Etiket: ticaret bakanlığı

  • Garanti belgeleri ve servis fişlerinde ‘elektronik’ dönem

    Garanti belgeleri ve servis fişlerinde ‘elektronik’ dönem

    Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Resmi Gazete’de yayımlanan Garanti Belgesi, Satış Sonrası Hizmetler, Tanıtma ve Kullanma Kılavuzu yönetmeliklerinde değişiklik yapılmasına dair yönetmeliklere ilişkin bilgi verdi.

    Mevcut düzenlemelere göre, ürünün üreticisi veya ithalatçısı tarafından hazırlanan garanti belgeleri ile servis istasyonlarınca satış sonrası hizmetler kapsamında verilen teslim belgeleri ve servis fişlerinin imzalı ve kaşeli şekilde kağıt üzerinde tüketicilere sunulduğunu hatırlatan Pekcan, satın aldığı ürünün garanti belgesini veya servis fişini kaybeden tüketicilerin uyuşmazlık söz konusu olduğunda mağduriyet yaşayabildiğine işaret etti.

    Pekcan, bunun firmalar açısından bürokrasiye ve maliyete neden olduğunu, diğer taraftan içinde bulunulan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde kağıt üzerinde belge uygulamalarının temas riskini de artırdığını ifade etti.

    Bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak amacıyla garanti belgelerinin ve servis fişlerinin artık elektronik ortamda da tüketicilere verilmesine olanak sağlayan yasal altyapıyı hayata geçirdiklerini vurgulayan Pekcan, yönetmelik değişikliğiyle yapılan düzenlemeleri şöyle aktardı:

    “Yeni dönemde, garanti belgeleri ile ürünün servis istasyonuna teslim edildiğinde verilen teslim belgeleri ve servis istasyonunca düzenlenen servis fişleri kalıcı veri saklayıcısıyla elektronik ortamda tüketicilere verilebilecek.

    Tüketicinin talep etmesi halinde bu belgelerin yazılı ve basılı olarak verilmesi zorunlu olacak. Elektronik ortamda verilen söz konusu belgelerde imza ve kaşe şartı aranmayacak.

    Mevcut uygulamada olduğu gibi, elektronik ortamda verilen belgelerde de belgenin tüketiciye sunulduğuna ilişkin ispat yükü ürünün satıcısında olacak.

    Servis fişleri ve teslim belgelerinin verildiğine ilişkin tüketiciden yazılı olarak veya elektronik ortamda onay alınacak. Tüketicinin onayının alındığının ispat yükü servis istasyonunda olacak.”

    Tablet, drone, elektrikli kaykay ve akıllı saatlerde garanti belgesi zorunluluğu

    “Garanti Belgesiyle Satılması Zorunlu Ürünler Listesi”nin de Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği’nde şubat ayında yapılan değişikliklere uyumlu şekilde revize edildiğine dikkati çeken Pekcan, “Bu kapsamda tablet, drone, elektrikli kaykay, akıllı saat ve bileklik, görme engelliler için kitap okuyucu, sanal gerçeklik gözlüğü, ATV araç, motorlu bisiklet, motorlu scooter, yat, akıllı ev ve otomasyon sistemi gibi ürünlerin de garanti belgesiyle satılması zorunlu hale getirildi.” değerlendirmesinde bulundu.

    Tanıtma ve kullanma kılavuzlarında da düzenleme

    Tanıtma ve kullanma kılavuzlarının da elektronik ortamda tüketicilere verilebilmesine imkan sağlandığını belirten Pekcan, yeni düzenlemeyle ürünün veya ambalajının üzerinde bu kılavuza nasıl erişileceğine ilişkin bilgilendirme yapılacağını ifade etti.

    Pekcan, tüketicilerin satış sonrası hizmete ihtiyaç duyduğunda doğru ve güncel yetkili servislere ulaşmasını sağlamak amacıyla ürüne ilişkin yetkili servis istasyonlarının ve yedek parça temin edilebilecek yerlerin, üreticinin veya ithalatçının kurumsal internet sitesinde ve Bakanlık tarafından oluşturulan Servis Bilgi Sistemi’nde (www.servis.gov.tr adresli internet sitesinde) yer aldığına ilişkin bilgilendirmelerin de tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer almasının zorunlu hale getirildiğini vurguladı.

    Bakan Pekcan, söz konusu yönetmeliklerde yapılan değişikliklerin 1 Ocak 2021’den itibaren yürürlüğe gireceğini kaydetti.

  • Bakanlık: Herhangi bir kuruma vergi istisnası tanınması mümkün değildir

    Bakanlık: Herhangi bir kuruma vergi istisnası tanınması mümkün değildir

    Ticaret Bakanlığı’nca, “Herhangi bir kuruma, şirkete veya kimseye dayanağını açıkça Anayasa ve kanunlardan almayan bir vergi istisnası veya muafiyeti tanınması mümkün değildir” açıklaması yapıldı.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, son günlerde bazı basın ve yayın organlarında; 9 milyar 449 milyon lira karşılığında yapım işi ihalesi alan bir firmanın söz konusu bedel tutarında muhtelif vergilerden istisna tutulduğu yönünde iddiaların yer aldığı bildirildi. 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun Ek 2’nci Maddesi ile 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun Ek 1’inci Maddesi’nde hangi döviz kazandırıcı faaliyetler nedeniyle düzenlenen kağıtlar ve işlemlerin damga vergisi ile harçlardan istisna olduğunun açıkça belirtildiği kaydedilerek, “Uluslararası katılıma açık kamu ihalelerinin, istisna sağlamak suretiyle yerli firmalarımızca yüklenilmesinin desteklenmesi ve bu sayede, ülkemizden döviz çıkışının engellenmesi amaçlanmaktadır. Müracaatlar kapsamında sunulması zorunlu olan bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde mevzuat kapsamında öngörülen şartları sağlamayan hiçbir faaliyet için Vergi Resim ve Harç İstisnası Belgeleri (VRHİB) düzenlenmemektedir. İddialara konu şirket de firmaları adına VRHİB düzenlenmesi talebi ile Bakanlığımıza müracaat etmiştir ve yapılan incelemelerde firma için bu belgenin düzenlenmesine engel teşkil edecek herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Belgenin geçerlilik süresi ve sözleşmenin tutarı ile sınırlı olmak üzere Vergi, Resim, Harç İstisnası uygulanmaktadır. VRHİB’ne konu işin gerçekleşmemesi durumunda ise istisna uygulanan vergi, gecikme faizi ve cezasıyla birlikte geri alınmaktadır” denildi.

    ‘VERGİ İSTİSNASI VEYA MUAFİYETİ TANINMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR’

    “İlgili Kanuna göre ihale bedeli ne olursa olsun 2020 yılında düzenlenen bir sözleşmeden alınabilecek en yüksek damga vergisi istisnası tutarı 3 milyon 239 bin TL olup, VRHİB kapsamında en fazla bu tutara kadar istisna uygulanabilmektedir” denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

    “Firmaların bu üst limit dahilinde ne kadarlık bir damga vergisi istisnasından yararlandığı ise belge süresinin sonunda belli olmaktadır. Mevzuatta hüküm altına alınan şartlara uygun olarak yapılan tüm müracaatlar neticesinde de talep sahibi yerli firmalara hiçbir surette imtiyaz ve ayırım yapılmaksızın VRHİB düzenlenmektedir. Bu kapsamda yıllık ortalama 1200 adet VRHİB düzenlenmekte ve tanzim edilen tüm belgeler son derece şeffaf bir şekilde her ay Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle kamuoyu ile paylaşılmaktadır. İddialara konu olan firma adına uygulanan istisnaya mesnet teşkil eden VRHİB de bu belgelerden yalnızca biri olup ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde tanzim edilmiştir. Bu çerçevede 9 milyar 449 milyon lira yüklenilen işin faaliyet değerini göstermekte olup söz konusu şirkete yönelik bu tutarda bir vergi ve harçtan vazgeçildiği iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Herhangi bir kuruma, şirkete veya kimseye dayanağını açıkça Anayasa ve kanunlardan almayan bir vergi istisnası veya muafiyeti tanınması mümkün değildir.”

  • Yetki belgesi olmayan emlakçılık yapamayacak

    Yetki belgesi olmayan emlakçılık yapamayacak

    Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, artık yetki belgesi almadan emlakçılık faaliyeti yapılamayacağını ve belgesi bulunmayan işletmelerin ilan sitelerine üye olamayacağını açıkladı.

    Ticaret Bakanlığı’nın “Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”i Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Bakan Pekcan, yaptığı yazılı açıklamada, söz konusu yönetmelik değişikliği ve oluşturulacak sisteme ilişkin bilgi verdi.

    Emlakçılık sektörüne yönelik düzenlemenin, sektör temsilcilerinin yanı sıra ilgili tarafların görüş ve katkıları alınarak hazırlandığını bildiren Pekcan, “Düzenlemeyle emlakçılık faaliyetlerinde hizmet kalitesinin artırılmasını, haksız rekabetin ortadan kaldırılmasını ve kayıt dışılığın önlenmesini amaçlıyoruz” ifadesini kullandı.

    Pekcan, bu sayede emlakçılık faaliyetlerinin adil rekabet koşullarında, kolay, hızlı ve güvenli bir ortamda yapılmasını sağlamayı ve sektörün daha nitelikli hale getirilerek sağlıklı bir işleyişe kavuşturulmasını hedeflediklerini belirtti.

    GEÇEN YIL 2 MİLYON 400 BİN GAYRİMENKUL SATIŞI YAPILDI

    Geçen yıl yaklaşık 2 milyon 400 bin gayrimenkul satışı yapıldığına ve bu satışların kayıtlı ekonomik değerinin yaklaşık 390 milyar lira olduğuna dikkati çeken Pekcan, şu değerlendirmede bulundu:

    “Ülkemizde gayrimenkul satışlarının yüzde 50’si emlak işletmeleri aracılığıyla yapılıyor ve emlakçılık faaliyetinde bulunan 60 binin üzerinde işletme bulunuyor. Buna karşın kayıt dışı faaliyetler nedeniyle bu sayının çok daha üzerinde kişinin taşınmaz alım satımı ile kiralanmasına aracılık ettiği tahmin ediliyor. Yaptığımız düzenlemeyle şeffaf, hesap verebilen ve kayıt altında bir emlakçılık sektörü oluşturulmasını ve sektörün yakından takip edilerek haksız rekabetin ortadan kaldırılmasını amaçlıyoruz.”

    KAYITLI VE NİTELİKLİ EMLAKÇILIĞIN KAPILARI AÇILIYOR

    Halihazırda faaliyetteki emlak işletmelerine yetki belgesi almaları için verilen geçiş sürecinin 31 Ağustos 2020’de sona erdiğini belirten Pekcan, yetki belgesi almadan emlakçılık faaliyetinde bulunulamayacağını, yetki belgesi olmadan emlakçılık yapanlar hakkında idari yaptırım uygulanacağını bildirdi.

    Pekcan, daha önce bir iş yerinde birden fazla emlak işletmesi faaliyet gösterse dahi bunlardan yalnızca biri için yetki belgesi verildiğini ifade ederek, bundan böyle aynı iş yerinde faaliyet gösteren tüm işletmeler için ayrı ayrı yetki belgesi verileceğine dikkati çekti.

    Bu sayede, hem işletme ve sözleşmeli işletme ilişkisinin takip edileceğini hem de sektördeki tüm aktörlerin belgelendirilerek bu alanda faaliyet gösterenlere ilişkin net verilere ulaşılacağını vurgulayan Pekcan, gelişmiş emlak piyasası bulunan ülke örneklerinde olduğu gibi Türkiye’de de emlakçılık faaliyetlerinin eğitimli, gerekli yetkinliğe ve iş tecrübesine sahip kişiler marifetiyle yürütüleceğini bildirdi.

    Pekcan, şunları kaydetti:

    “Bundan böyle, yeni bir emlak işletmesi açılabilmesi için taşınmaz ticareti konusunda en az 100 saatlik eğitim alınması ve mezuniyet durumuna göre en az 12 ay veya 6 ay emlak danışmanlığı yapılmış olması gerekmektedir. En az 100 saatlik mesleki eğitim almayanlar ve mesleki deneyime sahip olmayanlar emlak işletmesi açamayacak. Ayrıca, emlak işletmesi sahipleri ile şirket yetkililerinin Seviye 5, emlak işletmesinde sigortalı çalışanların ise Seviye 4 mesleki yeterlilik belgesi ile faaliyet gösterme yükümlülüğü olacak. Bu sayede sektördeki iş gücünün niteliğine önemli katkı sağlanacak ve tüketicilerin daha kaliteli hizmet alması mümkün olacak.”

    HİZMET BEDELİ SINIRI ETKİN ŞEKİLDE DENETLENECEK

    2018 yılında alım satıma aracılıkta hizmet bedeli üst sınırının yüzde 4, kiralamaya aracılıkta ise bir aylık kira bedeli olarak belirlendiğini belirten Pekcan, geçen 2 yıllık süreçte, vatandaşlara ek hizmetler veriyormuş gibi göstererek bu sınırların üzerinde hizmet bedeli tahsil eden emlak işletmelerinin görüldüğünü ve bu duruma kesinlikle müsaade edilmeyeceğini vurguladı.

    Pekcan, “Emlak alım satımına aracılıkta yüzde 4 olan hizmet bedeli üst sınırı ile kiralamaya aracılıkta bir aylık kira bedeli olarak uygulanan hizmet bedeli üst sınırı etkin şekilde denetlenecek ve vatandaşlarımızdan bu sınırların üzerinde hizmet bedeli tahsil eden emlakçılara idari yaptırım uygulanacak ve bu uygulamada ısrar eden işletmelerin yetki belgeleri iptal edilecek” ifadelerini kullandı.

    Bakan Pekcan, bu sayede, hizmet kalitesinin artırılmasına ve tüketici mağduriyetlerinin önlenmesine katkı sağlanacağını ve mevzuata uygun faaliyet göstermeyen işletmelerin sektörden arındırılacağını bildirdi.

    “TÜKETİCİYİ YANILTICI İLANLARA SON”

    Taşınmaz ticaretine yönelik ilanlara ilişkin de ilk kez düzenleme yapıldığına dikkati çeken Pekcan, “Yetki belgesine sahip olmayan işletmeler ilan sitelerine üye olamayacak” bilgisini verdi.

    Pekcan, tüm ilanlarda yetki belgesi numarasına yer verilmesi ve yetki belgesindeki işletme adı veya unvanının kullanılmasının zorunlu olacağını belirterek şunları ifade etti:

    “Taşınmaz ilanlarında, taşınmaza ilişkin bilgilerin eksik veya yanlış verilmesi ya da harita üzerinde taşınmazın yerinin hatalı işaretlenmesi gibi tüketicileri yanıltıcı hiçbir bilgiye yer verilemeyecek. Bu yükümlülüklere uymayan işletmelere Bakanlığımızca idari para cezası uygulanacak. Diğer taraftan, işletmelerin taşınmaz satış ilanlarının yayınlandığı ilan siteleri, yetki belgesine sahip olmayan işletmeleri üye yapamayacak, ilanlara ilişkin talep ve şikayetleri etkin şekilde sonuçlandıracak, ilan ve üyeliklere ilişkin ihtiyaç duyulan tüm bilgileri Bakanlığa iletecek. Vatandaşlarımızın, ticari faaliyet kapsamında olmayan taşınmaz ilanlarına ise herhangi bir kısıtlama getirilmemektedir. Bu ilanlar eskiden olduğu gibi verilmeye devam edilecek. Yapılan düzenlemeler sayesinde yetkisiz verilen ve aldatıcı niteliği bulunan ilanların sebep olduğu haksız rekabet ve tüketici mağduriyetleri önlenirken, yetki belgesiz ticari faaliyetler de Bakanlıkça takip edilerek cezalandırılabilecek.”

    “YETKİ BELGESİNE İLİŞKİN SÜREÇLERDE DİJİTALLEŞME ARTIRILARAK BÜROKRASİ AZALTILIYOR”

    Bugüne kadar yaptıkları tüm düzenlemelerde olduğu gibi ticarete ilişkin süreçlerde de bürokrasinin azaltılması için büyük gayret sarf ettiklerini belirten Pekcan, düzenlemeyle yetki belgesi verilmesi ve yenilenmesinde de bürokratik süreçlerin azaltıldığını bildirdi.

    Pekcan, “Bugüne kadar hem belediyeler hem de ticaret il müdürlükleri tarafından iki ayrı iş yeri kontrolü yapılmakta iken bundan böyle kontrol yalnızca belediyeler tarafından ruhsat düzenlenmeden önce yapılacak” bilgisini verdi.

    Yetki belgesine ilişkin işlemlerin tamamının Bakanlığın internet adresi üzerinden ulaşılabilen Taşınmaz Ticareti Bilgi Sistemi’nden (TTBS) gerçekleştirileceğini kaydeden Pekcan, “İl müdürlüklerimiz, ilgili tüm kurumların mevcut elektronik sistemleriyle sağlamış olduğumuz entegrasyonlar sayesinde başvuruları hızlı biçimde sonuçlandıracak. Ayrıca vatandaşlarımız da bu sistem üzerinden bir emlak işletmesinin yetki belgesine sahip olup olmadığını sorgulayabilecek. Bu sayede daha kolay, hızlı, güvenli ve şeffaf emlakçılık sektörünün temelleri atılmış olacak” ifadelerini kullandı.

    TAŞINMAZ TİCARETİNE KONU HİZMETLERİN ÇERÇEVESİ ÇİZİLİYOR

    Düzenlemeyle, taşınmaza yönelik alım satım ve kiralama hizmetleriyle birlikte verilebilecek hizmetlerin çerçevesinin çizildiğine dikkati çeken Pekcan, sektörün en çok talep ettiği konuların başında gelen yetki belgesine sahip işletmelerin tapu ve kadastro müdürlükleri, vergi dairesi müdürlükleri, belediyeler ve diğer kurumlardaki işlemlere aracılık etme ve bu kurumlardan bilgi ve belge temin etme taleplerinin de yönetmeliğe eklenen hükümle karşılandığını kaydetti.

  • Bakanlıktan 60 firmaya para cezası

    Bakanlıktan 60 firmaya para cezası

    Ticaret Bakanlığı, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunca fahiş fiyat artışı yaptığı tespit edilen 60 firmaya 3,1 milyon lira idari para cezası uygulanmasının kararlaştırıldığını bildirdi.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde vatandaşları fahiş fiyat artışlarından korumaya yönelik yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulduğu belirtildi.

    Bu kapsamda, 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da değişiklik yapıldığı ve fahiş fiyat artışı ile stokçuluk uygulamalarına yönelik denetim ve inceleme yapmak ve gerektiğinde idari para cezası uygulamak üzere “Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu” oluşturulduğu hatırlatılan açıklamada, Kurulun oluşturulduğu 17 Nisan’dan itibaren Ticaret İl Müdürlükleri, Reklam Kurulu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER), AKİM, e-Devlet ve Bakanlığın internet sitesi üzerinden toplam 1251 başvuru geldiği kaydedildi.

    Ayrıca, Ticaret İl Müdürlükleri ve Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 33 farklı ilde toplamda yaklaşık 1300 firmanın denetlendiği ve söz konusu denetimlere ilişkin raporların da Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu Sekretaryasını yürüten İç Ticaret Genel Müdürlüğüne iletildiği aktarılan açıklamada, şöyle devam edildi:

    “Fahiş fiyat artışına ilişkin olarak Kurula intikal eden veya resen gündeme alınan şikayetlerin başında; temel gıda ürünleri, sebze ve meyveler, cerrahi maske, el dezenfektanı ve benzeri koruyucu sağlık ürünleri, çeşitli temizlik ve hijyen ürünlerine yönelik başvurular gelmektedir. Yine, salgın döneminde talebi artan saç tıraş makinası, ekmek yapma makinası ve benzeri elektronik ürünlere yönelik başvurular da Kurul tarafından incelemeye alınmıştır. Diğer taraftan sebze ve meyvelerde yaşanan fiyat artışlarının tespiti amacıyla Bakanlığımızca hallerde resen başlatılan denetimler kapsamında Hal Kayıt Sistemine (HKS) bildirimlerinde alış ve satış fiyatları arasında fahiş farklar bulunduğu tespit edilen firmalardan da savunmaları istenilmiştir.”

    İlk toplantısını 22 Mayıs 2020’de yapan Kurulun, bugüne kadar 4 toplantı gerçekleştirdiğine yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “Bu kapsamda Kurula intikal eden 1251 başvurudan, karara bağlanan başvuru sayısı 732 olurken incelemeye alınan ve savunması tamamlanan 91 firmadan 60 firmaya idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.

    Kurul tarafından fahiş fiyat artışı yaptığı tespit edilen 60 firmaya toplam 3 milyon 115 bin lira idari para cezası uygulanması kararlaştırılmıştır.

    Öte yandan 519 başvurunun incelemesi ve savunma süreci devam etmektedir. İdari yaptırıma konu uygulamaların, 25’nin toptan sebze ve meyve, 19’nun temel gıda ürünü, 5’inin maske kumaşı, 4’ünün cerrahi maske, 4’ünün ekmek yapma makinası, 2’sinin saç tıraş makinası, 1’inin dezenfektan ile ilgili olduğu görülmektedir.”

    500 bin liraya kadar idari para cezası uygulanıyor

    Kurul tarafından inceleme yapılan firmalardan savunmaların istendiği belirtilen açıklamada, haksız fiyat artışı yaptığı tespit edilen firmalara 10 bin liradan 100 bin liraya, stokçuluk faaliyetinde bulunanlara ise 50 bin liradan 500 bin liraya varan idari para cezası uygulandığı bildirildi. Açıklamada, “Ticaret Bakanlığı olarak, tüketicilerimizin temel ihtiyaç maddelerinde yapılan aşırı ve adil olmayan fiyat artışları ile tüketicilerin ürünlere ulaşmasını zorlaştıran stokçuluk faaliyetlerine yönelik uygulamalar yakından takip edilmektedir.” denildi.