Etiket: Ticaret

  • TZOB Genel Başkanı’ndan açıklamalar

    TZOB Genel Başkanı’ndan açıklamalar

    TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, birçok meyvenin üretiminde önemli bir tehdit haline gelen kahverengi kokarca hakkında basın açıklamasında bulundu. Kahverengi kokarcanın başta fındık olmak üzere elma, armut, turunçgiller, şeftali, ceviz, domates, biber gibi birçok bitkiye zarar verdiğini dile getiren Bayraktar, zararın boyutlarının üreticileri mağdur ettiğini belirterek, önlem alınması gerektiğini ifade etti.

    Bayraktar, kahverengi kokarcanın fındığa Karadeniz Bölgesi illerinde bu yıl yüzde 25’lere varan oranlarda zarar verdiğini tahmin ettiğini söyleyerek, “Zararın boyutları üreticilerimizi mağdur ediyor. Bu hastalık nedeniyle randımanın 30-35’e kadar düşmesiyle bazı üreticilerimiz fındığını satamadı. Karadeniz Bölgemizin ekonomisinin büyük bölümü fındığa dayalıdır. 500 bin aile doğrudan üretici olarak, on binlerce aile ise fındık nakliyesi, işlenmesi ve ticareti ve işçiliğinden geçimini sağlıyor. Yıllara göre değişmekle birlikte dünya üretiminin yaklaşık yüzde 62’sini, ihracatının ise yüzde 61’ini ülkemiz karşılıyor. Tedbir alınmadığında bu zararlının vereceği zararın yüzde 50 ila 75 arasında olduğu göz önüne alındığında, fındıkta 12,8 milyar lira olan üretim değerinin 6,4 ila 9,6 milyar lirasının ve 2,1 milyar dolara varan ihracat değerinin 1,1 ila 1,6 milyar dolarının tehdit altında olacağı bilinmelidir. Acilen tedbir alınmazsa bu zarar daha da yüksek oranlara erişecek. Çok önemli bir ihraç ürünümüz fındıkta gelecek yıllarda kötü sonuçlara yol açabilecek bu zararlıya gereken hassasiyet gösterilmelidir” ifadelerini kullandı.

    “Ziraat odalarımız bu konuda gerekli faaliyette bulunmaya hazırdır”

    Fındığa taraf olan her kesimin zarara karşı mücadeleye katılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Bayraktar, “Zararlının daha fazla yayılmaması için gereken çalışmalar artırılmalıdır. Yoğunluğun olduğu yerlerde Tarım ve Orman Bakanlığı il ve ilçe müdürlükleri, ziraat odalarımız ve üreticilerimiz bu yoğunluğu ortadan kaldırmak için gerekli çalışmaları ivedilikle başlatmalıdır. Ziraat odalarımız bu konuda gerekli faaliyette bulunmaya hazırdır. Ülkemizde Doğu Karadeniz Bölgesi’nin dışında Batı Karadeniz ve Marmara bölgelerinde de kahverengi kokarcanın varlığı tespit edildi. Bu yıl zararlının görüldüğü fındık üretim bölgelerinde yoğunluk kazanırken, çiftçilerimiz bu konuda gerekli tedbirlerin bir an önce alınmasını istiyor. Ülkemizin en önemli ihraç ürünlerinden olan ve 2,1 milyar dolar döviz kazandıran fındığın geleceği için acilen tedbirler alınmalıdır” diye konuştu.

    “Popülasyonun yoğun olduğu bölgelerde, gerek kışlaklarda ve gerekse kokarcanın ürünlere zarar vermeye başladığı aylarda gerekli tedbirler alınmalıdır”

    Bayraktar, kahverengi kokarca için Zirai Mücadele Teknik Talimatı hazırlandığının altını çizerek, “İlaçlı mücadele için bitki koruma ürünleri ruhsatlandırıldı. Ayrıca doğal düşman olarak zararlının mücadelesinde kullanılacak olan yumurta parazitoidi salımı için kitlesel üretim çalışmaları tamamlanarak, 2023 yılı haziran ayından itibaren bölgeye kitlesel salıma başlandı. Toplum bilincinin artırılması amacıyla zararlının tanınması, zarar şekli ve mücadele yöntemleri hakkında afiş ve broşür hazırlandı. Karadeniz Bölgesi’nin coğrafi olarak engebeli olması ve fındık bahçelerinin dik alanlarda bulunması sebebiyle çiftçilerimiz zararlının görüldüğü alanlara teknik talimatlara uygun bir şekilde müdahale edemiyor. Ayrıca çiftçilerimizin mücadele dönemlerinde orada bulunması güç olduğundan, zirai mücadelenin yeterli ve zamanında yapılmaması sorun oluşturuyor. Ülkemizde de diğer ülkelerdeki gibi kayıplara ulaşmadan, başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere popülasyonun yoğun olduğu bölgelerde gerek kışlaklarda ve gerekse kokarcanın ürünlere zarar vermeye başladığı aylarda gerekli tedbirler alınmalıdır” açıklamasında bulundu.

    “Kahverengi kokarca nisan ayına kadar evimizde, depomuzda, samanlığımızda kışlayarak sonra tarımsal alanlara yayılıyor”

    Üreticilerin kahverengi kokarcaların verdiği zararın önüne geçmeleri için yüz yüze, afişler ve broşürlerle eğitim almaları gerektiğini vurgulayan Bayraktar, “Evimizde, depomuzda, samanlığımızda ve benzeri yerlerde kahverengi kokarcaları gördüğümüzde onları imha etmeliyiz. Kahverengi kokarca nisan ayına kadar evimizde, depomuzda, samanlığımızda kışlayarak, sonra tarımsal alanlara yayılıyor. Bu sebeple kışlamış erginlerin kışlaklardan dağılmadan kitle halinde imhası için bulunduğunuz yerin Tarım ve Orman İl ve İlçe Müdürlüğü ve belediye ile irtibata geçerek, halk sağlığı açısından zararlı olmayan ilaçlar ile ilaçlanması sağlanmalıdır. Mayıs ayından sonra kokarcanın hareketli olduğu dönemlerde Tarım ve Orman Bakanlığının ruhsatlandırdığı ruhsatlı bitki koruma ürünleri ile tarımsal alanlarda ilaçlı mücadele yapılması gerekiyor. Kimyasal mücadelenin yanında çevreye zarar vermemek adına biyolojik mücadele daha bir önem kazanıyor. Bu nedenle biyolojik ve biyoteknik mücadelede Bakanlık daha fazla inisiyatif almalıdır” şeklinde konuştu.

  • Erzurum ticaret sektöründe kurumsallaşma

    Erzurum ticaret sektöründe kurumsallaşma

    Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı 2023 yılı Eylül dönemi faal vergi mükellefi verilerini paylaştı. Erzurum’da 12 bin 202 Gelir Vergisi, 8 bin 607 Basit usulde Gelir Vergisi, 3 bin 775 Kurumlar Vergisi, 18 bin 42 Gelir Stopaj vergisi, 7 bin 313 Gayrimenkul Sermaye İradı ve 15 bin 740 Katma Değer Vergisi (KDV) faal mükellefi bulunduğu bildirildi.

    Aralık 2022’ye Göre Değişim

    Gelir İdaresi Başkanlığı verilerine göre, 2023 yılı Eylül döneminde, 2022 yılı Aralık göre Gelir Vergisi mükellefi sayısı 11 bin 760’dan 12 bin 202, gelir stopaj vergisi faal mükellef sayısı 17 bin 405’ten 18 bin 42, Kurumlar Vergisi faal mükellef sayısı 3 bin 632’den 3 bin 775, GMSİ mükellef sayısı 7 bin 177’den 7 bin 313, KDV mükellefi sayısı 15 bin 186’dan 15 bin 741’e yükseldi.

    2022 Aralık Ayına Göre Değişim Oranları

    Hazine ve Maliye Bakanlığı verileri üzerinden DOSİAD tarafından yapılan hesaplamalara göre; 2022 Aralık ayına göre faal mükellef sayısı, Gelir vergisinde yüzde 3,75, kurumlar vergisinde yüzde 3,93, Gelir Stopaj vergisinde yüzde 3,65, GMSİ’de yüzde 1,89, KDV’de yüzde 3,65 oranında artış kaydetti. Basit Usulde Vergilendirilen Gelir Vergisi mükellefi sayısı ise yüzde 1,1 oranında geriledi.

    2022 Aralık Ayı Erzurum Verileri

    Gelir İdaresi Başkanlığı verilerine göre Erzurum’da 2022 Aralık ayında 11 bin 948 Gelir Vergisi, 8 bin 583 Basit usulde Vergilendirilen Gelir Vergisi, 3 bin 632 Kurumlar Vergisi, 24 bin 95 Aktif, 17 bin 405 Gelir Stopaj Vergisi, 7 bin 177Gayrimenkul Sermaye iradı Vergisi ve 15 bin 186 Katma Değer Vergisi faal mükellefi bulunuyordu.

    Aylık Değişim

    Ağustos ayına göre Eylül ayında mükellef sayısındaki artış oranı gelir vergisinde yüzde 0,37, Kurumlar vergisinde yüzde 0,77, Gelir Stopaj Vergisinde yüzde 0,56, GMSİ’de yüzde 0,16, KDV’de ise yüzde 0,49 olarak gerçekleşti.

    Ağustos Ayı Verileri

    Erzurum’da 2023 Ağustos ayında 12 bin 157 Gelir Vergisi, 8 bin 611 Basit usulde Vergilendirilen Gelir Vergisi, 3 bin 746 Kurumlar Vergisi, 17 bin 941 Gelir Stopaj Vergisi, 7 bin 301 Gayrimenkul Sermaye iradı Vergisi (GMSİ) ve 15 bin 664 Katma Değer Vergisi faal mükellefi bulunuyordu.

  • Rakamlar Bursa’da açıklandı

    Rakamlar Bursa’da açıklandı

    Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2023 Eylül dış ticaret rakamlarını Bursa’da açıkladı. Bolat, “Eylül ayında, ihracatımız yüzde 0,3 lük artışla 22 milyar 670 milyon dolar olarak gerçekleşti. Cumhuriyet tarihinin en yüksek eylül ayı ihracat rakamına ulaşmış olduk. Temmuz ve ağustos ayında da bu rakam en yüksek rakamdı” dedi.
    Bir dizi ziyaret için Bursa’ya gelen Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Eylül 2023 dış ticaret rakamlarını açıkladığı bir konuşma yaptı. Eylül ihracatının yüzde 0.3 büyüme ile 22 milyar 670 milyon dolar olduğunu belirten Bolat, Cumhuriyet tarihinin en yüksek eylül ayı rakamlarına da ulaşıldığının altını çizdi.
    Bursa’nın Türkiye’de en çok ihracat yapan ilk dört şehirleri arasında yer aldığını dile getirerek, “Bu anlamda Bursa’ya teşekkür amacıyla geldik. Eylül ayı rakamlarını Bursa’da açıklamak istedik. 2024 yılı dünya ekonomisi için büyüme anlamında durgun bir seyir gösteriyor. Küresel ticaret anlamında da çok ciddi bir durgunluk var. Gelişmiş ülkeler açısından da gerileme söz konusu. Biz deprem felaketi ile de karşı karşıya da kaldık. Üretime, büyümeye, ihracat rakamlarına olumsuz etkilerini yaşadık ama bütün bunlara rağmen makro ekonomik göstergelerimiz ve ihracat performansımız bu yılın ilk 9 ayı itibariyle dayanıklılığı, direnci göstermektedir. Eylül ayında ihracatımız yüzde 0.3 lük artışla 22 milyar 670 milyon dolar gerçekleşti. Bu Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamına ulaştık tebrik ediyoruz. Temmuz ve ağustos ayında da cumhuriyet tarihimizin en yüksek rakamıydı” dedi.
    “Temmuz ayında 20.3 milyar dolardı. Ağustos ayında 21.6 milyar dolara yükseldik. Eylül ayında da 22.7 milyar dolara yükseldik. İhracatımız 3 ayda yükselen bir seyir gösteriyor. Bu önemli bir başarıdır. Dünya konjonktürüne rağmen ve Türkiye’deki olumsuz bazı doğal afet etkilerine rağmen bundan memnuniyet duyuyoruz” diyen Bolat, “Ocak – Eylül içerisinde 9 aylık döneme baktığımızda ise ihracatımız 187 milyar 464 milyon dolar olarak gerçekleşti. Geçen yılki seviye ile hemen hemen aynı” diye konuştu.

    “Deprem sürecinde 7 aylık zamanda 6 milyar dolar kaybımız var”

    Şubat ayında deprem olduğu zaman 5 milyar dolarlık kayıpla karşılaştıklarını belirten Bolat, “Aradan geçen 7 ay boyunca mesafeyi kapattığımız görülüyor. Son 12 aylık ihracat rakamı da yüzde 0,40’lık artışla 253 milyar 534 milyon dolara yükseldik. Deprem sürecinde 7 ayda 6 milyar dolarlık kaybımız var. Deprem felaketi olmasaydı ihracat rakamında önemli bir artışla 6 milyar dolar daha fazla ihracattan bahsediyor olacaktık. Burada eylül ayı itibariyle baktığımızda ihracatımızın ithalatımızı karşılama oranı yüzde 82’ye yükseldi. En önemli gelişmelerden bir tanesi de budur” dedi.

    “Enerji ithalatında önemli düşüş var”

    Bolat sözlerini şöyle sürdürdü: “Enerji ürünleri ithalatı gerçekten çok ciddi bir maliyet oluşturuyor. Burada da bu yıl güzel bir tablo var. Geçen yıl aylık ortalama 8 milyar dolar civarında olan enerji ithalatımız bu yıl aylık ortalama 5,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Enerji hariç ithalatımızı karşılama oranı yüzde 95,3 enerji ve altın hariç ihracatımızın ithalatımızı karşılama oranı da yüzde 102 oldu. Burada ithalatımızda çok önemli bir gelişme var. 3 aydır ithalatımızda düşüşe eğilimi var. Temmuz ayında yüksek ithalatımız vardı. 32,3 milyar dolardı. Ağustos ayında 30,3 milyar dolara geriledi. Eylül ayında 27 milyar 658 milyon dolara geriledi. Temmuz ile eylül ayı içinde ithalatta 5 milyar dolarlık gerileme var. Özellikle ağustos ayından bu yana altın ithalatımızda 2 milyar dolarlık gerileme söz konusu oldu. Otomotiv ithalatımızda yine ağustos ve eylül ayında gerileme sağladık. Bu şu anlama geliyor; dış ticaret açığımız 5 milyar dolara gerilemiş oldu. Cari işlemler açısından eylül ayında bir fazla göreceğiz diye ümit ediyoruz. Ağustos ayında da denge ya da fazla görme ihtimali var. Açık olsa da çok küçük bir açık olacaktır. Yakında o da açıklanacaktır. Dış ticarette olumlu ivme var. İthalatımız gerileme var. İhracat artışını sürdürmeye devam ediyor. Alınan tedbirler ve uygulanan politikalar doğru yolda olduğumuzu göstermektedir.”

    “Türk lirası ile yapılan ithalat ocak- eylül döneminde 416 milyar lira” 

    “Türk lirası ile yapılan ithalattaki artış ocak-eylül döneminde yüzde 141 oranında artarak 416 milyar olarak gerçekleşti. Bu da cari işlemler açığımızın finansmanı açısından önemli bir gelişme” diyerek sözlerine devam eden Bakan Bolat, “Eylül ayı için baktığımızda motorlu kara taşıtları ihracatımız yüzde 5,5 artışla aylık 2 buçuk milyar dolar gerçekleşti. Kazan ve makine ihracatımız yüzde 4,7 artışla 2.1 milyar dolar, elektrikli makine ve cihazlar ihracatı yüzde 10 artışla 1.3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu sektörde artışlar çok yüksek. Eylül – ocak ayı dönemine baktığımızda motorlu kara taşı ihracatımız ana sanayi ve yan sanayi olarak yüzde 17 buçuk artışla 22,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. İnşallah otomotiv sektörü 33-34 milyar doları bulacağız. Hedefimiz burada 35 milyar dolardır” diye konuştu.

    “Bursa otomotiv üretiminde kalitesini ispatladı”

    Bursa’ya ayrı bir parantez açan Bolat, Türkiye’nin üretim, istihdam ve ihracat artışına önemli katkılar yaptığının altını çizerek, “Yabancı yatırımcılar için de Bursa önemli bir merkezdir. Küresel ticarette önemli bir paydaştır. Otomotiv sektöründe çok başarılıdır. Bursa ismi marka değerini ifade ediyor. Ülkemizin iftihar vesilesi olan 61 yıllık hayalimizi gerçekleştirdiğimiz Togg’a ev sahipliği yapan Bursa’mız, bu anlamda otomotiv de üretim ve kalite üssü olduğunu ispatladı. Gayrisafi milli hasıla içinde Bursa 2021 yılı itibariyle yüzde 4’lük bir pay ile 5’inci ilimiz olarak yer alıyor. Üretimde sanayinin payı yüzde 44, yüzde 39’da da hizmetler sektörü önemli bir pay oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.

    “Bursa’nın ihracatı 2022’de 12,8 milyar dolar”

    Bolat konuşmasına şöyle devam etti: “Bursa’nın ihracatı 2022’de 12,8 milyar dolar olarak yüzde 10’a yakın artışla yer almıştı. Burada işletme merkezi anlamında bu rakam veriliyor. Faaliyet bazında ise Bursa’nın ihracatı 16,7 milyar dolardır. İthalatta da 2022’de 10,2 milyar dolar işletme bazında, faaliyet merkezi bazında ise 14,7 milyar dolar ithalat yapmıştır. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 125,5’tur. Bursa’mız net ihracatçı pozisyonda bir şehrimizdir. Bu oranın daha da yükselmesini temenni ediyoruz.”

    “Eximbank sermayesi yüzde 40 arttırıldı”

    “Enflasyonla mücadele programımızın en önemli gündemini oluşturmaktadır. Depremzede vilayetlerin ayağa kaldırılması da enflasyonla mücadele ile birlikte çalışmalarımızda en önemli hedeflerimiz arasında yer almaktadır” diyen Bakan Bolat, “Dezenflasyonist sisteme katkı sağlayacak yapısal alanların en başında cari işlemler dengesinde başarabileceğimiz kalıcı, sürdürülebilir iyileşme önemli rol oynayacaktır. Hükümet ve Ticaret Bakanlığı olarak hem mal ihracatının hem de hizmetler ihracatının arttırılarak döviz gelirleri artırmak temel hedeflerin başında gelmektedir” dedi.
    2028 yılı itibarıyla önemli bir vizyon belgesi hazırladıklarını kaydeden Bolat, “İhracat tanıtım ve pazarlama vizyonudur. Bu noktada iş adamlarımızla birlikte çalışıyoruz. Destek enstrümanları geliştiriyoruz. Önümüzdeki yıl bakanlığımızın bütçesi iki katından biraz fazla arttırılacaktır. Sizlere daha fazla destek sağlayacağız. Eximbank sermayesi yüzde 40 arttırıldı. Merkez Bankamızla koordineli çalışıyoruz. İhracat reeskont kredi günlük limitleri 3 milyar olmak üzere 10 kat arttırıldı. Maliyetler yönünden de yakında sizleri rahatlatacak gelişme çok yakında olacaktır” ifadelerini kullandı.

    “2026 yılında 302 milyar dolar mal ihracatı hedefimiz var”

    Hizmetler ihracatında da iyi gittiklerinin anlatan Bolat, “Geçen yılki rakamımız 90 milyar dolardı. Bu yıl 105 ila 110 milyar dolar arasında bir hizmet ihracatımız olacak. Yeni açıklanan orta vadeli programdaki 255 milyar dolar mal ihracatı ve 110 milyar dolarlık hizmet ihracatı rakamlarına ulaşarak ülkemizde toplamda 364 milyar dolar döviz gelirini sizlerle beraber sağlayacağız. Turizm iyi gitti. Son 12 aylık itibarıyla 48 milyon 700 bin turist girişi oldu. İlk 8 ay itibarıyla da 33,5 milyondu bu rakam. Yıl sonuna kadar 55-56 milyon turist rakamına ulaşma hedefimiz devam ediyor. Artık Türk ürünleri dünyada kalitesi, hızlı teslim ve satış sonrası hizmetlerle marka değeri yükseldi. Siz kıymetli sanayicilerimize, çiftçilerimize, ihracatçılarımıza borçluyuz. 2026 yılında 302 milyar dolarlık mal ihracatına ulaşma hedefimiz var” şeklinde konuştu.

  • 8 asırdır ticaretin kalbi burada atıyor

    8 asırdır ticaretin kalbi burada atıyor

    12. yüzyılda Selçuklular tarafından inşa edilen ve 18 giriş kapısı ile 16 sokağı bulunan Kayseri Kapalı Çarşı’sı, Merkez Kapalı Çarşı, Vezirhan, Gönhan ve Bedesten’den oluşuyor. 800 yıllık çarşı, mimarisi ve nostaljik yapısıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çektiği gibi her dönem ekonomik hareketliliğini de koruyor. Yüzyıllar boyunca Kayseri ticaretini Kapalı Çarşı’nın yönettiğini söyleyen Kayseri Kapalı Çarşı Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Raşit Benk, “Yüzyıllar boyu Kayseri ticaretini yöneten Kapalı Çarşı’mızdır.

    İpek yolu üzerine kurulduğundan dolayı Güney’den, Kuzey’den gelen tüccarlarla ticaretin merkezi olmuştur. Kapalı Çarşı’nın tarihini bizim burada anlatmamız saatler alır. Şu anda Kapalı Çarşı İç Anadolu Bölgesi’nin kalbidir. Esnaf olarak müşterilerimiz ile ilişkilerimiz gayet güzel ve samimi bir ortamdadır. Buraya alışveriş yapmak için gelen müşterilerimiz başka bir yerden ticaret yapmıyor. Esnafımızın özelliği burada dürüst, doğru ürün satmak, iletişim kurmak ve müşterilerimize iyi hizmet etmektir. Bizim hedefimizde esnafımızı daha da geliştirmek, çarşımızı daha da güzelleştirmektir. Belediyeler olsun, valiliğimiz olsun eksiğimize yaklaşıyorlar. Çarşımızın bir sıkıntısı olduğu zaman hiçbir problem olmadan belediye başkanlarımızı arıyoruz. Eksiklerimizi gideriyorlar. Ekonomi olarak, malum bir pandemi ortamı oldu, deprem oldu belli bir sıkıntı var. Sadece bizim esnafımız için değil bu her yerde bu şekilde” ifadelerini kullandı.

    Kapalı Çarşı’nın ticaretin akademisi olduğunu dile getiren Benk, “Okullar açıldığı zaman bir canlılık oluyor. Bayram olduğu zaman bir canlılık oluyor. Gurbetçilerimiz geldiği zaman bir canlılık oluyor. Yani bir çark döndürüyoruz. Kapalı Çarşı ticaretin akademisidir. Müşterilerimiz çarşıyı gezmek için alışveriş yapmak için geliyor. Bizim alışveriş merkezleri ile bir sıkıntımız yok. Çarşımız gelen müşterisini memnun edecek şekilde hizmetini sunuyor. Tabi ki bazı olumsuzluklar olabiliyor. Biz ona yönetim olarak müdahale ediyoruz. Çarşımızda şu anda her şey çok güzel gidiyor. Eksiklik yok yani. Gelen müşteriyi memnun ediyoruz. Müşterimiz seçici olarak geliyor. 918 esnafımız var. Bir de şimdi Vezirhanı tadilattan çıkacak. Çarşımızın bin 500’ün üzerinde esnafı olacak” şeklinde konuştu.

  • 8 asırdır ticaretin kalbi burada atıyor

    8 asırdır ticaretin kalbi burada atıyor

    12. yüzyılda Selçuklular tarafından inşa edilen ve 18 giriş kapısı ile 16 sokağı bulunan Kayseri Kapalı Çarşı’sı, Merkez Kapalı Çarşı, Vezirhan, Gönhan ve Bedesten’den oluşuyor. 800 yıllık çarşı, mimarisi ve nostaljik yapısıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çektiği gibi her dönem ekonomik hareketliliğini de koruyor. Yüzyıllar boyunca Kayseri ticaretini Kapalı Çarşı’nın yönettiğini söyleyen Kayseri Kapalı Çarşı Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Raşit Benk, “Yüzyıllar boyu Kayseri ticaretini yöneten Kapalı Çarşı’mızdır. İpek yolu üzerine kurulduğundan dolayı Güney’den, Kuzey’den gelen tüccarlarla ticaretin merkezi olmuştur. Kapalı Çarşı’nın tarihini bizim burada anlatmamız saatler alır.

    Şu anda Kapalı Çarşı İç Anadolu Bölgesi’nin kalbidir. Esnaf olarak müşterilerimiz ile ilişkilerimiz gayet güzel ve samimi bir ortamdadır. Buraya alışveriş yapmak için gelen müşterilerimiz başka bir yerden ticaret yapmıyor. Esnafımızın özelliği burada dürüst, doğru ürün satmak, iletişim kurmak ve müşterilerimize iyi hizmet etmektir. Bizim hedefimizde esnafımızı daha da geliştirmek, çarşımızı daha da güzelleştirmektir. Belediyeler olsun, valiliğimiz olsun eksiğimize yaklaşıyorlar. Çarşımızın bir sıkıntısı olduğu zaman hiçbir problem olmadan belediye başkanlarımızı arıyoruz. Eksiklerimizi gideriyorlar. Ekonomi olarak, malum bir pandemi ortamı oldu, deprem oldu belli bir sıkıntı var. Sadece bizim esnafımız için değil bu her yerde bu şekilde” ifadelerini kullandı.

    Kapalı Çarşı’nın ticaretin akademisi olduğunu dile getiren Benk, “Okullar açıldığı zaman bir canlılık oluyor. Bayram olduğu zaman bir canlılık oluyor. Gurbetçilerimiz geldiği zaman bir canlılık oluyor. Yani bir çark döndürüyoruz. Kapalı Çarşı ticaretin akademisidir. Müşterilerimiz çarşıyı gezmek için alışveriş yapmak için geliyor. Bizim alışveriş merkezleri ile bir sıkıntımız yok. Çarşımız gelen müşterisini memnun edecek şekilde hizmetini sunuyor. Tabi ki bazı olumsuzluklar olabiliyor. Biz ona yönetim olarak müdahale ediyoruz. Çarşımızda şu anda her şey çok güzel gidiyor. Eksiklik yok yani. Gelen müşteriyi memnun ediyoruz. Müşterimiz seçici olarak geliyor. 918 esnafımız var. Bir de şimdi Vezirhanı tadilattan çıkacak. Çarşımızın bin 500’ün üzerinde esnafı olacak” şeklinde konuştu.

  • Uyuşturucu ticaretinden tutuklandı

    Uyuşturucu ticaretinden tutuklandı

    Edinilen bilgiye göre, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde uyuşturucu ile mücadele kapsamında çalışma yapan İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, M.E. isimli şahıstan 24 kapsül sentetik ecza ele geçirdi. Yapılan çalışmaların devamında şüpheli şahsa uyuşturucu madde satışı yaptığı tespit edilen M.E.S. ve A.Ö. isimli şahısların ikametinde yapılan aramalarda 24 kapsül sentetik ecza daha ele geçirildi.

    Soruşturma kapsamında M.E.S. ve A.Ö., olayla bağlantısı olduğu tespit edilen E.M.K. ve B.A. isimli şahıslar ‘uyuşturucu madde ticareti yapmak’ suçundan gözaltına alındı. M.E.S. ifadesinin ardından serbest bırakılırken, E.M.K., A.Ö. ve B.A. bugün Samsun Adliyesine sevk edildi. Savcıya ifade veren B.A. serbest bırakılırken, E.M.K. ve A.Ö. nöbetçi mahkemeye sevk edildi. E.M.K. tutuklanarak cezaevine gönderilirken, A.Ö. ise mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

  • Dış ticaret açığı azaldı

    Dış ticaret açığı azaldı

    Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, dünyada üretimin ve ticaretin durgunluk göstermesine rağmen Türkiye’de Ağustos ayında ihracatın arttığını ve dış ticaret açığı ile ithalatın azaldığını ifade edildi.

    “İhracat, Ağustos ayında yüzde 1,6 artışla 21 milyar 619 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti”

    Açıklamada, Ağustos ayında ihracatın arttığına, ithalatın ise azaldığına dikkati çekilerek, “İhracatımız, Ağustos ayında yüzde 1,6 artışla 21 milyar 619 milyon dolar seviyesinde gerçekleşirken, tarihin en yüksek Ağustos ayı ihracat değerine ulaşılmış ve ihracatta önemli sektörlerimiz de sekiz aylık performans gücünü korumuş bulunmaktadır” ifadelerine yer verildi.

    “2023 yılı Ocak-Ağustos döneminde ihracatımız, 164 milyar 907 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir”

    2023 yılı Ocak-Ağustos döneminde, dünya ekonomisinde üretimin durgunlaşması ile ticaret hacminin daralmasına rağmen Türkiye’nin ihracatının arttığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:
    “2023 yılı Ocak-Ağustos döneminde ihracatımız, geçtiğimiz yılki seviyesine yakın 164 milyar 907 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Ağustos ayı itibariyle son 12 aylık ihracat ise yüzde 1,2 oranında artış ile 253 milyar 574 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Ülkemiz G-20 ülkeleri arasında 2. çeyrekte mal ihracatını artıran sadece 3 ülkeden biri olup, Türkiye yüzde 2,3 (mevsimsellikten arındırılmış) artış ile Fransa’nın ardından ikinci çeyrekte ihracatını arttıran 2. ülke konumundadır.”

    2023 Ocak-Ağustos döneminin bir önceki yılına kıyasla motorlu kara taşıtların ihracatının yüzde 19,4 oranında artarak 19 milyar 890 milyon dolar seviyesine ulaştığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
    “Kazan ve makine ihracatı yüzde 16,1 oranında artarak 16 milyar 571 milyon dolar; elektrikli makina ve cihaz ihracatı ise yüzde 16,9 oranında artarak 9 milyar 983 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Kaydedilen bu başarıda, kararlılıkla uygulanan ihracata dayalı büyüme modeli, ihracatçılarımızın fedakar çalışmaları, Ticaret Bakanlığımız, Eximbank ve Merkez Bankamızın ihracata ilk hazırlıktan, pazarlama kabiliyetlerinin geliştirilmesine, dış pazarda tutunup markalaşmadan, yüksek katma değerli ürün ihracatına kadar katkılarının önemli rolü olmuştur.”
    Katma değerli ihracatta artışların sürdüğü değerlendirildi. Bu çerçevede 2022 yılında yüzde 36,9 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının imalat içindeki payı, 2023 yılının Ocak-Ağustos ayları arasında yüzde 40,6’ya yükseldi belirtildi.
    6 Şubat Kahramankazan merkezli depremlerin Türkiye ihracatı üzerinde nasıl bir değişiklik göstereceğinin araştırılmaya devam ettiğinin belirtildiği açıklamada, depremin etkisiyle 2023 yılı şubat ayında ihracatın yüzde 6,7 oranında azaldığına dikkati çekildi. Deprem bölgesinde yer almayan şehirlerde de ihracatın dolaylı olarak etkilendiği gözlemlendiği aktarıldı.

    “2023 yılı Ağustos ayında ithalatımız yüzde 6,3 azalışla 30 milyar 494 milyon dolar olarak gerçekleşti”

    Ağustos ayında ithalatta azalma sağlandığına dikkati çekilerek, şunlar kaydedildi:
    “2023 yılı Ağustos ayında ithalatımız ise yüzde 6,3 azalışla 30 milyar 494 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Ocak-Ağustos dönemde ise ithalat toplamı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,5 oranında artışla 247 milyar 321 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. İthalattaki dönemsel artış, önemli oranda işlenmemiş altın ithalatından kaynaklanmakta olup, nitekim bu dönemde işlenmemiş altın ithalatı13,5 milyar dolar artışla (yüzde145,9 artış), ilk 8 ayda toplam 22 milyar 776 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu çerçevede, altın hariç ithalat, Ocak-Ağustos döneminde yüzde 2,3 oranında gerileme ile 224 milyar 545 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.”
    2022 yılının ithalat verilerinde en büyük paya sahip enerji ithalatı ise Ocak-Ağustos döneminde yüzde 27,8 oranında gerileyerek 46 milyar 418 milyon dolar olarak gerçekleştiği belirtildi.
    Ocak-Ağustos döneminde Türk Lirası ile yapılan ithalattın yüzde 150,8 artarak 361 milyar 585 milyon TL olduğu belirtilerek, bu artışın ödemeler dengesinin finansmanı açısında olumlu bir gelişme olduğu değerlendirmesinde bulunuldu.

    “Dış ticaret açığı 2022 yılının Ağustos ayına göre yüzde 21,2 oranında azaldı”

    Açıklamanın devamında Dış Ticaret Açığının Ağustos ayında, Temmuz ayına göre azaldığı belirtildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
    “Ağustos ayında dış ticaret açığımız ise Temmuz ayına göre yüzde 27,4 oranında, 2022 yılının Ağustos ayına göre yüzde 21,2 oranında azalarak, aylık 8 milyar 875 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Altın hariç tutulduğunda ise dış ticaret açığında, Temmuz ayına göre 41,9 oranında, 2022 yılının Ağustos ayına göre yüzde 37,1 oranında bir gerileme gözlenmektedir”

    Ticaret Bakanlığı, ihracatın küresel ekonomideki yavaşlamaya karşın dayanıklı bir seyir izlediğini kaydetti. Açıklamada, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlere rağmen ekonomide büyüme seyrinin devam edildiği belirtilerek, “İhracatımız küresel ekonomideki yavaşlamaya karşın dayanıklı bir seyir izlerken, zorlu dış şartlar ve bir daha yaşanmaması temennisinde bulunduğumuz deprem felaketine rağmen gözlenen ekonomik büyüme performansımız, üretim tarafındaki dayanaklılığımızı göstermektedir. 2021 yılında, tarihinde ilk defa yüzde 1 seviyesinin üzerine çıkan küresel ihracattan aldığımız pay; 2022 yılında yüzde 1,02’ye; 2023 yılı ilk çeyreğinde ise yüzde 1,04 (yıllıklandırılmış) oranına yükselmiştir” ifadeleri kullanıldı.

  • Suudi Arabistan’la sektörel ortaklıklar alanında işbirliği

    Suudi Arabistan’la sektörel ortaklıklar alanında işbirliği

    Bakanlıkta yapılan görüşmeye ilişkin açıklama yapan Bolat, Suudi Arabistan ve Türkiye arasındaki karşılıklı ticareti ve özellikle imalat sektöründe karşılıklı yatırımlarımızı arttırmak üzere güçlü bir plan hayata geçireceklerini dile getirdi.

    Bakan Bolat, açıklamasına şöyle devam etti:

    “Bu kapsamda özellikle ihracat stratejilerimiz ve sektörel ortaklıklar alanında işbirliğine yönelik bir Mutabakat Zabtını da önümüzdeki günlerde imzalayacağız. Cumhurbaşkanımızın geçtiğimiz ay gerçekleştirdiği Cidde ziyaretinin üzerinde inşa edilecek bu işbirliği ile Suudi Arabistan Ulusal Sanayi ve Madencilik Stratejisi ve Suudi 2030 Vizyonu çerçevesinde firmalarımızın Suudi Arabistan’daki projelerden daha fazla pay alması hususunda ortak çalışmaya devam edeceğiz.”

  • Bursa e-ticaret ve dijitalleşmenin de merkezi olacak

    Bursa e-ticaret ve dijitalleşmenin de merkezi olacak

    Bursa’da e-ticaret ve dijitalleşme ekosistemini temsil eden özel sektör, kamu ve üniversite temsilcilerini bir araya getiren BTSO E-Ticaret ve Dijitalleşme Konseyi’nin ilk toplantısı Oda Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Erol Kılıç, Konsey Başkanı İlker Özgüven, Konsey Başkan Yardımcısı Barış Sülün ve Konsey üyelerinin katıldığı toplantıda e-ticaret ve dijitalleşmenin gelişimine ivme kazandıracak çalışmalar ele alındı.

    Toplantının açılışında konuşan BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Erol Kılıç, dünya genelinde önemli bir değişim süreci yaşandığını ifade etti. Erol Kılıç, ekonomiden politikaya, şirket yönetiminden girişimciliğe tüm alanları etkileyen bu süreçte dijitalleşme ve yeni ekonomi kavramlarının önem kazandığına dikkati çekerek, “Ülkemiz şu anda önemli bir eşikte. Bu eşiği geçmemizin yolu yeni ekonominin dinamiklerine uyum sağlamak ve bu gelişmeleri kalkınma hamlemizin odağına koymaktır. Bu nedenle e-ticaret ve dijitalleşme gibi alanlarda stratejilerimizi oluşturmamız gerekiyor.

    Türkiye’deki oda ve borsalar arasında ilk kez hayata geçirdiğimiz sektörel konsey yapılanmasını bu anlayışla kurguladık. Bilgi temelli yeni ekonominin dijital dönüşümle şekillendiği, girişimcilik ekosisteminin daha da önem kazandığı bir dönemde yeniden yapılandırdığımız E-Ticaret ve Dijitalleşme Konseyimiz de önemli projelere imza atacaktır. Konseyimize çalışmalarında başarılar diliyorum.” dedi.


    “E-ticarette yeni iş modellerinin geliştirilmesini hedefliyoruz”

    BTSO E-Ticaret ve Dijitalleşme Konseyi Başkanı İlker Özgüven, e-ticaretin iş yapma biçimlerini değiştiren yeni bir ekonomi modeli olduğunu söyledi. Özgüven, teknolojik gelişmelerin etkisiyle e-ticaret alanında her geçen gün yatırımların sayısının arttığını belirterek, “Konsey olarak Bursa’da bu iş modellerinin geliştirilmesi, desteklenmesi, kent ve ülke ekonomisine katma değer sağlanması için çalışmalarda bulunuyoruz. E-ticaret ve dijital ekonomi özellikle pandemi sonrası bütün sektörleri inanılmaz bir şekilde değiştirdi. Bilişim sektörü başta olmak üzere, üretimden lojistiğe her alanda e-ticareti konuşuyoruz. Bursa’da e-ticaret ve dijitalleşme alanında gelişimi hızlandıracak adımları tespit etmek zorundayız. İş dünyası, kamu ve üniversitelerin ortak akıl ve yakın işbirliği hedefiyle, katılımcı bir yapıda oluşturulan Konseyimiz bu konuda önemli bir misyon üstlenecek.” dedi.

    Konsey çatısı altında e -ticaret ekosisteminde yer alan tüm paydaşları bir araya getirdiklerini kaydeden Özgüven, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Bursamızı sanayi ve ihracatta olduğu gibi e-ticaret, e-ihracat gibi alanlarda da ön sıralara taşımak istiyoruz. Bu konuda ortak bir yol haritası oluşturmak için konseyimizi oluşturduk. BTSO bünyesinde ayrıca sadece e-ticaret firmalarımızın yer aldığı bir meslek komitesi de bulunuyor. BTSO 70. Meslek Komitemiz bu anlamda Türkiye’de ilk ve tek olma özelliği taşıyor. Hem meslek komitesi hem de konsey yapılanması ile sektörde tam temsiliyeti sağlamış durumdayız. Tüm paydaşlarımızın desteğiyle güzel işlere imza atmak istiyoruz.”

    E-Ticaret ve Dijitalleşme Konseyi Başkan Yardımcısı Barış Sülün, e-ticaretin genç bir kavram olduğunu ve sektörün önünde büyük bir gelişim potansiyeli bulunduğunu vurguladı. Pandemi sürecinin e-ticarette ufkun geniş olduğunu net biçimde gösterdiğini kaydeden Sülün, “Bursa’da birçok satıcı var. İnternet üzerinden iş yapmak isteyen birçok insan var. Kimileri doğru, kimileri yanlış bilgilerle bu işi yapıyor. Bu alan çok konuşulabilir bir alan değil. Biz bu alanı konuşulabilir bir alan yapmak istiyoruz. E-ticaretteki ekonomik değeri ıskalamadan, bu alanda güçlenmemizi sağlayacak adımları hızla atmamız gerekiyor. Bunun için firmaların, kamu ve üniversiteler ile işbirliği yapması çok önemli. Bursa şu anda e-ticarette satıcı tarafında Türkiye’nin 4. büyük kenti. Tüketici tarafında da ön sıralarda yer alıyoruz. Bursa’yı e-ticarette daha iyi bir şekilde konumlandırmak için çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

  • BTSO Lojistik, gelişme katkı sağlıyor

    BTSO Lojistik, gelişme katkı sağlıyor

    BTSO Lojistik A.Ş. Bursalı firmaların lojistik maliyetlerini azaltmak ve hava kargo operasyonlarını etkin ve verimli şekilde yürütmelerine destek olmak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Dünyanın en güçlü uluslararası kargo uçuş ağına sahip olan Turkish Cargo ile işbirliği protokolüne imza atan Lojistik A.Ş. firmalara stratejik önemdeki pazarlara erişme imkanı sunuyor. Lojistik A.Ş.’nin hizmetlerinden faydalanan KromoGEN Biyoteknoloji firmasının Genel Müdürü Murat Yazıcı, 14 yıldır ihracat ve ithalat gerçekleştirdiklerini söyledi.

    “İlk Kez Bursa’yı Tercih Ettik”

    Hava kargo hizmetleri için ilk kez Bursa’yı tercih ettiklerini belirten Yazıcı, “Daha önce operasyonlarımızı İstanbul’dan yürütüyorduk. Şirketimizin merkezi Bursa’da olduğu için Lojistik A.Ş.’yi değerlendirmek istedik. Verilen hizmetten çok memnun kaldık. Gümrük Müdürlüğümüz de pozitif ve çözüm odaklı bir yaklaşım sergiledi. Firmamızın her ay standart şekilde İngiltere ve diğer farklı ülkelerden dış ticaret işlemleri oluyor. Gelecek seferde daha iyi olacağına inanıyoruz.” dedi.

    “Gümrük İşlemleri Daha Hızlı ve Daha Kolay”

    Hava kargo işlemlerinde Bursa’nın İstanbul’a kıyasla önemli avantajları olduğunu ifade eden Yazıcı, şöyle devam etti: “Yıllardır işlemlerimizi İstanbul’da yürüttüğümüz için oturmuş bir sistemimiz vardı. Şimdi Bursa’da yeni bir sistem oturtmaya çalışıyoruz. Bursa her şeyden önce gümrük işlemlerinin daha az yoğun olduğu bir yer. İşlemler rahat, kolay müdahale edilebilir ve daha hızlı şekilde ilerliyor. Belli taşıma ve saklama koşullarını gerektiren ürünlerimiz de yer alıyordu. Güvenli ve sorunsuz bir işlem gerçekleştirdik. Aynı zamanda Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Medikal Komitesi’nde başkan yardımcısı olarak görev alıyorum. Lojistik A.Ş.’yi tercih ederek Odamızın iş dünyamıza sunduğu bu hizmetin canlandırılması ve firmalarımız tarafından daha aktif şekilde kullanılmasına destek vermek istedik.”

    “Yurt Dışında Birden Çok Firma ile Çalışıyoruz”

    Faaliyet alanlarına ilişkin de bilgi veren Yazıcı, KromoGEN Biyoteknoloji’nin 40 yıldan fazladır laboratuvar teknolojileri alanında faaliyet gösteren Dirim Tıp firması ile aynı grup çatısı altında yer aldığını bildirdi. Özellikle adli genetik, adli kimya, gıda güvenliği, klinik genetik laboratuvar teknolojileri alanlarında Türkiye ve yurt dışında yüksek teknolojiyi bilgi ve tecrübeyle birleştirerek hizmet verdiklerini kaydeden Yazıcı, “Gıda ve yem analizi yapan laboratuvarlar tarafından kullanılan laboratuvar kimyasalları, reaktif ve sarf malzemelerinin de üretimini gerçekleştiriyoruz. Endüstriyel mikrobiyolojik kalite kontrol ürünleri olarak geçiyor. Tarım ve Orman Bakanlığımızın yetkili laboratuvarlarının yapmış olduğu analizlerde kullanılan malzemeler bunlar. Aynı zamanda gıda işletmelerinin kalite kontrol laboratuvarlarında da kullanılıyor. Yine Bakanlığımızın yetkilendirmiş olduğu ruhsatlı özel gıda kontrol laboratuvarları ve üniversiteler ile araştırma enstitüleri de araştırma amaçlı yapılan projelerde bu ürünleri kullanıyor. Yurt dışında birden fazla firma ile çalışıyoruz. İngiltere, Macaristan, Almanya gibi farklı ülkelerden işbirliği yaptığımız firmalar var. Yurt içi ve Azerbaycan başta olmak üzere Türk cumhuriyetlerinde çalışmalarımız bulunuyor. Bursa Ticaret ve Sanayi Odamıza ve Lojistik A.Ş. yetkililerine destekleri için teşekkür ediyoruz.” dedi.