Etiket: Terörle Mücadele

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Irak ve Suriye mesajı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Irak ve Suriye mesajı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4. Kolordu Komutanlığı’nda askerlerle birlikte iftar yaptı. İftar sonrası konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatanın dört bir yanında ve yurt dışında görev yapan kahraman Türk ordusunun tüm mensuplarını selamladı. Erdoğan, “11 ayın sultanı olan Ramazan-ı Şerifinizi canı gönülden tebrik ediyorum. Rahmet kapılarının sonuna kadar açıldığı bu mübarek ayda sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle bir kez daha devletimizin bekası ve milletimizin güvenliği için canı pahasına görev yapan askerlerimizin her birine başarılar diliyorum. Rabbim askeri, polisi, jandarması, güvenlik korucusu ve istihbaratçısıyla tüm güvenlik güçlerimizin yardımcısı olsun, onları her türlü kazadan, beladan, saldırıdan, ihanetten muhafaza eylesin diyorum” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, ”Sabah ilk olarak Çanakkale’de aziz şehitlerimizi ziyaret ettik. Dünyanın en modern ordularına karşı ’Çanakkale geçilmez’ dedirten bu büyük kahramanları rahmetle, tazimle yad ettik. Çanakkale Savaşları’yla birlikte İstiklal Harbimizde, Kıbrıs Barış Harekatı’nda, terörle mücadelede, 15 Temmuz’da vatanı için, bayrağı için, hürriyeti için, onuru için toprağa düşen şehitlerimize de bu vesileyle Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Burada şu hususun altını çizmek istiyorum. Çanakkale sadece bizler için bir deniz zaferi değil, bir milletin küllerinden yeniden doğuşunu müjdeleyen direniş ruhudur. Çanakkale bir iman okyanusudur ve o iman okyanusunda 20. yüzyılın Haçlı ordusu Çanakkale’ye gömülmüştür. Çanakkale tarihin en büyük deniz zaferlerinden birisi olduğu kadar, aynı zamanda parçalanmak istenen bir devletin, yok edilmek istenen bir milletin yeniden ayağa kalktığı, imanını ve inancını tazelediği büyük bir kıyamdır” açıklamasını yaptı.

    “Şehadet şuurunun zayıflamasına asla izin veremeyiz”

    “Çanakkale Deniz Zaferi geçen sene 100. yılını gururla kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni doğuran ana, büyüten beşik olmuştur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletçe hep beraber Çanakkale ruhuna ne kadar sıkı sahip çıkarsak, geleceğimize o derece güvenle bakacağımıza inanıyorum. Kahraman Mehmetçiklerimizin yanı sıra istikbalimizin güvencesi olan gençlerimizin de şehitlik ve şehadet bilincine sahip olması çok ama çok önemlidir. ’Asker millet’ olarak nam salmış, bu vasfıyla dünyada temayüz etmiş bir milletin mensupları olarak bizi biz yapan temel değerlerden şehadet şuurunun zayıflamasına asla izin veremeyiz. Her karışında bir aslanın yattığı vatan topraklarını başka türlü muhafaza etmemiz mümkün olmaz. Bu gerçeğe yakın tarihimizde defalarca şahitlik ettik” değerlendirmesinde bulundu.

    Kıbrıs Türkleri’nin daha bundan yarım asır önce soykırımın eşiğinden döndüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1974 Barış Harekatı’nda ülkemizin dört bir köşesinden subayı, astsubayı, eriyle tam 498 Mehmedimiz şehit oldu. Tüm baskılara rağmen şayet Türkiye’nin müdahalesi olmasaydı bugün ne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olurdu ne de Kıbrıs Türkleri kalırdı. Hatta belki de güneye yüklenmiş olsaydık, bugünün bir evladı olarak söylüyorum, artık güney kuzey diye bir şey kalmaz, tamamen Kıbrıs bizim olurdu. Aynı şekilde 40 yıllık bölücü terörle mücadelemizde vatan topraklarının müdafaası için henüz hayatlarının baharında olan binlerce evladımızı şehit verdik. Son olarak 15 Temmuz’da 253 insanımız istiklal ve istikballeri uğrunda kahramanca toprağa düştü. DEAŞ’ından DHKP-C’sine kadar envai çeşit terör örgütlerinin eylemlerinde ve sınır ötesi operasyonlarda nice kardeşimiz vatanımız uğrunda hiç düşünmeden canlarını feda etti. Yani 1071’den beri hem bu toprakları vatan yapmak hem de ebedi ve ezeli vatanımız olarak muhafaza etmek için can verdik, kanımızı döktük, mücadele ettik ve bedel ödedik” diye konuştu.

    Bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla vatana, ezana, bayrağa sahip çıkmayı sürdüreceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Şu gerçeği asla unutmamalıyız. Kimsesizlerin kimsesi olan Türkiye Cumhuriyeti var olduğu, köklerine sahip çıktığı, mazluma kol kanat gerdiği müddetçe, emin olun bize yönelik saldırıların da ardı arkası hiç kesilmeyecektir. Bizler millet olarak ilahi kelimetullah davamızı yücelttiğimiz sürece bizi bu topraklardan kazıma planları hiçbir zaman son bulmayacak. Şehit kanlarıyla sulanmış kendi öz yurdumuzda hür, başı dik, onurlu ve huzurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak, oyunları bozmaya, hain emelleri kursaklarda bırakmaya devam etmekten başka çaremiz yoktur. Bu bakımdan güçlü bir orduya sahip olmak, bizim için tercihten öte bir mecburiyettir. Biz, caydırıcılığını her zaman en üst seviyede tutması gereken bir ülkeyiz, bir milletiz, bir orduyuz. Türk milleti olarak bizi hasımlarımıza karşı ancak kendi bileğimiz, kendi kuvvetimiz, kendi geliştirdiğimiz imkan ve kabiliyetlerimiz koruyabilir” dedi.

    Savunma sanayiindeki yerlilik oranının yüzde 20’lerden yüzde 80’lere çıkarıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu çok daha ilerilere taşımak zorundayız. Şimdi uçak gemimizi yaptık. Ne diyoruz? Yetmez. Şimdi ikinci uçak gemisinin daha da büyüğünü yapma kararlılığımız var. Paşam bu işin başında Deniz Kuvvetleri Komutanımız ekibiyle şu anda çalışıyorlar. Ve şu anda arayışlarımızı da devam ettiriyoruz. Ve malum uçaklarımız ortada. Ve tek koldan çalışmıyoruz. Bunun dışında denizin altında da insansız denizaltıları, bunları da yapmanın gayreti içerisindeyiz. İnşallah bunu da başaracağız. Bu işi de halledeceğiz. Yani elin oğlu yapar da biz niye yapmayalım? Bizde bu kabiliyet var, evelallah bunları da başaracağız. İş başa düştüğünde ne üyesi olduğumuz ittifakların ne de görevi küresel barışı korumak olan uluslararası yapıların hiçbir işe yaramadığını yakın dönemdeki acı tecrübelerden biliyoruz” açıklamasını yaptı.

    Savunma sanayiinin yerli ve milli olmasının önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz işte bunun için sürekli yerli ve milli savunma sanayii diyor, her alanda tam bağımsız Türkiye için çalışıyoruz. Onun için dikkat ederseniz birçok yerde konuşmalarımızda artık kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz dedik ve kestik. Bunu Cudi’de yaptık, Gabar’da yaptık, Tendürek’te yaptık, Bestler Deresi’nde yaptık. Yaptık ve yaptık. Bundan sonra da yapacağız. Sınır ötesinde de yapacağız. Yani sınır ötesi, ne işiniz var orada diyenlere karşı; kimler olduğunu biliyorsunuz. Cevabımız oralara yaptığımız operasyonlardır. İşte bunun için güçlü Türkiye, güçlü ordu diyor, milletimizin birliğinin ve kardeşliğinin en büyük dayanağımız olduğunu ifade ediyoruz. İşte bu anlayışla kahraman ordumuzun vatan müdafaası görevini en güzel şekilde yerine getirebilmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Yani ben şöyle bir geriye doğru dönüyorum. Ya biz toplu iğne yapamıyorduk. Bize Amerika’sı, Batısı normal tabanca vermiyordu. Ama şimdi onlara biz yerli tabanca satıyoruz. Onlar sıraya giriyor. İş bu noktaya geldi. Eğer çalışırsan senin de olur. Ama çalışmazsan onların kapısında kul köle olursun. Şimdi bizde tabancanın yanında orta menzilli tüfeklerimizin daniskasını üretiyoruz. Hele hele şimdi mühimmatta çok çok öndeyiz. Onlar sıraya giriyor, istiyorlar. E biz de yetiştiremiyoruz. Ama bu noktaya geldik. Çalışırsan senin de oluyor” şeklinde konuştu.

    Eli kanlı terör örgütlerine karşı yürütülen zorlu mücadelenin başarıya ulaşması için her türlü desteğin verildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bir süredir sabırla uyguladığımız terörü kaynağında kurutma stratejimizin müspet neticelerini sınırlarımız içinde ve dışında görmeye başladık. Silahlı insansız hava araçlarımızla kendi ürettiğimiz mühimmatlarla, yerli, milli silahlarımızla nerede bir terörist varsa buluyor ve başını kopartıyoruz. Operasyonlarımız neticesinde artık can çekişen, iyice köşeye sıkışan ve bitme noktasına gelen bu kiralık katil sürülerinin yeniden palazlanmasına, milletimizin başına tekrar bela olmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Kimin projesi olduğuna bakmadan güney sınırlarımızın ötesinde bir teröristan kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Irak hududumuzun güvenliğini bu yaz itibarıyla komple garanti altına alacak, Suriye’de yarım kalan işimizi de mutlaka tamamlayacağız. Amacımız evlatlarımıza terörün karanlık gölgesinden tamamen kurtulmuş, yolu da bahtı da aydınlık bir Türkiye teslim etmektir. Bölgemizde terörün olmadığı bir iklimi tesis etmeyi sadece şehitlerimize değil, aynı zamanda gelecek nesillere yönelik bir borç olarak görüyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Askerlik mesleğini seçerek bu kutlu yola yöneldiğiniz için ben sizleri tebrik ediyorum. Bir cennet bahçesine girercesine toprağa giren aziz şehitlerimizi şu mübarek Ramazan akşamında rahmetle yad ediyor, gazilerimize sağlıklı ve huzurlu bir ömür diliyorum” dedi.

  • Teröre karşı iş birliği mesajı

    Teröre karşı iş birliği mesajı

    İki ülke arasında terörle mücadele ve savunma işbirliği dahil olmak üzere ilişkilerin çeşitli alanlarda güçlendirilmesi ele alındığı belirtilen ortak açıklamada, “Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve ABD Dışişleri Bakanı Antony J. Blinken Türkiye-ABD Stratejik Mekanizmasının 7-8 Mart 2024 tarihlerinde Vaşington’da düzenlenen yedinci toplantısına başkanlık etmişlerdir. Stratejik Mekanizma kapsamında 7 Mart’ta, Türk ve ABD Dışişleri Bakanlıklarından üst düzey yetkililerin katılımıyla açık, işbirliğine dayalı, stratejik görüşmeler gerçekleştirilmiş, ardından 8 Mart’ta Bakan Fidan ve Bakan Blinken bir araya gelmişlerdir. Bakan Fidan ve Bakan Blinken, ortak hedeflerin ilerletilmesi ve ortaya çıkan küresel sınamaların ele alınmasına imkan veren, sonuç odaklı, ileriye dönük, ikili pozitif gündeme bağlılıklarını yinelemişlerdir. İki Bakan Türkiye-ABD ilişkilerinin bölgesel öncelikler, terörle mücadele, savunma işbirliği, ekonomik büyüme, ticaret, enerji güvenliği ve iklim değişikliği ile insanlar arası bağlar dahil olmak üzere çeşitli alanlarda güçlendirilmesini ele almıştır” ifadelerine yer verildi.

    “Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne ilişkin Türkiye ve ABD’nin desteğini yinelemişlerdir”

    Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ilişkin Türkiye’nin ve ABD’nin desteği yinelenen açıklamada, “Bakan Fidan ve Bakan Blinken, Rusya’nın kabul edilemez savaşı karşısında Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne ilişkin Türkiye ve ABD’nin desteğini yinelemişlerdir. Amerika Birleşik Devletleri, kısa süre önce duyurulan Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu ile tahıl sevkiyatı ve diğer uluslararası ticaret için hayati önem taşıyan güvenli rotaların kolaylaştırılması da dahil olmak üzere Türkiye’nin Karadeniz’deki çabalarını memnuniyetle karşılamaktadır” denildi.

    Açıklamada, “Bakan Fidan ve Bakan Blinken Gazze’de devam eden krizi ele almış ve diplomatik faaliyetlerini değerlendirmişlerdir. Taraflar, çatışmanın sona erdirilmesine yönelik bir yol bulunması ve insani krizin derhal üstesinden gelinmesinin önemini vurgulamış, ayrıca iki devletli kalıcı bir çözüme olan bağlılıklarını bir kez daha teyit etmiştir” ifadeleri kullanıldı.

    “Türkiye-ABD Terörle Mücadele İstişarelerini yeniden başlatmıştır”

    Türkiye ve ABD’nin terörle mücadele istişarelerinin yeniden başladığı vurgulanan açıklamada, “Bakan Fidan ve Bakan Blinken terörizmin her türü ve tezahürüyle mücadele edilmesi gerektiğini yinelemişlerdir. Türkiye ve ABD, Stratejik Mekanizma kapsamında, ulusal güvenliklerine tehdit teşkil eden terörizme karşı işbirliğini artırmak, organize suç ve uyuşturucu kaçakçılığına karışan şebekeleri ele almak amacıyla Türkiye-ABD Terörle Mücadele İstişarelerini yeniden başlatmıştır. Bakan Blinken, ABD’nin Türkiye’yi ve Türk çıkarlarını hedef alan terör örgütü PKK, DHKP-C ve DEAŞ’ı kınadığını yinelemiştir. Türkiye ve ABD, DEAŞ’ın Suriye ve Irak’ta kalıcı olarak yenilgiye uğratılması yönündeki ortak kararlılıklarını yinelemiş ve Afrika ve Orta Asya’da bulunan DAEŞ ve El Kaide bağlantılı örgütlerin oluşturdukları tehdide karşı işbirliğini ele almışlardır. Bakan Fidan ve Bakan Blinken, Suriye krizini tüm yönleriyle ele almışlar ve Türkiye ile ABD’nin BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı çerçevesinde Suriyelilerin önderliğinde, Suriyelilerin sahiplendiği bir siyasi sürece olan bağlılıklarını tekrarlamışlardır. Türkiye ve ABD, DEAŞ bağlantılı tutukluların ve Suriye’nin kuzeydoğusunda yerlerinden edilmiş kişilerin, rehabilite edilebilecekleri ve kendi toplumlarına yeniden entegre edilebilecekleri, gerektiği şekilde adalete teslim edilebilecekleri menşe ülkelerine geri gönderilmelerinin önemini yinelemiştir” ifadelerine yer verildi.

    “Fidan ve Blinken Doğu Akdeniz’deki durumu ele almış ve istikrarın ve iletişim kanallarının korunmasının önemini vurgulamıştır”

    Yapılan açıklamada, “İki taraf ayrıca, artan ekonomik ve güvenlik işbirliği yoluyla bölgesel istikrar ve bağlantılar kurulması ihtiyacı da dahil olmak üzere Orta Doğu ve Afrika’ya ilişkin daha geniş kapsamlı konuları ele almıştır. Bakan Fidan ve Bakan Blinken Doğu Akdeniz’deki durumu ele almış ve istikrarın ve iletişim kanallarının korunmasının önemini vurgulamıştır. Bakan Blinken, 2023 Aralık ayında Atina’da düzenlenen Beşinci Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi ve Türkiye-Yunanistan Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Bildirgesi’nin imzalanması da dahil olmak üzere Türkiye ve Yunanistan arasında süregelen temasları memnuniyetle karşılamıştır. Güney Kafkasya konusunda Bakan Fidan ve Bakan Blinken, Azerbaycan ve Ermenistan arasında dengeli ve kalıcı bir barış anlaşmasının teşvik edilmesi için birlikte çalışma taahhüdünde bulunarak, böyle bir anlaşmanın bölgesel istikrar, işbirliği ve refahı teşvik edeceği konusunda mutabık kalmışlardır” ifadeleri kullanıldı.

    “İki Bakan, İsveç’in 32’nci NATO müttefiki olarak teşkilata katılımını memnuniyetle karşılamıştır”

    Toplantı sonrası yapılan açıklamada İsveç’in NATO müttefiki olmasının memnuniyetle karşılandığı ifade edilerek, “Bakan Fidan ve Bakan Blinken, Vaşington’da yapılacak 75’inci NATO Zirvesi öncesinde, mevcut tehditler ve zorluklar karşısında NATO içindeki koordinasyon ve dayanışmayı güçlendirmenin yollarını ele almışlardır. İki Bakan, Müttefikler olarak kolektif savunmaya ve NATO’nun Açık Kapı Politikasına olan köklü bağlılıklarını bir kez daha teyit etmiştir. NATO’nun en büyük iki silahlı kuvveti olarak her iki taraf da taahhütlerin yanı sıra kabiliyetleri geliştirmek, birlikte çalışabilirliği sağlamak ve kolektif güvenliğin gücünü arttırmak için yeniden tesis edilen iki yönlü savunma ticareti ilişkisinin önemini yinelemiştir. İki Bakan, İsveç’in 32’nci NATO müttefiki olarak teşkilata katılımını ve bu katılımın İttifakı ve Avrupa-Atlantik güvenliğini güçlendirecek olmasını memnuniyetle karşılamıştır” denildi.

    2024 yılında Türkiye-ABD Savunma Ticareti Diyaloğunu yapılacak

    Yapılan yazılı açıklamaya göre; toplantıda iki bakan ileriye dönük olarak Türkiye-ABD güvenlik ilişkisini, stratejik zorluklar ve fırsatlarla başa çıkmak için iki ülkenin teknolojik yeniliklerini geliştirecek şekilde dönüştürme fırsatlarını ele aldı. Bu kapsamda iki Bakan 2024 yılında Türkiye-ABD Savunma Ticareti Diyaloğunun yapılacağını ve iki ülkenin savunma sanayi işbirliğini ilerletme fırsatlarını değerlendireceğini duyurdu. İki Bakan, Türkiye-ABD ikili ticaretinin devamlı büyüme göstererek 30 milyar doların üzerinde olmasından memnuniyet duyduklarını dile getirdi ve ekonomik işbirliğini genişletmek ve derinleştirmek üzere, 4 Mart’ta Türkiye’de düzenlenen Dijital Diyalog gibi, mevcut ikili forumları geliştirmenin önemini bir kez daha teyit etti.

    İki taraf, gelişmekte olan ülkelerdeki altyapı için yüksek standartlar oluşturmak üzere Küresel Altyapı ve Yatırım Ortaklığı kapsamındaki finansman fırsatlarından yararlanılmasını ele aldı. Taraflar, Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve ABD Enerji Bakanlığı’nın eşbaşkanlığında, Türkiye ve ABD Dışişleri Bakanlıklarının katılımıyla başlatılacak Enerji ve İklim Diyaloğu’nu desteklediklerini beyan etti. Açıklamada, Enerji ve İklim Diyaloğu, her iki ülkede enerji güvenliği ve enerji dönüşümü ile iklim değişikliği alanında işbirliğini geliştireceği ifade edildi. Taraflar, özellikle net sıfır hedefleri ışığında, en yüksek emniyet, güvenlik ve nükleer silahların yayılmasını önleme standartlarına uygun olarak geliştirilen konvansiyonel ve Küçük Modüler Reaktörler gibi sivil nükleer enerjinin artan önemini kabul etti ve Türk ve ABD kamu ve özel sektörlerini bu alanda işbirliği fırsatlarını araştırmaya ve somut öneriler geliştirmeye teşvik etti.

    Toplantı sonrası yapılan açıklamada, Türkiye ve ABD ikili temasların artmasından duyulan memnuniyet dile getirilerek, “Bakan Fidan ve Bakan Blinken, ayrıca insanlar arası ilişkileri ikili ilişkilerin temel direklerinden biri olarak kabul etmişlerdir. Bu yıl, 75’nci yıldönümü olan ABD-Türkiye Fulbright programı bu bağın bir göstergesidir. Taraflar, 2020 Kültür Varlıkları Anlaşması’nın yürürlüğe girmesinden bu yana 72 Türk kültürel ve tarihi eserinin Türkiye’ye iade edilmiş olmasını, ortaklığımızın gücü açısından bir referans noktası olarak kabul etmişlerdir. Bakan Fidan ve Bakan Blinken ortak hedefleri ilerletmek üzere olumlu, ileriye dönük, stratejik bir vizyon oluşturmak için Stratejik Mekanizmayı kullanma fırsatını memnuniyetle karşılamışlardır. Taraflar Türkiye-ABD stratejik ilişkilerinin ilerlemeye devam etmesini dilemekte ve ikili temasların artmasından memnuniyet duymaktadırlar” denildi.

  • Erdoğan: Bu yaz Irak sınırımızla ilgili sorunları çözmüş olacağız

    Erdoğan: Bu yaz Irak sınırımızla ilgili sorunları çözmüş olacağız

    BAE ve Mısır’a gittik. Her iki devlet başkanının davetiyle yaptığımız ziyaretler başarıyla geçti. Dubai ziyaretimizin ardından Kahire’ye giderek, Sayın Sisi ile görüşmeler gerçekleştirdik. İkili konularla birlikte Filistin meselesini etraflıca konuştuk. Atabileceğimiz ortak adımları ele aldık. Yaralıların ülkemize sevki ve yardımlarımızın Gazze’ye ulaştırılmasında ciddi desteği oldu Mısır’ın. Yarın da Mahmud Abbas’ı ülkemizde bu konularla ilgili ağırlayacağız. İlham Aliyev kazandıktan sonra ilk resmi ziyaretini ülkemize yaptı. İkili ilişkilerimizi gözden geçirme fırsatı bulduk. Edi Rama ve heyetini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırladık. seçim mitinglerimize devam ettik. Gittiğimiz her şehirde vatandaşlarımızın coşkusuyla karşılanmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyoruz.

    Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistemi’ni 26 Şubat’ta hizmete açtık. Ardından Ankara’da toplantıya katılarak, 31 Mart hazırlıklarını değerlendirdik. Kütahya’da Şehir Hastanemizin hizmete açılış törenine katıldık. Mart ayının ilk gününün Antalya Diplomasi Forumu’na ayırdık. 148 ülkeden 4 bin 100 kişi katıldı. 11 devlet ve hükümet başkanıyla bir araya geldik. Görüşmelerimizde ikili meselelerimizden yanı sıra en önemli konumuz Gazze ve Filistin’di. Takip eden günlerde Antalya ve Muğla mitinglerinde vatandaşlarımızla buluştuk. Antalya Şehir Hastanemizi hizmete açtık.

    31 Mart seçimleri 

    Bakanlılarımız ve kurumlarımız, 31 Mart seçiminin huzur içinde gerçekleşmesi için gerekli hazırlıkları yaptılar. Her seçim gibi 31 Mart’ın da demokrasi şöleni havasında geçmesini sağlamakta kararlıyız. Seçim sonuçlarının şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Diğer gelişmeler ne olursa olsun değişmez gündem maddelerimiz var. Depremde yıkılan şehirlerimizin ayağa kaldırılması bunlardan biridir. Şimdiye kadar 46 bin konut ve köyevini hak sahiplerine teslim ettik. Nisan ayı itibarıyla bu rakımı 75 bine çıkarıyoruz. Yıl sonuna kadar 200 bin evi hak sahiplerine teslim edeceğiz. Amacımız tek bir vatandaşımızın bile mağduriyetine izin vermede süreci tamamlamaktır.

    “Terörle mücadele engellere takılmadan devam edecek”

    Terörle mücadele sınırlarımızın içinde ve dışında engellere aldırmadan kararlıkla devam ettiriyoruz. Irak sınırlarımızla ilgili meseleyi bu yaz çözüme kavuşturmuş olacağız. Suriye’de güvenlik koridoru oluşturma isteğimiz bakidir. Bölgedeki herkesi bu güvenlik stratejimize saygılı olmaya davet ediyoruz. Aksi takdirde ortaya çıkacak geriliminde kendilerini sorumlu olacaktır. Savunma sanayinde yaptıklarımızın ihracat boyutunu paylaşacağız. Türkiye sadece kendi sınırlarından ibaret bir ülke değildir. Türkiye çok daha büyük bir coğrafyanın kalbidir. Bu kalp hem bize güç sağlıyor, hem de kardeşlerimize umut veriyor. Bize ne şuradan buradan diye bir ifade duyarsanız bilin ki, bunu söyleyen ya zır cahildir ya da 5. kol faaliyeti yapıyordur. Bizim binlerce yıllık devlet tecrübemiz var. Alın teri ve azimle çalışma vasfımız var. Tarihimizin hiçbir döneminde gül bahçesinde yürümedik. Özgürlüğümüzü bu şekilde elde ettik. Şimdi önümüzde çözüm bekleyen 3-5 mesele var diye bu mirasa sırt mı döneceğiz? Daha çok mücadele etmemiz gerekiyor diye diz çökmemizi bekleyen emperyalistlere teslim mi olacağız? Hayır. Asla. İşte etrafımızda yaşananları görüyorsunuz. Azerbaycanlı kardeşlerimizin işgal edilen topraklarını ve Karabağ’ı nasıl özgürleştirdiğine şahit olduk. Rusya -Ukrayna Savaşı’nın nasıl başladığını ve nasıl devam ettiğini görüyoruz. Suriye’nin nasıl parçalanmaya çalışıldığını gayet iyi biliyoruz. Gazze’de kimlerin katliama kimlerin göz yumduğu hatta içten içe sevindiği ortadır. Gazelli kardeşlerimize destek olmaya çalışıyoruz.Türkiye, Gazze ve Filistin için elinden geleni yapmaktadır.

    “Savunma sanayi ihracatımızı son 10 yılda 4,5 kat artırdık”

    Başlattığımızın projelerin sonuçlanması için biraz daha vakte ihtiyaç var. KAAN ile savunma sanayisinde geldiğimiz yer dünyada epeyce konuşuldu. Antalya Diplomasi Forumu’nda da muhataplarımızın gündemindeydi. Savunma sanayisinde son 21 yılda büyük gelişme gösteren Türkiye, yerlilik oranını yüzde 20’den yüzde 80’e çıkarmıştır. Sahip olduğumuz yüksek teknoloji ürünlerini dost ülkelerle de paylaşarak, savunma ihracatımızı son 10 yılda 4,5 kat artırdık. Sahip olduğumuz hava deniz kara platformlarıyla Türkiye’nin bölgesel gücüne katkıda bulunduk. Savunma sanayi ihracatında dünyadaki yerimize baktığımızda karşımıza çıkan tablo şu şekildedir. Bugüne kadar 50 ülkeyle İHA için anlaşma imzaladık. 2024 yılının ilk 2 ayında savunma ve havacılık sektöründe yeni bir rekor kırdık. Savunma sanayimiz her kıtadan 40 ayrı ülkeye taktik tekerlekli araç ihracatı yapıyor. Mühimmat ve füze sistemlerinin her çeşidinde ilk sıralarda yer alıyoruz. Deniz araçlarında kendi kuvvetini kendi Anadolu gemisini üreten Türkiye kendisi bu araçları donatıyor. Ürettiğimiz tank çıkarma gemisi havuzlu çıkarma gemisi karakol botları ve lojistik destek gemisi gibi deniz platformlarında 10 ülkeye 140 adet ihracat gerçekleştirdik.

    “Enflasyonu yeneceğiz”

    Geçtiğimiz yıl maruz kaldığımız depreme ve seçime rağmen ekonomimiz yüzde 4,5 gibi bir oranla büyümeyi sürdürdü. Büyümenin yarısının yatırımlardan kaynaklanması önemlidir. Kişi başına milli gelirin 13 bin doların üzerine çıkması önemlidir. İşsizlik oranının son 10 yılın en düşük rakamına düşürdük. Enflasyonla mücadelemizde ise henüz istediğimiz yere gelmedik. Daha önce ülkemizi enflasyondan nasıl kurtardıysak, bunu yine yapacağız. Aynı şekilde cari açıktaki düşüş de sürüyor. 13 milyar doların üzerinde iyileşme sağladık bu yıl. Cari açık daha da gerileyecektir. Turizm gelirlerimiz her yıl rekor kırıyor. Geçtiğimiz yıl 54,5 milyar dolarla kapattık. Bu yıl hedefimiz 60 milyar dolar. Ülkemizin risk pirimin düşmesi borçlanma maliyetlerimizin azalması derecelendirme kuruşlarının değerlendirmelerinin olumluya dönüşmesi, ekonomi programımızın doğru yolda olduğunu gösteriyor. En düşük emeli maaşını 66 liradan, 10 bin liraya çıkardık. Asgari ücrete 187 liradan 17 bin liraya çıkarmış, her alanda milletimizin refah seviyesini yükseltmiş, hükümet olarak bugünkü sıkıntılara kapatmamız mümkün mü? Sıkıntıların farkındayız. Enflasyonu yenerek, milli gelirimizi artırarak, çalışanlarımızın ve emeklilerimizin gelirlerini artıracağız. Milletimizden bize güvenmesini destek ve dualarını özellikle istirham ediyorum.

     

  • MİT Başkanı Kalın, KDP Başkanı Barzani ile görüştü

    MİT Başkanı Kalın, KDP Başkanı Barzani ile görüştü

    MİT Başkanı Kalın, Erbil temasları çerçevesinde KDP Başkanı Mesut Barzani, IKYY Başbakanı Mesrur Barzani, İçişleri Bakanı Reber Ahmed ve yerel yöneticilerin yanı sıra ITC Başkanı Hasan Turan ve ITC Kerkük Milletvekili Erşat Salih ile görüşmeler gerçekleştirdi. Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, görüşmelerde bölgede yaşanan gelişmeler, ikili ilişkiler, PKK terörü ile etkin mücadele konuları ele alındı. Görüşmelerde Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlılığının vurgulandığı belirtildi.

  • MGK’da terörle mücadele vurgusu

    MGK’da terörle mücadele vurgusu

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Yılın ilk Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen toplantı yaklaşık 3 saat 45 dakika sürdü.

    Toplantının ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca paylaşılan MGK bildirisinde terörle mücadeledeki kararlılık bir kez daha vurgulandı. Türkiye Yüzyılı’nda, Türkiye ekseni çerçevesinde; milli güvenliğimiz bakımından önem arz eden siyasi, askeri ve iktisadi gelişmelerin değerlendirildiğini belirtilen bildiride 2024 yılında karşı karşıya kalınması muhtemel meseleler ile bu çerçevede yürütülecek faaliyetler ve alınacak tedbirlerin müzakere edildiği kaydedildi.

    Bildiride, terör örgütleri PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ VE DEAŞ başta olmak üzere milli birlik ve beraberlik ile bekaya yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla gerçekleştirilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulduğu belirtildi.

    Türkiye’nin kararlılıkla uyguladığı milli güvenlik siyasetinin, proje terör örgütleri üzerinden kurgulanan planlarla akamete uğratılamayacağının altı çizilen bildiride, “Ülkemiz için tehdit teşkil eden tüm terör örgütlerini ve uzantılarını, uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımız çerçevesinde zaman ve mekân ayrımı gözetmeksizin hedef almaya devam edeceğimiz bir kez daha hatırlatılmıştır. Huzurumuzu bozmaya niyet edenleri sınırlarımıza dahi yaklaştırmayarak bertaraf eden Türk Silahlı Kuvvetleri, güvenlik güçleri ve istihbarat birimlerimizin bu mücadeledeki en büyük dayanağının, aziz milletimizden aldıkları sarsılmaz destek olduğu vurgulanmıştır” denildi.

    Irak ile artan temasların terör örgütleriyle mücadelede atılacak somut adımlar başta olmak üzere müşterek coğrafyada huzurun sağlanmasına yönelik gayretleri tahkim ettiği ifade edilen bildiride, “Bölgemizdeki tüm ülkelerin refahını teminat altına alacak olan kalıcı barış ve istikrarın ancak terörden arındırılmış bir güvenlik ortamının tesis edilmesiyle mümkün olabileceği değerlendirilmiştir” ifadelerine yer verildi.

    İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamları sürdürmesinin, bölgedeki barış ve güvenlik ortamıyla hassas dengelerin telafisi mümkün olmayacak şekilde bozulmasına ve çatışmaların yayılmasına sebep olacağı kaydedilen bildiride şunlar kaydedildi:

    “Bir kez daha müşahede edildiği üzere, Gazze’de işlenen insanlık suçlarına engel olamayan mevcut uluslararası sistemin başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm kurumları ve kurallarıyla hakkaniyeti esas alarak ıslah edilmesinin, küresel barış ve istikrarın sağlanması bakımından aciliyet arz ettiği belirtilmiştir. Türkiye’nin; Gazze’de akan kanın durdurulması, insani yardımların kesintisiz ve engelsiz ulaştırılması, 1967 sınırları temelinde adil ve kalıcı barışın sağlanması ve uluslararası sistemin reforme edilmesiyle ilgili ısrarlı ve kararlı tutumunu sürdüreceği ifade edilmiştir.”

    Toplantıda, Kızıldeniz’deki son gelişmelerin değerlendirildiği, Filistin meselesinin yansımalarını da ihtiva eden ve küresel istikrara yönelik menfi tesirleri bulunan mevcut durumun bir an evvel çözüme kavuşturulmasının önemine dikkat çekildiği belirtilirken , Libya, Somali ve Sudan’daki durum ile muhtemel gelişmelerin ele alındığı Türkiye’nin dost ve kardeş ülkelerin toprak bütünlüğünü destekleyerek mevcut meselelerin çözümüne yönelik çabalarını ilgili taraflarla temas hâlinde sürdüreceği bildirildi.

    Bildiride, bölgesel ve küresel riskleri artıran Rusya-Ukrayna Savaşı’nın acil bir ateşkes ve kalıcı barışın tesisiyle sona ermesinin önemine işaret edilirken Türkiye’nin mevcut riskleri bertaraf etmeyi amaçlayan yaklaşım ve uygulamalarını Montrö rejimi çerçevesinde titizlikle sürdürerek Karadeniz’de barış ve istikrarın hâkim olmasına yönelik gayretlerini gerek gıda güvenliği bağlamındaki girişimler gerekse Karadeniz mayın karşı tedbir görev grubu gibi uygulamalarla muhafaza edeceği ifade edildi.

    Toplantı sonrası yayımlanan bildiride ayrıca, “Milli güvenliğimize temel teşkil eden hususlardan biri olan savunma sanayiindeki başarılarımızın yanı sıra uzayda attığımız adımlarla taçlandırılan bilim ve teknolojideki atılımlarımızın, yarınların teminatı olan çocuklarımızın hayalleri, gençlerimizin azmi ve ülkemizin yüksek potansiyelinden istifade edilerek kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır” denildi.

  • TBMM’nin terörle mücadele kararı yayımlandı

    TBMM’nin terörle mücadele kararı yayımlandı

    TBMM Genel Kurulunda Terörle Mücadelede TBMM’nin Tavizsiz Desteğine Dair Bildiri onaylanarak kabul edildi ve alınan karar Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Kararda şunlar kaydedildi:

    “Irak’ın kuzeyinde Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde, 12 Ocak 2024 tarihinde bir üs bölgemize sızmaya çalışan teröristlerle çıkan çatışmada, 9 kahraman askerimiz; Piyade Üsteğmen Gökhan Delen, Piyade Uzman Çavuşlar Serkan Sayin, Ahmet Köroğlu ve Hakan Gün, Piyade Sözleşmeli Erler Kemal Batur, Müslüm Özdemir ve Emrullah Gülmez, İstihkam Sözleşmeli Erler Murat Atar ve Muhammed Tunahan Evcin vatan aşkı ile şehadet şerbetini içmişlerdir. Şehitlerimiz hepimizin evladı, bu memleketin gururudur. Gazi Meclis olarak şehitlerimize Allah’tan rahmet, milletimize ve şehitlerimizin kederli ailelerine başsağlığı diliyoruz. Saldırıda yaralanan kahraman askerlerimize acil şifalar diliyoruz.

    Bu menfur terör saldırısını gerçekleştirenler bunun karşılığını kuşkusuz ki ağır bedellerle ödemişlerdir ve ödemeye devam edeceklerdir. Terör hiçbir zaman hedefine ulaşamayacaktır. Türk milletinin teröre asla boyun eğmeyeceğini, Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliğine tehdit oluşturan başta PKK/YPG/PYD ve DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütleriyle içeride ve dışarıda kararlılıkla mücadele edecek güç ve kudrete sahip olduğunu tüm dünyaya ilan ediyoruz. Kendi başkentlerinde Türkiye’yi hedef alan terör örgütlerinin propaganda araçlarına, elebaşlarının barınmasına, finans, eleman ve silah teminine sessiz kalan ve hatta destek olan devletlerin terörle mücadelede samimiyetlerini de sorguluyor, çifte standartlı yaklaşımlarını sona erdirmeleri gerektiğini bir kez daha önemle hatırlatıyoruz. Başta komşu ülkeler olmak üzere diğer ülke parlamentoları ve uluslararası kuruluşlardan Türkiye’ye yönelik terör eylemlerine karşı net ve tavizsiz bir tutum sergilemelerini beklemekteyiz. Bütün dünya bilmelidir ki; son terörist etkisiz hale getirilinceye, terör kaynağında kurutuluncaya ve terörün arkasındaki tüm destekler ortadan kaldırılıncaya kadar mücadelemiz tavizsiz bir şekilde sürecektir. Milli iradenin tecelligahı olan Gazi Meclisimiz bu sürecin yakından takipçisi olmaya devam edecektir”

  • Terör örgütü şüphelisi yakalandı

    Terör örgütü şüphelisi yakalandı

    Alınan bilgiye göre, Batman Cumhuriyet Başsavcılığının koordinesinde Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlükleri ekiplerince terör örgütü PKK/KCK’nın faaliyetlerinin tespit ve deşifre edilmesinde çalışma başlatıldı.

    Çalışmalarda terör örgütü içerisinde faaliyet yürütenler ve örgüt propagandası yapanlara yönelik düzenlenen eş zamanlı operasyonda, 1 zanlı yakalandı. Gözaltına alınan zanlının emniyetteki işlemleri sürüyor.

  • MGK’de terörle mücadelede kararlılık vurgusu

    MGK’de terörle mücadelede kararlılık vurgusu

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki MGK Toplantısı sona erdi. Toplantı yaklaşık 3 saat sürdü. Toplantı sonrası yayımlanan bildiride şu ifadelere yer verildi:

    Toplantıda; PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere, millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuş ve ilave tedbirler müzakere edilmiştir.

    Yüce milletimizin ve eşsiz ülkemizin savunmasını ve güvenliğini sağlamak maksadıyla BM şartının 51. maddesi kapsamında güney sınırlarımız boyunca icra edilen operasyonların tek hedefinin terör örgütleri olduğu, bölgemizde; sınırlarımızı, şehirlerimizi, vatandaşlarımızı ve güvenlik güçlerimizi hedef alan hiçbir terör örgütünün varlığına ve etkinliğine müsaade edilmeyeceği, bunun için gereken her adımın kararlılıkla atılacağı hususu vurgulanmıştır.

    Teröre karşı verdikleri kahramanca mücadelede; millî ve milletler arası hukuk ile insan hakları ve kamu vicdanına mutlak bir bağlılıkla hareket etmeyi ilke olarak benimseyen güvenlik kuvvetlerimizin, ağır darbe alan bölücü terör örgütüne nefes aldırmak maksadıyla yalan ve iftiraya başvuran çevrelerce hedef alınmasına hiçbir surette müsamaha gösterilmeyeceğinin altı çizilmiştir.

    Türkiye’nin uzlaşmacı ve samimi yaklaşımı ile çözüm odaklı diyalog tekliflerine kayıtsız kalan Yunanistan’dan gayri askeri statüdeki adaların silahlandırılması başta olmak üzere uluslararası hukuku ve antlaşmaları ihlal eden faaliyetlerine bir an evvel son vermesini beklediğimiz kuvvetle vurgulanmıştır.
    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci statüsünde kabulünden duyulan memnuniyet dile getirilmiş; Kıbrıs meselesinde hakikatleri ve hakkaniyeti esas alan çözüm yollarını kapatma gayretlerinin akamete uğramaya mahkûm olduğu ve Türk Dünyasının ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türklerinin haklı davasına verilen desteğin kararlılıkla sürdürüleceği ve diğer uluslararası kuruluşlar ile ülkelerden benzer adımları beklediğimiz ifade edilmiştir.

    Bosna-Hersek ve Kosova’da meydana gelen son gelişmeler değerlendirilmiş; bölgedeki istikrar, huzur ve barış ortamının muhafazası için ayrılıkçı söylemler ve tek taraflı girişimlerden kaçınılması çağrısında bulunulmuştur.”

  • Bakan Akar’dan tahıl koridoru açıklaması

    Bakan Akar’dan tahıl koridoru açıklaması

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar başkanlığında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kuvvet Komutanları, Bakan Yardımcıları ve birlik komutanlarının katılımıyla video telekonferans toplantısı gerçekleştirildi. 19 Ağustos’ta düzenlenen devir-teslim törenleriyle Deniz Kuvvetleri Komutanlığı görevini devralan Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı görevini devralan Orgeneral Atilla Gülan ilk kez toplantıda yer aldı.

    Terörle mücadelenin aralıksız devam ettiğini belirten Akar, “Biz komşularımız başta olmak üzere tüm ülkelerin sınırlarına, hudutlarına, egemenlik haklarına, toprak bütünlüğüne saygılıyız” dedi.

    Bakan Akar, terörle mücadelenin zorlu arazi ve hava şartlarına rağmen kararlılıkla başarıyla sürdürüldüğünü vurguladı.

    Terörle mücadeledeki hedefin, sınırların güvenliğini sağlamak olduğuna işaret eden Bakan Akar, şunları söyledi:

    “Teröristler neredeyse bizim hedefimiz orası. Biz 40 yıldan beri asil milletimizin başına musallat olan terör belasından kurtarmakta kararlıyız. 24 Temmuz 2015’den beri yapılan operasyonlar sonucunda toplam 35 bin 786 terörist bugüne kadar etkisiz hale getirildi. 1 Ocak’tan itibaren de operasyonlar yoğun bir şekilde devam ediyor. Bu dönem içerisinde Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde toplam 2 bin 517 terörist etkisiz hale getirildi.”
    Bakan Akar, bugüne kadar Pençe-Kilit Operasyonu’nda 333 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi.

    Tahıl koridoru

    Tahıl koridoru anlaşması hakkında da bilgi veren Bakan Hulusi Akar, şu bilgileri paylaştı:

    “Cumhurbaşkanımızın çizdiği çerçevede, Bakanlığımızın, arkadaşlarımızın, askeri heyetlerimizin yaptığı görüşmeler oldu. Sonuç olarak da dörtlü anlaşma imzalandı. Bu çerçevede faaliyetler devam ediyor. Bu sabah itibariyle Ukrayna limanlarından ayrılan tahıl miktarı 721 bin 449 ton oldu. Bu devam ediyor. İnşallah önümüzdeki günlerde bu daha da artacak. Herhangi bir şekilde bunun durmaması için yavaşlamaması için olabildiğince süratli ve emniyetli bir şekilde adreslere ulaşması için gayretlerimizi sürdürüyoruz”

    Bakan Akar, hafta sonu Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Milli Savunma Üniversitesi yerleşkesindeki Müşterek Koordinasyon Merkezi’nde incelemelerde bulunduklarını hatırlatarak, faaliyetlerin aksamadan yürütüldüğünü belirtti.

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar sözlerini şöyle tamamladı:

    “Türk Silahlı Kuvvetleri, binlerce yıllık tarihimizden süzülüp gelen milli manevi mesleki değerlerimiz çerçevesinde, asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığımız ilhamla aklın ve bilimin ışığında anayasa çerçevesinde yasalar doğrultusunda Cumhurbaşkanımız ve devamında sıralı komutan ve amirlerin emir ve komutasında, milletinin emrinde görevinin başındadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”

  • Eylem hazırlığındaki canlı bomba yakalandı

    Eylem hazırlığındaki canlı bomba yakalandı

     

    Canlı bomba eylemi yapabileceği yönünde bilgiler bulunan yabancı uyruklu Anas Abbud Alşahi Bnaman adlı DEAŞ terör örgütü mensubu, Küçükçekmece ilçesinde bir adrese İstanbul Emniyeti tarafından düzenlenen operasyonla yakalandı.

    İstanbul Emniyeti İstihbarat, Terörle Mücadele birimlerince DAEŞ terör örgütünün faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik yapılan çalışmalarda; canlı bomba eylemi yapabileceği yönünde bilgiler bulunan yabancı uyruklu Anas Abbud Alşahi Bnaman adlı örgüt mensubu, Küçükçekmece’de bir adrese bugün düzenlenen operasyonla yakalandı.

    Şahsın kaldığı ikamette yapılan aramalarda bulunan dijital materyallere el konuldu. Yakalanan teröristle birlikte bu yıl DEAŞ’ın yapmayı planladığı 12’nci canlı bomba eylemi engellenmiş oldu.

    DEAŞ’A ELEMAN VE FİNANSMAN SAĞLAYAN 4 KİŞİ GÖZALTINDA 

    Ayrıca DEAŞ terör örgütüne üye olma ve finans sağladığı belirlenen şahıslara yönelik İstanbul’da yapılan eş zamanlı operasyonlarda 4 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.