Etiket: Tolga Öngören

  • TOFAŞ’ta Orhun Ene ve Tolga Öngören play-off öncesi Bursa spor basınıyla bir araya geldi

    TOFAŞ’ta Orhun Ene ve Tolga Öngören play-off öncesi Bursa spor basınıyla bir araya geldi

    Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’nde normal sezonu, son 9 haftada aldığı 8 galibiyetle (toplamda 15 galibiyet-15 mağlubiyet) 7. sırada tamamlayarak play-off’lara katılma hakkı kazanan TOFAŞ’ta Genel Menajer Tolga Öngören ve Başantrenör Orhun Ene, Fenerbahçe Beko ile oynanacak çeyrek final serisi öncesi basın mensuplarıyla bir araya geldi.

    Kulüp tarafından geleneksel olarak düzenlenen “Medyayla Sohbet Buluşmaları” organizasyonunda açıklamalarda bulunan Öngören, “En son burada sizlerle bir araya geldiğimizde takım olarak daha farklı bir konumdaydık, daha farklı şeyler konuşuyorduk. Basketbol Süper Ligi play-off’ları öncesi bir durum değerlendirmesi yapmak, sizlerle tekrar bir araya gelmek istedik. Bursa bu yıl BSL play-off’larında 2 takım ile temsil edilecek. Ayrıca MG Spor’un U14 Takımı’nın Türkiye Şampiyonası’nda üçüncü olmasıyla Bursa’da uzun yıllar sonra ilk defa Tofaş dışında bir kulüp altyapılarda derece yapmış oldu. Şehirde basketbolun geldiği yer kulübümüzün ortaya koyduğu “Basketbol kenti Bursa” vizyonuna da oldukça destek veriyor. Şimdi önümüzde play-off’lar var. Fenerbahçe Beko ile oynayacağımız play-off çeyrek serisine 27 Mayıs Cumartesi günü İstanbul’da başlayacağız. Serinin ikinci maçını ise 31 Mayıs Çarşamba günü saat 20.30’da evimizde oynayacağız. Bütün Bursalı basketbol severleri gerek Tofaş maçına, gerek Frutti Extra Bursaspor maçına davet etmek isterim. Umuyorum Bursa’nın 2 temsilcisi de turu geçer ve belki de play-off’un sonu çok başka bir yere gider” değerlendirmesini yaptı.

    Tofaş Basketbol Takımı’nın Başantrenörü Orhun Ene de en kötü günde bile kendilerini salonda yalnız bırakmayan Bursalı basketbol severlere, ‘kazanmak için elinden geleni ortaya koyan’ takım kimliğini play-off’ta da izlettirmeye devam etmek istediklerini söyledi.

    Play-off’a katılma hakkı kazanmalarına rağmen halen daha iyi şeyler yapmaya aç, beraber oynama arzusu taşıyan ve bunu yeterli bulmayan bir ekip olduklarını vurgulayan başarılı çalıştırıcı, “Sporun sevildiği bir şehir Bursa ve spor ile ilgili önemli bir basın mensubu grubu var burada. O anlamda her ne kadar şehir, futbolda özlediğimiz yerde olmasa da gerek bizim, gerek Frutti Extra Bursaspor’un katkılarıyla basketbolun son dönemdeki bu çıkışıyla; spora olan ilgisini, açlığını halen yaşatıyor. Şahsen, Anadolu’dan aynı şehirdeki 2 kulübün böyle bir mücadeleye ortak olmasını çok değerli buluyorum. Kötü başladığımız bir sezonda play-off’a girmek, kuruma ve şehri karşı olan görevimizi yapmak adına üzerimizde büyük bir sorumluluk yaratmıştı. Bu sorumluluğu sonuca olumlu şekilde yansıttığımız için hem takım olarak, hem de teknik ekip olarak mutluluk duyuyoruz. Ancak halen daha; iyi şeyler yapmaya aç, beraber oynama arzusu taşıyan ve bunu yeterli bulmayan bir ekibiz. Son 9 haftada oynadığımız basketbolu takip edenler sahada özgüvenimizin nereye geldiğini, oyunumuzu nasıl etkilediğini gördü. Kulübün tecrübeli bir geçmişinin olması, imkanlarının olması, beraber çalıştığımız arkadaşlarımızın da esasında hepsinin birer değerli oyuncu olmasının vermiş olduğu şansla hem sahada oyun olarak hem de takım olma adına çok önemli bir mesaj verdik. Bizi çok kötü günde bile salonda yalnız bırakmayan Bursalı basketbol severlere o mücadeleyi, o kazanma arzusunu ve kazanmak için elimizden geleni sahada ortaya koymayı Fenerbahçe Beko serisinde de gerçekleştirmeye çalışacağız. İyi basketbol kadar kendi sahamızdaki atmosfer de çok önemli olacak. Eğer biz deplasmanda üstümüze düşen görevi yerine getirirsek, iç sahada da o destekle beraber sonuca gitmeye çalışacağız. Tabii ki oynadığımız takım çok değerli bir takım, çok iyi oyunculardan kurulu bir ekip ama basketbolda her sonuç alınabiliyor. Kendimize güveniyoruz” ifadelerini kullandı.

    Kulüpteki ikinci dönemi ve takımın düşme hattından play-off potasına yükselmesiyle ilgili yöneltilen bir soru üzerine Orhun Ene şu değerlendirmeyi yaptı; “Antrenör ile kulübün birbirine uyum sağlaması lazım. Eğer iki taraf organik olarak uyum sağlıyorsa; birbirinin çalışma etiğine dair geçmişten gelen bir güven ortamı varsa sonraki olan birlikteliklerde ‘bir süreliğine bir yere gitmiş yabancı olmayan birinin geri dönmesi’ gibi bir durum ortaya çıkabiliyor. Bir antrenör için sezon ortasında takım almak zor bir karar. Çünkü kurmadığınız bir ekip, o ekibe müdahale ederken, iyi şeyleri ortaya çıkarmaya çalışırken bazı şeyleri bozabiliyorsunuz. Ama burada bu yapıda kulüp bildiğim bir kulüp, teknik ekip bildiğim bir teknik ekip. Burada idari ekibin bu işi çevireceğine dair teknik ekibe olan güveni; taraftarlarımızdan da aldığımız bu olumlu destekle beraber bütün bunlar pozitif bir enerji yaratıyor ve takım da bunun farkına varıyor. Esasında basketbol olarak kaliteli ama özgüveni kaybolmuş bir ekip vardı burada. Buna inanan ve salona gelen seyirci desteği, o desteği gösteren yönetim ve söylediğimiz şeyleri hemen alacak, uygulamaya hazır; aç oyuncu grubu.. Kulübe ve buradaki programa olan inancımla birlikte aldığımız seri galibiyetlerle bu özgüveni yerine getirerek hedeflerimize ulaşmış olduk. TOFAŞ; Türk basketbolunda çok özel ve daha yukarılarda olmayı hak eden bir kulüp. Bu kulüpte çalışmak, bu kulüpte, bu şehirde antrenör olmak gerçekten ayrıcalık. Çünkü sadece işinize ve basketbola odaklanıyorsunuz. Çok kaliteli ve seviyeli bir seyirci grubu var. Sporun daha iyi olması için katkı veren yöneticilerle çalışıyorsunuz. Onun için bir antrenör olarak bunlar önemli avantajlar. Bütün bu avantajları doğru bir felsefeyle, doğru bir sistemle, doğru bir hazırlıkla sonuca yansıtmak önemli. Bu kulüpte bu devamlılığı sağlayacak ortam var. Yeter ki siz doğru bir kimya kurun ve teknik anlamda da doğru basketbolu bu kimya ile ortaya koyun.”

    Tolga Öngören de Başantrenör Orhun Ene’nin bu süreçte takıma önemli bir liderlik ettiğini vurgulayarak; “Takım sporunda en önemli insan Head Coach’tur. Günümüz iletişiminde oyuncuları aynı hedefe baktırıp ikna edebilmek önemli bir liderlik ister. Başantrenörün burada verdiği katkı, ortaya koyduğu liderlik ve inandırma, göründüğü kadar basit bir şey değil. Geldiğimiz bu noktada Coach’umuzun kullandığı iletişim ve liderlik yeteklerinin önemini kulüp adına paylaşmak isterim” dedi.

    Orhun Ene; Frutti Extra Bursaspor ile birlikte son dönemde çok pozitif bir iletişim yakaladıklarını ifade ederek, “Bursaspor’da şu an çalışan herkes çok büyük bir emek veriyor. Bu kadar spor kulübünün sıkıntı yaşadığı bir süreçte camia kulübü olmasına rağmen bu şekilde kulübü markalaştırabilmek çok değerli. Çok kaliteli antrenörleri var. Orada da başka bir hikaye yazılıyor. Belki Türkiye’de yabancı antrenörler çok tartışılıyor ama bir yabancı antrenör olsun diyorsanız olması gereken Dušan Alimpijević gibi bir antrenörün olması. Hem Türk oyuncuların aldığı süre ve görevler, hem de takımın attığı adım çok değerli. Oynadığımız son maçtaki o atmosfer, maçtan sonra iki kulübün sonuç ne olursa olsun bir araya gelebilmesi fair-play adına önemliydi. Oyunun bu tarafını öne çıkarmak ve güzelleştirmek adına da çok büyük bir duruş sergilediler. Bu, bütün Bursa’ya çok güzel bir mesaj. Bu tip birliktelikleri kurmak kolay değildir. Önemli olan bu ortamını korumak ve zedelememek. Çok ütopik ya da uzak olduğunu düşünmüyorum ama keşke iki Bursa takımı olarak play-off’larda finale çıksak. Festival havasında kim kazanırsa, şampiyon olursa olsun kucaklaşacağı bir final atmosferi yaşasak” diye konuştu.

    Son dönemde Bursa basketbolunda çok pozitif bir enerjinin ortaya çıktığının altını çizen Genel Menajer Tolga Öngören de, “Burada iletişim adına iki kulübe de önemli sorumluluklar düşüyor. Bu enerjiyi tüm kente yaymamız lazım. Basketbolun profesyonel ve altyapı seviyesinde nerede olduğu anlatılması lazım. Bu enerjinin şehre kalıcı birtakım şeyler yaratması adına tesisleşmek lazım. Altyapılara biraz daha fazla yol açmak lazım. Kendi kahramanlarımızı çıkarmamız lazım. Avrupa kupalarında bir kupayı Bursa’ya getirmemiz lazım. Tüm bunlarla; ‘Bursa basketbolunda bir dönem play-off’ta 2 takımımız vardı’ demek yerine 20-30 yıllık periyodun altyapısını kurmamız lazım” ifadelerini kullandı. Öngören ayrıca 2023-2024 sezonu hazırlık programı kapsamında Frutti Extra Bursaspor’un Cevat Soydaş Basketbol Turnuvası’nda yer alacağını; Tofaş’ın da Frutti Extra Cup’a katılacağını duyurdu.

  • FIBA Genel Sekreteri Andreas Zagklis: “Bursa’da gördüğüm çok yüksek organizasyon seviyesinden hiç şüphem olmadı”

    FIBA Genel Sekreteri Andreas Zagklis: “Bursa’da gördüğüm çok yüksek organizasyon seviyesinden hiç şüphem olmadı”

    Uluslararası Basketbol Federasyonu (FIBA) Genel Sekreteri Andreas Zagklis, bu sene ilk defa düzenlenen ve Bursa’nın ev sahipliğini yaptığı Gençler Basketbol Şampiyonlar Ligi (BCL) müsabakalarını Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) ve Tofaş yetkilileriyle birlikte yakından takip etti. Türkiye’nin turnuvalara ev sahipliği yapma konusundaki performansını öven Andreas Zagklis, Gençler Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin genç oyuncuların gelişimi için çok önemli bir adım olduğunu belirterek, “Gençler BCL’in ilk gününden itibaren buradayım. Gençler BCL Avrupa basketbolu stratejimiz ve genç oyuncularımızın gelişimi için çok önemli bir adım. FIBA, sportif sonuçların önemini, milli takımlar ile ulusal liglerin değerini ve ulusal oyuncuların gelişimini destekleyen BCL’i 7 sezondur desteklemektedir. Basketbolun büyümesinden bahsederken yerli yeteneklerin denkleme dahil edildiğinden emin olmak bizim için çok önemli. Bu nedenle, BCL’de ilk günden itibaren, her kulübün en az 6 yerli oyuncuya sahip olması gerektiği kuralı var. Kulüplerin altyapı programlarındaki çalışmalarını desteklemeden onlardan en az 6 yerli oyuncuyu BCL kadrolarına kaydetmelerini isteyemezsiniz. Gençler BCL, kulüplerden gelen talepler üzerine doğdu ve FIBA ile ulusal federasyonların yaz aylarında gerçekleştirdiği çok sayıda genç milli takım müsabakasıyla yaptığı büyük yatırımları kulüp sezonunda tamamlamak için burada” diye konuştu.

    “Yerli oyuncuların ortalama oynama sürelerinden hala memnun değilim”
    Avrupa kulüplerinde oynayan yerli oyuncuların ortalama oyun süreleri konusuna değinen Zagklis, “BCL’in gelişi, genç Avrupalı oyuncular için oyunun kurallarını değiştirdi. Bugün hala diğer müsabakalarda, bir kulübün Avrupa’da 12 yabancı oyuncudan oluşan bir kadroyla oynayabildiği bir ekosistemde yerli oyuncu kuralının getirilmesi, genç Avrupalı oyuncular için birçok yer açtı. Furkan Korkmaz’ın BCL’de yılın genç oyuncusu olduğunu ya da BCL’de kulüp düzeyinde ilk uluslararası adımlarını atan Alperen Şengün ve Şehmus Hazer’in o zamanlarını hala hatırlıyorum. Ancak yerli oyuncuların ortalama oynama sürelerinden hala memnun değilim. Bu da kulüpler ve federasyonlarımızla çalışmaya devam etmemiz gerektiği anlamına geliyor. Gençler BCL de bu yöndeki önlemlerimizden biridir. Uluslararası turnuvalara erken yaşta katılmak ve en iyilere karşı mücadele etmek, genç oyuncuların daha hızlı gelişmesine ve kulüpleri ile koçlarının onlara güvenme kararlarını kolaylaştırmasına yardımcı olacaktır” ifadelerini kullandı.

    “Bursa’da gördüğüm çok yüksek organizasyon seviyesinden hiç şüphem olmadı”
    Türkiye’nin FIBA etkinliklerini başarıyla düzenlediğini aktaran Zagklis, “Türkiye Basketbol Federasyonu sadece bir FIBA üyesi değil, aynı zamanda başarılı FIBA etkinlik organizasyonlarının zengin geçmişine sahip uzun süreli bir ortağıdır. TBF, portföyümüzde bulunan her tür etkinliği düzenledi. Geçen aralık ayında FIBA Merkez Kurulu TBF’ye 2024 ve 2026 yıllarında iki Gençler Dünya Kupası’na ev sahipliği yapma hakkı vermeyi kabul etti. Tofaş’ın Bursa gibi bir basketbol kentinde başarıyla düzenlemekte olduğu Gençler BCL, TBF Başkanı Sayın Türkoğlu ve ekibi ile konuştuğumuz kalkınma planına mükemmel bir şekilde uyuyor. Bursa’da gördüğüm çok yüksek organizasyon seviyesinden buraya gelene kadar hiç şüphem olmadı. Eminim ki bugün burada yer alan birçok genç oyuncu ilk defa Bursa’da yaşadıkları Avrupa kulüp deneyimini sonsuza dek hatırlayacak. Türkiye, son zamanlarda basketbol dünyasında da herkesin yüreğini dağlayan bir trajedi yaşadı. Bu gibi durumlarda spor, dünyadaki en birleştirici unsurlardan biridir. Sadece Türkiye’den değil, dünyanın her yerinden tüm kulüpler ve oyuncular bağış gönderdi. Biz de TBF’nin Basketbol Köyü projesine maddi ve manevi destek verdik. TBF Başkanı Türkoğlu ile de deprem gününden beri yakın temas halinde olduk. Sporun bu güzel ülkenin insanlarını birleştirmeye devam edeceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Bu yaz basketbol festivali olacak”
    Ağustos ayında başlayacak FIBA Dünya Kupası’ndan da bahseden Andreas Zagklis, “Bu yılki Dünya Kupası’nda 2019’da oynayan 32 takımdan farklı olan 9 takım izleyeceğiz. Bu da bize, en üst seviyede basketbol oynamaya hazır 32’den fazla takımımız olduğunu ve ülkeler arasındaki rekabetin arttığını söylüyor. Basketbolseveler için bu yaz Olimpiyat Ön Elemeleri ile başlayacak ve Dünya Kupası finalleri ile bitecek bir basketbol festivali olacak. Dünya Kupası’na ilk kez 3 ülkenin ev sahipliği yapması özel bir durum olacak. Takımların şu anda süren hazırlıklarındaki heyecan, oyuncuların ve antrenörlerin son etapta ellerinden gelenin en iyisini yapmaya hazırlandığını gösteriyor. FIBA ve ev sahipleri, televizyon yapımında da yenilikler sunmaya hazırlıyor. Dört yıl önce Çin’de olduğu gibi, maçları televizyon başından takip edecek basketbolseverlerin deneyimi için yeni standartlar belirlemeyi umuyoruz” dedi.

    “Olimpiyat rüyasını canlı tutmamız gerekiyor”
    Türkiye’nin de yer alacağı Olimpiyat Ön Elemeleri ev sahiplerini yakında açıklayacaklarını ifade eden Zagklis, “Olimpiyatlar için ön eleme turnuvası yapmak pandemi zamanında ortaya çıkan bir fikir. 2020 yılında küresel takvim ile istatistikleri analiz edecek zamanımız oldu ve gözlemledik ki, milli takım müsabakalarının seviyesi çok hızlı büyürken, Dünya Kupası’nı 32 takımın üzerine çıkaramadığımız için, dünyanın dört bir yanındaki birçok üst düzey takımın da Olimpiyat rüyasını canlı tutmamız gerekiyor. Ön elemelerde Arjantin, Nijerya, Türkiye, Polonya, Kore ve diğerleri gibi en üst seviyedeki takımlar dahil olmak üzere Dünya çapında 40 takım mücadele edecek. Ön elemelerde en az 3 en fazla 5 maç olacak ve ev sahibi ekipler de 10-20 Ağustos tarihleri arasında kendi taraftarları önünde oynayacak. Yaklaşık iki hafta içinde ev sahiplerinin kim olacağı konusu ile ilgili daha fazla haber paylaşacağız” ifadelerini kullandı.

  • Tolga Öngören: Hedefimiz Pınar Karşıyaka ile birlikte  8’li finale kalmak

    Tolga Öngören: Hedefimiz Pınar Karşıyaka ile birlikte 8’li finale kalmak

    FIBA Basketball Champions League (BCL) son 16 turunda I Grubu’nda İsrail’den Hapoel Unet-Credit Holon, İtalya’dan Happy Casa Brindisi ve ülkemizden Pınar Karşıyaka ile eşleşen TOFAŞ’ta Genel Menajer Tolga Öngören, play-off kuralarını değerlendirdi.  Öngören, Şampiyonlar Ligi’nin pandemi döneminde kulüplerin yanında durduğunu ve sağlığa çok önem verdiğine vurgu yaparak, “Biz biliyorsunuz ki biz uzun süredir Eurocup’ta mücadele ettikten sonra bu yıl Şampiyonlar Ligi’ni tercih ettik. Şampiyonlar Ligi’nin ortaya koymuş olduğu iş planı kadar, operasyonel bakış açıları ve gücü de bizim ne kadar doğru bir tercih yaptığımızı; kulüplerin yanında durması, insanlık açısından oyuncuların tarafında durması ve sağlığa çok önem vermesi, operasyonlarında da kulüpleri hep rahatlatması gerçekten çok önemli bir yerde olduğumuzu gösterdi bize. Şampiyonlar Ligi, özellikle bu sene yaptığı atılım ile Avrupa’nın ikinci kupası olmayı hak etti bence” dedi.

    Son 16 turunda Pınar Karşıyaka ile aynı grupta yer aldıklarını belirten Tolga Öngören, “Bu turda her grup zordur, her maç da zor olacaktır. Burada güzel olan iki Türk takımının aynı grupta olması. Bu iki Türk takımına düşen görev de bence buradan beraber 8’li Finaller’e kalmaktır. Brindisi bu yıl İtalya’nın iyi takımlarından. Holon da İsrail’in iyi diyebileceğimiz takımlarından bir tanesi. Zor olur ama hedefimizin 2 Türk takımı olarak 8’li Finaller’e kalmak olması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

    Şampiyonlar Ligi’ne geçerken koydukları orta vadeli hedeflerden bir tanesinin de Final 4’u ya da Final 8’i Bursa’ya getirmek olduğunu açıklayan Öngören, “8’li Final, son 8’e kalan takımlardan birinin şehrinde oynanacak. Avrupa kupalarında alınacak sportif başarı kulübümüz için çok önemli. Bu hem bizim “basketbol kenti Bursa” mottomuzun altını dolduracak, hem de ülke basketbolunda heyecan yaratacak bir olay olacaktır. Pandemiden önce Final 4 formatında oynanıyordu bu yıl pandemic dolayısıyla format Final 8 olarak değiştirildi. Biz Şampiyonlar Ligi’ne katıldığımızda buraya ait orta vadeli plan yaparken, Final 4’u Bursa’ya getirme hedefimiz var. Bunun tabii ki bir sportif tarafı, bir de iş tarafı ve maaliyetler var. Bunu yapabilir miyiz, yapamaz mıyız göreceğiz. Bu yıl açıkçası seyirci alınmayacağı için düzenleyeci kulübün gelirleri düşecektir. Burada bir iş planı olması lazım. Biz bunu ister miyiz, tabii ki isteyebiliriz. Bizim bu kupada olmamıza ait hedeflerden bir tanesi bu. Ama tabii ki öncelikle son 8’e kalmamız lazım” şeklinde konuştu.

  • Tolga Öngören: Türk oyuncularımızın liderlik etmesini bekliyoruz

    Tolga Öngören: Türk oyuncularımızın liderlik etmesini bekliyoruz

    Sammy Mejia’nın emeklilik kararı sonrası kulüp olarak takım içindeki liderliği Türk oyuncuların almasını beklediklerini ifade eden TOFAŞ Spor Kulübü Genel Menajeri Tolga Öngören, “Kendilerine de bu anlamda her türlü ortamı sağlamış durumdayız” dedi.

    Basketbolun çok zor bir yaz döneminden geldiğini ve yeni sezon hazırlıklarına başladıkları 17 Ağustos’tan bu yana takımdan 5 oyuncunun Covid-19 hastalığıyla mücadele ettiğini belirten Öngören, “Bu durum tabii ki bizim bütün antrenman ve maç düzenimizi çok etkiledi. O nedenle ben şu anki dönemimizi hazırlık dönemi olarak görüyorum. Tam takım olarak daha çok antrenman yapıp, maç oynamamız lazım. Şampiyonlar Ligi’nin başlayacağı 20-21 Ekim haftasına kadar daha fazla ritim kazanmamız, kimyamızın ve rollerin daha çok oturması, takımdaki oyuncuların birbirine alışması lazım. Tüm bunların yanında maç da kazanmamız lazım ki Türkiye liginde iddialı pozisyonda kalalım” diye konuştu.

    SAMMY MEJIA ÖRNEK BİR KARAKTERDİ

    Sammy Mejia’nın emeklilik kararı sonrası kulüp olarak bu liderliği Türk oyuncuların almasını beklediklerini vurgulayan Tolga Öngören, “Sammy Mejia’ya gerek Türk basketboluna, gerekse TOFAŞ’a kazandırdıkları için bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Kendisi kulübümüz için örnek bir karakterdi. Onun gibisini bulmak çok zor. Mejia’nın eksikliğini gerek saha oyun liderliği olarak, gerek saha dışı liderliği olarak yaşayacağız. Bu seneki amaçlarımızdan bir tanesi orta vadeli dönemde TOFAŞ A Takımını götürecek, Türk ve yabancıların beraber olduğu oyuncu kadrosunu bulmak. İyi oyunculuk ile liderlik çok ayrı şeyler. Kulüp olarak bizim isteğimiz Türk oyuncuların bu liderliği alması. Hem TOFAŞ’a hem Türk basketboluna bu anlamda liderlik yapması ve yeni bir gündem açması. İspanyol bir oyuncu bir İspanyol takımında liderliğe soyunabiliyorsa bir Türk oyuncunun da burada liderliği alması lazım. Muhsin Yaşar, Berk Uğurlu, Berkan Durmaz bu anlamda Milli takım rotasyonunda olan önemli oyuncular. Biz bu oyuncuların liderliği almasını istiyoruz. Kendilerine de bu anlamda her türlü ortamı sağlamış durumdayız” dedi.

    YENİ YÜZLER KAZANDIRMAYI HEDEFLİYORUZ

    Yeni yüzler çıkarıp Türk basketboluna hem üst seviyede oyuncu, hem rol model olabilecek profiller kazandırmayı amaçladıklarını kaydeden Öngören, “Bu 3 isme Alihan Demir, Mert Konuk, Batın Tuna ile bu sene sadece Şampiyonlar Ligi’nde oynayacak olup; gelecek seneden itibaren Türk lisansıyla oynayacak Ege Demir’i de eklediğimizde bu 7’li gruptan bir Türk kadrosu yaratmak istiyoruz. Bu gruba dahil olacak diğer oyuncu da 2004 doğumlu Berke Büyüktuncel. Bu grubun uzun yıllar TOFAŞ’a hizmet etmesini ve Türk basketbolunda önemli yerlere gelmesini hedefliyoruz. TOFAŞ Spor Kulübü’nün basketbola yatırım yapmasının nedeni sadece maç kazanmak değil; yeni yüzler çıkarıp Türk basketboluna üst seviyede hem oyuncu, hem rol model olabilecek profiller kazandırmak. Bu gruptan beklentilerimiz büyük. Türk oyunculardan bu süreçte sadece iyi oynadım-kötü oynadım değil; artık 1-2 adım daha ileriye gitme, ben bu takımı sahiplenirim bu takımı bir noktadan başka bir noktaya götürecek anlayışı, vizyonu koyarım veya koyulmuş olan vizyona liderlik yaparım demelerini bekliyoruz. İyi oyunculuk ile daha iyi oyunculuk arasındaki fark zaten buralarda yatıyor” ifadelerini kullandı.

    BCL’İN MOTTOSU ‘BAŞLAMAK DEĞİL BİTİRMEK’

    FIBA Basketball Champions League’ın bu süreçte ortaya koyduğu vizyonu çok doğru ve gerçekçi bulduklarını söyleyen Tolga Öngören, şu ifadeleri kullandı; “Basketbol Şampiyonlar Ligi tercihimizin çok doğru bir tercih olduğunu, BCL’in bu dönemde aldığı her karar ile yaşamış bulunuyoruz. Son olarak yaptıkları format değişikliğiyle maç sayısını, dolayısıyla deplasman sayısını azalttılar. Pandemi sürecinde alınmış çok radikal bir karardı. Bunu yaparken de kulüplerin üzerine bir yük bindirmediler ve taahhütlerini yerine getireceklerini söylediler. Maçların 2 haftada 1 olarak oynanacak olmasının nedeni de deplasman hazırlığının bu süreçte eskisi gibi olmaması. Ülkeler arası bazı izinlerin alınması, regülasyonlara uyulmasının süre alacağının düşünülmesi. Pandemiden dolayı Avrupa’da seyahat edilemeyecek duruma gelinirse alternatif planlarla kupa oynatılacak. BCL’in bu sezona ait mottosu başlamak değil bitirmek. O nedenle Şampiyonlar Ligi’nin güncel duruma ait operasyonel anlamda ortaya koyduğu vizyonu doğru ve gerçekçi buluyor, bu hamlelerle öne çıktığını düşünüyorum.”