Etiket: Tokat

  • Görüntüler kan dondurmuştu! O baba gözaltına alındı

    Görüntüler kan dondurmuştu! O baba gözaltına alındı

    İzmit’te, bebek arabasından düşen çocuğunun sırtına vurarak şiddet uyguladığı anlar güvenlik kameralarına yansıyan baba, polisin yaptığı araştırma sonucu kimliği belirlenerek gözaltına alındı.

    Olay, geçen perşembe günü, İzmit Sekapark’ta meydana geldi. Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde, baba, çocuğunu bebek arabasıyla gezdirirken, arabanın içerisinde hareket eden çocuk sırt üstü yere düştü. Sinirlenen baba, yerden kalkarak doğrulan çocuğun sırtına hızla vurdu. Çocuk aldığı darbenin etkisiyle yere savruldu. Baba, hışımla kolundan çekip kaldırdığı çocuğu atarcasına bebek arabasına koydu. Baba, daha sonra yere düşen oyuncağı alarak çocuğa verirken söylendi. Bu sırada çocuğun ağladığı görüldü. Baba, bebek arabasında bulunan çocuğuyla parktan ayrıldı.

    https://www.instagram.com/p/CFUlFZLIgPJ/

    Görüntülerin yayınlanmasının ardından polis harekete geçti. İzmit İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, kimliğini belirlediği S.K.’yi İzmit’te bulunan evinde gözaltına aldı. 2 yaşındaki çocuğu Y.A.K.’ye şiddet uygulayan S.K. adliyeye sevk edildi.

  • Virüs tedbirlerini hiçe sayanları protesto ettileri

    Virüs tedbirlerini hiçe sayanları protesto ettileri

    Tokat’ta Türkiye Sakatlar Derneği Şubesi üyeleri, maske takmayan ve sosyal mesafe kuralına uymayanları düdük çalıp, tabaklara kaşıklarla vurarak, protesto etti.

    Türkiye Sakatlar Derneği Tokat Şubesi üyeleri, son dönemde artan koronavirüs vakalarına dikkat çekmek amacıyla Engelsiz Yaşam Parkı’nda bir araya geldi. Protestoya katılan dernek üyeleri, sosyal mesafe maske kuralına uymayanlara tepki gösterdi. Dernek üyeleri, kurallara uymayanları düdük çalarak ve yanlarında getirdikleri tabaklara kaşıklarla vurarak protesto etti. Ayrıca engelli Seyhan Bulut, Mahzuni Şerif’in ‘Bugün Benim Yeşil Bağım Kurudu’ türküsünü söyledi.

    Grup adına konuşan Türkiye Sakatlar Derneği Tokat Şubesi Başkanı Ali Aras, “Bu hastalık her tarafa yayıldığı için bizler engelliler olarak her zaman evde kalıyoruz. Düğünlerde halay çekemiyoruz. Vatandaşlarımız da halay çekmesinler. Onlar da mutlu günlerini paylaşmak istiyorlar. Ama sonrasında sevdiklerini kaybediyorlar. Bizler de üzülüyoruz. Sağlık Bakanı’mızın açıklamalarına dikkat ederek kurallara herkesin uymasını istiyoruz. Ülke bizim ülkemiz, insanlar bizim insanlarımız; biz sevdiklerimizden ayrı kalmak istemiyoruz. Her zaman kurallara uyarsak sevdiklerimizi kaybetmeyiz” dedi.

    Bedensel engelli Salih Sayar ise hayatı boyunca halay çekmediğini belirterek, “Durumumdan dolayı hiç halay çekemedim ben. Hiç halay çekmesek, toplu alanlarda mesafemizi korusak çok daha güzel olacak. Çünkü engelli olmanın biz ne demek olduğunu biliyoruz. Diğer insanlar da olmasın diyoruz” diye konuştu.

  • Kuyruklu tavuk yumurtası görenleri şaşırtıyor

    Kuyruklu tavuk yumurtası görenleri şaşırtıyor

    Tokat’ın Almus ilçesinde, tavuğun yumurtladığı kuyruklu yumurta görenleri şaşırttı. Almus ilçesine bağlı Akarçay Görümlü beldesinde yaşayan Şehnaz Şahin, beslediği tavukların yumurtalarını toplamak için kümese gitti. Topladığı yumurtalardan, birinin kuyruklu olduğunu fark eden Şehnaz Şahin, oğlu Barış Şahin’e haber verdi. Kümese gelerek ilk defa kuyruklu yumurta gören ve çok şaşıran Barış Şahin, yumurtayı saklamak için koruma altına aldı.

    Gördüğü yumurta karşısında çok şaşkınlık yaşadığını söyleyen Barış Şahin, “Sabah annem yumurtaları toplarken fark ediyor. Onu da gelip bana haber verdi. Ben de internetten araştırdım. Kalsiyum fazlalığından olduğunu öğrendim. İlk kez böyle bir yumurta gördüğüm için çok şaşırdım.” dedi

  • İletişim kurmak için 1 kilometre yol yürüyorlar

    İletişim kurmak için 1 kilometre yol yürüyorlar

    Tokat’ta merkeze bağlı Aydoğdu köyünde oturanlar, cep telefonuyla yakınları ile iletişim kurmak için yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki tepeye çıkıyor. Aynı yere yağmur ve soğuktan korunmak için bir de kulübe inşa eden köylüler, verici kurulmasını istiyor.

    Kent merkezine 25 kilometre uzaklıktaki 50 haneli Aydoğdu köyünde yıllardır mobil telefon hatları çekmiyor. Köyde bulunan 450 nüfusun çoğunluğu ise 65 yaş üstü kişilerden oluşuyor. Yakınlarının çoğu gurbette olan köy sakinleri, onlarla iletişim kurmak için yaklaşık 1 kilometre yürüyerek telefonun çektiği tepeye çıkıyor. Cep telefonu hatları sadece köylülerin çıktığı tepede sağlıklı iletişime imkan tanıyor. Köylüler, ayrıca rüzgardan, yağmurdan ve soğuk havadan korunmak için tepeye bir de kulübe inşa etti. Tepede yakınları ile görüşebilen köy halkı, bölgeye verici yerleştirilmesini istiyor.

    Koronavirüsten dolayı çocuklarının köye gelemediğini ve onlarla iletişim kurmak için her gün tepeye yürüdüğünü ifade eden Aydoğdu köyü muhtarı Aşur Türker, kablolu telefon hatlarının da çalışmadığını belirterek, “Bizim çocuklarımız İstanbul’da, koronavirüsten dolayı onlarla görüşemiyoruz. Biz köyden çıkmadan telefon da edemiyoruz. Çocuklarımız köye gelemiyor. Burada kalanlar ise yaşlılar. Hepimiz yaşlıyız, 65 yaş üzerindeyiz. Bayramda çocuklarımız bize telefon ediyor, çekmiyor, mecburen biz buraya yürüyüp çocuklarımızla görüşebiliyoruz. Muhtar olduğum için kaymakamlıkta işim oluyor ama aradıkları zaman ulaşamıyorlar. Biz arayıp soruyoruz. Ya da kente indiğimizde tesadüf denk geliyoruz ve işimizi hallediyoruz” dedi.

    ‘KULLANAMADIĞIMIZ TELEFONA FATURA ÖDÜYORUZ’

    Köye akrabalarını ziyarete gelen Turan Kıyak ise, “Burada telefonlarımız hiç çekmiyor. Çekmediği gibi ben yaklaşık 5 aydır buradayım, faturalarımı çekmediği halde yatırıyorum. Hiçbir iletişime geçemiyoruz. Bu köyde genellikle 65 yaş üstü vatandaş olduğu için kimsenin çocuğu ulaşamıyor. İnsanlarda böyle dağ tepe dolaşıp çocukları ile görüşebilmek için imkan arıyorlar. Her yere dilekçe verdiğimiz halde ilgilenmediler. 65 yaş üstü insanlar buraya geldiklerinde yağmurdan, yaştan korunmak için kulübeye sığınıyorlar. Yangın çıksa itfaiye yetişemiyor. Hastalansak ambulansımız gelmiyor. Kimse ile iletişime geçemiyoruz. Burada çok mağduruz” diye konuştu.

    Köye dedesini ziyarete gelen Ayşe Işık de, “Sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanıyorum aslında ama buraya geldiğim için telefonum hiç çekmiyor. Köyde birisine bir şey olsa ambulansı bile arayamıyoruz. Telefonu bilerek açmıyorsun diyerek, küsen arkadaşlarım oldu. Köyde telefon çekecek diye birkaç tane dağ tırmanmamız gerekiyor. İstanbul’da yaşıyoruz, burası köy, pek alışkın değiliz” dedi.

  • 100 yıllık yaşamın sırlarını anlattı

    100 yıllık yaşamın sırlarını anlattı

    Tokat’ta kızı ve damadı ile kalan 100 yaşındaki Rukkiye Yalınalp, uzun yaşamanın sırrının doğal beslenme olduğunu söyledi. Yalınalp, tuzsuz yağı sevmediğini, tereyağı yerine ise don yağını (hayvanlardaki iç yağı) tercih ettiğini dile getirdi. Yakınları ise Yalınalp’ın genellikle serin yerlerde uyumayı tercih ettiğini ve suyu da mutlaka soğuk tükettiğini belirtti.

    Merkeze bağlı Yelpe köyünde yaşayan 6 çocuk sahibi Rukkiye Yalınalp’in doğum tarihi Hicri takvime göre 1339 olarak gözüküyor. Miladi takvime göre 1920 doğumlu olan Rukkiye Yalınalp’in çocuklarının torunları da dahil toplam 60 torunu bulunuyor. 2000 yılında eşi Celal Yalınalp’i 81 yaşında kaybeden Yalınalp, kızı Fadime ve damadı Hayri Balı ile birlikte kalıyor. Yalınalp, uzun yaşamını sağlıklı ve doğal beslenmeye borçlu olduğunu söylüyor.

    ‘TEREYAĞI DEĞİL, DON YAĞI YEDİM’

    Gençliğinde çok çalışkan olduğunu söyleyen Rukkiye Yalınalp, “Eskiden yiğit idim, gece- gündüz çalışırdım, iyi beslenirdim. Tuzsuz yağa hiç elimi batırmadım. Tuzlu yağ ile yemeklerimi yaparım, yerim. Tuzsuz yağı tövbeler olsun yemem. Bolca helle ve düğü çorbaları içtim. Ben her şeyi severim. Hiçbir şeyi ayırt etmem. Şimdiye kadar hiç tereyağı yemedim. Hep don yağı yedim. Yoğurt ve peynir yerdim. Ben hiç hasta olup yatağa düşmedim. Hayatımda bir kere hastaneye gittim” dedi.

    ‘SERİN YERİ VE SOĞUK SUYU SEVER’

    Rukkiye Yalınalp’ın damadı Hayri Bal, “Özellikle don yağını çok sever. Hayatı hep onunla geçmiştir. Hazır tuzsuz yağlardan hiçbir zaman yememiştir. Çorba ve doğal besinlerle beslenir. Hastaneye bir sefer götürdüm. Hayatında üzerine yorgan atmamıştır. Nerede soğuk ve serin yer varsa orada yatar. Soğuk suyu çok sever. İçtiği su mutlaka buzlu olacak” diye konuştu.

    ‘GÖRENLER ÇOK ŞAŞIRIYOR’

    Torunu Musa Bal ise, “Ninem hep yoğurt ve don yağı yemiş. Kimliğinde 1339 yazıyor. Hesaplıyorlar 100’lü yaşlara denk geliyor. Çok sağlam. Yemeğini yiyor. Lavaboya gidiyor. Burada geziyor. Sağlık durumu da gayet iyi. Görenler ise çok şaşırıyor. 11 çocuğu olmuş 5 tanesi vefat etmiş, 6 tanesi ise sağ. Toplamda 60 torunu var” dedi.

  • Cenaze ve nişan törenlerine katılan 75 kişiye virüs bulaştı

    Cenaze ve nişan törenlerine katılan 75 kişiye virüs bulaştı

    Tokat’ta, cenaze ve nişan törenlerine katılan toplam 75 kişi, koronavirüs testlerinin pozitif çıkması üzerine tedavi altına alındı.

    Kent merkezine bağlı Ulaş köyü Keller mezrasında, geçtiğimiz hafta düzenlenen cenaze törenine katılan bir kişi de koronavirüs tespit edildi. Bunun üzerine törene katılanlara Covid -19 testi yapıldı. 60 kişinin testi pozitif çıktı. Geçen pazar günü de Pazar ilçesinde, aile arasında düzenlenen nişan törenine katılan 15 kişi de koronavirüs tespit edildi.

    Cenaze ile nişan törenlerine katıldıktan sonra testleri pozitif çıkan 75 kişi, Tokat Devlet Hastanesi’nde tedaviye alındı. Filyasyon ekiplerinin temaslıların tespiti yönünde çalışmaları sürerken, kentte daha önce İl Hıfzıssıhha Kurulu kararıyla maske kullanımı zorunlu hale getirilmişti.

    VALİ BALCI : SOSYAL MESAFEYE UYULMALI

    Gazi Osman Paşa Bulvarı üzerinde esnaf ziyareti yapan Tokat Valisi Ozan Balcı, “Koronavirüsle mücadele konusunda yılgınlığa kapılmadan, yılmadan, azimle, aşkla, şevkle çalışmamız lazım. Şu ana kadar Tokat’ta çok güzel işler oldu. Bunu Cumhurbaşkanımız, Sağlık Bakanımız da ifade etti. Biz de ifade ediyoruz, maskenin takılması lazım. Sosyal mesafeye uyulması lazım. Hijyen kurallarına uyulması lazım. Tokat şu ana kadar bunu gayet güzel gerçekleştirdi. Şu anda da gerçekleştirmeye devam ediyor” diye konuştu.

    Herkesin sağlığı için maske takılması gerektiğini söyleyen Büşra Babacan, “Maske takmamak büyük bir risk taşıyor. Maske takmaya mecburuz. Çünkü koronavirüs gözle görülmeyen küçük bir virüs olduğu için neyle savaştığımızı bilmiyoruz. O yüzden maske takmak zorundayız ve takmalıyız” dedi.

    Mustafa Özdilek de “Maske ile gezmek mecburiyetindeyiz. Ama bazı vatandaşları görüyorum, koluna, kulağına takmış. Böyle geziyor. Ama bu maske takmaya alışmamız lazım. Bu bizim günlük yaşantımız oldu. Milletimizin çoğu maske takmaya alıştı. İnşallah geri kalan vatandaşımızın da alışması lazım” ifadelerini kullandı.

  • Hayatlarının en pahalı kumarını oynadılar

    Hayatlarının en pahalı kumarını oynadılar

    Tokat’ın Reşadiye ilçesinde dükkanda kumar oynayan 9 kişiye toplamda 39 bin 375 lira para cezası kesildi.

    İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Reşadiye ilçesindeki Ata Küçük Sanayi Sitesi’ndeki bir dükkanda kumar oynatıldığını tespit etti. Bunun üzerine dün gece saatlerinde belirlenen adrese operasyon düzenleyen ekipler 9 kişiyi kumar oynarken suçüstü yakaladı. Sağlık kontrollerinin ardından jandarmaya götürülen şahıslara  sosyal mesafe kuralını ihlal ettikleri ve kumar oynadıkları gerekçesiyle toplamda 39 bin 375 lira para cezası uygulandı.

  • Tokat’ta yüzlerce parça tarihi eser ele geçirildi

    Tokat’ta yüzlerce parça tarihi eser ele geçirildi

    Tokat’ta tarihi eser kaçakçılarına yönelik düzenlenen operasyonda bin 381 parça tarihi eser ele geçirildi.

    Tokat Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Erbaa ilçesinde tarihi eser kaçakçılarına yönelik operasyon düzenledi. İlçede belirlenen bir adrese yapılan aramada bin 306 adet sikke, 45 adet metal obje, 19 adet yüzük, 6 adet çini, 3 adet taş obje, 2 adet gözyaşı şişesi olmak üzere toplam bin 381 parça tarihi eser ele geçirildi.

    Olayla ilgili ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürülen O.B. isimli şahıs hakkında adli işlem başlatıldı. Ele geçirilen eserler İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne teslim edildi.