Etiket: toplantısı

  • Giresun’da Güvenlik ve Asayiş Toplantısı düzenlendi

    Giresun’da Güvenlik ve Asayiş Toplantısı düzenlendi

    Giresun Valisi Mehmet Fatih Serdengeçti başkanlığında Valilik Toplantı Salonunda gerçekleşen toplantıya İl Emniyet Müdürü Recep Güzelyazıcı, İl Jandarma Komutanı Albay Özgür Özer ve Sahil Güvenlik 73 Komutanı Yüzbaşı Emre Meral katıldı. Vali Serdengeçti, yaptığı sunumda Mart ve Nisan ayında Giresun’da gerçekleşen terör, göçmen kaçakçılığı, narkotik, organize suçlar, kaçakçılık, mali suçlar, asayiş, siber suçlar, trafik olayları ve sahil güvenlik faaliyetleri hakkında kamuoyunu bilgilendirdi.

    Terörden 2 kişi tutuklandı
    Vali Serdengeçti, FETÖ, PKK, sol ve dini istismar eden örgütler başta olmak üzere terörün her türlüsüne göz açtırmamak için yoğun mesai harcadıklarını belirtti. Serdengeçti, 1 Mart-30 Nisan 2024 tarihleri arasında terörle mücadele kapsamında 7 operasyonunda gerçekleştirildiğini, bu operasyonlarda 23 şüphelinin gözaltına alındığını, 2 şüphelinin tutuklanıp 14 şüphelinin adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını açıkladı.
    Narkotik suçlar kapsamında bilgi veren Vali Serdengeçti, aynı dönemde Giresun’da 63 operasyon gerçekleştirildiğini bildirdi. Bu operasyonlarda 32 şahıs gözaltına alındı ve 6 şüpheli tutuklandı. Ayrıca operasyonlar kapsamında 992 kök kenevir, 287 adet ekstazi, 14,7 gram esrar, 19,2 gram metamfetamin, 7 gram kokain, 0,3 gram bonzai,30 gram skunk ve 74 adet sentetik ecza ele geçirildi.
    Vali Serdengeçti, sunumuna organize suçlarla mücadele verileri ile devam etti. Bu kapsamda 1 Mart-30 Nisan döneminde 4 operasyon gerçekleştirildi. Serdengeçti, operasyonlarda 1 kişinin tutuklandığını ve 5 şüphelinin adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını açıkladı. Ayrıca operasyonlarda 10 tabanca, 2 av tüfeği, 921 adet fişek ve 195 çek/senet ele geçirildi.

    2 bin 311 asayiş olayı gerçekleşti
    Asayiş olayları hakkında verileri açıklayan Vali Serdengeçti, bu dönemde 2 bin 311 asayiş olayının gerçekleştiğini belirtti.
    Serdengeçti, güvenlik güçlerinin çalışmaları sonucunda takibi gereken olaylarda aydınlatılma oranının yüzde 99,80, topluma karşı suçlarda aydınlatılma oranının yüzde 98,35, millete ve devlete karşı suçlarda aydınlatılma oranının yüzde 98,30, kişilere karşı suçlarda aydınlatılma oranının yüzde 97,60, mal varlığına karşı suçlarda aydınlatılma oranının yüzde 83,2 olduğunu bildirdi.

    Bulancak’taki soygun kısa sürede aydınlatıldı
    Diğer yandan geçtiğimiz ay Bulancak ilçesinde yaşanan kuyumcu soygununa değinen Vali Serdengeçti, polis ve jandarma ekiplerinin özverili çalışmaları sonucunda 3 şüphelinin kimliklerinin tespit edilip daha sonra da kısa süre içerisinde yakalanarak adli mercilere sevk edilmesinin sağlandığını açıkladı. Serdengeçti, “Buradan özellikle vurgulamak isteriz ki milletimizin huzur ve güvenliğine her ne suretle, her ne imkân ve planla olursa olsun kastetmek isteyenler; demir gibi bir iradeyle vazifesini ifa eden, çağın gerektirdiği donanım ve bilimsel gelişmelerle kendini güncelleyen şerefli güvenlik güçlerimizce daima alaşağı edilecektir” diye konuştu.

    2 ayda 170 bin 652 araç denetlendi
    Trafik olaylarına da değinen Vali Serdengeçti, Giresun’da son 2 ayda 170 bin 652 aracın kontrol edildiğini, 3 bin 873 araç sürücüsüne cezai işlem uygulandığını ve 1699 aracın da trafikten men edildiğini ifade etti. Ayrıca sonra 2 ayda, 2 ölümlü ve 173 yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğini, bu kazalarda 2 kişinin hayatını kaybettiğini ve 284 kişinin yaralandığını açıkladı.
    Vali Serdengeçti, diğer güvenlik konuları hakkında da bilgilendirme yaparak toplantıyı tamamladı.

  • Erdoğan’dan Hamas’ın ateşkes kararına ilk yorum!

    Erdoğan’dan Hamas’ın ateşkes kararına ilk yorum!

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

    “Afrika kıtası ile ilişkilerimizi yoğunlaştırdık”

    Son toplantımızdan bu yana ziyaretlere ve kabullere ağırlık verdi. Tanzanya Cumhurbaşkanı’nın ziyareti 14 yıl sonra devlet başkanı düzeyinde yapılan ilk ziyaretti. Türk firmaları Tanzanya’da bugüne kadar 14 proje yüklendi. Tanzanya’yı baştan başa saracak demir yolu projesinin büyük bir kısmı Türk şirketi tarafından yapılıyor. Ticaret hacmimizi 1 milyar dolar seviyesine çıkarmayı planladık. Bizden önce ihmal edilen Afrika kıtası ile ilişkilerimizi 2005’ten itibaren yoğunlaştırdık. Diplomatik temsilcilik sayımızı 12’den 44’e çıkardık. Ticaret hacmimiz 5,4 milyar dolardan, 2023 yılında 37 milyar dolara ulaştı. Müteahhitlik firmalarımız kıta genelinde 87 milyar dolarlık proje üstlendi. Eğitim ve kültür alanında da kıta ile işbirliğimizi güçlendiriyoruz. Bu tablo emperyalist güçleri rahatsız ediyor. Uluslararası basında Türkiye karşıtı yayınların arkasında yatan sebep de budur. Kim ne derse desin, kıta ile ilişkilerimizin kısa sürede bu kadar hızlı ilerlemesinde Türkiye mezunlarının çok büyük rolü vardır. Resmi kanalların tıkandığı yerde gönül elçilerimiz devreye giriyor, düğümü çözüyor. Dünyanın 198 farklı ülkesinden 340 bin öğrenci Türkiye’de yükseköğrenim görüyor. Uluslararası öğrenci hareketliliğinde aldığımızın payın artması korkulacak değil iyi yönetilirse gurur duyulacak durumdur. Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa, Kanada, Avustralya gibi ülkeler tabiri caizse bu işin kaymağını yiyordu. Uluslararası öğrencilerin yüzde 70’e yakını halen bu ülkelerde eğitim alıyor. Türkiye ekonomisi için bu rakam yıllık 3 milyar dolardır. Türkiye’ye yabancı öğrenci gelmesin demek, devletimizin nüfuz alanı büyümesin, ülkemiz kabuğunu kırmasın demektir. Kanun, nizam ve genel ahlaka aykırı davranan varsa devletin ilgili kurumları gereğini yapar ve yapacaktır. Bazı 5. kol elemanları tarafından medya ve sosyal medyada körüklenen lümpen ırkçılığın asla iyi olmadığı açıktır.

    “Yurtseverlik, Ülkemize sığınan mazlumlara zulmetmek değildir”

    Muhalefet çevrelerinin de bazı söylem ve eylemleriyle radikal faşizme meyletmesi Türkiye adına üzücü verici durumdur. Son dönemde ortaya çıkan Arapça alerjisinin gerisinde de aynı hastalıklı zihniyet vardır. Bunların derdi ne Türkiye’dir ne Türkçe’dir. Bunlar içindeki marazı birilerine yönelterek egolarını tatmin etmeye çalışan zavallılardır. Yurtseverlik, ülkemize sığınan mazlumlara zulmetmek değildir. Vatanına sahip çıkmak, ayrımcılık yapmak, yabancı turistleri, öğrencileri, sığınmacıları nefret objesi haline getirmek demek değildir. Yıllık 54.3 milyarlık gelirle turizmi baltalayan bu faşist çapulculara asla müsaade etmeyiz, etmeyeceğiz. Nefret suçlarıyla mücadele noktasında daha kararlı, cezai açıdan daha caydırıcı adımlar atacağız.

    “Irak, PKK’yı yasaklı örgüt ilan etti”

    13 yıllık aradan sonra geniş bir heyetle gerçekleştirdiğimiz Irak ziyaretimiz sonuç ve içerdiği mesajlar açısından tarihi öneme sahipti. Irak Cumhurbaşkanı ve başbakanı ile güvenlik, enerji, su başta olmak üzere konuları detaylıca ele aldık. 27 anlaşma ile ziyaretimizi taçlandırdık. Bölgemizin geleceğini belirleyecek Kalkınma Yolu Projesi’nde 4’lü mutabakatla kritik bir eşik de aşılmış oldu. Ticaret hacmimizi daha üst seviyelere taşımak istiyoruz. Irak hükümetinin PKK’yı yasaklı örgüt ilan etmesi mühim bir adımdır. PKK’nın terör örgütü olarak ilan edilmesini beklediğimizi de ifade ettik. Hiçbir devlet böyle bir tehdidi görmezden gelemez. Bölücü örgüte neşteri önümüzdeki süreçte vuracağız. Ne gerekiyorsa onu yapmaktan çekinmeyeceğiz.

    “AB’nin Türkiye’yi dışlamaktan vazgeçmesi gerekiyor”

    Almanya Cumhurbaşkanı’nın resmi ziyareti Avrupa Birliği, ekonomik ilişkiler, savunma ve sanayi kısıtlamaları ve artan yabancı düşmanlığı konularını tekrar gözden geçirmemiz için bir fırsat teşkil etti. Türkiye-Almanya Dostluk Anlaşmasının 100. yılında tekabül etmesi açısından da anlamlıydı. İki müttefike de yakışmayan savunma sanayi kısıtlamalarını söyledik. PKK/FETÖ başta olmak üzere insanlarımıza ve temsilciliklerimize saldıran terör örgütleriyle mücadelenin önemini vurguladık. Türkiye, hakkaniyete riayet edildiği sürece AB ve birlik üyesi ülkelerle ilişkileri geliştirmeye isteklidir. AB’nin stratejik körlükten kurtulması ve Türkiye’yi dışlamaktan vazgeçmesi gerekiyor. AB’nin doğusu ve batısındaki güçlerin rekabeti sebebiyle sıkıştığı mengeneden tek çıkış yolu Türkiye’dir. AB’li liderler bu gerçeği ne kadar erken görür ve kabul ederse onlar için o kadar iyi olacaktır.

    Hamas’ın Ateşkes kararına 
    “Erdoğan: Aynı adımı İsrail de atmalı”

    Hamas’ın ateşkesi kabul ettiğini açıklamasından memnuniyet duyduk. Şimdi aynı adım İsrail tarafından da atılmalıdır. Tüm batılı aktörleri İsrail yönetimine baskı yapmaya çağırıyorum. Biz dostlarımızı artırma gayesi içerisindeyiz. Bölgemizdeki hiçbir ülkeyle çözülemeyecek sorunumuz yok. Diyalog ve müzakerenin açamayacağı kapı olmadığı inancındayız.

    Son dönemde yüreğimizi yakan birçok hadise yaşadık. Beşiktaş Gayrettepe’de 29 işçi kardeşimiz göz göre göre hayatını kaybetti. Antalya’da 1 insanımızın vefat ettiği 7 kişinin yaralandığı teleferik faciası meydana geldi. Küçükçekmece belediyenin açtığı çukura 5 yaşında bir evladımız düştü boğularak can verdi. İlgili bakanlıklarımız denetimlerini yoğunlaştıracak. Engellenebilecek insani dramları tekrar tekrar yaşamak istemiyoruz. Bu konuda hükümeti, belediyesi, vatandaşı ile hepimize sorumluluk düşüyor. İlgili bakanlıklarımız denetimlerini bundan sonra yoğunlaştıracak, milletin yüreğine ateş düşürenler hukuk önünde hesap verecek. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün Beşiktaş’taki gibi iş cinayetlerinin gündeme taşınması beklerdim. Birkaç vicdan sahibi kuruluş dışında bu konuları konuşan olmadı.

  • Nilüfer’de depreme hazırlık toplantısı

    Nilüfer’de depreme hazırlık toplantısı

    Nilüfer Belediyesi 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli yaşanan büyük deprem felaketinin ardından kent halkını bilgilendirmek adına bölgesel toplantılar başlattı. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ve alanında uzman belediye personelinin katıldığı toplantıların ilki İhsaniye, Karaman ve Esentepe mahallesinden vatandaşların katılımıyla Nilüfer Belediyesi Nikahevi’nde yapıldı.

    Yaşanan deprem felaketi sonrası bölgeye yapılan yardım çalışmaları hakkında bilgi vererek bu süreçte olağanüstü bir dayanışma örneği sergileyen Nilüfer halkına teşekkür eden Başkan Erdem, deprem sonrası herkesin kendi evinin depreme dayanıklılığını sorgulamaya başladığını kaydetti. Marmara’da bir deprem ihtimalinin uzmanlar tarafından sık sık dile getirildiğini kaydeden Başkan Erdem, “Biz de hazırlıksız yakalanmamak için deprem öncesi hazırlık çalışmalarımızı artırdık. Bu süreci sizlerin katılımıyla hep birlikte yürütmemiz gerekiyor. O nedenle her mahallemiz için bu toplantıları düzenleyerek, yapılan hazırlıklar hakkında bilgi verecek ve binalarının sağlamlığını kontrol ettirmek isteyen vatandaşların, ne yapması gerektiğini de anlatacağız” dedi.


    Nilüfer’in genç bir ilçe olmasının bir avantaj olduğunu sözlerine ekleyen Başkan Erdem, “Nilüfer’de 99 depremi öncesi yapılmış bina oranı az. 2002 yılında Yapı Denetim Kanunu yürürlüğe girdi. O tarihten sonra yapılan binalar zemin etüdü yapılarak, denetimli inşa edilmiş yapılardır. Bugün ilçemizdeki yapıların çok büyük bölümü 2002 sonrası yapılmış ruhsatlı yapılardır. Bitişik nizam şehirleşmenin görece az olması da bir diğer avantajımız. Öte yandan Nilüfer Belediyesi afete hazırlık konusunda duyarsız değil. Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’mizde vatandaşlarımıza yıllardır her tür afet anında, afet sırasında ve sonrasında yapılması gerekenler konusunda eğitimler veriliyor.

    Bugün Nilüfer’in 28 mahallesinde afet istasyonlarımız var. İçinde deprem sonrası ihtiyaç duyacağımız araç gereçler bulunan bu istasyonları gözden geçirerek, malzemeleri yenilerken, bu istasyonların sayısını artırmaya çalışıyoruz. Nilüfer’in 97 adet acil toplanma alanı var. Acil durum toplanma alanlarımız, çadırkent alanlarımız ve konteynerkent alanlarımız belirli. Bu alanları mahalle haritaları üzerinde, bu toplantılarda vatandaşlarımıza göstererek bilgi tazeleyeceğiz. Binaların güvenliği konusundaki kaygıları gidermek için de bazı adımlar attık. Belediyeler ve meslek odaları ile kurumsal işbirliğine giderek, hızlı tarama yöntemiyle binaların risk değerlendirme çalışmalarını başlattık. Nilüfer bölgesindeki binaların taşıyıcı sistem elemanlarının kontrolü amacıyla Mimar ve İnşaat Mühendisleri Odası işbirliğiyle bir çalışma başlattık. Nilüfer’deki kamusal binaların risk analizlerinin yapılması yönünde de çalışma başlattık. Depremin zamanını bilemeyiz ama her an olacakmış gibi hazırlıklı olmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.


    Vatandaşların ilgiyle izlediği toplantıda Nilüfer Belediyesi’nde görevli uzman personel de katılımcılara bilgi verdi. Nilüfer Belediyesi Jeoloji Mühendisi Tolga Pekel toplantıda Nilüfer’in genel zemini ve etüd çalışmaları hakkında değerlendirmelerde bulundu. 99 depreminden sonra zemin etütlerinin daha fazla önem kazandığını ifade eden Pekel, Nilüfer’in zemin yapısının 280 milyon yıl öncesine kadar uzandığını ve genel olarak yaşlı alüvyon ve neojen nitelikte olduğunu söyledi. İhsaniye, Karaman ve Esentepe bölgesinin de alüvyon ve neojen yapıda zemine sahip olup, sağlamlık açısından orta değer taşıdığını ifade eden Pekel, zeminin iyi olmasından ziyade bina-zemin ilişkisine bakmak gerektiğini vurguladı.

    Nilüfer Belediyesi İnşaat Mühendisi Ali Karagöz de toplantıda kentteki yapı stoğu ve denetim süreci hakkında bilgi verdi. Mimar Başar Ceylan ise, toplantıda binaların test yöntemi ve depremsellik durumu hakkında bilgi verdi. Nilüfer Belediyesi Sivil Savunma Amiri Fatih Işık da, afet ve acil durum yönetimine değindi. Deprem sonrası yaşanan acil durum ve afetsel yönetimin çok önemli olduğuna değinen Işık, “Depreme hazırlıkta toplanma alanları, çadırkent, afet konteyneri gibi konular büyük önem taşıyor. İhsaniye’de 8, Esentepe’de 5, Karaman’da da 3 adet toplanma alanı var. Mahallenizdeki toplanma alanları gibi bilgileri belediye web sitesi ve e-devlet üzerinden görebilirsiniz” dedi.

    Vatandaşların sorularının da yanıtlandığı toplantıların diğer mahallelerde de devam edeceği ve bir sonraki toplantının; Ertuğrul, 29 Ekim, Yüzüncüyıl, Altınşehir ve 19 Mayıs mahallesinden vatandaşların katılımıyla, 21 Mart salı günü Nazım Hikmet Kültürevi’nde yapılacağı belirtildi.