Etiket: teknoloji

  • MEGA Yazılım Akademisi başlıyor

    MEGA Yazılım Akademisi başlıyor

    Temel programlama becerilerinden teknik eğitimlere kadar geniş bir yelpazede eğitim verecek akademiye kayıtlar 3 Kasım sona erecek.
    Yazılım dünyasına adım atmak ya da kendini geliştirmek isteyenler için Meram Belediyesinden müjdeli bir haber geldi. Meram Belediyesi MEGA bünyesinde hayata geçirilen “MEGA Yazılım Akademisi” kapılarını yazılım meraklıları için açıyor. Temel programlama becerilerinden teknik eğitimlere kadar geniş bir yelpazede eğitim verecek akademiye kayıtlar megayazilimakademisi.com adresi üzerinden gerçekleştirilecek. Kayıtların son günü ise 3 Kasım olarak belirlendi. Mega Yazılım Akademisi Programı’nda sıfırdan yazılım geliştirmeyi öğrenecek olan katılımcılar, programın sonunda öğrendikleri yazılımlar ve geliştirdikleri tematik proje ile kendilerini gösterebilme fırsatı yakalayabilecek. Diğer taraftan yazılım sektöründeki kariyerleri için de ilk adımı atacak olan katılımcılar programı başarıyla tamamlamaları halinde yazılım sektöründeki firmalar ile tanışma fırsatı da yakalayacaklar. Tamamen ücretsiz olan Mega Yazılım Akademisi Programı çerçevesinde eğitimler online gerçekleştirilecek, bazı proje çalışmaları ve etkinlikler ise yüz yüze yapılacak.

    “Teknolojiyi yakalamak isteyen gençlerimizin daima yanındayız”
    MEGA Yazılım Akademisi’nin Meram gençliği başta olmak üzere tüm yazılım meraklılarına hayırlı olmasını temenni eden Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, bu dünyaya adım atmak isteyen, kendini geliştirerek sektörde çalışmak isteyenleri akademiye kayıt yaptırmaya davet etti. Meram gençliğinin dünyayı, teknolojiyi yakalaması ve bu noktada kendini geliştirmesi adına E-Spor Merkezi’nden Youtube Akademiye kadar pek çok alanda hizmet ürettiklerini, eğitim verdiklerini hatırlatan Başkan Mustafa Kavuş, “Yazılım Akademimiz, ilgili gençlerimize kendi uygulamalarını ve projelerini oluşturmalarına imkan tanıyacak. Fikirlerini gerçeğe dönüştürme şansı sunacak. Hızla değişen yazılım dünyasını öğretecek bu akademi, gençlerimizde sürekli öğrenme isteğini de teşvik ederek hayatlarında başarıyı yakalamalarına da destek olacaktır. İlçemiz ve gençliğimiz için hayırlı olsun” diye konuştu.

  • ‘‘Girişimcilik kültürünü desteklemeye devam edeceğiz’’

    ‘‘Girişimcilik kültürünü desteklemeye devam edeceğiz’’

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İstinye Üniversitesi Girişimcilik ve Kuluçka Merkezi Açılış Töreni’ne katıldı. Bakan Kacır, merkezin Türkiye’nin girişimcilik ekosistemine katkılar sağlayacağını söyledi. Kacır, son dönemde girişimcilik ekosisteminin gelişmesi için yapılan çalışmaları anlattı.

    Girişimcilik ve kuluçka merkezinin açılışında konuşan Bakan Kacır, ‘‘Yeni Dünya düzenini, ülkemizin rekabetçiliğinin artması ve Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla tam bağımsız Türkiye’nin inşası için bir fırsat olarak görüyoruz. Gençlerimizin, araştırmacılarımızın parlak fikirlerinin iş modellerine, girişimlerine dönüşmesi için Üniversitelerimizin teknoloji ve inovasyon ekosistemi ile etkileşimini güçlendirecek adımları atıyoruz. Bu ihtiyacı karşılamada bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Kuluçka Merkezi gibi yapılar kritik rol üstlenmekte. Bu nedenle İstinye Üniversitesi Girişimcilik ve Kuluçka Merkezinde emeği geçen herkese yürekten teşekkürlerimi sunuyorum’’ dedi.

    ‘‘Girişimcilik kültürünü desteklemeye devam edeceğiz’’

    Girişimcilik ve Ar-Ge alanına yapılan yatırımlardan bahseden Kacır, ‘‘Cumhurbaşkanımızın uhdesinde gelişen Milli Teknoloji Hamlesi ile, son 21 yılda Türkiye’nin Ar-Ge ve teknoloji yetkinliği ve kapasitesi ivme kazandı. 2000 yılında Türkiye’nin toplam Ar-Ge harcamaları ancak 1 milyar 270 milyon ABD dolarıydı. Şimdi, Türkiye, sadece Ar-Ge alanına yaklaşık 11,3 milyar dolar kaynak ayırıyor. Ar-Ge personeli ise ancak 27 bin kişiye ulaşabilmişti. Bugünün Türkiye’sinde 222 bine yakın Ar-Ge personeli çalışıyor. Teknoloji Geliştirme Bölgelerimizin ülke genelindeki sayısı 2001 yılında yalnızca 2 iken, bugün bu sayı 101’e ulaştı. İşte bu göstergeler, köklü bir gelişim ve ilerlemeyi ispat ediyor. Bakanlık olarak bu ekosistemde büyümeye devam eden girişimcilik kültürünü desteklemeye devam edeceğiz’’ şeklinde konuştu.

    ‘‘Girişimcilik bakanlığımızın ana gündem maddesi’’

    Girişimciliğe yapılan destekleri anlatan Bakan Kacır, ‘‘Önümüzdeki dönemde, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, “Türkiye Yüzyılı” rehberliğinde, “Girişimcilik” Bakanlığımızın ana gündem maddesi. Bu büyüme trendini, geliştirdiğimiz stratejiler ve destek programları ile artıracağız. TechInvest-Tr, Teknoloji ve İnovasyon Fonu, Bilişim Sermayesi Girişim Sermayesi Fonu, Bölgesel Girişim Sermayesi Destek Programı ile girişimlerimize finansman imkanı sunuyoruz. TÜBİTAK BİGG Programı ile erken aşama girişimlerin hayat bulmasınısağlıyoruz. Bireysel Genç Girişimci (BİGG) Programı ile 2012 yılında bu yana 2 bin 140 teknoloji tabanlı şirketin kurulmasını sağladık’’ dedi.

    ‘‘İstanbul’un 2030’da dünyanın ilk 20 girişimcilik merkezinden biri olmasını hedefliyoruz’’

    Son dönemde girişimcilik ekosisteminde yaşanan gelişmelere de vurgu yapan Kacır, ‘‘Bundan dört yıl önce Ülkemizde milyar Dolar değerlemeye ulaşan teknoloji girişimi yokken, bugün 7 Turcorn ile Ülkemiz Avrupa teknoloji ekosisteminin yükselen yıldızı olarak nitelendirilmekte. Arzumuz ülkemizden yeni Turcorn’ların çıkması. Birçok Turcorn adayı firmamız var. Bu aday firmaları ölçeklendirmek ve küresel hedefleri olan Turcorn adaylarına ivme kazandırmak için Turcorn 100 Programı’nı tasarladık. Seçilmiş girişimlere mentorluk, hızlandırma programları ve finansman fırsatları sunuyoruz. Bu Program, Türkiye’deki heyecan verici girişimleri yetiştirme ve yükseltme konusundaki kararlılığımızı da göstermektedir. Bunun için de önümüze, iddialı ama gerçekçi hedefler koyduk. 2025 yılına geldiğimizde; Ülkemizden 15 Turcorn, 5 Decacorn çıkacak, ülkemiz 2030 yılında ise 100 bin teknogirişime ev sahipliği yapacak. Yine 2030 yılında İstanbulumuzun girişimcilikte dünyanın ilk 20 merkezinden biri olmasını hedefliyoruz’’ ifadelerini kullandı.

  • Teknolojii, insanların hareketini düşürdü

    Teknolojii, insanların hareketini düşürdü

    Hareketsiz yaşam tarzının insan sağlığına sanıldığından daha fazla zarar verdiğine dikkat çeken Bursa Şehir Hastanesi’nde görevli Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Erkan Kaya, konuya dair önemli açıklamalarda bulundu.

    Haraketliliğin insan için bir ihtiyaç olduğuna değinen Doç. Dr. Kaya, insan vücudunun birbiriyle ortaklaşa çalışan çeşitli sistemlerden oluştuğunu dile getirdi. Bu sistemlerin ortaklaşa ve düzenli çalışmasının oldukça önemli olduğunun altını çizen Doç. Dr. Kaya, “Kas iskelet sistemi, kardiyovasküler sistem ve solunum sistemi gibi diğer hayati faaliyetleri ayakta tutan ve sağlık için önemli olan sistemlerden bir tanesidir. oluşum gereği insan vücudu hareketli olmaya programlıdır. Dolayısıyla tarihin başlangıcından beri insanoğlu kendisini koruyabilmek, karnını doyurabilmek ve çeşitli tehlikelerden kaçabilmek için geçtiğimiz yüzyıla kadar sürekli hareket halinde bulunmuştur. Yapılan çalışmalar göstermektedir ki son yüzyılda insanoğlunun hareketi yüzde 98 seviyesinden yüzde 28 seviyesine inmiştir” dedi.

    Hareketsiz hayatın birçok hastalığa davetiye çıkardığını hatırlatan Kaya, “Teknolojik gelişmelerle birlikte hareketimiz gün geçtikçe azalıyor. Pandemi sürecinde basit günlük yaşam aktivitesi olarak sayılan alışverişleri bile evden çıkmadan yapar duruma geldik. Bir an önce fabrika ayarlarımıza dönmemiz gerekiyor. Yapılan çalışmalar göstermektedir ki hareketsizlik; insülin direnci, şeker hastalığı, kardiyovasküler hastalık, hatta birçok kanser türünde tek başına önemli bir risk faktörünü oluşturmakta. Hatta bir çalışmaya göre hareketsiz kalmak, bir gün boyunca sigara içen insanla birlikte aynı risk faktörünü oluşturmaktadır” şeklinde konuştu.

    Günlük yapılacak bazı doğru egzersizlerle sağlıklı bir vücuda sahip olmanın mümkün olabileceğini vurgulayan Kaya, ‘’Haftada 5 gün, günde en az yarım saat yapacağımız hareket, günlük hareket ihtiyacımızı karşılayacaktırb. Unutmayalım ki günde en az 10 bin adım atmamız gerekir. Kendimize uygun spor branşları seçebiliriz. Yaptığımız hareketle birlikte kan dolaşımı artar. Solunum hızımız artar ve damardan salınan faydalı hormonlar sayesinde dokuların oksijenlenmesi ve beslenmesi daha iyi seviyeye gelir. Dolayısıyla insan metabolizması artar. Bu şekilde kilo kontrolü olarak sağlayabilecek yağ yakımı da hızlanmış olur. Kaslardaki esneklik ve dayanıklılıklar artar. Bu da kemik gücüne yansır. Yani osteoporozda da oluşma riski daha aza indirilir. Cilt daha şeffaf ve genç görünümü kazanır” diye konuştu.

  • “Teknoloji trendlerini belirleyen bir Türkiye için çalışacağız”

    “Teknoloji trendlerini belirleyen bir Türkiye için çalışacağız”

    NGN ev sahipliğinde gerçekleşen IT Vision toplantılarının bir yenisi Beşiktaş’ta bulunan bir otelde gerçekleştirildi. Etkinliğe, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, iş, sanat, spor ve medya dünyasından birçok isim katıldı.

    “Ülkemizin ihracat rekorunu kırdık”

    Bakan Kacır, konuşmasına başlarken dünyada son dönemde yaşanan örneklere de değindi. İHA ve SİHA alanındaki başarıya vurgu yapan Bakan Kacır, “Günümüz dünyasında hızlı dönüşümlere tanık oluyoruz. Yakın geçmişte tecrübe ettiğimiz pandemi süreciyle, Rusya-Ukrayna savaşı ve küresel piyasalardaki dengesizliğin ülkeleri derinden etkilediğini görüyoruz. Türkiye olarak içinde bulunduğumuz zorlu durumları bugüne kadar devlet ve millet el ele bertaraf ettik. Bugün Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bölgesinde güçlü, dünyada oyun kurucu bir role bürünen Türkiye’yi hep birlikte inşa ediyoruz. Savunma sanayiinde İHA ve SİHA’larımızla öncü ülkelerdeniz. Ticari araç, beyaz eşya ve güneş paneli üretiminde Avrupa lideriyiz. Yeni nesil sanayi politikamızın en somut örneklerinden biri olan milli otomobilimiz TOGG artık yollarda. Geçtiğimiz yıl yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünler paylarını artırırken 254 milyar dolar ile ülkemizin ihracat rekorunu kırdık” şeklinde konuştu.

    “Teknoloji trendlerine yön veren bir Türkiye için çalışacağız”

    Geleceğe yönelik teknoloji hamlelerine de değinen Bakan Kacır, “Önümüzdeki dönemde milli teknoloji hamlesi vizyonuyla kritik teknolojilerde üretme ve geliştirme kabiliyetimizi perçinleyerek başarı hikayelerine hep birlikte yenilerini ekleyeceğiz. Yenilikçi ve yıkıcı teknolojilere odaklanarak Türkiye’den kilit teknoloji girişimleri çıkaracağız. Teknoloji trendlerine ayak uydurma çabasında olan değil trendleri belirleyen bir Türkiye için çalışacağız. Veri teknolojilerine de bu gayret ve hassasiyetle yaklaşıyoruz. Bugün aynı zamanda dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden biri ile bulut alanında stratejik bir is birliği adımı atılıyor. Ülkemize yatırım kararı verilmiş olmasından da büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemizin küresel bir üretim üssüne dönüşmesi yolunda dijital dönüşümü bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Çağın gereklerine uygun yetkinliklerin belirlenmesi, eğitim modellerinin dönüştürülmesi ve sürdürülebilir ilerleme adına toplum genelinde yetkinlik gelişiminin sağlanması için hep birlikte daha çok çalışmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
    Konuşmanın ardından Bakan Kacır’a NGN Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Erol tarafından hediye ve çiçek takdim edildi.

  • TEKNOFEST’te Samsun standına büyük ilgi

    TEKNOFEST’te Samsun standına büyük ilgi

    7 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında Çiğli Havalimanı’nda Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3) ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliği ile gerçekleşen dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali ikinci gününde de tüm coşkusuyla sürüyor.

    Katılımcıların “Dikey Rüzgar Tüneli”, “İklim Tüneli”, “Güneş Gözlemi”, “Planetaryum”, “Uzay Temalı Çocuk Parkı”, “Simülasyon Deneyim Alanları”, “Paydaş-Sponsor Katılımcı Stant Aktiviteleri”, “Kara ve Hava Araç Sergisi”, “Sıcak Hava Balonu” ve “Pedallı Uçuş Etkinliği”ni deneyimleyebileceği festivalde katılımcı atölyeleri de gün boyunca sürecek. Kurum ve kuruluşlarında stantlarıyla yer aldığı festivale, Samsun Büyükşehir Belediyesi de standıyla renk kattı.

    Büyükşehir standıyla ilgi odağı

    Samsun Büyükşehir Belediyesi etkinlik alanında kurduğu stantta hem Samsun’un tanıtımını yapıyor, hem de kurduğu etkinlik alanlarıyla ziyaretçilere keyifli saatler yaşatıyor. Stantta ilgiyi en çok karelog oyunu görüyor. Ayrıca misafirlere yöresel lezzetler, çay ve kahve ikramı da yapılıyor.

  • Dündar’dan gençlere teknoloji vurgusu

    Dündar’dan gençlere teknoloji vurgusu

    Başkan Dündar, Gazi Anadolu Lisesi’nde bir araya geldiği öğrencilere hayata dair tavsiyelerde bulundu. Başarının sadece teorik eğitimi tamamlayıp üniversiteyi kazanmak olmadığı mesajını veren Başkan Dündar, “Önemli olan iyi bir insan olarak yetişip, vatana ve millete faydalı hizmetlerde bulunmak. Bunu yaptığımızda gerçek başarıya ulaşmış oluruz.” ifadelerini kullandı.

    Dündar: “Hiçbir şey çalışmaktan alıkoymasın

    Gençlerin kendilerini geliştirmeleri ve teknolojik yeniliklere açık olmaları tavsiyesinde bulunan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “İçinde bulunduğumuz dijital çağ, iki ucu keskin bıçak gibi. Teknolojiyi yerinde kullanacağız ama onun esiri olmayacağız. Özellikle sosyal medyaya fazla kapılmayın. Onlar bizi kullanmasın, gerektiğinde biz onları kullanalım. Bizi çalışmaktan alıkoyacak, tembelleştirip uyutacak ne varsa hepsinden uzak duralım. Teknolojinin bizi hedeflerimizden uzaklaştırmasına asla izin vermeyelim. Vaktimizi boşa harcamayalım. ” dedi.

    Osmangazi Belediyesi’nin şehrin birçok farklı noktasında bilgi evleri ve kütüphaneleri ile eğitim hizmeti verdiğini ifade eden Başkan Dündar, “Bu kütüphanelerimizin hepsinin dolu olduğunu görmek bizi mutlu ediyor. Demek ki; gençlerimiz okuyor, araştırıyor ve çalışıyor.

    Araştırırken de teknolojinin imkânlarından faydalanalım. Sosyal medyadaki bilgi kirliliğine de çok dikkat edelim. Gördüğümüz bir bilginin ciddi kaynaklarını çok iyi araştıralım. Bu şekilde hedefe doğru emin adımlarla yürürsek, başarıya ulaşmış oluruz.” diye konuştu.

  • Hayatımızın neredeyse her alanında

    Hayatımızın neredeyse her alanında

    Uzman Klinik Psikolog Kerime Begüm Özkaya, hayatımızın neredeyse her alanına giren akıllı teknolojilerin çocuklar kadar yetişkinleri de olumsuz etkilediğini söyledi. Uzman Klinik Psikolog Kerime Begüm Özkaya, akıllı teknolojilerin faydaları ve zararlarına değindi. Akıllı teknolojilerin hayatın her alanında yerini aldığını belirten Özkaya, “Akıllı teknolojinin özellikle 21. Yüzyılda kaydettiği ilerleme, inkar edilemez boyuttadır.

    Şöyle ki; teknoloji artık hayatımızın her alanında mutfakta, salonumuzda, sokakta kendini göstermektedir. Gelişen teknolojiyle birlikte, insanlar birçok işlerini cihazlara yaptırır durumdadır. Bilgisayarlar, telefonlar; insanların hafızası hatta beyni haline geldi. İnsanlar için çalışıp, düşünmeye, kaydetmeye başladılar. Daha doğrusu insanlar teknolojiyi araç olarak kullanmak yerine, hayatlarını tamamen teknolojiye göre şekillendirdi. Elbette ki teknolojinin faydaları göz ardı edilemez” dedi.

    “İnsanı tembelleştiriyor”
    Özkaya, akıllı teknolojilerin insanı tembelleştirdiğini ifade ederek, “Ekonomiktir, zaman kazandırır, insan gücü tasarrufu sağlar, iyileşme sürecini hızlandırır, verimlilik artar, hata yapma payı azalır, hızlı iletişim, veri aktarımı ve bilgi alışverişi sağlar, kaliteyi artırır. Ancak insanları tembelleştirdiği, sıradanlaştırdığı gerçeğini de unutmamak gerekir. Örneğin; kitapların yerini tabletler, bisikletlerin yerini arabalar, klasik kol saatlerin yerini akıllı saatler bu düşünceye sevk eden teknolojik yeniliklerden yalnızca birkaçıdır.

    Özellikle son yıllarda insanlar kağıttan, kalemden, kitaplardan o kadar uzaklaştık ki artık eğitim sistemi bile teknolojiye göre şekillendi. Yazı tahtalarının yerini akıllı diye tabir ettiğimiz teknolojik tahtalar aldı. Öğrenciler kağıt, kalem yerine; tablet ve bilgisayar gibi teknolojik araçlar kullanmaya başladı. Tabi bununla beraber sanal ortamdaki içeriklerde arttı ve kafalar doğru yanlış bilgilerle doldurmaya, meşgul olmaya başladı. Teknoloji hem yetişkin hem de çocukları etkilemektedir” diye konuştu.

    “Teknoloji uyku düzenin bozuyor”
    Özkaya, teknolojinin uyku düzenine olumsuz etkilerinin olduğunu belirterek, “İnsanları farklı görüşlere kapatıyor. Sosyal ağlardaki kullanıcılar, kendi profillerin de sadece kendi görüşlerine yer veriyor ve olmayı istediği kişi gibi davranıyor. Bu nedenle kullanıcılar neredeyse tamamen zıt görüşleri hayatından çıkarıyor ve kendilerini belli görüşlerle sınırlıyor.

    Teknolojik cihazlara olan bağlılık ve bu bağlılık esnasında insanların hem az hareket etmesi hem de yemeğini genellikle bu cihazlara odaklanırken yemesiyle ne kadar yediğinin farkında olması obeziteyi arttırıyor. İnsanlarda dikkat dağınıklığına neden oluyor. Bir türlü açılmayan videolar insanların sabrını taşırıyor. Massachuetts Amherst Üniversitesi’nin araştırmasına göre, insanlar içeriğe anında ulaşmak istiyor ve içerik anında yüklenmediğinde sinirlenerek beklemeden içeriği kapatıyor.

    Bu durum bir süre sonra insanların tüm durumlara karşı sabırsız olmasına neden oluyor. Uyku düzenini bozuyor. İnsanların teknolojik cihazlara olan bağlılığı her an kullanıcılarda internete ulaşma isteği doğruyor ve buna bağlı olarak geceleri kullanıcılar internette daha fazla vakit geçirebilmek adına uykularından feragat ediyor. Ayrıca ekran ışığının uyku açtığına yönelik araştırmaları da hesaba kattığımızda teknolojinin uyku düzenimize olumsuz etkilerinin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. İnsanları suça teşvik ediyor.

    İnsanlar teknoloji sebebiyle öfkeli, tahammül sınırı düşük insanlar haline geliyor. Psikolojik rahatsızlıkların yaşanmasına çok büyük etkendir. Örneğin; depresyon, anksiyete, dikkat dağınıklığı, yeme bozuklukları gibi. İnsanları yalnızlığı tercih etmelerine neden oluyor. Çok uzun süre teknolojiye bağlı kalmak, ciddi bağımlılıklara neden olabiliyor. Bazı insanlar sosyal aktivitelerinden, aile ilişkilerinden hatta işlerinden bile uzak durmaya başlayıp teknolojinin bağımlısı haline geliyorlar” şeklinde konuştu.

    “Oyun çağını bilgisayar oyunları ile geçiren çocukların oyuncaklar ile oynama süreleri kısalıyor”
    Oyun çağını bilgisayar oyunları ile geçiren çocukların oyuncaklar ile oynama sürelerinin kısaldığını aktaran Özkaya, “Özellikle 3-6 yaş arasındaki çocuklar henüz oyun çağındadır. Ancak oyun çağını bilgisayar oyunları ile geçiren çocukların oyuncaklar ile oynama süreleri kısalıyor. Oyuncaklardan aldıkları haz da zamanla azalıyor.

    Ancak gelişimi düzgün tamamlamak için çocukların oyun çağını da sağlıklı biçimde tamamlamaları önemli. Bilgisayar oyunlarıyla fazla zaman geçiren çocuklar oyun döneminden erken çıkma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. Buda çocuğun gelişimini olumsuz yönde etkiliyor. Teknoloji araçları yüzünden doğaya salınan radyasyon, çeşitli gazlar insan sağlığını olumsuz yönden etkilemekte ve doğayı da kirletmektedir.

    Ayrıca teknoloji kötü maksatlarla kullanıldığında savaşlara ve savaşlarda kullanılan yine teknolojinin ürünü olan çeşitli silahlar insanların yaşamını kaybetmesine yol açmaktadır. Sonuç olarak, teknolojinin özellikle son yıllarda gösterdiği gelişmeler neticesinde insan hayatı hem daha kolay bir hale gelmekte hem de insani vasıflar bir o kadar da anlamını yitirmektedir.

    Tam da bu noktada önemli olan teknolojiyi doğru bir biçimde kullanabilmek, teknolojinin insanlığımızı köreltmesine izin vermeden aksine hem insanlığı hem de insan yaşamını kolaylaştırabilme yönünde bir araç olarak görüp faydalanabilmektir” ifadelerini kullandı.

  • Yapay zeka öğrencileri geçti

    Yapay zeka öğrencileri geçti

    Yeni bir araştırmaya göre ChatGPT, bir lisans öğrencisiyle eşleşen veya onu aşan düzeyde problem çözebiliyor.

    Araştırmacılar, sohbet robotunun temelini oluşturan GPT-3 büyük dil modelinin, zeka testlerinde veya Amerikan üniversiteye giriş sınavı SAT gibi sınavlarda ortaya çıkan muhakeme problemlerini çözmeleri istendiğinde ABD’li üniversite lisans öğrencileri kadar iyi performans gösterdiği kaydedildi.

    Los Angeles’taki California Üniversitesi’nden psikologlar, GPT-3’ün karmaşık bir şekiller dizisindeki bir sonraki görüntüyü tahmin etme yeteneğini, görüntüleri yapay zekanın anlayabileceği bir metin formatına dönüştürdükten ve GPT-3’ün sorularla daha önce hiç karşılaşmadığından emin olduktan sonra test ettiler.

    Problemler 40 UCLA lisans öğrencisine de uygulandı ve araştırmacılar GPT-3’ün problemlerin yüzde 80’ini doğru çözdüğünü, bu oranın insan katılımcılar için yüzde 60’ın biraz altında kaldığını belirtti.

    Araştırmacılar ayrıca modelden, internette yayınlanmadığına ve bu nedenle üzerinde eğitildiği büyük miktarda veride yer alamayacağına inandıkları bazı  “analoji” sorularını çözmesini istedi.

    ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDEN DAHA İYİ PERFORMANS SERGİLEDİ

    UCLA ekibi, üniversite adaylarının SAT puanlarıyla karşılaştırıldığında, yapay zekanın insanlar için ortalama puandan daha iyi performans gösterdiğini tespit etti.

    GPT-4 DAHA İYİ SONUÇ VERİYOR

    Araştırmacılar modelden ve gönüllü öğrencilerden bu kez bir düzyazıyı aynı anlamı taşıyan farklı bir kısa hikayeyle eşleştirmelerini istedi.

    Nature Human Behaviour dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, GPT-3 bu testte öğrencilerden daha az başarılı oldu, ancak GPT-3’ün geliştirilmiş versiyonu olan GPT-4 öncekinden daha iyi sonuç verdi.

    Çalışma, GPT-3’ün örüntüleri tespit etme ve ilişkileri çıkarma konusunda şaşırtıcı derecede güçlü bir kapasite sergilediğini, çoğu ortamda insan yetenekleriyle eşleştiğini ve hatta onları aştığını ortaya koydu.

    “KESİNLİKLE İNSAN SEVİYESİNDE BİR ZEKA DEĞİL”

    Çalışmanın baş yazarı Taylor Webb, ChatGPT’yi yönlendiren modelin insan düzeyinde zeka standardında olmadığını söyledi.

    Webb şu ifadelerle GPT’yi tanımladı; “Kesinlikle tam olarak genel insan seviyesinde bir zeka değil. Ancak belirli bir alanda kesinlikle ilerleme kaydetti”

    UCLA araştırmacıları, San Francisco merkezli OpenAI şirketi tarafından geliştirilen GPT-3’ün iç işleyişine erişimleri olmadan, modelin muhakeme yeteneklerinin nasıl çalıştığını ve bir insan gibi mi düşündüğünü yoksa yeni bir zeka biçimi mi gösterdiğini belirleyemediklerini de sözlerine ekledi.

    UCLA psikoloji profesörü Keith Holyoak, “GPT-3 bir tür insan gibi düşünüyor olabilir. Ama öte yandan, insanlar tüm interneti yutarak öğrenmediler, dolayısıyla eğitim yöntemi tamamen farklı. Gerçekten insanların yaptığı gibi mi yapıyor yoksa gerçek bir yapay zeka mı? bilmek isteriz ki bu da başlı başına şaşırtıcı olurdu.” ifadelerini kullandı.

  • Yenilenmiş telefona eğilim iki kat arttı

    Yenilenmiş telefona eğilim iki kat arttı

    Tüketicilerin cep telefonu alma tercihlerine dair olarak bağımsız araştırma kuruluşu Sia Insight tarafından yapılan araştırma, yenilenmiş telefonun avantajlarını öğrenen tüketicilerin bu yönde tercih yapmaya giderek daha fazla eğilimli olduğunu ortaya koydu. Mayıs ayında 12 ilde bin kişiyle görüşülerek yapılan araştırmaya göre, yenilenmiş telefonun ne olduğunu öğrenen tüketicilerin yüzde 31’i alışverişlerini bu yönde yapabileceklerini ifade etti. Aralık 2022’de bu oran yüzde 17 seviyesindeydi.

    Yenilenmiş telefon almayı düşünen tüketicilerin yüzde 60’a yakını ‘boşuna daha fazla para ödememek için’, yarısı ‘sıfır telefonla yenilenmiş telefon arasında fark görmediği’, yüzde 28’i ise ‘elindeki parayla daha iyi marka/modelde telefon’ alabilmek için tercihini bu yönde kullanıyor.

    Ticaret Bakanlığı tarafından lisans verilmiş yenileme merkezleri 2020 yılından bu yana özel tanımlı bir kanuni altyapıda hizmet veriyor. Taksitlerin 3 ayla sınırlı olduğu sıfır cep telefonlarına karşın, yenilenmiş cep telefonlarında peşin fiyatına 12 ay taksit, 12 ay garanti ve iki hafta süreyle iade hakkı veriliyor. Yenilenmiş telefon fiyatları, muadili sıfır telefonlara göre yüzde otuza kadar daha ucuz. Uzman ekiplerce lisanslı merkezlerde yenilenen telefonlarda yalnızca orijinal ve lisanslı yedek parçalar kullanılıyor ve cihazlar kapsamlı testlerden geçiriliyor.

    Yenilenmiş telefon almak ‘akıllı tercih’ olarak öne çıkıyor

    2018 yılında kurulan ve Ticaret Bakanlığı’ndan lisans alan ilk yenileme merkezlerinden biri olan EasyCep, aynı araştırmaya göre tüketiciler tarafından bu sektörde bilinirliği en yüksek marka olarak öne çıktı. Şirket, en fazla ziyaret edilen ilk 15 e-ticaret platformu arasında yer alırken, 59 konsept mağazanın yanı sıra, 36 Migros mağazasında ve 18 Carrefour mağazasında yer alan satış noktalarıyla, 120’ye yakın fiziksel noktada hizmet veriyor.

    EasyCep Kurucu Ortağı ve CEO’su Mehmet Akif Özdemir konuyla ilgili olarak “Ülkemizde yenilenmiş telefonun avantajlarının fark edilmesinden ve marka olarak ilk günden bu yana ‘akıllı tercih’ olarak konumladığımız bu yeni kategorinin tüketici algısında ve beğenisinde öne çıkmasından memnunuz. Tüketiciye avantajlı koşullarla telefon sağlamanın yanı sıra, elektronik cihazların kullanım ömrünü uzatarak, yeni cihaz üretiminden kaynaklı karbon salınımının önüne geçiyor olmak ve ithalat oranını düşürerek ülkemiz ekonomisine katkıda bulunmak temel motivasyonlarımız arasında” açıklamasını yaptı ve şunları söyledi: “Buna karşın, ülkemizde telefon alan tüketicilerde yenilenmiş telefon alma oranı henüz yüzde 1’ler seviyesinde. Halbuki Avrupa ve Kuzey Amerika gibi gelişmiş pazarlarda beş kişiden birinin yenilenmiş telefon tercih ettiğini görüyoruz. Ülkemizde, ekonomik durumdan bağımsız olarak, tüketici farkındalığının artmasıyla bu oranın da artacağına inanıyoruz.”

    Yedekte tutulan eski telefonlar kullanıma kapanabilir

    Telefon yenileme merkezleri tüketicilerin eski cihazlarını değerlendirmeleri için güvenli bir tercih olarak öne çıkıyor. Kişisel Verileri Koruma Kanunu’na uyumlu olarak faaliyet gösteren yenileme merkezleri, elden çıkarılan eski telefonlardaki fotoğraf ve verilerin kötü amaçlı kişilerin eline geçme riskini ortadan kaldırıyor.

    Yapılan araştırma, tüketicilerin yüzde 28’inin eski telefonlarını yedekte durması için sakladığını gösteriyor. Buna karşın, geçtiğimiz yıl Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren düzenlemeye göre, 1 yıl boyunca sinyal alınmayan cihazlar BTK tarafından iletişime kapatılacak. Düzenleme 1 Ocak 2024 itibarıyla yürürlüğe girecek.

    Tüketicilerin, yedekte tuttukları telefonların kullanıma kapatılması tehlikesi ile karşı karşıya olduklarının altını çizen Özdemir, “EasyCep’in internet sitesine giren veya mağazalarımızı ziyaret eden kullanıcılar, eski telefonları için teklif alabilir, isterlerse kapılarına gelen kuryeye eski cihazlarını teslim ettikleri aynı gün içerisinde ödemelerini de alabilirler” ifadelerini kullandı.

  • İlçeye teknolojik otopark

    İlçeye teknolojik otopark

    Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin kent genelinde trafik sorununa kalıcı çözümler bulunması hedefiyle hazırladığı Mekanik Katlı Otopark projeleri tek tek hayata geçiyor. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi tarafından, Havza ilçesinde 5 katlı 340 araç kapasiteli Mekanik Katlı Otopark yapıldı. İlçede trafikte parklanma sorununa çözüm olacak Mekanik Katlı Otopark için bugün açılış töreni düzenlendi. Bugün itibarıyla hizmet vermeye başlayan otoparkta otomobilleri sürücüler değil, asansörlü mekanik sistem park edecek. Araçlar yine aynı sistemle park alanından alınıp sahiplerine teslim edilecek.

    “1’inci sınıf bir eser”

    Açılış töreninde konuşma yapan eski Ticaret Bakanı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş, “Bu güzel tesisin yapılmasında başta Büyükşehir Belediye Başkanımız ve ekibi olmak üzere emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Baktığınız zaman hem inşaat kalitesi, hem programı, gerçekten birinci sınıf bir eser ortaya konulmuş ve ilçeye kazandırılmış. Teknolojinin son imkanları kullanılmış ve tam otomasyonla çalışacak hizmet verecek olan bir eser. Havza’nın bir özelliği var burası artık Samsun’un önemli bir üretim merkezi olma yolunda ilerliyor, ilerleyecek. Dolayısıyla Organize Sanayi Bölgesi var onun genişletilmesiyle alakalı çalışmalar yürütülüyor. Sanayi demek, üretim, istihdam, ihracat demek, ilçenin ve ilin zenginleşmesi demek. Daha fazla ticari aktivite demek. Dolayısıyla bu günden bunların hazırlıklarının yapılması lazım” dedi.

    “Kuzey’in merkezi”

    AK Parti Samsun Milletvekili Ersan Aksu, Havza’ya yakışan bir tesisin ilçeye kazandırıldığını söyleyerek, “Başladığımız hiçbir eser yarım kalmıyor, hızlı bir şekilde de yapılıp bitiriliyor. Samsun için önümüzdeki süreçte ‘Kuzey’in merkezi’ diye bir başlık attık. Bu başlık çerçevesinde Havza bundan hakkettiğinin çok ötesinde payını alacak” diye konuştu.

    “Güvenli, rahat, son sistem bir tesis”

    Programda konuşma yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ise Havza’nın en önemli sorunun otopark problemi olduğunu belirterek, “Mekanik Otopark projeleri Türkiye’de çok yok. Dünyada da çok olan bir yatırım değil. Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığım açıklandığında bütün ilçelerde neler yapabiliriz noktasında çalışma yaptık. Havza’nın en önemli problemi otopark problemidir. Bu projeyi hazırladık, ihalesini yapıp hızla inşaatına başladık. Bugün de böyle bir otoparkı Havzalı kardeşlerimize kazandırıyoruz. ‘Geleceğin şehri’ Havza’yı inşa etmek için bunu yapıyoruz. Araçlar buraya park edildiğinde sokaklar birden genişleyecek. Araçlar güvenli bir yere park edilmiş olacak. Güvenli, rahat, teknoloji ürünü, son sistem, akıllı bir tesis. Aracı bırakacaksınız mekanik sistem en uygun yere park edecek” ifadelerini kullandı.

    “Su meselesini tarihe gömüyoruz”

    Havza sanayisinin tüm alt ve üstyapı ihtiyacını hızla karşıladıklarını söyleyen Başkan Demir, şunları söyledi:

    “Su meselesini kırsalda da merkezde de Allah’ın izniyle tarihe gömüyoruz. 2019 yılında 3 mahalle, 2020 yılında 8 mahalle, 2021 yılında 6 mahalle, 2022 yılında 19 mahallenin su sorununu çözdük. Bu yılsonuna kadar da 5 mahallemize daha membaa kalitesinde su veriyoruz. Yine Havza’nın bütün kırsal mahallelerinin tüm yol meselesini çözüyoruz. Hedeflediğimiz bir konu var. Yatay kalkınma şehrin geleceği için çok önemli. Gelir dağılımında adalet noktasında müthiş bir denge sağlıyor. Başkasına ihtiyaç duymayacak şekilde bütün vatandaşlarımızın iş, güç sahibi olması noktasında büyük bir gayretimiz var. Buna da dikkat ediyoruz. Havza geleceğinde Türkiye’nin en önemli sanayi bölgelerinden birisi olacak. Dolayısıyla o vizyona yakışır bu güzel otoparkımız ilçemize hayırlı olsun.”

    Havza’nın genel ihtiyaçları için yapılan değerlendirmede ilk sırada trafik ve otopark sorununun geldiğini belirten Havza İlçe Belediye Başkanı Sebahattin Özdemir, “Bu konu ile ilgili çok ciddi bir çalışma yaptık. Bugün geldiğimiz noktada açılışını yaptığımız Mekanik Katlı Otopark, Havza’nın ‘Türkiye Yüzyılı’nda çok ciddi bir büyüme yakaladığının bir nişanesi. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımıza bir kere daha çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

    AK Parti İl Başkanı Mehmet Köse ile MHP İl Başkanı Osman Kandıra da programda birer konuşma yaptı.
    Konuşmaların ardından okunan dua ile birlikte Havza Mekanik Katlı Otopark’ın açılış kurdelesi kesildi. Törene Havza İlçe Kaymakamı Cengiz Nayman ve vatandaşlar da katıldı.