Etiket: TİRAN

  • Tiran’ da belediye binası ateşe verildi

    Tiran’ da belediye binası ateşe verildi

    Arnavutluk’un başkenti Tiran’da yüzlerce kişi Belediye Başkanı Erjon Veliaj ve ekibinin yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle bir kez daha sokaklara döküldü. Muhalefet partileri tarafından desteklenen ve büyük bir kısmı sivil toplum örgütlerinden oluşan eylemciler belediye binası önünde bir araya geldi. Üç haftadır eylemlerini sürdüren protestocular, yoğun güvenlik önlemlerine rağmen belediye binasına girmeye çalıştı. Zaman zaman polisle çatışan göstericilerin belediye binasına molotof kokteyli ve işaret fişeği fırlatması sonucu yangın çıktı. Olaya müdahale eden polis yangını kontrol altına almaya çalıştı.

    Belediye başkanı ve ekibine istifası çağrısı
    Demokrat Parti Siyasi Koordinatörü Belind Kelliçi protestoda gerçekleştirdiği konuşmada “Kamu görevlilerinin iş adamı olduğu başka bir kurumu dünyanın başka neresinde gördünüz” dedi. Belediye meclis üyesi Tedi Blushi ise, “Halkın yolsuzluk yapanları tutuklamasının zamanı geldi ve halkı cesaretlendirmek için önde olmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
    Tiran Belediyesi’nde yolsuzluk sebebiyle 5 müdür tutuklanırken 3 müdürün yargılanma süreci ise devam ediyor.

  • Tiran’da Ukrayna Zirvesi gerçekleştirildi

    Tiran’da Ukrayna Zirvesi gerçekleştirildi

    Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Tiran’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen Ukrayna Zirvesi’ne katılmak üzere dün akşam saatlerinde Tiran’a geldi. Arnavutluk Dışişleri Bakanı İgli Hasani, Meclisle İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Elisa Spiropali ve Ukrayna’nın Arnavutluk Büyükelçisi Vladimir Shkurov tarafından karşılanan Zelenskiy’e, Rinas Havalimanı’ndan Tiran merkezine 35 araçlık bir konvoy eşlik etti. İlk kez Arnavutluk’a gelen Zelenskiy, sabah saatlerinde ise Başbakan Rama tarafından Başbakanlık’ta kabul edildi. Zelenskiy’i kendi ofisinde ağırlayan Rama, resim çalışmalarının yer aldığı kitabını baş harflerinin yazıldığı ahşap bir kutu içinde Zelenskiy’e hediye etti. Daha sonra iki lider ikili görüşmeye geçti. Rama ve Zelenskiy’nin yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından nişan takdim merasimine geçilirken, iki ülke arasında Dostluk ve İşbirliği Antlaşması imzalandı.

    Devlet Başkanı Zelenskiy, Başbakan Rama’ya “Devletlerarası iş birliğinin güçlendirilmesine, Ukrayna’nın devlet egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün desteklenmesine, Ukrayna devletinin dünyada popülerleşmesine önemli kişisel katkıda bulunması” ve “olağanüstü kişisel katkıları” nedeniyle Ukrayna’nın en yüksek devlet nişanı olarak kabul edilen Bilge Yaroslav Nişanı’nı takdim etti.

    “Bu, ne Ukrayna’nın ne de uluslararası topluluğunun seçtiği bir savaş”
    İki ülke arasındaki Dostluk ve İşbirliği Antlaşması’nı imzalayan Rama ve Zelenskiy, daha sonra Ukrayna Zirvesi’nin düzenleneceği Kongreler Sarayı’na geçti. Zirveye, Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksander Vuçiç, Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Andrej Plenkoviç ve Bosna-Hersek Bakanlar Kurulu Başkanı Borjana Kristo katıldı. Zirvenin açılış konuşmasını yapan Başbakan Rama, “Özellikle onur konuğumuz ve kıymetli dostum Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’e özel olarak Tiran’a hoş geldiniz diyorum. Demokratik dünyamıza acımasızca meydan okuyan savaşa karşı direnişte yalnızca kendi ulusunuza ve halkınıza değil tüm demokratik dünyaya liderlik etmenin olağanüstü sorumluluğunun ortasında Tiran’da düzenlediğiniz bu ziyaretinizden dolayı büyük onur duyuyoruz. Bu, ne Ukrayna’nın ne de uluslararası topluluğunun seçtiği bir savaş. Bu, imparatorluk geçmişine dair eski bir rüyanın rehberliğinde tek bir adamın verdiği kararın neden olduğu bir felakettir. Sizin buradaki varlığınız, kendisinin başarılı olamadığının ve neo-emperyalist Rusya’nın askeri gücüne ve zehirli propagandasına rağmen Ukrayna halkının bağımsız ve demokratik bir vatanda yaşama iradesini ve hakikatleri bastırmayı başaramadığının bir göstergesidir. Vladimir Putin, Ukrayna’yı birkaç gün içinde haritadan silmek istiyordu ama bugün Ukrayna, Avrupa’da her zamankinden daha aktif ve kendi geleceğine her zamankinden daha fazla inanıyor. Bu masaya bakıyorum, uzun savaşlar, çatışmalar, donmuş ilişkiler geçmişinden sonra tanıdık yüzler, dost yüzler görüyorum. Batı Balkanlar’da hepimiz karşılaştığımız zorluklar hakkında konuşmak ve geleceğimizi planlamak için en az 10 yıldır bir araya geliyoruz. Hala hangi konuda anlaşamıyor olursak olalım, kanlı ayrılıkların acımasız tarihine bakmak yerine ileriye bakmak gerekiyor. Arnavutluk’ta gördüğümüz gelecek; komşularımızla barış içinde yaşadığımız, ortaklarımızla iş birliği içinde çalıştığımız ve dünyayla dost kaldığımız ortak bir gelecektir” ifadelerini kullandı.

    “Yıllardır bizi bir araya getiren aynı umut, şimdi de bizi Ukrayna halkıyla birleştiriyor”
    Zelenskiy’in Tiran’da bulunmasının önemini dile getiren Edi Rama, “Yıllardır bizi bir araya getiren aynı umut, şimdi de bizi Ukrayna halkıyla birleştiriyor. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısının 2. yıl dönümünü daha yeni geride bıraktık. Ukrayna ve halkına, Ukrayna’da bugün acı çeken herkese yönelik dayanışma ve desteğimizi yenilemek için buradayız. Biz de Rusya’ya bu savaşı durdurma çağrımızı yinelemek istiyoruz. BM Uluslararası Hukuk Sözleşmesi ve BM Genel Kurulu kararıyla desteklenen barışa olan bağlılığımızı da yinelemek istiyoruz. Ukrayna’ya ve haklarına saygı duyan bir barıştır bu. Tepkimizde birlik içinde kaldığımızı, Avrupa’nın güvenliğine ve küresel düzene yönelik çok gerçek bir tehdit karşısında Ukrayna’ya bağlı kaldığımızı bir kez daha teyit etmek için burada toplanmış bulunuyoruz. Ama bir yandan sınırlarımızın da farkındayız. Ukrayna’nın kendisini ve halkını gerektiği gibi koruyabilmesi için ihtiyaç duyduğu mali ve askeri destek modellerini sağlama kapasitemiz yok. Ukrayna’nın özgür, bağımsız ve demokratik bir devlet ve bir bütün olarak Avrupa’nın özgürlüğünün kalesi olarak hayatta kalması, her şeyden önce sundukları mali ve askeri desteğe bağlıdır. Bu destek, dar görüşlü iç politikaların veya bürokratik gecikmelerin esiri olmamalıdır” açıklamasını yaptı.

    “Rusya’nın kazanmasına ve Ukrayna’nın kaybetmesine izin veremeyiz ve vermemeliyiz”
    “Ukrayna sadece kendisi için değil inandığımız, savunduğumuz ve uğruna çalıştığımız her şey için mücadele ediyor” diyen Rama, konuşmasını şu şekilde tamamladı:
    “İşgalci orduya karşı Ukrayna’ya yardım etmenin barış davasına engel olduğuna inanan bazı alaycı fırsatçılar var. Bu yüzden bugün onlara savaşı bitirmenin yolunun savaş mağdurlarını silahsızlandırmak değil, saldırganlığı durdurmak olduğunu söylemek istiyorum. Egemen bir ülkenin topraklarını ilhak eden bir saldırganı, mağduru silahsızlandırarak ödüllendirmek barış getirmez, tam tersi daha fazla savaşın önünü açar. Vladimir Putin’i durdurmak yerine Ukrayna’yı durdurmak, saldırganlığın ödüllendirilmesiyle desteklenen barışı, daha fazla saldırganlığın meşrulaştırılmasına ve dünyamızı haklarla değil, güçle yönetilen bir dünyaya dönüştürür. Bölgemizin ve kıtamızın savaşlara ve onların yıkıcı sonuçlarına yabancı olmadığını çok iyi biliyoruz. Ortak Avrupa’mızın son diktatörlüğü olan eski Yugoslavya’nın şiddet yoluyla dağılmasının bıraktığı derin yaralar, çeyrek asırdan fazla bir sürenin ardından bölgemizde hala kapanmayı ve iyileşmeyi bekliyor. Ancak, barış inşasının her şeyden önce AB’nin kurulmasına ve gelişmesine yol açan benzersiz bilgelik ve cesaret vizyonuna ve büyük çalışmaya yansıdığını da gördük. AB’nin oluşmasına yol açan vizyon, bugün Batı Balkanlar’da gelecek nesiller adına ancak barış içinde birlikte kalarak, birlikte çalışarak, farklılıklarımızı barışçıl, yapıcı bir şekilde çözerek elde edebileceğimiz bir geleceğe olan yolculuğumuzda bize rehberlik ediyor. Ne yazık ki, tüm bunlar artık risk altında. Çünkü güç ilişkileri güç mücadelesine dönüştüğü için kurallara dayalı uluslararası düzene meydan okunuyor. Çünkü eski hâkimiyet iştahları daha da açılıyor. Bütün bunlar korku ve keskin bir istikrarsızlık hissine neden oluyor. Bu duruma düşemeyiz ve düşmemeliyiz. Elimizdeki tek seçenek, emek vererek inşa ettiğimiz şeyleri yok etmeye çalışan güçlere karşı direnmektir. Saf ve dikkatsiz olup geleceğimizi dizginsiz arzuların esiri olarak bırakamayız. Batı Balkanlar’da hepimiz birlik duruş sergilemeye devam etmeli, tüm kapasitemizi ve kaynaklarımızı seferber etmeli, bağlarımızı güçlendirmeliyiz. Bizi bir araya getiren kurumlarımız, demokrasimizi güçlendiren örgütlerimiz, saldırganlığın ödüllendirilmemesi için elimizden geleni yapıyoruz. Rusya’nın kazanmasına ve Ukrayna’nın kaybetmesine izin veremeyiz ve vermemeliyiz. Böyle bir sonuç kabul edilemez. AB’nin varlığı da dahil tüm Avrupa risk altında olacaktır. Barışla, refahla dolu bir geleceğe dair ortak hayalimiz, çok karanlık, hayal edilmesi çok acı veren bir geleceğin eşiğine getirilir. Bu nedenle Ukrayna’nın özgürlüğü ve onuru için verilen mücadeleyi desteklemeliyiz. Bu savaş aynı zamanda özgürlüğümüz ve onurumuz için verilen bir savaştır ve barışı, Ukrayna ve halkı için adil bir barışı savunmaya devam etmeliyiz. Arnavutluk elinden geleni yaptı ve yapmaya devam edecek. Avrupa-Atlantik entegrasyonunu desteklemek amacıyla bugün imzaladığımız ortak deklarasyon, ilişkilerimizi ve Ukrayna’ya yakın durma kararlılığımızı daha da güçlendirecektir. Son olarak, Rusya’nın emperyalist iştahına yem olmak istemeyen bizim gibi birçok küçük ulus için Ukrayna konusunda mutlak netliğe, Ukrayna ile sarsılmaz bir dayanışmaya ve Ukrayna’yı desteklemek için ortak kararlılığa ihtiyacımız var. Slava Ukraina!”

    “Putin’in başarısızlığı bizim güvenliğimiz anlamına geliyor”
    Konuşmasına teşekkür ederek başlayan Zelenskiy ise, “Bu zirveyi düzenleyip bizleri ağırladığınız için teşekkür ediyorum. Bu formatta ikinci kez buluşuyoruz, ilki Atina’da düzenlenmişti ve şimdi de Tiran’da bir araya geldik. Burada hep birlikte Avrupa’yı nasıl güçlendirebileceğimizi tartışma fırsatını buluyoruz ve bunu takdir ediyorum. Avrupa’nın her devletin, her ulusun kendi geleceğini belirlediği bir alan olmasını istiyoruz. Biz de geçmişte ulusların geleceğini belirlemeye çabalayan insanların var olduğunu gördük. Bu durum Balkan’da, Doğu Avrupa’da ve Avrupa’nın diğer tüm ülkelerinde yaşandı. Şimdi Putin’in yapmak istediği tam da budur” dedi.
    “Putin rejiminin kaybetmesi ve mağlup olması tüm özgür devletlerimiz ve uluslarımız için önemli” diyen Zelenskiy, “Putin’in başarısızlığı bizim güvenliğimiz anlamına geliyor. Sevgili mevkidaşlarım, bizim Avrupa ve yaşama dair vizyonumuz eşit onur ilkesine dayanıyor. Bazılarının daha fazla güvenlik ve barış hak ettiği ve diğer yandan barış için acı çeken ulusların bulunduğu farklı onurların olduğu bir Avrupa olmamalı. Her millete saygının ve güvenlik hakkının evrensel ilkeler olması gerektiğine inanıyoruz. Bütün bunlar bizim işbirliğimiz sayesinde gerçekleşebilir. Avrupa topluluğu ilkelerini koruyan ve topluluklara üye olmak isteyen AB’deki her ülkenin tam üyeliği hak ettiğine inanıyoruz. Ukrayna, Avrupa entegrasyonuna yönelik çabalarınızı destekliyor ve Avrupa entegrasyonuna yönelik bize verdiğiniz destek için hepinize minnettarız. AB ve NATO Avrupa’ya en uzun ve güçlü güvenlik, barış ve ekonomik kalkınma sürecini sundu ve biz hepimiz, eşit bir şekilde Avrupa ve Avrupa-Atlantik topluluklarının bir parçası olmayı hak ediyoruz. İkincisi bizim Barış Formülü’ne önem veren ve bunu dile getirmek için küresel çabalara katılan tüm uluslara karşı minnettarlığımızı ifade etmek istiyorum. Bu formül tam ve kapsayıcı bir formüldür. Bu da demek ki Rus savaşının her yönü bu formülde belirlenen maddelere göre çözülebilir. Her lider, her devlet bu barış sürecinde kendini gösterebilir. Yani bu sadece ‘büyük güçler’ olarak bilinen devletlere veya Avrupa diplomasisinde aktif olan devletlere mahsus değildir. Yani nasıl ki hepimiz barışı hak ediyorsak barışın tesisi için de hepimiz katkıda bulunabiliriz. Bu yüzden hepinizi İsviçre’de düzenlenecek ilk küresel barış zirvesine katılmaya davet ediyorum. Tüm bu savaş sırasında dünyanın en güçlü düşmanlarından biri gibi görünen bir düşmanla yüzleşmenin ve ona karşı kazanmanın mümkün olduğunu kanıtlamış olduk. Yani her ulus farklı ülkeler arasında işbirliği sağlandığı takdirde zafer elde edebilir. Tam da bu çabalarımızın güçlenmesini öneriyoruz. Ukrayna’da 500’e yakın savunma şirketinin faaliyet göstermesinden gurur duyuyoruz ancak bu Putin’e karşı kazanmak için yeterli değil. Mühimmat tedarikinde sıkıntılar yaşıyoruz, bu nedenle mühimmatın ortak üretilmesiyle ilgileniyoruz. Ukrayna ile Balkanlar arasında savunma sanayisine yönelik Kiev’de veya sizin şehirlerinizden herhangi birinde özel bir forum düzenlenmesini öneriyoruz. Gıda güvenliğine gelince bizim iyi komşuluk ilişkileri geliştirmeye devam etmemiz gerekiyor. Bu ilişkiler lojistik, altyapı, ticaret, enerji, siyaset, Rusya’dan gelen dezenformasyona karşı direnişimiz ve Rusya’nın bölgelerimizi istikrarsızlaştırmaya yönelik çabalarına karşı geliştirilmelidir” ifadelerini kullandı.

    Zelenskiy’in ilk Arnavutluk ziyareti yabancı basında
    Zelenskiy’in ilk Arnavutluk ziyareti yabancı basında geniş yer aldı. İngiliz haber ajansı Reuters, ziyareti “Ukrayna’nın Devlet Başkanı Zelenskiy, Arnavutluk’a ulaştı” başlığıyla paylaştı. Haberde, Arnavutluk’un NATO üyesi olarak Rusya’ya karşı uygulanan Batı yaptırımlarına katılmasıyla verdiği destek vurgulandı. Diğer yandan Associated Press, haberi “Zelenskiy’in Rusya’yı mağlup etmesi için daha fazla destek sağlamak amacıyla Arnavutluk’a vardığı” ifadeleriyle yayınladı. Haberde “Son 2 yıldır BM Güvenlik Konseyi’nin daimi olmayan üyesi Arnavutluk, Rus işgaline karşı karar alma süreçlerinde ABD’ye katıldı” ifadelerine yer verildi. Daily Mail ise konuyla ilgili paylaştığı haberde, “Bu, Rusya’nın 2 yıldan fazla bir süre önce Ukrayna’yı işgal etmesinden bu yana Zelenskiy’nin Balkan ülkesine yaptığı ilk ziyaret” ifadelerini kullandı. The Guardian ise, “Rusya’nın işgali 3.yılına girerken ve Ukrayna birlikleri Rus saldırılarına karşı topraklarını güvence altına almak için çabalarken; Kiev, Zelenskiy’in barış planı için uluslararası destek arıyor” sözleriyle paylaştı.

  • Arnavutluk’ta FETÖ protestosu

    Arnavutluk’ta FETÖ protestosu

    Arnavutluk’un başkenti Tiran’da terör örgütü FETÖ protesto edildi. Arnavutluk Müslümanlar Forumu tarafından organize edilen protesto, FETÖ ile bağlantılı olduğu düşünülen Arnavutluk İslam Birliği (KMSH) binası önünde yapıldı. Ellerinde “KMSH’dan ellerinizi çekin”, “KMSH’yi Gülencilerden arındırın”, “İmamlara baskı yapmaktan vazgeçin” yazılı pankartlar taşıyan protestocuların arasında STK temsilcileri ve Türkiye’den mezun olan öğrenciler de yer aldı.

    Protesto sırasında konuşma yapan Arnavutluk Müslümanlar Forumu Başkanı Fisnik Kruja, Arnavutluk Müslümanlarının temsilci kurumu KMSH’de olup bitenleri yıllardır endişeyle izlediklerini dile getirdi. Kruja, “Teessüfle KMSH’nin üzerine kurulduğu kapsayıcılık ve demokrasi ilkesini çiğneyecek şekilde yıllardır daha çok kendi içine kapandığını görüyoruz. Sadece ‘hizmet’ veya ‘Gülenci’ olarak tanınan tarikat veya gruplaşmaya ait insanları başa koyarak bunu yaptı. KMSH tüzüğünü keyfî bir şekilde değiştirdiler, kurumun iç demokrasisine zarar verecek şekilde maddeler onayladılar. En kötüsü çoğu zaman tüzüğün geri kalan değişmemiş kısmını da uygulamadılar. KMSH’nin Gülenci başkanlığı de facto olarak KMSH kurumunu yöneten tek organ” ifadelerini kullandı.

    “KMSH’nin Gülenci başkanlığının kendi tüzüğünü ve bu ülkenin anayasal haklarını çiğneme şekli utanç verici ve skandal oluşturan bir durumdur” diyen Kruja, sözlerine şöyle devam etti:
    “Gülenciler, Arnavut Müslümanların içinde bir azınlık grubu olmalarına rağmen, hiçbir şekilde yasal, ahlakî ve dinî olmayan mekanizmalar aracılığıyla kendilerini büyük çoğunluğa dayatıyorlar. KMSH’nin Fetullahçı gaspçıları, eski liderlerin zayıflıklarını ve ilgisizliklerini istismar ederek neredeyse tüm yüksek dini, entelektüel ve onurlu temsilci potansiyelini göz ardı ederek, kamuflajla siyasi ve mali konjonktürleri kullanma yoluyla başlarına geldiler. Bu uygulama, ancak 15 Temmuz 2016’da Türkiye’de yaşanan başarısız darbe girişiminin ardından tüm dünya tarafından görünür hale gelen Gülencilerin Türkiye’de de uyguladıkları yöntemden başka bir şey değildir. Üçüncüsü, on yılı aşkın bir süredir KMSH’nin Gülenci liderleri, çoğu durumda 50 dolarlık sefil bir ‘maaş’ ödenen ve çoğu sosyal güvenlik planına dahil olmayan imamların malî durumunu iyileştirmek için hiçbir şey yapmadı. Dördüncüsü, KMSH’nin mevcut Gülenci liderleri, bu medreseleri tek başına yöneten Gülenci Sema Derneği lehine bazı medreseleri kapatarak ve en büyük vakıf binalarından birini derneğe satarak İslami eğitim sistemine ciddi şekilde zarar verdi. Bu grubun yönettiği medreselerde eğitim yüksek ücretlerle yürütülmekte ve bunun yanı sıra dinî konular azami seviyeye indirilerek adeta Müslüman müminlerin çocuklarını okutamayacakları medreseler haline getirmektedir. Beşincisi, KMSH’nin nasıl yönetildiği ve özellikle de satış ve suistimaller konusunda sürekli endişe duyulan vakıf mallarının şeffaf olmaması, KMSH’nin Gülenci liderlerinin mevcut durumunu daha da kötüleştiriyor.”
    Kruja, “Arnavutluk Müslüman Forumu, demokrasinin temel ilkesine aykırı hareket eden ve bir azınlığın çoğunluğa hükmetmesini amaçlayan bu grubun faaliyetlerini tartışmasız bir şekilde kınamaktadır” diyerek konuşmasını tamamladı.

  • Milli güreşçi Halil Çınar Avrupa ikincisi oldu

    Milli güreşçi Halil Çınar Avrupa ikincisi oldu

    U17 Yıldızlar Avrupa Şampiyonası, 12-18 Haziran tarihlerinde Arnavutluk’un başkenti Tiran’da gerçekleştiriliyor. 3 kategoride gerçekleşen şampiyonanın Erkekler Grekoromen stil müsabakaları tamamlandı.

    Torku Şekerspor kulübü milli takıma 2 sporcusu ile katıldı. Rakiplerini bir bir mağlup eden Torku Şekerspor’un güreşçisi Halil Çınar, 60 kilogramda Avrupa ikincisi olarak büyük bir gurur yaşattı. Finalde Belaruslu Kiryl Valeuski ile mindere çıkan Halil Çınar, güçlü rakibine karşı üstünlük sağlayamadı. Gümüş madalya kazanan sporcuyu ilk tebrik eden Türkiye’nin Tiran Büyükelçisi Tayyar Kağan Atay oldu.

    Madalyalar Büyükelçi Atay’dan
    60 kilogramda dereceye giren sporculara madalyalarını T.C. Tiran Büyükelçisi Tayyar Kağan Atay ve Dünya Güreş Birliği (UWW) Avrupa Yönetim Kurulu Üyesi ve UWW Protokol Direktörü Önder Yakşi takdim etti. Torku Şeker Spor’u temsil eden Ömer Altaş ise yarı finale yükseldi. Yarı finalde şansız şekilde elenen Altaş, 51 kilogramda bronz müsabakasını da kaybederek turnuvayı dördüncü sırada tamamladı. Milli takım antrenörü olarak kafilede yer alan Torku Şeker Spor Güreş takımı antrenörü Soner Sucu ise Grekoromen kategorisini 1 gümüş, 2 bronz ile tamamladıklarını belirterek, “1 sporcumuz yarı finalde, 2 sporcumuz çeyrek finalde elendiler. 45 kg’de Mehmet Hanifi Sarp ve 110 kg’de Cemal Yusuf Bakır bronz madalya kazandı. Bizim için

    Ağustos ayındaki Dünya Şampiyonası öncesi iyi bir hazırlık oldu. Gümüş madalya kazanan sporcum Halil Çınar ile gururlandık” dedi.
    Para Badminton Milli Takımı ile Kanada’daki turnuvada bulunan Torku Şekerspor Kulübü Başkanı Ahmet Bozdam ise Halil Çınar’ın Avrupa ikincisi olmasından dolayı mutlu olduğunu, ilerde daha büyük başarılara imza atacağına inandığını belirterek, milli kafiledeki tüm sporcuları gösterdikleri mücadeleden dolayı tebrik etti.

    “Gençlere desteğimiz sürecek”
    Tiran’dan madalya beklentilerini boşa çıkarmayan Halil Çınar’ı tebrik eden Torku Şekerspor Fahri Başkanı ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Ramazan Erkoyuncu, “Milli forma ile kürsüye çıkan her sporcu gururumuzdur. Arnavutluk’ta Avrupa ikincisi olan sporcumuzun gözlerinden öpüyorum. Dereceye giren tüm sporcuları tebrik ederim. Başarılarının artarak devamı diliyorum. Gençleri desteklemeye, yanlarında olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.