Etiket: tedavi

  • Covid tedavisi gören Başkan Taban, balkondan uyardı

    Covid tedavisi gören Başkan Taban, balkondan uyardı

    Bursa’nın İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, koronavirüs testinin pozitif çıkması nedeniyle karantinada bulunduğu ikametinin balkonundan vatandaşları uyardı. Taban, “Maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat edin. Bu hastalıktan korkun, kolay geçmiyor, yüksek ateş rahatsız edici” dedi.

    İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban’ın, geçen hafta yaptırdığı Covid-19 testi, pozitif çıktı. Hastanedeki işlemleri tamamlanan Başkan Taban, eşiyle birlikte evinde kendisini izole etti. Tedavisi devam eden Taban, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) evinin balkonundan açıklamalarda bulundu. Taban, sağlık durumunun geçen bir hafta içerisinde iyiye gittiğini belirterek, İnegöllü vatandaşları da evinin balkonundan uyararak, “Maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymalısınız” şeklinde konuştu.

    ‘RAHATSIZ EDİCİ BİR HASTALIK’

    Tedavi sürecinin, kolay olmadığını belirten Taban, “Sağlıkçıların karşısına bu şekilde çıkmak beni üzdü. Bugüne kadar hep ‘dikkat edin’ diyen tarafta olduk. Ne yazık ki biz de bugün bu rahatsızlığa yakalandık. Genel sağlık durumumuz iyi. Daha kolay geçeceğini düşünmüştüm ama beklediğim kadar da çabuk geçmedi. Yüksek ateş rahatsız edici boyutta ve hırpalayıcı. Bundan dolayı 2-3 gün boyunca neredeyse hiç başımı kaldıramadım. Allah, tüm hastalara acil şifalar versin. Rahatsız edici bir hastalık” dedi.

    ‘İNSAN KONTROLÜNÜ KAYBEDİYOR’

    Kullandığı ilaçlar sayesinde durumunun iyiye gittiğini kaydeden Taban, “Yüksek ateşle beraber kontrolünüzü kaybettiğiniz için kendi bakımınızı yapamıyorsunuz. Tedavi için aldığımız ilaçların bu dönemde çok faydası olduğunu düşünüyorum. Doktorların tavsiyesine uygun ilaçlarımızı kullandık. Takviye ilaçlarla da ateşi düşürmek için mücadele verdik” diye konuştu.

    ‘BU HASTALIKTAN KORKUN’

    İnegöl’ün mobilya ve sanayi sektöründen kaynaklı kalabalık bir nüfusa sahip olduğunu bu sebeple koronavirüsün yayılma hızının arttığını belirten Taban, “Şehir çok hareketli. İnegöl’e her gün ülke içinden ve dışından yeni insanlar, misafirler, ticaret erbapları giriş çıkış yapar. Sürecin yaygın olduğu bu dönemde vakaların da arttığını görüyoruz. Kış aylarının gelmesiyle birlikte gribal enfeksiyonlar ile korona hastalığı belirtilerinin benzer olması, artışı etkilemiştir. Hükümetimizin almış olduğu önlemlerle birlikte normalleşme süreci yaşanacaktır. Koronavirüsü tecrübe etmiş birisi olarak söylüyorum ‘Herkes bu hastalıktan korksun. Ben evimde bu kadar yaşadım. Hastanelerde yoğun bakımdaki hastaların durumu daha da kötüdür. Allah yardımcıları olsun” dedi.

    ‘BU İŞİ HAFİFE ALMAYIN’

    İnegöl halkını, evinin balkonundan uyaran Taban, “Bu hastalığı, önleyecek çözümlere her birey uyarsa sorun zamanla azalacaktır. Kısıtlamalardan dolayı ekonomik anlamda etkilenen sektörlerin olduğunu görüyoruz. Hayatı sağlıklı bir şekilde yaşayabilmek adına bu tedbirler alınıyor. Her bireyin, kendi başına alabileceği önlemler çok önemli. İnegöllü vatandaşlarımıza uyarım; çok dikkatli olsunlar, işi hafife almasınlar. Kişisel olarak bütün önlemlere uymama rağmen yoğun bir hayat yaşadığım için bu hastalığa yakalandım. Bu yüzden basit gibi görünen ama son derece zor bir mücadelenin içindeyiz. Tüm vatandaşlarımızın, dikkatli olmasını, tedbirlere uymasını rica ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • Enkazdan kurtarılan 14 kedinin tedavisi devam ediyor

    Enkazdan kurtarılan 14 kedinin tedavisi devam ediyor

    İzmir’deki depremde enkaz altından kurtarılan 14 kedinin tedavisinin Kültürpark’taki Küçük Hayvan Polikliniği’nde sürdüğü bildirildi.

    Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, ilki 75, sonuncusu 100 saat sonra kurtarılan kediler, enkazdan çıkarıldıktan sonra Veteriner İşleri Müdürlüğü Acil Müdahale ekiplerinin nakil araçlarıyla Kültürpark’taki Küçük Hayvan Polikliniği’ne getirildi.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Şube Müdürlüğü Merkez Polikliniği ve Acil Müdahale Birimi Sorumlusu Veteriner Hekim Cihan Ziyan, kedilerin birçoğunun durumunun iyiye gittiğini ve ortopedik sıkıntılarının olmadığını bildirdi.

    Enkazdan kurtarılanların yanı sıra enkaz çevrelerinden alıp tedavi ettikleri kedilerin de olduğunu kaydeden Ziyan, “Kedilerin sahiplenilmesi konusunda, sağ olsun İzmirliler büyük bir duyarlılık gösterdi. Tedavileri tamamladıktan sonra sahipleri tarafından belli bir süre içinde alınmayan kedilerin, başvuran kişilerle irtibata geçerek sahiplendirilmesini sağlayacağız.” ifadelerini kullandı.

    İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim’de meydana gelen depremin ardından yıkılan binalardaki arama kurtarma çalışmalarında, enkazdan birçok evcil hayvan da çıkarılmıştı. Kurtarma çalışmalarında “Mestan” adlı kedi, Yılmaz Erbek Apartmanı enkazından yaklaşık 100 saat sonra kurtarılmıştı.

  • Tek bedende ve tek kalple hayata tutunuyorlar

    Tek bedende ve tek kalple hayata tutunuyorlar

    Suriye sınırından alınarak 112 acil ekiplerince Hatay’a getirilen ve tek kalple hayata tutunan siyam ikizleri, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde tedaviye alındı.

    Zeytin Dalı Gümrük Kapısı’ndan alınan ve vücudunun orta hattından birleşik olarak dünyaya gelen siyam ikizleri, hastanenin acil servisinde gözlem altında tutuluyor. Yapılan tetkik ve izlem sonucunda siyam ikizlerinin solunum sıkıntısı yaşamadığını dile getiren Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğretim üyesi Esra Yazarlı, bebeklerin takip ve tedavilerinin hassasiyetle yapıldığını belirtti.

    SEVK BEKLİYORLAR

    İleri bir merkeze sevkleri yapılana kadar tedaviye devam ettiklerini dile getiren Yazarlı, siyam ikizlerin sağlık durumları ile ilgili yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

    “İki ayakları var her ikisinin de, ikisinin de birer kolu var, kafaları var fakat gövdeden ikisi de orta hattan birleşmiş durumdadır. Geldiklerinde solunum sıkıntıları yoktu ama biz oksijen desteği vermeye devam ediyoruz. Dolaşımları veya tansiyonları ile ilgili büyük bir sıkıntımız yok. Hastanemizde, siyam ikizlerinin EKO’su yapıldı, tomografileri çekildi, görüntüleme yöntemleri yapıldı, iç organları ile ilgili problemleri araştırıyoruz.”

    TEK KALP YAŞAM VERİYOR

    İç organlarında gelişimin sürdüğünü belirten Dr. Yazarlı, “Tek kalpleri var, ikisi için de tek kalp yaşam veriyor. Ayrıca ikisinin de ayrı ayrı akciğerleri oluşma aşamasında büyük ihtimal ortada birleşmiş. Şu an bir tane çalışmayan, iki tane aktif çalışan üç noktada akciğerleri mevcut. İki tane aktif çalışan böbrekleri var, idrar çıkımları da iyi durumda, yalnız bir tane çalışmayan alt kısımda bir böbrekleri var. Bu bebekler, nadir görünen bebeklerdir, şu an takip ve tedavilerini yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Sözcü Kalın koronavirüse yakalandığını açıkladı

    Sözcü Kalın koronavirüse yakalandığını açıkladı

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve ailesinin koronavirüse yakalandığı haberinden sonra, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da sosyal medya hesabı twitter üzerinden koronavirüse yakalandığını açıkladı.

    Kalın; “Hafif semptomlarla geçirdiğim koronavirüs tedavisinde son aşamaya geldim. Şu anda gayet iyiyim hamdolsun.” açıklamasında bulundu.

     

  • SMA hastası 3 yaşındaki Eda yardım bekliyor

    SMA hastası 3 yaşındaki Eda yardım bekliyor

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde SMA Tip 1 hastası 3 yaşındaki Eda Öz için yardım kampanyası başlatıldı. Anne Hatice Öz (28), tedavi için yaklaşık 18 milyon liraya ihtiyaç duyulduğunu belirterek, “Ben kızımı birçok defa kucağımda ölü olarak buldum. Eda’nın solunumu, kalbi durduğunda ne yapacağımı şaşırıyordum. Kendimi çaresiz hissettiğim zamanlar oldu. Kızımın ağabeyi ile oyunlar oynadığı günleri görmek istiyorum” dedi.

    İnegöl’de eşinden ayrı yaşayan Hatice Öz’ün 3 yıl önce dünyaya getirdiği kızı Eda’nın doğumundan sonra fiziksel hareketlerinde hızlı bir yavaşlama görüldü. Minik Eda, ayaklarını hareket ettiremeyen ve emekleyemeyen Eda, ailesi tarafından hastaneye götürüldü. Minik Eda’ya, ‘gevşek bebek sendromu’ olarak bilinen ‘spinal musküler atrofi (SMA) tip 1’ hastalığı teşhisi konuldu.

    Aile yaptıkları araştırmada, Eda’nın, Macaristan’da uygulanan ve yüzde 95 başarı oranı sağlayan tedaviyle iyileşebileceğini öğrendi. Öz ailesi, 2 milyon 132 bin dolarlık (yaklaşık 18 milyon lira) tedavi masrafları için, Kaymakamlık izniyle yardım kampanyası başlattı.

    “KIZIMIN AĞABEYİ İLE OYUNLAR OYNADIĞI GÜNLERİ GÖRMEK İSTİYORUM”

    İş insanları ve hayırseverlerden yardım beklediğini belirten Hatice Öz, “SMA Tip 1 çocuklar için ölümcül sonuçlar doğurabiliyor, hastalığın en tehlikeli hali kızımda. Kızımın rahat nefes alabilmesini istiyorum. Biz 2,5 yıldan beri bu hastalıkla mücadele ediyoruz. Kızım midesinden besleniyor, hiçbir şey yiyemiyor. Çok araştırdık. 1,5 yılımız yoğun bakımda geçti. Şu an kızım yine eskiye nazaran biraz daha iyi. Bizim gibi zor durumda olan aileler var. Eda’nın bu tedaviye ihtiyacı var. Tedavinin maliyeti yaklaşık 18 milyon lira. Bu ilacı kendi imkanlarımızla almamız asla mümkün değil. Her anne çocuğunun öncelikle rahat nefes alabilmesini, yemek yiyebilmesini, koşup oyunlar oynamasını ister. Eda’nın ağabeyi Ömer (5) ile koşup, oyunlar oynadığı günleri görmek istiyorum. Kızım bu tedaviyi görünce kendi imkanlarıyla yemek yiyebilecek, oyunlar oynayabilecek” dedi.

    “ÖLÜ OLARAK BULDUM”

    Çocuğunu birçok kez ölü olarak bulduğunu aktaran Hatice Öz, “Ben kızımı birçok defa kucağımda ölü olarak buldum. Eda’nın solunumu, kalbi durduğunda ne yapacağımı şaşırıyordum. Kendimi çaresiz hissettiğim zamanlar oldu ama bir anne olarak müdahalelerimi yaptım. Kaymakamlıktan iznimizi aldık, hayırseverlerden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Koronavirüste ölüm riskini yüzde 47 düşürüyor

    Koronavirüste ölüm riskini yüzde 47 düşürüyor

    Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, ABD’de hastanede tedavi gören koronavirüs hastalarında düzenli kullanıldığında ölüm riskini yüzde 47 düşürdüğü ortaya çıkan aspirinin, Türkiye’de salgının en başından bu yana hastalarda kullanıldığını söyledi.

    Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, koronavirüsten kaynaklanan ölümlerin önemli bir sebebinin vücuttaki bütün damarların iç yüzeyini döşeyen hücrelerin, virüsten etkilenerek görevini yapamaz hale gelip, kanın pıhtılaşması olduğunu söyledi. Prof. Dr. Azap, “Kan pıhtıları oluşup küçük damarları, ince kılcal damarları tıkamaya başlıyor. Bu damarlar tıkandığı zaman organlar beslenemiyor. Akciğer yetmezliği, solunum yetmezliği şeklinde karşımıza çıkıyor. Beyinde felçlere sebep olan pıhtılara sebep olabiliyor. Kalp krizi olabiliyor” dedi.

    ‘BAŞTAN BERİ HASTALARIMIZDA KULLANIYORUZ’

    Bunun salgının erken dönemlerinden itibaren bildikleri bir konu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Azap, “Aslında pek çok enfeksiyon hastalığında böyle olur. ‘Septik şok’ dediğimiz ‘sepsis’ dediğimiz tablo ortaya çıkar. Vücudun pıhtılaşma sistemi bozulur, kanın akışkanlığı bozulur, bu pıhtılar nedeniyle organ yetmezliği ve ölümler gerçekleşir. Amerikalı bilim insanlarının yaptığı şey de bu kan sulandırıcı ilaçların gerçekten bunu ne kadar önlediğini gösteren bir çalışma, aspirinin yüzde 50 oranında bunları önlediğini gösterdiler. En baştan beri böyle bir durum olduğunu bildiğimiz için Türkiye’de zaten kan sulandırıcı ‘aspirin’ olabilir ‘heparin’ gibi başka bazı daha farklı ilaçlar olabilir, baştan beri hastalarımızda kullanıyoruz” diye konuştu.

  • Covid-19’dan ağırlaşan milletvekili Türkiye’ye getirildi

    Covid-19’dan ağırlaşan milletvekili Türkiye’ye getirildi

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) koronavirüs tespit edilen muhalefet Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Milletvekili Bertan Zaroğlu ağırlaşınca, ambulans uçakla Türkiye’ye getirildi.

    Karantina otelinde kalan Zaroğlu’nun, tomografi sonuçları ciğerlerinde ciddi tahribat olduğunu ortaya çıkardı. Zaroğlu, Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastane şartlarını eleştiren Zaroğlu, kendisine yönelik bilerek sıkıntı çıkarıldığını savundu.

    ‘IRKÇILIK YAPILIYOR’ İDDİASI

    YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı da yaptığı açıklamada, Zaroğlu’na karşı ırkçılık yapıldığını ileri sürdü. Girişimler sonucunda Zaroğlu ambulans uçakla Türkiye’ye getirildi.

  • Covid-19 tedavisi gören İtalya Eski Başbakanı Berlusconi hastaneye kaldırıldı

    Covid-19 tedavisi gören İtalya Eski Başbakanı Berlusconi hastaneye kaldırıldı

    Yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalandığı açıklanan İtalya’nın eski başbakanlarından Silvio Berlusconi, tedbir maksatlı hastaneye kaldırıldı.
    İtalyan basınında çıkan haberlerde, 83 yaşındaki Berlusconi’nin perşembe gecesi gösterdiği bazı Kovid-19 belirtilerinin ardından tedbir maksatlı Milano’daki San Raffaele Hastanesine kaldırıldığı ve burada bazı tetkik ve testlerden geçirildiği belirtildi.

    Berlusconi’nin klinik durumunun endişelenmeyi gerektirecek bir evrede olmadığı, yapılan tetkikler sonucunda çift taraflı zatürre başlangıcı tespit edildiği ifade edildi.

    Berlusconi’nin partisi Forza Italia Senatörü Licia Ronzulli de Rai3’teki Agora programında, “Berlusconi, geceyi hastanede geçirdi. Kovid-19’un ilerlemesini izlemek için ihtiyaten hastaneye kaldırılması gerekiyordu, durumu iyi.” dedi.

    Bu arada, partiden yapılan açıklamada da liderlerinin durumuna ilişkin endişeye yol açan haberlere itibar edilmemesi ve özel hayata saygı duyulması çağrısında bulunuldu.

    Silvio Berlusconi, geçen çarşamba günü Kovid-19 testinin pozitif çıkması ardından kendisini Arcore kasabasındaki villasında karantinaya almıştı.

  • Bursa’da SMA hastası Ali Osman da yardım bekliyor

    Bursa’da SMA hastası Ali Osman da yardım bekliyor

    Bursa’da 13 aylık SMA hastası Ali Osman Sarı’nın ailesi, çocuklarının gen tedavisi için ihtiyaç duyulan 2.4 milyon doların toplanması için yardım istedi. Bağış kampanyası başlatan aile, seslerini duyuramadıklarını ve çocuklarının gözlerinin önünde eridiğini ifade etti.

    Bursa’da iki yıl önce hayatlarını birleştiren Ayşe (27) ve Erhan (38) Sarı çiftinin bebekleri Ali Osman’a, 6 aylıkken götürüldüğü hastanede, halk arasında ‘gevşek bebek’ sendromu olarak da bilinen ‘spinal musküler atrofi’ (SMA) hastalığı tanısı kondu. Günden güne kasları eriyen minik Ali Osman’ın sağlığına kavuşabilmesi için, Amerika’da sadece 2 yaş altındaki çocuklara uygulanan ve dünyada en pahalı tedavi olarak bilinen ‘gen’ tedavisinin uygulanması gerekiyor. 2.4 milyon dolarlık tedavi için bağış kampanyası başlatan aile, 4 ayda sadece 11 bin euro topladıklarını, çocuklarının vaktinin kısıtlı olduğunu belirtti.

    Türkiye’deki ilacın oğluna iyi geldiğini, ama asıl tedavinin Amerika’daki ilaç olduğunu kaydeden Erhan Sarı, “Çocuğum SMA-Tip-1 hastası. Hastalığını, 6 aylık olduğu zaman öğrendik. O günden beri devletimizin verdiği spinrazza ilacının ilk 4 dozunu aldık. Pandemiden dolayı 3 aydan fazladır bu ilacı kullanamıyoruz. Oğlumuzun asıl tedavisi ise Amerika’da. Tek isteğimiz, Amerika’da olan ilacı bize ulaştırmaları. Yaklaşık 4 ay önce bağış kampanyası başlattık. Çok ağır gidiyor, sesimizi duyuramıyoruz. Yardımseverlerin bize destek vermesini istiyoruz. Ali Osman hayat bulsun. 4 ayda 11 bin euro toplandı ama bize hastane masraflarıyla birlikte 2.4 milyon dolar gerekiyor. Çocuğumda hareket kısıtlaması, kas kaybı mevcut. Ali Osman normal bir çocuğun yaptığı hareketlerin yüzde birini dahi yapamıyor. Oyuncağını tutamıyor. Kendini dik tutamıyor” dedi.

    ‘KAMPANYAMIZ ÇOK AĞIR İLERLİYOR’

    Oğlunun gözleri önünde eridiğini kaydeden Ayşe Sarı, “Çocuğumuzun yüzde 95 iyileşme potansiyeli var. Bu ilaç Türkiye’de olmadığı için bağış kampanyamızı yurt dışında başlatmak zorunda kaldık. O yüzden kampanyamız çok ağır ilerliyor. Bütün duyarlı insanlardan kampanyamız için destek bekliyoruz. Ali Osman’ı hep birlikte yaşatalım. Çocuklarımız artık ölmesin. Çocuklarımızı yaşatalım. Tip-1 hastalığı ölümle sonuçlanan bir hastalık. Artık evlatlarımızı yaşatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Lütfen bizim sesimizi duysunlar” diye konuştu.

    ‘ÇOCUĞUMUN YARAMAZLIK YAPMASINI İSTİYORUM’

    Ayşe Sarı tek hayalinin çocuğunun yaramazlık yapması olduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti:

    “Bazen tıkanıyor, nefes alamıyor. Ben çok kötü oluyorum. Çocuğum için dışarı bile çıkamıyorum. En ufak enfeksiyon riskine karşı her zaman tedbirli davranıyorum. Çocuğumun yaşamasını, hayat bulmasını istiyorum. Gözlerimin önünde erimemeli. Çocuğumun bu halini gördükçe kahroluyorum. Yaşıtlarını parkta oyun oynarken gördüğüm zaman içim buruk kalıyor. Yaşıtları gibi oyun oynamasını istiyorum. Oğlum günde 3 defa ağır fizik tedavi görüyor. Bunun yerine çocuğumuzla eğlenebiliriz, oyun oynayabiliriz. Çocuğum yaramazlık yapsın, her şeyi kırıp döksün istiyorum. Her şeyine razıyım. Yeter ki sağlığına kavuşsun.”

  • Rusya’da zehirlenen ve komada olan Navalny Berlin’e getirildi

    Rusya’da zehirlenen ve komada olan Navalny Berlin’e getirildi

    Rus muhalif aktivist Aleksey Navalny ve Alman doktorları taşıyan uçağın Berlin’e indiği belirtildi.

    Rus haber ajanı Tass’ta yer alan ve uçakların güzergâhlarını bildiren flightradar sitesinin verilerine dayandırılan habere göre, Omsk’tan havalanan, Rus muhalif aktivist Aleksey Navalny ve Alman doktorları taşıyan uçak Almanya’nın başkenti Berlin’e indi. Uçağın, Moskova saati ile 07.59’da Omsk’tan havalandığı ve Moskova saati ile 08.47’de Berlin’deki Tegel Havalimanı’na indiği ifade edildi.

    Haberde, başlangıçta doktorların komada olan Navalny’yi stabil olmayan durumu nedeniyle nakletmeye karşı olduğu ancak daha sonra doktorların Navalny’nin durumunun stabil olduğunu söylediği belirtildi. Akrabalarının talebi üzerine Navalny’nin Omsk hastanesinden bir Alman kliniğine nakledilmesine karar verildi. Dün Navalny için Nürnberg’ten Omsk’a bir uçak gönderildi.