Kırşehir’de Ahi Teşkilatı’nın merkezinde yer alan ve eski dönemlerde şehirde ticaretin merkezi konumunda bulunan Uzun Çarşı, günümüzde de ticari merkezlerden bir tanesi olarak biliniyor. Aktar, keçeci, çadırcı, kalaycı gibi esnafların ağırlıklı olarak bulunduğu çarşıda bıçak bileyleme işi ile uğraşan baba ve oğlu, mesleklerinin son temsilcisi olarak zamanın teknolojisine karşı direniyor. Şehirde ve tarihi çarşıda 30 yıl önce mesleğini babasından devralan Murat İşeri, çırak yetişmemesine karşı mesleğini oğluna öğreterek gelecek kuşaklara da zanaatını bırakmak istiyor. İşeri, mesleklerini gelecek kuşaklara taşıyacak kimsenin olmamasından dolayı çocuklarının mesleği devralmasını istediğini söyledi. 30 yıldan bu yana bıçak bileylemesi ve tamiratı yapan İşeri, “Çocuklarım ellerinden geldiğince bizlere yardımcı oluyor. Başka sektörlerde çalışmalarına rağmen bana da yardım edip mesleği öğreniyorlar. Çırak yetişmiyor. En büyük sıkıntımız bu, insanlar çocukları sadece okusun istiyor. Mesleği ben babamdan devraldım, çocuklarıma devrediyorum” dedi.
Babasına iş yerinde destek olan ve meslek öğrenen Celil Furkan İşeri ise babasından aldığı mesleği öğrendiğini belirtti. Oğul İşeri, “Tarihi Uzun Çarşı’da babamın babasından aldığı mesleği sürdürüyorum. En büyük problem çırak bulamamak. İnşallah bu sorunu da aşacağız” diye konuştu.
Zamana karşı yarışan tarihi çarşı ise geçtiğimiz dönemlerde modern görünüme kavuşturularak ticaretin şehirde merkezi olma özelliğini taşıyor.
Etiket: teknoloji
-
Baba ve oğlu teknolojiye direniyor
-
Ebeveynleri ‘yapay zeka’ uyarısı
Ebeveynler, çocuklarına birtakım yasaklamalar koyarken, Klinik Psikolog Özgün Ergin, “Her teknolojik gelişmenin tehlikeleri ve fırsatları vardır. Bunları yasaklamamız mümkün değil. Aksine ‘bu teknolojiyi nasıl faydalı kullanabiliriz?’ diye düşünmeliyiz” dedi.
Türk Psikologlar Derneği Etik Kurul Üyesi Klinik Psikolog Özgün Ergin, yapay zekanın günümüzün bir gerçeği olduğunu, çok fazla yayılmaya başladığını ve ailelerin yapay zekaya bir kaygı ve korkuyla yaklaşmak yerine, bilinçli ve bilgili olması gerektiğini söyledi.“Günümüzün gerçeği olduğu bilinmeli”
Çocukları tamamen serbest bırakmak yerine onları biraz denetlenmeleri gerektiğini aktaran Ergin, “Yasaklayıcı bir tavırda olmak yerine, günümüzün gerçeği olduğunu bilerek hareket edilmeli. Geçmişte televizyonun veya diğer teknolojilerin zararları konuşuluyordu, bugün ise yapay zekanın zararları konuşuluyor. Yapay zekanın ne olduğu, nasıl işlediği ve her bilgiye güvenilmemesi gerektiği bilinmeli ve sorgulanmalı. Her teknolojik gelişmenin birtakım tehlikeleri de vardır fırsatları da vardır. Bunları yasaklamak mümkün değil. Aksine bu teknolojiyi nasıl faydalı kullanabiliriz diye düşünmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Ebeveynlere uyarı: “Asıl yönlendirici biz olmalıyız”
Özellikle günümüzde ödev yaparken yapay zeka uygulamalarının kullanıldığını vurgulayan Ergin, “Dil gelişimine katkıda bulunacağını düşünen uzmanlar olmakla birlikte, bunun zararlı olabileceğini söyleyenler de var. Kendi işlerimizle ilgilenmek için çocuğumuzu televizyonun karşısına oturtup saatlerce bırakmamalıysak aynısı yapay zeka içeren bir oyuncak için de geçerli. Gözümüz onların üstünde olmalı, neye maruz kaldıklarını bilmeliyiz. Asıl yönlendirici biz olmalıyız. Elbette tehlikeleri var ama bu tehlikeler sağlık ve güvenlik sebebiyle bertaraf edilebiliyor” diye konuştu.
“Teknoloji dengeleyici bir unsurla bir arada doğru kullanılmalı”
Ergin, bundan 10 yıl önce anne babalara ‘çocuklarınızı takip etmek amacıyla çip takmak ister misiniz?’ şeklinde soru sorulsaydı herkesin hayır diyeceğini; fakat bugün okul çağındaki birçok çocuğun kolunda akıllı saatlerin mevcut olduğunu söyleyerek, anne babaların çocuklarını takip edebilmek, onlara anında ulaşabilmek, bulunduğu ortamın dinlemesini yapabilmek için bile bunları kullanabildiğini, teknolojinin biraz dengeleyici bir unsurla bir arada doğru kullanmanın öğrenilmesi gerektiğini belirtti.
Yapay zekanın çocukların oyun arkadaşı olmaya başladığını belirten Klinik Psikolog Ergin, şöyle konuştu:
“Tabletlerin, oyuncakların içinde yapay zeka mevcut. Yapay zeka denildiği zaman akla sadece robotlar gelmemeli. Kullandığımız birçok teknolojik aletin içerisinde mevcut ve ilerledikçe geliştirilmeye devam ediliyor. O sebeple çocuğumuzun dil gelişiminde, eğitiminin desteklenmesinde ve birçok alanda daha çok arttığını göreceğiz.” -
“Kadınların teknolojiye erişimlerini sağlayabilmemiz lazım”
Bilimde ve teknolojide sayıca ve motivasyon olarak az olan kadın uzman sayısını artırarak, kadınları teknolojide istihdama ve üretime kazandırmayı amaçlayan Teknolojide Kadın Derneği tarafından düzenlenen “Teknolojinin Lider 100leri” projesinin lansmanı yapıldı.
Etkinlikte konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Kadınların STEM alanlarındaki (Science, Technology, Engineering, Mathematics) varlığı yenilikçilik ve üreticilik, fırsat eşitliği, işgücünde çeşitlilik gibi birçok başlıkta çok yönlü bir öneme sahiptir. Kız çocuklarının STEM alanlarındaki varlığına dair farkındalığını artırmak, kadın rol modellerinin görünürlüğünü vurgulamak gerekmektedir” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin uzay programında yapılacak deneylerin bazılarının sorumlularının kadın bilim insanları olduğunu söyleyen Göktaş, “Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk insanlı uzay misyonuyla, Astronot Alper Gezeravcı uzaya giden ilk Türk olarak tarihe geçti. Alper Gezeravcı, uzayda 13 önemli deney gerçekleştirecek. Bu deneylerden dördünün sorumlusu bilim kadınlarımız. (Prof Dr. Emel Emregül, Prof. Dr. Didem Özçimen, Tuğçe Celayir, Birsen Geçer). Hepimizin şahitlik ettiği üzere Türkiye Yüzyılı tarihe geçecek adımlar attığımız bu yüzyıl, öyle adımlar attığımız bir yüzyıl olarak anılacak. Bu adımların her birinde kadınların çalışkanlığı ve alın teri var. Tarihe adımızı yazdıracak birçok projede kadınlar en öndeler. İnşallah bu adımları daha da ileriye taşıyacağız” diye konuştu.
“Türkiye’nin gelişmesinde kadınların rolü her zaman hayati bir unsur olmuştur”
Programa ilişkin de konuşan Bakan Göktaş, “Bugün inovasyon alanında çığır açacağına inandığımız bir proje vesilesiyle bir aradayız. Teknolojide Kadın Derneği tarafından geliştirilen, “Teknolojinin Lider 100leri” projesi çağın gereklerini dikkate alan değerli bir girişim. STEM alanlarında (Science, Technology, Engineering, Mathematics) yetişmiş insan gücü artık stratejik bir güç olarak değerlendiriliyor. Bu alanda bütüncül bakış açıları ve toplumsal sorunlara karşı duyarlılıklarıyla özellikle kadınların varlığı çok önemli. Çünkü biliyoruz ki, Türkiye’nin gelişmesinde ve ilerlemesinde kadınların rolü her zaman hayati bir unsur olmuştur. Cumhuriyetimizin kuruluşunda da, yüz yıl boyunca attığımız önemli adımlarda da kadınların varlığı hep belirleyici oldu. Dijital çağda da kadınların gücüne inanıyor, onlara yol açmak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“Kadın istihdamını arttırabilmemiz için kadınların teknolojiye erişimlerini de sağlayabilmemiz lazım”
Bakan Göktaş, “Yapay zeka, veri bilimi, siber güvenlik gibi çağın olmazsa olmazı alanlarda eğitim görecek ve bu alanlarda öncülük edecek isimleri yetiştirecek projeler ülkemiz için çok değerli, kıymetli. “Dijital Vatan” dediğimiz veri güvenliğimiz bu projeler sayesinde yetişecek siber güvenlik uzmanı kadınlara emanet olacak. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında kadınların eğitime, sağlığa, diplomasiye ve iş dünyasına katılımları, ülkemizin yükselen dinamiklerinden biri haline geldi. Yapılan çalışmalar 2030 yılında pek çok işin kaybolacağını, yerlerine teknoloji temelli yeni istihdam kapılarının açılacağını gösteriyor. İşte bu yeni iş alanlarında kadın istihdamını arttırabilmemiz için kadınların teknolojiye erişimlerini de sağlayabilmemiz lazım” ifadelerini kullandı.
“50 başlıkta 5 binden fazla öğrencinin alanında uzmanlaşmasını sağladık”
Teknolojide Kadın Derneği’nin Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Öney, programın detaylarından bahsetti. Öney, “İçinde bulunduğumuz teknoloji sektöründe teknolojiyi hızlıca üretecek, ARGE’de çalışan, teknolojinin insanlığa ve dünyaya iyi gelebilmesi için yönetilen değil yöneten olacak insan sayısına baktığımda bu sayının Türkiye’de ve dünyada bu yepyeni çağda yeterli olmadığını gördüm. Deloitte’un “İş Yerinde Kadın 2023” raporuna göre evde tek başına çocuk bakımı ile ilgilenen kadın yüzdesi yüzde 46 iken ana gelir kaynağının kadının kazancı olduğu ev yüzdesi sadece yüzde 11. Yani çocuklara anne ve babanın baktığı ve eşlerin ikisinin de çalıştığı aileler artarken erkek hala “eve ekmek getiren” kişi ve kadın da “evde kalan kişi” olarak görülüyor. Halbuki, bu yüzyılın istediği çok önemli bir şeyler var. Bu yüzyıl kurumlardan da insanlardan da lider olmalarını istiyor çünkü artık insanın yalnız olmadığı, bir rakibinin olduğu çağdayız: yapay zeka. Bu nedenle, 2 yıl boyunca derneği kurmak için hazırlık çalışmalarına başladım ve benimle birlikte aynı hedefi paylaşan 75 kurum ile 31 Ocak 2019 tarihinde Teknolojide Kadın Derneği’ni kurduk. Kısa sürede derneğimize üye olan kurum sayısı 160’a ulaştı ve 50’den fazla eğitim başlığında 5 binden fazla öğrenciye ulaştık. Onların teknoloji alanında uzmanlaşmasını sağladık. Gururla söylüyorum ki bunların yüzde 75’i kadın ve yüzde 93’ü de şu an toplu olarak istihdama katıldılar’’ şeklinde konuştu.
-
“Tatilde mutlaka teknoloji detoksu yapın”
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Büşra Olcay Öz, ara tatil öncesi ebeveynlere tavsiyelerde bulundu. Yarıyıl tatilinin; bir süre için mola vermek ve dinlenmek anlamına geldiğini ifade eden Öz, “Ara tatilde okul kapandıktan sonra serbest zaman bırakmak önemlidir. Çocukların bedensel ve zihinsel olarak dinlenmesi ikinci yarıyıla daha iyi hazırlanmasını sağlar” dedi.
“Çocuğunuzla mümkün olduğunca çok vakit geçirin”
Tatil döneminde çocukların vakitlerini eğlendirici ve eğitici geçirmelerine yardımcı olmak gerektiğine vurgu yapan Dr. Öz, “Çocuğunuzla mümkün olduğunca çok vakit geçirin. Tatilde birbirinizi daha iyi tanımak ve anlamak için çocukların yaşına uygun sohbetler yapın. İlgilendiği alanlarla ilgili aktiviteler planlayın. Müzik, tiyatro, sinema, açık alan gezileri bu dönemde ilgi çekici olabilir. Yetenek, ilgi ve beceri bakımından her çocuğun kendine özgü özellikleri olduğunu unutmayın. Bu nedenle çocuğunuzun dönem boyunca sergilediği performansı başka çocuklarla asla kıyaslamayın” şeklinde konuştu.
Çocukların bu dönemde yaşam becerilerini geliştirmesine yardımcı olunması gerektiğini kaydeden Öz, “Bu beceriler çocukların hayatta başarılı birer birey olmaları için gereklidir. Peki yaşam becerilerini geliştirmek için neler yapabiliriz? Çocukların gelişim dönemlerine ve potansiyellerine uygun sorumluluklar vererek sorumluluk bilinci ve yaşam becerileri geliştirilebilir. Mesela; yemek masasını hazırlamaya ve toplamaya yardımcı olmak, kendi odasını temizlemek ve düzenlemek yaşam becerilerinin gelişmesine destek olacaktır. Çocuklarda sorumluluk bilincinin yerleşmesi için yapılan her davranış sonrası çocuklar takdir edilmelidir. Çocuklar için bir güler yüz, ‘aferin’ sözü veya küçük bir hediye çok önemlidir. Bunlara olumlu pekiştireç diyoruz. Bu davranışlar çocukların kendini değerli hissetmesine yardımcı olacaktır” diye konuştu.“Tatilin başında çocuklarla birlikte uygun bir ders programı yapılmalıdır”
Tatil döneminde ders çalışma programının çocukların ihtiyacına göre belirlenmesi gerektiğini dile getiren Öz, “Abartılı bir ders çalışma programı çocuklarda genel bir isteksizliğe ve ders motivasyonunda azalmaya yol açabilir. Ders çalışma konusunda başka bir sorun ise; ebeveynlerin kendilerine göre bir ders programı oluşturmaları ve çocuklarının bu programa uymasını beklemeleridir. Bu durumların oluşmasını engellemek için tatil başında çocuklarla birlikte uygun bir ders programı yapılmalıdır. Tatil programında olması istenilen 4 temel strateji; konu tekrarı yapmak, eksik konuları tamamlamak, bol bol kitap okumak ve vakit kalırsa yeni konulara çalışmaktır. Kısa ve uzun vadeli hedefler çocukların çalışma isteklerini kamçılar; ancak hayali ve yapılması zor hedefler çocukların ümidini kırar, çalışma isteğini azaltır” dedi.
“Ekran maruziyeti günlük rutinleri yapmayı engeller”
“Tatilde mutlaka teknoloji detoksu yapın” diyen Dr. Öz, “Yaşadığımız çağda hayatımıza getirdiği birçok kolaylık sebebiyle teknoloji, hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Tatil demek eskiden dışarda oyun oynamak ya da arkadaşlarla vakit geçirmek anlamına gelirdi. Ancak günümüz çocukları tatilde televizyon ve bilgisayar (telefon, tablet) başında saatlerce vakit geçireceği planlar yapıyorlar. Ekran başında geçirilen boş vakitler dinlenmekten çok yorgunluk sebebidir aslında. Ekran maruziyeti günlük rutinleri yapmayı engeller, derse kalan vakti azaltır, uyku ve yeme düzensizlikleri geliştirir ve en önemlisi sosyal hayatı olumsuz etkiler” şeklinde konuştu.
Çocukların biyolojik saatlerini okul programlarına göre ayarlamasının önemine vurgu yapan Dr. Öz, böylece çocukların ikinci yarıyılın ilk gününde yorgun ve uykusuz olmalarının önüne geçilebileceğini belirtti. Bu sebeple okul açılmadan birkaç gün önce okul rutinlerine dönülmesinin önemli olduğunu da sözlerine ekledi.“Yeni döneme başlarken okul fobisi gelişirse yardım alınmalıdır”
Yarıyıl tatilinde en çok karşılaşılan sorunlardan birinin okul fobisi olduğuna işaret eden Dr. Büşra Olcay Öz, “Okul fobisi bir diğer adıyla okul korkusu, çocuğun okula gitmek istememesi ve okula yönelik yoğun olumsuz duygular geliştirmesi durumudur. Yeni döneme başlarken okul fobisi gelişirse vakit kaybetmeden bir çocuk psikiyatrisinden yardım alınmalıdır” diyerek, yarıyıl tatiline girecek olan bütün öğrencilere iyi tatiller dileğinde bulundu.
-
Mustafakemalpaşa’da Teknolojik Atılım
Sevgide Hizmette Sınır Yok sloganıyla 142 yıllık belediye tarihine damga vuran hizmetleri hayata geçiren Başkan Kanar, teknoloji ve inovasyon projeleriyle gençleri yeniliklerle buluşturuyor. Duvarsız Eğitim Modelini hayata geçiren Başkan Kanar, Ormankadı Doğa ve Fen Okulunu ilçeye kazandırarak, doğa ile uyumlu yenilikçi uygulamaları hayata geçirdi. Mustafakemalpaşa Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklığıyla hayata geçirilen projede; 5700 metrekarelik bir alan üzerine kurulu, 4 açık hava dersliği, 1 kapalı kıl çadır dersliği, 50 metrelik denge parkuru, kitap okuma alanları, tarım uygulama alanları, hayvan barınakları, solucan gübre üretim evi, kum ve kil havuzu, izcilik kamp alanı, 5 ayrı beceri atölyesi, çamur havuzu, 2 kümes, 1 sera, zipline, meyvelik alan ile kompost alanı bulunuyor.
Teknoloji keşifleri ve çalışmalarıyla 198 öğrenciye Teknofest Gezisi düzenlediklerini açıklayan Başkan Kanar, 7 Adet fuarın yanı sıra, çalıştay, lansman, toplantı, ulusal ve uluslararası konferansa katılım sağladıklarını açıkladı.
Gençlerin çalışmalarını yakından takip ettiklerini dile getiren Başkan Kanar, ‘’ Teknoloji ve inovasyon müdürlüğümüzü hayata geçirerek Mustafakemalpaşa’da teknolojik bir adım attık. Müdürlüğümüz bünyesinde hayata geçirdiğimiz hibe projelerle öğrencilerimize robot temin ediyor, engelleri aşarak ilerleyeceğimiz Otizm Cafe projemiz ile Mustafakemalpaşa’nın çehresini değiştiriyoruz. Özellikle Z kuşağının yoğun ilgi odağı olan teknolojik projeleri ilçemize kazandırarak, gençlere ışık olmanın gururu içerisindeyiz. Her zaman dediğim gibi önce gençler… Her şey onlar için.’’ İfadelerini kullandı.
-
Depremin çocukları robotik kodlamada dünya üçüncüsü oldu
Kahramanmaraş merkezli depremlerin vurduğu Hatay’da tüm olumsuzluklara rağmen çalışmalara ara vermeyen Dörtyol ilçesi Süleyman Demirel Anadolu Lisesi öğrencileri, 23 farklı ülkeden 24 takımın yer aldığı robotik kodlama yarışmasına katıldı. Online olarak düzenlenen ‘Riders Robotics League World Cup’ biniciler robotik ligi dünya kupasına Hataylı öğrenciler; Ahmet Furkan Selimli, Furkan Tayyar Çetin ve Ömer Ziya Ulusoy damga vurdu. Başarılı öğrenciler, büyük bir başarı elde ederek dünya üçüncüsü oldular. Payas Stem Merkezi mentörü Cem Kağar ve okulda görevli danışman öğretmeni Ayşenur Kavsak tarafından organize edilen öğrenciler, okullarını ve ülkelerini dünya finalinde temsil etmenin gururunu yaşadılar.
Yarışmaya katılan öğrencilerden Furkan Tayyar Çetin robotik ligi dünya finallerine katılma hakkı kazandıklarını ancak yaşadıkları deprem nedeniyle zor zamanlar atlattıklarını, dünya şampiyonasına kendisi ve 2 arkadaşı ile birlikte zorlu şartlarda hazırlandıklarını belirterek, katıldıkları yarışmada dünya üçüncüsü olmalarından dolayı büyük mutluluk yaşadıklarını söyledi.
Yarışmaya 7 günlük bir çalışma süreci ile hazırlandıklarını vurgulayan Ahmet Furkan Selimli, “Bu süreçte yaşadığımız depremlerin de etkisi ile birçok arkadaşımız başka illere gitmek zorunda kaldı. Biz bu yarışmaya burada 3 arkadaş olarak hazırlandık, yarışma süresince birçok yeni şeyler de öğrendik. Bu yarışmada ülkemizi yurt dışında temsil ederek dünya 3.’sü olduk. Bu süreçte okul müdürümüz, öğretmenimiz ve ailelerimiz bizlere destek vererek yanımızda oldular” şeklinde konuştu.
Ömer Ziya Ulusoy ise bundan sonraki hedeflerinin yarışmalarda dünya birinciliği ile eğitim gördükleri okullarında robotik kodlama alanındaki başarı bayrağını diğer öğrencilere teslim etmek olduğunu belirtti.Okul müdürü Ferhat Yahşi, öğrencilerinin başarısıyla gurur duyduklarını belirterek, “Dünya çapında yapılan yarışmaya katılan öğrencilerimiz takım halinde dünya 3.’sü oldu. Öğrencilerimizi ve öğretmenlerimizi bu başarılarından dolayı ve okulumuzu ve ülkemizi yurtdışında temsil ederek üçüncülük başarıları nedeniyle kendilerini kutluyorum. Yaşadığımız deprem çalışmalarımızı olumsuz etkiledi, başka illere gitmek durumunda kalan öğrencilerimiz de oldu. Ama kalan öğrencilerimiz yarışma gece gündüz demeden çalışarak hazırlandılar. 7 gün süren bu yarışmada olağanüstü bir çaba gösterdiler. Öğretmenlerimizin, idaremizin, velilerimizin de desteği ile öğrencilerimiz gurur verici bir sonuç elde etti. Amacımız dünya birinciliği elde etmek, geleceğin mesleği olan kodlama alanında çalışmalarımız büyük bir hızla devam ediyor” dedi.
Dörtyol İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Toksoy öğrencilere başarılarından dolayı belgelerini vererek tebrik etti. -
Temizlikte teknolojik devrim
İnegöl Belediyesi’nde Başkan Alper Taban’ın göreve gelmesinin ardından başlayan dijital değişim ve dönüşüm, tüm birimlerde köklü değişiklikleri de beraberinde getirdi. Teknolojinin faydalarını hizmet ile birleştiren İnegöl Belediyesi, en iyi hizmeti sunmanın yanında tasarruf sağlayıcı adımlarla vatandaşın vergilerinden oluşan bütçesini daha fazla hizmete dönüştürmeyi başardı.
HAFTALIK 6 BİN LİTRE YAKIT TASARRUFU
Belediye Başkanı Alper Taban, dijital değişim ve dönüşüm çalışmaları kapsamında 2020 yılında hayata geçirilen Akıllı Rota Optimizasyonuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Göreve geldikleri andan itibaren temizlik ve tasarruf konusuna ayrı bir ehemmiyet gösterdiklerini ifade eden Başkan Taban, “Daha yaşanabilir ve temiz bir İnegöl için hizmetlerimizi teknoloji ile birleştirerek verimliliği arttırmayı hedefledik. Bu düşünceden hareketle teknolojiyi temizlik alanında kullanarak hem kabiliyetimizi arttırdık hem de ciddi bir tasarruf sağladık. 2020 yılında Akıllı Rota Optimizasyonu sistemini hayata geçirdik. Bu sistem sayesinde şehirde tüm konteynırları daha kolay takip etmeye başladık. Aynı zamanda temizlik araçlarının güzergahları da revize edilerek ciddi bir mesafe avantajı elde edildi. İnegöl’ümüzün hem daha hızlı temizlenmesini hem de tasarruf sağlayan Akıllı Rota Optimizasyonu uygulamamız ile bugün haftalık 6000 litre yakıt tasarrufu sağlıyoruz” dedi.
TASARRUF, HİZMETİ BERABERİNDE GETİRDİ
Amaçlarının kar etmek değil hizmet üretmek olduğuna da vurgu yapan Başkan Taban, “Belediyeler hizmet üretmekle mükellef. Bizim de amacımız kar sağlamak değil, sahip olduğumuz bütçemizle daha fazla hizmet üretmek. Tasarruf sağlayan her çalışma, vatandaşımız için üretilmiş yeni bir hizmet demek. Attığımız her adımda bu bilinçle hareket ediyoruz. Neticede dönemimiz başından bu yana yapılanları ve beyannamemizin gerçekleşme oranını göz önüne alırsak, ne kadar doğru bir yol izlediğimiz de ortada. 2019 seçimleri öncesi vatandaşlarımıza verdiğimiz sözlerin büyük bölümünü tuttuk. Beyanlarımızın yüzde 84’ünü gerçekleştirdik. Önümüzde dönemin bitmesine 3,5 ay gibi bir süre var. Tamamlanmak üzere olan projelerimizle bu oran daha da artacak. Bu sözleri yerine getirmedeki maharetlerimizden biri de bütçeyi doğru kullanmamız. Akıllı Rota Optimizasyonu uygulamasında olduğu gibi her tasarruf hamlesi hizmete dönüştü. Gerçekleşen bütçe yatırım oranlarımıza bakıldığında, 2019 yılında bütçemizin yüzde 44,31’i hizmete dönüştü. 2020 yılında bu rakam yüzde 40,30 olarak gerçekleşti. 2021 yılında yüzde 56,17’ya ulaşan oran, 2022 yılında rekor seviyeyle 66,32 ile gerçekleşti. Her yıl yaşanan artış, tasarruflar neticesinde yapılan hizmet yatırımlarıdır” açıklamalarında bulundu.
-
Teknoloji hem öğretti, hem eğlendirdi
Türk Dili Edebiyatı öğretmeni Güven Sert ile İngilizce öğretmeni Yasemin Uysal tarafından internet üzerinde kendi oluşturdukları soruları öğrencilere bir portal üzerinden yansıtarak dakikalar içerisinde soruları çözen öğrencilere çeşitli ödüllü yarışmalar düzenliyor. Böylece öğrenciler hem kitap okuma alışkanlığı, hem de teknolojiyi kötü yönde kullanmama alışkanlığı elde ediyorlar.
Menteşe Anadolu Lisesi Türk Dili Edebiyatı öğretmeni Güven Sert, pandemi sürecinde ders takiplerinin uzaktan eğitim yoluyla yapılmaya başlanması ile öğrencilerdeki dijital bağımlılığı engellemek ve akademik başarılarını olumlu pekiştirmek amacıyla ürettikleri projelerde kitap okuma alışkanlığı ve dil gelişimini öncelikli tuttuklarını söyledi.
Sert, “2020-2021 Eğitim-Öğretim yılında faaliyete geçen okulumuz pandemi sürecinde başlamanın eğitim ve öğretime başlamanın dezavantajlarını avantaja çevirmek amacıyla öğrencilerimizin ihtiyaç ve yaş gruplarına uygun olacak projeler üretti. Pandemi sürecinde ders takiplerinin uzaktan eğitim yoluyla yapılmaya başlanması öğrencilerimizde dijital bağımlılığın artmasını, faydalı etkinliklerden uzaklaşmalarını engellemek ve akademik başarılarını olumlu pekiştirmek amacıyla proje geliştirdik. Geliştirdiğimiz projede kitap okuma alışkanlığı ve dil gelişimini öncelikli tuttuk. Bu yenidünyada bizim hedeflerimiz öğrencilere okuma, düşünme ve yorum yeteneği sağlamak. İşte tam da bu nedenle Bibliotherapy (Kitap Terapisi) adlı kitap okuma temelli projemizi ortaya koyduk. Öğrencilerimiz, Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenlerinin belirlediği bir kitap listesini belirli sürelerde okuyarak özetlemiş, sorular çıkarmış, tartışmış sonrasında her dönem ödüllü ve dijital yarışmalarla okuduklarından anladıklarıyla ödüllendirilmişlerdir. Proje öğrencilerin okuma alışkanlığını geliştirmek, başarılarını artırmak, anlama ve analiz etme yeteneklerini geliştirmek, kendilerine güvenlerini geliştirmek, okudukları sayesinde elde ettikleri bilinçle çevredeki olaylara farkındalık geliştirmelerini kolaylaştırmak gibi sonuçları almamızı sağlamaktadır” dedi.
Okulun İngilizce öğretmeni Yasemin Uysal, İngilizce, Almanca, Türk Dili ve Edebiyatı derslerinden oluşan ‘Ment’al Dil Olimpiyatları’ adlı yarışmaları düzenlediklerini ifade etti.
Uysal, “Dijital dünyayı dil öğretimiyle bir araya getirmenin gerekliliği göz önünde bulundurularak dil kullanımını arttırmak, öğrenilen dili kalıcı hale getirmek, özellikle yabancı dile karşı geliştirilmiş ön yargıları yok etmek, öğrenmeyi eğlenceli bir rekabete çevirirken öğrencilerden geri bildirimleri daha kolay almak için İngilizce, Almanca ve Türk dili ve Edebiyatı derslerinden oluşan Ment’al Dil Olimpiyatları adlı yarışmaları düzenlemeye başladık. Proje çerçevesinde öğrencilerimiz Quizziz, Quizlet, Kahoot gibi dijital araçlarda yarışmalara katılırken, farklı Web2 araçlarını öğrenerek ve kullanarak sunumlar hazırlamış, farklı konularda İngilizce ve Türkçe webinarlar düzenlenmiş, blog yazma, avatar oluşturma, online ve hikaye yazma gibi çalışmalar yaparak kendilerini geliştirmiş en önemlisi de kendi öğrenmelerinin sorumluluklarını almaktadırlar. Öğrencilerimiz öğretim yılı boyunca gerek kitap okumada gerekse dil gelişimi için yaptığı çalışmalarda süreklilik içinde olduğu ve sürecin en aktif üyesi olduğundan dolayı motivasyonları yüksek kalmaktadır” diye konuştu.
-
Bilim ve Teknoloji Merkezi yenileniyor
Yapılan açıklamada “Bursa Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Bilim ve Teknoloji Merkezi (BTM), 19 Ekim 2023 tarihinde başlatılan tadilat çalışmaları sebebiyle bir süreliğine ziyaretçilerini kabul edemeyecektir. Tadilat çalışmalarının tamamlanmasının ardından gerekli duyuru yapılacaktır. Bilgilerinize sunar, iyi çalışmalar dileriz” ifadeleri kullanıldı.
-
Teknolojik cihaz ve internet desteği
“Yükseköğretim Öğrencilerine Teknolojik Cihaz Ve İnternet Desteği Verilmesine İlişkin Karar” Resmi Gazete’de yayımlandı.
Buna göre, satın alma tarihi itibarıyla 26 yaşından gün almamış, açık öğretim öğrencileri hariç, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yükseköğretim öğrencilerinin her birine, bir defaya mahsus olmak üzere teknolojik cihaz desteği ve bir yıllık internet desteği sağlanacak.
Bu destek, nihai satış fiyatı 9 bin 500 Türk lirasını aşmayan mobil telefon cihazlar ile bilgisayar cihazlarının elektronik ortamda düzenlenen faturayla yapılan satın alımlarında kullanılacak.
İkinci el cihaz satın alımları destek kapsamının dışında tutulacak. Her öğrencinin bir defaya mahsus olmak üzere kullanabileceği teknolojik cihaz destek tutarı toplamı en fazla 5 bin 500 lira olacak. Söz konusu öğrenciler için sağlanacak internet desteği, bir hatla sınırlı olmak üzere 12 ay boyunca ücretsiz aylık en fazla 10, yıllık 120 cigabayt olarak verilecek. İnternet desteği, ilgili öğrenci adına kayıtlı bir hatla kullanılabilecek.TELEFONLARI EN AZ 2 YIL, SADECE DESTEKTEN YARARLANAN KULLANACAK
Edinilen mobil telefon cihazlar, destekten yararlanma tarihinden itibaren en az 2 tam yıl süreyle sadece destekten yararlanan tarafından kullanılacak.
Kararda yer alan şartların ihlalinin veya desteklerden usulsüz yararlanıldığının tespit edilmesi halinde, yararlanılan destek tutarı, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı “Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun”un 51’inci maddesinde belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak faiz ile birlikte destekten yararlanandan geri alınacak.
Karar kapsamında verilen destekler, Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesine bu amaçla tahsis edilen ödenekten karşılanacak.
Uygulamaya ilişkin usul ve esaslar, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Yükseköğretim Kurulunun görüşü alınarak Gençlik ve Spor Bakanlığınca belirlenecek.
Karar, 1 Kasım’da yürürlüğe girecek.