Etiket: ticaret bakanlığı

  • Rusya, Türk domatesinde kotayı artırdı

    Rusya, Türk domatesinde kotayı artırdı

    Rusya Federasyonu’nun, Türkiye’den ithal ettiği domates kotasını 50 bin ton arttırma kararını sevindirici bir gelişme olarak değerlendiren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, “Kotanın tamamen kaldırılmasını istiyoruz. Rus halkı Türk domateslerini seviyor ve istiyor” dedi.

    Türkiye ile Rusya Federasyonu arasındaki müzakereler sonucunda Rusya, Türkiye’den domates ithalat kotası 50 bin ton arttırdı. Türkiye’den Rusya Federasyonu’na domates ihracatındaki 200 bin ton kota geçtiğimiz ay doldu. Türkiye genelindeki yaş meyve sebze ihracatçı birlikleri başkanları da 9 Aralık 2020 tarihinde yaptıkları ortak açıklamayla, “Domates ihracatında Rusya’ya kotanın kaldırılmasını, 2015 öncesine dönülmesini istiyoruz” talebinde bulundu.

    BAKAN PEKCAN, ‘ÇİFTÇİLERİMİZE, İHRACATÇILARIMIZA HAYIRLI OLSUN’

    Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla Rusya’nın Türkiye’den domates ithalatını 50 bin ton arttırdığını duyurdu. Kararın 10 gün sonra hayata geçeceğini kaydeden Bakan Pekcan, “Çiftçilerimize, ihracatçımıza hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.

    ‘SEKTÖRÜN BEKLENTİSİ KOTANIN TAMAMEN KALDIRILMASI’

    Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, Rusya’nın Türkiye’den ithal ettiği domates kotasını 50 bin ton artırmasının sevindirici olduğunu, sektörün beklentisinin ise kotanın tamamen kaldırılması olduğunu kaydetti. Türkiye’nin, 2020 yılındaki domates ihracatının yüzde 3’lük artışla 313 milyon dolara yükseldiği bilgisini veren Uçak, “Domates ihracatımızın arttığı süreçte Rusya’ya olan domates ihracatımız yüzde 28’lik düşüşle 86 milyon dolardan, 62 milyon dolara geriledi. Bu düşüşün en büyük etkeni Türkiye’den Rusya’ya domates ihracatındaki kota. Bu kota, kaldırıldığı takdirde Rusya’ya domates ihracatımızı 100 milyon doların üzerine taşıyabiliriz. Rus Halkı, Türk domatesini seviyor ve talep ediyor. Bu kotanın tamamen kaldırılmasını sadece biz değil, Rus Halkı da istiyor” diye konuştu.

    Türkiye’ye uygulanan domates kotasının 250 bin tona çıkmasının ihracatçıları sevindirdiğini aktaran Başkan Uçak sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan ile Tarım ve Orman Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli’nin yürüttüğü yoğun diplomasi trafiği sonucu sorun, büyümeden orta vadede çözüme kavuştu. İhracatçılarımız 2019 yılında Rusya’ya 98 bin ton taze domates ihraç etmişti. Bu performansı, tekrar ettiğimiz taktirde sorunumuz 6 aylığına çözüme kavuşmuş görünüyor. Kotanın tamamen kalkması için de görüşmelerin sürdüğünü biliyoruz. İnşallah tamamen kalktığını da duyarız.”

    TÜRKİYE DÜNYANIN DÖRDÜNCÜ BÜYÜK ÜRETİCİSİ

    Türkiye yıllık 14 milyon ton domates üretimiyle dünyanın 4’ücü büyük üreticisi. Türkiye, 2020 yılında 522 bin 752 ton domates ihracatı karşılığı 52 ülkeye 313 milyon 405 bin dolarlık domates ihraç etti. Rusya 62,2 milyon dolarlık tutarla Türk domatesi ithalatıyla zirvede yer alırken, Romanya 50,3 milyon dolarlık, Ukrayna ise 36,5 milyon dolarlık domates talep etti.

     

  • O ürünlere taksit sayısı azaltıldı

    O ürünlere taksit sayısı azaltıldı

    Ticaret Bakanlığı, televizyon, beyaz eşya, mobilya ve kuyum satışlarında taksit sayılarını düşürdü.

    Bakanlık tarafından hazırlanan Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

    Buna göre, perakende işletmelerce tüketicilere yönelik gerçekleştirilen taksitli satışlar yeniden düzenlendi.

    Video, kamera ve ses sistemi gibi elektronik eşya satışları ile fiyatı 3 bin 500 liranın üstünde olan televizyon satışlarında taksit süresi 6 aydan 4 aya çekildi. Tablet bilgisayar satışları için süre 6 ay olarak devam edecek.

    Buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve elektrikli ev aletleri gibi elektrikli eşya satışları ve mobilya satışlarında daha önce 18 olan taksit sayısı sınırı 12’yi geçemeyecek.

    Hava yolları, seyahat acenteleri ve konaklama ile ilgili yurt içine ilişkin harcamalarda taksit sayısı 18 olarak uygulanmaya devam edecek.

    Perakende işletmelerce basılı ve külçe halinde olmayan kuyum satışlarında taksitlendirme süresi daha önce 8 ayı geçemezken, bu süre 6 aya çekildi.

    Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) da 18 Aralık’ta söz konusu harcamalara ilişkin kredi kartı taksitlendirme sürelerinin düşürüldüğünü duyurmuştu.

  • Ticaret Bakan Yardımcısı BTSO’nun istişare toplantısında konuştu

    Ticaret Bakan Yardımcısı BTSO’nun istişare toplantısında konuştu

    Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısı konusunda yaşanan olumlu gelişmelerin 2021 yılının ikinci çeyreğinden itibaren dünyada yeni bir sayfanın açılacağına işaret ettiğini belirterek, Türkiye’nin de bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmesi gerektiğini ifade etti.

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odasından (BTSO) yapılan açıklamaya göre, Odanın Tekstil ve Dış Ticaret konseylerinin çalışmaları kapsamında düzenlenen çevrim içi istişare toplantısında konuşan Turagay, 2019 yılını binde 9 büyümeyle tamamlayan Türkiye ekonomisinin 2020’ye güçlü bir ivmeyle başladığını belirtti.

    Sanayi üretimi ve ihracat başta olmak üzere birçok ekonomik göstergede olumlu gelişmeler görülürken Kovid-19 salgınının çıktığını bildiren Turagay, “Ocak ve şubat aylarında ihracatımız bir önceki yıla göre yüzde 3,8 artış göstermişti ancak mart ayında başlayan salgın süreci ihracat pazarlarını oldukça olumsuz etkiledi. Kısıtlamalar nedeniyle küresel ticaret durma noktasına geldi. Mart, nisan ve mayıs aylarını kapsayan dönemde ülkemizin ihracatı yüzde 33,5 azaldı.” bilgisini verdi.

    Bakanlık olarak bu süreçte ticaret akışını sağlamak amacıyla başarılı çalışmalara imza attıklarını vurgulayan Turagay, temassız dış ticaret uygulamasını başlattıklarını, tedarik zincirinin güvenliğini sağlarken iş dünyasının gayretleriyle bu sürecin asgari zararla atlatıldığını ifade etti.

    “E-ticaretin gelişim hızı geleneksel ticaretin çok önünde”

    Turagay, Türkiye’nin üçüncü çeyrekte OECD üyeleri arasında en yüksek büyüme performansı gösteren ülkelerden olduğuna dikkati çekerek, 11 ayda 151,7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini, 2020’nin 165,9 milyar dolarlık ihracat hedefinin üzerinde tamamlanacağını bildirdi.

    Salgının, küresel tedarik zincirinde tek pazara bağımlı yapının sıkıntılarını ortaya çıkardığını, birçok gelişmiş ekonominin yeni pazar arayışı içinde olduğunu belirten Turagay, şunları kaydetti:

    “Pandeminin belki de tek olumlu yanı dijitale geçiş sürecini hızlandırması oldu. Bakanlık olarak dijitalleşme alanında ihracatçıların önünü açma hedefiyle önemli projeleri hayata geçirdik. E-ticaret üyelik desteği, sanal fuar ve sanal ticaret heyetleri desteğini başlattık. Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre küresel ticarette bu yıl yüzde 9,2 daralma yaşanması öngörülüyor. Gelecek sene ise yüzde 7,2 büyüme bekleniyor. Aşı konusunda yaşanan gelişmeler, 2021 yılı ikinci çeyreğiyle birlikte dünyada yeni bir sayfa açılacağına işaret ediyor. Ülke olarak bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. E-ticaretteki potansiyeli de gözardı etmememiz gerekiyor. Dünyada e-ticaret hacmi 3,5 trilyon dolara ulaşırken bunun 1,5 trilyon dolarlık kısmı sınır ötesi ticaret olarak gerçekleşiyor. 2023 yılında toplam e-ticaret hacminin 6,5 trilyon dolar olması bekleniyor. Dünya genelinde 4,5 milyar insanın internete erişimi var. Bunların tamamı potansiyel müşteri demek. Dijital dönüşüm bu açıdan çok önemli. E-ticaretin gelişim hızı geleneksel ticaretin çok önünde.”

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay da küresel ekonominin, ülkeler arasındaki ticaret savaşları, korumacılık politikaları ve pandemi sürecinin etkileriyle köklü bir dönüşüm sürecinden geçtiğini vurguladı.

    Dünya ekonomisinde yeni güç dengeleri kurulduğunu belirten Burkay, “Türkiye, jeopolitik konumu, üretim yeteneği ve nitelikli istihdamının sağladığı avantajlarla yeni ekonomide tedarik zincirinin en önemli halkası haline gelebilir. Bu sürece en iyi şekilde hazırlanmak için sanayimizden lojistiğe kadar her alanda güçlü bir atılım gerçekleştirmek zorundayız. Bu doğrultuda Ticaret Bakanlığımızın liderliğinde üreticimize, yatırımcımıza ve ihracatçımıza güven verecek kapsamlı bir program tasarlanmasını öneriyoruz.” ifadelerini kullandı.

  • 283 firmaya fahiş fiyat cezası

    283 firmaya fahiş fiyat cezası

    Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu, göreve başladığı günden bu yana toplam 9 toplantı gerçekleştirerek, başta bakliyat, sebze-meyve gibi temel gıda maddeleri olmak üzere birçok ürün kategorisinde fahiş fiyat artışı yaptığını değerlendirdiği 283 firmaya, toplam 9 milyon 645 bin lira idari para cezası uygulanmasını kararlaştırdı.

    Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, fahiş fiyat artışlarına ilişkin şikayet başvuruları üzerine başta büyükşehirler olmak üzere Türkiye genelinde denetimler artırıldı.

    Bu kapsamda, Bakanlığa bağlı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü, İç Ticaret Genel Müdürlüğü ve il müdürlükleri koordinasyonunda marketler, pazar yerleri ve toptancılarda temel gıda ve tüketim ürünlerine yönelik 81 ilde denetimler gerçekleştiriliyor.

    Denetimlerde, arz-talep dengesiyle uyuşmayan fiyat artışları gözlemlenen ürünler tespit edilip, denetlenen firmalardan savunma alınarak, ürünlerin alış ve satış faturaları gibi gerekli bilgi ve belgeler talep ediliyor. Firmaların savunmaları ve temin edilen bilgiler değerlendirilmek üzere Haksız Fiyat Değerlendirme Kuruluna bildiriliyor.

    Kurul, Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda, Adalet, Hazine ve Maliye, Sanayi ve Teknoloji ile Tarım ve Orman bakanlıkları, TOBB, TESK temsilcileri, üretici ve tüketici örgütleri ile perakende sektörünü temsil eden toplam 13 üyeden oluşuyor.

    Fahiş fiyat artışı yaptığı tespit edilen firmalara 10 bin liradan 100 bin liraya, stokçuluk faaliyetinde bulunanlara ise 50 bin liradan 500 bin liraya varan idari para cezası uygulanıyor.

    Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu, göreve başladığı günden bu yana toplam 9 toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantılarda, başta bakliyat, sebze-meyve gibi temel gıda maddeleri olmak üzere birçok ürün kategorisinde fahiş fiyat artışı yaptığı değerlendirilen 283 firmaya, toplam 9 milyon 645 bin lira idari para cezası uygulanması kararlaştırıldı.

    Kurul tarafından 2 bin 114 başvurunun incelemesi ve firmaların savunma süreci devam ediyor.

    Ayrıca denetimlerde Fiyat Etiketi Yönetmeliği’ne aykırı olduğu görülen ürünler için de gerekli işlemler yapılıyor.

    Ticaret Bakanlığı, gerek resen gerekse vatandaşların şikayetleri üzerine fahiş fiyat artışlarına ilişkin denetim faaliyetlerini yurt genelinde hız kesmeden devam ettirecek.

  • İnternetten alışverişe düzenleme geliyor

    İnternetten alışverişe düzenleme geliyor

    Pazar payını giderek artıran elektronik ticaretle ilgili yeni düzenleme yolda. Ticaret Bakanlığı’nın görüşe açtığı taslağa göre imalatçılar da uzaktan satış için müşteri temsilcisi atayacak. Kargoların üzerinde de bu temsilcinin bilgileri yer alacak. Alışveriş siteleri, ürünlerin güvenli ya da teknik düzenlemelere uygunluğunu kontrol etmek zorunda olmayacak.

    Ticaret Bakanlığı, internet ve telefon hatları üzerinden satılan tüm ürünleri kapsayacak yeni bir düzenleme üzerinde çalışıyor.

    MÜŞTERİ TEMSİLCİSİ BİLGİSİ KARGO ÜZERİNDE YER ALACAK

    Milliyet gazetesinin haberine göre, uzaktan satış yapan üreticiler bir müşteri temsilcisi atayacak.
    Ürünün üzerinde, ambalajında ve kargolarda temsilcinin ismi, unvanı, açık adresi ve iletişim bilgileri yer alacak.

    ALIŞVERİŞ SİTELERİ ÜRÜN GÜVENLİĞİNDEN SORUMLU OLMAYACAK

    Taslakta elektronik ticaret sitelerinin sorumluluk alanlarıyla ilgili de dikkat çeken bir madde var.

    İnternetten satış yapan kuruluşlar platformlarında satılan ürünlerin güvenli ya da teknik düzenlemelere uygun olup olmadığını araştırmakla yükümlü olmayacak. Ancak bu kuruluşlar uygunsuz bir ürün tespit ederlerse kendileri satıştan kaldırabilecekler.

    Düzenlemeyle göre Türkiye’deki adreslere sevkiyat yapan yerli yabancı tüm firmalardan, Türkiye’de yerleşik bir hizmet sağlayıcısı açmaları istenecek.

    DENETİM KURULUŞU UYGUNSUZ ÜRÜNÜ SATIŞTAN KALDIRTABİLECEK

    Uzaktan alışverişte satılan ürünleri yetkili denetim kuruluşları kontrol edecek.

    Piyasa denetim kuruluşları müşteri gibi alışveriş yapıp ya da numune alıp bu ürünleri kontrol edebilecek.

    Sakıncalı ürün satıştan kaldırılmazsa, denetim kuruluşları, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na başvurup satışı engelleyebilecek.
    Ticaret Bakanlığı taslağı görüşe açıldı son şekli verildikten sonra yasal süreç için adım atılacak.

  • LGBT ve gökkuşağı temalı ürünler +18 ibaresi ile satılacak

    LGBT ve gökkuşağı temalı ürünler +18 ibaresi ile satılacak

    Reklam Kurulu, e-ticaret sitelerinde LGBT ve gökkuşağı temalı ürünlerin satışına ilişkin yeni bir karar aldı. Artık ürünlerin satışında +18 ibaresi konulması mecburi olacak.

    Ticaret Bakanlığı bünyesindeki Reklam Kurulu, e-ticaret sitelerinde LGBT ve gökkuşağı temalı ürünlerin +18 ibaresiyle satışa sunulması gerektiğine karar verdi.

    BBC Türkçe’nin haberine göre; konuyla ilgili gönderilen yazıda, e-ticaret siteleri üzerinden satışa sunulan ürünlerin “LGBT ibaresi ile LGBT ve gökkuşağı temalarıyla birlikte +18 yaş uyarısına yer verilmeden satışa sunulmasının özellikle çocukların gelişimini olumsuz etkileyeceğine ilişkin” Bakanlığa çok sayıda tüketici başvurusu yapıldığı belirtildi.

    Yazıda, “Anılan ürünleri +18 yaş uyarısına yer verilmeden tanıtımının yapılarak satışa sunulmasının… yasal düzenlemelere aykırılık teşkil ettiği” belirtilerek, bu ibareyi kullanmadan satışa sunan ve reklam veren şahıs ile kuruluşlar hakkında reklamları durdurma cezası verilmesine karar verildiği belirtildi.

    Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdür Yardımcısı Vekili Oğuz Şahin imzasıyla gönderilen yazıda, “Bu bağlamda, ülke çapında tüketiciler tarafından yaygın olarak kullanılan e-ticaret platformlarının bu konuda hassasiyet göstermesi ve bahsi geçen önlemleri alması hususunda gereğini ve bilgilerinizi rica ederim” denildi.

    Yazıda, söz konusu kararın alınmasıyla ilgili 2015 yılında yürürlüğe giren Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nin 24’üncü maddesinin birinci fıkrasının a ve f bentlerine atıfta bulunuldu.

  • Bakan Pekcan’dan AB’ye Gümrük Birliği’ni güncelleme çağrısı

    Bakan Pekcan’dan AB’ye Gümrük Birliği’ni güncelleme çağrısı

    Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının küresel ekonomiye getirdiği zorlukların, Gümrük Birliği’ni güncelleme ihtiyacını ve dünyadaki mevcut değer zincirlerinin yeniden yapılandırılması gerekliliğini daha da güçlendirdiğini belirtti.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, Bakan Pekcan, ekim ayında görevine başlayan Avrupa Birliği (AB) Ticaret Komiseri ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis ile videokonferans yöntemiyle görüştü.

    Yaklaşık bir saat süren görüşmede, Türkiye-AB ticari ilişkileri, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, Brexit, çelik koruma önlemleri, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı, Serbest Ticaret Anlaşmaları, A.TR belgelerinin elektronik ortamda düzenlenmesi gibi konular ele alındı.

    Görüşmede, Dombrovskis’in yeni görev döneminde Türkiye ile AB arasında ticari ilişkileri daha ileri taşıyacak yakın ve etkili bir diyaloğun kurulacağına inandığını belirten Pekcan, küresel anlamda karşı karşıya kalınan ticari ve ekonomik sorunlara rağmen AB ile Türkiye arasında yakın iş birliğinin daha da önemli hale geldiğini vurguladı. Pekcan, Türkiye ile AB arasındaki ticari ilişkileri ileri taşımanın Avrupa bölgesindeki değer zincirlerinin güçlendirilmesi ve rekabetçiliğin artırılması bakımından önemli olduğunu ifade etti.

    Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi gerekliliğine değinen Pekcan, anlaşmanın, her iki tarafın da ekonomik çıkarlarına hizmet ettiğini ve karşılıklı birçok kazanım sağladığını belirtti.

    Pekcan, Gümrük Birliği anlaşmasında mevcut yapının bugünün gereklerine cevap vermekte yetersiz kaldığına dikkati çekerek şunları kaydetti:

    “Türkiye olarak Gümrük Birliği’nin güncellenmesine büyük önem veriyoruz. Günümüz ekonomik ortamında Gümrük Birliği, tarafların beklentilerini karşılamakta yetersiz kaldı. Sistemik ve spesifik yapısal sorunların yanı sıra anlaşma, hizmetler, e-ticaret gibi sektörleri kapsamıyor. Yaşadığımız dijital çağda bu alanların önemi giderek artıyor. Koronavirüsün küresel ekonomiye getirdiği zorluklar, Gümrük Birliği’ni güncelleme ihtiyacını ve dünyadaki mevcut değer zincirlerinin yeniden yapılandırılması gerekliliğini daha da güçlendirdi. Mevcut anlaşmanın hem yeni alanları kapsayacak şekilde genişletilmesi hem de yapısal sorunları giderecek şekilde güncellenmesi önem taşıyor. Avrupa Komisyonundan da bu konuda destek bekliyoruz.”

    İngiltere ile STA görüşmeleri ve AB’nin çelik önlemleri

    Türkiye’nin en önemli ticaret ortaklarından biri olan Birleşik Krallık ile Serbest Ticaret Anlaşması’nı (STA) AB ile eş anlı olarak yürürlüğe koymayı amaçladıklarını belirten Pekcan, Gümrük Birliği kapsamında serbest dolaşımdan, STA kapsamında menşe kurallarına dayalı bir düzene geçişin olumsuz etkilerini bertaraf etmek açısından AB ile İngiltere arasındaki müzakerelerde Türkiye ile üçlü kümülasyon kurulmasının elzem olduğunun altını çizdi.

    Pekcan, AB tarafından çelik ürünlerinde uygulanan korunma önlemlerine ilişkin Türkiye’nin endişe ve beklentilerini de gündeme getirerek, Türkiye’nin, söz konusu korunma önlemlerinden en fazla olumsuz etkilenen ülke olduğuna dikkati çekti. Pekcan, AB’nin önlemlerinin iki taraf arasındaki anlaşmalara ve ortaklık ruhuna uygun şekilde gözden geçirilmesini talep etti.

    “Yeşil dönüşümde uluslararası finansmana erişim önemli”

    Avrupa Komisyonunun geçen yıl aralık ayında açıkladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı ile ilgili gelişmeleri de yakından takip ettiklerini belirten Pekcan, “Bu değişikliklerin Türkiye-Avrupa Birliği Gümrük Birliği kapsamında ticari ilişkileri üzerindeki etkilerinin farkındayız. Bu dönüşüm büyük yatırımlar ve finansman gerektiriyor. Bu anlamda kapsayıcı bir finansman mekanizmasının sağlanması ve Türkiye’deki yeşil dönüşümü desteklemek için hem AB hem de uluslararası finansmana erişimin temin edilmesi kritik önem taşıyor.” ifadelerini kullandı.

    Pekcan, AB Yeşil Mutabakatı kapsamında AB tarafından atılacak adımların ticarette bir korunma aracına dönüşmemesi, bunun yerine AB’nin stratejik hedeflerine katkı sağlayacak bir iş birliğinin geliştirilmesine odaklanılması gerektiğini bildirdi.

    “Türkiye kilit bir ortak”

    Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Ticaret Komiseri Dombrovskis de Türkiye’nin Gümrük Birliği sayesinde AB’nin değer zincirlerine entegre olmuş kilit bir ortak olduğunu belirtti.

    Dombrovskis, Türkiye-AB ilişkilerinin her iki tarafın vatandaşları, iş dünyaları ve bölge için çok önemli olduğunu, Türkiye’nin AB için stratejik öneme sahip bulunduğunu vurguladı.

    İkili görüşmenin ardından Pekcan, pandemi sonrası için Dombrovskis’i Ankara’ya davet ederken, Ticaret Komiseri Dombrovskis de Pekcan ile bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyacağını ifade etti.

  • 1 Aralık itibarıyla son bulacak!

    1 Aralık itibarıyla son bulacak!

    1 Aralık 2020 tarihinden itibaren firmalar reklam, tanıtım içerikli telefon mesajı ve elektronik postaları denetimsiz ve izinsiz olarak tüketiciye gönderemeyecek.

    İzinsiz e-posta ve SMS gönderimine dair Ticaret Bakanlığı’na gelen şikayetlerin sayısı 500 bini aştı.

    Bakanlık konu ile ilgili bir çalışma başlattı. Ticari elektronik iletilerin yönetimi ve kontrolünü sağlamak amacıyla İleti Yönetim Sistemi’ni (İYS) oluşturdu.

    Sistem ticari elektronik ileti onayı alınmasına, reddetme hakkının kullanılmasına ve şikâyet süreçlerinin yönetilmesine imkân tanıyacak.

    İleti Yönetim Sistemi (İYS) ile onay verilmeyen ticari mesajların gönderimi son bulacak.

    1 Aralık 2020 tarihinden itibaren firmalar reklam, tanıtım içerikli telefon mesajı ve elektronik postaları denetimsiz/izinsiz olarak tüketiciye gönderemeyecek.

    ŞİRKETLER VERİLERİNİ KAYBEDEBİLİR

    Firmaların verilerini kaybetmemek için sisteme kayıtlarını, 1 Aralık’a kadar tamamlaması gerekiyor.

  • Bakanlık uyardı! Bu tuzağa sakın düşmeyin

    Bakanlık uyardı! Bu tuzağa sakın düşmeyin

    Ticaret Bakanlığı’nca, bakanlığın, kamu kurum ve kuruluşlarının adları ya da logoları kullanılarak kredi kartı aidatlarının iadesinin yapıldığı iddia edilen sosyal medya hesaplarına itibar edilmemesi yönünde uyarıda bulunuldu.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, son zamanlarda bazı sosyal medya hesapları üzerinden bakanlığın ya da diğer kamu kurum ve kuruluşlarının adları ya da logoları kullanılarak ‘geçirdiğimiz pandemi dönemine istinaden bankaların kredi kartı aidat iade işlemleri başlamıştır. İadenizi almak için yukarıdaki linke tıklayın’ şeklinde bazı paylaşımlar yapıldığının tespit edildiği belirtildi. Tüketicilerin kredi kartı bilgileri kullanılarak dolandırıcılığa maruz kalmamaları amacıyla bilgilendirme yapılmasında fayda görüldüğü belirtilerek, şöyle denildi:

    “6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile kart çıkaran kuruluşların tüketicilere yıllık üyelik aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil etmedikleri bir kredi kartını sunma zorunluluğu getirilmiştir. Söz konusu kanunun ilgili maddesine dayanılarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından hazırlanan ve 7 Mart’ta yürürlüğe giren ‘Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ’in ‘Banka ve Kredi Kartı Ücretleri’ başlıklı maddesi ile kart aidatlarına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Söz konusu madde ile kart çıkaran kuruluşların ‘Yıllık üyelik ücreti tahsil etmedikleri bir kredi kartı türünü tüketicilerin kullanımına sunmak zorunda oldukları, kredi kartlarının özelliklerine göre yıllık olarak belirlenecek tutar kadar ücretlendirileceği, kartlardan alınan bu ücretlerin ancak tüketiciyi borçlandırıcı nitelikteki ilk kullanımı müteakip yıllık olarak alınabileceği, kesintisiz en az 180 gün hareket görmeyen kredi kartından bu kart hareketsiz kaldığı müddetçe yıllık üyelik ücreti alınamayacağı’ gibi hususlar hüküm altına alınmıştır” denildi.

    DOLANDIRICILIKLARA KARŞI DİKKATLİ OLUNMALI

    Bu düzenleme gereği kredi kartlarından kart aidatı alınabilmekte olup, kredi kartı aidatlarının iadesinin yapıldığını iddia eden sosyal medya hesaplarına itibar edilmemesi, vatandaşların bu tür dolandırıcılıklara karşı dikkatli olması gerektiğine dikkat çekilerek “Kart aidatlarına ilişkin olarak alışveriş taahhüdüne bağlı ücret alınmaması ve söz konusu mevzuat hükümlerine aykırılık oluşturabilecek uygulamalarla karşılaşılması halinde öncelikle kart çıkaran kuruluşa başvurulması gerekmektedir. Kart çıkaran kuruluş ile uyuşmazlığın çözülememesi durumunda ilgili kanun kapsamında 10 bin 390 liranın altında olan uyuşmazlıklar için Tüketici Hakem Heyetlerine, bu tutarı aşan uyuşmazlıklar için de Tüketici Mahkemelerine başvurulabilir” ifadeleri kullanıldı.

  • 280 firmaya fahiş fiyat cezası

    280 firmaya fahiş fiyat cezası

    Ticaret Bakanlığı, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunca resen yapılan incelemeler kapsamında bugüne kadar 1861 dosyanın karara bağlandığını, fahiş fiyat artışı yaptığı tespit edilen 208 firmaya, toplam 6 milyon 870 bin lira idari para cezası uygulandığını bildirdi.

    Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Bakanlık son dönemde fahiş fiyat artışlarına yönelik vatandaşlardan gelen şikayet başvuruları üzerine Türkiye genelinde, başta gıda ve temel tüketim ürünlerinde olmak üzere saha denetimlerini artırdı.

    Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi, İç Ticaret genel müdürlükleri ile ticaret il müdürlükleri koordinasyonunda marketler, pazar yerleri ve toptancılarda arz-talep dengesiyle uyuşmayan fiyat artışlarının tespiti amacıyla 81 ilde denetimler yapıldı.

    Denetimler sonucu normalin üzerinde fiyat artışı gözlemlenen ürünler tespit edilerek, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından incelemeye alınan firmalardan savunmaları talep edilirken, haksız fiyat artışı yaptığı belirlenenlere 10 bin liradan 100 bin liraya, stokçuluk faaliyetinde bulunanlara ise 50 bin liradan 500 bin liraya varan idari para cezaları uygulandı.

    Öte yandan, Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda Adalet, Hazine ve Maliye, Sanayi ve Teknoloji ile Tarım ve Orman bakanlıkları, TOBB ile TESK temsilcileriyle üretici ve tüketici örgütleri ve perakende sektörü temsilcilerinden oluşan Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu, sonuncusu 15 Ekim 2020’de olmak üzere bugüne kadar 8 toplantı gerçekleştirdi.

    SEBZE VE MEYVEDEN TEMİZLİK ÜRÜNLERİNE KADAR DENETİM

    Haksız fiyat artışlarına yönelik ticaret il müdürlükleri ve Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 33 ilde toplamda yaklaşık 1500 firma denetlendi ve söz konusu denetimlere ilişkin raporlar da Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu sekretaryasını yürüten İç Ticaret Genel Müdürlüğüne iletildi.

    Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunun oluşturulduğu 17 Nisan tarihinden itibaren ticaret il müdürlükleri, Reklam Kurulu, CİMER, e-Devlet ve Ticaret Bakanlığının internet sitesi üzerinden toplam 1625 başvuru kurula intikal etti.

    Fahiş fiyat artışına ilişkin şikayet listesinin başında, sebze ve meyveler ile temel gıda ürünleri, cerrahi maske, el dezenfektanı gibi koruyucu sağlık ürünleri, çeşitli temizlik ve hijyen ürünlerine yönelik başvurular yer aldı.

    Diğer taraftan, sebze ve meyvelerde yaşanan fiyat artışlarının tespiti amacıyla Ticaret Bakanlığınca toptancı hallerinde resen başlatılan denetimler kapsamında Hal Kayıt Sistemi’ne (HKS) bildirimlerinde alış ve satış fiyatları arasında fahiş farklar bulunduğu tespit edilen firmalardan da savunmaları istendi.

    208 FİRMAYA 6,9 MİLYON LİRA CEZA

    Gerek gelen şikayetler gerekse Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunca resen yapılan incelemeler kapsamında bugüne kadar 1861 dosya karara bağlandı.

    Bu kapsamda kurul tarafından fahiş fiyat artışı yaptığı tespit edilen 208 firmaya, toplam 6 milyon 870 bin lira idari para cezası uygulanması kararlaştırıldı.

    İdari yaptırıma konu uygulamalardan 166’sının toptan sebze ve meyve, 20’sinin temel gıda ürünü ve diğer ürünlerle ilgili olduğu görüldü.

    Öte yandan, 788 başvurunun incelemesi ve savunma süreci devam ediyor.

    REKLAM KURULU’NUN DENETİMLERİ DE HIZ KESMEDİ

    Ürünlerin fiyatlarındaki haksız artışlar ve Kovid-19 salgını kapsamında Reklam Kurulunca yürütülen denetimler neticesinde de 303 firma ve kişi hakkında toplam 13,3 milyon lira idari para cezası uygulandı.

    Bakanlığın ticaret il müdürlükleri tarafından bu yılın 8 aylık döneminde fiyat etiketi düzenlemeleri kapsamında 16 bin 936 firma denetlendi, aykırılığı tespit edilen 2 bin 997 ürün etiketi için 1,2 milyon lira para cezası verildi.

    Açıklamada, Ticaret Bakanlığının, gerek resen gerekse vatandaşların şikayetleri üzerine fahiş fiyat artışları ve stokçuluk eylemlerinin yakından takibi amacıyla denetimleri tüm Türkiye genelinde hız kesmeden sürdüreceği, bu tür uygulamalara geçit verilmeyeceği kaydedildi.