Etiket: test zorunluluğu

  • 13 soruda PCR testi zorunluluğu

    13 soruda PCR testi zorunluluğu

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı genelge yayımlayarak, aşı olmayan işçilere PCR testi zorunluluğu getirdi. Buna göre, işverenler haftada bir işçilerden test yaptırmasını isteyebilecek. İşte, PCR testi konusunda tüm merak edilenler.

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yayımladığı genelgeye göre işverenler aşı olmayan çalışanlardan haftada bir test yaptırmasını isteyebilecek. Peki, test uygulaması zorunlu mu, kimler test yaptıracak, çalışanın itiraz hakkı olacak mı, işveren test yaptırmak istemeyen işçiyi işten çıkartabilecek mi? Hürriyet gazetesinden Noyan Doğan, bugünkü yazısında PCR testi konusunda tüm merak edilenlere yer verdi.

    1)PCR testi zorunlu mu oldu?

    İşveren, COVID-19 aşısı olmayan ve aşıları tamamlanmayan çalışanlardan 6 Eylül tarihinden itibaren haftada bir kez zorunlu olarak PCR testi isteyebilecek.

    2)İşveren test istemeyebilir mi?

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın genelgesinde, ‘zorunlu olarak haftada bir kez PCR testi yaptırmaları işyeri, işveren tarafından istenebilecek’ diyor. Yani, ‘işveren zorunlu olarak isteyecek’ demiyor. Bu durumda isteyen işveren testi zorunlu tutar, isteyen tutmaz.

    3)Test zorunluluğu tüm çalışanları mı kapsıyor?

    6 Eylül’den itibaren tüm mesleklerde çalışan işçiler için işveren zorunlu test yaptırmasını isteyebilecek.

    4)Hastalık geçirenler de test yaptırmak zorunda mı?

    COVID-19 hastalığı sonrası bağışıklık kabul edilen süre içerisinde bulunan çalışanlardan bu süre içinde test istenmeyecek.

    5)İşçi tek doz aşı olsa da yine de test yaptıracak mı?

    Tek doz aşı olsa da işveren PCR testi isteyecek, çünkü aşıların tamamlanması gerekiyor.

    6)Test uygulamasında işveren nasıl bir yol izleyecek?

    Öncelikle işveren, çalışanının aşı olup olmadığını veya aşılarını tamamlayıp tamamlamadığını kişisel verilerin korunması kuralına göre çalışandan talep edecek ki, HES kodu ve aşı kartıyla bu durum zaten işyerlerinin çoğunluğunda talep edilebiliyor. Sonrasında işveren, aşı olmamış ya da aşılarını tamamlamamış işçileri, işyerinde karşılaşabilecekleri risk ve tedbirler konusunda yazılı olarak bilgilendirecek. Bu bilgilendirme sonrası işveren, aşı olmayan işçilere, COVID-19 tanısı konması durumunda iş ve sosyal güvenlik yasası açısından karşılaşacakları sonuçları da ayrıca bildirmekle yükümlü.

    7)İşverenin bilgilendirme yapmasındaki amaç ne?

    Aşı olmayan çalışanların hem işyerini hem de diğer çalışanları tehlikeye atma riski bulunuyor. Ayrıca aşı olmayıp da hastalığa yakalanan çalışanı işverenin çalıştırmayacağı, ücret durumunda değişiklik olacağı hatta çalışanın iş sözleşmesinin feshedilebileceğine yönelik hususlarda işverenin çalışanı yazılı olarak bilgilendirmesi gerekiyor.

    8)Test sonuçları kayıt altına alınacak mı?

    İşveren tüm test sonuçlarını gerekli işlemler yapılmak üzere kayıt altında tutacak.

    9)Testler nerede yaptırılacak?

    PCR testleri devlet hastanelerinde ve test yapan tüm sağlık kurumlarında yaptırılabilecek. Test işlemi işyerlerinin kendi bünyesinde de yapılabiliyor.

    10)Testlerin ücretini kim karşılayacak?

    Devlet hastanelerinde yapılması durumunda testler ücretsiz olacak.

    11) Özel sağlık kurumlarında yapılırsa testin ücretini kim karşılayacak?

    İş sağlığı ve güvenliği kapsamında işveren, alınacak tedbirlerin maliyetini çalışana yansıtamıyor. Bu durumda işçi geçerli bir nedenden dolayı testini devlet hastanesinde yaptıramaz ve özel sağlık kurumunda yaptırmak zorunda kalırsa testin ücretini işverenin karşılaması gerekiyor.

    12) Neden zorunlu test uygulamasına gidildi?

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yayınladığı genelgede zorunlu test uygulamasının nedeni, “COVID-19 aşısı tamamlanmamış çalışanların varlığı, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasını güçleştirmekte, diğer çalışanların mevcut sağlık ve güvenlik şartlarını kötüleştirerek çalışma barışını bozmaktadır” diyerek açıklandı.

    13) Test yaptırmak istemeyen işçiyi işveren işten çıkartabilir mi?

    Bu konuda iki farklı görüş var. Birincisi, nasıl aşı olmak zorunlu değilse PCR testi yaptırmak da zorunlu olmadığından ve işçiden test istemenin işverenin isteğine bağlı tutulduğundan işveren test yaptırmayan işçiyi işten çıkartamaz. Diğer görüş ise, işverenden, test konusunda talep gelmesi halinde işçinin bu testi zorunlu olarak yaptırması gerektiğinden hem aşı olmayan hem de test yaptırmayan işçinin iş sözleşmesi işveren tarafından hemen feshedilebilir. Ortak görüş ise bu konunun yargı kararına bağlı olacağı. Daha açık bir anlatımla, test yaptırmayıp da işten çıkartılan işçinin mahkemeye başvurması halinde yargının vereceği karar emsal teşkil edecek.

  • Yeni dönem resmen başladı! İşte hayatımızda değişecekler

    Yeni dönem resmen başladı! İşte hayatımızda değişecekler

    Türkiye’de koronavirüs önlemlerine karşı yeni bir döneme geçiliyor. 6 Eylül itibarıyla aşı olmayan kişilerden çeşitli toplu alanlara girmek isteyen aşısız vatandaşlardan negatif PCR testi istenecek. İşte tüm detaylar…

    TOPLU ALANLARA GİRİŞTE İSTENECEK

    6 Eylül 2021 Pazartesi gününden itibaren aşı olmayan kişilerin; konser, sinema ve tiyatro gibi vatandaşların toplu olarak bulunduğu faaliyetlere katılımında negatif sonuçlu PCR testi zorunluluğu getirilecek. Bu çerçevede işletmeciler/organizatörler tarafından etkinliklere girişte HES kodu üzerinden kişilerin aşılı/geçirilmiş hastalık (Covid-19 hastalığı sonrası bilimsel olarak bağışık kabul edilen süreye göre) veya azami 48 saat önce yapılmış negatif PCR testi sorgulaması yapılacak.

    ŞEHİRLER ARASI SEYAHATTE İBRAZ EDİLMEK ZORUNDA

    Kişi hastalığı geçirmemiş veya aşılı değil veya negatif PCR testi yok ise etkinliğe katılmasına müsaade edilmeyecek. Aşısız veya hastalığı geçirmemiş kişilerin özel araç hariç uçak, otobüs, tren veya diğer toplu ulaşım araçlarıyla gerçekleştirecekleri şehirler arası seyahatler için de negatif sonuçlu PCR testi bulunacak. Bu çerçevede 6 Eylül 2021 Pazartesi gününden itibaren seyahat firmalarınca araca kabul aşamasında HES kodu üzerinden kişilerin aşılı/geçirilmiş hastalık (Covid-19 hastalığı sonrası bilimsel olarak bağışık kabul edilen süreye göre) veya azami 48 saat önce yapılmış negatif PCR testi sorgulaması yapılacak. Kişi hastalığı geçirmemiş veya aşılı değil veya negatif PCR testi yok ise bu kişilerin seyahatine müsaade edilmeyecek.

    VALİLİKLER VE HIFZISIHHA KURULLARI ZORUNLULUK GETİREBİLECEK

    Valilikler/kaymakamlıklarca illerinde/ilçelerinde kişilerin toplu olarak bulunduğu diğer etkinlikler veya faaliyetlerden faydalanacak hastalığı geçirmemiş veya aşısız kişiler için İl/İlçe Hıfzıssıhha Kurulu kararlarıyla HES kodu üzerinden PCR test kontrolü zorunluluğu getirilebilecek. Salgın süreci ile birlikte mesafe kuralı doğrultusunda imtina edilen sarılma ve tokalaşma benzeri davranışların özellikle son dönemde toplum içerisinde yaygınlaştığı görülüyor. Kültürümüzün bir parçası olmakla birlikte salgınla mücadele sürecinde salgının yayılımını artıran tokalaşma/sarılma gibi faaliyetlerden bir müddet daha uzak durulmasının öneminin vatandaşlara hatırlatılmasına yönelik çalışmalar, vali ve kaymakamların koordinasyonunda sürdürülecek. Bu esaslar doğrultusunda Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27’nci ve 72’nci maddeleri uyarınca İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulları kararları ivedilikle alınacak, uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyecek ve mağduriyete neden olunmayacak.

    ULAŞIMDA DA TEST ŞARTI

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, “Bazı Faaliyetler İçin PCR Testi Zorunluluğu Genelgesi” sonrasında tedbirler sıkılaştırıldı. Bu kapsamda, 6 Eylül’den itibaren aşısız veya hastalığı geçirmemiş kişilerin özel araç hariç uçak, otobüs, tren veya diğer toplu ulaşım araçlarıyla gerçekleştirecekleri şehirlerarası seyahatler için negatif sonuçlu PCR testi bulunacak.

    EN AZ 48 SAAT ÖNCEDEN TEST

    Seyahat firmalarınca araca kabul aşamasında HES kodu üzerinden kişilerin aşılı/geçirilmiş hastalık (Kovid-19 hastalığı sonrası bilimsel olarak bağışık kabul edilen süreye göre) veya azami 48 saat önce yapılmış negatif PCR testi sorgulaması yapılacak. Kişi hastalığı geçirmemiş veya aşılı değil veya negatif PCR testi yok ise bu kişilerin seyahatine izin verilmeyecek.

    OTOBÜS DENETİMLERİ SIKILAŞTIRILACAK

    Ulaştırma ve Altyapı ile Sağlık Bakanlığı otomasyon sistemleri arasında da entegrasyon sağlandı. Seyahat edecek vatandaşların HES kodu ayarlarını değiştirerek onay vermesi durumunda aşı, bağışıklık ve PCR test sonuçlarının kontrolü Bakanlığın U-ETDS sistemi üzerinden otomatik olarak yapılacak. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına bağlı bölge müdürlükleri de saha kontrollerine devam edecek, yolcu taşıyan otobüsler sıkı bir şekilde denetlenecek.

    2 YAŞ ALTI BEBEKLERDE HES KODU ARANMAYACAK

    Tren yolculuklarında 2 yaş altı bebek yolcular için ise HES kodu aranmayacak. 18 yaş altı yolcular HES kodu ile biletlerini alabilecek ve trenlerde HES kodu ile seyahat edebilecek. 18 yaş üzeri yolcular ise biletlerini HES koduyla satın alacak. Trene binerken, aşılı olanlar ve hastalığı geçirerek bağışıklık kazanmış olan yolcular, durumlarını HES uygulamasından belgeleyecek. Aşılanmamış ve hastalık geçirmemiş yolcular ise azami 48 saat öncesinde yaptırılan negatif PCR test sonuçlarını ibraz etmek suretiyle seyahat edecek.

    İLK DURAKTA İNDİRİLECEK

    Gar ve istasyon girişlerinde HES kodu kontrolü devam edecek. YHT kontrol noktaları ile trenlerde yapılacak kontrol esnasında gerekli belgeleri ibraz edemeyen yolcuların seyahatine izin verilmeyecek. Trende tespiti halinde trenin durduğu ilk istasyonda trenden indirilecek ve bilet ücretleri iade edilmeyecek. Havalimanlarında Sağlık Bakanlığınca yapılan PCR testi uygulaması da devam edecek. İsteyen yolcular burada PCR testi yaptırabilecek.

    PCR TESTİ NEDİR?

    PCR testi, polimeraz zincir reaksiyonu ya da kısaca PCR adı verilen bir laboratuvar tekniği kullanarak alınan örneklerde virüsün genetik materyalinin bulunup bulunmadığını tespit eder. Söz konusu genetik materyal virüsün RNA parçalardır. Diğer testlerin aksine vücudun normalde ürettiği antikorları değil de, virüsün doğrudan varlığını saptamaya yönelik bir testtir. Bu sebeple alınan örnekte virüsün varlığının bulunması gereklidir.

    PCR TESTİ NASIL YAPILIR?

    Hastanın burnundan ve boğazından özel çubuklarla sürüntü yöntemi ile örnek alınır. Alınan sürüntü örnekleri virüs taşıma ortamı olarak da bilinen özel sıvılar içerisinde testin yapılacağı yetkili laboratuvara ulaştırılır. Örnekler PCR yöntemiyle incelenir ve sonuç raporu oluşturulur. Antikor testi kişinin daha önce enfeksiyonu geçirip geçirmediğini ve virüse karşı bağışıklık kazanıp kazanılmadığını tanımlamaya yöneliktir.

  • Bakanlıktan genelge! Test zorunluğu 6 Eylül’de başlıyor

    Bakanlıktan genelge! Test zorunluğu 6 Eylül’de başlıyor

    6 Eylül’den itibaren aşı olmayanların konser, sinema ve tiyatro gibi vatandaşların toplu olarak bulunduğu faaliyetlere katılımında negatif sonuçlu PCR testi zorunluluğu getirilecek. Şehirlerarası seyahatler için de negatif test istenecek.
    İçişleri Bakanlığı 81 il valiliğine “Bazı Faaliyetler İçin PCR Testi Zorunlululuğu” konulu genelge gönderdi.

    Aşı olmayanlara getirilecek test zorunluluğu 6 Eylül’de başlayacak.

    Alınan tedbirler ise şu şekilde sıralandı:

    Aşıyla ilgili bilgilendirme faaliyetlerine ağırlık verilecek

    “Aşılama çalışmaları gönüllük esasına göre yürütülmeye devam edilmekle birlikte aşıya karşı tereddüt içerisinde olan kesimlerin kaygı ve tereddütlerini gidermeye yönelik bilgilendirme ve rehberlik faaliyetlerine vali ve kaymakamların koordinasyonunda ağırlık verilecek. Bu amaçla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, muhtarların ve kanaat önderlerinin katılımı ve desteğiyle geniş tabanlı çalışmalar yürütülecek.”

    Konser, sinema ve tiyatro gibi yerlere test zorunluluğu

    “6 Eylül 2021 Pazartesi gününden itibaren aşı olmayan kişilerin; konser, sinema ve tiyatro gibi vatandaşların toplu olarak bulunduğu faaliyetlere katılımında negatif sonuçlu PCR testi zorunluluğu getirilecek.

    Bu çerçevede işletmeciler/organizatörler tarafından etkinliklere girişte HES kodu üzerinden kişilerin aşılı/geçirilmiş hastalık (Covid-19 hastalığı sonrası bilimsel olarak bağışık kabul edilen süreye göre) veya azami 48 saat önce yapılmış negatif PCR testi sorgulaması yapılacak.

    Kişi hastalığı geçirmemiş veya aşılı değil veya negatif PCR testi yok ise etkinliğe katılmasına müsaade edilmeyecek.”

    Şehirlerarası seyahate test zorunluluğu

    “Aşısız veya hastalığı geçirmemiş kişilerin özel araç hariç uçak, otobüs, tren veya diğer toplu ulaşım araçlarıyla gerçekleştirecekleri şehirlerarası seyahatler için de negatif sonuçlu PCR testi bulunacak.

    Bu çerçevede 6 Eylül 2021 Pazartesi gününden itibaren seyahat firmalarınca araca kabul aşamasında HES kodu üzerinden kişilerin aşılı/geçirilmiş hastalık (Covid-19 hastalığı sonrası bilimsel olarak bağışık kabul edilen süreye göre) veya azami 48 saat önce yapılmış negatif PCR testi sorgulaması yapılacak.

    Kişi hastalığı geçirmemiş veya aşılı değil veya negatif PCR testi yok ise bu kişilerin seyahatine müsaade edilmeyecek.”

    Etkinlikler için test kontrolü zorunluluğu

    “Valilikler/kaymakamlıklarca illerinde/ilçelerinde kişilerin toplu olarak bulunduğu diğer etkinlikler veya faaliyetlerden faydalanacak hastalığı geçirmemiş veya aşısız kişiler için İl/İlçe Hıfzıssıhha Kurulu kararlarıyla HES kodu üzerinden PCR test kontrolü zorunluluğu getirilebilecek.”

    “Tedbirler hatırlatılacak, mağduriyete neden olunmayacak”

    “Salgın süreci ile birlikte mesafe kuralı doğrultusunda imtina edilen sarılma ve tokalaşma benzeri davranışların özellikle son dönemde toplum içerisinde yaygınlaştığı görülüyor. Kültürümüzün bir parçası olmakla birlikte salgınla mücadele sürecinde salgının yayılımını artıran tokalaşma/sarılma gibi faaliyetlerden bir müddet daha uzak durulmasının öneminin vatandaşlara hatırlatılmasına yönelik çalışmalar, vali ve kaymakamların koordinasyonunda sürdürülecek.

    Bu esaslar doğrultusunda Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27 nci ve 72 nci maddeleri uyarınca İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulları kararları ivedilikle alınacak, uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyecek ve mağduriyete neden olunmayacak.”

  • Bilim Kurulu üyesi test zorunluluğunu değerlendirdi

    Bilim Kurulu üyesi test zorunluluğunu değerlendirdi

    Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, öğretmenler ve okul çalışanlarına haftada 2 kez PCR testi zorunluluğu getirilmesi ile aşı yaptırmayan bu kişilerin ayda 8 kez PCR testi yaptırmak zorunda kalacağını söyledi. İlhan, “PCR testi; burnunuz acıyor, boğazınız acıyor sonra tekrar rahatsızlık hissediyorsunuz, zaman kaybı oluyor. Test yaptırmaya gittiğinizde kalabalıksa odada bulaşma riski söz konusu oluyor. Açıkçası ben olsam vatandaşlarımızın yerinde, aşımı yaptırıp, PCR zorunluluğundan kurtulurdum” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, okullarda 6 Eylül’de yüz yüze eğitimin başlamasıyla henüz aşı olmamış öğretmen ve diğer personelin haftada en az 2 defa PCR testi yaptırmasını isteyeceklerini söyledi. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı, Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, DHA’ya yaptığı açıklamada, salgın ile mücadelede şu an aşının en güçlü silah olduğunu söyledi. İlhan, “Türkiye’de yüzde 55 kadar vatandaşımızın çift doz aşı olduğunu, hedef doğrultusunda neredeyse yüzde 75’e yakın vatandaşımızın da tek doz aşısını olduğuna şahit oluyoruz. Çift doz aşısını olan vatandaşlar yüzde 70-80’lere gelirse o zaman aşılama konusunda daha çok başarı sağlayıp, pandeminin üstesinden gelmek daha kolay olacak” dedi.

    ‘RİSKİ AZALTMAK GEREKİYOR’

    Okulların açılacağına değinen Prof. Dr. İlhan, “Sürecin başından beri tüm Bilim Kurulu üyeleri okulların en geç kapanması, en erken açılmasını savunuyoruz. Gerçekten okulların bir an önce açılması gerek ilköğretim gerek üniversite gerçekten çok önemli. Bunun için de insanlar kapalı yerlerde bir araya gelecekleri için, nereden baksanız üniversiteler de dahil yarım günden fazla dersler olacağını düşündüğümüzde buradaki riskleri azaltmak gerekiyor. Bu riskleri azaltmak için işle ilgili alınabilecek önlemler var. Bunların başında ortamların temiz hava ile havalandırılması, sınıflarda seyrek oturulması, maske takılması gibi bileşenler söz konusu olmakla birlikte bir de tabi ki aşılanma var” diye konuştu.

    ‘SİNEMA VE TİYATROYA GİRİŞTE DE İSTENECEK’

    Prof. Dr. İlhan, pandemi ile mücadelede aşının en güçlü silah olduğuna dikkat çekerek, “İki doz aşısını olanlar üzerinden gidersek eğer yüzde 55’lik rakama sahibiz. Aşı olmak Türkiye’de zorunlu değil aşı olmak isteye bağlı. Bu da önemli bir yaklaşım ama aşı olmayan vatandaşlarımızın da kapalı ortamlara girdikleri için hem kendilerini hem de çevrelerini korumaları için böyle bir yaklaşım benimsenmiş durumda. Kişi aşı olmak istemiyorsa sadece aslında okullarımız, idarecilerimiz, öğretmenlerimiz için geçerli değil öğretim üyeleri, üniversite öğrencilerimiz için de geçerli hatta üniversiteler dışında sosyal alanlara girişte sinema, tiyatro, otobüs, tren, uçak yolculuğunda da kişinin aşısı söz konusu değilse yine PCR testi sonuçları istenecek” dedi.

    ‘AMAÇ KULUÇKA SÜRESİ’

    Prof. Dr. İlhan, PCR testinin neden haftada 2 kez istendiğine ilişkin, “Koronavirüs için baktığımızda bulaşma süresi ve kuluçka süresini üst üste koyduğumuzda 3 güne kadar uzayabildiğini görüyoruz. Yani bir kişi koronavirüs enfeksiyonunu aldıktan sonra daha çok 3 güne kadar PCR pozitif hale geliyor. Diyelim ki pazar günü bir şüpheli teması oldu kişinin ancak çarşamba günü PCR pozitifliği söz konusu olabiliyor. Bu nedenle okul gününü içerecek şekilde haftada 2 defa olması mantıklı. Örneğin pazartesi sabahı öğrencimiz, ilkokul öğretmenimiz ya da üniversite öğretim üyemiz testini verecek, 3 gün sonra bu sefer perşembe olacak veya pazar günü verecek bu sefer çarşamba olacak gibi düşünmek mantıklı. Bunun da tamamen amacı koronavirüs mücadelesinde 72 saatte ancak koronavirüs pozitif olabileceğini düşünüp, bunun taramasını yapmak” diye konuştu.

    ‘AŞIMI YAPTIRIR, TESTTEN KURTULURUM’

    Prof. Dr. İlhan, PCR testi zorunluluğunun aşıya teşvikte etkisinin olup olmayacağına ilişkin, “PCR testi taramada iyi bir test fakat haliyle uygulaması zor aynı zamanda belli bir süre sonra sonuç veriyor ama şu an elimizde taramadaki en doğru test. Bir yandan da sağlık sisteminin yükünün artacağını göz önünde bulundurmak gerekiyor. Test ücretsiz yapılacağı için çok fazla başvuru olacak, hastanenin iş yükü artacak. Vatandaş ayda en az 8 kez PCR testi yaptırmak zorunda kalacak. 8 kez yaptırmak demek, pek çok vatandaşımız yaptırmıştır PCR testi. Burnunuz acıyor, boğazınız acıyor sonra tekrar rahatsızlık hissediyorsunuz, zaman kaybı oluyor, test yaptırmaya gittiğinizde kalabalıksa odada bulaşma riski söz konusu oluyor. Açıkçası uygulama açısından baktığımızda ben olsam vatandaşlarımızın yerinde aşımı yaptırıp PCR zorunluluğundan kurtulurdum. Konuyu böyle düşünmek gerekiyor” dedi.