Etiket: ticaret bakanlığı

  • Tüketiciyi aldatan reklamlara ceza

    Tüketiciyi aldatan reklamlara ceza

    Ticaret Bakanlığı bünyesindeki Reklam Kurulu, şubat ayı toplantısında görüşülen dosyalardan 186’sını mevzuata aykırı buldu. Bunların 128’ine durdurma cezası verilirken, 58 dosya kapsamında da ilgililere 6 milyon 923 bin 147 lira ceza kesildi.

    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Reklam Kurulu 318’inci toplantısını video konferans yolu ile yaptı. Toplantıda kurul üyeleri, 202 dosya hakkında görüş ve değerlendirmelerde bulundu. Kurul tarafından çeşitli sektörlere ilişkin karara bağlanan 200 dosyadan; 186’sının mevzuata aykırı olduğu değerlendirildi. 14 dosyaya ilişkin de tanıtımların mevzuata aykırı olmadığına karar verildi. Mevzuata aykırı dosyalardan 128’i hakkında durdurma cezası, 58 dosya hakkında ise ilgililere 6 milyon 923 bin 147 lira ceza uygulandı. 2 dosyanın ise ertelenmesine karar verildi.

    İNDİRİMLİ SATIŞ KAMPANYALARINA CEZA

    Öte yandan görüşülen dosyalar içinde Reklam Kurulu çalışmaları kapsamında ele alınan ve dönemsel olarak ‘efsane cuma’, ‘şahane cuma’ indirimleri gibi adlarla yapılan indirimli satış reklamları da yer aldı. Söz konusu 55 dosyadan 2’si mevzuata aykırı bulunmazken, 33’ü hakkında durdurma cezası, 20’si hakkında ise 3 milyon 658 bin 448 lira ceza uygulanmasına karar verildi.

     

  • Yeni düzenleme: Aldatıcı indirim dönemi bitiyor

    Yeni düzenleme: Aldatıcı indirim dönemi bitiyor

    İndirimli ürün satışlarına ilişkin verilen reklamların koşulları yeniden belirlendi. Buna göre bir malın indirim oranı, son 30 gün içerisindeki en düşük fiyat esas alınarak belirlenecek. Meyve ve sebze gibi çabuk bozulabilen mallara ilişkin reklamlardaki indirim oranı hesaplanırken ise indirimli fiyattan bir önceki fiyat esas alınacak.

    Ticaret Bakanlığı, Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nde değişiklik yaparak, indirimli ürün satışlarına ilişkin verilen reklamların koşullarını yeniden belirledi.

    Mal veya hizmete ilişkin tüketicinin satın alma davranışı ve diğer kişisel verileri analiz edilerek sunulan fiyatın kişiselleştirilmiş fiyat olduğu kabul edildi.

    Tüketiciye bu şekilde fiyat sunulması durumunda, bu hususa ilişkin bilgi ile o mal veya hizmet ile ilgili olarak satıcı veya sağlayıcı tarafından belirlenen güncel satış fiyatına ve kişiselleştirilmiş fiyata aynı alanda yer verilecek.

    ’30 GÜN İÇİNDE UYGULANAN EN DÜŞÜK FİYAT ESAS ALINIR’

    Yeni yönetmeliğe göre bir mal veya hizmetin indirimden önceki satış fiyatının tespitinde, indirimin uygulandığı tarihten önceki 30 gün içinde uygulanan en düşük fiyat esas alınacak. Meyve ve sebze gibi çabuk bozulabilen mallara ilişkin reklamlarda indirimin miktarı veya oranı hesaplanırken, indirimli fiyattan bir önceki fiyat göz önüne alınacak. Bu hususlara ilişkin ispat külfeti de reklam verene ait olacak.

    Bir mal veya hizmetin bağlı kredi ile satışa sunulduğunun belirtildiği reklamlarda kredinin vadesine, faiz oranına, tüketiciye toplam maliyetinin aylık ve yıllık yüzde değerine ve geri ödeme koşullarına reklamın yayınlandığı alanda ya da bir bağlantı veya uyarı işareti ile tüketicilerin yönlendirilerek ayrıntılı bilgi alabileceği bir internet sitesinde veya açılır ekranda yer verilecek. İnternet ortamında satışa sunulan bir mal veya hizmetin fiyat, nitelik ve benzeri hususlarında karşılaştırma yapılarak sıralama yapılması durumunda, sıralamanın hangi ölçütler dikkate alınarak oluşturulduğuna ilişkin bilgiye aynı alanda ya da bir bağlantı veya uyarı işareti ile tüketicilerin yönlendirilerek ayrıntılı bilgi alabileceği açılır ekranda kolayca görünebilecek şekilde yer verilecek.

    Reklam veya sponsorluk ve benzeri anlaşmalara dayanılarak gösterilen sıralama sonuçlarında reklam ibaresine yer verilmesi zorunlu olacak.

    SADECE SATIN ALANLAR DEĞERLENDİREBİLECEK

    İnternet ortamında tüketicilerin bir mal veya hizmete ya da satıcı veya sağlayıcılara ilişkin değerlendirme yapmasına imkân sağlanması durumunda; bu değerlendirmelerin, sadece ilgili mal veya hizmeti satın alanlar tarafından yapılmasına izin verilecek. Bu değerlendirmelerin yayınlanmasına ilişkin belirlenen esas ve kurallara değerlendirmelerin yayınlandığı alanda ya da bir bağlantı veya uyarı işareti ile tüketicilerin yönlendirildiği açılır ekranda yer verilecek.
    Tüketici değerlendirmeleri, gerekli incelemeler yapıldıktan sonra olumlu ya da olumsuz ayrımı yapılmaksızın en az bir yıl süre ile herhangi bir yönlendirme yapılmadan tarih, değerlendirme notu, satıcı veya sağlayıcıya göre sıralanma gibi objektif bir ölçüte göre yayınlanacak. Belirlenen esas ve kurallar çerçevesinde yayınlanmasına izin verilmeyen tüketici değerlendirmelerine ilişkin hususlar değerlendirmeyi yapan tüketiciye derhal bildirilecek.

    Öte yandan hakkında değerlendirme yapılan satıcı veya sağlayıcılara, değerlendirmenin yayınlanmasından önce açıklama yapma veya cevap verme hakkını kullanabilmeleri için en az 72 saat süre tanınacak. Değerlendirmeler, bu süre dolmadan önce veya gerçeği yansıtmadığının anlaşılması halinde yayımlanmayacak.

    ‘ALDATICI TİCARİ UYGULAMALAR BAŞLIĞI’ EKLENDİ

    Öte yandan yeni yönetmelikte ‘Aldatıcı Ticari Uygulamalar’ başlıklı bölüme eklemeler yapıldı. Buna göre ‘satın alma sürecini otomatikleştiren bir yazılım kullanmak suretiyle spor, tiyatro, söyleşi gibi etkinlik biletlerini, belirlenen limitlerin dışında satın alarak tüketicilere yeniden veya daha yüksek fiyatla satışa sunma’, ‘internet ortamında bir mal veya hizmete ilişkin yönlendirici ara yüz tasarımları, seçenekler ya da ifadeler gibi araçlarla tüketicilerin karar verme veya seçim yapma iradesini olumsuz etkileyen ya da normal şartlar altında vereceği kararda satıcı veya sağlayıcı lehine değişikliklere yol açmayı hedefleyen yöntemler kullanmak’ aldatıcı ticari uygulamalar sınıfına dahil edildi.

  • Temmuz ayı ihracat rakamları açıklandı

    Temmuz ayı ihracat rakamları açıklandı

    Ticaret Bakanı Mehmet Muş, “Temmuz ayı ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 artışla 16,4 milyar dolar oldu. Bu tutar, bugüne kadar gerçekleştirilen en yüksek temmuz ayı ihracatı. Son 12 aylık ihracatımız da 201,5 milyar dolara yükselerek yeni bir Cumhuriyet rekoruna imza atmıştır. İlk defa 200 milyar doları geçmiş bulunuyoruz” dedi.

    Bakan Muş, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nce (TİM) bakanlıkta düzenlenen toplantıda temmuz ayı dış ticaret rakamlarını açıkaldı. Toplantıya TİM Başkanı İsmail Gülle de katıldı. Bakan Muş, 2021 yılında ABD ve İngiltere’nin yüzde 7, Euro Bölgesi’nin ise yüzde 4,6 büyümesinin beklendiğini belirterek, “Bu durum, ülkemizin ihracat potansiyeli için olumlu bir göstergedir. Bununla birlikte, IMF’nin temmuz raporunda vurgulandığı üzere, ülkelerin ekonomik göstergeleri arasındaki uçurum, aşılama performanslarına bağlı olarak genişlemektedir” dedi.

    ‘AŞILAMA, EKONOMİNİN GÜÇLENMESİ İÇİN ÖNEMLİ’

    Aşılamanın ekonomi için önemini vurgulayan Bakan Muş, “Hükümetimiz büyük bir kararlılıkla, bugüne kadar yaklaşık 74 milyon doz aşının yapılmasını sağlamıştır. Vatandaşlarımızın bir an önce randevularını alarak aşılarını olmaları hem toplum sağlığı, hem de ekonomimizin güçlenmesi açısından büyük önem arz etmektedir” diye konuştu.

    Küresel ekonomide diğer baskın gelişmenin artan enflasyon olduğunu dile getiren Bakan Muş, “Covid-19 ile mücadele kapsamında artan kamu harcamaları ve parasal genişleme, kuraklık, üretim kısıtları, tedarik zincirlerinde yaşanan sorunlar ve arz-talep dengesizlikleri, birçok ülkede hem talep hem de maliyet kaynaklı fiyat artışlarına neden olmaktadır. Nitekim, yılbaşından bu yana küresel piyasalarda petrol fiyatları yüzde 75, metal fiyatları yüzde 51 ve tarımsal emtia fiyatları yüzde 44 oranında artış göstermiştir. Bu durum, tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz üzerinde de bir enflasyon baskısı oluşturmaktadır. Hükümetimiz ve Merkez Bankamız, bu etkilerin en aza indirilmesi ve fiyat istikrarının sağlanması amacıyla gerekli tüm adımları atmaya devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

    ‘TÜRKİYE EKONOMİSİ, GİRİŞİM EKONOMİSİ OLMA YOLUNDA’

    Ekonomide 2020’nin son çeyreğinde yakalanan ivmenin, 2021’in ilk çeyreğinde de devam ettiğini ve anılan çeyrekte yüzde 7’lik bir büyüme performansı yakalandığını hatırlatan Bakan Muş, şöyle konuştu:

    “Öncü göstergeler, bu ivmenin güçlenerek devam ettiğini göstermektedir. Sanayi üretimimiz mayıs ayında yıllık olarak yüzde 40,7 artarken, kapasite kullanım oranları temmuzda bir önceki yılın aynı dönemine göre 6 puanlık bir artış kaydetmiştir. İSO İmalat PMI Endeksi haziranda 51,3 seviyesinde iken, temmuzda 54 seviyesine yükselmiştir. Benzer şekilde, normalleşme adımlarımıza paralel olarak reel kesim güven endeksi temmuzda haziran ayına göre 2,3 puan artışla 112,1’e yükselerek pandemi döneminin en yüksek düzeyine ulaşmıştır. Yine, hizmet sektörü güven endeksi de, temmuzda bir önceki aya göre 6,3 puan artarak pandemi öncesi seviyelerine ulaşmıştır. Özellikle, başta istihdam potansiyeli olmak üzere, birçok açıdan ekonomimizin önemli bir parçası olan hizmet sektöründeki toparlanmayı bir hayli önemsiyoruz. Bu göstergeler ikinci çeyrekte, baz etkisinin de katkısıyla, yüzde 20 civarında ciddi bir büyümeye işaret etmektedir. Hep söylediğimiz gibi, büyümenin miktarı kadar sağlıklı ve dengeli olması da çok önemlidir. Ekonomimiz talep, üretim ve ihracat açısından dengeli bir büyüme ortaya koymaktadır. Bu durum, cari işlemler dengemizde yapısal bir iyileşmenin önünü açmakta; dış kaynak ihtiyacını azaltarak ekonomimizin sürdürülebilir temeller üzerinde yükselmesine imkân tanımaktadır. Türkiye ekonomisi, adeta girişim ekonomisi olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Birçok Türk teknoloji girişimi 2021 yılında uluslararası arenada ciddi yatırımlar almaktadır. Tahmin edeceğiniz üzere, bu yatırımların ardında dijitalleşme ve sürdürülebilirlik gibi bazı anahtar kavramlar yer almaktadır. Bu kavramları vakitlice içselleştirenlerin hem kendilerinin kazandığını, hem de ülkemiz için yüksek katma değer yarattığını bizzat görmekteyiz.”

    ‘YENİ BİR CUMHURİYET TARİHİ REKORU’

    Ekonomide yılın ilk yarısını rekorlarla kapattıklarını anımsatan Bakan Muş, haziran ayında aylık, 6 aylık ve 12 aylık bazda Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamlarına ulaştıklarını belirterek, şunları söyledi:

    “Temmuz ayı ihracatımız da, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 10 artışla 16,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu tutar, bugüne kadar gerçekleştirilen en yüksek temmuz ayı ihracatıdır. 9 günlük Kurban Bayramı tatilini dikkate aldığımızda, iş günü bazında ihracat tutarımızın da oldukça yüksek olduğunu görmekteyiz. Bu sayede ocak-temmuz dönemi ihracatımız, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 35 artışla 121,4 milyar dolara yükselmiştir. Yine pandemi öncesine göre kıyaslarsak 2019 yılı ocak-temmuz dönemine göre de ihracatımız yüzde 16,4 artış sağlamıştır. Son 12 aylık ihracatımız da 201,5 milyar dolara yükselerek yeni bir Cumhuriyet tarihi rekoruna imza atmıştır. İthalatımız ise, temmuz ayında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 17 artış ile 20,7 milyar dolar olmuştur. Ocak-temmuz döneminde ithalatımız, 2020’nin aynı dönemine göre yüzde 26 artışla 146,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Dış ticaret hacmimiz ise 268,2 milyar dolara yükselmiştir. Bir diğer önemli gösterge olarak ihracatın ithalatı karşılama oranı, ocak-temmuz döneminde, geçtiğimiz yıla göre 5,6 puan artışla yüzde 82,7’ya yükselmiştir. Benzer şekilde, dış ticaret açığımız ocak-temmuz döneminde geçtiğimiz yıla göre yüzde 5 azalarak 25,5 milyar dolara gerilemiştir. İhracat tutarımız kadar, ihracata yönelen firma sayımızdaki artış da, ihracatın tabana yayılması açısından bizleri sevindirmektedir. Ocak-temmuz döneminde ihracat yapan firma sayısı yüzde 10 artışla 80 bine yaklaşmıştır.”

    AFET BÖLGESİ İLAN EDİLEN YERLER

    Bakan Muş, konuşmasında ayrıca Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşanan sel ve orman yangınlarına değinerek, “Bugüne kadar yaşanan felaketlerde nasıl ki vatandaşımızın yanında olduysak, yine bu yangın felaketinde de güçlü bir şekilde vatandaşımızın yanında olacağız. Bildiğiniz üzere bu kapsamda 5 ilimize bağlı bazı mahalleler afet bölgesi ilan edilmiştir. Bu bölgelerde esnaf kredi ödemeleri, vergiler, SGK primleri, Tarım Kredi, Tarım Ziraat borçları ertelenecek ve yangında evi hasar gören vatandaşlarımıza kira yardımı yapılacaktır” dedi.

    ‘YANGINLARDA SABOTAJ İHTİMALİ GÜÇLÜ’

    Bu yangınların ortaya çıkış nedenlerini emniyet güçleri ve yargı makamları tarafından araştırıldığını ifade eden Bakan Muş, şöyle dedi:

    “Fakat Türkiye’nin değişik illerinde eş zamanlı olarak böyle büyük çapta yangınların çıkması sabotaj ihtimalini oldukça güçlendirmektedir. PKK gibi terör örgütlerinin geçmişte bu tip sabotajlara giriştiği de herkesçe bilinen bir gerçektir. Türkiye’ye zarar vermek, istikrar ortamını bozmak isteyenler ve onların maşası terör örgütleri, elbette bu yollara tevessül etmektedir. Burada ilginç olan husus; bazı muhalif siyasi çevrelerin bölücü terör örgütü PKK’yı savunma refleksi göstermeleridir. Sanki PKK, bu sabotaj işini geçmişte hiç yapmamış gibi, sanki çocuk katili terör örgütünün bu işlerde parmağı olmasına olanak yokmuş gibi refleks göstermişlerdir. Terör örgütünün avukatlığına yönelenlerin bu tutumları, elbette milletimizin gözünden kaçmamıştır.”

    ‘OTEL YAPACAKLAR YALANI DOLAŞIMA SOKULMUŞTUR’

    Muş, bu yangın felaketi sonrası bazı muhalif çevreler tarafından başlatılan siyasi linç kampanyasının Türkiye’nin kronik bir sorununu bir kez daha ortaya koyduğuna vurgu yaparak, “Önce bir yalanı ortaya atıp, sonra bunu sosyal medyada yayıp, daha sonra da bunun üzerinden kara propaganda yürütmek ve devletimizin çabalarını sekteye uğratmaya çalışmak; bazı siyasi çevrelerin her zaman uyguladığı bir yöntemdir. Türkiye yangını söndürmek için ateşe su dökerken; birileri de yalan kampanyası ateşine benzin dökme çabasına girmiştir. Anayasamızın 169’uncu maddesindeki ‘Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir’ hükmü orada dururken; Fondaş medyada ‘Yanan ormanların yerine otel yapacaklar’ yalanı dolaşıma sokulmuştur. Üstelik ana muhalefet partisinin genel başkanı 1982 yılında çıkarılan bir yasanın bugün sınırlandırılmasını ‘Ormanları betonlaştıracaklar’ iftirasıyla çarpıtmıştır. Bu tam bir yalan terörüdür” ifadelerini kullandı.

    ‘AMAÇLARI, TÜRKİYE’NİN BİRLİĞİNİN ALTINA DİNAMİT KOYMAK’

    Sel, yangın gibi doğal afetleri siyasi çıkar malzemesi yapmanın, bunun üzerinden siyasi rant devşirmeye çalışmanın insanlık adına utanç verici olduğunu belirten Muş, şunları kaydetti:

    “Çünkü burada söz konusu olan insan hayatıdır, milli servetimiz olan ormanlarımız ve içinde yaşayan tüm canlılardır. Bu meseleler siyaset üstü meselelerdir. Birlik ve dayanışma içerisinde, sağduyuyla ele alınması gereken konulardır. Buraları siyasi hesaplaşma alanı olarak görmek, gayriahlaki bir yaklaşımdır. Türkiye’nin istikrarını, birliğini, dirliğini ve kardeşliğini hedef alanlar boş durmamaktadır. Konya’da yaşanan ve 7 vatandaşımızın yaşamını yitirdiği menfur saldırı olayında bile, meseleyi istismar edip buradan bölücü propaganda yapmaya çalışanlar olmuştur. Terör örgütünün siyasi temsilcileri, Konya’da yaşanan üzücü hadiseyi ‘etnik çatışma’ şeklinde lanse etmeye çalışmış, bu hadiseyi bölücü ve bozguncu siyasetlerine araç olarak kullanmışlardır. Amaçları kaos çıkarmak ve Türkiye’nin birliğinin altına dinamit koymaktır. Gayeleri, bu hain terör örgütünün eylemlerini siyasi zeminde meşrulaştırmaya çalışmaktır. Binlerce yıllık köklü geleneği olan güçlü bir devlete; kardeşliğini ve birliğini hiçbir zaman kaybetmemiş aziz bir millete sahibiz. Kim, hangi kapalı kapılar ardında, hangi sinsi planları yaparsa yapsın, başarılı olamayacaktır. Hiç kimse, büyüyen ve güçlenen Türkiye’nin önünü kesemeyecektir.”

  • ‘Yeşil Mutabakat Eylem Planı’ yayımlandı

    ‘Yeşil Mutabakat Eylem Planı’ yayımlandı

    Ticaret Bakanlığı’nca Türkiye’nin uluslararası ticaret düzeninde son yıllarda ivme kazanan iklim değişikliği ile mücadele politikalarına adaptasyonunu sağlamayı hedefleyen ve ihracatta rekabetçiliği güçlendirecek yol haritası niteliğindeki ‘Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nın yayımlandığı belirtildi.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, son yıllarda dünyada hız kazanan yeşil dönüşüm politikaları, iklim değişikliğiyle bağlantılı politikaları uluslararası ekonomi ve ticaret gündeminin merkezine yerleştirdi. Avrupa Birliği’nin (AB) 11 Aralık 2019’da açıkladığı ‘Avrupa Yeşil Mutabakatı’ kapsamında 2050 yılında karbon-nötr ilk kıta olma hedefini ortaya koyması bu politikalara ivme kazandırdı. Covid-19 salgınının da pekiştirdiği sürdürülebilirlik algısı ile birlikte AB’nin yeşil dönüşüm hedeflerini açıklamasının ardından uluslararası ticaretin önde gelen aktörleri de benzer hedefler açıklamaya başladı.

    TOPLAM 32 HEDEF VE 81 EYLEM

    ‘Yeşil Mutabakat Eylem Planı’, uluslararası ticaret ve ekonomide meydana gelen bu değişim ve dönüşüm karşısında Türkiye’nin kalkınma hedefleri doğrultusunda sürdürülebilir ve kaynak-etkin ekonomiye geçişini desteklemeyi amaçlıyor. Bu doğrultuda, Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan ihracatta rekabetçiliğin korunması ve geliştirilmesi, Türkiye’nin Gümrük Birliği sayesinde AB ile sağlamış olduğu bütünleşmenin derinleştirilmesine katkı sağlanması hedefleniyor.

    AB tarafından açıklanan ‘Avrupa Yeşil Mutabakatı’ ile öngörülen kapsamlı değişiklikler başta olmak üzere bu alandaki dönüşüme zamanlıca uyum sağlanması ve karşı karşıya kalınacak risklerin fırsata çevrilmesi amacıyla bakanlığın liderliğinde kamu kurum ve kuruluşları ve özel sektör iş birliği içinde hazırlanan eylem planı, 9 ana başlık altında toplam 32 hedef ve 81 eylemi içeriyor. Eylem planı, Türkiye’nin küresel tedarik zincirlerine sağladığı entegrasyonun güçlendirilmesi ve yeşil yatırımların Türkiye’ye çekilmesi bakımından da önem arz ediyor.

    EYLEM PLANINA İLİŞKİN CUMHURBAŞKANLIĞI GENELGESİ

    İhracatta rekabetçiliğin geliştirilmesinin yanı sıra Türkiye’nin küresel tedarik zincirlerindeki yerinin korunması ve güçlendirilmesi ile yeşil yatırımların Türkiye’ye çekilmesi bakımından da önem arz eden ve ilgili tüm politika alanlarında yeşil dönüşümün desteklenmesini hedefleyen yol haritası niteliğindeki eylem planına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. Bu çerçevede, eylem planı kapsamında yer alan hedef ve faaliyetlerin ‘Avrupa Yeşil Mutabakatı Çalışma Grubu’ kapsamında kamu, özel sektör ve ilgili tüm paydaşlar ile etkin yürütülmesi hedefleniyor.

  • Taksit düzenlemesi Resmi Gazete’de

    Taksit düzenlemesi Resmi Gazete’de

    Ticaret Bakanlığı’nca hazırlanan yeni yönetmelikle değeri 120 bin TL ve altında olan taşıt satışlarında taksitlendirme süresi 48 ayı, 750 bin ve 1 milyon 500 bin TL arasındaki taşıt satışlarında 12 ayı geçmeyecek.

    Bakanlık tarafından hazırlanan ‘Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ Resmi Gazete’de yayımlanarak, yürürlüğe girdi. Buna göre, mal veya hizmet satışı sonrası belli ücret karşılığı borcun taksitlendirilmesi veya ödemenin ertelendiği dönemler dahil olmak üzere, gerçekleştirilen konut satışı haricindeki taksitli mal ve hizmet satışlarında taksitlendirme süresi 12 ayı geçmeyecek. Fiyatı 3 bin 300 TL’nin üzerinde olan cep telefonu satışlarında 3 ay; video, kamera ve ses sistemi gibi elektronik eşya satışlarında 4 ay, tablet bilgisayar satışlarında 6 ay, fiyatı 5 bin TL’nin altında olan televizyon satışlarında 9 ay, 5 bin TL ve üzerinde olan televizyon satışlarında 4 ay uygulanacak. Buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve elektrikli küçük ev aletleri gibi elektrikli eşya satışlarında 9 ay, mobilya satışlarında 9 ay, hava yolları, seyahat acenteleri ve konaklama ile ilgili yurt içine ilişkin harcamalarda 18 ay olarak uygulanacak.

    TAŞIT SATIŞLARI

    Nihai fatura değeri 120 bin TL ve altında olan taşıt satışlarında taksitlendirme süresi 48 ayı, 120 bin ile 300 bin TL arası taşıt satışlarında 36 ayı geçmeyecek. 300 bin TL ile 750 bin TL arasıdaki taşıt satışlarında 24 ayı ve 750 bin TL ile 1 milyon 500 bin TL arasındaki taşıt satışlarında 12 ayı geçmeyecek. Nihai fatura değeri 1 milyon 500 bin TL’nin üzerinde olan taşıt satışlarında taksitlendirme yapılmayacak.

    Basılı ve külçe halinde olmayan kuyum satışlarında taksitlendirme süresi 3 ayı geçmeyecek. Diğer kuyum satışlarında taksitlendirme yapılmayacak.

  • Mehmet Muş Ticaret Bakanlığı görevine atandı (Mehmet Muş kimdir?)

    Mehmet Muş Ticaret Bakanlığı görevine atandı (Mehmet Muş kimdir?)

    Kabine’de revizyon yapıldı. Ticaret Bakanlığı görevine Ruhsar Pekcan’ın yerine Mehmet Muş atandı. Dr. Mehmet Muş kimdir?

    Ticaret Bakanlığına AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Muş atandı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı atama kararı, Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı.

    Karara göre, Anayasa’nın 104 ve 106’ncı maddeleri gereğince, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın görevine son verilerek yerine Mehmet Muş getirildi.

    MEHMET MUŞ’UN ÖZGEÇMİŞİ (MEHMET MUŞ KİMDİR?)

    Dr. Mehmet Muş 1 Mayıs 1982’de Trabzon Sürmene’de doğdu. İlk ve ortaöğrenimini İstanbul’da tamamlayan Muş, Doğu Akdeniz Üniversitesi İşletme ve Ekonomi Fakültesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu. Daha sonra Washington State University School of Economic Sciences’de Ekonomi alanında yüksek lisans yapan Muş, doktora öğrenimini Marmara Üniversitesi İktisat Tarihi Anabilim Dalında tamamladı.

    Mehmet Muş, özel sektörde Bütçe Planlama Uzmanı olarak çalıştı. AK Parti İstanbul Gençlik Kolları teşkilatında aktif görevler üstlenen ve çalışmalar yürüten Muş, sırasıyla, AK Parti İstanbul Gençlik Kolları İl Yönetim Kurulu Üyeliği, Ekonomi İşleri Başkanlığı ve Teşkilat Başkanlığı görevlerini icra etti.

    Muş, 2011 yılında 24. Dönem AK Parti İstanbul Milletvekili oldu, 25, 26. ve 27. dönemlerde de İstanbul Milletvekilliği görevini sürdürdü. TBMM’de Dışişleri Komisyonu, Plan ve Bütçe Komisyonu, AB Uyum Komisyonu üyelikleri yapan Muş, NATO Parlamenter Asamblesi (NATOPA) Türk Grubu Üyeliği’nin yanı sıra AK Parti Genel Merkezi’nde Halkla İlişkiler Başkan Yardımcılığı görevlerini üstlendi.

    2014 yılında AK Parti MYK üyeliğine seçilerek AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı ve Ekonomi İşleri Başkanlığı görevinde bulunan Muş, AK Parti’nin 2. Olağanüstü Kongresinde tekrar MKYK üyeliğine seçildi.

    Muş, AK Parti Grup Başkanvekilliği, MYK üyeliği yaptı ve İstanbul Milletvekilliği görevini yürütüyordu.

    İngilizce bilen Muş, evli ve bir çocuk babası.

  • Zincir marketler sigara ve elektronik eşya satamayacak

    Zincir marketler sigara ve elektronik eşya satamayacak

    AVM ve zincir marketlere getirilecek kriterlerle birlikte satış yapılacak ürünlerlede düzenleme getiriliyor. Ticaret Bakanlığı’nın hazırladığı taslağa göre, gıda marketinde cep telefonu, elektronik satışı yasak olacak, zincir marketlerinde sigara satılmayacak, pazar günü 11.00’den önce kepenk açılamayacak.

    Alışveriş merkezleri (AVM) ile zincir marketlere mesafe ve nüfus kriteri ile birlikte satış esaslarında da bir dizi değişikliğe gidilecek.

    Milliyet gazetesinden Mithat Yurdakul’un haberinde yer verdiği Ticaret Bakanlığı’nın taslak düzenlemesine göre, elektronik ortamda satış ve 1500 metrekareden büyük mağazalar hariç olmak üzere, zincir gıda marketlerinde tütün mamülü, mobilya, cep telefonu, elektronik eşya ve beyaz eşya satılamayacak. Küçük esnafı korumak amacıyla, zincir gıda marketleri, pazar günleri saat 11.00’den önce açılamayacak.

    Ticaret Bakanlığı’nın hazırladığı kanun teklifi taslağına göre, perakende ticaretin rekabet şartlarına göre yapılması, tüketicinin korunması ve perakende işletmelerin dengeli şekilde büyümesi için bir dizi düzenlemeye gidilecek. Taslağa göre, zincir mağazaların geleneksel perakende işletmelere olumsuz etkilerinin azaltılması ve perakendecilere korunma sağlanması için zincir marketlerin bazı ürünleri satmasına yasaklama getirileceği kaydedildi.

    Buna göre, elektronik ortamda satış ve 1500 metrekareden büyük mağazalar hariç olmak üzere, zincir gıda marketlerde tütün mamülü, mobilya, cep telefonu, elektronik eşya ve beyaz eşya satılamayacak. Marketlerin elektronik ortamdaki satışlarında ise mevcut yasak ve düzenlemeler geçerli olmaya devam edecek.

    ŞİKAYET EDİLEN ÜRÜN LİSTEDEN ÇIKARILMAYACAK

    Hızlı tüketim ürünleri satan mağaza ve zincir marketlerin raflarının yüzde 1’i, coğrafi işaretli ürünlerin satışına ayrılacak. Coğrafi işaretli ürünlerin yanı sıra bu alanlarda, marketin bulunduğu ildeki yöresel ürünler yer alacak. Marketler, promosyonlu ürünlerden kaynaklanan kayıpları, üreticiye yansıtamayacak. Reklam, anons, ürünlerin yerleştirilmesi gibi hizmetler nedeniyle üretici veya tedarikçiden para talep edilmeyecek, ancak ikili sözleşme yapılması halinde bedel alınabilecek. Tarım ve gıda ürünlerinin markete sağlam şekilde tesliminin ardından, ürünün bozulması halinde üreticiden zarar tazmini istenemeyecek. Gıda ürünlerinin müşteri şikayeti nedeniyle incelenmesinde de üreticiye bir bedel yansıtılamayacak. Sebze ve meyve ile 30 gün içinde bozulabilen ürünlerin bedeli, üreticiye 30 gün içinde ödenecek. Marketler, kamu kurumlarına veya adli mercilere şikayet nedeniyle ürünlerin listeden çıkarılması, sipariş edilen miktarın azaltılması ve promosyonunun durdurulması gibi “misilleme” hareketlerine başvuramayacak.

    SAAT 11.00 SINIRI

    Taslağa göre, bakkal gibi küçük perakendecilerin taleplerini karşılamak ve bu kesimin korunmasını sağlamak amacıyla, zincir gıda marketleri, pazar günleri saat 11.00’den önce açılamayacak.

  • Marketlere yeni düzenleme! Elle seçilemeyecek

    Marketlere yeni düzenleme! Elle seçilemeyecek

    Marketlere yeni düzenleme geliyor. Ticaret Bakanlığı meyve ve sebzelerin satışı ve taşınmasında yeni düzenlemeleri hayata geçirmeye hazırlanıyor. Buna göre, bazı sebze ve meyveler artık seçilemeyecek ve açık alanlarda satılamayacak. Ticaret Bakanlığı; meyve ve sebzelerin ambalajlanma, depolama ve taşınmasına yönelik taslağı hazırladı, sektörün görüşüne açtı.

    BAZI SEBZE VE MEYVELER SEÇİLEMEYECEK

    Taslağın hayata geçmesiyle sebze ve meyvelerin bazıları açık alanlarda satılamayacak.

    Düzenlemeyle birlikte tüketici sebze ve meyveleri seçemeyecek. Bu meyveler marketlerde oluşturulacak özel kapalı alanlarda satılacak.

    UYGULAMA İLE DAHA KALİTELİ ÜRÜN TÜKETİMİ HEDEFLENİYOR

    Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, yeni uygulama ile hem zayiatın önüne geçileceğini hem de tüketicinin daha kaliteli ürün tüketeceğini söyledi.

    HANGİ MEYVE VE SEBZELER AÇIKTA SATILMAYACAK?

    Düzenleme kapsamında ahududu, böğürtlen, dut, mango, şeftali, mantar gibi sebze ve meyveler bulunacak.

    Karpuz, kavun, kestane, mısır, nohut, muz, soğan, patates gibi ürünler açıkta satılmaya devam edecek.

  • 120 firmaya fahiş fiyat cezası

    120 firmaya fahiş fiyat cezası

    Ticaret Bakanlığı’ndan fahiş fiyat denetimlerine ilişkin bir açıklama yapıldı. Açıklamada son bir haftada yapılan denetimlerde 120 firmaya 3.5 milyon lira para cezası kesildiği bildirildi.

    Ticaret Bakanlığı tarafından 81 ilde bulunan market, pazar yeri, çarşı ve toptancı hallerinde fahiş fiyat artışlarına yönelik denetim gerçekleştirilirdi.

    Denetimlerde son bir haftada bin 674 işletme bazında 22 bin 535 ürün denetlenirken, fahiş fiyat artışı yaptığı değerlendirilen 495 firmaya toplam 15 milyon 480 bin lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi.

    Ticaret Bakanlığı tarafından sadece son bir haftada bin 674 işletme bazında 22 bin 535 ürün denetlendi.

    Denetleme sonucu elde edilen tespitler Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından değerlendirilecek ve firmaların savunmalarının alınmasının ardından haksız fiyat artışında bulunduğu tespit edilenler hakkında 10 bin 911 Türk lirasından 100 bin 910 Türk lirasına, stokçuluk faaliyetinde bulunduğu tespit edilenlere ise 54 bin 555 Türk lirasından 545 bin 550 Türk lirasına varan idari para cezası yaptırımı uygulanacak.

    120 FİRMAYA 3 MİLYON 595 BİN TL CEZA

    Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda Adalet, Hazine ve Maliye, Sanayi ve Teknoloji ile Tarım ve Orman Bakanlıkları ve TOBB ile TESK temsilcileriyle üretici ve tüketici örgütleri ve perakende sektörü temsilcilerinden oluşan Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’nun dün gerçekleştirilen toplantısında 120 firmaya 3 milyon 595 bin lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi.

    Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından bugüne kadar 3 bin 386 dosyayı karara bağlayarak, gıda, temizlik, hijyen ürünleri gibi temel ihtiyaç maddelerinde fahiş fiyat artışı yaptığı değerlendirilen 495 firmaya toplam 15 milyon 480 bin Türk lirası idari para cezası uygulanmasına karar verildi.

    Yapılan denetimler sonucunda en çok sebze meyve ile ayçicek yağı, tavuk, yumurta ve un gibi temel gıda ürünlerinde fahiş fiyat artışı yapıldığı tespit edildi.

    Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan çağrıyla birlikte perakende sektörü, pazar yerleri, toptancı halleri, çarşı vb. satış yapılan yerlerin denetlenmesinin yanı sıra fahiş fiyat tespit edilen ürünler başta olmak üzere 81 ilde temel tüketim mallarının üreticilerine yönelik denetimler de Ticaret Bakanlığının koordinasyonunda Hazine ve Maliye Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile belediyelerde bulunan zabıta teşkilatının denetim ve teftiş ekiplerince bugünden itibaren serbest piyasa ekonomisine zarar vermeden gerçekleştirilecek. Fahiş fiyat artışları ile stokçuluk eylemlerinin yakından takibi amacıyla Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda denetimlerin aralıksız devam edileceği bildirildi.

  • Bakanlık harekete geçti! 375 firmaya fahiş fiyat cezası

    Bakanlık harekete geçti! 375 firmaya fahiş fiyat cezası

    Ticaret Bakanlığı, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından fahiş fiyat artışı yaptığı değerlendirilen 375 firmaya 11 milyon 885 bin TL idari para cezası uygulandığı açıklandı.

    Bakanlıktan yapılan açıklamada, son dönemde vatandaşların fahiş fiyat artışlarına yönelik artan şikayet başvuruları üzerine başta gıda ve temel tüketim ürünlerinde olmak üzere saha denetimlerinin artırıldığı bildirildi.

    Fahiş fiyat artışlarının tespiti amacıyla 19-20 Ocak 2021 tarihlerinde Türkiye genelinde temel ihtiyaç ürünlerine yönelik fiyat denetimleri gerçekleştirildiği ve denetimlerin devam ettiği belirtilerek, “Bu kapsamda, Ticaret Bakanlığınca yapılan denetimler sonucunda 562 işletme bazında 9 bin 870 ürün incelenmiştir. İnceleme sonucu elde edilen veriler Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından değerlendirilecek ve firmaların savunmalarının alınmasının ardından haksız fiyat artışında bulunduğu tespit edilenler hakkında 10 bin Türk lirasından 100 bin Türk lirasına, stokçuluk faaliyetinde bulunduğu tespit edilenlere ise 50 bin Türk lirasından 500 bin Türk lirasına varan idari para cezası yaptırımı uygulanacaktır” denildi.

    375 FİRMAYA 11 MİLYON 885 BİN LİRA CEZA

    Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’nun bugüne kadar 3 bin 208 dosyayı karara bağladığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:

    “Gıda, temizlik, hijyen ürünleri gibi temel ihtiyaç maddelerinde fahiş fiyat artışı yaptığı değerlendirilen 375 firmaya toplam 11 milyon 885 bin Türk Lirası idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir. Bununla birlikte son dönemde Bakanlığımıza intikal eden ve temel gıda ürünleri arasında yer alan ayçiçek yağı, yumurta, tavuk, bebek maması ürünlerine yönelik fahiş fiyat artışı şikâyetleri ve başvuruları üzerine, bu ürünlere yönelik denetimler artarken, üretici/ithalatçı/tedarikçi ve bu ürünlerin tüketicilere satışını yapan bazı yerel ve ulusal marketlerden savunma istenilmiştir. Gelen bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi sonucunda haksız fiyat artışına sebebiyet verdiği tespit edilen ilgililer hakkında gerekli yaptırımlar uygulanacaktır. Diğer taraftan Reklam Kurulunca yürütülen incelemeler neticesinde; 2020 yılında ürünlerin fiyatlarında fahiş artışlar yapan ve Covid-19 salgınını aldatıcı reklamlar yoluyla fırsata çevirmeye çalışan 303 firma hakkında toplam 13.3 milyon Türk Lirası idari para cezası uygulanmıştır. Ticaret Bakanlığı olarak, fahiş fiyat artışları ile stokçuluk eylemlerinin yakından takibi amacıyla denetimler tüm Türkiye genelinde hız kesmeden devam edecektir.”