Etiket: termal su

  • Tokat’ta termal su şifa dağıtacak

    Tokat’ta termal su şifa dağıtacak

    Tokat Üniversitesi bünyesinde Roma dönemine ait antik kentin bulunduğu Sulusaray ilçesinde yapımı tamamlanan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nin bina yapımı tamamlandı. 100 yatak kapasitesiyle donatılan merkezde bay ve bayanlar için ayrı iki adet havuz bulunuyor. 2000 yıllık geçmişi olduğu tahmin edilen kaplıca suyundan yapılan merkezde acil müdahale, sauna, buhar, masaj, egzersiz, tedavi ve hasta odaları gibi modern tesislerle donatıldı. Hastalara kapsamlı bir rehabilitasyon imkanı sunmayı hedefleyen merkezin tefrişat alım süreci başladı. En kısa sürede hizmete girecek olan merkez, bölgeye modern sağlık hizmeti sunacak.

    Ayrıca, tamamlanan bu merkezin, 150 kişiye istihdam olanağı sağlayarak bölgenin ekonomisine katkı sağlaması planlanıyor. Sulusaray ilçesinde bulunan tarihi kaplıca suyu, kadim bir tedavi yöntemi olup, romatizma gibi pek çok kronik hastalığın tedavisinde etkili olduğu bilinmektedir. 264 metreden gelmekte olan su 53 derece sıcaklığıyla biliniyor. İçeriğinde bulunan mineraller sayesinde, kaplıca suyu içme, banyo ve soluma kürleri olarak güvenle kullanılabilecek. Sulusaray Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi, ağrı giderici ve iltihap giderici etkileriyle bilinen bu doğal kaynakları kullanarak bölge halkına önemli bir sağlık hizmeti sunmayı amaçlıyor. Hem sağlık hizmeti sunumu hem de istihdam açısından önemli bir rol üstlenecek olan merkez, Tokat ve çevresindeki hastalar için modern ve etkili bir rehabilitasyon imkanı sunacak.

    “13 bin 860 metre karelik bir alanda kurulan merkez 100 yatak kapasiteli”

    Rehabilitasyon merkezinin Tokat ve bölgeye hizmet etmesi hedeflediklerini ifade eden Tokat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz, “Kısa süre sonra açılışını yapacağız. 13 bin 860 metre karelik bir alanda kurulan Sulusaray Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezimizin yapımı tamamladı. Bunun müjdesini de vermek istiyorum. Merkezimiz 100 yatak kapasitesine sahiptir. Merkezimiz de bay ve bayan olmak üzere iki tane de havuzumuz bulunmaktadır. Acil müdahale, sauna, buhar, masaj, egzersiz, tedavi ve hasta odaları bulunmaktadır. Şuanda ise tefrişat alımımıza başladık. En kısa sürede hizmete sokmayı planlıyoruz. Tamamlanmış olan bu merkezimiz aynı zamanda 150 kişiye de istihdam sağlayacak. Tokat ve çevre illerden gelecek hasta ve yakınlarına da hizmet verecektir” dedi.

    “Sulusaray kaplıca suyunun sıcaklığı 53 derecedir”

    Kaplıca suyunun özellikleri hakkında da bilgiler veren Rektör Yılmaz, “Biliyorsunuz kaplıca doğal sıcaklığı 20 derecenin üzerinde olan litresinde 1 gramın üzerinde çözünmüş mineral içeren, belirli bazı değerleri eşit değerin üzerinde olan, tedavi edici etkisi klinik çalışmalarıyla kanıtlanmış olanlara kaplıca suyu diyoruz. Dolayısıyla Sulusaray ilçesinde bulunan kaplıca suyu da tedavi amaçlı kullanımı kadim bir yöntem olup romatizman hastalıklar başta olmak üzere pek çok kronik hastalığın tedavisinde de uzun yıllardır kullanılmaktadır. Sulusaray kaplıcaları Tokat’ın olduğu kadar Türkiye’nin de önemli kaplıcalarındandır. Merkezimize verilecek olan sıcak suyun 264 metreden gelmektedir. Kaplıca suyu hafif tuzlu ve acıdır. Suyun sıcaklığı ise 53 derecedir. İçeriğinde klorür, sodyum, florür, bikarbonat, sülfat ve kükürt bulunan Sulusaray Kaplıca suları bakteri içermemesi sebebiyle de içme, banyo ve soluma kürleri olarak güvenli şekilde uygulanabilmektedir. Genel olarak ise ağrı giderici ve iltihap giderici etkileri sebebiyle de bel, boyun ağrıları, romatizma gibi kas ve iskelet sistemini ilgilendiren hastalıkların yanı sıra kaplıca sedef ve egzama gibi çeşitli cilt hastalıklarına ve astım gibi bazı solunum sistemi hastalıklarına da uygulanmaktadır. Sulusaray Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezimiz hem vatandaşa hizmet hem de istihdam noktasında bölgeye önemli bir hizmet sunmaktadır” ifadelerini kullandı.

  • Uludağ’da bulunacak termal su, turist sayısını arttıracak

    Uludağ’da bulunacak termal su, turist sayısını arttıracak

    Burkon Turizm ve Kongre Organizasyon, geride bıraktığı çeyrek asırlık hizmet serüvenini gazetecilerle birlikte kutladı. Bursa’daki bir otelde düzenlenen gecede, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş’ın ‘Uludağ’ı 4 mevsim turizme hizmet verecek hale getireceğiz. Şu anda termal su araştırması yapıyoruz. Alan Başkanlığı ile imar çalışmasını gerçekleştirip, doğal dokuya zarar vermeden futbol kulüpleri için sahalar yapacağız. Uludağ’ı hak ettiği değere ulaştıracağız’ diye açıklamasının heyecan verici olduğunu belirten Burkon Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Eker, “Termal turizmi biz Afyonkarahisar’a kaptırmadık. Biz termal turizmi Afyonkarahisar’a verdik. Çünkü termal turizm bir tatil aktivitesidir. Termal turizm konseptinde bir otele gittiğinizde, öğle yemeği, 5 çayı, lobide rahat rahat oturmanız ve akşam yemeği olması lazım. Ama Bursa’daki oteller sanayiye yöneldiği için, oda kahvaltı olarak hizmet vermektedir. Afyonkarahisar’da da tam pansiyon oteller açılınca, elimizdeki değeri kaybettik. Şimdi yeni yeni bunun farkına vardık. Uludağ’ın etrafı termal sularla kaplı olduğu belli. Uludağ’da da şimdi araştırma yapılıyor. Eğer termal su bulunursa, oteller yazında tam pansiyon hizmet verebilir. Kış aylarında da verdikleri 2 milyonluk ısınma masrafı da ortadan kalkmış olur” diye konuştu.

    “Arap ülkelerin haricinde de turisti Bursa’ya getirmeliyiz”

    Bursa’ya şu anda Malezyalılar geldiğini ifade eden Eker, “Esasında onların Bursa’ya tur düzenlemiyor. Onlar Kapadokya’ya ve Türkiye’ye geliyor. Ancak tur şirketleri onları İstanbul’dan İzmir’e geçerken 1 gece Bursa’da konaklatıyor. Yani bizim tur operatörleriyle yakından temasta olup, onların Bursa’ya gelmesi için bizden ne istediklerini öğrenmemiz gerekiyor. Bunu iyi analiz etmemiz gerekiyor. Bursa acentalarının kendini Arap pazarına vermiş olmasının sebebi, yabancı dillerinin sadece Arapça olmasından kaynaklanıyor. Almanya, Rusya veya diğer turist pazarlarına eğilmiyorlar. Bazı acentaların bu pazarlara yönelmesi gerekiyor” dedi.

    “Cumhuriyet Caddesi’nin İstiklal gibi turizme kazandırılmalıyız”

    Bursa’da turizmin gelişmesi için Bursa Büyükşehir Belediyesi ve diğer kurumlar elinden geleni yapıyor. Ancak bazı bölgelerin daha çok hareketlenmesi gerekiyor. Bunlardan bazıları Cumhuriyet Caddesidir. Oranın gece daha aktif hale getirilmesi gerekiyor. Daha cıvıl cıvıl aktif olsa, ailelerinin kafelerde oturması, İstiklal Caddesi gibi gezmesi bile Bursa’yı cazip hale getireceğine inanıyorum. Oranın biraz daha canlandırılması gerekiyor. Çünkü ‘Bursa’da akşamları yapacak çok bir şey yok’ diye çok eleştiri alıyoruz” şeklinde konuştu.

    “İstanbul havalimanlarına daha hızlı ulaşmamız lazım”

    Büyük turist kitlesine ulaşmak istiyorsak, İstanbul’a, Sabiha Gökçen Havalimanına ve Atatürk Havalimanına çok daha hızlı ulaşmamız gerektiğini belirten Eker, “Bursa olarak bunu çok dile getirmemiz gerekiyor. Yenişehir Havalimanı aktif hale gelse bile en fazla 10 tane yurt dışına uçuş olur. Bursa’ya sadece 10 tane uçakla gelecek turist bekleyemeyiz. Bizim tüm dünyaya açılan kapımız, İstanbul’dur. Çünkü oraya 60’ın üzerinde yurt dışına uçuş var. Ankaralılar şu an havalimanlarının işlemediğini konuşuyor. Çünkü oradan şu an sadece 9 veya 16 gibi yurt dışına uçuş var. Ankaralılar sürekli ‘biz başkentiz. Neden bu kadar az yurt dışı uçuşumuz var’ diyor. Yenişehir’i tabi ki aktif hale getirelim” dedi.

  • Uludağ’da termal su aranıyor

    Uludağ’da termal su aranıyor

    Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı ve BGC Yönetim kurulunu Ataevler’deki BGC merkezinde ziyaret etti.

    Ziyarette, yaklaşık 4,5 ay önce göreve başladığı Bursa’da gözlemlediği sorunlara ve çözüm önerilerine ilişkin açıklamalarda bulunan Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, öncelikleri belirlediklerini söyledi.

    Adana ve Mardin’de görev yaptığı dönemlerde halkın önceliklerini dikkate alarak hizmet üretmeye özen gösterdiğini ifade eden Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, şöyle devam etti: “Vatandaş ne istiyor, ihtiyacı ne. Bunu doğru olarak tespit etmek önemli. Vatandaşın sorunlarını ve beklentilerini doğru analiz ederek buna göre çalışmalarınızı planlıyorsanız, doğru iş yapıyorsunuz demektir. Yaptığınız hizmet vatandaşın beklentisi ile örtüşüyorsa, başınıza yastığa gönül rahatlığı ile koyarsınız. Bursa’da trafik sorunun yanı sıra vatandaşlar tarafından sıkça dile getirilen ‘Nilüfer deresinin kirliliği’ konusu var. Konu ile ilgili öncelikle belirleme çalışması yapıyoruz. Nilüfer çayı neden kirli akıyor, bunu araştırıyoruz. Kirliliğin nedenlerini detaylı araştırıp çözme amacındayız.”

    “Uludağ’da dört mevsim turizm hedefliyoruz”

    Bursa Gazeteciler Cemiyeti ziyaretindeki açıklamalarında Uludağ konusuna geniş yer veren Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, bu konuda yapılacak çalışmaları şöyle özetledi; “Bir diğer konu Uludağ. Uludağ gibi benzersiz bir potansiyeli var Bursa’nın. Doğru değerlemesi lazım. Uludağ önemli bir değerimiz. Uludağ’da alan başkanlığı kuruldu ve çalışmaya başladı. Hem yaz hem kış turizmine uygun projeler geliştirme kararlılığındayız. Uludağ 12 ay hizmet verecek hale gelmeli. Bu kapsamda ilk iş imar çalışması olmalı. İmar durumuna öncelik vereceğiz. Herşeyin başı imar. Yoksa kargaşadan kurtulamayız. Ayrıca Uludağ’da termal sıcak su araştırması yapıyoruz. Bir diğer projemiz doğal yapıyı bozmadan Uludağ’da spor kulüpleri için kamp yerleri yapımı. Çalışmalarımızın detayları ilerleyen zaman içinde netleşecek. Ortak akılla dünyada benzeri olmayan bir turizm merkezi oluşturma azmindeyiz”

    “Tarım alanlarında tiny-house’lara izin vermeyeceğiz”

    Bursa’nın bereketli tarım alanlarına sahip olduğunu ve bu alanların korunmasına özel önem verdiğini de kaydeden Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, “Tiny House adı verilen taşınabilir tekerlekli evler tarım alanlarımızı adeta istila ediyor” dedi.

    Taşınabilir tekerlekli evlerin kurulduğu verimli topraklara atılan betonun, ülkenin geleceğine ihanet olduğunu ifade eden Vali Demirtaş, “Bugüne kadar 15-20 tanesini kaldırdık. 70’e yakın sırada kaldırılacak olan var. Tarım topraklarına kurulanların hepsini kaldırma amacındayız. Bizim toprağımız bu. Tarım alanlarında yapılaşmaya asla müsaade etmeyeceğiz. Toprak kolay oluşmuyor. Tekerlekli evlerin imalatçılarını, bunları gelişi güzel yerleştiren kooperatifleri, kişileri, hepsini tek tek denetleyeceğiz. Tarım alanları dışında kalan yerlerde bu tür oluşumlara, ruhsatlı ise izin verilebilir. Ama şu an yapılanlar ovaya, verimli topraklara yapılıyor. Hepsini temizleyeceğiz. Kaçak depoları, kaçak fabrikaları denetimle tek tek belirleyerek temizleyeceğiz” diye konuştu.

    “Hızlı tren Bursa’ya değer katacak”

    Bursa’ya ve sorunlarına ilişkin açıklamalarında hızlı tren konusuna da değinen Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, hızlı tren projesinin Bursa’ya çok şey katacağını kaydetti.Projenin hızla ilerlediğini belirten Vali Demirtaş, “Hızlı tren 2025 yılı sonunda bitecek. İnsaat çok iyi ilerliyor. Finansman sorunu da yok. Bursa’ya ticaret hacminden turizme kadar çok şey katacak olan bir yatırım bu. Ben de yakından takip ediyorum. Şehir Hastanesi’ne de gidecek. Bandırma hattıyla Bursa’nın batısıyla entegrasyonuna da katkı sağlayacak”dedi.

    Bursa Basını Ziyarette Bursa Gazeteciler Cemiyeti’ne, Bursa basınına ve Basın Kültür Sarayı’na ilişkin bilgi veren BGC Başkanı Nuri Kolaylı da, Anadolu’daki ilk matbaanın Erzurum’dan sonra Bursa’da kurulduğunu, ilk yerel gazetenin de Bursa Valiliği tarafından yayınlanan Hüdavendigar olduğunu anlattı.

    Toplam 557 üyesiyle Türkiye’nin en güçlü basın meslek örgütlerinden olan Bursa Gazeteciler Cemiyeti’nin, Bakanlar Kurulu kararıyla “kamu yararına dernek” statüsünde çalıştığını ifade eden Kolaylı, üyelere doğum, vefat ve evlilik yardımı yapıldığını, ayrıca üyelerin üniversitede öğrenim gören çocuklarına burs verildiğini kaydetti.

    Bursa Valisi Mahmut Demirtaş’ın ziyaretinde, Basın Kültür Sarayı’nın Bursa’ya kazandırılması sürecini anlatan BGC Başkanı Nuri Kolaylı, “Bursa Gazeteciler Cemiyeti olarak 1997 yılında satın aldığımız arsayı kat karşılığı müteahhide vererek Basın Kültür Sarayı’nın yapımını sağladık. Basın Kültür Sarayı bünyesinde mülkiyeti Bursa Gazeteciler Cemiyeti’ne ait olan Kültür Bakanlığı onaylı Bursa Basın Tarihi Müzesi, Nilüfer Sahnesi, Uğur Mumcu Etkinlik Salonu, BGC Merkezi, BGC Lokali, sergi salonları, Nilüfer Belediyesi’yle birlikte oluşturduğumuz Nilüfer Akkılıç Kütüphanesi yer alıyor” dedi.

    Bursa Valisi Mahmut Demirtaş’a, Genel Başkanlığı’nı yaptığı Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’na ilişkin de bilgi veren Kolaylı, bünyesinde 9 gazeteciler federasyonu, 86 gazeteciler cemiyeti ve basın meslek kuruluşunu barındıran TGK’nın, Türkiye’nin en üst çatı basın meslek kuruluşu olduğunu kaydetti.

    Yerel medyanın demokrasilerin gelişiminde büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan BGC Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, Bursa’nın köklü basın kuruluşlarına sahip olduğunu ve buna paralel olarak en güçlü yerel medyanın Bursa’da görev yaptığına dikkat çekti.

    BGC Bursa Basın Müzesi ve Nilüfer Akkılıç Kütüphanesi’nin de gezildiği ziyarete Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı’nın yanı sıra Başkan Vekili Fuat Kars, Başkan Yardımcıları İhsan Altıkardeş, Hakan Işıkkent ve Ahmet Akhan, Genel Sayman Tevfik Fikret Sönmez ve Genel Sekreter Sinan Tunç ile BGC İdare Müdür Sedef Işıkkent katıldı.