2024-2025 eğitim öğretim yılının başlamasına sayılı günler kala Ticaret Bakanlığı, 10 ilde eş zamanlı olarak denetim gerçekleştirdi. Bursa Ticaret İl Müdürü İsmail Aslanlar’ın da katıldığı denetim, başta tüketicilerin güvenlik, ekonomik çıkar ve sağlıklarının korunması amacıyla gerçekleştirildi. Ayrıca, ürünlerin raf fiyatı ile kasa fiyatları karşılaştırıldı.
Ticaret Bakanlığı yetkilileri, bu tür uygulamaların artarak devam edeceğini ifade etti.
Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, tüketicilerin sağlığı ve güvenlikleriyle ekonomik çıkarlarının korunması için denetimler gerçekleştirildiği belirtildi. Açıklamada, tüketicilerin ekonomik çıkarlarının korunması ve muhtemel mağduriyetlerinin önüne geçilmesini teminen okul alışverişlerinin yapıldığı başta zincir marketler ve kırtasiye dükkanları olmak üzere perakende ürün satışı yapılan işletmelerde yaygın ve yoğun fiyat etiketi denetimleri gerçekleştirildiği kaydedildi. Denetimlerin ‘güvensiz ürüne karşı sıfır tolerans’ ilkesi çerçevesinde sürdürüldüğünün altı çizilen açıklamada, “Ticaret Bakanlığımızca çocuklarımızın sağlık ve güvenliklerini olumsuz etkileyebilecek ürünlere engel olmak amacıyla gerekli tedbirler alınmakta ve denetimler ‘güvensiz ürüne karşı sıfır tolerans’ ilkesi çerçevesinde sürdürülmektedir. Ticaret Bakanlığımıza bağlı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü koordinasyonunda ticaret denetmenleri tarafından imalatçı, ithalatçı ve toptancılarda yoğun olarak gerçekleştirilen denetimlerle güvensiz ürünlerin tüketicilerimize ulaşması engellenmektedir” denildi.
Riskli görülen ürünler teste tabi tutuluyor
Açıklamaya göre, kırtasiye malzemeleri, okul çantaları, çocuk ayakkabıları ve okul kıyafetleri gibi ürünler kullanımı kısıtlanmış kimyasalların yanı sıra küçük parça, kordon, bağcık gibi çocukların fiziki olarak zarar görebileceği kısımlar açısından akredite laboratuvarda yapılan testlerle inceleniyor. Ürünlerin oluşturabilecekleri risklerin tespitinin yanı sıra tüketicilerin doğru bir şekilde bilgilendirilmeleri amacıyla etiket bilgileri de kontrol ediliyor.
Güvensiz bulunan ürünler Ticaret Bakanlığı tarafından piyasadan toplatılacak
Denetimler sonucunda güvensiz bulunan ürün bilgilerinin ‘guvensizurun.ticaret.gov.tr’ adresinden erişilebilen Güvensiz Ürün Bilgi Sistemi aracılığıyla tüketicilerle paylaşacağı aktarılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Güvensiz ürünlerin piyasaya arzı yasaklanarak, toplatılması sağlanacak ve bu ürünlerin imalatçı ve ithalatçılarına idari para cezası uygulanacaktır. Güvensiz bulunan ürünlerin ‘sağlığa zararlı madde içermez’ gibi reklam ve tanıtımlarının olduğunun tespit edilmesi durumunda Ticaret Bakanlığımız bünyesinde bulunan Reklam Kurulunca inceleme başlatılacaktır. Bu çalışmalara ek olarak imalatçıların, ithalatçıların ve dağıtıcıların mevzuat hakkında bilgilendirilmesine yönelik rehberlik faaliyetleri de gerçekleştirilmektedir.”
Tüketicilerin ürün alırken dikkat etmesi gerekenler
Tüketicilerin ürün satın alırken dikkat etmesi gereken hususların da yer aldığı açıklamada, “Kırtasiye ürünlerinde imalatçı/ithalatçı açık adının ve adresinin bulunduğu ürünler tercih edilmelidir. Markası ve modeli belli olan, üzerinde Türkçe uyarılar bulunan ürünler satın alınmalıdır. Oyuncak şeklinde olan veya oyuncak niteliği taşıyan kırtasiye ürünlerinde ise hangi yaş grubuna yönelik olduğuna dair ibarelerin ve diğer uyarıların bulunup bulunmadığına bakılmalıdır. Örneğin, 36 aydan küçük çocuklar için risk oluşturan kırtasiye malzemelerinde bulunan uyarılar dikkate alınmalıdır. Boya malzemeleri, oyun hamurları, parmak boyaları gibi oyuncak niteliğindeki ürünlerde CE işaretinin bulunmasına dikkat edilmelidir” denildi.
Açıklamada tekstil ve ayakkabı ürünlerine ilişkin ise, “Ürünlerin içeriğini gösteren etiketlerin ve işaretlemelerin Türkçe ve kolay okunabilir olması zorunludur. Çocuk kıyafetlerinde bulunan kordon, bağcık, küçük parça içeren süslemeler gibi risk oluşturabilecek unsurlara dikkat edilmelidir” ifadelerine yer verildi.
Ticaret Bakanlığı Basın Müşaviri Fatih Uysan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Ticaret Bakanlığına bağlı ekipler tarafından Antalya’daki dinlenme tesislerine yönelik çalışmalar yapıldığını bildirdi. Çalışmalar neticesinde; hediyelik eşya, yiyecek, içecek, tekstil ve deniz malzemeleri gibi birçok üründe fiyat etiketinin bulunmadığı belirtilen açıklamada, etiket bulunan ürünlerde ise avro ve dolar cinsinden etikete sahip olduğu bilgisi verildi.
Açıklamada, tesislere Ticaret Bakanlığı İl Müdürlüğü denetim ekiplerince 4 milyon 654 bin 200 lira idari para cezası kesildiği kaydedildi.
Ticaret Bakanlığı Basın Müşaviri Fatih Uysan; yazılı, görsel ve sosyal medyada yer alan “sebze ve meyvelerin, fiyatlarını yükseltmek amacıyla çöpe döküldüğü” yönündeki haber ve paylaşımların titizlikle incelendiğini açıkladı. Sosyal medyada 8 Ağustos 2024 tarihinde paylaşılan, kasalarca domatesin çöpe döküldüğüne ilişkin görüntülerin Ticaret Bakanlığınca incelendiği belirtilen açıklamada, olayın Burdur’un Söğüt beldesinde bulunan Söğüt Toptancı Hali’nde gerçekleştiği bildirildi. Açıklamada, Ticaret İl Müdürlüğünce yerinde inceleme yapılmak suretiyle durumun tutanak altına alındığı kaydedilerek şu ifadeler kullanıldı:
“5957 sayılı Hal Kanununda malların toptan veya perakende ticaretinde; piyasada darlık oluşturmak, fiyatların yükselmesine sebebiyet vermek veya fiyatların düşmesine engel olmak için malların belirli ellerde toplanması, satışından kaçınılması, stoklanması, yok edilmesi, bu amaçla propaganda yapılması veya benzeri davranışlarda bulunulması yasaklanarak, yasağa aykırı hareket edenler için, doğrudan veya Bakanlığımızın talebi üzerine belediyelerce 123 bin 213 lira idari para cezası uygulanması öngörülmüş olup bu kapsamda, domatesleri çöpe döken işletmeye Hal Kanunu kapsamında 123 bin 213 lira idari para cezası uygulanması talimatı Söğüt Belediyesine iletilmiştir. Ayrıca, Bakanlığımızca en kısa zamanda ilgililer hakkında Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümleri kapsamında suç duyurusunda bulunulacaktır. Bakanlık olarak, fiyatları yükseltmek maksadıyla ürünlerin stoklanması veya yok edilmesi gibi eylemlerin gerçekleştirilmesine asla müsaade edilmeyecek ve bu eylemleri gerçekleştirenler hakkında en ağır yaptırımların uygulanmasına devam edilecektir.”
Ticaret Bakanlığı, turizm sektöründe faaliyet gösteren kuruluşların yürüttüğü reklam ve tanıtım faaliyetleri arasından tercih yapmaya çalışan tüketicilerin dikkat etmeleri gereken hususları hatırlattı. Yapılan açıklamada, “Sosyal medya, kısa mesaj veya e-posta gibi iletişim kanalları üzerinden gelen teklifin içeriğinde yer alan tesis resimlerinin, kurumsal logo ve işaretlerin doğruluğuna dikkat etmeli. Satın alma kararı öncesinde tercih edilen seyahat acentesi veya turizm tesisinin ilgili kamu kurum ve kuruluşları nezdinde kayıtlı olup olmadığı araştırılmalıdır. Bu kapsamda tüketiciler, seyahat acentelerinin ve turizm tesislerinin belgeli olup olmadığını, turizm tesislerinin kaç yıldız sahibi olduğunu www.kulturturizm.gov.tr ve www.tursab.org.tr adreslerinden sorgulayabilirler. Özellikle mesafeli yolla imzalanan sözleşmelerde, seyahat acentesinin veya turizm tesisinin internet sitelerinde adres, ünvan ve iletişim bilgilerine yer verildiğinin ve internet sitelerinin ETBİS’e (elektronik ticaret bilgi sistemi) kayıtlı olduğunun kontrol edilmesi, sosyal medya üzerinden satın almak yerine seyahat acentelerinin kendi internet sitesinin tercih edilmesi ve ödeme aşamasında da bu hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir” uyarılarında bulundu.
Paket tutarında fesih hakkı bulunuyor
Bakanlıktan yapılan açıklamada, tüketicilerin önceden planladıkları paket turlara hayatın normal akışı içinde yaşanan birtakım sorunlar nedeniyle katılamadıkları belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Bu tür durumlarda tüketicilerin paket tur sözleşmesini feshetme hakkı bulunmaktadır. Tüketicinin, paket turun başlamasından en az 30 gün önce yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısıyla bildirmek kaydıyla paket tur sözleşmesini feshetme ve ödenmesi zorunlu vergi gibi yasal yükümlülükler dışındaki paket tur bedelini herhangi bir kesinti yapılmaksızın iade alma hakkı bulunmaktadır. Fesih bildirimi paket turun başlamasına 30 günden daha az süre kala yapılıyorsa paket tur sözleşmesinde belirtilmek şartıyla belirli bir tutar veya oranda kesinti yapılabilmektedir.”
Açıklamada, Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nun zorunlu sigortayla ilgili hükümleri saklı kalmak üzere, paket tur düzenleyicisinin sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tüketicinin uğradığı her türlü zarardan sorumlu olduğuna işaret edildi.
Tüketicinin boşa harcanan tatil zamanı için de uygun bir tazminat talep edebileceğine işaret edilen açıklamada, “Ayrıca muhtelif seyahat acenteleri tarafından tüketicilere sunulan, paket tur veya otel konaklama rezervasyonunun cezai şart ödemeksizin iptaline imkan tanıyan ihtiyari sigorta uygulamasının tüketicilerimizin faydasına olduğu değerlendirilmektedir” ifadesi kullanıldı.
“Uyuşmazlık halinde tüketici hakem heyetlerine başvurulabilir
Açıklamada, bireysel tüketici uyuşmazlıklarının çözümünde tüketici hakem heyetleri ve tüketici mahkemelerinin yetkili kılındığı anımsatılarak şunlar kaydedildi:
“Tüketiciler, firmaların uygulamaları ve sözleşmenin ayıplı veya eksik ifası nedeniyle mağdur edilmeleri durumunda 2024 yılı için değeri 104 bin liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetine, bu tutarın üzerindeki uyuşmazlıklarda ise tüketici mahkemesine başvurabilmektedir. Dava şartı olarak tüketici mahkemelerinde dava açılmadan önce ara bulucuya başvurulması gerekmektedir.”
Bursa iş dünyasının çatı kuruluşu BTSO, Ticaret Bakanlığı destekleri ile hayata geçirdiği Sağlık HİSER Projesi ile bölgesel ve küresel işbirlikleri kurmaya devam ediyor. Bursa’da sağlık turizmi ile yetkilendirilmiş firmaların yabancı hasta potansiyellerini arttırmak amacıyla sağlık sektörüne yönelik yürütülen ‘Sağlık İçin Bursa HİSER projesi’ kapsamında Bursalı firmalar yabancı alıcılarla buluştu. BTSO’nun Kirazlıyayla’daki referans eğitim merkezi Bursa Business School ev sahipliğinde düzenlenen alım heyeti etkinliğinde 100’ü aşkın ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi.
“Bursa Sağlık Turizminde Başkent Olsun İstiyoruz”
BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Erol Kılıç, BTSO’nun vizyon projelerinden Business School ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğin sektörün dünyaya açılmasına önemli katkı sağladığını ifade etti. Etkinlik için Bursa’ya gelen misafirlerin organizasyondan oldukça memnun kaldığını ifade eden Erol Kılıç, “Bahreyn, Suudi Arabistan, Kuveyt, İngiltere, Fransa, Belçika gibi ülkelerden misafirlerimiz geldi. Bursa artık sağlık turizminde başkent olsun istiyoruz. Ülke olarak 20 milyar dolar ihracat hedefimiz var. Bursa’nın da buna çok büyük katkısı olacağına eminiz. Bursa’da sağlık hizmetleri Türkiye’nin geneline baktığımızda çok başarılı. Bursa’da bulunan imkanlar ülkemizde birçok şehirde yok. Kaplıca ve sıcak suyu Bursa’dan alıp başka bir yere taşıyamazsınız. Tarihi ve kültürel değerlerimizi, doğal kaynaklarımızı bugüne kadar yeteri kadar anlatamadığımızı ve hizmet sektöründe bunu kullanamadığımızı düşünüyorum. BTSO olarak bunu daha iyi anlatmak için organizasyonlarımıza devam edeceğiz.” dedi.
“Bursa’yı Sağlık Turizminde Marka Haline Getirmek İçin Çalışıyoruz”
BTSO Sağlık Konseyi Başkanı Mehmet Fatih Özkul, sağlık turizmini geliştirmek adına çok çaba sarf ettiklerini söyledi. BTSO öncülüğünde, Bursa’nın sağlık turizminde bir merkez olabilmesi için önemli bir organizasyonda bir araya geldikerini ifade eden Özkul, “Dünyanın dört bir yanından yabancı katılımcıyı Bursa Business School’da ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Buradaki amacımız, insanların Bursa’yı ve kurumlarımızı görmesi, burada verilen sağlık hizmetlerinin kalitesini fiyat performans olarak da değerlendirmesi ve sonrasında gönderdiği hastaların üst düzey hizmet alarak Bursa’dan memnun ayrılmasını sağlamak. Şuan da sağlık turizmi için Afrika’dan, Türki Cumhuriyetler’den, Ortadoğu coğrafyasından, Avrupa’dan ve Balkanlar’dan çok sayıda hasta Bursa’ya geliyor. Ancak İstanbul’un ağırlığında Bursa sağlık turizminde biraz yavaş seyrediyor. Bizim amacımız bunu hızlandırmak. Hem özel hem de kamuda çok kaliteli tesislerimiz var. Bursa’yı bu konuda bir marka haline getirmek için çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdüreceğiz.”diye konuştu.
“Sağlık Turizminde Yeni Bir Kapı Açıldı”
Alım heyeti organizasyonun sağlık turizmine ciddi bir ivme kazandıracağını söyleyen Eyrice ADSM Yönetim Kurulu Başkanı Türkay Eyrice, “Katılımcılar çok ilgili. Bu organizasyonla sağlık turizminde yeni bir kapı açıldığına yürekten inanıyorum. Sağlık turizmini ağırlıklı olarak İstanbul yapıyorken artık Bursa’nın da bu konuda hiçbir eksiğinin kalmadığını düşünüyorum. Organizasyonu gerçekleştirdiğimiz Bursa Business School’un varlığıyla sağlık turizmi konusunda sektöre ciddi fayda sağlayacağına inanıyorum . Bu tesisi tekrar şehrimize kazandıran Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’na ve organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” dedi.
“Sağlık Sektöründe Üst Düzey Hizmetler Veriliyor”
Alım heyeti organizasyonuna Bahreyn, Suudi Arabistan, Kuveyt, Fransa, Belçika ve İngiltere başta olmak üzere sağlık sektörünün hedef pazarlarından önemli alıcılar katıldı. Fransa’dan organizasyona katılan Signature by AC firmasının yetkilisi Anne Candy Fransa’da 9 senedir sağlık turizmi sektöründe hizmet verdiklerini söyledi. Kaplıca, SPA ve medikal hizmetler verdiklerini belirten Candy, “Üst gelir grubundan müşterilere hizmet veriyoruz. Birçok ünlü isim firmamızdan hizmet alıyor. Biz de onları mutlu etmek için çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. Burada sağlık sektöründe çok farklı hizmetler veren firmalarla tanışma fırsatı yakaladık. Üst düzey hizmetler verdiklerini gördüm. Böyle bir organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
“Bursa Sağlık Turizmi Açısından Çok Cazip Bir Şehir”
İngiltere’den katılan Tanvir Akhtar, üst seviye gelir grubundan müşterilerine sağlık turizmi paketleri satan bir işletme olduklarını söyledi. BTSO’nun davetiyle burada olmaktan çok mutlu olduklarını ifade eden Akhtar, “Bursa tarihi ve kültürel yapısından dolayı turizm açısından çok cazip bir yer. Bursa’da sağlık sektöründe hizmet veren firmalarla iş yapma ihtimalimizin kuvvetli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca burada misafir olduğumuz Bursa Business School çok ilham verici harika bir tesis. Organizasyonda ve bu tesiste emeği geçenleri tebrik ediyorum.” dedi. Bahreyn Olimpiyat Komitesi Üyesi Doktor Sayed Moayyed ise etkinliğin kendileri için verimli geçtiğini ve tanışma fırsatı buldukları yerel firmalarla ilerleyen günlerde beraber iş yapmayı düşündüklerini söyledi.
Ayrıca alım heyeti kapsamında Bursa’ya gelen yabancı alıcılar Bursalı firmaların teknik altyapılarını incelemek için proje katılımcısı sağlık sektörü firmalarını tesislerinde ziyaret ettiler.
Ticaret Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, ‘Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik’ kapsamındaki faaliyetlerin devam ettiği hatırlatılarak, ilan platformlarında yer alabilen aldatıcı ilanların önlenmesi ve bu ilanların yol açtığı spekülatif fiyat artışlarının engellenmesi ve ilan kirliliğinin önüne geçilmesi için ilgili yönetmelikte değişikliğe gidildiği hatırlatıldı. Bu kapsamda ilan platformlarına ilan veren kişinin kimlik bilgilerini doğrulama, ilana konu taşınmazın ilan veren kişiye, bu kişinin birinci ve ikinci derece kan hısımlarına veya eşine ait olduğunu ya da ilanı veren kişinin ilana konu taşınmaz sahibi tarafından yetkilendirildiğini doğrulama yükümlülükleri getirilmişti.
İlk aşamada taşınmaz ilanı vermek isteyen gerçek veya tüzel kişilerin kimlik doğrulamaları, ilan platformlarının entegrasyonu ile Ticaret Bakanlığı bünyesinde kurulan Elektronik İlan Doğrulama Sistemi (EİDS) üzerinden yapılmaya başlandığı bildirilen açıklamada, ikinci aşama olan yetki doğrulamasının da EİDS sistemi üzerinden yapılmasının planlandığının altı çizildi. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, EİDS yetki doğrulama uygulamasına ilişkin sistem geliştirmeleri ve entegrasyonlara dair teknik çalışmaların devam ettiği belirtildi. Açıklamada, uygulamanın devreye alınması ile sadece yetki belgeli emlak işletmelerinin yetkilendirilebilmesinin mümkün olacağı, yetki belgesiz işletmelerce ilan girişi yapılamayacağı kaydedildi.
“Fahiş artış yapanlara uygulanan idari para cezası toplamı 88 milyon 900 bin liraya ulaşmıştır”
Açıklamada ilan fiyatında fahiş artış yaptığı tespit edilen 107 işletmeye ise bu ay 10 milyon 700 bin lira idari para cezası uygulandığına işaret edilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Bu denetimler sonucunda yetki belgesi almadan taşınmaz ticareti faaliyetinde bulunan emlak işletmelerine bugüne kadar toplam 29 milyon 221 bin 612 lira idari para cezası uygulanmıştır. Diğer taraftan, emlak sektöründe vatandaşlarımız aleyhine gerçekleşebilecek tüm durumlar Ticaret Bakanlığımızca yakinen takip edilmekte ve çok hızlı şekilde tedbirler alınmaktadır. Bu kapsamda ilan platformlarındaki konut ilanları takip ve kontrol edilerek, piyasa dengesini bozan manipülatif fiyat artışlarıyla mücadele edilmekte ve idari yaptırımlar uygulanmaktadır. Bu çerçevede 2023 yılının Ekim ve Aralık aylarında 737 emlak işletmesine 73 milyon 700 bin lira ve 2024 yılının Ocak ayında 45 emlak işletmesine 4 milyon 500 bin lira olmak üzere, konut ilan fiyatlarında fahiş artış yaparak piyasayı ve serbest rekabeti bozan ve tüketici mağduriyetine sebep olan toplamda 782 emlak işletmesine 78 milyon 200 bin lira idari para cezası uygulanmıştı. Bu defa aynı çerçevede yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda ilan fiyatında fahiş artış yaptığı tespit edilen 107 işletmeye 2024 yılı Haziran ayında 10 milyon 700 bin lira idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir. Böylelikle Ticaret Bakanlığımızca Ekim 2023’ten bugüne kadar ilan fiyatında fahiş artış yapanlara uygulanan idari para cezası toplamı 88 milyon 900 bin liraya ulaşmıştır. Bakanlığımızca gerek piyasanın adil, rekabetçi ve istikrarlı şekilde işlemesini sağlamak, gerekse manipülatif fiyat artışlarının piyasada oluşturduğu olumsuzlukların önüne geçmek amacıyla emlak sektörüne yönelik denetimler önümüzdeki günlerde de hız kesmeden sürdürülecektir.”
Ticaret Bakanlığı olarak fahiş fiyat ve stokçuluk fiillerini engellemek, vatandaşların ticari etiğe uygun olmayan davranışlar sonucu beslenme, barınma, sağlıklı yaşama ve korunma gibi temel ihtiyaçlarını karşılama hususunda mağduriyetlerini bitirmek adına denetimlerini, saha çalışmalarını ve mevzuat değişikleri titizlikle devam edildiği belirtildi. İç Ticaret Genel Müdürlüğü Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü başta olmak üzere, merkez teşkilatı ve taşra teşkilatı koordinasyon içerisinde toplumsal refahı sağlamak ve haksız kazanç eylemlerini engelleyerek adaletli bir piyasa tesisi sağlamak için çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürdürdüğü ifade edildi.
İç Ticaret Genel Müdürlüğünce otomotiv, emlak ve kuyum sektörü başta olmak üzere stokçuluk ve fahiş fiyat denetimleri yapılarak, idari yaptırımlar uygulanmış bulunduğu bildirilen açıklamada, “Çalışmalar kapsamında; 2023 yılı ve 2024 yılı 19 Haziran 2024 yılı itibari ile otomotiv sektörüne, 6 ay 6 bin kilometre düzenlemesi kapsamında 51 milyon 930.000,00 TL, ilan kısıtlaması dahilinde 89 milyon 769 bin 614,00 TL, yetki belgesi düzenlemesi ile birlikte 21 milyon 073 bin 515,00 TL olmak üzere, toplamda 162 milyon 773.129,00 TL idari para cezası uygulanmıştır. Bunun yanında otomotiv sektörüne yönelik stokçuluk faaliyetleri kapsamında ise aynı tarihler arasında 823 gerçek ve tüzel kişi denetlenmiş olup, aykırı bulunan firmalara 285 milyon 505 bin 988,00 TL idari para cezası uygulanmıştır” denildi.
İç Ticaret Genel Müdürlüğünce, aynı zaman dilimi içerisinde emlak sektörüne yönelik çalışmalar kapsamında uygulanan cezalar ise şu şekilde açıklandı:
Bin 932 gerçek ve tüzel kişi denetlenmiş olup, aykırı bulunan bin 447 firmaya toplamda 107 milyon 610 bin 682,00 TL idari para cezası uygulanmıştır. 2024 yılı itibari ile düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte kuyum sektöründe ise 310 firma denetlenerek, 24 milyon 600 bin TL idari para cezası uygulanmıştır.”
Ticaret Bakanlığı olarak toplumsal refah ve huzurun sağlanması amacıyla üzerinde hassasiyetle durulan fahiş fiyat çalışmaları kapsamında ise Genel Müdürlüğünce, sadece 2024 yılında 22 bin 520 gerçek ve tüzel kişi denetlendiğini olup, toplamda ise 37 bin 600 gerçek ve tüzel kişi denetlenerek aykırı bulunan fiillere 235 milyon 188 bin 973,00 TL idari para cezası uygulandığı bildirildi.
İç Ticaret Genel Müdürlüğü tarafından, sektör bazlı denetimlerimiz yanında, yaş sebze meyve, ekmek tarifesine aykırı satışlar, deprem nedeniyle ihtiyaçlar ürünler, hazır beton başta olmak üzere birçok ürün grubunun detaylı takibi yapıldığı belirtilen açıklamada, Ürün ve sektör bazlı olarak toplamda 42 bin 127 gerçek ve tüzel kişi denetlendiği, aykırı eylemlerde bulunan 3 bin 558 gerçek ve tüzel kişiye 814 milyon 678 bin 772,00 TL idari para cezası yaptırımı uygulandığı ifade etti.
Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğünce, tüketicilerin taraf olduğu sözleşmelere ilişkin olarak, başta mesafeli sözleşmeler olmak üzere abonelik sözleşmeleri, iş yeri dışında kurulan sözleşmeler, ön ödemeli (maket üzerinden) konut satışları, devre tatil, paket tur, bankacılık hizmetleri, haksız şartlar ile satış sonrası hizmetler gibi konularda denetimler yapıldığını aktarılan açıklamada, “Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğümüzün çalışmaları doğrultusunda, 2024 yılı itibariyle 932 gerçek ve tüzel kişiye aykırı filleri dolayısıyla 467 milyon 378 bin 278,00 TL, 2023 yılı ve 11 Haziran 2024 yılı tarihleri arasında ise toplamda 10 bin 306 gerçek ve tüzel kişiye toplamda 1 milyar 267 milyon 446 bin 715,00 TL idari para cezası uygulanmıştır” denildi.
Tüketicilerin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının ticari reklam ve haksız ticari uygulama vasıtasıyla zedelememesi hususunda tüm mecralarda yayınlanan ticari uygulamaları denetlemekle yetkili tek idari organ Reklam Kurulu tarafından 9 bin 687 dosya karar bağlanarak 107milyon 333bin 510 TL idari para cezası uygulandığı aktarıldı.
Ticaret Bakanlığı’nın sorumluluğunda bulunan tekstil, ayakkabı, oyuncak, kırtasiye, çocuk bakım ve kullanım ürünleri ve deterjan gibi tüketici ürünlerinin güvenli bir şekilde piyasaya arz edilmesi amacıyla ‘güvensiz ürüne karşı sıfır tolerans’ ilkesiyle piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri sürdürülmekte olduğu, yapılan piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri ile sorumluluğumuzdaki ürün gruplarında 2011 yılında yüzde 32 olan güvensizlik oranı yüzde 1,7’ye kadar gerilediği vurgulandı. Bu kapsamda, 3 bin 499 firma denetlendiği 11 milyon 913 bin 407,00 TL idari para cezası yaptırımı uygulandığı vurgulandı.
Ticaret Bakanlığı olarak vatandaşlarımızın huzur ve refahını öncelikle temel prensibi olarak kabul ederek, personellerin fedakarca çalışmaları sayesinde hem ticaret hayatın düzenli bir işleyişini tesis etme noktasında hem de bireysel olarak vatandaşların haklarının korunması hususunda Genel Müdürlükleri, 81 ilde bulunan Ticaret İl Müdürlükleri başta olmak üzere iç ticaret birimlerince 116 bin 262 gerçek ve tüzel kişiye toplamda 2023 yılı başından itibaren 11 Haziran 2024 tarihi geçerli olmak üzere 2 milyar 331 milyon 949 bin 69,00 TL idari para cezası uygulandığı belirtildi.
Ticaret Bakanlığı, ahilik kültürünü içinde barındıran ticaret hayatını yaşatmaya, bunun yanında tüketicilerimizin hak ve menfaatlerini koruyacak adımları elimizdeki bütün materyalleri kullanarak adaletli bir işleyişi tesis etmek amacıyla çalışmalarıma tavizsiz bir anlayışla devam edeceklerini bildirildi.
Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik değişikliğinin ayrıntıları şöyle:
“Tarifeler, yönetim kurulunun teklifi ve meclisin onayıyla yürürlüğe girer. Tarifelerin tespitinde ilgili meslek komitesinin görüşü alınır. Meslek komitesi en geç onbeş gün içinde görüşünü bildirmek zorundadır. Ancak, simit ile 4/1/2012 tarihli ve 28163 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde tanımı yapılan ekmeğe ilişkin tarifenin belirlenmesi aşamasında yönetim kurulu; onbeş gün içinde Ticaret İl Müdürü ve Tarım ve Orman İl Müdürü ile esnaf ve sanatkarlar odaları birliği, tarifeyi düzenleyen oda ve ilgili belediyenin temsilcilerinden oluşan heyetin değerlendirmesini alır. Heyetin değerlendirmesi ve ilgili meslek komitesinin görüşü de dikkate alınarak yönetim kurulunca oluşturulan ekmek tarifesine ilişkin teklif, Ticaret Bakanlığının olumlu görüşünün alınmasından sonra yapılacak ilk toplantıda meclisin onayına sunulur. Ancak, Bakanlık tarafından olumsuz görüş bildirilmesi durumunda, heyetin toplanmasına gerek olmaksızın gerekçeleri ile birlikte yönetim kurulunca hazırlanan yeni tarife talebi, yeniden Bakanlığın görüşü alındıktan sonra meclisin onayına sunulur.”
Resmi Gazete’de yayımlanarak 1 Ocak tarihinde yürürlüğe giren ‘Fiyat Etiketi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ çerçevesinde, tarife ve fiyat listelerine ilişkin belgelerin lokanta, restoran, kafe, pastane ve benzeri yiyecek ve içecek hizmeti sunulan iş yerlerinde giriş kapısının önüne ve hizmet sunulan masaların üstüne, tüketiciler tarafından kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde konulması şartı getirilmişti. Bu kapsamda, Ankara Ticaret İl Müdürlüğü ekipleri Ankara’nın Çankaya ilçesi Çukurambar semtindeki işletmede denetim yaptı. Ekipler, işletmenin giriş kapısının önünde ve hizmet sunulan masaların üstünde yer alması gereken tarife ve fiyat listesini inceledi. Ayrıca, Ankara Ticaret İl Müdür Vekili Elif Tan’ın gözetiminde yapılan denetimde, menüde tüketiciye servis ücreti bilgisinin açık bir şekilde verilip verilmediği kontrol edildi.
Denetimin ardından basın mensuplarına açıklamalarda Tan, “Restoranların giriş kapısı önünde ve hizmet sunulan masaların üzerinde bulunması gereken fiyat ve tarife listesiyle ilgili bir denetim gerçekleştirdik. Ayrıca lokanta ve restoranda servis ücreti alınıyorsa bu ücretin fiyat ve tarife listesinde veya menüde gösterilip gösterilmediğini kontrol ettik” değerlendirmesinde bulundu.
Denetim yapılan işletmede yönetmeliğe uygun durumla karşılaşılmadığını belirten Tan, denetimlerin devam edeceğini kaydetti. Fiyat etiketlerinde tüketiciye eksik bilgi veren işletmelere ise idari para cezası uygulanacağını dile getirdi.