Etiket: teyze

  • Fahrettin Altun teyzesinin cenaze törenine katıldı

    Fahrettin Altun teyzesinin cenaze törenine katıldı

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Kocaeli’nin Darıca ilçesinde yaşayan 75 yaşındaki teyzesi Adalet Oral hayatını kaybetti. Yaşlılığa bağlı sebeplerle hayatını kaybeden Oral’ın ölüm haberini alan Altun, Darıca’ya geldi.

    Osmangazi Mahallesi Aşıroğlu Camii’nde düzenlenen cenaze törenine Altun’un yanı sıra Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık, Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz, AK Parti İl Başkanı Şahin Talus ve yakınları katıldı.

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun taziyeleri kabul ederken, öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazı sonrasında Oral’ın naaşı Merkez Mezarlığı’na defnedildi.

  • Bursa’da yeğenini aylarca çöp evde alıkoyan teyzeye tahliye

    Bursa’da yeğenini aylarca çöp evde alıkoyan teyzeye tahliye

    10. Ağır Ceza Mahkemesinde gizlilik kararı nedeniyle basına kapalı gerçekleşen duruşmaya, hakkında “kişiyi hürriyetten yoksun kılma”, “ihmali davranışla kasten adam öldürmeye teşebbüs” ve “çocuğa karşı eziyet suçlarından” 30 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açılan tutuklu sanık Kamuran Pınar A. ile avukatı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili ve çöp evde bulunan çocuğun annesi Yasemin A’nın avukatı katıldı.

    Tarafları dinleyen mahkeme heyeti, sanığın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.

    Duruşma, 10 Mayıs’a ertelendi.

    Çocuk baygın halde bulunmuştu

    Bursa’daki dairesini Kamuran Pınar A’ya (45) kiraya veren Aydın S, daha sonra kirasını ödemeyen kadına dava açmış, mahkemenin, evin tahliye edilmesine karar vermesinin ardından adrese giden icra ekibi, dairenin kapısını çilingir yardımıyla açtırarak kilidi değiştirmişti.

    Evin kilidini tekrar değiştirerek mahkemenin tahliye kararına uymayan Kamuran Pınar A’nın emniyette ifadesine başvurulmuş, bu sırada çöplerle dolu evin temizlenmesi için haber verilen Nilüfer Belediyesi temizlik görevlileri, 2022’nin temmuz ayında kapısı kilitli bir odada çöplerin arasında sağlık durumu iyi olmadığı tespit edilen 9 yaşındaki C.M.A’yı baygın halde bulmuştu.

    Çocuğun annesinin, Kamuran Pınar A’nın ablası Yasemin A. olduğu belirlenmiş, çocuk savcılık kararıyla Antalya’da yaşayan anneye teslim edilmişti. Daha sonra C.M.A. ile Kamuran Pınar A’nın 16 yaşındaki kızı E.Z.A, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerince koruma altına alınmıştı. C.M.A, Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde tedaviye alınmıştı.

  • Bursa’da yaşlı kadınla motosikletli gençlerin diyalogu gülümsetti

    Bursa’da yaşlı kadınla motosikletli gençlerin diyalogu gülümsetti

    Olay İnegöl ilçesi Osmaniye Mahallesi Altay Caddesi üzerinde meydana geldi.

    Motosikletli gençler ilerlediği sırada önüne çıkan yaşlı kadına yol verdiler. “Ben size kurban olurum” diyen yaşlı kadına ise gençler, “Bende sana kurban olurum” cevabını verdi. Yaşlı kadın “Hayatta böyle sevgi görmedim ben sana daha çok kurban olurum. Benim yaşım gelmiş 70’e çarpsan ne olur. Ama bana çarpmazsan Allah seni insan yerine yazar” dedi. Yaşanan dikkat çeken diyalog, motosiklet üzerindeki aksiyon kamerasına saniye saniye yansıdı.

    Motosiklet sürücüsü ise dikkat çeken diyalogu “barbarosparisa” adlı sosyal medya hesabından paylaştı.

  • Bursa’da o teyze için mahkeme karar verdi

    Bursa’da o teyze için mahkeme karar verdi

    Bursa’nın Nilüfer ilçesi Görükle Sakarya Mahallesi’ndeki apartmanda, dairesini Kamuran Pınar Acar’a 1 Temmuz 2020’de kiralayan Aydın S., Acar’ın kirayı ödememesi üzerine avukatı Batuhan Arısoy aracılığıyla mahkemeye başvurdu. Bursa 4’üncü İcra Hukuk Mahkemesi’nde görülen davalara katılmayan Kamuran Pınar Acar için icra dairesi, borcunu ödemesi için tebligat gönderdi.

    Acar, borçlarını tebligata rağmen ödemeyince mahkeme, evin tahliyesini kararlaştırdı. Kararın ardından eve giden icra ekibi, dairenin kapısını çilingire açtırdığında, çöp evle karşılaştı. Bunun üzerine dairenin kapı kilidi değiştirildi. Polisler, mahkeme kararına uymayıp, çilingirle eve gelip giden Kamuran Pınar Acar’ı gözaltına aldı. Acar, polis merkezindeki ifadesinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.

    Temizlemeye gelen belediye ekipleri buldu
    Çöp evin temizlenmesi için Nilüfer Belediyesi ekiplerine haber verilmesinin ardından eve gelen ekipler, temizlik çalışmasına başladıkları sırada 1 odanın kapısının kilitli olduğunu fark etti. Kapıyı kırıp içeri giren görevliler, çöple dolu odada baygın halde yatan çocukla karşılaştı. Çocuğun kilitlendiğinin ve tuvaletini dahi odaya yaptığının görülmesiyle, polis ve 112 Acil Sağlık ekiplerine haber verildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaklaşık 1 yıldır odada tutulduğu değerlendirilen çocuğun saçlarıyla tırnaklarının uzadığı, çok zayıfladığı ve vücudunda yaralar olduğu görüldü.

    Teyze tutuklandı
    Çocuğun bulunmasının ardından polis ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı. Ekipler, Kamuran Pınar Acar’a ulaşamadı. Cem Muhammet A. adlı çocuğun Acar’ın kız kardeşi Yasemin A.’nın oğlu olduğu belirlendi. Acar’ın uzun zamandır kardeşiyle görüşmediği ve baktığı yeğenini, kilitli odada tuttuğu tespit edildi. Yeğenini 1 yıldır alıkoyduğu iddiasıyla yeniden gözaltına alınan Kamuran Pınar Acar, emniyetteki işlemlerinin ardından ‘çocuğun kaçırılması ve alıkonulması’ suçlamasıyla adliyeye sevk edildi ve çıkarıldığı hakimlik tarafından tutuklandı. Cem Muhammet A. ise tedavisinin ardından Antalya’ya, annesinin yanına gönderildi. Antalya’da Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekipleri tarafından korumaya alınıp Akdeniz Üniversitesi’ne kaldırılan Cem Muhammet A., tedavisi sonrası Sevgi Evi’ne yerleştirildi.

    Suçlamayı reddetti
    Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturması 5 ayda tamamlandı. Görevlendirilen 2 savcının hazırladığı 7 sayfalık iddianamede, suçlamaları reddeden Kamuran Pınar Acar hakkında, ‘İhmali Davranışla Öldürmeye Teşebbüs’, ‘Çocuğa Eziyet’, ‘Çocuk Kaçırma’ ve ‘Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Bırakma’ suçlarından 27 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddianamede, Acar’ın akıl sağlığıyla ilgili rapor da yer aldı. Suç tarihinde, Kamuran Pınar Acar’ın akıl hastalığının yerinde olduğu ve zayıflığının saptanmadığı belirtildi.

    “Bulunmasaydı hayatını kaybedebilirdi”
    İddianamede savcılığın talebi üzerine, Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından tanzim edilen rapora da yer verildi. Raporda, çocuğun beslenme ihmali nedeniyle organlarında ve vücudunda kalıcı hasar kalabileceği, ‘bulunmasaydı hayatını kaybedebileceği’ belirtildi. Cem Muhammet’in dosyaya giren fotoğraflarına göre de 1 yıl boyunca kilit altında tutulduğu belirtildi. Dün doğum günü olan Kamuran Pınar Acar’ın, Bursa 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki, ‘gizlilik kararı’ bulunan yargılanmasına ise bugün devam edildi. Duruşmada, Yenişehir Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu olan Acar ile taraf avukatları, Aile ve Sosyal Hizmetler avukatı hazır bulundu. Yaklaşık 30 dakika süren duruşmada tutuklu sanık, mağdur olduğunu belirtip, tahliyesini istedi. Tarafların avukatları ve tanıkların dinlenmesiyle süren duruşmayı, 15 Kasım’a erteleyen mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

  • Çöp evde bulunan çocuğun teyzesi yargılanıyor

    Çöp evde bulunan çocuğun teyzesi yargılanıyor

    Bursa’da çöp evde bakımsız halde bulunan çocuğun teyzesinin yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

    Bursa 10. Ağır Ceza Mahkemesinde gizlilik kararı nedeniyle basına kapalı gerçekleşen davanın duruşmasına, hakkında “kişiyi hürriyetten yoksun kılma”, “ihmali davranışla kasten adam öldürmeye teşebbüs” ve “çocuğa karşı eziyet suçlarından” 30 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açılan tutuklu sanık Kamuran Pınar A, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili ve taraf avukatları katıldı.

    Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.

    Adliye önünde Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) adına açıklama yapan avukat Mine Rana Kahramanoğlu, dernek olarak çöp evde bulunan ve ağır ihmale uğrayan çocuğun duruşması nedeniyle adliyede bulunduklarını ifade etti.

    Duruşmanın kasım ayına ertelendiğini belirten Kahramanoğlu, “Tanıklar dinlenmemiş, bu nedenle ertelendi. Sanık avukatı tahliye talep etti ancak talebi reddedildi. Dosyanın her zaman takipçisiyiz.” diye konuştu.

  • Azılı katil: “Beni zehirlemeye çalışıyorlardı”

    Azılı katil: “Beni zehirlemeye çalışıyorlardı”

    Olay, dün sabah saatlerinde Muratpaşa ilçesi Doğuyaka Mahallesi 1218. Sokak’taki 4 katlı bir apartmanın 3’ncü katında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, psikolojik sorunları olduğu iddia edilen Yunus Emre Ş. (30), apartman girişinde kuzenleri Tayfun (29) ve Ferdi Gebeş’i (33) bıçakladı. Ardından teyzesi ve kuzenlerinin oturduğu karşı daireye giren şahıs, teyzesi Nurten Gebeş (60) ile torunu Alparslan Gebeş’i (10) bıçakladı. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesinin ardından olay yerine çok sayıda polis, itfaiye ve sağlık ekibi yönlendirildi. Bölgeye gelen ekipler, daireye itfaiye merdiveni yardımıyla girdi. Sağlık ekipleri Alparslan Gebeş ve Nurten Gebeş’i ambulansla hastaneye kaldırırken, diğer yaralılar Ferdi ve Tayfun Gebeş de çağrılan taksiyle hastaneye gitti. Vücudunun çeşitli bölgelerinden ağır yaralanan 10 yaşındaki Alparslan hastanede hayatını kaybetti. Olay sonrası şüpheli, ikinci kattaki başka bir dairede polis tarafından yakalandı. Gözaltına alınan şüpheli ekip otosu ile polis merkezine götürülürken saldırıya uğrayanların yakınları tepki gösterdi. Saldırganın üzerine yürüyen yakınlarına polis engel oldu.

    “Zehirlemeye çalışıyorlardı”

    Cinayet zanlısı Yunus Emre Ş.’nin emniyetteki ifadesinde, “Beni zehirlemeye çalışıyorlardı. Kendilerini uyardım ama aldırış etmediler” dediği öğrenildi. İfadesinin ardından adliyeye sevk edilen zanlı, çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı. Hayatını kaybeden 10 yaşındaki Alparslan Gebeş’in cenazesi ise yakınları tarafından alınıp Aksu ilçesinde toprağa verildi.

    Bıçaklama anı güvenlik kamerasında

    Öte yandan olay anı güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde Yunus Emre Ş.’nin önce asansör girişinde bekleyip, ense tarafında sakladığı bıçağı çıkararak iki kuzenini defalarca bıçaklaması yer aldı. Görüntülerin devamında ise çevreden bir kişinin yardıma gelmesi yer aldı.

  • Depremde ölen kardeşinin 2 çocuğunu sahiplendi

    Depremde ölen kardeşinin 2 çocuğunu sahiplendi

    Yaşanan 2 büyük depremin ardından yürekleri dağlayan dramlar çıkmaya devam ediyor. Uzun yıllardır İnegöl’de ikamet eden Güllü ve Bekir Yırtıcı çifti, Kahramanmaraş’ta ikamet eden depremzede akrabaları olan Aynur (43) ve Gökhan Başboğa(42) ile birlikte akrabalarının göçük altında kalması üzerine harekete geçti. 8 katlı binanın 2. katında oturan Şirvan (40) ve Mehmet Danacı (40) çifti ile çocukları Barlas (10 aylık), Yekta Batu (3), Asaf Süreyya (7) yıkılan binanın altında kaldı. Enkazın altından Anne Şirvan ile çocukları 10 aylık Barlas ve 7 yaşındaki Yekta Süreyya bölgede bulunan cami cemaati ve askerlerin yardımıyla çıkarılarak ambulansla hastaneye sevk edildi. Baba Mehmet Danacı enkaz altında kalarak hayatını kaybederken, Ambulansla hastaneye götürüldüğü öğrenilen diğer çocuk Yekta Batu ise bulunamadı.

    Hastanede anne Şirvan Danacı hayatını kaybederken, isimsiz diye kaydedilen 2 çocuk Barlas ve Yekta Süreyya Danacı yapılan ilk tedavilerinin ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca Bursa Çocuk Esirgeme Kurumu’na yerleştirildi. Durumu haber alan yakınları Bursa Çocuk Esirgeme Kurumu’na giderek çocukları sahiplenmek için başvuruda bulundu. Yapılan inceleme ve tespitlerin ardından 2 çocuk İnegöl’de ikamet eden yakınlarının yanına gelen Teyze Aynur Başboğa’ya teslim edildi. 2 kız çocuğu olan Teyze Aynur’un sahiplendiği kardeşinin 2 çocuğu ile birlikte artık 4 çocuğa sahip oldu.


    Teyze Aynur Başboğa, enkazdan çıkarılan ve kayıp olan Yekta Batu’nun da bulunması için yetkililerden destek istedi. İnegöl Kaymakamı Eren Arslan ve AK Parti Bursa Milletvekili Vildan Yılmaz Gürel dün aileyi ziyaret ederek 2 çocuğa çeşitli hediyeler verdi. Barlas ve Yekta Süreyya’yı sahiplenen Başboğa ailesine ve evlerini depremzedelere açan Yırtıcı ailesine başsağlığı veren heyet, bir süre çocuklarla ilgilendi. Başboğa ailesi enkaz altında bulunmayan diğer yeğenleri 3 yaşındaki Yekta Batu’nun da bulunması için heyetten destek istedi.

    Bu durumdan etkilenen İnegöl Kaymakamı geçici olarak konaklayan Başboğa ailesine bir ev bulma sözü ile maddi ve manevi anlamda yardım etme sözü verdi. Çocukları Berrenur ve Begüm Erva ile birlikte Yırtıcı ailesinin misafiri olan Aynur ve Gökhan Başboğa çifti ise öksüz kalan iki çocuğunda sahipsiz kalmayacağını, kendi evlatları gibi vatanına ve milletine bağlı bireyler olarak yetişmesini sağlayacaklarını söyledi.


    Çocukları sahiplenen teyze Aynur Başboğa, “Biz o gün akşam kardeşimle beraberdik. Annemlere gittik, oturduk. En son evlerimize gittik. Saat 04.15’te uyandım. Deprem oldu, çocuklar bağrıştı. Aşağıya indik. 1,5 dakikalık bir boşluk olduk. Sitenin içerisine girdik, tekrar oldu. Kardeşimi aradım, bir defa çaldı. İkinci defa da telefon kapandı. Zannettim ki, onlarda çıkıyorlar, o yüzden kapattılar. Ben erkek kardeşimi aradım, o bizi almaya geldi. Tekrar annemlere gitmek istedik, yollar kapanmış. Kardeşim yürüyerek gitti. Bu süre en fazla 1,5 saat oldu. Bende arkasından yürüdüm. İlk 1,5 saat içerisinde anneyi, kardeşleri, çocukları almışlar. Ama anne hayatını kaybetmiş dediler. Bir çocuğu da kucağından aldık dediler. Ama biz bunları 4. gün öğrendik. Enkaz çalışmaları bitti. Dedik baba çıktı ama onlar nerede? Kurumlara başvurduk. Konya ekibi büyük ağabeyi buldu. Büyük ağabeyi bulduktan sonra Barlas’ın burada olduğunu söylediler. Batu hala kayıp. Onu da hala araştırıyoruz. 10 aylık bir çocuk var. Birde 5-6 yaşlarında abisi var. Çocuk esirgeme kurumundan ağabeyi bulduk. Diğerinden hala haber yok.

    Teyzesi olarak çocuklar bende kalacak. Enkazdan çıkarmışlar. Çocukları ve kardeşimi çıkarmışlar. 1,5 saat içinde herkesi çıkarmışlar. Ama şu an hala yok. Annenin de mezarı belli değil. Onu da araştıracağız. Batu’nun her ne şekilde olursa olsun bulunmasını istiyoruz. İki evladım vardı. İki evladım daha oldu. Ufak yeğenimi beşiğin içinden almışlar. Beşik onu korumuş. Abisinin de bacağında ezilme vardı. Onunda durumu iyi. 4 gün hastane de yattı. Şu an bir sıkıntısı yok. İyileşme süreci devam ediyor” dedi.

    Aynur’un eşi Gökhan Başboğa ise, “4-5 gün boyunca hem kendi canlarımızı hem başka canları, canımızla, tırnaklarımızla kazıya kazıya, insanlara, kurtarma ekiplerine yardım ederek ulaşabildiğimiz insanlara ulaştık. Ulaşamadıklarımızın çoğu da rahmetli olmuştu. Elimizden geldiğince çocukları aradık. Onları bulmaya çalıştık. O an anlatılmıyor. Öyle bir durumu ki, anlatılmaz. Orada yaşamanız gerek. Alabildiğimizi aldık, alamadığımız enkazın altında kaldı. Ölenler Allah’tan rahmet diliyoruz. Yaşayan ailelere baş sağlığı diliyoruz. Rabbim ülkemizi korusun. Ülkemizde böyle bir şey bir daha yaşanmasın. Biz 1999 depremindeki insanlarla şu anda empati kurabiliyoruz. O insanların nasıl bir an geçirdiklerini çok daha iyi net bir şekilde anlıyoruz. Devletimizden Allah razı olsun. Depremden 1 saat sonra devletimiz oradaydı. Askerlerimiz eşofmanlarla ordu evlerinden çıkmışlar.

    Polislerimiz eşofmanlarıyla oradaydı. Hayatta kalan herkes sağlık ekipleriyle, bütün herkes oradaydı. Devletimize her zaman inanıyoruz, güveniyoruz. Bir hak vardır. Doğruyu konuşursan Allah arkanda durur. Yalan konuşursan, Allah seni helak eder. Biz bu anları yaşıyoruz. Aç gözlülük, yalan, dolanla her işi yaptığımızdan bizim başımıza böyle işler geliyor. Ben kendi duygularımı anlatıyorum. Rabbim bize bir daha göstermesin. Acımız çok büyük. Ne yapabiliriz? Bu saatten sonra nasıl doğrulacağız, yaralarımızı bir şekilde saracağız. Biz Türk milletiyiz. Biz o gün Türk milletinin nasıl bir ırk olduğunu orada kanıtlamış olduk. Biz böyleyiz, her zaman da böyle olacağız. Allah’ın bir emaneti. Rabbim bizlere bunları bağışladı. İki tane kız evladım vardı. Şimdi iki tane daha Allah’ın emanetleri. Bir miras olarak bizlere kaldı. Biri 8 aylık, biri 6 yaşında. Bir tanesi kayıp. Onu bulamıyoruz. En büyük acı da o. Öldüğünü bilsek, mezarını bileceğiz. Onu da bilmiyoruz. Yaşıyorsa, nerede bilmiyoruz. Bu çok farklı bir şey. O da bizi mahvediyor. Devletimizden ve yetkililerden, bir an evvel bulunmasını istiyoruz” diye konuştu.