Etiket: tehdit

  • Enfeksiyon hastalıkları ölüm tehdidi taşıyor

    Enfeksiyon hastalıkları ölüm tehdidi taşıyor

    Havaların soğuması ile toplumda hızla çoğalarak etkisini gösteren enfeksiyon hastalıkları, birçok kişinin sağlık açısından zor anlar yaşamasına neden oluyor. Özellikle okul çağındaki çocuklarla topluma daha hızlı yayıldığı değerlendirilen enfeksiyon hastalıkları, dikkat edilmediği takdirde riskli gruplar için ölümcül sonuçlar oluşturabiliyor. Risk grubundaki vatandaşların özellikle enfeksiyon hastalıklarına dikkat etmesi gerektiğini belirten  Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Nevil Aykın, “Enfeksiyon hastalıkları, kronik akciğer hastalığı, kalp hastalığı, şeker hastalığı, böbrek hastalığı gibi bağışıklık sistemini bozan hastalığı olanlarda ciddi sorunlara neden olabilir” dedi.

    “Havanın soğumasıyla birlikte özellikle soğuk algınlığı ve grip dediğimiz enfeksiyonların ya da gribal enfeksiyonların görülme sıklığı artar”
    Soğuk havalarda oluşan ortam şartlarının hastalıkların artmasında ve yayılmasında büyük etken oluşturduğunu belirten Uzman Dr. Nevil Aykın, “Kış ayları ve havanın soğumasıyla birlikte özellikle soğuk algınlığı ve grip dediğimiz enfeksiyonların ya da gribal enfeksiyonların görülme sıklığı artar. Sebebinin ne olduğuna gelirsek daha çok kapalı ortamlarda bulunmadır. Yani hava soğuk olduğu için kalabalık ve kapalı ortamlarda bulunma, ortamın havalandırmasının azalmış olması, yakın temasların olması, salgınların artmasına neden olur. Soğuk havalarda virüsler daha dirençlidir. Yani kendilerini korumaya alırlar. Sıcak havaya göre dışarıda bulunma potansiyelleri de artar. Yine soğuk havayla birlikte bizim mukoza direnci dediğimiz ağız burun bölgesindeki bağışıklıkta da bir düşme olur. Bunun sonucu da virüs enfeksiyonlarına açık hale gelirsiz. Şimdi zaten hani soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlar küçük çocuklar arasında daha sık görülür. Şöyle söyleyeyim, bir yıl boyunca küçük çocuklar ortalama 6 ila 8 kere, erişkinler de 2 ila 4 kere bu tip enfeksiyonlara yakalanır. Yani bu doğal kabul edilir. Çocuklar arasında tabii onlar birbiriyle temas ettikleri için korunmayı da çok iyi bilemedikleri için ya da hijyene büyükler kadar dikkat etmedikleri için aralarında yayılma daha fazladır. Toplum içinde enfeksiyonun yayılmasında çocukların etkisi vardır. Özellikle anaokulu, bakımevi ve kreş çocuklarından ev halkına taşıma ve yayılma daha hızlı olur, daha kolay olur, birbirlerine de bulaştırırlar. Dolayısıyla virüs enfeksiyonları çocukların aracılığıyla yayılır toplumda. Çünkü onlar daha sık hasta olurlar” diye konuştu.

    “Ölüme kadar da sürükleyebilecek solunum yetmezliğiyle ya da kalp sorunlarıyla karşılaşılabilir”

    Kronik rahatsızlığı bulunan risk grubundaki kişilerin dikkat etmemeleri halinde enfeksiyon hastalığının ölümcül sonuçlar doğurabileceğini belirten Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Nevil Aykın, şu ifadeleri kullandı:
    “Çocuklardaki enfeksiyonlar 2 ila 7 gün içerisinde kendi kendine geçen enfeksiyonlardır ama çocuklarda ciddiye almayı gerektirir durumlar da vardır. Eğer çocukta 48 saati aşan bir yüksek ateş varsa ve düşmüyorsa, solunumla ilgili problem varsa, dudaklarında morarma oluyorsa, hırıltılı solunum oluyorsa veya havlar tarzda dediğimiz bir öksürüğü varsa, sürekli devam eden geçmeyen bir orta kulak ağrısı varsa, çok keyifsizse ve yiyip içmiyorsa, çok bitkin görünüyorsa, sürekli susuyorsa bu durumda ciddiye almak ve doktora gitmek gerekir. Yani hem erişkin için hem çocuklar için bazı kötü senaryolar var ama bu daha çok özel veya riskli gruplar için geçerli. Mesela kronik akciğer hastalığı, kalp hastalığı, şeker hastalığı, böbrek hastalığı gibi bağışıklık sistemini bozan hastalığı olanlarda ciddi geçebilir. Sadece bir grip ya da üst solunum yolu soğuk algınlığı dışında zatürre gelişebilir. Orta kulak iltihabı gelişebilir. Ölüme kadar da sürükleyebilecek solunum yetmezliğiyle ya da kalp sorunlarıyla gidebilecek tablolar görülebilir. Ama bunlar riskli gruplar için daha çok geçerli ve enfeksiyonu geçirenlerin küçük bir yüzdesi için geçerlidir.”

  • Netanyahu’dan Lübnan’a tehdit

    Netanyahu’dan Lübnan’a tehdit

    İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ile İsrail’in kuzeyindeki askerleri ziyaret etti. Netanyahu ziyaret sırasında yaptığı açıklamada, Lübnan’ı tehdit etti.

    Netanyahu, “Eğer Hizbullah topyekun bir savaş başlatmaya karar verirse o zaman kendi elleriyle Beyrut’u ve buradan çok uzak olmayan Güney Lübnan’ı Gazze’ye ve Han Yunus’a çevirecek” dedi.
    Netanyahu söz konusu açıklamayı Lübnan’dan ateşlenen bir tanksavar füzesi nedeniyle İsrail’in Lübnan sınırındaki Mattat’ta bir İsrailli sivilin hayatını kaybetmesi sonrası yaptı.

  • Öğretmeni silahla tehdit ettiler

    Öğretmeni silahla tehdit ettiler

    Almanya’nın Hamburg kentindeki Stadtteilschule Blankenese Okulu’nda sınıfa girerek bir öğretmeni silahla tehdit edilmesinin ardından yürütülen soruşturma kapsamında yaşları 12 ile 14 arasında değişen 4 çocuk polis tarafından gözaltına alındı.
    Stadtteilschule Blankenese Okulu’nun yanı sıra ikinci bir okulda da benzer olayın yaşandığını aktaran polis, gözaltına alınan çocukların üzerlerinden 2 adet oyuncak silah çıktığını belirterek, 12 ve 13 yaşındaki iki çocuğun Stadtteilschule Blankenese Okulu’ndaki olayla bağlantılı olduğunu açıkladı.
    Silahlı tehdit ihbarının ardından bin 50 öğrencinin bulunan Stadtteilschule Blankenese Okulu tahliye edilmiş, olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edilmişti. Polis, okula çıkan yolları trafiğe kapatmıştı. Güvenlik tedbiri olarak Reichsprasident-Ebert kışlasına nakledilen öğrenciler, daha sonra ailelerine teslim edilmişti.

  • Dershane görevlisinden tehdit iddiası

    Dershane görevlisinden tehdit iddiası

    “O yorumları sileceksin’ diyerek tehdit etti. Suç duyurusunda bulundum. Milli Eğitim’e de şikâyet ettim. Kendisine hakaret davası açtım” dedi.
    Eskişehir’de esnaflık yapan Meryem Şensöz, 8 sınıf öğrencisi kızının kayıtlı olduğu dershaneden eksiklerini gidermesi için ek ders istedi. Ek ders istemek için gittiği eğitim kurumunda iddiasına göre yöneticilerin kötü tepkisiyle karşılaştı. Duruma sinirlenen Şengöz, kızının kaydını dershaneden sildirdi. Ardında da dershanenin internet sayfasına yaşadığı durumu anlatan yorum attı. Yorumun ardından yine iddiaya göre Şengöz’ün dükkânına dershane görevlisi geldi. Burada oldukça sinirli olduğu görülen Çiğdem A., Meryem Şengöz ile tartıştı. İddiaya göre esnafı tehdit eden Çiğdem A.’nın görüntüleri güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.

    “Kurucularından olduğunu iddia eden kadın dükkânıma geldi”

    Olay hakkında konuşan Meryem Şensöz, “Kızım bursluluk sınavını kazandı. ‘Merdiven altı dershanelere yazdırmayın, kızınız bizim dershaneye gelsin’ diye ısrar ettiler. Biz de kızımı oraya yazdırdık. Fakat 2 ay gittikten sonra kızım rahatsızlandı, 3 haftalık bir boşluğu oldu. Bunun üzerine kızım etüt istedi. Fakat etüt yazmamışlar, derslerinden geri kaldı kızım. Ben bu konuyu dershaneye görüşmeye gidince Çiğdem A. tarafından üslupsuz şekilde kızım da ben de hakarete uğradık. Orada ego tatmin edici şekilde konuşmalar yaptı, hatta bizi kovmak istedi. Kendisiyle orada tartışmadım. Üsluplu şekilde dershaneden almak istediğimi ve gereken mevkilere şikâyet edeceğimi söyledim. O gece sayfalarına yorum yaptım. Yaptığım yorumda hiçbir üslupsuz, tehdit ve hakaret edici bir şey yoktu. Sadece yaşadığım acı tecrübeyi paylaştım. Çünkü benim kızım orada haksızlığa uğradı. Başka bir çocuk haksızlığa uğrayıp mağdur olmasın diye yazdım. Ben bunu yazmamın üzerinde dershanenin kurucularından olduğunu iddia eden kadın dükkânıma geldi. Beni müşterimin, personelimin hatta toptancımın yanında bana hakaret ederek, ‘siz hırsızsınız, ahlaksızsınız. Bu yaptıklarını sana tek tek ödeteceğim. O yorumları sileceksin’ diyerek tehdit etti burada ”dedi.

    “Gerçekten üslubu, tavrı hiçbir eğitimciye yakışmaz”

    Eğitim veren bir kurumda böylesi bir olay yaşadığını iddia eden Meryem Şensöz şöyle devam etti;
    “Eğer bir eğitimciyse, kurucuysa gerçekten hiç hoş bir şey değil. Bir eğitimciye yakışan şeyler değil. Yaptığı şey mahalle ağzıydı. Buraya gelip bana insan gibi ‘Meryem hanım konuşabilir miyiz? Yaptığınız yorumları silmenizi rica edebilir miyim’ diyebilirdi. Bunlar zaten ispatlı videolu ispatlı şekilde var. Davamı açtım tabii ki de. Suç duyurusunda bulundum. Milli Eğitim’e de şikâyet ettim. Kendisine hakaret davası açtım. Dışarı çıkmasını, terbiyesizlik yapmamasını söyledim. Ama beni dinleyen kim? Ben sadece yaşadığım olayı anlattım. Herkes okuyabilir, herkese açık sayfa zaten. Karakol ifademde de mevcut, kendilerine sundum delil olarak. Çocuğum bundan psikolojik olarak çok etkilendi. Yeniden dershaneye arayışına girdim aynı sıkıntıyı yaşamayalım diye. İki haftadır dershaneye gönderemiyorum çocuğumu, korkuyorum. Yeni bir dershanede başka bir olay yaşanacak mı, etüt sıkıntısı olacak mı, yine öğretmenlerin ya da kurucusunda böyle bir sorun olacak mı? Çünkü sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yiyor. Dershanenin yeri, konumu gerçekten önemli değil. Küçük bir yer de olabilir ama önemli olan iyi eğitim verebilmesi. Üstüne basarak söylüyorum gerçekten üslubu, tavrı hiçbir eğitimciye yakışmaz. Bunu mahalle ağzıyla bir kadın bile yapmaz bence. Kötü yorumları görüyorum sayfada ama silinmiş oluyor. Benim yorumum da yok sayfada. Silinmiş ya da bir şekilde hesabım kısıtlanmış. Çünkü bunları bir şekilde siliyorlar, kötü yorumlar sayfanın altından tamamen gidiyor.”

  • Yayında tehditler savurdu, 3 kişiyi vurdu

    Yayında tehditler savurdu, 3 kişiyi vurdu

    Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde kendisi hakkında dedikodu yapılmasına sinirlenen ve kırsal alana aracıyla çıkan Hasan B.’ (43) sosyal medyada canlı yayın açtı.

    Yanında getirdiği pompalı tüfekle yayında ateş açan Hasan B., kendisini sevmeyenlere küfürler savurup, tehditte bulundu.

    Hırsını alamayan şüpheli şehrin göbeğine giderek, kendisini sevmediğini iddia ettiği kişiye ateş açtı. Olayda Güray D (38) ve Gürkan D.(35) ile pazar alanında ilerleyen 73 yaşındaki Cemile K. yaralandı.

    Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine ambulans sevk edilirken, olay yerine yakın olan trafik polisi ise şüpheliyi yakalayıp, etkisiz hale getirdi.

    Şüphelinin canlı yayında tehditler savurup, ateş açtığı ve polis tarafından yakalandığı anlar ise kameralara anbean yansıdı.

    Tüfekle vurulan 3 kişinin durumunun iyiye gittiği öğrenildi.

  • Diyarbakır’da 300 kuş türü tehdit altında

    Diyarbakır’da 300 kuş türü tehdit altında

    Son yıllarda yaşanan küresel ısınmalardan dolayı biyoçeşitlilikte çok ciddi değişiklerin olduğunun söyleyen Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç, yaşayan canlı popülasyonunda ciddi azalmaların meydana geldiğini ve bu azalmaların önüne geçilebilmesi için avcılığın yasaklanması gerektiğini söyledi. Kılıç, eğer bunun önüne geçilemezse önümüzdeki yıllarda bu hayvanları resimlerde görüleceğini ifade etti.
    Son dönemlerde yaşanan küresel ısınmaya bağlı iklim krizinin her geçen gün daha da şiddetlendiğini söyleyen Prof. Dr. Ahmet Kılıç, “İlimizde ve çevre illerde de aynı şekilde bunu hissediyoruz. Biyoçeşitlilik açısından da çok ciddi değişiklikler var. Diyarbakır farklı kuş türlerini, farklı memecik, böcek türlerini ve diğer hayvan türlerini barındırıyor. Bunlarda da maalesef olumsuz gelişmeler var. Çevredeki pek çok gölet küçük göller derelerde yaşayan türlerimiz yoğun olarak Dicle Vadisine, Dicle Nehrine ve hala su barındıran göletlere yoğunlaştılar. Bu yoğunlaşma beraberinde başka sorunları da getiriyor. Rekabet çok ciddi. Hem türler arasında hem de tür içinde güçlü olanlar hayatta kalabiliyor. Bu durumda bütün hayvan türlerinde azalma meydana geliyor. Her geçen gün bunu daha fazla hissediyoruz. Aynı zamanda türü oluşturan popülasyondaki birey sayısında da azalma var. Türe ait birey sayısı da azalınca, muhtemelen önümüzdeki yıllarda ya burayı benimsemeyecekler ya da gelmeyecekler. Dolayısıyla biz yalnızca bu hayvanları resimlerde göreceğiz” dedi.

    Özellikle Diyarbakır çevresi ve diğer illerde, hayvanların çoğunlukla sulak alanlara toplandığını belirten Prof. Kılıç, avcılığın olmaması gerektiğini vurguladı. Kılıç, “Özellikle suları kirletmememiz gerekiyor. Bizim doğada hayvanları rahatsız edecek yerlerden uzak durmamız gerekiyor. Bu yaşadığımız süreç sadece Diyarbakır özelinde değil Türkiye genelinde yaşanan bir olay. O yüzden insanlarımızın duyarlı olması lazım. Biyoçeşitlilik bizim için bir zenginliktir. Bunun yaşatılması inşaların koruma çabasıyla gerçekleşiyor” diye konuştu.

    Diyarbakır il genelinde yaklaşık 300’den fazla kuş türünün olduğunu ve bu hayvanların yoğun olarak toplanmasından dolayı ciddi hastalıkların oluştuğunu belirten Prof. Kılıç, “Memelilerden yana büyük bir çeşitlilik var. Bunun Anadolu’nun pek çok yerinde olduğunu biliyoruz, ama yeterince araştırılmamış. Bu kuraklıkla birlikte göç unsuru da var. Hayvanlar uygun yerlere toplanıyorlar. Bu hayvanlar yoğun olarak toplandığı zaman da, bunlar içerisinde pandemi dediğimiz salgın hastalıkların da yayılma riski var. Yani hayvanlar büyük bir risk altında. Bu yalnızca kuşlar, memeliler için değil diğer türler içinde tehlike. Küresel iklim krizi devam ettiği sürece bu hayvanlar azalacaktır, bu hayvanların sayısının ne kadar azalabileceğinin tahmin etmek kuraklığın şiddetine ve insanların buna yaklaşımına bağlıdır” şeklinde konuştu.

  • Bursa’da eski sevgilisini tehdit eden kişi tutuklandı

    Bursa’da eski sevgilisini tehdit eden kişi tutuklandı

    İddiaya göre, Bursa’da 9 yıl önce tanıştığı erkek arkadaşının sözlü tacizlerine dayanamayan Sibel Kahraman (33) kendisiyle 1 yıl önce görüşmeme kararı aldı. Ancak bunu kabullenmeyen İ.Ş. (49), Kahraman’ı telefonla sürekli taciz etti. Telefon numarasını değiştiren Kahraman, İ.Ş’den yine de kurtulamadı. Kadının çalıştığı iş yerine gelen İ.Ş. tacizlerine ve hakaretlerine devam etti. Yeni aldığı numarasına da ulaşan İ.Ş’den ölüm tehditleri aldığını ifade eden Kahraman, birçok kez polis merkezine giderek şikayetçi olduğunu söyledi. Son yaşadığı olayda yüzü tanınmaz hale gelen Kahraman, hayatının tehlikede olduğu gerekçesiyle İ.Ş’nin tutuklanması için darp raporu alıp yeniden şikayetçi oldu. 2014 yılında İ.Ş. ile tanıştığını ve son 1 yıldır taciz, hakaret ve şiddete maruz kaldığını belirten Kahraman, “Ben kendisiyle görüşmek istemediğimden itibaren iş yerimin ve evimin etrafında geziniyordu. Benim nerede olduğumu araştırıp bulunduğum yerlere geliyordu. İki kere kendisinden şikayetçi oldum. Fakat hiçbir sonuç alamadım. Bana sürekli cinsel içerikli mesajlar atıp tehditlerde bulunuyordu. Son yaşadığımız olayda, arkadaşlarımla oturuyorduk. Beni oradan zorla çıkartmak istedi. Dışarı çıktığımızda beni darp etti. Beni ve arkadaşlarımı öldürmekle tehdit etti. Sürekli ‘infazımı senin yüzünden yakacağım’ diyor. Ölmekten korkuyorum ve şahsın tutuklanmasını talep istiyorum. Daha bana neler yapması bekleniyor” dedi.

    Eski erkek arkadaşı tarafından darp edilen Kahraman’ın avukatı Semih Altın ise, “Müvekkilimi sürekli taciz ediyor, cinsel içerikli mesajlar gönderiyor. Müvekkilim bu mesajlara cevap vermeyince tacizleri artmaya başlıyor ve iş fiziksel şiddet noktasına kadar ilerliyor. Bu tarz insanların dışarıda gezmemesi ve tutuklanması gerekiyor. Çünkü bu tarz olaylar kadın cinayetlerine sebebiyet veriyor. Cezaların daha caydırıcı olması gerektiği kanaatindeyim. Eğer bu şahıs tutuklanmayıp serbest bırakılırsa telafisi mümkün olmayan sonuçlar mevcut, hastanede raporumuzu aldık. Cumhuriyet başsavcılığına şikayette bulunacağız ve sanığın tutuklanmasını talep edeceğiz” şeklinde konuştu.

    Suçlamaları reddeden İ.Ş. ise “Daha sonra Sibel beni takıntı haline getirdi. Sürekli arayıp, rahatsız ediyordu. Ondan kurtulmak için telefon numaramı değiştirip, İstanbul’a taşınacağımı söyledim. Daha sonra bir gece kulübünde denk geldik. Masama gelmek istedi. Konuşmak için dışarı çıktık. Tekrar içeri girdiğimizde korumalara ‘Beni rahatsız ediyor’ diyerek kovdurdu. Ertesi gün kuzenimle başka bir mekanına gittim. Bu sırada kuzenimim işi çıktı. O tam ayrılacakken arka masaya baktığımda Sibel ve arkadaşlarının olduğunu fark ettim. Daha sonra beni masalarına davet etti. Bir süre oturduktan sonra taksi ile ayrıldık. Sibel’i evinin önüne bıraktım. Bu sırada arabadan inmeden ‘Ben geçiyorum. Çantamı alıp arkamdan eve gelirsin’ dedi. O gittikten sonra ben de çantasını alarak eve gittim. Merdivenlerde düşmüş olarak gördüm. Herhalde yüzünü ve burnunu çarpmış. Bana evinin anahtarlarını verip kapıyı açmamı ve kendisine yardım etmemi söyledi. Ben de kapıyı açıp yatağına yatırdım. Buz tedavisi de yaptım. Daha sonra evden ayrıldım. Hiçbir şekilde darp ve hakaret etmedim” ifadesini kullandı.

    Zanlı İ.Ş., polis merkezindeki işlemlerinin ardından ‘kasten yaralama’ ve ‘hakaret’ suçlamasıyla adliyeye sevk edildi. Hakim karşısına çıkan şüpheli hakkında tutuklama kararı verildi.

  • Bursa’da ablasını tehdit eden eski eniştesini vurdu

    Bursa’da ablasını tehdit eden eski eniştesini vurdu

    Olay 2 gün önce saat 23.00 sıralarında Mahmudiye Mahallesi Kasımefendi Caddesi üzerinde meydana geldi.
    Muhammed M.(25), ablası Sibel M.’nin ayrıldığı eski eşi Muhammed E.’nin (27) ablasına çıplak fotoğraflarını sosyal medya paylaşacağını söyleyerek şantaj yaptığını öğrendi. Eski eniştesiyle Kasımefendi Caddesinde buluşan Muhammed M., şahsı uyardı. Bir anda tartışma kavgaya dönüştü. Kavgada Muhammed M., elindeki tabancayla eski eniştesi Muhammed E.’yi (27) göğsünden yaraladı. Göğsüne isabet eden mermiyle yaralanan şahıs, bakkala sığındı. Saldırgan kaçarak kayıplara karıştı.

    Yaralı olay yerine sevk edilen Ambulansla İnegöl Devlet Hastanesine kaldırıldı.

    Bursa’da yakalandı

    Bursa’nın Osmangazi ilçesine kaçan şüpheli, polis ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı.

    Eski eniştesini silahla yaraladı

    Şüpheli Muhammed M. ifadesinde, “Ablamın eski eşi, ablama çıplak fotoğraflarını internette paylaşacağı yönünde rahatsız etmiş. Bende görüşmeye gittim. Kavga çıktı. Kavgada elimdeki tabancayla ateş ettim” dediği öğrenildi. Adliyeye sevk edilen şüpheli mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Beşiktaş Asbaşkanı’na suç duyurusu

    Beşiktaş Asbaşkanı’na suç duyurusu

    Beşiktaş’ın Sergio Ramos ve Anderson Talisca transferlerinden vazgeçmesini kabul etmeyerek, istifa kararı aldığını açıklayan Beşiktaş Kulübü’nün Asbaşkanı Serhan Çetinsaya, konuyu haberleştiren Gazeteci Azim Deniz’e attığı mesajında ağır hakaret ve küfür ederek, ‘bir daha haber yapmayacaksın’ diye tehdit etti. Ayrıca, gazeteci Azim Deniz, ‘20 milyona kafa tuttum’ diyerek mesajla tehditler savuran Serhan Çetinsaya’yı Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulundu.

    Gazeteci Deniz, Serhan Çetinsaya’nın tehdidini, sosyal medya hesabından, “Biraz önce Serhan Çetinsaya mesaj atarak, bir daha haklarında haber yapmamam hususunda ahlaklı namuslu bir aile çocuğunun yapmayacağı ve ağza alınmayacak şekilde küfürlerde bulunarak beni tehdit etti. Evli midir bilmiyorum. Ancak ben o şekilde kendisine cevap vermeyeceğim. Ailesinin yetişme ortamından kaynaklanıyordur. Ayrıca mesajlı tehdidinde 20 Milyon Galatasaray taraftarlarına kafa tuttuğunu söyleyerek sen kimsin ki demiş” ifadeleriyle takipçileriyle paylaştı.

    Gazeteci Azim Deniz’in daha önce de, Serhan Çetinsaya’nın sahibi olduğu alışveriş merkezindeki kaçak yapı ile ilgili yaptığı haberler sonrasında üç kez tehdit ve hakaret iddiasıyla Serhan Çetinsaya ile ilgili Cumhuriyet Savcılığı’na şikâyette bulunduğu öğrenildi.

  • Nijer’den saldırı tehdidi

    Nijer’den saldırı tehdidi

    “Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP)” Sözcüsü Amadou Abdramane, devlet televizyonundan yeni bir bildiri okudu.

    Bildiride, Nijer’in Paris, Abuja, Lome ve Washington büyükelçilerinin görevine son verildiği duyuruldu.

    Halka, casuslar ve yabancı ülkelerin ordularına karşı dikkatli olunması çağrısında bulunulan bildiride, şüpheli her türlü hareketin yetkililere ihbar edilmesi istendi.

    Bildiride, Fransa ile imzalanan tüm askeri iş birlikleri ve protokollerin de feshedildiği kaydedildi.

    Cunta, ECOWAS’a da yeni bir tehditte bulundu. Bildiride, “ECOWAS, Nijer’e askeri müdahalede bulunursa, dostlarımız (Gine, Mali, Burkina Faso) hariç üye ülkelerden birine ani bir saldırı düzenleriz.” ifadesi kullanıldı.

    ECOWAS, 30 Temmuz’da düzenlediği olağanüstü zirvede, askeri cuntaya Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum’un serbest kalması ve yeniden görevine dönmesi için bir hafta süre vermişti.

    ECOWAS, bu süre zarfında taleplerinin karşılanmaması durumunda askeri müdahale dahil her seçeneği değerlendireceklerini duyurmuştu.

    Askeri müdahale ihtimali, Batı Afrika’daki diğer cunta hükümetlerinin tepkisini çekmişti.

    Yönetimde askerlerin olduğu Burkina Faso ve Mali, yayımladıkları ortak bildiride Nijer’e askeri müdahalenin kendilerine savaş açmak anlamına geldiği konusunda ECOWAS’ı uyarmıştı. Gine de cuntaya destek açıklamasında bulunmuştu.

    Diğer yandan Senegal, Fildişi Sahili, Benin ve Nijerya da üyesi oldukları ECOWAS’ın askeri müdahalesini destekleyeceklerini açıklamıştı.

    Nijer’de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, 26 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurlarınca alıkonulmuş ve o akşam asker yönetime el koyduğunu duyurmuştu.

    Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Abdurrahmane (Ömer) Tchiani, 28 Temmuz’da Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP) isimli cuntanın liderliğini üstlenmiş ve geçiş hükümetinin başına geçmişti.