Etiket: TCMB

  • Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini yükseltti

    Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini yükseltti

    Piyasaların yakından takip ettiği enflasyon raporu açıklandı.

    TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın enflasyon raporuna ilişkin sunumundan öne çıkanlar şöyle:

    “Dezenflasyon sürecimiz devam ediyor.

    İç talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğini değerlendiriyoruz. Bu yavaşlamanın da etkisiyle cari işlemler açığında düşüş sürüyor. Enflasyonun ana eğilimi öngördüğümüzden yavaş.

    Para politikasındaki sıkı duruşumuzu, dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdüreceğiz.
    Küresel talep görünümü emtia fiyatları üzerinde belirleyici olmaya devam ediyor. Gelişmiş ülke merkez bankaları faiz indirim süreçlerine başladı.

    Üçüncü çeyreğe ilişkin veriler yurt içi talepte ılımlı seyrin devam ettiğini gösterdi. Üçüncü çeyrekteki arz göstergeleri iç taleple uyumlu seyretti.

    Üçüncü çeyrekte çıktı açığı geriledi. Çıktı açığının üçüncü çeyrekteki gerilemesini yılın son çeyreğinde de sürdürdüğünü değerlendiriyoruz.

    Talep koşullarındaki gerilemeyle fiyat artışının genele yayılımı zayıflıyor. Çıktı açığı dezenflayonun önemli bir bileşeni olacak.

    CARİ DENGEDE OLUMLU SEYİR SÜRECEK

    Üçüncü çeyrekte birikimli cari açığın azalacağını öngörüyoruz. Cari dengedeki olumlu seyrin süreceğini öngörüyoruz.

    Enflasyonun ana eğilimini yakından takip ediyoruz. Ekim ayında enflasyonun ana eğilimindeki düşüşün sürdüğünü görüyoruz. Enflasyonun eğilimi öngördüğümüzden yavaş olsa da iyileşiyor.

    Üçüncü çeyrekte hizmet enflasyonunda okula dönüş etkili oldu. Okula dönüşün tamamlanmasıyla göreli fiyat uyarlaması büyük ölçüde tamamlandı.

    AYLIK KİRA ENFLASYONU YAVAŞLAYACAK

    Hizmet enflasyonuna kira ve kira dışı olarak bakılmasının sağlıklı olduğunu düşünüyoruz. Kira enflasyonundaki atalet öngörülerimizden yüksek olduğunu değerlendiriyoruz.

    Kira dışındaki hizmetlerde fiyat artışları kademeli olarak güç kaybediyor. Kiraya ilişkin öncü göstergeler ise, son çeyrekte aylık kira enflasyonunun yavaşlayacağına işaret ediyor.

    Sanayi tarafında firmaların fiyatlama davranışlarında net bir iyileşme görüyoruz. Genel itibariyle temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ediyor.

    ENFLASYON TAHMİNİ 6 PUAN ARTIRILDI

    2024 ve 2025 enflasyon tahminlerini yüzde 44 (Önceki yüzde 38) ve yüzde 21 (Önceki yüzde 14) olarak yukarı yönlü güncelledik.

    2026 sonunda yüzde 12’ye (Önceki yüzde 9) gerileyeceğini öngörüyoruz.

    Enflasyonun orta vadede yüzde 5 hedefine yakınsayarak istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz.

    Para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesiyle yıllık enflasyonun önümüzdeki dönemde istikrarlı olarak gerileyeceğini öngörüyoruz.

    Revizyonun yüksek olmasını para politikasında değişiklik olarak algılamak doğru değil.

    MERKEZ BANKASI’NDAN ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI

    Asgari ücretle ilgili resmi ya da gayriresmi bir öneride bulunmuyoruz.

    İddia edildiği gibi bir değerlendirme yapmamız söz konusu değil. Karar verici değiliz.”

    Karahan, ilk faiz indiriminin zamanlamasına ilişkin olaraksa “Veri odaklı gidiyoruz, ne zaman olacağını söylemek zor.” ifadelerini kullandı.

     

    NTV

  • TCMB’den kredi kartı kararı

    TCMB’den kredi kartı kararı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kredi kartı azami faiz oranlarının yıl sonuna kadar değişmeyeceğini açıkladı. Yapılan açıklamada referans oran hesaplamasında kullanılan 32-45 gün vadeli Türk lirası mevduata bankaların uyguladıkları ağırlıklı ortalama akım faiz oranı gerçekleşmesine göre Aralık ayı için ilan edilecek referans oranın sabit kalacağının hesaplandığı ifade edilerek, kredi kartı azami faiz oranları ve üye işyeri komisyon oranlarında yıl sonuna kadar değişim gerçekleşmeyeceği bildirildi.
    Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranları ile üye işyerlerine uygulanacak azami komisyon oranlarının hesaplanmasında kullanılan referans oran, Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ (Sayı: 2020/4) kapsamında belirlenen yöntem ile hesaplanarak ilan edilmektedir.

    Referans oran, 32-45 gün vadeli Türk lirası mevduata bankaların uyguladıkları ağırlıklı ortalama akım faiz oranı ile politika faiz oranının yüzde on fazlasının düşük olanı dikkate alınarak hesaplanmakta ve her ayın sondan beşinci iş günü ilan edilmektedir. Referans oran, en son ilan edilen orandan aşağı ya da yukarı yönde yüzde beşten fazla değişmesi halinde güncellenmektedir.

    Referans oran hesaplamasında kullanılan 32-45 gün vadeli Türk lirası mevduata bankaların uyguladıkları ağırlıklı ortalama akım faiz oranı gerçekleşmesine göre aralık ayı için ilan edilecek referans oranın sabit kalacağı hesaplanmıştır.
    Buna göre; kredi kartı azami faiz oranları ve üye işyeri komisyon oranlarında yıl sonuna kadar değişim gerçekleşmeyecektir.
    Aralık ayı için referans oran, ayın sondan beşinci iş günü olan 24 Kasım 2023 tarihinde ilan edilecektir.”

  • TCMB’den TL’yi destekleyen adım

    TCMB’den TL’yi destekleyen adım

    TCMB’nin Menkul Kıymet Tesisi Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’i Resmi Gazete’de yayımlanırken, makroihtiyati çerçevede sadeleşme hakkında basın duyurusu da web sitesinde yayınlandı.

    Buna göre, firmaların krediye erişimini kolaylaştırmak amacıyla bankalarca kullandırılan krediler için yüzde 30 oranında menkul kıymet tesis edilmesi uygulaması ile fatura karşılığı kredi uygulaması sona erdirildi. Daha önce ihracat, yatırım ve KOBİ kredilerinde fatura muafiyet sınırı 50 bin TL’den 250 bin TL’ye çıkarılmıştı. Yeni kararla hiçbir kredi tutarında fatura şartı aranmayacak.

    Bankaların TL ticari kredilere referans oranın 1,8 katının üzerinde uyguladıkları faiz oranına göre menkul kıymet tesisi uygulaması kaldırılacak. Faktoring şirketlerinin faktoring alacaklarına referans oranın 2,7 katının üzerinde uyguladıkları faiz oranına göre menkul kıymet tesisi uygulaması da sona erdirildi.

    İhracat kredilerini desteklemek amacıyla net ihracatçılık kriterinin hesaplanmasında firmaların yatırım malı ithalatı hesaplamaya dahil edilmeyecek. Böylece menkul kıymet tesisi uygulamasında, yatırım kaynaklı ithalat harcamalarının net ihracatçılığı sınırlandırması önlenerek ihracat kredilerine erişim kolaylaşacak. TCMB, daha önce reeskont kredilerine erişimde net ihracatçılık şartını yatırım malı ithalatı dahil edilemeyecek şekilde revize etmişti.

    Ayrıca, bankalarca satın alınan reel kesimin ihraç ettiği menkul değerler üzerinden yüzde 30 oranında menkul kıymet tesisi uygulamasına son verildi.

    TL MEVDUATIN PAYI ARTACAK

    TL’ye geçişlerin hızlandığını gösteren veriler doğrultusunda gerçek kişiler için daha önce aylık yüzde 2’den yüzde 2,5’e yükseltilen TL payı artış hedefi, aylık yüzde 3,5’e çıkarıldı.

    Standart TL mevduatın toplam mevduat içindeki payını artırmayı amaçlayan TL payı artış hedefi, menkul kıymet uygulamasından çıkarılarak bankaların yabancı para mevduat için tesis ettikleri zorunlu karşılıklar üzerinden komisyon alınması uygulamasına eklendi.

    KUR KORUMALI HESAPLARIN AZALTILMASINA YÖNELİK TEDBİRLER DEVAM EDECEK

    Sadeleşme adımları kapsamında kur korumalı hesapların yenilenmesi veya TL’ye geçişine ilişkin menkul kıymet tesisi uygulaması sonlandırılarak döviz dönüşümlü kur korumalı hesapların kademeli azaltılması hedefi, komisyon uygulamasında daha etkin bir şekilde yönetilecek. Ayrıca, TL’ye geçişin belirlenen hedeften yüksek olması durumunda, aşan kısım yenileme hedefine sayılacak.

    TCMB Para Politikası Kurulu, dün tarihli kararında, sadeleşme sürecinin etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak ilerlediğini ve bu kapsamda TL mevduat payının artırılmasına yönelik ilave adımlarla parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesine devam edileceğini belirtmişti.

    TCMB’nin makroihtiyati çerçevede sadeleşme hakkında basın duyurusunda, kararlara ilişkin teknik detayların ilgili düzenlemelerde yer alacağı bildirildi.

    BAKAN ŞİMŞEK: ÖNEMLİ SADELEŞME ADIMLARI

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası‘nın adımını X’ten yaptığı bir paylaşımla değerlendirdi.

    Şimşek, sadeleşme adımlarının piyasa ekonomisine katkı sağlayacağını, krediye erişimin ve TL’ye geçişin özendirilmesinin amaçlandığını söyledi.

  • TCMB’nin aldığı karar enflasyonu düşürmeye yönelik

    TCMB’nin aldığı karar enflasyonu düşürmeye yönelik

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TCMB’nin kredilere yönelik aldığı kararları değerlendirdi. Bakan Şimşek “Alınan kararlar enflasyonu düşürmeye yönelik” değerlendirmesini yaptı.

    Şimşek’in açıklaması şöyle;

    “Ülkemizin ödemeler dengesini iyileştirme, kamu açıklarını azaltma ve enflasyonu düşürme amacı doğrultusunda tedbir almaya ve uygulamaya devam ediyoruz. Merkez Bankası’nın bugün açıkladığı kararlar cari açığı azaltmaya ve enflasyonu orta vadede düşürmeye yöneliktir. Sınırlı kaynaklarımızı ihracata ve yatırımlara kanalize etmeye devam edeceğiz.”

    TCMB, dün gece açıkladığı kararlarla, seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kapsamında yeni adımlar attı. Buna göre, sıkılaşma sürecini destekleyen adımları tamamlayıcı olarak, kredi büyümesine göre menkul kıymet tesisi kapsamında yüzde 3 olan TL ticari krediler için aylık büyüme sınırının yüzde 2,5 olarak belirlenmesine karar verildi. Ayrıca, enflasyonun kontrolü ve iç talebin dengelenmesi kapsamında kredi kartı nakit kullanımlarına ve kredili mevduat hesaplarına uygulanan aylık azami faiz oranı yüzde 2,89’a yükseltildi.

  • TCMB’nin rezervleri artıyor

    TCMB’nin rezervleri artıyor

    TCMB’nin net uluslararası rezervlerindeki artış geçen hafta hız keserken, brüt rezervlerdeki artış sürdü.

    Yayımlanan haftalık verilere göre 14 Temmuz’da sona eren haftada net uluslararası rezervler 81 milyon dolar artışla 13.25 milyar dolar, toplam rezerv 2.65 milyar dolar artışla 113.06 milyar dolar oldu.

    TCMB’nin tarihi dip seviyelere inen döviz rezervi, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından kur seviyesi belirleme amaçlı rezerv satışlarına son verilmesiyle yükselişe geçti.

    TCMB geçen bir yılda devreye aldığı önlemlerle ihracatçı ve turizmcilerin satmak zorunda olduğu dövizleri rezervine kattığı için yılda 100 milyar dolara yakın rezerv biriktiriyor. Seçimler öncesi bu tutarın tamamı hatta bazen daha fazlası piyasaya satılıyor ve TL’nin değer kaybı engelleniyordu.

    TCMB net rezervlerinin 2 Haziran’da -5.7 milyar dolara inerek 2002 yılında başlayan veri serisinin en düşük değerini almasından bu yana geçen altı haftada 18.9 milyar dolar toparlandı. Ancak artış hızı önceki haftalara kıyasla keskin azaldı.

    TCMB’nin altın rezervinin değeri 14 Temmuz haftasında 1.1 milyar dolar artışla 41.68 milyar dolar olurken, brüt döviz rezervi 1.55 milyar dolar artışla 71.38 milyar dolar oldu. Böylece altın ve brüt döviz rezervinden oluşan toplam rezervler geçen hafta 2.65 milyar dolar artışla 113.06 milyar dolar oldu.

    Brüt rezervlerde altı haftada kaydedilen artış 13.28 milyar dolar oldu.

     

  • Cari işlemlerde 7,93 milyar açık

    Cari işlemlerde 7,93 milyar açık

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), mayıs ayı ödemeler dengesi istatistiklerini paylaştı. Buna göre, Mayıs ayında cari işlemler hesabı 7 milyar 933 milyon dolar açık kaydetti. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 1 milyar 283 milyon dolar açık verdi.

    Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 10 milyar 480 milyon dolar olarak gerçekleşti. Hizmetler dengesi kaynaklı girişler 3 milyar 858 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 3 milyar 50 milyon dolar oldu. Birincil gelir dengesi kalemi 1 milyar 320 milyon dolar net çıkış, ikincil gelir dengesi kalemi de 9 milyon dolar net giriş kaydetti.

    Finans Hesabı

    Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler 89 milyon dolar olarak kaydedildi. Portföy yatırımları 1 milyar 412 milyon dolar tutarında net çıkış kaydetti. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında sırasıyla 630 milyon dolar ve 90 milyon dolar net satış yaptığı görüldü. Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak, bankalar 52 milyon dolar net borçlanma gerçekleştirmişken, diğer sektörler 102 milyon dolar net geri ödeme yaptı.

    Diğer yatırımlar altında, yurt içi bankaların yurt dışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıkları 4 milyar 14 milyon dolar net artış kaydetti.

    Yurt dışı bankaların yurt içindeki mevduatları, yabancı para cinsinden 59 milyon dolar net artış, Türk lirası cinsinden 63 milyon dolar net azalış olmak üzere toplam 4 milyon dolar net azalış kaydetti.

    Yurt dışından sağlanan kredilerle ilgili olarak, Genel Hükümet 49 milyon dolar net geri ödeme, bankalar ve diğer sektörler ise sırasıyla 725 milyon dolar ve 37 milyon dolar net kullanım gerçekleştirdi.

    Resmi rezervlerde bu ay 16 milyar 578 milyon dolar net azalış oldu.

  • M3 para arzı arttı

    M3 para arzı arttı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2023 yılı Mayıs ayı para ve banka istatistiklerine göre, geniş para arzı M3, Nisan 2023 döneminde yıllık yüzde 62,5 büyümenin ardından Mayıs 2023 döneminde yıllık yüzde 51,9 büyüdü. En dar para tanımı olan M1’in yıllık büyüme oranı ise bir önceki ay yüzde 55,2 olarak gerçekleşirken Mayıs ayında yüzde 41,7 olarak gerçekleşti.

    Parasal sektör tarafından verilen kredilerin yıllık artış hızı, hanehalkı için Nisan 2023’te yüzde 83,3 iken Mayıs 2023’te yüzde 82,9 olarak gerçekleşti. Finansal olmayan kuruluşlara verilen krediler ise Nisan 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 51,6 artmışken, Mayıs 2023’te ise yüzde 45,5 arttı.

    Geniş para arzı bileşenlerinin para arzındaki yıllık büyümeye katkısı incelendiğinde; vadeli mevduatların para arzına en büyük katkıyı sağlayan kalem olduğu, bunu vadesiz mevduatların izlediği görüldü. Mayıs 2023’te geniş para arzı M3’te gözlenen yıllık yüzde 51,9 oranındaki büyümede yüzde 31,7 ile vadeli mevduatlardaki artış etkili olmuş, bunu yüzde 17,3 ile vadesiz mevduatlar izlemiş ve diğer kalemlerin katkısı sınırlı düzeyde kaldı.

    M3’teki büyümenin karşılık kalemlerine yansıması; yüzde 48,1’i özel sektörden, yüzde 11,7’si genel yönetimden, yüzde 2,4’ü banka dışı finansal kuruluşlardan ve yüzde 0,8’i net dış varlıklardan alacaklarda artış şeklinde oldu. Diğer taraftan diğer kalemler (net) yüzde 11 oranında azalış olarak katkı yaptı.

  • Özel sektörün kredi borcu arttı

    Özel sektörün kredi borcu arttı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, martta bir önceki aya göre 1,2 milyar dolar azalarak 158 milyar dolar oldu. Özel sektörün bu dönemde uzun vadeli kredi borç miktarı azalırken, kısa vadeli dış borç tutarı arttı.

    Merkez Bankası, mart ayına ilişkin özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcuna ilişkin verileri yayınladı. Buna göre, martta, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu 2022 sonuna kıyasla 1,2 milyar dolar azalarak 158 milyar dolar oldu. Bu dönemde özel sektörün yurt dışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu 1,7 milyar dolar düşüşle 149 milyar dolar, kısa vadeli kredi borcu (ticari krediler hariç) ise 530 milyon dolar artarak 9 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

    Bankaların uzun vadeli kredi borçlanmaları martta 2022 sonuna göre 603 milyon dolar azaldı, tahvil ihracı borçlanmaları da 1,4 milyar dolar düşüşle 12,5 milyar dolar oldu.

    Aynı dönemde bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi borçlanmaları 32 milyon dolar azaldı, tahvil stoku da 1,2 milyar dolar gerileyerek 1,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu dönemde finansal olmayan kuruluşların kredi borçlanmaları 1,4 milyar dolar artarken, tahvil stoku da 13 milyon dolar yükselişle 9,4 milyar dolara ulaştı.

    Bankaların kısa vadeli kredi borçlanmaları, martta 2022 sonuna göre 87 milyon dolar azalışla 5 milyar dolara inerken, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 179 milyon dolar artışla 1,5 milyar dolara yükseldi.

    BİR YIL İÇİNDEKİ ANAPARA GERİ ÖDEMESİ 39,9 MİLYAR DOLAR

    Uzun vadeli kredi borcunun alacaklıya göre dağılımı incelendiğinde, tahvil hariç özel alacaklılara olan borçlar, martta 2022 sonuna kıyasla 985 milyon dolar artarak 104,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde tahvil hariç özel alacaklılara olan kısa vadeli borç 419 milyon dolar artışla 8,3 milyar dolara çıktı.

    Uzun vadeli kredi borcunun yüzde 60’ı dolar, yüzde 35,6’sı avro, yüzde 2’si Türk lirası ve yüzde 2,4’ü diğer döviz cinslerinden oluştu. Kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 33,9’u dolar, yüzde 38’i euro, yüzde 22,6’sı Türk lirası ve yüzde 5,5’i diğer döviz cinsleri ile gerçekleşti.

    Öte yandan, uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 33,7’sini finansal kuruluşlar, yüzde 63,3’nün finansal olmayan kuruluşlar gerçekleştirdi. Kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 73,7’sini finansal kuruluşlar, yüzde 26,3’ünü finansal olmayan kuruluşların borçları oluşturdu.

    Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, mart sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 39,9 milyar dolar düzeyinde olduğu hesaplandı.

  • TCMB Başkanı Kavcıoğlu’ndan açıklama

    TCMB Başkanı Kavcıoğlu’ndan açıklama

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 91. Hesap Dönemi Olağan Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu ise burada yaptığı konuşmasında ekonomik değerlendirmelerde bulundu.

    “2022 yılı gerek jeopolitik gerekse ekonomik ve finansal belirsizliklerin olağanüstü düzeyde yüksek seyrettiği bir yıl olarak kayıtlara geçmiştir”

    Geçen yılda da pandeminin olumsuz etkilerinin tam olarak giderilemediğini belirten Kavcıoğlu, yakın coğrafyamızda meydana gelen Rusya-Ukrayna Savaşı sonucunda arz kısıtları tekrar belirginleşmiş; başta enerji olmak üzere küresel emtia ve gıda fiyatlarında hızlı artışlar yaşanmıştır. Savaş sonucunda ortaya çıkan jeopolitik belirsizliklerin yanı sıra pandemi sonrası devam eden arz-talep dengesizlikleri enflasyonun küresel ölçekte hızla artarak tarihi yüksek seviyelere çıkmasına neden olmuştur. Tüm bu gelişmelere ek olarak küresel finansal koşulların da sıkılaşması sonucunda, 2022 yılı gerek jeopolitik gerekse ekonomik ve finansal belirsizliklerin olağanüstü düzeyde yüksek seyrettiği bir yıl olarak kayıtlara geçmiştir” ifadelerini kullandı.

    “Dolar bazında Türkiye ekonomisi 2014 yılından bu yana gerçekleşen en yüksek milli gelir seviyesine ulaşmıştır”

    Yaşanan olumsuzluklara rağmen Türkiye ekonomisinin kesintisiz olarak büyümeye devam ettiğine dikkati çeken Kavcıoğlu “2022 yılında küresel arz şoklarına ve Rusya-Ukrayna Savaşı kaynaklı olumsuz jeopolitik gelişmelere rağmen Türkiye ekonomisi kesintisiz olarak büyümeye devam etmiştir. İktisadi faaliyet, özellikle yılın ilk yarısında güçlü seyretmiş, yılın ikinci yarısında ise dış talepteki gerilemeye rağmen sağlam görünümünü korumuştur. Bu çerçevede, Türkiye ekonomisi 2022 yılında yüzde 5,6 oranında büyüyerek 2019 yılının son çeyreğinden bu yana gösterdiği büyüme performansıyla G20 ve OECD ülkeleri arasında üst sıralarda yer almıştır. Buna ek olarak, satın alma gücü paritesine göre hesaplanan milli gelir esas alınarak yapılan sıralamada dokuzuncu sıraya yükselen ülkemiz, küresel ekonomi içerisindeki payını da ikiye katlamıştır. Dolar bazında ise Türkiye ekonomisi 2014 yılından bu yana gerçekleşen en yüksek milli gelir seviyesine ulaşmıştır” diye konuştu.

    Kavcıoğlu, taahhütlü avans kredilerinin etkin olarak kullandığını belirterek “Hedefli kredi anlayışımızın bir diğer ayağında ise ihracatın ve ithal ikamesi malların üretimine yönelik yatırımların artmasını teşvik etmek amacıyla 2 yılı anapara geri ödemesiz ve 10 yıla kadar vadeli yatırım taahhütlü avans kredilerini etkin olarak kullandık. Bugüne kadar, toplamda 67 İldeki 740 adet sanayi ve turizm yatırımlarına 111,47 milyar lira tutarında yatırım taahhütlü avans kredisi (YTAK) tahsis edilmiştir. Buna ilaveten, ihracatçılar ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlerde bulunan firmalara kullandırdığımız reeskont kredilerinde limitleri artırmak, faizleri düşürmek ve vadeleri uzatmak suretiyle söz konusu uygun finansman imkanını daha uygun ve erişilebilir hale getirdik. Buna ek olarak, Liralaşma Stratejimiz kapsamında firma bazında kredi limitlerini Liralaşma Stratejisi ile uyumlu olarak Türk lirasına dönüştürürken, bankalara tahsis edilen reeskont kredileri limitlerinin de 2023 yılından itibaren Türk lirası olarak güncellenmesine karar verdik” şeklinde konuştu.

    Kavcıoğlu konuşmasına şöyle devam etti:

    “2022 yılı içerisinde 346 milyar Türk lirası reeskont kredisini ihracatçılarımız kullanmıştır. Reeskont kredilerine erişimin kolaylaşması geçmiş yıllara göre KOBİ’lere tahsis edilen payda büyük bir artışa neden oldu. 2021 yılında yaklaşık 1.900, 2022 yılındaysa 5.972 KOBİ reeskont kredilerinden yararlandı. Temel politika aracımız olan bir haftalık repo faiz oranını makroihtiyati politika araçlarımızla birlikte Liralaşma Stratejisi çerçevesinde kullandık. Bu doğrultuda, 2022 yılı ocak-temmuz döneminde politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 14 düzeyinde sabit tuttuk. Diğer taraftan, jeopolitik gelişmelerin ve küresel finansal koşulların etkisiyle küresel resesyona yönelik risklerin giderek yoğunlaşması karşısında ön alıcı bir anlayışla hareket ettik. Söz konusu risklerin yurt içindeki arz, yatırım ve cari fazla kapasitesi üzerindeki etkilerini sınırlamak ve sanayi üretimi ile istihdamdaki yapısal kazanımların devamını sağlamak için ağustos ayından itibaren faiz indirim döngüsünü başlattık. Kasım ayı itibarıyla toplam 500 baz puanlık faiz indirimi gerçekleştirerek politika faizini yüzde 9 seviyesine indirdik. Bu kararlarımız sayesinde küresel ekonomide tedarik zinciri ve finansman sıkıntıları yaşanırken, Türkiye’nin konumunu güçlendirecek yatırımlara uygun maliyetli finansman ile devam edilmesi imkanını sağladık.”

    Merkez Bankası’nın 2022 yılında uluslararası rezervlerin güçlendirmesine yönelik olarak da etkin bir rezerv yönetimi uyguladığını belirten Kavcıoğlu, “Kur dönüşümlü mevduat hesapları, yurtdışında yerleşik vatandaşlarımız için geliştirdiğimiz YUVAM hesapları, fiziki altının finansal sisteme kazandırılmasına yönelik FATSİ hesapları ve ihracat gelirlerinin bir kısmının Merkez Bankasına satılmasına yönelik düzenlemeler sayesinde kaynak çeşitliliği oluşturduk. Tüm bu uygulamalarımız sonucunda, uluslararası rezervlerimiz 2021 yılı sonunda 111 milyar Dolar seviyesinden 2022 yılı sonunda 128,8 milyar Dolara ulaşarak yüzde 17 artmıştır. Öte yandan, 2022 yılında merkez bankalarının uluslararası rezervleri, küresel ölçekte yüzde 6 oranında azalmıştır. Rezerv biriktirme araçlarımızdan biri olan Döviz ve Altından Dönüşümlü mevduatlar dahil Liralaşma politikası çerçevesinde atılan adımlar bankamızın bilançosu için nette bir maliyet oluşturmadan gerçekleştirilmiştir. Döviz ve Altından Dönüşümlü Mevduat hesapları, teminat politikasında yapılan değişiklikler çerçevesinde tutulan Türk lirası cinsi menkul kıymetler, Türk lirası cinsi zorunlu karşılıklarda değişen faiz maliyeti, yabancı para cinsi zorunlu karşılık komisyonların değişimleri ve Türk lirası reeskont senetlerinin reeskont kredilerindeki Liralaşma sonucu artışının bilanço üzerindeki toplam etkisi dengededir” ifadelerini kullandı.

    Yeni alışveriş yöntemlerinin de hayata geçeceğini belirten Kavcıoğlu, “Bilişim teknolojileri alanındaki vizyonumuzla uyumlu olarak ihtiyaç duyulan teknolojik çözüm ve sistemlerin oluşturulmasını ve bu sistemlerin güvenliği ile sürekliliğinin sağlanması çalışmalarını sürdürdük. Bu çerçevede, ödemeler altyapımızı yenilikçi iş yapma modelleriyle destekledik. 2021 yılında uygulamaya koyduğumuz Fonların Anlık ve Sürekli Transferi uygulamamız FAST’in güvenliğini artırmak amacıyla önemli bir katman servis olan SİPER servisini geliştirerek hizmete sunduk. Ödemeler alanında bir diğer önemli uygulama olan TR Karekod kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla düzenleme, altyapı ve tanıtım çalışmalarımıza devam ettik. FAST sisteminin alışverişlerde alternatif bir ödeme yöntemi olarak kullanılabilmesi için sürdürülen FAST TR Karekod çalışmalarını başarılı bir şekilde tamamladık. Ayrıca, açık bankacılık hizmetlerini kullanıma açarak, bankalarımızın GEÇİT altyapısı üzerinden hizmet vermelerine olanak tanıdık. Sonuç olarak, ödeme ve para transferi işlemlerinin sorunsuz, hızlı ve güvenilir bir ortamda her an, her yerde gerçekleşebilmesine katkı sağlayan yenilikçi uygulamalarımızla Liralaşma Stratejimize teknolojik açıdan destek sağladık” şeklinde konuştu.

  • Suudi Arabistan ile mevduat anlaşması

    Suudi Arabistan ile mevduat anlaşması

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile Suudi Arabistan Kalkınma Fonu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmed Al Khateeb arasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na 5 milyar dolarlık mevduat yatırılması konusunda anlaşma imzalandı.