha dokunur diye de bir söz vardır. Bu iş artık gayretullaha dokunmuştur. Dünyanın birçok yerinde gerçekten insanlıktan yana olan, mazlumdan yana olan, hakkaniyetten yana olan ‘yeter artık böylesine bir zulme seyirci kalmayacağım’ diyen milyonlarca insan sokağa çıkıyor. Kendi ülkelerinde İsrail sempatizanı İsrail sevdalısı yöneticilerine rağmen sokaklarda protesto ediyorlar. Bu bir dönüm noktasıdır” ifadelerine yer verdi.

    “Çabamız 3’üncü dünya savaşının önüne geçmektir”

    Türkiye’nin mazlumların yanında olarak 3’üncü bir dünya savaşını durdurmak için çabaladığını kaydeden Kurtulmuş, “Türkiye olarak çabamız, hem zalimi durdurarak mazluma el uzatmak hem de aynı zamanda dünyanın yeni bir 3’üncü savaşa doğru sürüklenmesinin önüne geçmektir. İnşallah gayretle bu işin arkasında olacağız. Bu mücadelemizden de sonuç almayı ümit ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın ilk günden bu yana ortaya koyduğu perspektif ve bizlerin bu istikamette yürüyüşü meseleyi 2 alanda temerküz ediyor. Bunlardan bir tanesi acil insani yardım ve acil olarak orada ateşkesin bir an önce sağlanması. İkincisi ise siyasi olarak bu meselenin çözülmesi için gayret sarf etmek” şeklinde konuştu.

  • TBMM’den İsrail mallarına boykot

    TBMM’den İsrail mallarına boykot

    TBMM Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Gazze’de masum insanları katleden İsrail’in savaş suçlarına açıkça destek verdiklerini ilan eden şirketlerin ürün ve mallarının boykot edilmesine yönelik toplumsal duyarlılığa bir destek de milli iradenin tecelligâhı Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığından geldi.
    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un talimatıyla, İsrail’in Gazze’de işlediği soykırım suçuna destek veren şirketlerin ürünleri Meclis kampüsü ve tesislerindeki lokanta, kafeterya ve çay ocaklarında artık satılmayacak.

  • “BM çöp tenekesine atılmış uluslararası bir kurum”

    “BM çöp tenekesine atılmış uluslararası bir kurum”

    Karadeniz Teknik Üniversitesi 2023-2024 Akademik Yılı Açılış töreni, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un katılımıyla yapıldı.
    KTÜ Kanuni Kampüsü Prof. Dr. Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezinde yapılan törene TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un yanı sıra, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, AK Parti Trabzon Milletvekilleri Adil Karaismailoğlu, Mustafa Şen, Yılmaz Büyükaydın, Vehbi Koç, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

    Törende konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş İsrail-Filistin meselesine değinerek “Türkiye’nin tam da merkezinde olduğu tarihçilerin bereketli hilal olarak tanımladığı bu coğrafyanın tam da merkezinde olan Türkiye’nin her bir tarafının büyük çatışmalar, büyük gerilimlerle son derece önemli olaylara gebe olduğu son derece aşikardır. Ayrıca sadece bölge ülkelerinin arasındaki gelişme, çatışma ya da gerilimler değil, aynı zamanda dünyanın neredeyse bütün güçleri bu coğrafyadadır. Karadeniz’i ve Akdeniz’i görüyorsunuz. Kimin ne imkânı varsa herkes bütün savaş makinelerini bu bölgeye getirmiş vaziyettedir. Dolayısıyla Türkiye olarak bu coğrafyada ayakları üstümüzde sağlam bir şekilde basmaktan başka hiçbir şansımız yoktur. Elin oğlu getirdi Filistin ve İsrail arasındaki çatışmayı bahane ederek uçak gemisini Akdeniz’e getirdi. Ve getirirken de ‘Biz Suriye ve Irak’ın kuzeyinde IŞİD’e karşı mücadele veren PYD – YPG’ ye karşı onları korumak için buradayız’ dedi. Yani bunun Türkçesi şu; ’Biz Türkiye’ye karşı buradayız.’ diyor. Bugün İsrail-Filistin meselesini anlamak için 1991 yılı Amerika’nın Irak’ı işgaline gitmemiz gerekiyor, onu anlamamız için de 1917’de Osmanlı Devleti’nin bölgeden çekilmesiyle birlikte başlayan İngilizler’in yeni emperyal projelerinin ne olduğunu anlamamız gerekiyor” diye konuştu.

    Birleşmiş Milletler’in İsrail-Filistin meselesi ile ilgili tutumu ile ilgili konuşmasına devam eden Kurtulmuş, “ ‘Birleşmiş Milletler’ diye bir şey var. Dünyadaki yaşananları hep beraber görüyoruz. Şimdi İsrail’e karşı dünyanın her yerinde insanlar bir sürü laf söylüyor. ‘İsrail’in yaptığı barbarlıktır, soykırımdır’ diye yüzbinler sokaklara çıkıyor. Birleşmiş Milletler‘de 140 ülke ‘Yeter artık durun’ diyor. Ama durduramıyorsunuz. Çünkü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde dayısı var. ‘Hayır ben İsrail’e kırmızı çizgi çekmiyorum istediğini yapabilir’ diyor. Kırmızı çizgi çekmiyorum kelimesinin Türkçesi, ‘öldür öldürebildiğin kadar’ demektir. Böyle bir sistem yürümez. Bir taraftan savaşları durduracağınızı zannediyorsunuz, bir taraftan da Birleşmiş Milletler’den sonuç alabilecek saflığa sahipsiniz. Birleşmiş Milletler öyle bir hale gelmiştir ki acil insani yardım için Birleşmiş Milletler’in Genel Sekreteri bile Refah Sınır Kapısı’ndan içeri girememiştir. Çöp tenekesine atılmış bir uluslararası bir kurumdan bahsediyoruz. Benim bildiğim İsrail’i durdurmak için 100’ün üzerinde Birleşmiş Milletler kararı vardır. Ne dersen de; adamın yüzüne tükürüyorsun dünya milletleri olarak ‘elhamdülillah’ diyor. Hedefi var çünkü Nil’den Fırat’a kadar bütün bu bölge İsrail’in, Siyonistlerin emrinde olacak, buradaki bütün halklar da İsrail’in emrinde olacak. Ya oradan çıkacaklar ya da köle olmayı kabul edecekler. 2023 yılında dünyanın gözü önünde devam eden bir savaşta hem de bir devletin başbakanı sıfatını taşıyan bir katil diyor ki, ‘Yeşaya kehanetlerine göre bu böyle olacak’ Yani kendisinin kutsal kitabından aldığı bir takım talimatları askeri stratejisinin merkezine koyuyor” ifadelerini kullandı.

    Auschwitz, Srebnenitsa ve Gazze şehirlerinin kaderlerinin birbirinin aynısı olduğunu dile getiren Kurtulmuş, “Üç şehir üzerinden modern çağlarda yaşadığımız katliamları iyi anlamamız lazım: Auschwitz, Srebnenitsa ve Gazze. Birbirine benzer şehirlerdir. Hepsinde de senaryo aynıdır. Katiller, zalimler ve o katliamları yapanlar. Auschwitz ‘de Yahudileri ve çingeneleri toplama kamplarına gönderenler, Srebrenitsa’da Boşnakları ölüm kampı olarak bir akü fabrikasında bir araya getirenler Birleşmiş Milletler’in güvenli bölgesi olarak. Ve bugün Gazze’de bütün dünyanın gözü önünde Gazze’yi açık bir hapishane haline getirenler aynı zihniyetin sahipleridir” şeklinde konuştu.

  • Bursa, çalışma hayatında örnek

    Bursa, çalışma hayatında örnek

    Ak Parti iktidarı döneminde çalışma hayatında önemli düzenlemeler yapıldığını belirten Bakan Işıkhan, pandemi, depremler ve bölgesel çatışmalara rağmen Türkiye’nin hala istikrarla büyümeye, üretmeye devam ettiğini kaydetti.

    Bir taraftan maddi kayıpların telafi edilerek yaraların sarıldığını, bir taraftan da küresel finansal krizlere, savaşlara ve kur-enflasyon oyunlarına rağmen Türkiye’nin, güçlü ekonomik altyapısı sayesinde emin adımlarla yoluna devam ettiğini dile getiren Işıkhan,  “Yaşanan tüm bu olumsuzluklara rağmen ülkemiz bu süreci rekor büyüme oranlarıyla kapattı. Türkiye, yaptığı dev yatırımlar, ihracatta kaydettiğimiz ilerleme ve istikrarlı büyümesiyle, artık önüne daha büyük ve uzun vadeli hedefler koymuştur. Çalışma hayatında da Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edeceğiz. Cumhurbaşkanımız’ın liderliğinde bu yüzyılı emeğin, üretimin ve alın terinin yüzyılı yapacağız” diye konuştu.

    AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM Bütçe Komisyonu Üyesi Ahmet Kılıç ise, görüşmede Bursa’nın güçlü ekonomik altyapısıyla çalışma hayatında da öncülük yaptığını söyledi. Vekil Kılıç, “Üretim, istihdam ve yatırım politikalarımız sonucunda ülke çapında işgücümüz 32 milyona ulaştı. Burada da Bursa’nın önemli bir payı var. Ülkemizin lokomotif kentlerinin başında gelen Bursa, çoğu alanda olduğu gibi işgücünde de  büyük bir katma değer sağlıyor” diye konuştu.

    Bursa’nın özelikle yetişmiş işgücü bakımından öne çıktığına işaret eden Kılıç, “İzlenen politikalar ve çalışma hayatında yapılan düzenlemelerle Bursa, ekonomideki öncülüğünü sürdürmeye devam edecektir” dedi.

    Görüşmede, Bakan Işıkhan’ın bir süre sonra Bursa’ya yapacağı ziyaret de değerlendirildi.

  • TBMM Başkanı Kurtulmuş Bosna Hersek’te

    TBMM Başkanı Kurtulmuş Bosna Hersek’te

    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Uluslararası Saraybosna Üniversitesi’nin 2023-2024 Akademik Yılı açılış törenine katılmak ve resmi temaslarda bulunmak üzere Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’ya geldi. Bosna Hersek Temsilciler Meclisi’ni ziyaret edecek olan Kurtulmuş, ikili görüşmeler gerçekleştirecek ve Avrupa Birliği Barış Gücü Misyonu (EUFOR) Türk Temsil Heyeti Başkanlığındaki askerlerle bir araya gelecek.
    Kurtulmuş’a ziyaretinde TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, Türkiye-Bosna Hersek Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen, AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu eşlik ediyor.

  • 12. Kalkınma Planı kabul edildi

    12. Kalkınma Planı kabul edildi

    2024-2028 dönemini kapsayan 12. Kalkınma Planı, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

    Kalkınma Planı ile, büyüme oranının yıllık ortalama yüzde 5 oranında gerçekleşmesi ve Plan dönemi sonunda kişi başına gelirin 17 bin 554 dolara ulaşması hedefleniyor. Plan dönemi boyunca 5 milyon ilave istihdam sağlanarak işsizlik oranının dönem sonunda yüzde 7,5’e düşmesi bekleniyor. İhracatın 375,4 milyar dolara, ithalatın ise 481,4 milyar dolara ulaşması öngörülüyor.

  • TBMM’de yeni haftada gündem yoğun

    TBMM’de yeni haftada gündem yoğun

    Haftalık çalışmasına yarın başlayacak Genel Kurul’da, aynı gün 12. Kalkınma Planı’nın görüşülmesi planlanıyor.

    Ayrıca Genel Kurul’da bu hafta, kentsel dönüşüme yönelik düzenlemeler içeren “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin görüşmelerine başlanması bekleniyor.

    Teklifle, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, bu depremlerin ve akabinde meydana gelen depremlerin etkisiyle oluşan hasarlarla bağlantılı olması kaydıyla, hak sahipliğine ilişkin işlemler hariç olmak üzere hasar tespit raporlarına dayalı olarak tesis edilen idari işlemlere karşı açılan iptal davalarında yeni usuller getiriliyor. Düzenlemeyle yargı süreçlerinin hızlandırılması amaçlanıyor.

    Kanun teklifine göre, riskli yapıların yıktırılması için maliklere tek seferde 90 günden fazla olmamak üzere süre verilecek, yapıların tahliyesinin engellenmesi durumunda kolluk kuvveti marifetiyle tahliye yapılacak. Kentsel dönüşüm, maliklerin salt çoğunluğu ile aldığı karara istinaden yapılabilecek.

    BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNİN TAKVİMİ

    Plan ve Bütçe Komisyonunda ise 2024 bütçesinin görüşmelerine devam edilecek. Komisyonda, 31 Ekim Salı günü Hazine ve Maliye Bakanlığının, 1 Kasım Çarşamba günü Ticaret Bakanlığının, 2 Kasım Perşembe günü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, 3 Kasım Cuma günü de Gençlik ve Spor Bakanlığının bütçeleri ele alınacak.

    Bu hafta TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu ile İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Göç ve Uyum Alt Komisyonu da toplanacak.

    Salı ve çarşamba günü ise Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin grup toplantıları düzenlenecek.

  • “Milletimizin öncülüğünde yeni dünya kurulacak”

    “Milletimizin öncülüğünde yeni dünya kurulacak”

    TBMM Başkanı Kurtulmuş, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve Cumhuriyet’in ilanının 100. yıl dönümü dolayısıyla Birinci Meclis/Kurtuluş Savaşı Müzesi’nde düzenlenen törende konuştu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Milli Mücadele’nin tüm kahramanlarını ve Birinci Meclis’in üyelerini yad eden Kurtulmuş, 100 yıl sonra aynı ruh ve heyecanla bir arada olduklarının altını çizdi.

    Kurtulmuş, Sakarya Meydan Muharebesi’nin milletin özgürlüğü ve düşmandan kurtulması için en önemli safhalardan birini oluşturduğunu belirterek, “Bu milletin, bu Meclis’in, bu toprakların tek sahibi olduğunun, 5 bin 713 şehit, 18 bin 480 gazinin kanlarıyla kanıtlanan bir büyük savaştı. Allah rahmet eylesin, ismini taşımaktan onur duyduğum, rahmetli dedem merhum Binbaşı Numan Kurtulmuş da Sakarya Meydan Muharebesi’nde sağ kalça kemiğinden aldığı bir kurşun yarasıyla malulen emekli olmuş ve ondan sonraki hayatını da aksayarak geçirmek durumunda kalan bir gaziydi” ifadelerini kullandı.
    Ahirete intikal eden şehit ve gazilere Allah’tan rahmet dileyen Kurtulmuş, “Cumhuriyet’e erişinceye kadar ateşten gömlek, Osmanlı coğrafyasının bugünkü Türkiye’ye geçişimizin zorlu ve ağır hatıraların hatıralarıyla birlikte biçilmiştir. Biz o ateşten gömleği şerefle giymiş olan bir milletiz” diye konuştu.

    “554 Filistinli şehidimiz mevcut”

    “Dün Osmanlı cihan devletini parçalayabilmek adına birleşen tüm şer güçlerin bugün de Orta Doğu’yu kan gölüne çevirmekle meşgul olduklarını hepimiz üzülerek izliyoruz” diye devam eden Kurtulmuş, uzun yıllardır öldürülen ve soykırıma tabi tutulan Gazze halkının, geçen yüzyılda Cumhuriyet’e giden tüm savaşlarda rol aldığına dikkati çekerek, şunları aktardı:
    “Fedai can eden Filistinli, Gazzeli şehitlerimiz, dedelerimizle birlikte toprağın kara bağrında sıra dağlar gibi yatmaktadırlar. Onların hep birlikte toprağı vatan kılan şehadet şerbetini hamdederek, şükrederek içtiklerini biliyoruz. Genelkurmay Başkanlığımızın şehit defterlerinde isimleri yazılı olan, yani isimlerini bildiğimiz ve tespit ettiğimiz 554 Filistinli şehidimiz mevcuttur. Bunların her birisini saygıyla anıyorum.”
    Cumhuriyet’in kuruluş aşamasındaki mücadelelere vurgu yapan Kurtulmuş, “Ecdadımız, bütün bu cephelerde o mücadeleyi vermeselerdi, emperyalizme karşı vücutlarını, ruhlarını ve geçmişlerini siper ederek direnmeselerdi, Anadolu’nun kurtuluşunu gerçekleştiremeyeceğimiz gibi bugün bağımsız, başı dik bir özgür millet olarak da yeryüzünde yerimizi alamayacaktık” dedi.

    “Mutlaka milletimizin öncülüğünde yeni bir dünya kurulacak”

    1923’ten bugüne Cumhuriyet’i koruyup değerler dünyasıyla yaşatarak, demokrasiyi hayata geçirerek ve millet iradesinin üstünlüğüne inanarak geldiklerini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
    “Biz Türk milleti olarak bir kere daha yüksek sesle ilan ediyoruz ki emperyalistler ya da yeni emperyalistler hangi oyunu oynarlarsa oynasınlar, mutlaka milletimizin öncülüğünde yeni bir dünya kurulacak ve dünyada hakkın, adaletin egemen olduğu bir düzene geçilecektir. Cumhuriyet’in ruhunda demokrasiyi, hukuk güvenliğini, eşitliği, insan ve millet sevgisini, yurttaş olarak sorumluluk aidiyetini, birbirimize saygıyı, millet kimliğini, dünden yarına umutlarımızı taşıdık. Bu meyanda, Cumhuriyet hepimizin baş tacı, hepimizi içine alan bir ortak çatıdır. Bu kutsal çatı altında görev yapan milletvekilleri olarak en büyük şevk kaynağımız, Meclis’imizde milletimizin duyduğu güven ve Cumhuriyet’imizin sonraki asırlara çok daha güçlü bir şekilde taşıyabilme arzusunun verdiği heyecandır.”

    “TBMM daima milletimizin aynadaki sureti olmuştur”

    Kurtulmuş, TBMM’nin Cumhuriyet’in, demokrasinin ve hukuk devleti ilkesinin teminatı olduğunu aktararak, “Meclis’imiz aynı zamanda ülkemizin bütün sorunlarının asli çözüm yeridir. Burada sağduyu, vicdani özen, ortak akıl, diyalog ve uzlaşı kanallarını kullanarak çözemeyeceğimiz hiçbir meselemiz yoktur. TBMM daima milletimizin aynadaki sureti olmuştur. Şüphesiz ki TBMM’nin çatısı altında siyasi partilerimizin, farklı siyasi görüşlerimizin var olması demokrasinin bir gereğidir ve ülkemiz için bir zenginlik, bir kazanımdır” değerlendirmesini yaptı.

    “Milletimizi Cumhuriyet’in ikinci asrına taşımak için cansiperane bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz”

    Milletvekillerinin dile getirdiği farklı görüşlerin, milleti daha iyiye, daha güzele ve daha doğruya ulaştırma çabalarının bir tezahürü olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Demokrasilerde ihtilaflardan, farklı görüşlerden çekinilmez, korkulmaz. Çünkü demokrasilerde farklı fikirler, ihtilaf vesilesidir ama tefrika vesilesi değildir. Demokrasilerde ihtilafı bir zenginlik aracı olarak göreceğiz ve ötekileştirmelere fırsat vermeden milletin vekilleri olarak milletimizi, Cumhuriyet’imizin ikinci asrına taşımak için cansiperane bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

    “Cumhuriyet’imizi kusursuz bir demokrasiyle taçlandıracağız”

    “Cumhuriyet’imizin 100. yılında ülkemiz ve milletimiz için nice yüz yıllara erişmek dileği ve inancıyla omuz omuza vererek çalışmaya devam edeceğiz” vurgusunu yapan Kurtulmuş, şunları dile getirdi:
    “Bizden evvelki asırda Cumhuriyet’i bugünlere kadar getiren herkese şükran borcumuzu ödeyebilmek için, ülkemizi daha güçlü yarınlara doğru taşımak hepimizin ortak ve kutsal görevidir. İnşallah Türkiye’yi sadece çağdaş muasır seviyesine ulaştırmak değil, çok ötesine taşımak için canla, başla, gece, gündüz azimle, gayretle çalışacağız. İlk Meclis’tekilerin ortak fikri olan, Türkiye’yi mandacılara teslim etmemek, Türkiye’yi bağımsız bir ülke olarak ayağa kaldırma fikrini daha da ileriye götürerek her alanda tam bağımsız Türkiye’yi inşa etmek için bütün gücümüzle mücadele edeceğiz. Cumhuriyet’imizi milletimizle buluşturduğumuz gibi kusursuz bir demokrasiyle taçlandıracağız ve Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılı Allah’ın izni, sizin gayretiniz, milletimizin çabasıyla sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye’nin yüzyılı olacak.”

  • Kurtulmuş, Gafarova ile buluştu

    Kurtulmuş, Gafarova ile buluştu

    TBMM Başkanı Kurtulmuş, Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Sahiba Gafarova ile Mecliste bir araya geldi. Kurtulmuş ve Gafarova, baş başa görüşmenin ardından heyetler arası toplantıya başkanlık yaptı.

    TBMM Başkanı Kurtulmuş, Başkanlık Divanı Toplantı Salonu’ndaki heyetler arası toplantı öncesinde yaptığı konuşmada, Gafarova ve beraberindeki heyeti Mecliste ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu belirtti. Kurtulmuş, iki ülke ilişkilerinin “iki devlet, tek millet” şiarıyla devam ettiğini, yakın işbirliği sayesinde bölgede kalıcı ve uzun süredir devam eden sorunların çözülme sürecine girdiğini vurguladı.

    Kurtulmuş, Azerbaycan’ın 2’nci Karabağ Savaşı’nın zaferle sonuçlanması ve antiterör operasyonlarından başarıyla ve yüz akıyla çıkmasının özellikle Güney Kafkaslar’da gerilimin düşürülmesi, barışın sağlanması ve esenliğin temin edilmesindeki önemine değinerek, Türkiye’nin her platformda Azerbaycan’ın yanında olduğunu ifade etti.

    Kurtulmuş, Azerbaycan’ın sahada kazandığı zaferin şimdi masada sonuçlandırılması gerektiğini belirterek, “Azerbaycan’ın haklı mücadelesini bütün uluslararası platformda hala engellemeye çalışan bazı çevrelerin olduğunu biliyoruz. Bazı lobilerin Azerbaycan’ın sahadaki başarısına gölge düşürmek için kampanyalar yürüttüğünün de farkındayız ama bu haklı mücadeleyi sahada da kazanacaksınız ve inşallah bu mesele bütünüyle kalıcı bir şekilde çözülmüş olacaktır. Özellikle bölgemizdeki ve dünyadaki gelişmeler gösteriyor ki önümüzdeki süreç çok önemli gerilimlere, çatışmalara gebedir. Balkanlar’ın barut fıçısı haline getirilmesi, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş dolayısıyla Karadeniz’in son derece tehlikeli bir şekilde sularının ısınması, ayrıca Kafkaslar’daki bu meselelerin devam etmesi, Orta Doğu’da ve en son Filistin-İsrail arasındaki çatışmaların bölge sınırları dışına da taşma potansiyelinin olması çok dikkatli davranmamızı gerektiriyor. İki dost ve kardeş ülke olarak milli meselelerimizle yakınlaşmak ve bölgesel sorunlarda da ortak çözümler üretmek mecburiyetindeyiz. Bunun en başında da Kafkas bölgesindeki barışın derhal sağlanması ve böylece hiç olmazsa bu kadar sıkıntılı, bu kadar zor coğrafyanın bir bölgesinde barışın kalıcı olarak tesis edilmesi için bütün gücümüzle gayret sarf edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye, bugün Türk halklarının başında duran büyük bir ülke ve büyük bir devlettir”

    Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Gafarova ise şunları kaydetti:

    “Türkiye, bugün Türk halklarının başında duran büyük bir ülke ve büyük bir devlettir. Türkiye bugün dünyada tanınan güçlü devletlerden biridir. Türkiye uluslararası platform ve münasebetlerde sözünü geçiren bir ülkedir.”

    Görüşmede TBMM Türkiye-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım, Azerbaycan Milli Meclisi Azerbaycan-Türkiye Dostluk Grubu Başkanı Ehliman Emiraslanov ve Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Mammadov da yer aldı.