Etiket: tedbir

  • Kene ile mücadelede tedbir

    Kene ile mücadelede tedbir

    İlk olarak Kongo’da görülen daha sonra ise Birinci Dünya Savaşı sonlarında da Kırım’da rastlanmasından dolayı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi adını alan kene ısırması sonucu meydana gelen hastalıkla ilgili Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mkrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çiğdem Kader açıklamalarda bulundu. Kader, havaların ısınmasıyla keneye bağlı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarında artış yaşanacağını söyledi. Türkiye’de ilk vakaların Kelkit Vadisi’nde görüldüğünü ve hastaların birçoğunun Tokat’tan geldiği için ilk başta “Tokat Hastalığı” adının verildiği Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının tanısının Türkiye’de ilk kez 2003 yılından sonra konulduğunu belirten Kader, vakalara en fazla Tokat, Sivas, Yozgat ve Gümüşhane gibi illerde rastlanıldığına değindi.

    Çıplak elle keneyi çıkarmayın

    Yozgat’ta mutlak tanısı konulmayan ancak Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının belirtilerini taşıyan iki vakanın tedavi gördüğünü ifade eden Kader, “Spesifik bir tedavisi olmayan bir hastalık olan Kırım Kongo kanamalı ateşi vakaların yüzde 95’i kurtulabiliyor. Hastaların yüzde 5’i ise tedavisi olmadığı için ölümle sonuçlanarak kaybedilebiliyor. Özellikle erken vakalarda ve destek tedavisi yapılan vakalarda kurtulma şansı var, Bunun için kırsal kesim dönüşlerinde kişilerin kendilerini, vücutlarında kene tutunup tutunmamalarına karşı kontrol etmeleri çok önemli. Vücutlarında herhangi bir kene tutunması fark ettikleri ilk anda öncelikle kendileri keneyi vücutlarından uzaklaştırmaları gerekiyor. Fakat çıplak elle değil, mümkünse bir eldivenle keneyi vücuttan uzaklaştırmalarını öneriyoruz. Eldiven bulunamadığı durumlarda bir bez parçası, bir kağıt veya naylon parçası ile keneye temas etmeden vücuttan kısa sürede uzaklaştırmaları çok önemli. Burada önemli olan en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurup gerekli tetkiklerin yapılması gerekiyor.” dedi.

    En ufak belirtide sağlık kuruluşuna başvurun

    Kene ile temas eden kişiler de meydana gelen belirtileri de sıralayan Kader, “Bu hastalığın belirtileri ilk olarak herhangi bir gribal enfeksiyon gibi halsizlik, yorgunluk, vücut kırgınlığı, ateş yüksekliği ile başlıyor. Daha sonra tanı konulmadan ilerlerse herhangi bir destek tedavisi olmadan ilerlerse kanamalarla seyredip organ yetmezlikleriyle ölümle sonuçlanabiliyor. Dolayısıyla kene temas etmiş kişilerin kendi kendilerini 7 ile 10 gün süreyle takip etmeleri gerekiyor. En ufak bir halsizlik, kırgınlık, kas güçsüzlüğü, üşüme, titremeyle yükselen ateş, bulantı, kusma, ishal gibi rahatsızlıkların herhangi birisi olması dahilinde en yakın sağlık kuruluşuna en kısa sürede başvurmaları çok önemli.” şeklinde konuştu.

    Kırsalda açık renkli giysiler giyinin

    Keneden korunmak için kırsalda korunma yöntemlerini de anlatan Kader, “Keneler daha çok vücuda bacaklarımız ve ellerimiz aracılığıyla ulaştığı için yerle temas eden bacaklarımızı korumak için pantolonların üzerine çoraplarımızı çekmek önemli. Ve açık renkli giyinmek önemli. Uzun kollu gömlek ya da tişört giyiyoruz mümkünse. Ve kırsal alandan, tarladan, bahçeden, çalışmadan evimize döndükten sonra mutlaka tüm vücudumuzu çok dikkatli bir şekilde kontrol etmemiz gerekiyor. Özellikle keneler kasıklar, koltukaltı gibi nemli ve sıcak olan bölgelerimizi daha çok seviyor ve gidip o bölgelerde yerleşebiliyorlar. Ayrıca sırtımız, ensemiz, gözümüzle görmeyeceğimiz vücudumuzun noktalarını da evde bulunan bir aile bireyiyle kontrol ederek mutlaka vücudumuzun her bölgesine bakmamız gerekiyor.” ifadelerine yer verdi.

  • Bursa Valiliği seçim günü alınacak tedbirleri duyurdu

    Bursa Valiliği seçim günü alınacak tedbirleri duyurdu

    Bursa Valiliği tarafından yapılan açıklamada, “14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri ile ilgili olarak, ilimiz genelinde seçimlerin huzur ve güven ortamında geçmesi için Yüksek Seçim Kurulu kararları ve İçişleri Bakanlığınca hazırlanan seçim tedbirleri konulu genelgeler istikametinde hareket edilecektir. Bu çerçevede ilimizde bin 141 sandık bölgesi ve 6 bin 862 sandıkta toplam 2 milyon 367 bin 628 seçmen oy kullanacaktır.


    İl Emniyet Müdürlüğünden 8 bin 82 personel ve bin 100 araç, İl Jandarma Komutanlığından 2 bin 525 personel ve 464 araç, Sahil Güvenlik Komutanlığından 138 personel, 13 araç ve 5 bot olmak üzere toplamda 10 bin 745 personel ve bin 582 araç/bot seçim güvenliği çerçevesinde görev yapacaktır” denildi.

  • Ramazan Bayramı tedbirleri

    Ramazan Bayramı tedbirleri

    Konuyla ilgili Kütahya Valiliğinden yapılan açıklamada, bu yıl Ramazan Bayramı tatilinin okulların ara tatili ile birleştirilmesiyle birlikte 14-24 Nisan 2023 tarihleri arasında şehirlerarası karayollarında taşıt trafiğinin artacağı ifade edildi.

    Emniyet kemeri kullanımına dikkat çekilen açıklamada,” İçişleri Bakanlığı’mızca “Bu Yolda Sana Çok Güveniyoruz” mottosuyla alınacak olan trafik tedbirleri genelge ile belirlenmiştir. İlimizde de valiliğimiz koordinesinde trafik tedbirlerimiz planlanmıştır.

    Bu süreçte özellikle şehirlerarası yolculuk yapacak tüm yol kullanıcılarımızdan, seyahatlerine dinlenmiş olarak çıkmaları, uykusuz olarak seyahate başlamamalarını, seyahat süresince hem ön ve hem de arka koltuklarda emniyet kemeri kullanmalarını, hız limitlerine uymalarını, seyir sırasında cep telefonu kullanmamalarını, her iki saatte bir araçtan dışarıya çıkarak 10 dakika mola vermelerini bekliyoruz” ifadelerine yer verildi.

  • Bursa’yı 7 büyüklüğünde deprem bekliyor

    Bursa’yı 7 büyüklüğünde deprem bekliyor

    Bursa’da 2019 yılında AFAD Ulusal Deprem Araştırma Programı çerçevesinde Bursa ovasını Uluabat’tan Yenişehir’e kadar boydan boya geçen tek parçalı fay sisteminin hala aktif olup olmadığını tespit için sismik çalışmalar yapan Eskişehir Teknik Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü Yer Bilimleri ve Deprem Mühendisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Muammer Tün, uyarılarda bulundu.

    Yaklaşık 2 yıl önce Bursa’daki fay hattı ile ilgili İçişleri Bakanlığı ve AFAD destekli bir projeyle araştırmalar yaptıklarını belirten Öğretim Üyesi Muammer Tün, “Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gürol Seyitoğlu’nun yürütücülüğünde sahada sismik araştırma çalışmalarında bulunduk. Özellikle 1855 depreminde yıkıcı bir etkiye sebep olan depremin kaynağına ve fay sistemlerine yönelik çalışmalarımız oldu. Acaba hangi fay sistem çalıştı da bu kadar etki oluşturdu. Hem sahada jeolojik çalışmaları, hem de jeofizik yöntemlerle detaylı sismik araştırmalarla, örtülü fay sistemi dediğimiz proje çerçevesinde ortaya konulan hipotezin gerçekliğini test etmeye başladık. Araştırmanın sonucunda da örtülü fay sistemlerinden birçoğunu görmüş olduk. Özellikle Prof. Dr. Gürol Seyitoğlu’nun ortaya koyduğu fay sistemi modeli vardı. Uluabat Gölü’nden Yenişehir havzasına kadar olan geniş bir coğrafyada sismik çalışmalar yaptık. Bu sismik çalışmalar sonucunda da birçok fay segmentinin gerçekten o bölgede varlığı noktasında belirtiler ortaya çıkardık” dedi.

    “Yapı stoklarının acil performansları belirlenmeli”

    Bu çalışmanın devam etmesi gerektiğini ifade eden Tün, “Bunu destekleyici sahadaki araştırmaların devam etmesi gerekiyor. Tekrar o fayların hangi periyotlarla çalıştığını, yaşlandırılması gibi çalışmaların yerinde yapılması gerekiyor. Ama gelinen noktada, bizim ortaya koyduğumuz proje çerçevesinde bu belirtilerin afete dirençli kent, afete dirençli toplum özelinde daha üst ölçekte 1/5000 1/1000 ölçeğinde detaylı araştırılarak bu faylanma sonucu kuvvetli yer hareketine maruz kalacak yerleşim hedefli yapı stoğunun, kritik tesisler dediğimiz hastane, okul, diğer kamu binalarının dayanıklılığının araştırılması gerekiyor. Yollar, köprüler, bunların görülen fay segmetlerine karşı dayanıklılığı test edilmesi gerekiyor. Özellikle kritik binaların deprem performansı değerlendirmelerinin yapılması gerekiyor. Bu noktada mevcut yapı stoğunun hızlı bir şekilde taranması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.

    “Bugün veya bin yıl sonra yine deprem olacaktır”

    Bursa’yı afette dirençli hale getirmenin yollarını da açıklayan Tün, “Fay sistemlerinden kaynaklı olabilecek en yüksek yer hareketi ve bunların ortaya konulmasına yönelik bir deprem master plan çalışması, detaylı micro bölgeleme çalışması Bursa’yı muhtemel bir afette daha dirençli hale getirecektir. Deprem tehlikesi tüm Türkiye’nin her bölgesinde var. Ama bunun tekrarlanma periyodu önemli. 1855 yılında meydana gelen büyük Bursa depremi var. Bunların tekrarlanma periyotları belli ortaya konmuştur. Ama şunu belirtmek istiyorum ki, böyle bir fay sistemi bölgede varsa mutlaka büyük depremler üretecektir. Bin yıl sonra olacağını düşünsek bile, bugünden hazırlanmamız gerekiyor. Bunu şuanda olacağını düşünürsek de hemen hazırlıklara başlamamız gerekiyor” dedi.

    “Bursa 7 büyüklüğündeki depreme ne kadar hazır”

    Bursa’daki 1855 yılındaki depremlerin çeşitli kaynaklara göre 7 büyüklüğünün üzerindeki depremler olduğunu ifade eden Tün, “Büyük oranda can kaybına ve yangınlar meydana geldiğini biliyoruz. Kadın ve çocukları daha fazla etkileyen kayıplar olduğu kayıtlarda yer alıyor. Dolayısıyla 1855 yılında olan bu deprem tekrar o bölgede yeniden 7 büyüklüğünde bir deprem üretebilecek fay sistemine sahiptir. Yani ne zaman olacağından çok ne kadar hazırlıklıyız. Eksiklerimiz nelerdir. Bugünden itibaren giderme noktasında afete dirençli kent çabası içerisine girmemiz gerekmektedir” şeklinde uyardı.

  • Ersoy, seçim tedbirlerini açıkladı

    Ersoy, seçim tedbirlerini açıkladı

    14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerinde alınacak önlemlerin görüşülmesi amacıyla Seçim Bölge Güvenlik Toplantısı gerçekleştirildi. AFAD İl Müdürlüğü Yerleşkesinde gerçekleştirilen toplantının başkanlığını İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy yaptı. İçişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen toplantıya; İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Bilecik Valisi Kemal Kızılkaya, Bursa Valisi Yakup Canbolat, Düzce Valisi Cevdet Atay, Edirne Valisi Hüseyin Kürşat Kırbıyık, Kırklareli Valisi Birol Ekici, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım, Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, Yalova Valisi Muammer Erol ve İçişleri Bakanlığı Merkez, jandarma, emniyet ve sahil güvenlik teşkilatı yöneticileri katıldı.

    Toplantının başkanlığını yapan İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, “Hepimizin gözleri önünde yaşadığımız gelişmelerden, yapılan değerlendirmelerde, açıklamaları biliyoruz ki Türkiye Yeni Yüzyıla girerken çok önemli bir seçim sürecine giriyor. Bu seçim yine anlıyoruz ki ülkemiz kadar uluslararası toplum tarafından da çok yakından takip ediliyor. Adeta sonuçları bizim kadar onların da yakın ilgisi ve takibi altında olacak bir seçime giriyoruz. İçişleri Bakanlığı olarak hamdolsun bugüne kadar bütün seçimlerde alnımızın akıyla görev yaptık. İçişleri Bakanlığı olarak bizim buradaki pozisyonumuz son derece açık ve nettir. Seçim halkın seçimidir. İşin siyasi anlamı, sonuçları bakanlık olarak bizim görev ve ilgi alanımızda değildir. Bizim görevimiz vatandaşımızın özgür iradesini sağlıklı bir şekilde herhangi bir aksiliğe aksaklığa veya güvenlik zafiyetine meydan vermeden sandığa yansıtabileceği ortamı temin etmektir. Bilgimiz ve tecrübemiz ne seviyede olursa olsun tedbiri elden bırakmamak, bütün tedbirlerimizi gözden geçirmek bütün tecrübelerimizi bu salonlarda ortaya koyarak ortak bir akılla süreci nasıl yöneteceğimizi değerlendirmek için bu toplantıları yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Seçim kampanyalarında 18 yaşından küçüklerin seçim broşürü, seçim materyali afişleri dağıtmasına izin vermeyeceğiz”

    Seçim döneminde alınacak olan güvenlik önlemlerinden bahseden İçişleri Bakan Yardımcısı Ersoy, “Biz seçim güvenliğini her zaman üç noktada ele alırız. Birincisi seçim öncesi kampanya ve propaganda dönemi güvenliği, ikincisi seçim günü oy verme güvenliği, üçüncüsü ise seçimden sonrası dediğimiz oyların sayımı, sonuçların tutanakların, listelerin, bütün evrak ve oy pusulaların ilgili yerlere sağlıklı ve seçim hukukuna uygun bir şekilde iletilmesi güvenliğidir. Oy verme gününden önceki tedbirlerimiz için de miting alanları, toplanma alanları, stant çalışmaları, broşür dağıtımı ve bu seçim döneminin Ramazan ayına denk gelmesi nedeniyle iftar programları gibi programlardaki hassasiyetlerimizi dikkate alacağız. Ayrıca dijital ortamdaki güvenliği de tesis etmek maksadıyla özellikle sosyal medyada, terör örgütü propagandasının veya başka türlü provokasyonların ortaya getirilmesini ve dijital seçim çalışmalarını engellemeye yönelik siber suçların takibini yapmak maksadıyla da ilgili birimlerimiz sürekli görevleri başında olacaktır. O kadar önemli bir seçimde esas olan bizim için özgürlüğü temin etmektir.

    Güvenlik, özgür bir ifade ve tercih ortamını sağlamak için vardır. Bu itibarla bizim temel sorumluluğumuz birilerinin başkalarının özgürlük alanına müdahil olamayacağı, tercihlerin özgürce yapılabileceği güvenli bir ortamı tesis etmektir. Bir başka konumuz kampanya döneminde basına açık ve kapalı toplantılarda güvenlik tedbirlerini alırken bir üçüncü göz kullanacağız. Alınan tedbirleri dışardan izleyecek kontrol edecek birimleri mutlaka oluşturacağız. Ayrıca seçim kampanyalarında 18 yaşından küçüklerin seçim broşürü, seçim materyali afiş vesaire dağıtmasına izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.


    “Seçim günü 601 bin 251 personel görevi başında olacaktır”

    Seçim sürecinde kolluk birimlerinde görevli bütün personelin bu seçimde de izinlerinin zorunlu haller dışında kaldırılacağını belirten İçişleri Bakan Yardımcısı Ersoy, “Seçim günü emniyetimiz, jandarmamız, sahil güvenliğimiz, güvenlik korucularımız ve geçici güvenlik korucularımızla toplam 601 bin 251 personelimiz görevi başında olacaktır. Bunun yanı sıra güvenlik tedbirlerine yardımcı olmak amacıyla helikopter, İHA, uçak, drone gibi bütün hava unsurlarımız, gemi, botlarımız ve muharebe araçlarımız da yine hazır bulunacaklardır. Jandarma istihbarat ve emniyet istihbarat bütün güvenlik kamera sistemlerimizle entegre bir şekilde bu süreçte yer alacaklardır. Gerek hassas kişi ve yerlilerin korunması, gerek enerji altyapısına dair önem arz eden yerlerin korunması gerek kampanya dönemindeki güvenlik konularında gerekse muhtemel pravokatif eylemlere ilişkin ilgili bütün birimlerimiz ve personelimiz tam kapasiteyle görevi başında olacaklardır.

    Özellikle oy kullanılan yerlerde görev alacak personelimize mutlaka hizmet içi eğitim vereceğiz. Özellikle seçim günü üzerinde silah bulunan kişilerin seçim sandıklarının bulunduğu binalara girişlerine izin verilmeyecektir. Güvenlik kameraları ve aydınlatma konusu hassasiyet göstereceğimiz çok önemli konulardan biridir. Mevcut güvenlik kameralarının sağlıklı çalışmasına, oy torbalarının depolanacağı yerlerin aydınlatılmasına ilişkin tedbirlerimizi gözden geçireceğiz. Seçimi tek kelimeyle ifade etmek gerekirse seçim hukuk demektir ve herhangi bir eksikliğin telafi edilemeyeceği bir hadisedir. Dolayısıyla biz merkezden Yüksek Seçim Kuruluyla sürekli istişarede olacağız. Yüksek Seçim Kurulundan gelen bütün genelgeleri, bütün tebliğleri teker teker sizleri aktaracağız. Açıkça ve samimiyetle ifade etmek isterim ki seçim alışkanlığı ve seçim güvenliği konusu Türk demokrasisinin en başarılı olduğu konulardan birisidir. Gerek vatandaşlarımız, gerekse ülkemizin seçimle ilgili kurumları bu işle ilgili büyük bir tecrübeye, ferasete ve pratik vardır. Geçmiş seçimlerde İçişleri Bakanlığı olarak iyi bir sınav verdiğimizi düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

  • Taşkınlar 72 saat öncesinden tahmin edilebilecek

    Taşkınlar 72 saat öncesinden tahmin edilebilecek

    Artvin’in Arhavi ilçesinde 22 Temmuz’da Kabisre Deresi’nin taşmasıyla yaşanan sel sonrası bölgede DSİ Genel Müdürlüğü, taşkın sonrası alınan tedbirler kapsamında ‘Tahmini ve Erken Uyarı Sistemini Alt Havzalarda Kurulması Projesi’ ile taşkın olabilecek tüm bölgelere cihazlar kurdu. Muhtemel taşkının zamanı, konumu, etkileri ve alınması gerekli tedbirleri içeren bilgiler 72 saat öncesine kadar elde edilebilecek.


    Sistemi özellikle Doğu Karadeniz’in riskli gördükleri bir çok noktada kurmaya başladıklarının altını çizen yetkililer taşkınlarla mücadelede, yukarı havzadaki su seviyesinin yükselmesinin tespitinin hayati önem taşıdığını, bunun için de radar sensörü ile çalışan erken uyarı sisteminin devreye alındığını belirttiler.


    Radar sensöründen su seviyesi tespiti yapılarak ilgili birimlere SMS yoluyla bilgi geliyor. Sistemin üzerindeki kamera ile görüntüler anlık olarak alınıyor ve riskli bir durum varsa yerleşim yerindeki yerel yöneticilere, vatandaşlara burada tehlike olduğu SMS yoluyla ve diğer duyuru sistemleriyle bildiriliyor.

    Bölgede hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiğine de dikkati çeken yetkililer, vatandaşlara, ilgili kurumların uyarılarını dikkate almaları, en azından kar erimelerinin yoğunlaştığı, yağışların fazla olduğu dönemlerde dere yataklarından uzaklaşmaları uyarısında bulundu.

  • SPK ‘deprem’ tedbirlerini açıkladı

    SPK ‘deprem’ tedbirlerini açıkladı

    Payları borsada işlem gören halka açık ortaklıkların, genel kurul kararı aranmaksızın, yönetim kurulu kararı ile geri alım programı başlatabileceğine karar verildi.

    SPK duyurusuna göre depremin finansal piyasalar üzerindeki olumsuz etkisinin asgariye indirilebilmesi ve oluşabilecek yatırımcı mağduriyetlerinin önüne geçilmesi için 10 Nisan 2023 tarihine kadar; aracı kurumlarca, portföy büyüklüğü 1 milyon TL ve altında olan müşterilere uygulanacak azami kredi faiz oranının ve kredili olmayan bir alım emri nedeni ile ödemekle yükümlü oldukları tutarın tamamının veya bir kısmının takas günü itibarıyla tevdi edilmemesi veya söz konusu tutarın temerrüt durumunda uygulanacak faiz oranının, aracı kurumun vereceği kredinin, kaynak maliyeti dikkate alınarak, sermaye piyasasına olan algıyı olumsuz etkileyecek ve güveni zedeleyecek uygulamalardan kaçınılmak suretiyle, makul bir seviyede belirlenmesi yönünde tavsiye kararı alınmasına karar verildi.

    6 Şubat itibariyle Deprem Bölgesi’nde ikametgâhı, işyeri adresi veya şubede hesabı bulunan müşterilerin, bu tarihten itibaren oluşan temerrüt durumlarında, 30 Haziran 2023 tarihine kadar işlem tesis edilmemesi, temerrüde ve temerrüt sonucuna bağlı işlemlerin yapılmaması şeklinde uygulamanın yönlendirilmesi kararlaştırıldı.

    SPK aracı kurumların sermaye yeterliliği konusunda da düzenlemelere imza attı. Buna göre, 30 Haziran 2023 tarihine kadar, aracı kurumların hazırladığı sermaye yeterliliği tablolarında, kendi portföylerine alınan pay senetlerine ilişkin pozisyon riski oranının yüzde 10 yerine yüzde 3 üzerinden, kredi hesabı altında izlenen ‘Diğer müşteriler’ için pozisyon riski oranının ise yüzde 8 yerine yüzde 4 üzerinden hesaplanmasına, 30 Haziran 2023 tarihine kadar, Kredili İşlemler Tebliği’nin 7’nci maddesi uyarınca yapılacak genel işlem sınırı hesaplamasında, 6 Şubat 2023 tarihi itibariyle Deprem Bölgesi’nde ikametgâhı, işyeri adresi veya şubede hesabı bulunan müşterilere kullandırılan kredilerin dikkate alınmamasına,
    Yüzde 35 olarak belirlenen başlangıç özkaynak koruma oranının, 10 Nisan 2023 tarihine kadar yüzde 20 olarak uygulanmasına, Kurulun 6 Şubat 2023 tarihinde Deprem Bölgesi’ndeki yatırımcılara yönelik aldığı kararın tüm yatırımcılara teşmil edilmesi amacıyla; kredili olmayan bir alım emri nedeni ile müşterinin ödemekle yükümlü olduğu tutarın tamamının veya bir kısmının takas günü itibarıyla tevdi edilmemesi veya söz konusu tutarın takas tarihi itibarıyla müşterinin aracı kurum nezdindeki hesabında bulunmaması durumunda Kredili İşlemler Tebliği’nin 16’ncı maddesi çerçevesinde işlem tesis edilmesi,
    Kredili sermaye piyasası aracı işlemlerinin devamı süresince özkaynak koruma oranının asgari yüzde 20 olması, kredili olarak alınan veya özkaynak olarak verilen sermaye piyasası araçlarını satarak krediyi kapatma yetkisi ve özkaynak tamamlama bildirimi gönderilmiş müşterinin hiçbir alım emrinin, bildirim gününden özkaynak tamamlanıncaya kadar geçecek süre boyunca yerine getirilmemesi, hususlarındaki hükümlerin, aracı kurumların kendi risk politikalarına uygun düştüğü ölçüde ve müşteri taleplerini de olabildiğince gözeterek, 10 Nisan 2023 tarihine kadar esnek bir şekilde uygulanabilmesine,
    Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ve bu Kanun’a dayanılarak çıkarılan ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, müşterilerce yatırım kuruluşlarına devredilecek bireysel emeklilik sözleşmelerinden kaynaklanan devlet katkısı hariç alacakların, sermaye piyasası araçlarının kredili alımı, açığa satış ve ödünç alma ve verme işlemlerinde özkaynak olarak kabul edilebilecek kıymetler arasına eklenmesine ve bu alacakların yüzde 100’ünün özkaynak olarak kabul edilmesine karar verildi.

  • Bursagaz’dan afetler öncesi alınacak tedbirler

    Bursagaz’dan afetler öncesi alınacak tedbirler

    Bursagaz, deprem, yangın, sel gibi afet durumlarında doğal gaz ile ilgili yapılması gerekenler konusunda abonelerini bilgilendirmeye devam ediyor.
    Bursagaz’dan yapılan açıklamada, muhtemel tüm afetlerden önce alınacak tedbirlerin afet sırasında ve sonrasında abonelere kolaylık sağlayacağı vurgulandı. Alınması gereken tedbirler şu şekilde belirtildi; “Bursagaz’ın onayı olmadan doğal gaz tesisatlarında herhangi bir değişiklik yapılmamalı. Doğal gaz bina/daire giriş vanasının yeri öğrenilmeli. Doğal gaz yakıcı cihazlar sallanmayacak ve herhangi bir sarsıntıda yer değiştirmeyecek şekilde monte edilmeli. Kombi, şofben, radyatör ve boruların montajının yapılacağı duvar, nemlilik, eğim, uygunluk açısından uzmanlara kontrol ettirilmelidir.”

    Herhangi bir afet yaşanması durumunda ise; “Afet riski ortadan kalktıktan sonra doğal gaz bina ve daire girişindeki vana kapatılmalı. Gaz kaçağı ihtimaline karşı kapı ve pencereler açılmalı. Kıvılcım oluşturabileceği için elektrik düğmeleri açılıp kapatılmamalı. Telefon, asansör ve kapı zili kullanılmamalı. Şofben, kombi gibi doğal gaz yakıcı cihazlar, bacalar ve havalandırma menfezleri kontrol edilmeli. Bacalı cihazlar ve bacalar ise yetkili firmalara kontrol ettirilmeli. Esnek bağlantı boruları kontrol edilmeli, sızdırmazlık özelliğini yitirmiş olanların yetkili firmalarca değiştirilmesi sağlanmalı. Herhangi bir yangın anında ise hemen itfaiye ile 187 Doğal Gaz Acil Hattı aranmalı ve bina girişinde bulunan vanadan doğal gaz akışı kesilmeli.”

    Yapılan açıklamada afet sonrasında dikkat edilmesi gereken noktalar ise şöyle sıralandı; “Deprem sonrasında doğal gaz yakıcı cihazların baca bağlantı noktaları, esnek bağlantı hortumları ve doğal gaz tesisatları mutlaka kontrol edilmeli. Herhangi bir uygunsuzluk tespiti halinde tesisatlara ve cihaza müdahale edilmemelidir. Kontrollerin ve eksiklerin giderilmesi için yetkili iç tesisat firmaları ve yetkili servislerle iletişime geçilmeli. Yetkili iç tesisat firmaları ve yetkili servislere www.bursagaz.com web sitesinden ya da https://www.bursagaz.com/sertifikali-firmalar1 linkinden ulaşılabiliyor.”
    Afetlere karşı uygulamalarını sürekli geliştiren Bursagaz, SCADA merkezi sayesinde, muhtemel afetlerde veya oluşabilecek herhangi bir tehlike durumunda gerekli olan noktalarda vanaların açılıp kapatılması, istasyonların açılıp kapatılması gibi işlemlerle müdahale edebiliyor ve bu işlemlerle ilgili raporları alabiliyor. Böylelikle muhtemel doğal afetlerden kaynaklı durumlarda anında gerekli tedbirler alınarak, doğal gazdan kaynaklanabilecek tehlikeler önlenebiliyor.

  • Bakan Soylu’dan Kurban Bayramı tedbirleri açıklaması

    Bakan Soylu’dan Kurban Bayramı tedbirleri açıklaması

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bakanlık bünyesinde bulunan Güvenlik ve Acil Durumlar Merkezi’nde (GAMER) ülke genelinde Kurban Bayramı’nda uygulanacak trafik önlemleri ile ilgili basın mensuplarıyla bir araya gelerek bilgilendirmelerde bulundu. Trafik güvenliğinin önemine değinen Bakan Soylu, “Hepinizin bildiği gibi pek çok güvenlik başlığında olduğu gibi trafik güvenliği ile ilgili de 15 Temmuz sonrası süreçte yeni ve stratejik bir döneme başladık. Strateji belgeleri, yeni yasal düzenlemeler, yeni denetim ve görünürlük yöntemleri ile trafik güvenliğine ilişkin farkındalığı arttırmaya gayret ettik. bu sürecin en önemli konu başlıklarından birisi de hiç şüphesiz, bayram trafiği oldu” değerlendirmesinde bulundu.

    “Trafik kazalarında yaşanan can kayıplarda, nüfus ve araç artışına rağmen bir düşüş var”
    Uygulanan doğru hamlelerle trafikteki can kayıplarında ciddi düşüş olduğunu aktaran Bakan Soylu, “Türkiye’de trafik kazalarında yaşanan can kayıplarda, nüfus ve araç artışına rağmen bir düşüş var. Milyon nüfus başına trafik kazalarındaki can kaybını 2015’teki 9.6’dan 5.8-6 seviyelerine çekmeyi başardık. Benzer bir azalışı, bayramlardaki trafik kazalarında da yaşadık. Son on yıldaki tüm bayramlarda, trafik kazalarında günlük ortalama, olay yeri can kaybı 15 olarak hesaplanırken, geçen yıl Kurban Bayramı’nda bu ortalama 10 olarak gerçekleşti” şeklinde konuştu.

    “Trafik denetimleri 18 Temmuz’a kadar kesintisiz devam edecek”
    Denetimlerin yaklaşık 2 hafta boyunca süreceğini ifade eden Bakan Soylu, “Her bayram olduğu gibi, 81 il valiliğimize genelge göndererek birtakım tedbirleri devreye aldık. Dün itibarıyla başladığımız trafik denetimleri 18 Temmuz’a kadar kesintisiz devam edecek. Emniyet ve jandarmanın sorumluluk bölgesinde günlük 9 bin 580 ekip veya tim, 17 bin 529 personel olmak üzere toplam 114 bin 960 ekip veya tim, 210 bin 352 personel görev alacaktır. Ayrıca 30 polis başmüfettişi, 22 jandarma inceleme ekibi de bu ekiplerimizin aldığı tedbirleri denetlemek üzere sahada olacaklardır” şeklinde konuştu.

    “Helikopter ve dron denetimlerimiz de planlanmıştır”
    Denetimlerin havadan da destekleneceğini söyleyen Bakan Soylu, “Bunun yanı sıra helikopter ve dron denetimlerimiz de planlanmıştır. Emniyet ve jandarma helikopterleriyle toplam 284 saat, jandarma ve emniyet dronlarıyla 81 ilde toplam 2 bin 355 saat, 12 ilimizde de İHA’lar ile en az 38 saat havadan denetim planlanmıştır. 78 ilimizde emniyet ve jandarmaya ait toplam 896 maket trafik aracı ve ekip aracı, maket trafik aracı ve polis, yine uygun görülen yerlere yerleştirilmiştir” ifadelerine yer verdi.

    “Hem takometre kontrolleri hem de şoförlerin dinlenme süreleri hassasiyetle takip edilecektir”
    Şehirlerarası otobüslerin kontrollerinin de sıkı bir şekilde süreceğini belirten Bakan Soylu, “Şehirlerarası otobüslerin denetimine ayrı bir önem veriyoruz. İfade ettiğim gibi, araç içine binerek sivil denetim yapanlar haricinde, terminallerde, güzergahlarda şehirlerarası otobüslerimizi, özellikle şoförleri araç dışına davet ederek denetimler yapılacaktır. Hem takometre kontrolleri hem de şoförlerin dinlenme süreleri hassasiyetle takip edilecektir. Benzer şekilde normal binek araçlardaki denetimlerde de hem görünürlüğü hem de sürücülerimizin dinlenmelerini sağlamak üzere yüz yüze iletişime ağırlık verilecektir” şeklinde konuştu.

    Bakan Soylu, konuşması öncesi GAMER’de bulunan Emniyet Trafik Başkanı Mehmet Yavuz’dan tedbirlerle ilgili bilgi aldı. Yurdun çeşitli noktalarında bulunan kontrol noktalarına da canlı bağlantı gerçekleştiren Soylu, uygulamalar ve gelişmeler hakkında anlık bilgi edindi.

  • Okullardaki Covid-19 tedbirleriyle ilgili açıklama

    Okullardaki Covid-19 tedbirleriyle ilgili açıklama

    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, okul bahçelerinde maske kullanma zorunluluğunun kaldırıldığını ve 2021 yılında ara verilen sosyal etkinliklere bugün itibarıyla sağlık tedbirleri göz önünde bulundurularak yeniden başlandığını açıkladı. Bakan Özer, “Şunu paylaşmaktan mutluluk duyuyorum, iyi ki kararlı bir şekilde okullarımızı açık tuttuk. Bu dönemi yüz yüze eğitimle tamamlayacağız” dedi.

    “81 İl 81 Anaokulu” projesi kapsamında Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde yapılan Gökçen Seven Kızılay Anaokulu, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ve AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım’ın da katıldığı törenle açıldı. Okulun açılışında açıklamalarda bulunan Bakan Özer, bugünden itibaren bir sınıfta 2 korona virüs vakası tespit edildiği zaman sınıfların kapatılmayacağını, sadece vaka tespit edilen öğrenci ve öğretmenin karantinaya alınacağını ifade etti. Korona virüs tedbirleri kapsamında 2021 yılında ara verilen sosyal etkinliklere de bugün itibarıyla sağlık tedbirleri göz önünde bulundurularak başlanıldığını açıklayan Bakan Özer, valilikler koordinasyonunda tüm illerde sosyal etkinlikler gerçekleştirileceğini belirtti.

    “Bu dönemi yüz yüze eğitimle tamamlayacağız”

    Açık alanlarda maske zorunluluğunun kaldırıldığını ifade eden Özer, okul bahçelerinde de öğrenci ve öğretmenlerin maske kullanmayabileceklerini anlattı. Covid-19 salgınının gündemden çıkması ve hayatın olağan akışına devam edilmesi temennisinde bulunan Bakan Özer, “Okullarımız öğrenme ortamının ötesinde çok büyük anlamları olan, kişisel gelişimin olduğu mekanlar. Tüm önlemleri aldığımız zaman okullar aslında toplumdaki en güvenli ortamlar oldu. Bu dönemi yüz yüze eğitime ara vermeden, yüz yüze eğitimle tamamlayacağız” açıklamasında bulundu.

    “Ateş çemberi içindeyiz, birlik ve beraberliğe ihtiyaç var”

    AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ise Türkiye’nin güney ve kuzey sınırlarında insanlık dramı yaşandığını belirtti. Yıldırım, Rusya’nın saldırılarında Ukrayna’da masum çocukların öldüğünü söyleyerek, “Günahsız bir sürü insan hayatını kaybediyor. Bu anlamsız savaşta çok büyük bir bedel ödeniyor. Bu savaş adil olmayan orantısız bir savaştır. Hiçbir ülke başka ülkenin toprak bütünlüğüne, bağımsızlığına kast etmemelidir, edemez. Bu savaşı kabul edilemez buluyoruz ve şiddetle reddediyoruz. Bir an önce bu felaket sona erer ve masum insanlar hayatını kaybetmemiş olur” açıklamasında bulundu.

    Yıldırım, “Geçtiğimiz yıllarda güney sınırımızda, şimdi ise kuzey sınırlarımızda maalesef insanlık dramı yaşanıyor. Adeta bir ateş çemberi içindeyiz. Buradan vermek istediğim mesaj, bugün hiç olmadığımız kadar birlik ve beraberliğe ihtiyaç var. Çünkü büyük tehdit altındayız. Bunun için ayrılıklarımızı bir kenara bırakma, müştereklerimizi ön plana çıkarma, kaynaşma, bir olma, kardeş olma ve birlikte Türkiye olma zamanıdır. Bu zorlukların da üstesinden geleceğiz” şeklinde konuştu.