Etiket: tecavüz

  • Tecavüzle suçlanan veterinerin meslekten men edildiği oraya çıktı

    Tecavüzle suçlanan veterinerin meslekten men edildiği oraya çıktı

    Ankara’da kendisine ait hayvan hastanesinde çalışan veteriner Ç.B’ye (23) cinsel saldırıda bulunduğu suçlamasıyla tutuksuz yargılanan Prof. Dr. Hasan Bilgili’nin, köpeğe uygun olmayan tedavi yaptığı gerekçesiyle Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nce 3 ay meslekten men edildiği ortaya çıktı.

    Veteriner Prof. Dr. Hasan Bilgili, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde öğretim üyesi olduğu 2019 yılı Nisan ayında, kendisine ait hayvan hastanesinde çalışan veteriner Ç.B’ye cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra tutuklandı; ancak savcılık tarafından re’sen tahliye edildi. Olayla ilgili idari soruşturma kapsamında üniversitedeki görevinden çıkarılan Bilgili hakkında, ‘nitelikli cinsel saldırı’, ‘cebir ve tehdit ile hürriyeti yoksun kılma’, ‘tehdit’ ve ‘hakaret’ suçlarından 5 yıldan 27,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle de dava açıldı. Bilgili, delilleri yok etmek amacıyla ona yardım ettiği ileri sürülen veteriner hekim Serkan Durmaz ve Ç.B’nin vücudundaki cinsel saldırı izlerini temizlediği iddia edilen jinekolog Dr. Hüseyin Şenyurt’un, Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılamaları sürüyor.

    BİLGİLİ’YE 3 AY MESLEKTEN MEN CEZASI

    25 Kasım’da yapılacak duruşma öncesinde Bilgili’nin, köpeğe uygun olmayan tedavi yaptığı gerekçesiyle ‘meslekten men cezası’ aldığı ortaya çıktı. Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nin, 10 Şubat 2020 tarihli toplantısında Bilgili’ye 3 ay meslekten men cezası verilmesine karar verildi. Karar metninde, Bilgili’nin ifadesi ile otopsi raporundaki tespitler arasındaki tutarsızlığa dikkat çekildi. Bilgili’nin köpeğin tedavisi için iki bacağa vida uygulandığını beyan ettiği; ancak otopsi raporunda sadece sağ bacakta vida tespit edildiği ifade edilerek, “Muhakkik raporunda ve Prof.Dr. Hasan Bilgili’nin ifadesinde iki bacağında vida uygulandığı beyan edilmesine rağmen necropsi (otopsi) raporunda sadece sağ bacakta ve femurda vida tespit edilmiş olması, bu beyanların doğru olmadığını göstermektedir. Dolayısıyla Prof. Dr. Hasan Bilgili’nin çıkar sağlamak amacıyla bilerek usule uygun olmayan tedavi yapmak suçunu işlediği anlaşılmıştır. Tarafınıza Türk Veteriner Hekimleri Birliği Uygulama Yönetmeliğinin 116/c-2 fıkrası gereğince ‘3 ay meslekten men’ cezası verilmesine karar verilmiştir” denildi.

    JİNEKOLOG ŞENYURT’A 6 AY MESLEKTEN MEN CEZASI

    Öte yandan aynı davada Ç.B’nin vücudundaki cinsel saldırı izlerini temizlediği iddiasıyla yargılanan Jinekolog Dr. Hüseyin Şenyurt’a da Ankara Tabip Odası’nca 6 ay meslekten men cezası verildiği ortaya çıktı. Ç.B. şikayetinde Bilgili tarafından zorla Şenyurt’un muayenehanesine götürüldüğünü, kendisine tecavüz edildiğini bildirmesine rağmen bir şey yapılmadığını, hekimin ne olduğunu anımsamadığı bir sıvı ile canını acıtarak üzerinde temizlik yaptığını, şikayetçi olmaması konusunda kendisine baskı uyguladığını ve tecavüze dair delilleri kararttığını, kendisine ertesi gün hapını önerdiğini öne sürdü. Şenyurt ise ifadesinde randevu talebinin cinsel ilişki tespiti için değil, genital rahatsızlık nedeniyle olduğunu, normal muayene prosedürü uyguladığını, Ç.B. tarafından iddiaya konu cinsel saldırıya ilişkin bir bilgilendirme yapılmadığını iddia etti. Ç.B’nin şikayeti üzerine Ankara Tabip Odası’nca Şenyurt’a, cinsel saldırı suçu karşısında suskun kalması, bildirimde bulunulmaması gerekçeleriyle meslekten 6 ay men cezası uygulandı.

  • Tecavüz davasında sperm delili ortadan kayboldu

    Tecavüz davasında sperm delili ortadan kayboldu

    Ankara’da Prof. Dr. Hasan Bilgili’nin, sahibi olduğu hayvan hastanesinde çalışan veteriner hekim Ç.B.’ye (23) tecavüz ettiği suçlamasıyla tutuksuz yargılandığı davada ‘sperm örneği’ delilinin kaybolduğu ortaya çıktı. Olaydan sonra Ç.B.’den alınan ve sperm tespit edilen numunenin, üzerinde ‘adli olgu’ yazmadığı gerekçesiyle hastanede çöpe atılarak imha edildiği belirlendi. Ç.B.’nin avukatının suç duyurusu üzerine hazırlanan bilirkişi raporunda, hastane idaresi ile ilgili personel kusurlu bulundu.

    Veteriner Prof. Dr. Hasan Bilgili, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde öğretim üyesi olduğu 2019 yılı Nisan ayında, kendisine ait hayvan hastanesinde çalışan veteriner Ç.B’ye cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra tutuklandı; ancak savcılık tarafından re’sen tahliye edildi. Olayla ilgili idari soruşturma kapsamında üniversitedeki görevinden çıkarılan Bilgili hakkında, ‘nitelikli cinsel saldırı’, ‘cebir ve tehdit ile hürriyeti yoksun kılma’, ‘tehdit’ ve ‘hakaret’ suçlarından 5 yıldan 27,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle de dava açıldı.

    Ç.B.’NİN AVUKATINDAN SUÇ DUYURUSU

    Bilgili, delilleri yok etmek amacıyla ona yardım ettiği ileri sürülen veteriner hekim Serkan Durmaz ve Ç.B’nin vücudundaki cinsel saldırı izlerini temizlediği iddia edilen jinekolog Dr. Hüseyin Şenyurt’un, Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması sürerken, ‘sperm örneği’ delilinin soruşturma aşamasında hastanede kaybolduğu, Hasan Bilgili’nin de bu yüzden re-sen tahliye edildiği ortaya çıktı. Ç.B.’nin Avukatı Aslı Arıhan, dava için çok önemli olan bu delilin kaybolmasında sorumlu olduğunu ileri sürdüğü hastane personeli ve görevli polis memurları hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Avukat Arıhan, suç duyurusu dilekçesinde, olay günü hastanede alınan ilk cinsel saldırı raporunda ve daha sonra alınan raporlarda sanığın müvekkiline cinsel saldırıda bulunduğunu gösteren sperm hücreleri tespit edilmişken, en son alınan Adli Tıp Kurumu raporunda, numunelerin hastaneden kuruma yanlış gönderilmesi nedeniyle delilerin karartılarak, suçun örtbas edilmeye çalışıldığını iddia etti ve sorumluluğu bulunanlar hakkında kamu davası açılmasını talep etti.

    HASTANE: ‘ADLİ’ İBARESİ BULUNMADIĞI İÇİN İMHA EDİLDİ

    Bunun üzerine savcılık soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında Ankara Şehir Hastanesi’ne yazı gönderilerek görüş istendi. Hastaneden savcılığa gönderilen yanıtta, Ç.B’den alınan örneklerin adli kaydının bulunmadığı, bu nedenle tutanak işlemi yapılmadığı için de numuneyi bırakan görevlinin isim kaydının olmadığı ifade edildi. Yanıtta ayrıca numunenin üzerinde ‘adli’ ibaresi bulunmasının bu süreçte belirleyici olduğunun altı çizilerek, “Kişiden alınan swaplar üzerinde ‘adli vaka’ ibaresi olmadığı için sonuç raporlandıktan sonra imha edilmiştir” denildi.

    ‘ADLİ VAKA OLDUĞU BİLGİSİ VERİLMEDİ’

    Bunun üzerine laboratuvar raporunda ismi bulunan doktorlar ile polise teslim tutanağında ismi olan özel firma çalışanının ifadesi alındı. Doktorlar ve özel firma çalışanı, olayda sorumlulukları ve kusurları olmadığını, ayrıca sistemde numunelerin ‘adli vaka’ olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmadığını ve olayın ‘adli vaka’ olduğunu bilmediklerini öne sürdü. Ç.B’den alınan numune üzerinde sperm analizi yapan doktor, “Sperm örneğini görünce bunu raporda belirttim. Bu olayda adli vaka olup olmadığını bilmiyorum. Bize böyle bir bilgi verilmedi. Sistemde böyle bir kayıt görmedim. Adli vakalarda nasıl bir yol izleyeceğimiz bilinmiyordu. Adli vaka olduğu bize bildirilmiş olsaydı elbette danışır ve alınması gereken tedbirler varsa bunları alırdık” ifadelerini kullandı.

    ‘ADLİ OLGU TİTİZLİK VE ÖZENİ İLE UYUMSUZ’

    Soruşturma kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda da hastanede Ç.B’ye ait örneklerin incelenmesi ve polise teslimi sırasında yaşanan yanlışlıklara dikkat çekildi. Raporda Ç.B’nin 5 Nisan 2019 tarihinde polis memuru eşliğinde Ankara Şehir Hastanesi Acil Servisi’ne ‘cinsel saldırı’ şikayetiyle başvurduğu hatırlatılırken, “Rutin bekleme süresi içerisinde iken olguya ait örneklerin bir kısmının polis memuruna teslimi de gerçekleşmiş olmasına rağmen, kalan örneklerin imha edilmiş olması, adli olgu titizlik ve özeni ile uyumsuz bulunmuştur” denildi.

    LABORATUVAR GÖREVLİSİ ‘ASLİ’, DOKTORLAR ‘TALİ’ KUSURLU

    Bilirkişi raporunda, polise örnekleri eksik teslim eden laboratuvar görevlisi ‘asli’ kusurlu bulunurken, hastanede idari soruşturma yapılması gerektiği yönünde görüş bildirildi. Raporda, adli olgulara ait örneklerin alınması ve laboratuvara gönderilmesinde, muayene eden hekimin sorumlu olduğuna, ancak laboratuvarda çalışan hekim ve personelin de adli olguya yönelik sorumluluğu bulunduğuna dikkat çekildi. Ayrıca, “Örneklerde sperm aranması istenmesine rağmen, sistemde adli olgu kaydı bulunduğu halde ve polis memuruna örneklerin teslim edilmesi basamakları gerçekleşmiş olduğu halde, olgunun ‘adli olgu’ olduğunun anlaşılamamış olması ve ‘adli olgu’ bildirimi yapılmadığı şeklinde savunma yapılması hukuki sorumluluğu ortadan kaldırmaz” tespiti yapıldı. Raporda, örnekleri koruyucu madde kullanmadan laboratuvara gönderen doktor ile, mikrobiyoloji laboratuvarında yaptıkları inceleme sonucu örneklerde sperm bulan; ancak örneklerin adli olguya ait olması nedeniyle önlem almayan doktorlar ‘tali’ kusurlu bulundu.

    HASTANE İDARESİ ‘TALİ’ KUSURLU

    Raporda ayrıca, sperm tespit edilen swap örneklerin ismi bilinmeyen bir mikrobiyoloji kliniği personeli tarafından, ‘adli olgu’ olup olmadığı kontrol edilmeksizin imha edildiği, imhayı gerçekleştiren personelin de ‘tali’ kusurlu olduğu belirtildi. Laboratuvardaki organizasyon bozuklukları sebebiyle hastane idaresinin de ‘tali’ kusurlu olduğuna dikkat çekilerek, “Bu nedenle hastanede konuya ilişkin olarak kapsamlı bir idari soruşturma yapılarak sorumluların belirlenmesi ve eksikliklerin giderilmesi hususunun çok önemli olduğunu değerlendirmekteyiz” denildi. Savcılığın, sorumlular hakkında Sağlık Bakanlığı’nın soruşturma izni vermesi halinde dava açması bekleniyor.

  • ‘Cinci hocayım’ dedi, karı kocaya tecavüz etti

    ‘Cinci hocayım’ dedi, karı kocaya tecavüz etti

    Kan donduran olay Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde meydana geldi.

    Kendisini “Cinci Hoca” olarak tanıtan şahıs, büyü olduğu iddia ettiği kadına ardından da kadının kocasına tecavüz etti.

    İddialara göre; büyü bozdurmak için Kartepe’de Cinci Hoca olarak anılan şahısa giden bir kadın, hocanın “Büyüyü bozmak için birlikte olmamız gerekiyor yoksa büyü bozulmaz” telkinlerinden sonra kadına tecavüz ettiği iddia edildi.

    ERTESİ GÜN KOCASINA DA TECAVÜZ ETTİ!

    Tecavüze uğrayan kadın, Cinci Hoca’ya gittiğini ve hocanın kendisiyle birlikte olduğunu kocasına anlattı.

    Tecavüze uğrayan kadının anlattıkları üzerine kocası da ertesi gün Cinci Hoca’ya gitti.

    Cinci Hoca da kadının kocasında da büyü olduğunu söyledi ve ona da tecavüz etti.

    Tecavüze uğradıklarını iddia eden karı kocanın sabah erken saatlerde karakola giderek Cinci Hoca’dan şikayetçi oldukları iddia edildi.

  • Bangladeş’te tecavüz suçlusu 5 kişi idam edilecek

    Bangladeş’te tecavüz suçlusu 5 kişi idam edilecek

    Bangladeş’te 2012 yılında 15 yaşında bir kıza toplu tecavüzden suçlu bulunan 5 kişi idam cezasına çarptırıldı.

    Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina hükümetinin hafta başında tecavüz suçlarına idam cezasını onaylamasının ardından ilk kez 5 kişiye idam cezası verildi.

    Karar, Tangail bölgesinde, kadın ve çocuklara yönelik istismar davalarını ele almak için kurulan özel bir mahkeme tarafından alındı.

    Ülkede son haftalarda işlenen cinsel şiddet saldırılarının ardından başkent Dakka’da ve diğer şehirlerde gösteriler düzenlenmişti.

    Bangladeş kabinesinin, tecavüz suçuna en ağır cezanın ömür boyu hapisten idama çevrilmesini onayladığı belirtilmişti.

    Kabine Sözcüsü Kandaker Enverul İslam, parlamento oturum halinde olmadığından Bangladeş Devlet Başkanı Abdul Hamid’in, Kadın ve Çocuklara Baskıyı Önleme Yasası’nda değişiklik için kararname çıkaracağını açıklamıştı.

  • Nijerya’da tecavüz suçluları hadım edilecek

    Nijerya’da tecavüz suçluları hadım edilecek

    Nijerya’nın kuzeyindeki Kaduna eyaletinde çocuklara cinsel istismarda bulunanların hadım edilmesini öngören bir yasa yürürlüğe girdi.

    Kaduna Valisi Nasir El-Rufai tarafından onaylanan yasaya göre, eyalette 14 yaşından küçük çocuklara tecavüz etmekten suçlu bulunan erkekler hadım edilecek, kadınların ise fallop tüpleri alınacak.

    El-Rufai, bu yasağın eyaletteki çocukları ciddi bir suçtan korumayı amaçlandığını savundu.

    Nijeryalı avukat Philipa Azuh, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkede her gün artan çocuk tecavüzleri yaşandığını ve bu nedenle yasağın yerinde olduğunu belirtti.

    Ülkede tecavüz suçlularına verilen hapis cezasının yeterli olmadığının altını çizen Azuh, “Bazı insanlara tecavüzden hapis cezası verildiğinde hapisten çıktıktan sonra yine aynı suçu işliyor. Ama hadım cezası verildiğinde böyle bir suça bulaşamayacak.” dedi.

    Ülkede yılbaşından bu yana yaklaşık 850 tecavüz vakası tespit edildi.

    Hükümet, artan tecavüz ve cinsel taciz vakalarına karşı ülkenin 36 eyaletinde olağanüstü hal ilan etmişti.

    Nijerya’da yasalara göre 14 yaş ve üstü reşit sayılıyor ve buna göre 14 yaşındaki kız çocuklar evlenebiliyor.

  • TBMM Karma Komisyonu, Tuma Çelik için 2 Ekim’de toplanacak

    TBMM Karma Komisyonu, Tuma Çelik için 2 Ekim’de toplanacak

    TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Bekir Bozdağ, hakkında ‘nitelikli cinsel saldırı’ ve ‘tehdit’ suçlamasıyla fezleke düzenlenen, yasama dokunulmazlığının kaldırılması istenen Bağımsız Mardin Milletvekili Tuma Çelik’in dosyasını görüşmek üzere Adalet ve Anayasa Karma Komisyonu’nu 2 Ekim’de toplantıya çağırdı.

    TBMM Adalet ve Anayasa Karma Komisyonu üyelerinden oluşan 1’inci Hazırlık Komisyonu, seçim çalışmaları sırasında D.K. adlı kadına cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılarak, fezleke hazırlanan ve HDP’den ihraç edilen bağımsız Mardin Milletvekili Tuma Çelik ile ilgili raporu 3 Eylül’de TBMM Adalet Anayasa Karma Komisyonu’na sundu. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Bekir Bozdağ, Çelik’in dosyasını görüşmek üzere Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’nu 2 Ekim’de toplantıya çağırdı. Karma Komisyon raporu, Genel Kurul gündemine gelecek ve burada görüşülerek karara bağlanacak. Genel Kurul’daki oylama gizli yapılacak.

  • Soylu’dan Barış Atay’a: “Senden tam tecavüzcü olur”

    Soylu’dan Barış Atay’a: “Senden tam tecavüzcü olur”

    Hatay Milletvekili Barış Atay sosyal medya hesabından, Batman’nda 18 yaşındaki İ.E.’ye tecavüz ederek ölmesine neden olan ve daha sonra teslim olarak tutuklanan ardında da serbest bırakılan uzman çavuş Musa Orhan’la ilgi atılan bir yazıyı alıntılayarak Süleyman Soylu’yu etiketledi.

    Atay attığı tweette şu ifadelere yer verdi.

    Sen bir seri tecavüzcüyü korudun, kolladın Süleyman Soylu, Hayatın boyunca her fırsatta yüzüne vurulması, asla unutmaman için uğraşacağız.”

    Paylaşılan Twette, Musa Orhan’ın arkadaşlarıyla mesajlaşmaları yer alıyordu.

    https://twitter.com/GazeteFersude/status/1299991223072161792

    Süleyman Soylu ise Barış Atay’ın attığı Tweete şu şekilde karşılık verdi.

    “Tecavüzcü PKK yöneticilerinin talimatıyla HDP’den milletvekili olan PKK ve DHKP-C artığı; Beden “tecavüz kollayıcı olmaz” da senden  tam tecavüzcü olur… Tuma’nın kollayıcısı… Dikkat yakalanma…

     

  • Avukat Ünal Işık tarafından tecavüze uğradığını intihar edeceğini açıkladı

    Avukat Ünal Işık tarafından tecavüze uğradığını intihar edeceğini açıkladı

    Twitter’da ‘Kar Tanesi’ isimli kullanıcı Ünal Işık isimli avukatın cinsel istismarına uğradığını açıklayarak intihar edeceğini açıkladı.

    Son dakika gelişmesine göre ismi belli olmayan bir kullanıcı 19 yaşında olduğunu, Avukat Ünal Işık tarafından iki kez tecavüze uğradığını, Işık’ın ailesi ve arkadaşları tarafından defalarca taciz ve tehdide uğradığını ifade ederek başına gelen olaylardan sonra intihar edeceğini belirtti. Yürekleri burkan bu olayın ardından genç kıza ulaşılmaya çalışılıyor.

    Onurunun, gururunun incindiğini kalbinin kırıldığını ifade eden ‘Kar Tanesi’ isimli kullanıcının adının B. olduğu ifade edildi. Talihsiz kız Avukat Ünal Işık tarafından iki kez cinsel istismara uğradığını o kişinin sevgilisi ve arkadaşları tarafından tehdit edildiğini söylerken bu yaşananlarla, insanlarla daha fazla mücalede edemeyerek intihar edeceğini belirtti. Olayı duyan ve okuyan herkes bu satırların sahibi talihsiz kıza ulaşmaya çalışıyor.

    İşte tecavüzcü avukatın ailesi ve arkadaşlarından geldiği iddia edilen mesajlar…

  • Ferhan Şensoy, ‘Elveda SSK’ romanındaki ifadelere açıklama getirdi

    Ferhan Şensoy, ‘Elveda SSK’ romanındaki ifadelere açıklama getirdi

    Tiyatro sanatçısı ve yazar Ferhan Şensoy’un 2005 yılında yayımlanan “Elveda SSK” romanında yer alan, Şükrü isimli roman karakterinin bir kediye tecavüz etmeyi düşündüğü bölüm sosyal medyada tartışmalara neden oldu.

    Kitabın söz konusu sayfasını paylaşan sosyal medya kullanıcılarından bazıları ifadeleri ‘korkunç’ olarak nitelendirirken, bazıları ise bir kitabın tek bir sayfa ile yargılanamayacağını ve ‘karakterin düşüncesinin yazarın düşüncesi olamayacağını’ ifade ettiler.

    ‘YAZAR GÖRDÜĞÜNÜ YAZAR’

    “Soru Cevap” isimli podcast’inin 3 Temmuz’da yayımlanan bölümünde konuya dair konuşan Şensoy, bir dinleyicisinin sorduğu soruya “Yazar gördüğünü yazar” sözleriyle yanıt veriyor.

    Dinleyicisinin “Keşke bu kitabı yazmasaydım dediğiniz bir kitabınız var mı?” sorusuna Şensoy’un verdiği yanıtın tamamı şöyle:

    “Yazmayı istemeseydim yazmazdım zaten.

    Ben hayatta hiçbir şeye ‘keşke’ demem. Bazı kitaplarım çok satmıştır, bazı kitaplarım az.

    Otobiyografik romanlar yazdığım için diğer roman karakterlerini benimle karıştıranlar oldu.

    ‘Elveda SSK’da Şükrü diye pis bir karakter var. Kediye tecavüz etmeyi düşünüyor. Tiyatroya mektup yağıyor ‘Ayıp değil mi Ferhan bey? Size hiç yakıştıramadım…’

    Şükrü ile Ferhan’ı aynı yere koyuyor, Şükrü denyosunun bir roman karakteri olduğunu algılayamıyor.

    Yazar gördüğünü yazar. Bu toplumun böyle bir kaçınma sistemi var. Horoza tecavüz ediliyor bu memlekette, ‘Ferhangi Şeyler’de anlatıyorum. Cinsel evrimini tamamlayamamış bir toplumuz, en basit ihtiyaçlara bile ‘ayıp, günah’ diyoruz, olan damacanaya oluyor”

    Ferhan Şensoy’un “Soru Cevap” isimli podcast’inin ilgili bölümüne buradan ulaşılabilir.

  • İçişleri Bakanlığı’ndan Musa Orhan açıklaması

    İçişleri Bakanlığı’ndan Musa Orhan açıklaması

    İçişleri Bakanlığı, yaşamını yitiren 18 yaşındaki İpek Er’e yönelik ”nitelikli cinsel saldırı” suçlaması ile hakkında dava açılan ve dün tahliye edilen Uzman Çavuş Musa Orhan ile ilgili açıklama yaptı.

    Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    ”Yaşadığı cinsel istismar olayından sonra intihara kalkışan ve 18 Ağustos 2020 tarihinde, tedavi gördüğü özel hastanede hayatını kaybeden İpek Er ve bu olayın şüphelisi Musa Orhan hakkında sosyal medyada bir süredir yapılan yorumlarda, gerek bakanlığımız gerekse İçişleri Bakanı sayın Süleyman Soylu hakkında mesnetsiz, hiçbir yasal ve fiili dayanağı olmayan, haksız ve iftiraya varan birtakım paylaşımların yapılması üzerine, aşağıdaki hususların açıklanmasına gerek duyulmuştur.

    1- Kamuoyuna yansıyan ve bakanlığımız tarafından hiçbir şekilde tasvip edilmeyen, mütevaffanın ailesinin üzüntüsünün derinden paylaştığımız bu acı hadise ile ilgili olarak tüm yasal süreçler, kanunun öngördüğü çerçevede devam etmekte, tutuklanma talebi ve buna bağlı kararlar savcılık ve mahkeme tarafından işleme konulmaktadır.

    2-Şüphelinin Jandarma Uzman Çavuş olması hasebiyle, kurum yönünden yapılması gereken idari tahkikat ve işlemler de yine yasal çerçevede Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde devam etmektedir. Bu kapsamda;

    Musa Orhan isimli şahıs Siirt Valiliğinin tarafından 16 Temmuz 2020 tarihli oluru ile idari soruşturma kapsamında hemen görevinden uzaklaştırmıştır.

    ‘Devlet Memurluğundan Çıkarma’ cezası verilmesi istemiyle 10 Temmuz 2020 tarihinde soruşturma başlatılmış, bahse konu disiplin soruşturması tamamlanarak Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna gönderilmiştir. Adı geçen şahısla ilgili ihraç işlemleri başlatılmış olup yasal süreç devam etmektedir. Sürecin tüm aşamaları, kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılacaktır.

    3-Kurum içinde yürütülen idari süreçlerin haricinde, adli makamlarca devam eden iş ve işlemlere ilişkin bakanlığımızın herhangi bir yetkisi ve tasarrufunun olması hukuken ve fiilen mümkün değilken, gerek bakanlığımızın gerekse sayın bakanımızın tutuklanma veya adli kontrol kararlarında etki ve müdahalesinin olduğuna dair paylaşımları iyiniyetli olarak değerlendirmemiz, elbette ki mümkün değildir. Bu acı olaydan siyasi bir rant devşirmeyi, kurumlarımızı ve adalet sistemimizi yıpratmayı hedefleyen TELE 1 adlı TV kanalının yanı sıra gayri ahlaki iftiraları atan terör örgütüne müzahir basın-yayın organları hakkında gerekli tüm yasal işlemler başlatılacaktır.

    Yaşanan bu üzücü olaydan dolayı Bakanlığımıza mensup polis memuru mesai arkadaşımızın da kardeşi olan merhumeye Allah’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyoruz.”