Etiket: tepki

  • Çin’den Japonya’ya Fukushima tepkisi

    Çin’den Japonya’ya Fukushima tepkisi

    Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Japonya hükümetinin Fukushima Daiichi Nükleer Santrali’nde 2011’deki deprem ve tsunami sonucu biriken radyoaktif atık suyu Pasifik Okyanusu’na boşaltmaya başlamasına tepki geldi. Açıklamada, Pekin’in Çin halkının gıda güvenliğini ve sağlığını korumak için gerekli tüm tedbirleri alacağı vurgulanarak, “Çin, Japonya’nın girişimine kararlılıkla karşı çıkmakta ve bunu şiddetle kınamaktadır. Çin, Japon tarafı nezdinde bu yanlış eylemi durdurmaları hususunda resmi girişimde bulunmuştur” ifadeleri kullanıldı. Nükleer güvenlikle ilgili bir konu olan nükleer içerikli suyun okyanusa boşaltılmasının etkilerinin Japonya’nın sınırlarının ötesine geçtiğine işaret edilerek, “Suyun okyanusa zorla başlatılması, küresel kamu yararını hiçe sayan son derece bencilce ve sorumsuzca bir eylem” denildi.

    Çin, Japonya’dan deniz ürünleri ithalatını durdurdu

    Çin Gümrük Genel İdaresinden yapılan açıklamada ise Japonya’dan deniz ürünleri ithalatının durdurulduğu belirtildi. Karara gerekçe olarak Fukushima Nükleer Santrali’ndeki atık suyun okyanusa boşaltılmasından kaynaklı olarak gıda güvenliğine yönelik radyoaktif kirlilik riskinin önlenmesi gösterildi. Yapılan açıklamada, Çinli tüketicilerin sağlığını korumak ve ithal gıdaların güvenliğini sağlamak için Japonya menşeli deniz ürünlerinin ithalatının 24 Ağustos 2023 itibarıyla tamamen askıya alındığı vurgulandı.

    Tepki çeken tahliye işlemi

    Japonya, 2011 yılındaki 9 büyüklüğündeki deprem ve tsunami sonucu büyük hasar gören Fukushima Daiichi Nükleer Santrali’nde biriken arıtılmış radyoaktif atık suyu bugün yerel saatle 13.00 itibarıyla Pasifik Okyanusu’na boşaltmaya başladı. İlk aşamada 17 gün içinde 7 bin 800 ton olmak üzere Mart 2024’e kadar toplam 31 bin 200 ton radyoaktif atık suyun okyanusa boşaltılması planlanıyor.

    Pekin başından beri itiraz ediyordu

    Çin yönetimi, Japonya’nın atık suyu okyanusa boşaltma planına başından beri karşı çıkıyordu. Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı Sun Weidong önceki gün Japonya’nın Tokyo Büyükelçisi Hideo Tarumi’yi bakanlığa çağırarak ülkesinin tepkisini iletmişti. Sun Weidong, Japonya’nın nükleer atık suyu denize boşaltma planının uluslararası toplumun endişelerini ve itirazlarını göz ardı ettiğini belirterek söz konusu planı kınamıştı.
    Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin de dün düzenlenen basın toplantısında, Japonya’yı söz konusu kararından dönmeye çağırdıklarına işaret ederek, “Okyanusa yapılacak tahliyenin negatif etkileri geri döndürülemez. 24 Ağustos 2023’ün deniz çevresi için bir felaket günü olmasını istemiyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

  • Boşa akan suya müdahale yok

    Boşa akan suya müdahale yok

    Vatandaşın iddialarına göre; içme suyu hattındaki birkaç patlak sebebi ile 3 gündür tonlarca su boşa aktı. Patlak sebebi ile ev ve iş yerlerindeki musluklardan gelen suyun azaldığını anlatan vatandaşlar, duruma müdahale edilmemesine tepki gösterdi.

    “Musluktan akan suda azalma var”

    Mahallede esnaf olan Ünal Mital, “Üç günden beri sularımız hep patlak, bakım yok. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (ESKİ) ekipleri gelişigüzel yapıp geçiyor, muslukta akan suda azalma var.” dedi.

    “Alt yapı hizmetleri çok bakımsız”

    Vatandaşlardan Hamit Turhan ise bir çalışmanın yapılmadığını belirterek, “3 gündür sadece burası değil, muhtarlığın önündeki sular da patlak. Orayı yaptılar mı bilmiyorum. Sokağımdaki su patlağını bu sabah gördüm, çok akmış olmalı çünkü evlere çok az su geliyor. İhtiyaçlarımız için şebeke sularını kullanamıyoruz çünkü bakım yok, altyapı hizmetleri çok bakımsız. Belki de bir araba geçerken falan patlamış olabilir, muhtemelen burası evlere giden şebeke hattı. Görüyorsunuz su yerin altından akıyor.”

  • Atatürk dizisine engel

    Atatürk dizisine engel

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Amerika merkezli bir dizi/film platformunun, Ermeni lobisinin baskısıyla ‘Atatürk’ dizisini yayından kaldırmasını utanç verici bulduğunu ifade etti. Çelik, Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine ve milletine saygısızlık olarak nitelendirdiği bu tutumu eleştirdi.

    CHP Grup Başkanı Özgür Özel de söz konusu dizinin yayından kaldırılmasını kınadıklarını belirtti ve platformun bu kararının ağır şekilde karşılık bulacağını vurguladı.

    İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Kürşad Zorlu da diziyle ilgili olarak Ermeni lobisinin baskısı ve yönlendirmesiyle yayından kaldırılma kararı alındığına dikkat çekti. Zorlu, Türkiye düşmanlarının yalan kampanyasına alet olunmamasını dilediklerini ifade ederek platforma üye olan vatandaşları üyeliklerini sonlandırmaya çağırdı.

    Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Disney + isimli dijital medya hizmet sağlayıcının yerli içerik “Atatürk” dizisini platformunda yayınlamama kararı aldığına dair kamuoyuna yansıyan bilgilerden hareketle, kuruluşun savunmasının alınmasına ve inceleme başlatılmasına karar verdiklerini açıkladı. Şahin, Türkiye Cumhuriyetinin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en önemli toplumsal değer olduğunu kaydederek, basına yansıyan “Ermeni lobisi müdahalesi” iddialarının titizlikle araştırıldığını belirtti.

  • “Dövemezdim ateş ettim”

    “Dövemezdim ateş ettim”

    Adana’da gece havaya tüfekle ateş edip elektrik telinin kopmasına ve akımın gitmesine neden olan bir kişi, bu duruma sinirlenen kuzenini de tabancayla öldürdü. Edinilen bilgiyle göre olay, 26 Temmuz günü saat 23.00 sıralarında Seyhan ilçesi Fatih Mahallesi’nde meydana geldi. Sokağa çıkan Abdullah Başbudak (27), pompalı tüfekle rastgele defalarca ateş açtı. Silahtan çıkan saçmalar, elektrik direğine isabet edince elektrikler kesildi. Bunun üzerine Başbudak’ın üst katında oturan kuzeni Rafet Deveci (28) pencereye çıkıp, “Neden silah sıkıyorsun? Elektrikler kesildi” diyerek tepki gösterdi. Başbudak’ın küfretmesiyle başlayan tartışma, Deveci’nin sokağa çıkmasıyla kavgaya dönüştü. Arbede sırasında Başbudak, elindeki tüfeği bırakıp, tabancayla Deveci’ye 5 el ateş etti. Göğüs ve omzuna isabet eden kurşunlarla ağır yaralanan Deveci, kanlar içinde yere yığıldı. Şüpheli ise olay yerinden kaçtı.Mahallelinin ihbarıyla olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırılan Deveci, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı.

    “Dövemezdim, ateş ettim”
    İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Cinayet Büro Amirliği ekipleri, bölgede yaptığı araştırmada şüpheli Başbudak’ı, Mücahitler Caddesi’nde motosikletle gezerken yakaladı. Emniyete götürülen Başbudak, ifadesinde, “Rastgele ateş ediyordum, yanlışlıkla elektrik direğine denk geldi. Küfürler ederek tepki gösterip, aşağı indi. İri yarı olduğu için dövemezdim. Ben de silahla ateş ettim” dedi.
    Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Abdullah Başbudak, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

  • Çelik’ten, Kur’an-ı Kerim yakılmasına sert tepki

    Çelik’ten, Kur’an-ı Kerim yakılmasına sert tepki

    AK Parti’den, Danimarka’daki Kur’an-ı Kerim’i yakma eylemine sert tepki geldi.

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamada,

    “Danimarka’da İslam düşmanı bir grubun kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e yönelik gerçekleştirdiği eylemi lanetliyoruz. Din ve vicdan hürriyetine karşı gerçekleştirilen bu lanetli eylem, açık bir nefret suçudur. İslam’a ve Müslümanlara yönelik provokasyonlar karşısında Danimarka yetkililerinin duyarsızlığı bu nefret suçlarına destek vermeleri anlamına gelmektedir” dedi.

  • İnşaat mahalleliyi canından bezdirdi

    İnşaat mahalleliyi canından bezdirdi

    Ankara’nın Çankaya ilçesinde yaklaşık iki aydır gece gündüz demeden devam eden inşaat, mahalle sakinlerini sokağa döktü.
    Kavaklıdere Mahallesi Binektaşı sokak üzerinde yaklaşık iki aydır devam eden bina inşaatı, mahalleliyi canından bezdirdi.

    Vatandaşlar gece geç saatlere kadar inşaat çalışmaları yapılmasından şikayet etti. İnşaat seslerinden dolayı uyuyamadıklarını ifade eden mahalle sakinleri, defalarca sorumluları uyarmalarına rağmen çözüm bulunamadığını belirtti.

    Mahalle sakinlerinden Koray Ersin Yıl, her gece inşaat sesinden muzdarip olduklarını belirtti. İnşaatın geç saatlere kadar devam etmesine izin verenlere tepki gösteren Yıl, “Biz tam 2 aydır her gece, gece bu saate kadar bu inşaat sesinden muzdaribiz. Abartısız tam 2 aydır bu inşaat sesi ile yatıyoruz, daha sonra sabah 6’da tekrar başlıyor. Biz hepimiz çalışan insanlarız, apartman sakinlerinin hepsinin çoluğu çocuğu var. İnsanlar çocuklarını uyutamıyorlar.

    Defalarca şikayette bulunmamıza rağmen maalesef inşaatı durduramıyorlar. Belediyeden ve emniyetten izin aldıklarını söylüyorlar, hangi kanunda bu saate kadar etrafı rahatsız etmek var? Bu bölgede oturanların hepsi bu sesten muzdarip. Biz aşağı indik ve insanlık namına inşaatta çalışanlara söyledik, ‘çalışan insanlarız, çoluğumuz çocuğumuz işe gidecek’ diyoruz. Bizi umursamıyorlar” ifadelerini kullandı.

  • Burak Sergen’in nafaka isyanı

    Burak Sergen’in nafaka isyanı

    Burak Sergen, meslektaşı Işıl Sergen ile 2018’de tek celsede boşanmıştı. Nafaka ödemeyi kabul eden oyuncu, ayrılığın ardından 14 yaşındaki oğlu ve eski eşini Ulus’taki evine yerleştirmişti.

    “ÜÇ OKUL DEĞİŞTİRİP ÇOCUĞU SINIFTA BIRAKTIRDI”

    Mağdur olduğunu dile getiren 62 yaşındaki oyuncu, “Bir ev, üç araba, Ankara’da annemin bir evi ve geçtiğimiz aylarda kaybettiğim; beş kardeşe bölünmüş babamın bir evinin parasının hacizi çocuğuma ve eski eşime verildi. Eğitim, spor giderleri, tatil giderleri… Bunların hepsini ben ödüyordum. 18 bin TL nafaka karşılığında anlaştım. Çocuğumun üstün şartlarda olmasını istediğim için onayladım ve nafakayı hep yatırdım. Protokole göre nafaka bir sene sonra artıyor. Eğitim konusunda anlaşamadık. Bir sene içerisinde üç okul değiştirip, çocuğu sınıfta bıraktırdı. Bu eğitimde anlaşmazlıktır. Bana sorulmadan kafasına göre hareket ediyor ve bilgi vermiyor, sonrasında öğreniyorum” dedi.

    “İTİRAZ KABUL EDİLMEZSE HAPSE GİRECEĞİM”

    Oğlu için tüm fedakarlıkları yaptığını ancak eski eşinin iyi niyetini suistimal ettiğini dile getiren ünlü isim, “Londra’ya tatile gidiyorlar, faturası bana geliyor, Bodrum’a gitmiş faturası bana geliyor. Hani ortak karar verilecekti, protokolde böyle yazıyor. İtiraz kabul edilmezse cezamı çekeceğim mecburen. Çocuğum için girer üç ay yatarım ama çocuğa bunu nasıl açıklayacaksınız? ‘Babanı hapse gönderdim’ mi diyeceksin? Bütün çalıştığımı, mal varlığımı nafakayı ödemek için kullandım. Hapse gireceğim için korkuyorum. Meslek hayatımı da tehlikeye atıyorum. Tüm bunları oğlum için göze alıyorum. Bunu da söylemeyecektim ama nafaka ödemek için kredi çekip, yine ödedim. Bodrum’da bir evimi sattım ve yüklü bir ödeme yaptım” ifadelerini kullandı.

    “HASTALIĞIM SONRASI NAFAKAYI ÖDEYEBİLMEK İÇİN ÇALIŞTIM”

    Nisan 2021’de koronavirüse yakalanan ve 45 gün hastanede tedavi gören Burak Sergen, “Covid-19 döneminde ağır bir hastalık geçirdim. Buna rağmen yine setlere gittim. Sırf nafaka ödeyebilmek için çalıştım. Nafaka 70 bin TL’ye çıktığı için ödeyemedim. Çünkü ödeyecek durumum yok. Mahkeme kararıyla 20 bin TL’ye çekilirse ödeyeceğim, kaçmıyorum ki!” diyerek sitemini dile getirdi.

  • Ormanı çöplüğe çevirenlere köylülerden tepki

    Ormanı çöplüğe çevirenlere köylülerden tepki

    Kastamonu-Ankara karayolu üzerinde özellikle vatandaşların piknik yapmak için en sık merkez Bulacık köyünde ormanlık alana evsel atık atılması tepkiye sebep oldu. Ormanda ateş yakılmasının yasak olmasına rağmen piknik yapmak için Bulacık köyünün yakınında bulunan ormanlık alana gelen vatandaşların piknik yaptıktan sonra çöplerini ormanda bırakmasına köylüler tepki gösterdi. Ormanlık alanda atılan evsel atıklar arasında plastik malzemeler ile cam şişeler, teneke kutuları gibi evsel atıklarda bulunuyor. Yaşanan durumun hem çevrenin kirletilmesine sebep olduğunu hem de orman yangınlarına davetiye çıkardığını belirterek tepki gösterdi.
    Köyde yaşayan vatandaşların kendi imkanlarıyla çöpleri temizlediğini ifade eden köylüler, cam ve plastiklerin hayvanlara da zarar verdiğini kaydetti.

  • Hayranlarına sitem etti

    Hayranlarına sitem etti

    Birçok projede yer alan ve son olarak Camdaki Kız dizisindeki “Muzo” rolüyle geniş bir hayran kitlesine ulaşan Enis Arıkan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla adından söz ettirmeye devam ediyor. Şimdilerde Alaçatı’da tatil yapan oyuncu, fotoğraf çektirmek için evine kadar gelen hayranlarına sitem etti.

    “AYIP YA, GELMEYİN KAPIMA”

    Instagram hesabından yayınladığı videoda evine gelen hayranlarına seslenen Arıkan, “Tam çok taze olmuşken söyleyeyim; lütfen Alaçatı’daki evime gelmeyin kardeşim… Gelip kapımı çalmayın. Çok ayıp bir şey bu tanımadığınız insanın kapısını çalıp ‘Fotoğraf çektirmek çektirebilir miyiz?’ diyemezsiniz. Yıllar evvel de yatak odamdan bir herif çıkmıştı.

    Buyurun beyefendi dediğimde ‘fotoğraf istiyorum’ demişti. Yemin ediyorum size, daha yıldık gelmeyin kardeşim… Ayıp ya! Tamam tatlıyız çok şekeriz. Zıkkımın dibi istemiyorum evimde sizi istemiyorum. Donlayım, çıplağım gelmeyin artık…

    Kameralardan görüyorum fotoğraf için geldiklerini… Yanımda kişileri gönderirim. Onlar da güle güle diyorlar… Koskoca insanlar geliyorlar sonra arkalarına baka baka gidiyorlar. Gidişleri de üzüyor beni. Neyim ben? Madame Tussauds Müzesi’ndeki balmumu heykel miyim de öyle ziyarete geliyorsunuz? Tanımadığım insanı sevmem, gelmeyin kapıma…” dedi.

  • Serap Paköz, İbrahim Tatlıses’e ateş püskürdü

    Serap Paköz, İbrahim Tatlıses’e ateş püskürdü

    “5-6 KİLO VERMESİ GEREK”

    Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Yeşil Vadi’nin Kızı dizisinin başrol oyuncusu Beren Gökyıldız’ı kilo vermesi konusunda uyaran Tatlıses, “Yeşil Vadi’nin Kızı’nın 5-6 kilo vermesi gerek. Kiloyu verdiği zaman yanaklarının şişi de inecek. Ben güzel kızımızı Ankara’da profesörün kebap salonunda görmüştüm kebaba düşkünlüğü sürmez inşallah. Abisini dinlerse sevinirim iyi çalışmalar kızım seni izliyorum” dedi. Tatlıses’le olan fotoğrafını paylaşan Gökyıldız ise “Bahsi geçen kebapçı” karşılığını verdi.

    ŞİDDET YANLISI OLMAK BİR KARAKTER SORUNUDUR”

    Serap Paköz, Tatlıses’e sert ifadelerle tepki söyleyerek şunları söyledi: “Şiddete meyilli insanların eli dursa ağzı durmaz. İbrahim Tatlıses bu ülkede şiddetin ağababasıdır. Fiziki şiddet uygulayamayacak hale gelince psikolojik şiddete başvuruyor. Şaşırdık mı? Ben hiç şaşırmadım. Şiddet yanlısı olmak bir karakter sorunudur ve kişi kendini bundan alıkoyamaz. Hala ‘İmparator’ diye baş tacı yapanlar da en az onun kadar kışkırtıcıdır.”