Zonguldak’ın Alaplı İlçesinden geçen Karayolu köprünün altında biriken molozlar, yaşanabilecek bir şiddetli yağış sonrası bölgede su baskını yaşanmasına davetiye çıkarıyor. Köprünün altında biriken molozların bir an önce temizlenmesini isteyen vatandaşlar, “Önceki yağmurların sularının taşıdığı bu molozlar, bir sonraki yağmurların sularıyla köprüyü tıkayıp, bölgeyi sular altında bırakmadan yetkililer tarafından temizlenmeli” diye konuştu.
Etiket: tehlike
-
Motosikleti yatarak kullandı
Olay, Mudanya Yolu üzerinde meydana geldi.
Genç sürücü motosikleti yatarak kullandı. Motosikletin üzerine yatarak trafiği tehlikeye düşüren sürücü saniye saniye kameralara yansıdı.
Sivil trafik ekipleri de tehlike saçan motosiklet sürücüsünü yakalamak için çalışma başlattı.
-
Dünya nüfusu tehlike altında
DSÖ Tropikal Hastalıklar Birim Başkanı Velayudhan, dünya nüfusunun yarısının, sivrisinek ısırığıyla bulaşan ve şiddetli grip benzeri semptomlara neden olan viral hastalık ‘dang humması’ riski altında olduğunu duyurdu.
Velayudhan, “Dünya nüfusunun yaklaşık yarısı dang virüsü riski altındadır ve bu virüs yaklaşık 129 ülkeyi etkilemektedir. Daha yüksek ortalama sıcaklıklar, yağışlar ve daha uzun kuraklık dönemleriyle belirginleşen iklim değişikliği, dünya çapında rekor sayıda dang enfeksiyonuna yol açabilir. Bazı durumlarda, özellikle de ikincil enfeksiyon olarak adlandırdığımız ikinci kez enfeksiyona yakalandığınızda, bu ciddi dang hastalığına yol açabilir ve ölümcül de olabilir. 2000 yılında yaklaşık yarım milyon vakamız vardı ve 2022’de 4.2 milyondan fazla vaka kaydettik, bu da gerçekten sekiz katlık bir artışı gösteriyor” dedi.
Velayudhan, sivrisineklerin hem kuraklıkta, hem de sağanak yağış ve selin meydana geldiği durumlarda hayatta kalabildiğine dikkat çekerek, dang virüsü riskinin her koşulda artış gösterdiğini belirtti.
DSÖ’den söz konusu hastalığa ilişkin yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Dang hummasının spesifik bir tedavisi yoktur ve doğrudan bir ilaç müdahalesi de mevcut değildir. Hastalık genellikle ateş ve ağrıyı tedavi eden ilaçlarla tedavi edilir. Bir dang humması testinin güvenilir bir sonuç vermesi iki ila üç gün sürer.”
-
Osmangazi’de metruk binalar tehlike arz ediyor
Tayakadın Mahallesi, Tayakadın Camii ve Ördekli Kültür Merkezi civarındaki metruk binaların temizlenmesi uzun zamandır Osmangazi Belediye Başkanlığı tarafından hassasiyetle yerine getirildiğini ifade eden eski meclis üyesi Cemil Aydın, ancak geriye kalan bazı binaların ise tehlike arz ettiğini söyledi.
Aydın, “Bölgenin önemli bir bölümünde tehlike arz eden binaların yıkılmasından sonra geride kalan yapılarda yangın tehlikesi başta olmak üzere bir çok yönden sıkıntı yaşanmaktadır. Tarihi Tayakadın Cami ve Ördekli Kültür Merkezinin çevre güvenliği ve temizliği başta olmak üzere bölgede yaşayan vatandaşlarımızın tedirginliğine son vermek hedefiyle kalan metruk binaların yıkılması aciliyet arz etmektedir” dedi.
-
Yıllardır yıkılma tehlikesi var
Eskişehir’in Tepebaşı ilçesinde bulunan ve üzerindeki ‘Dikkat! Yıkılma tehlikesi olduğundan binaya girmek tehlikeli ve yasaktır’ yazılı iki katlı bina, yıllardır bu halde beklemesi çevre sakinlerini endişelendiriyor. Vatandaşlar, olumsuz bir durum yaşanmaması için metruk yapının daha ne kadar ayakta tutulacağını sorarken, tehlike arz eden binanın ilgililerin yetkileri dâhilinde yıkılması gerektiğini belirtiyor.
Gazi Yakup Satar caddesi ile Gaffar Okkan caddesinin kesiştiği noktaya yakın boş bir alanın köşesinde bulunan metruk yapı, yıkılma tehlikesine rağmen yıllardır olduğu gibi bekliyor. Çevresinin tamamen yapılaştığı, yeni binaların bulunduğu boş arsa üzerindeki bina çirkin de bir görüntü veriyor. İçerisine kimsenin girmemesi için kapı ve pencereleri beton ve tuğla ile örülen, çevresini otların sardığı, üstünde ağaçların yetiştiği iki katlı yapının çevresindeki boş alan çevredeki vatandaşlar tarafından araç park alanı olarak kullanılıyor. Tehlike arz ettiği her hali ile belli olan metruk binanın yıkılarak muhtemel risklerin ortadan kaldırılması isteniyor.“Binanın kendiliğinden yıkılması, çevreye zarar vermesi mi bekleniyor?”
Çevrede yaşayan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir vatandaş, bina ile yanındaki arsanın farklı kişilere ait olduğunu bildiğini anlattı. Binanın yıllardır aynı halde bulunduğunu belirten vatandaş, “Bu bina belki 10 yıldan daha fazladır aynı durumda. İçeri girip çıkan olmasın diye kapı ve pencereleri kapatıldı. Etrafı ot ve ağaçlarla kaptı. Hatta çatısında bir ağaç bile çıkmış.Üzerine ‘Dikkat! Yıkılma tehlikesi olduğundan binaya girmek tehlikeli ve yasaktır’ yazılı tabela konulması durumu zaten anlatıyor. Şehrin merkezinde böyle bir tehlikeli binanın yıllardır bu şekilde durması hayret verici. Görüntü kirliliği yanında hem yakında yaşayanlar, gelip geçenler, hem de çevresindeki boş alana araçlarının park edenler için tehlike arz ediyor.
Bildiğim kadarı ile İçişleri Bakanlığının tehlike arz eder, alkol, uyuşturucu ve benzeri kötü amaçla kullanımların önüne geçmesi için bu tip binaların yıktırılması için talimatı var. Eskişehir’de buna benzer çok sayıda binanın yıkıldığını biliyorum, ama bunun gibi metruk binalar hala var. Kısacası binanın kendiliğinden yıkılması, çevreye zarar vermesi mi bekleniyor?” Yöneticilerin yetkilerini kullanıp bu tip binaları yıkmaları, tehlike arz etmeyecek duruma getirmeleri gerekir” diye belirtti.
-
Orman alanlarına girişler yasaklandı
İçişleri Bakanlığı, orman yangınlarıyla mücadele kapsamında genelge yayımladı. Bu kapsamda, orman yangını için risk taşıyan bölgelerde, ormanların çevresinde ve içinde 31 Ekim 2023 tarihine kadar ateş yakılmasının ve hava hallerinin orman yangınları açısından kritik olduğu dönemlerle sınırlı olmak üzere yangının büyüme riski olabileceği orman alanlarına girişlerin yasaklanmasına karar verildi.
“Yangın riski nedeniyle 31 Ekim’e kadar orman alanlarına girişler yasaklandı.”
-
Klima ile gelen tehlikeye dikkat
Nöroloji Uzmanı Dr. Nurhan Şahinkaya, hava sıcaklıklarının yüksek seyretmesi sebebiyle vatandaşların araçlarındaki klima kullanımında büyük artış kaydettiğini belirtti. Şahinkaya, “Yüz felci yüzümüzün tek tarafındaki kasları kullanamadığımız bir rahatsızlıktır. Yüz felcine en büyük sebep soğuk havanın yüzle temasıdır.
Bu hastalığın ilk ismi şoför hastalığı olarak adlandırıldı. Yapılan uzun araştırmalar ve deneyimler göstermiş ki şoförler hep aynı taraftan yüz felci geçiriyor. Artık günümüzde araç sürücüleri camdan gelen rüzgarla değil de araçlarda bulunan klimalarla yüzlerini temas ettiriyorlar. Araç klimalarının yüzle teması büyük risktir. Araç klimalarının soğuk şekilde yüzle teması yüz felcini tetikliyor” ifadelerini kullandı.
Yüz felcinin kolay tedavi edilebileceğini belirten Şahinkaya, “Bu hastalıkla gelen hastalarımıza biz ilaç tedavisiyle birlikte fizik tedavi başlatıyoruz. Bu da hastalığın daha kolay tedavi edilmesini sağlıyor. Yüz felcinde erken tedavi çok önemlidir. Hastalar tedaviye ne kadar erken başlarsa o kadar iyi sonuç almak mümkündür.
Vatandaşlar yüzünde bir kayma ve asimetri fark ettiği an bir an önce bir nöroloji uzmanına başvurarak tedaviye en kısa zamanda başlamalıdır. Yüz felcinden korunmak için kışın yüzün ve kulakların soğukla temasını engellemek gerekir. Sıcak havalarda ise soğuk çalışan klimaları yüzümüzle temasını engellemek gerekir” diye konuştu.
-
Patenli gençlerin tehlikeli yolculuğu
Van genelinde son zamanlarda artış gösteren ve yaşları 15 ile 17 arasında değişen gençlerin paten tutkusu, tehlikeli boyutlara ulaşıyor. Araçların arkasına tutunarak muhtemel kazalara davetiye çıkaran gençlere sürücüler tepki gösteriyor.
Trafik yoğunluğu açısından Van’ın en tehlikeli caddesi olan İpekyolu Caddesinde de aracın arkasına tutunan patenli gençler, kazaya davetiye çıkardı. Tehlikeli yolculuk cep telefonu kamerasına yansırken, gençlerin yolculuğu köprülü kavşakta devam etti.
Başka bir görüntüde ise seyir halinde olan ve arka kapıları açılan hafif ticari araca bir genç tutundu. Araca tutunan genç, bir süre tehlikeli yolculuk yaptı.
-
Onlarca çocuğun kullandığı yol tehlike saçıyor
Kastamonu il merkezi İnönü Mahallesi Halil Rıfat Paşa Caddesi’nde geçen Karaçomak Çayı’nın istinat duvarı çökme tehlikesi taşıyor. İstinat duvarı üzerinde bulunan ve okula gitmek isteyen öğrencilerle her gün onlarca vatandaşın kullandığı yol ise tehlike saçıyor. Alt kısmında çökmelerin meydana geldiği yol kenarında hiçbir bariyer bulunmaması ve önlem alınmaması ölüme davetiye çıkartıyor. Bölgede yaşayan vatandaşlar, çay kenarında bulunan yolun bölgedeki 3 okulda eğitim gören öğrenciler tarafından sık sık kullanılmasına rağmen hiçbir önlemin alınmadığını belirterek, çözüm bulunmasını istedi.
“Çok şikayet oldu, fakat kimse ilgilenmiyor”
Okul giriş çıkışlarında öğrencilerin problem yaşadığını belirten Berat Emiroğlu, “Köprünün yanındaki yol git gide aşınmaya başlamış. Ben de bir öğrenci olarak bu yoldan geçmeye korkuyorum. Çevresinde de birkaç tane okul var. Diğer öğrenciler için de çok kritik bir durum. Zaten bu bölgenin herhangi bir altyapısı yok, köprüdeki sel suları yükseldiğinde her an çökebilir. Bu yolun hakkında çok şikayet oldu, fakat kimse ilgilenmiyor. Biz öğrenci olarak buranın düzeltilmesini istiyoruz” dedi.
“İlla birinin burada canı yanması gerekecek, ya da bir ölüm olacak ondan sonra buna yetkililer kulak asacak”
Yetkililerin 2 yıldır yolu yapmamasından şikayetçi olduğunu ifade eden Erol Koçakoğlu, “Yaklaşık 2 yıl oldu, kimse ilgilenmiyor. Burası öğrencilerin kısa yol olarak kullandığı bir yer. Daha önceden bu yol hakkında çok uyarı yaptık ve göçtü. Uyarılara rağmen hiçbir tedbir alınmadı. Halada göçmeye devam ediyor. Birinin burada canının yanması mı gerekecek? Bu durumu defalarca ilgili makamlara iletmemize rağmen şu ana kadar hiçbir çözüm olmadı. Aldığımız bilgiye göre Devlet Su İşleri, ‘belediye bakıyor’ diyor. Kastamonu Belediyesi, ‘Devlet Su İşleri bakar’ diyor. Devlet Su İşleri topu binaya atıyor. Kimse sorumluluğu üzerine almıyor. Birisi ölecek, canı yanacak ondan sonra burası yapılacak. Yapılmıyorsa da burası kapatılsın. Buraya bir üst geçit konulursa öğrenciler de buradan geçmez, canı da yanmaz. Nasıl ileride bir köprü varsa buraya da konulabilir. Burada 3 tane okul var, öğrencilerin sürekli kullandığı bir yer. Vatandaşlar bile bu yolu kısa mesafe diye kullanıyor. Çünkü burası ayakaltı dediğimiz yer. Bir an önce burasının yapılmasını istiyoruz” diye konuştu.
“Bir can almadan önce gereği yapılması gerekiyor”
Köprünün öğrenciler için tehlikeli olduğunu söyleyen Aslı Topuz, “Bu köprü öğrenciler için çok tehlikeli. Yağmur sularından aşınmış durumda. Bir can almadan önce gereğinin yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
-
Himalaya buzulları hızla eriyor
Sera gazı emisyonlarının hızlı şekilde azaltılmaması halinde buzulların hacminin yüzde 80’ini 2100 yılına kadar kaybedebileceği belirtildi.
Nepal merkezli Uluslararası Entegre Dağ Geliştirme Merkezi (ICIMOD) tarafından yayımlanan raporda, iklim değişikliğinin Hindukuş Himalaya dağlarındaki buzullar üzerindeki etkisi incelendi. İklim değişikliği nedeniyle buzulların 2010’dan bu yana önceki on yıla kıyasla yüzde 65 daha hızlı eridiği tespit edildi. Bu durumun artan sıcaklıkların şimdiden etkisini hissettirmeye başladığını gösterdiği belirtildi. Sera gazı emisyonlarının önemli ölçüde azaltılmaması halinde buzulların 2100 yılına kadar hacminin yüzde 80’ini kaybedebileceği vurgulandı.Ayrıca ani sel ve çığların da önümüzdeki yıllarda artacağı, bu durumun Himalaya bölgesinde yaşayan 240 milyon kişi ile Hindistan, Pakistan, Çin ve diğer ülkelerdeki 1 milyar 650 milyon kişinin suya erişimini olumsuz etkileyebileceği kaydedildi. “Benzeri görülmemiş bir oranda” eridiği belirtilen buzulların Çin, Hindistan ve Pakistan da dahil olmak üzere 16 ülkede yaklaşık 2 milyar kişiye tatlı su sağlayan 12 nehri beslediğine dikkat çekildi. Raporun yazarlarından biri olan göç uzmanı Amina Maharjan, “Küresel ısınmaya neredeyse hiçbir katkısı olmayan bu insanlar, iklim değişikliği nedeniyle yüksek risk altında” ifadelerini kullandı.