Etiket: terzi

  • Yarım asırlık terzinin yeni iş yeri konteyner oldu

    Yarım asırlık terzinin yeni iş yeri konteyner oldu

    Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde yaşayan 63 yaşındaki Mustafa Çamsarı, terzilik mesleğine ilkokul üçüncü sınıfta başladı. Meslek hayatı boyunca onlarca usta yetiştiren Çamsarı, 6 Şubat tarihli depremlerde iş yerini kaybetti. Yarım asırdır sürdürdüğü mesleğini bırakmak istediğini ancak Kırıkkale valisinin talebi üzerine yeniden mesleğe döndüğünü söyleyen Çamsarı, “1960 doğumluyum, mesleği ilkokul üçüncü sınıfa giderken öğrendim. Hem okula gidiyordum hem de ustamın yanına gelip çıraklık yapıyordum. Sonra çırak ve kalfa olduk, daha sonra dükkan açtık.

    3 tane çocuğum var, üçünü de üniversitede okuttum. Her geçen iki buçuk ay bize iki buçuk yıl gibi geldi. Sağ olsun devletimiz bizlere yardımcı olup konteyner verdiler. Ben depremden sonra mesleği bırakacaktım, artık 50 yıl olmuştu ama Kırıkkale Valisi bırakmamı istemedi. Büyük destek oldu.

    En büyük pay vali beyin oldu. Bırakacaktım, çekilişe girmeyecektim. İşimiz oluyor çalışıyoruz. Eski usta olduğum için gelen müşterilerimiz çok fazla. Ben yaşlanmadan önce takım elbise falan dikiyordum. Şimdi tamir yapıyorum. Vücut yorgun olunca. Meslek hayatımda yetiştirdiğim ustalar çok fazla. Devletimiz elinden geldiği konuları yerine getiriyor. Bir an önce vatandaşlar çadırlarda kaldı, onlara kısa sürede yardımcı olmalarını isterim” dedi.

  • Terzilerde bayram yoğunluğu başladı

    Terzilerde bayram yoğunluğu başladı

    Ramazan Bayramı’na sayılı günler kala alışverişlerde hareketlilik yaşanıyor. Bayram için yeni giysiler alan vatandaşlar, doğru bedenlerine göre yaptırmak için terzilerin kapısını çalıyor. Yoğunluk nedeniyle müşterinin işlerini yetiştirmeye gayret eden terziler ise iftardan sonra açtıkları dükkânlarında sahur vaktine kadar çalışıyor.


    Erzincan merkezde 27 yaşında ki genç terzi Serkan Canpolat, Ramazan Bayramı’nın yaklaşması ile birlikte işlerinin açıldığını önceki yıllarda yaşanan yoğunluğun yaşanmadığın söyledi. Canpolat konuşmasında sahur vaktine kadar çalıştıklarını belirterek, “İşlerimiz bir haftadır çok güzel, bayağı bir artış var. İnşallah böyle devam eder. Müşterinin getirdiği malzemeleri yetiştirmek için yoğun bir mesaiyle çalışıyoruz. Ben iftarımı açıp dükkâna tekrar geliyorum. Sahur vaktine kadar yoğun bir tempoyla çalışıyoruz. Bayram bittiğinde muhtemelen işler yine azalacak. Vatandaşlar büyük mağazalardan aldıkları kıyafetleri daraltmak için veya genişletmek için daha çok geliyorlar. Öncelerde geleneksel kıyafetler diktirmeye gelen müşterilerimiz oldukça fazlaydı. Şimdilerde vatandaşlar hazır giyime daha çok yöneliyor” diye konuştu.

  • Bursa’da hem mesleğini hem ses sanatçılığını sürdürüyor

    Bursa’da hem mesleğini hem ses sanatçılığını sürdürüyor

    Bursa’da terzilik mesleğine babasının yönlendirmesiyle çırak olarak başlayıp kendi dükkanını açan Fikri Danış, hala gündüzleri dükkanında çalışıyor, akşamları ise sahnede kulakların pasını siliyor.

    Fikri Danış, sevdiği her şeyi dükkanına sığdırdığını söyledi. Danış, okuldan çıkarak gittiği terzi dükkanında çıraklık yaptığı yıllarda akşam eve dönerken mahallede şarkılar söyleyerek keşfedildiğini anlattı.

    Lise çağında terziliğe devam ederken Bursa Büyükşehir Belediyesi Konservatuarında şef olan Erdinç Çelikkol ile tanışıp ondan Türk Sanat Müziği dersi almaya başladığını ifade eden Danış, bir süre sonra ulaşım zorluğu nedeniyle derslerini bırakmak zorunda kaldığını dile getirdi.

    “Gündüz elimde mezura, akşam elimde mikrofon vardı”

    Müziği bırakmak istemediği için mahalledeki arkadaşlarıyla grup kurduğunu bildiren Danış, “4 kişilik ‘Martılar’ adlı grubu kurduk. Ben solisttim ve diğer arkadaşlarım da enstrüman çalıyordu. Hep birlikte ilçedeki düğünlerde ve çeşitli etkinliklerde sahneye çıkıyorduk. Salon düğünlerinde titizlikle ustama takım elbise diktiriyorduk. Gündüz elimde mezura, akşam elimde mikrofon vardı.” dedi.

    Danış, 17 yaşına geldiğinde dayısının, kendisinin sesini kayda alıp gizlice İstanbul’a bir plak şirketine gönderdiğini, bu şirketten teklif almasına rağmen dönemin zorlu şartları nedeniyle Gemlik’te kaldığını belirtti.

    Askerliğe gittiğinde sesinin çok güzel olduğunu öğrenen komutanlarının kendisini subay gazinosuna aldığını aktaran Danış, “Düzenlenen davetlerde askerlere, ailelerine ve protokole şarkılar söyledim. Hiç unutmuyorum, o dönemde Ankara Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasından bir zarf geldi. Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde verilen davette solist oldum. Cevdet Sunay, İsmet İnönü, Alparslan Türkeş gibi devlet adamlarının önünde sahne aldım.” diye konuştu.

    Fikri Danış, askerden döndükten sonra kendi dükkanını açarak hem terziliğe hem de müziğe devam ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

    “Gecede 5-6 sahneye çıkardım. Sahneden kazandıklarımla her ay üniversite öğrencilerine yardımsever kurumlarla birlikte burs sağlıyorduk. O dönemlerde Gemlik Belediyesi Sanat Kültür Derneği Çocuk Korosunun başkan yardımcısıydım. Birçok öğrencim oldu. Bana hala ‘hocam’ dediklerinde gurur duyuyorum. İki mesleğimi de severek yaptığımdan yorgunluk hissetmiyorum. İğneyi de mikrofonu da hiç bırakmadım. Terzi kendi söküğünü dikemez derler ya vakit bulamadığından dikemez. Hala davetlere konuk sanatçı olarak çağrılıyorum.”

  • Bursa’da antikacı gibi terzi dükkanı

    Bursa’da antikacı gibi terzi dükkanı

    Bursa’da 53 yıldır terzilik yapan usta diktiği kumaşları antika olan kömürlü ütüyle ütülüyor.

    Tam bir antika meraklısı olan 53 yıllık terzi Hakkı Demir, 15 yıldır hurda pazarına giderek antika ürünleri toplayarak dükkanında sergiliyor.

    Bu zamana kadar dükkanında binlerce antika ürün oldu. Dükkana gelenler terzi dükkanı yerine antika dükkanıyla karşılaşıyor.

    Antika ürünlere meraklı olan terzi dükkanında kömürle çalıştırdığı döküm ütüsüyle dikimini yaptığı kumaşları ütüleyip elektrik ücretinden de tasarruf ediyor.

    Her gün iki defa ütüsünü kömürle yakarak elbiselere büyük bir özenle ütü yapıyor.

    Antika ürün toplamaya devam edeceğini ifade eden Hakkı Demir, “Ben terziliğe 11 yaşında başladım. 53 yıldır terzilik yapıyorum. Antika ürünlere karşı merakım var hafta sonralı hurda pazarına gidip buradan 15 yıldır antika topluyorum. Şu anda dükkanımda binlerce antika bulunmakta bunları dükkanımda sergiliyorum. Dükkana gelenler çok şaşırıyor. Uzun süre ürünleri inceliyor. Dükkanı merak edip görmeye gelende çok insan var, ben dükkanımda kömürle çalışan ütü kullanıyorum. Bu ütü kömürle çalışıyor ve elektrik harcamıyorum bu da tasarruf yapmamı sağlıyor” dedi.

     

  • 63 yıllık mesleğini ilk günkü heyecanla yapıyor

    63 yıllık mesleğini ilk günkü heyecanla yapıyor

    Unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarının ustaları ile mesleklerinde yarım asrı devirmiş kişilerin hayatları “Yaşayan İznik Hazineleri” projesi kapsamında belgeselleştiriliyor. Bu kapsamda Terzi Ustası 75 yaşındaki İsmet Acar’ın hayatı da belgesele konu oldu. Acar terzilik zanaatını 1958 yılından bu yana 63 yıldır aşkla devam ettiriyor.

    1946 yılında İznik’te dünyaya gelen İsmet Acar, “12 yaşında başladım bu mesleğe. Tam 63 yıldır terzilik yapıyorum. Bizler bu meslekle büyüdük, büyüttük. Üç oğlumu ve üç kızımı bu meslek ile okuttum, büyüttüm, baş göz ettim” dedi.

    “Terzilik her zaman bir ihtiyaçtır”

    Terziliğin inceliklerini ve detaylarını İznik Belediyesi’nce hazırlanan belgeselde paylaşan İsmet Acar (75), “93 muhaciri olarak dedelerimiz Bulgaristan’dan İznik’e gelmişler. Babam da beni 12 yaşında ilk ustam olan Terzi Necmi Sarılgan’ın yanına verdi. Daha sonra ikinci ustam Halil Sargın’ın yanında işe devam ettim.9 yıl çırak olarak çalıştım ve askere gittim. Askerde de 24 ay terzilik mesleğini icra ettim. 1960 ve 1970’li yıllarda İznik’te 42 terzi vardı. Bugün bu sayı 10 civarlarında. O senelerde Kılıçaslan Caddesi’nin iki tarafından şırıl şırıl sular akar, bizler de bu suyla dükkânımızın önünü yıkardık. O zamanlardan bu zamanlara kadar gördük ki terzilik her zaman bir ihtiyaç. Gençlere tavsiyem; bu meslekte aç kalmazsınız. Konfeksiyon teknolojisi gelişti fakat hiçbir zaman tam ölçülerde üretim olmuyor. Herkesin bedeni farklı. Artık çırak yetişmiyor. Meslek yok olma tehlikesi altında” dedi.

    “Yaşayan İznik Hazineleri” belgesellerinin ilkini 75 yıllık fıçı ustası İsmail Alkış ile gerçekleştirildi. İkinci belgesel ise İznik’e bağlı İnikli Mahallesi’nde ikamet eden 20 yıldır bastonculuk ile uğraşan Şükrü Kaya ile gerçekleştirildi. Üçüncü belgesel dünyaca ünlü Müşküle İğne Oyaları ile gerçekleşirken, diğer belgesel ise 62 yıldır küfe sanatı ile uğraşan Hakkı Ateş (76) ile gerçekleştirildi. Son olarak ise 63 yıldır terzilik sanatını icra eden İsmet Acar’ın (75) hayatı ve zanaatı ele alındı.