Etiket: trabzon

  • AFAD’dan Trabzon’da deprem tatbikatı

    AFAD’dan Trabzon’da deprem tatbikatı

    Trabzon’un Akçaabat ilçesinin Yıldızlı mevkiinde Şehit Samet Uslu Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ile Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi Birimi (UMKE) ve MEB Arama ve Kurtarma Birimi (AKUB) tarafından ortaklaşa gerçekleşen tatbikata Trabzon Vali Yardımcısı Ali Yılmaz, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Uygun, İl Afet ve Acil Durum Müdürü Ömer Kıratlı, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Tatbikatta deprem anında öğrencilerin sınıflarda nasıl hareket etmesi ve sınıflardan tahliye edilmesi gerektikleri anlatıldı. Tatbikatta ayrıca senaryo gereği okul binasının en üst katından bir kurtarma operasyonu da gerçekleştirildi.

    Yapılan tatbikatla ilgili bilgiler veren Vali Yardımcısı Ali Yılmaz, “1-7 Mart Deprem Haftası nedeniyle Akçaabat’ta burada tatbikatımızı gerçekleştirdik. Bu tatbikatın amacı başta öğrencilerimiz olmak üzere toplum bazında afet ve deprem bilincini oluşturup farkındalık kazandırmak. Bu anlamda özellikle Valiliği’miz, AFAD İl Müdürlüğü’müz, Milli Eğitim Müdürlüğü’müz, UMKE gibi sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği halinde özellikle eğitim kuruluşlarımız başta olmak üzere öğrenciler ve tüm halkımıza bu deprem bilincini oluşturmak amacıyla bu tür faaliyetler düzenleniyor. Hakikaten ülkemiz bir deprem bölgesi bunu herkes anladı. Ülkemizde bu tür depremlerle tekrar karşılaşmayız ama şu bir gerçek ki maalesef karşılaşacağız dolayısıyla mutlaka depreme hazırlıklı olmalıyız” dedi.

    Gerçekleştirilen tatbikatın çocuklarımızı, geleceğimizi, afetler gerçekleşmeden önce bilinçlendirme, bilgilendirme ve farkındalığı en üst seviyeye taşıma faaliyetleri olduğunu ifade eden İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Uygun, “Aslında afetler gerçekleştikten sonra nasıl büyük işler başardığımızı hep örnekler ve uygulamalarla gösteriyoruz ama istiyoruz ki biz afetlerde en az kaybı verelim, en az üzüntüyü yaşayalım. Bunun için afetler olmadan önce farkındalık düzeyimizi en üst seviyeye taşıyacak bu eğitimlerimizi gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.

    “Ülkemiz deprem ülkesi” diye sözlerine başlayan İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Ömer Kıratlı, “Birçok afet ile yaşamaya alışmak durumundayız. Biz bu eğitimlerimizi okullarda çok gergin bir şekilde yapıyoruz çünkü çocuk yaşlarda refleksleri geliştirmek bizim için son derece önemli. İnşallah büyüdüklerinde toplumun tüm aşamasında afetleri önlemek amacıyla tedbirlerini alacaklardır. Biz afetler olmasın istiyoruz ama olacağını da biliyoruz bu yüzden tedbir almak zorundayız. Ben bu tatbikatta olan herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

  • Fındıkta verim endişesi

    Fındıkta verim endişesi

    Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Ziraat Mühendisler Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, son günlerde hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiğini ve bunun da yeni sezonda fındıkta verim düşüklüğüne neden olacağını söyledi. Pehlevan, fındığın soğuklanmaya (üşümeye) ihtiyacı olduğuna dikkat çekerek “Bu ihtiyacı 7 santigrat derecenin altında sıfır derecede olduğu zaman mümkün olacaktır. Fındıktaki soğuklanma ihtiyacı bitki çeşidine göre 400 saatten bin 300 saate kadar değişmektedir. Yeterli soğuklanma ihtiyacını karşılayan fındığın verimi yüksek, karşılamayanın düşük olacaktır. Son zamanlarda hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi verimde düşüşler olması kaçınılmaz olacaktır. Sıcaklardan kaynaklı erken açma olabilir. Bu erken açma ilkbahar geç donları, tomurcukların kabardığı dönemde eksi 2 dereceden itibaren zarar vermektedir. Hasar oranı donun şiddeti ve süresine bağlı olarak değişiklik gösterir. Dişi ve erkek çiçeklerin açma zamanı çok önemli. Birlikte açıp birlikte birbirini tozlaşması gerekiyor” dedi.

    Fındık üreticisine düşen görev

    Fındık üreticisine konuyla ilgili uyarılarda bulunan Pehlevan, “Öncelikle fındık üreticisi sonbaharda fındığının bakımını iyi yaparak güçlü kışa karşı hazırlaması gerekiyordu. Gübreleme yapılacak olan toprak ve yaprak analizleri neticesine göre uygun biçimde verilmelidir. Bu sıcalıkların arkasından geceleri yaşanabilecek bir dona karşı da üreticilerimiz dikkatli olmalıdır. Don zararını tamamen koruyan ve Tarım Orman Bakanlığınca ruhsat verilen her hangi bir ürün bulunmamaktadır. Sadece bitkinin geç uyanmasını sağlayan düzenleyiciler kullanılabilir. Fakat bilinmesi gereken bu düzenleyiciler donun etkisini yok etmez. Sadece şiddetini bir miktar azaltabilir. Çiftçilerimizin don zararından zarar görmemeleri için Meteorolojiyi takip ederek don olacak akşamalarda bahçenin değişik yerlerinde bol duman veren sap, saman, fındık zurufu gibi maddeler yakmalıdırlar. Yağmurlama sistemi sistemi ile sulama yapılabilir, toprağın üzeri hasır, plastik örtü malzemeleri ile örtülebilir, havaya su buharı püskürtülerek nem oranı artırılabilir ve bahçenin uygun noktalarına vantilatör koyularak hava sirkülasyonu yapılabilir gibi uygulamalar ile don zararını en aza indirebiliriz” diye konuştu.

    Önümüzdeki yıllarda rekolte olumsuz etkilenebilir

    İklimden kaynaklı olumsuzlukların sürmesi durumunda ileriki yıllarda fındıkta rekoltenin düşeceğine de dikkat çeken Pehlevan, “Fındığın çok çeşitli sorunları var. Bunları çözmemiz gerekiyor. İklimden kaynaklı sorunlar bu hızla devam ederse önümüzdeki yıllarda fındık rekoltesini olumsuz etkileyecektir. Dolayısıyla iklimsel sorunlardan dolayı sulama ihtiyacı hasıl olacaktır. Sulama için suya ihtiyacımız olacağından ek maliyetler gerekecektir. Bu tür uygulamalar ise maliyetlerin artmasına sebep olacaktır. Fındıkla ilgili sorunları ve riskleri iyi analiz ederek planlarımızı şimdiden ona göre yapmamız lazım. Tarım ve Orman Bakanlığı son dönemlerde damla sulama sistemi konusunda destek vermeye başladı. Suyun önemine binaen de Tarım ve Orman Bakanlığı su verimliği seferberliği projesini başlattı. Seferberliğin bir parçası da tarımsal suluma yöntemlerinde ekonomik su kullanımı. Suyu ne kadar az kullanırsak geleceğimize o kadar umutla bakacağımız” ifadelerini kullandı.

  • 730 bin lirasını telefon dolandırıcılarına kaptırdı

    730 bin lirasını telefon dolandırıcılarına kaptırdı

    Olay Trabzon’un Arsin ilçesi Cumhuriyet mahallesinde yaşandı.

    74 yaşındaki H.T. telefonla kendisini arayarak polis olarak tanıtan şahsın kimlik bilgisinin terör örgütlerinin eline geçtiğini ve banka hesaplarından terör örgütüne para aktarımı yapılabileceğini söylemesi üzerine paniğe kapıldı. Kendisini arayan şahsın parasını bildirdiği güvenli hesaba aktarmasını söylemesi üzerine H.T. hesabında bulunan 730 bin TL’yi kendisine gönderilen hesap numarasına çıkardı. Daha sonra kendisini polis olarak tanıtan şahsı arayıp telefonla ulaşamayınca dolandırıldığını düşünerek yakınlarına haber verdi. H.T. polis karakoluna giderek şikayetçi olurken, şüphelinin tespiti ve yakalanması için çalışma başlatıldı.

  • “Trabzon bu coğrafyanın anahtarıdır”

    “Trabzon bu coğrafyanın anahtarıdır”

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Trabzon Dernekleri Federasyonu (TDF) tarafından Bakırköy Atatürk Havalimanı etkinlik alanında düzenlenen ‘Trabzon’un Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 106. Yıl Dönümü’ programına katıldı. Kurum’a ziyareti sırasında Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır ve AK Parti Bakırköy Belediye Başkan Adayı Ali Talip Özdemir eşlik etti. Tranzonlu gençler Kurum’u “En büyük başkan bizim başkan” şeklinde karşıladı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Programda horon ekibi horon oynadı. Protokol konuşmalarının ardından program nedeniyle düzenlenen etkinliklerin açılışı kurdele kesimi ile yapıldı.
    Programa Murat Kurum’un yanı sıra Altyapı ve Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı İsmail Şatıroğlu, milletvekilleri, belediye başkanları, dernek başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
    Program sonunda etkinlik alanlarını gezen Kurum horon da oynadı. Vatandaşlar tarafından ilgiyle karşılanan Kurum sohbet edip hatıra fotoğrafı çektirdi.

    “Trabzon bu coğrafyanın anahtarıdır”

    Konuşmalarına Trabzon’un tarihteki önemine değinerek başlayan Murat Kurum “Trabzon’umuz, sahip olduğu 4 bin yıllık kadim tarihiyle bu toprakların her zaman kilit taşı olmuştur. Trabzon bu coğrafyanın anahtarıdır. Trabzon’umuz şehzadeler şehridir. Yavuz Sultan Selim’in valilik yaptığı şehirdir. Kanuni Sultan Süleyman’ın dünyaya geldiği ve tarih boyunca daha nice büyük devlet adamlarının, sanatçıların, Trabzon’un yiğit evlatlarının bağrından çıktığı bir şehrimizdir. Bugün bizim için İstanbul ne ise Trabzon’da odur. Biz bu iki şehri hep ikiz kardeş olarak gördük. Çünkü her ikisinin de Fatih’i Sultan Mehmet Han’dır. Sultan Fatih, Trabzon’umuz için “Biz Trabzon’a toprakları değil, gönülleri fethetmeye gidiyoruz.” Demiştir. Bugün bu salondaki siz değerli kardeşlerime bakıyor ve görüyorum ki; Sultan Fatih’in bu sözü gerçekleşmiştir. Bunun ispatı Trabzonlu kardeşlerimizdir” dedi.

    “Trabzon demek, çelik gibi güçlü milli irade demektir”

    Trabzon’un 106 yıl önce de büyük kahramanlık gösterdiğini vurgulayan Kurum “Trabzon demek sığınılacak liman, omuz verecek dost demektir. Trabzon demek, çelik gibi güçlü milli irade demektir. Trabzon’un ihtiyarları açık sözlüdür, merttir. Kadınları asildir, mücadelecidir. Gençlerinin gözü pektir, yiğittir. Trabzonlu asla mücadeleden kaçmaz. Kavgadan yılmaz. Ne pahasına olursa olsun vatanı için her şeye göğsünü siper eder. Bu tarih boyunca hep böyle olmuştur. Bundan tam 106 yıl önce Millî Mücadele’de de Trabzon’umuzun, Trabzonlu kardeşlerimizin gösterdiği büyük kahramanlık bunun en güzel örneğidir. Trabzonlu kardeşlerimizin tıpkı 700 arkadaşıyla birlikte 12 bin kişilik düşman askerine direnmiş, Yüzbaşı Kahraman Bey’in 106 yıl önce gösterdiği karakterli, yiğit, mert duruşu bugün de görüyoruz. Trabzon’un sokaklarında, caddelerinde yürüdüğünüzde buna şahit oluruz. Her bir tabelada, her bir okulda, her bir üst geçitte, her bir meydanda kahraman aziz şehitlerimizin adının yaşatıldığını görürsünüz” şeklinde konuştu.

    “Trabzonlu hemşerilerimize 22 yılda 10 bini aşkın yeni yuva kazandırdık”

    Trabzon’da yapılan projeleri anlatan Murat Kurum “Eser ve hizmet siyaseti anlayışıyla Trabzon’umuzun dört bir yanında nice başarı hikayeleri yazdık. Araklı’da bir sel yaşadık. Burada yaşayan kardeşlerimizin yardımına belediye başkanlarımla, milletvekillerimle birlikte koştuk. Selin izlerini silmek için hep birlikte mücadele ettik. Trabzonlu hemşerilerimize 22 yılda 10 bini aşkın yeni yuva kazandırdık. Şehrimizde riskli binlerce evin, dükkânın dönüşümünü gerçekleştirdik. 2002 yılında Trabzon’da 6 atık su arıtma tesisi varken, bugün 15 atıksu arıtma tesisi ile Trabzonlu kardeşlerimizin nüfusunun yüzde 90’dan fazlasına hizmet veriyoruz. Yine şehrimizin dört bir yanını yeşil vizyonumuzu destekleyen millet bahçelerimizle yeşil alanlarımızı arttırıyoruz. Vakfıkebir, Akçaabat Millet Bahçelerini bitirip ilçelerimize kazandırdık. Avni Aker Stadı’mızın olduğu yerde Trabzonspor’umuzun şanına yakışır bir millet bahçesini kardeşlerimize kazandırdık. Trabzonspor’umuzun hatıraları yüz yıllar boyu devam edecek. Uzungöl’deki millet bahçemizi ve burada yaptığımız çalışmaları da kararlı bir şekilde yürütüyoruz. Trabzon Meydanı’nda ve Maraş Caddesi’nde ki sokak sağlıklaştırma çalışmalarını, cephelerin yenilenmesi Trabzon’un şanına yakışır bir şekilde düzenledik. Çömlekçi Kentsel Dönüşüm Projemizle hemşerilerimiz için yeni konutlar, dükkanlar ve kapalı otoparklar yaptık. Trabzon’umuzun eşsiz sahili ve Tanjant yolu arasında kalan aksın yeşil alanının arttırılması adına yepyeni bir çalışma yaptık. Trabzon bizim kalbimizdir. Trabzon bizim sevdamız ve aşkımızdır” ifadelerini kullandı.

    “Fatih’in emaneti İstanbul, ‘Kandil Uzlaşı’ adıyla paylaşılmak istenmektedir”

    Kandil Uzlaşısı adıyla İstanbul’un paylaşılmak istendiğini belirten Kurum “İşte bugün de aynı hassasiyeti İstanbul için göstermenizi istiyorum. İstanbul, çok daha büyük tehlikenin girdabına sokulmak isteniyor. Bugün maalesef, milletin gözleri önünde İstanbul bir kirli pazarlık masasına yatırılmıştır. Fatih’in emaneti İstanbul, ‘Kandil Uzlaşı’ adıyla paylaşılmak istenmektedir. Her gün pazarlıklar yapılmakta, meclis üyelikleri, adaylıkları kapı arkasında yapılan planlarla birlikte dağıtılmaktadır. Birileri yine siyasi hırsları uğruna İstanbul’u bu pazarlıkların konusu yapıyor. İstanbul’u bu duruma düşürenler; şunu asla unutmasınlar. Tarihten bu yana İstanbul ne zaman pazarlık konusu olsa, ne zaman paylaşılmak istense bu millet buna izin vermemiştir, o kirli anlaşmaları bozmuştur. Sultan Fatih böyle yapmıştır. Sultan Abdülhamithan karşılarına dimdik dikilmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk dik durmuştur. Recep Tayyip Erdoğan 22 yıldır bu hesapları parçalayıp atmıştır. Bizim görevimiz, 31 Mart akşamı, bu pazarlık masasını, bu Kandil masasını hep birlikte dağıtmaktır. 31 Mart’ta hep birlikte sandıkları patlatmak, kirli hesap güdenlere en güzel cevabı yine sandıkta vermektir. 1 Nisan’dan itibaren Trabzonlu kardeşlerimizle birlikte yükseliş dönemini başlatacağız. Fatih’in emaneti, pazarlıklar kumpasından çıkarılacak ve şehr-i İstanbul, emin ellerde olacak. İstanbul ilelebet özgürlüğüne kavuşacak” dedi.

  • Bu ilçeyi 150 yıldır aynı aile yönetiyor

    Bu ilçeyi 150 yıldır aynı aile yönetiyor

    Trabzon’da tarihi çok eski yıllara dayanan Of ilçesi belki de Türkiye’ye hiç örneği olmayan bir özelliği ile dikkat çekiyor. 1874 yılında kurulan Of Belediyesi’nde Sarıalizade Ömer Lütfü Bey’in 52 süren belediye başkanlığı görevinin ardından ilçe belediyesi hep ‘Saral’ ailesi tarafından yönetildi. 150 yıldır bozulmayan gelenekte ilçede 14 kez belediye başkanlarının isimleri değişse de soyadı hep aynı kaldı. Karadeniz’de göreve gelen ikinci kadın belediye başkanı olan Semahat Sarıalioğlu 1998-1999 yılları arasında görev yaptığı ilçede 30 Mart 2014 yerel seçimlerinden sonra belediye başkanlığı görevini sürdüren Salim Salih Sarıalioğlu tekrar AK Parti’den aday olarak gösterildi. İlk belediye başkanının torunu olan Salim Salih Sarıalioğlu’nun ilçe belediyesi için rakiplerinin çoğunluğu da ‘Saral’ soy isimli adaylar oldu.
    Cumhuriyet Halk Partisi’nden Halil Saral, Yeniden Refah Partisi’nden ise Güngör Saral belediye başkanlığına aday gösterilirken, 4 adayın seçim yarışında soyadı tek farklı olan isim de İYİ Parti adayı Emine Bodur oldu.
    Kökenleri Osmanlı İmparatorluğu’na dayanan ve ilk olarak Of ve çevresine yerleşen Saral ailesi, Soyadı Kanunu’ndan önce ‘Sarıalizade’ olarak biliniyordu. Kanunla birlikte ailenin bazı mensupları ‘Saral’ soyadını bazıları ise ‘Sarıalioğlu’ soyadını kullanıyor.

    “Seçimlere idmanlıyız”

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan ve seçimlere aile olarak idmanlı olduklarını belirten Of Belediye Başkanı Salim Salih Sarıalioğlu, “Bundan önceki seçimlerde olduğu gibi muvaffak olmak istiyoruz. Bu amaçla bütün kadrolarımızla sahadayız. Zaten hep sahadaydık. Biz seçimlere idmanlıyız. İnanıyorum ve temenni ediyorum ki Of halkı bundan önceki seçimlerde olduğu gibi desteğini ve teveccühünü bizden esirgemeyecek Recep Tayyip Erdoğan’a, Büyükşehir’de Ahmet Metin Genç’e ve Of’ta da Salim Salih Sarıalioğlu kardeşlerine sahip çıkacaklar. AK Parti kadroları 1994 yılında Cumhurbaşkanımızın gerçek belediyeciliğin ne olduğunu o yılda başlatarak bir ışık yaktı. O ışığa bütün vatandaşlarımız sahip çıktı” dedi.

    “Belki dünyada bir örneği yok”

    İlçelerindeki ilk belediye başkanının babasının dedesi olduğuna dikkat çeken Başkan Sarıalioğlu, “Halkımızın kararı bu şekilde teveccüh ediyor. Belki dünyada bir örneği yok. 1874’te belediyemiz kuruldu. İlk belediye başkanı benim babamın dedesiydi. O 52 yıl belediye başkanlığı yaptı. Ben ailemizin ve ilçemizin 14. belediye başkanıyım. Halkımızın teveccühü ve desteği sayesinde onlarla et ve tırnak oluyoruz. Hep birlikte Of ailesi olarak sadece bizim kendi ailemiz değil, biz Of ailesi olarak bütün bir aileyiz. Burada yaşayan herkes bizim kardeşimizdir. O anlayışla hizmet etmeye devam ediyoruz. Sağ olsunlar Oflu hemşirelerimiz destek olduğu sürece hep beraber Of’u kalkındıracağız. İlçemizde gayet medeni, gayet kardeşhane bir seçim yarışı var. Bundan önce nasılsa öyle devam ediyor. Biz yarışı önde bitireceğimize, ipi göğüsleyeceğimize ve AK Parti bayrağını tekrar burca dikeceğimize inanıyorum. Hem de açık ara bunu sahada görüyoruz. Yapılan yatırım ve hizmetler ortada. Devam etmemesi için bir sebep yok. AK Parti bu yarışı önde bitirecek. Diğer aday arkadaşlarıma başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.

  • Yüzlercesi vardı, tek bir tane kaldı

    Yüzlercesi vardı, tek bir tane kaldı

    Konakönü’nde Osmanlı Arşivleri’ne göre yer alan yüzlerce zeytin ağacı yapılaşma ve tarım alanları nedeniyle kesilirken, yöredeki zeytin varlığı adeta yok oldu.
    Bu zeytinin izini süren Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tarihçi-Yazar Mehmet Akif Bal ise Konakönü’nde kalan son zeytin ağacını tespit etti. Mehmet Akif Bal, Konakönü’nün eski Osmanlı arşiv belgelerinde tarihi zeytinlikleriyle ünlü bir yerleşim olduğunu söyledi. Bal, özellikle 1486-1583 yılları arasında Osmanlı Devleti tarafından tarih defterlerine kaydedilmiş olan bilgilerde Konakönü bölgesinin ciddi anlamda bir zeytinlik olduğu hatta tamamen zeytinliklerle kaplı yerleşimlerin olduğunu ifade ederek “Bu bölgede çıkartılan yağın, bölgeden alınan vergilerin ciddi kaynak olduğu belgelerde kendisini göstermektedir. Bölgede fındık ekiminin yapılması nedeniyle maalesef zeytinlikler birer birer sökülmüş bu bölgede neredeyse zeytin ağaçları tamamen silinmiş. Yaptığımız son araştırmalarda bölgede en azından bir adet dahi olsa zeytin fidanını bulmayı ümit ederek hareket ettik. Uzun süre konuyu araştırdık. Yerleşim içerisinde bir zeytin ağacını tespit edebildim. Bu ağacın 150-200 yıl arasında ömre sahip olabileceğini ifade ettiler. Biz de bu zeytin ağacının kadim zeytin üretiminin sağlandığı bir tür olduğunu düşünerek bu ağacın incelenmesi ve koruma altına alınmasıyla ilgili olarak işlemler için şuanda çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi.

    “Bu eldeki son türün koruma altına alınması ve bunun üzerinden yeni fidanların üretilmesi en önemli beklentimiz” diyen .Bal “Konakönü zeytini adıyla bir coğrafi tescil alınmak suretiyle çoğaltılması, bölgenin tabii dokusuna uygun olmasından dolayı yeni dikimlerin yapılmasını çok anlamlı olacağını düşünüyorum. Artık günümüzde altın değerine yükselmiş olan zeytinciliğimizin, zeytinyağının bölgemizde tekrar üretilmeye başlamasını tarihin tekrar uyandırılması anlamında çok önemli etkilerinin olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

    “Zeytin ağaçlarının o ihtişamlı günlerine dönmesini istiyoruz”

    Konakönü Cami Müezzini Zekeriya Akyıldız ise, zeytin ağacının koruma altına alınmasını istediğini dile getirerek “Yaşlı cemaatimizden bu bölgede zeytin ağaçlarının çok olduğunu fakat maalesef bu ağacın kaldığını duyduk. Zeytin ağacı bu bölge için değerli. İnşallah koruma altına alınır. Zeytin ağacında araştırılma yapıldığını duydum. Zeytin ağaçlarının o ihtişamlı günlerine dönmesini istiyoruz. Geçmiş yıllarda yöre insanlarının kendi zeytin ağaçları olduğunu ve onları topladıklarını biliyoruz” şeklinde konuştu.
    Mahalle sakinlerinden Hülya Sezgün de, Konakönü’nde zeytinliklerin yer aldığı bir alan olduğunu ve artık son bir ağacın kaldığını belirterek, “Önceden burada zeytinlik denilen bir yer vardı. Normalde ağaçlar vardı, zeytin topluyorduk. Burada bir tane ağacımız kaldı. Geçen hafta ziraat ile uğraşan bir tanıdığımız vardı o istedi. Bir dal kırıp verdim. Ağaçta geçen sene zeytin vardı ama bu sene az oldu” diye konuştu.

  • O isimler artık unutuldu

    O isimler artık unutuldu

    Trabzon Ortahisar İlçe Nüfus Müdürlüğü’nde bu yıl itibariyle nüfus kütüklerinde Temel, Fadime, Dursun isimlerine pek rastlanılmazken, bu isimlerin yerine futbol sahalarındaki ünlü futbolcuların ve televizyon dizilerindeki karakterlerin isimleri konuluyor.
    2012 yılında Trabzon’un Arsin İlçe Belediye Başkanlığı yöreye özgü Temel ve Fadime gibi isimlerin unutulmaya yüz tutması üzerine aileler tarafından yeni doğan bebeklere verilmesi için bir kampanya başlatmış ve kampanya çerçevesinde yeni doğan bebeklere Temel, Dursun ve Fadime gibi isimlerden bir tanesi takan aileye altın hediye etmişti.

  • Anastasios Bakasetas, Trabzon’dan ayrıldı

    Anastasios Bakasetas, Trabzon’dan ayrıldı

    Trabzonspor, Bakasetas’ın transferi için Fatih Terim’in teknik direktörlüğünü yaptığı Yunan takımı Panathinaikos ile görüşmelere başladığını Kamuyu Aydınlatma Platformu’na bildirdi. Galatasaray derbisinin ardından Trabzonspor’a veda eden Anastasios Bakasetas, bugün Trabzon’dan ayrıldı. Havalimanının iç hat terminalinde bordo-mavili taraftarlar tarafından tezahüratlarla uğurlanan 30 yaşındaki futbolcu, futbolseverlerle fotoğraf da çektirdi.

  • Heyelan nedeniyle Santa Yolu ulaşıma kapandı

    Heyelan nedeniyle Santa Yolu ulaşıma kapandı

    Alınan bilgiye göre, Arsin ilçesinin Yanbolu-Güneyce mahallesi mevkiinde bugün öğle saatlerinde heyelan meydana geldi.

    Heyalan sonrası Santa yolu trafiğe kapandı. Heyelan sırasında yoldan geçen araç olmaması faciayı önlerken, Karayolları ekipleri yolu ulaşıma açmak için çalışma başlattı.

  • Trabzon’da kartpostallık görüntüler

    Trabzon’da kartpostallık görüntüler

    Trabzon’da dün gün gece saatlerinden itibaren etkisini gösteren kar yağışı hayatı olumsuz yönde etkiliyor.

    Sahil kesimlerinde de etkili olan kar yağışı nedeniyle sürücüler zor anlar yaşıyor.

    Karadeniz Sahil Yolu’nda maddi hasarlı trafik kazaları meydana gelirken, kar yağışının ardından kentte kartpostallık görüntüler oluştu. Yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Atatürk Köşkü’ndeki kar manzarası izleyenleri adeta büyüledi.