Etiket: trabzon

  • Kayıp şahsın ayakkabısından başka bir ize rastlanmadı

    Kayıp şahsın ayakkabısından başka bir ize rastlanmadı

    Kayıp kişinin bulunması için arama-kurtarma ekiplerinin seferber olurken, kayıp şahsın oğlu arama çalışmalarında babasından gelecek umutlu haberi bekliyor. Kayıp şahsın oğlu Murat Demir, menfezde babasının ayakkabısının bulunduğunu söyledi.

    Trabzon’da önceki gün etkili olan şiddetli yağışlardan en çok etkilenen mahallerden biri olan Sürmene ilçesindeki Çavuşlu mahallesinde sel sularına kapılarak kaybolduğu düşünülen Ali Kemal Demir’i (65) arama çalışmaları sürüyor. Karadan ve denizden yürütülen arama çalışmalarında menfezden denize sürüklenebileceği tahmin edilen Demir için, balık adamlar suyun içerisini didik didik arıyor. Denizde yaklaşık 2 metreyi bulan çamur nedeniyle güçlükle sürdürülen arama çalışmalarında polis, jandarma, sahil güvenlik, itfaiye ve AFAD ekiplerince drone destekli çalışmalar sürürken, kayıp Ali Kemal Demir’in oğlu Murat Demir babasından gelecek umutlu haberi bekliyor.

    “Menfezin içerisinde ayakkabısını bulduk”

    Karada aranabilecek her yerin tarandığını, tek çarelerinin deniz kaldığını belirten Murat Demir, “Babamı karada aranabilecek her yerde arandı. Bizde aradık. Arama kurtarma da aradı. Tek çaremiz deniz kaldı. Dalgıçlar arıyor. İnşallah bulunur. Evden çıktığı saat namaz saatleri ile uyuşmuyor. Evden saat 17.00-17.30 arası çıkıyor. Çıktıktan sonra haber alamıyoruz. Sadece evden çıktığı biliyoruz. Gören, duyan hiç kimse yok. İlk günün gece saatlerinde menfezin içerisinde ayakkabısını bulduk. Onun haricinde bir iz yok. Menfezin içi didik didik arandı. Her yere bakıldı hiçbir şey yok. Burada sel her sene oluyor ama bu şekilde değildi. Çok az oluyordu. Bu sefer ki çok fenaydı. Suyun seviyesi 3 metreyi buldu. İlk defa böyle bir şey oldu” ifadelerini kullandı.

  • Heyelan 5 katlı binayı teğet geçti

    Heyelan 5 katlı binayı teğet geçti

    Trabzon’da önceki gün etkisini gören şiddetli yağışların ardından meydana gelen sel ve heyelanların izlerini sarılmaya çalışılıyor. 4 ilçede etkisini gösteren şiddetli yağışlar nedeniyle bazı mahalle yolları ulaşıma kapanırken, belediye ve karayolları ekiplerince yapılan çalışmalar sürüyor. Arsin ilçesinin Yolüstü mahallesinde bulunan Can Küme Evleri’ndeki 5 katlı bina ise heyelanı teğet geçti. Aşırı yağışların ardından büyük bir gürültü ile meydana gelen heyelan 5 katlı binanın zemin katında maddi hasara neden olurken, 5 hanenin bulunduğu binanın yolu da toprak ve taş parçaları ile kapandı. Binada yaşayan bazı vatandaşlar komşularının evine giderken, bina sakinlerinden Aziz Can, “Akşam saatlerinde evde oturuyordum. Aniden bir heyelan. Şiddetli bir şekilde geldi. Gördüğünüz gibi yolumuzu kapattı. Evden çıkarak komşunun evine sığındım. Apartmanda patlamalar var. Ciddi bir hasar var. Sanki deprem oldu. Büyük bir ses oldu. Koku yaşadık. Evime giremedim. Çok hafriyat var. Bir an önce açılması lazım. Binada 5 hane var” dedi.

    Muhtar Tiryaki: “Burada büyük risk var, binayı görünce şaşırdım”

    Yolüstü Mahalle Muhtarı Bayram Tiryaki ise, binayı görünce şaşırdığını belirterek, büyük bir riskin olduğunu söyledi. Tiryaki, “Yağmurda bende rehin kalmıştım. Aracım selin ortasında kaldı. Bir şekilde oradan kurtulduk. Bir kız çocuğumuzda toprağın altında kalmıştı. Yollar kapalı olduğu için ne AKUT, ne itfaiye gidemedi. Sonrasında topraktan çıkarılmış. AKUT ambulans ile alınarak hastaneye getirdi. Açık bir tane yolumuz yok. Kepçeler ve greyderler çalışıyor ama yetersiz kalıyorlar. Bütün mahallelerde bu şekilde mağduriyet var. Burada büyük risk var. Bu binayı görünce şaşırdım. Belediyeden geldiler müdahale edeceklerini söylediler. 2 ay önce de bir sel olmuştu. Bu ikinci oldu. 50 yaşındayım ilk kez 2 afet gördüm. O da benim muhtarlığıma denk geldi” ifadelerini kullandı.

     

  • Heyelanda kurtarılan kadın: “Ölümü hissettim”

    Heyelanda kurtarılan kadın: “Ölümü hissettim”

    Evini su basması nedeniyle kurtarma ekiplerince pencereden çıkartılarak 2 saatlik yürüme mesafesinin ardından ambulansla hastaneye götürülen genç kız, hastanede tedavi altına alındı.
    Korku dolu o anları anlatan Ayşenur Kaba, ölümü hissettiğini belirterek, “Üzerimde kilolarca koskoca kütükler ve toprak vardı. Onun altında kalmışım. Hiç görülmeyecek şekilde altındaydım. Anneme ve ağabeyime bağırarak nefesimi çok tükettim. Sonra annem benim sesimi duymuş. Ağabeyim gelerek beni kurtardı” dedi.

    Trabzon’da önceki gün etkili olan şiddetli yağışlar 4 ilçede sel ve heyelanları neden oldu. Sel sularının beraberinde getirdiği heyelanlar bazı bölgelerde ulaşımı etkilerken, Arsin ilçesindeki Yolüstü mahallesinde yaşayan Ayşenur Kaba (27), evinin yanındaki ırmağın taşmasını sonucu ağaçların zarar görmesini engellemek için müdahale etmek istedi. Ağaçların etrafını açtıktan sonra evine gitmek isteyen Ayşenur, bir gürültü ile kendini toprağın altında buldu. Kış aylarında kullanmak için biriktirdiği odunların arkasında meydana gelen heyelan ile toprak ve odun parçaların altında kalan Ayşenur, anne ve ağabeyine seslenerek yardım istedi. Annesinin sesini duymasıyla müdahale edilen Ayşenur, ağabeyinin gayretleri ile toprağın içerisinden çıkartıldı. Çamur içerisinde kalan ve eve getirilen Ayşenur için ailesi 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradı. İhbar üzerine olay yerine gitmek isteyen ekipler karayolunda meydana gelen heyelan nedeniyle zor anlar yaşadı. İtfaiye ve AKUT’tan oluşan kurtarma ekipleri, eve ulaştıklarında Ayşenur Kaba’nın evini su bastığı ve giriş kapısında giremeyeceklerini anladı. Pencereden evin içerisinde alınan sedyeye konulan Ayşenur, evin pencere bölümünde dışarıya çıkartıldı. Heyelan sonucu yollarda meydana gelen göçükler nedeniyle Ayşenur Kaba, sedye ile yaklaşık 2 kilometrelik yolculuğun ardından kendisini bekleyen ambulansa konuldu. Ambulans ile Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirilen genç kız tedavi altına alındı.

    “Ağabeyim beni kurtardı”

    Hastanede yaşadığı o korku dolu anları İHA muhabirine anlatan Ayşenur Kaba, çok korktuğunu ve daha önce böyle bir sel yaşamadığını söyledi. Kaba, “Evimin önünde oldu olay. Evimizin hemen yanında bir ırmak var. Çok yağmur yağdığı için o ırmak taştı. Taşınca da orada büz var onun etrafını açmak için gittim. Onun yanında da kışlık odunlarımız vardı. Orayı açtıktan sonra arkamı döndüm eve gidiyordum, Yukarıdan aşağıya bir ses geldiğini duydum. Gözümü açtığımda yerdeyim. Üzerimde kilolarca koskoca kütükler ve toprak vardı. Onun altında kalmışım. Hiç görülmeyecek şekilde altındaydım. Anneme ve ağabeyime bağırarak nefesimi çok tükettim. Sonra annem benim sesimi duymuş. Ağabeyim gelerek beni kurtardı. Oradan çıktığım zaman bacaklarımı hissetmiyordum. Öğrendim ki bizim evimize de su basmış. Eve getirdiler ama yere yatırdılar. Çünkü ben hiçbir şekilde hareket edemiyorum. AKUT ve itfaiye ekipleri geldi. Onlar beni pencereden dışarıya çıkardılar. 2 kilometre boyunca beni sedyede taşıdılar. Ambulans ile hastaneye geldim. Ama çamurdan çıkmış gibiydim, çok ağrım vardı. Ben orada ölümü hissettim. Çok korktum. Hayatımda bir böyle bir şey yaşamadım. Kırık çıkık yok ama bacaklarım çok zedelendi. İyi olmaya çalışıyorum. Daha önce böyle bir sel yaşamadım. Hayatımda ilk kez böyle bir şey gördüm. Evimi de su bastı. Bütün her şey zarar gördü. O evi yeni yaptırmıştık. Nasıl toparlayacağız bilmiyorum. Anne ve ağabeyim onunla ilgileniyor” ifadelerini kullandı.

  • Trabzon’u sağanak vurdu, hastane tahliye edildi

    Trabzon’u sağanak vurdu, hastane tahliye edildi

    Trabzon’da aralıklarla devam eden yağış, Arsin, Araklı ve Sürmene ilçesinde sağanağa döndü. Yağış nedeniyle derelerin debisi yükseldi, bazı ırmaklar taştı.

    Taşkınlar nedeniyle yollarda su birikti, binaların zemin katlarındaki ev ve iş yerlerini su bastı.

    Yer yer heyelan yaşanan üç ilçedeki bazı yollarda da çökmeler meydana geldi. DSİ, AFAD ve Belediye gibi ilgili kurumların ekipleri, iş makineleri yardımıyla sorun yaşanan bölgelerde çalışmalarını sürdürüyor.

    “HERKESİN EVİNE ULAŞMASINI TEMİN EDECEĞİZ”

    Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, saat 16.00 civarında başlayan sağanağın Araklı, Arsin ve Sürmene ilçelerinde etkili olduğunu söyledi.

    Su baskınları meydana geldiğini belirten Yıldırım, “Can ve mal kaybımız Allah’a şükürler olsun yok ama yolda kalanlar var çünkü oralar işlek yollar. Gerek yaylalardan gelenler, gerekse kırsal mahallelerden gelen insanlar o yollarda kaldılar, onları kurtarmaya çalışıyoruz. Bütün ekiplerimiz benimle birlikte hep beraber olay yerindeyiz.” dedi.

    Yol açma çalışmalarının devam ettiğini vurgulayan Yıldırım, “Açana kadar da devam edeceğiz. Valilikten bilgilendirmesini yaptık, vatandaşlarımızı o tarafa doğru yola çıkmamaları konusunda da özellikle uyardık. İnşallah salimen yolda kalanları da kurtarıp herkesin evine ulaşmasını temin edeceğiz. Bütün ekiplerimiz çalışıyor şu anda.” diye konuştu.

    VALİ YILDIRIM OLAY YERİNDE

    Vali Yıldırım, taşkın ve heyelan meydana gelen Araklı ilçesinin Atayurt mevkisinde incelemelerde bulundu, çalışmalara ilişkin yetkililerden bilgi aldı.

    Yıldırım, incelemenin ardından yaptığı açıklamada, Trabzon’un doğu ilçelerinde, özellikle de dağlık kesimlerde ve vadilerde çok ciddi bir yağış meydana geldiğini söyledi.

    Yağış neticesinde bazı yan derelerin taşkınlara sebebiyet verdiğine işaret eden Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu:

    “Taşkın yollarımıza yandan geldiği için de menfezleri kapatıp yolun üzerinden aştı. Bazı yerlerde burada gördüğünüz gibi çalışması yapılıyor, küçük heyelanlar da var, rüsubatlar da var. Bu yol Santa Harabeleri’ne kadar gider eski Bayburt yolu. Santa Harabeleri’nden gelenler, yaylalardan gelenler ve mahallelerden gelenler, şehre ulaşmak isteyenler yollardaki bu rüsubat yüzünden geçemiyorlar, şu anda bekliyorlar. Yolları açmaya çalışıyoruz. Gerek DSİ, gerek Büyükşehir ve ilçe belediyeleri, bütün ekiplerimiz şu anda çalışıyor. Sayın bakanımıza, İçişleri Bakanımıza, bakan yardımcımıza ve AFAD Başkanımıza olay bildirildi, kendileri de zaten teyakkuz halindeler. Zamana ihtiyacımız var.”

    SÜRMENE’DE BİR KİŞİ KAYIP

    Yıldırım, sağanaktan olumsuz etkilenen Araklı ilçesindeki incelemelerin ardından gazetecilere, Araklı, Arsin ve Sürmene ilçelerinde büyük bir yağış olduğunu, daha çok da Yanbolu Vadisi’ni etkilediğini söyledi.

    Yağış dolayısıyla Sürmene ilçesinin Çavuşlu Mahallesi’nde su birikintisi oluştuğunu ifade eden Yıldırım, “Onun içerisinde 4 tane de araç vardı. Oradaki su tahliye edildikten sonra araçlar da çıkartıldı. Zaten park halindeki araçlar olduğu için de herhangi bir can kaybına sebebiyet vermedi. Yine Sürmene ilçemizde 10 iş yerimizin zemin katlarına su girmişti, onlar da boşaltıldı.” diye konuştu.

    Yıldırım, bu anlamda Sürmene’de çok büyük bir sıkıntı olmadığına işaret ederek, “Yalnız Sürmene’de bir vatandaşımızdan haber alamadığımızı biliyoruz. Bu vatandaşımız işitme engelli olduğu için cep telefonu filan da taşımıyor, kendisine ulaşmaya gayret ediyoruz. AFAD, belediye, jandarma, emniyet ekiplerimiz de arkadaşımızı arıyorlar, inşallah buluruz. 60-65 yaşlarında, yatsı namazını camide kılmış sonrasında kendisinden haber alınamadı. Ümit ediyoruz ki güzel, sağlıklı bir haber alırız.” değerlendirmesinde bulundu.

    Vali Yıldırım, “Araklı’da dağlardan gelen suyun denize ulaşmasında yaşanan sorunun çözülmesi noktasında herhangi bir çalışma yapılacak mı?” sorusuna şu yanıtı verdi:

    “Bu biraz şehrin kuruluşuyla alakalı, tabii ki bunu arkadaşlarımız değerlendireceklerdir gerek büyükşehir belediyemiz, gerekse ilçe belediyemiz. Bütün sahil ilçelerinde, sahildeki yerleşim yerlerinde buna benzer sıkıntılarla zaman zaman karşılaşabiliyoruz. Bu, dediğim gibi şehrin yerleşmesiyle alakalı. Biz de üzerimize düşeni yaparız, AFAD’la birlikte çalışırız, zaten belediyemizle birlikte çalışıyoruz. Herhangi bir sıkıntı olacağını düşünmüyoruz, inşallah bundan sonra da olmaz.”

    HASTANEYİ SU BASTI

    Araklı ilçesinde sağanağın ardından Özgen Mahallesi’ndeki Araklı Bayram Halil Devlet Hastanesi’ni de su bastı.

    UMKE ve AFAD ekipleri 38 hasta ve 30 personeli, Acil Servis girişinden tahliye etti. Öncelikle Yoğun Bakım Ünitesindeki hastalar sedye ile arazi aracına alındı, ardından da ambulanslarla civardaki hastanelere sevk edildi.

    Diğer hastalar ve personelin de tahliyesi ile hastane boşaltıldı.

    “TABLOYU YARIN DAHA NET GÖRECEĞİZ”

    Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Araklı’da inceleme yaptı.

    Genç, Araklı Bayram Halil Devlet Hastanesi önünde gazetecilere, ortalamanın üzerinde yağış alan Araklı, Arsin, Sürmene ve Yomra ilçesindeki 28 mahalleden 265 ihbar aldıklarını söyledi.

    Büyükşehir ve ilçe belediyeleri ile Rize Belediyesinin iş makinesi desteği sağladığını belirten Genç, ekiplerin Arsin ilçesinde bir çocuğu heyelandan kurtardığını, Sürmene ilçesinde ise bir kişiye ulaşım noktasında sıkıntı yaşandığını ancak şu an için can kaybı olmadığını ifade etti.

    İhbar aldıkları 28 mahalleye ulaşmaya çalıştıklarını vurgulayan Genç, “Hasar tespit noktasındaki tabloyu yarın daha net göreceğiz.” dedi.

    Genç, devletin bütün kurum ve kuruluşlarıyla sahada çalışmaya devam ettiklerini yineleyerek, “Vatandaşlarımızın ulaşımı konusunda yardımcı olmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.

    Hastanede de su biriktiğine işaret eden Genç, “Acil hastalarımız ve yoğun bakımdaki hastalarımızla ilgili sıkıntı oldu, onu da aştık. Gereken tahliyeleri sağladık.” ifadesini kullandı.

     

     

     

     

    NTV

  • 4 katlı apartmanda inek bakıyor

    4 katlı apartmanda inek bakıyor

    Trabzon’un Şalpazarı ilçesindeki Sinlice mahallesinde yaşayan Gökhan Karadeniz (30), üniversitenin doğal gaz teknikerliği bölümünü birinci olarak tamamladıktan sonra gurbette kendi işini yapmak yerine köyünde anne ve babasından öğrendiği hayvancılığı büyütmek istedi. Arazi şartları nedeniyle yer bulmakta zorluk çeken Karadeniz, dik yamaçta 4 katlı bina inşa etmeye karar verdi. İlk kazmayı atmasıyla çevresindeki yöre sakinlerinden tepki alan Karadeniz kimseye aldırış etmeden 4 katlı binayı inşa etmeyi başardı. Bir apartman gibi inşa edilen 4 katlı binanın sakinleri ise inekler oldu. Apartmanın birinci katını besilik, ikinci katını ise sağılır ve buzağılarına ayıran Karadeniz, binanın üçünü katını ise samanlık olarak kullandı. Apartmanın en üst katını ise kendine ayıran Karadeniz’in en yakın komşuları ise çok sevdiği hayvanları oldu. Hayvancılıkta kısa süredeki başarısı ise yöre halkına da örnek alan Karadeniz, bitme noktasına gelen küçükbaş ve büyükbaş hayvancılığını yeniden canlandırdı.

    4 katlı inşa ettiği binanın ilginç bir hikayesi olduğunu belirten Gökhan Karadeniz, en yakın komşularının hayvanları olduğunu söyledi. Karadeniz, “Hayvancılıkla uğraşıyoruz. Daha öncelerden aile işletmelerimiz vardı o zaman küçük ve hobi tarzındaydı. Biz bu işe 2017 yılında tam anlamıyla girmek istedik. 2017 yılında burayı inşa etmeye başladık. 2018 yılında da geçiş yaptık. O günden beri de bu işe devam ediyoruz. 4 katlı bir bina aslında ilginç de bir hikayesi var. Yani aslında arazinin zor ve dik olmasından kaynaklı bir sıkıntı oldu. Bizde bu işi yapmak çok istediğimiz için böyle bir çağrıya başvurduk. Böyle güzel oldu. İlk katımızı besilik hayvanlar için ayırdık. Onlar için burayı düzenledik. İkinci katı sağılır, düveler ve buzağılar katı. Üçüncü katımız ise otluk samanlık yemlik olarak kullanıyoruz. 4. katta da kendimize bir ev yaptık. Tabii boş geçmeyelim dedik. O şekilde bir işletme kurduk. Bu da güzel oldu yani” dedi.

    “30 civarında hayvanımız var”

    Çevreden ilginç tepkiler aldığını kaydeden Karadeniz, “İşte oraya ne yapıyorsunuz? Hani temelleri atınca çok büyük bir geniş alana sahip olduğu için hep merak konusu oldu. Okul mu, düğün salonu mu, devlet dairesi mi yapıyorsunuz gibi çok eleştiriler aldık. Hayır bir çiftlik yapıyoruz dedik. Herkes aslında merak ediyordu. Kimisi mesela çiftliğin binayı çürütebileceğini falan düşünüyordu. Aslında hepsine bir önlem aldık. Yani betonlarımız ona göre attık. Yükseklikleri ona göre verdik. Betonların üzerine bir daha ara çakıllama yapıp onun üzerine bir daha betonlama yaptık. Şu anda mesela direklerimiz kolonlarımız sağlıklı bir bina inşa ettik. Hiçbir detaydan kaçınmadık. Bizim için masraflı oldu ama yapacak bir şey yoktu. Arazi bu kadarına izin verdi bize. İşletmemiz 75 kapasite. Aslında normal ama şu anda yarısı dolu, yarısı boş. Bunun sebebi aslında geçen yıl bir farklı ırka geçiş yaptık. O esnada hayvan satışımız oldu. Farklı farklı boyutlara yöneldik. Ve şu anki hayvanlarımızla devam ediyoruz. 30 civarında hayvanımız var. İlerleyen dönemlerde sayılarımız yine artacak. Zaten hayvancılık öyledir doldur boşalt sistemi vardır” şeklinde konuştu.

    “Kimse üretmek istemiyor”

    Doğal gaz teknikeri olan ve bölümünü birinci olarak tamamlayan Karadeniz, “Hayvanlar çok farklı bir his yakalatıyor insana. Çünkü onlarla beraber olmak, iç içe olmak hani kokusundan falan biz rahatsız olmayız. Çünkü onlara özgü bir koku. Hani bana insanın kokusu mu dersen, hayvan kokusu mu dersen, ben hayvan kokusunu seçerim yani. 2 yıllık doğal gaz teknikleriyim. Aslında bölümü de birinci bitirdik. Beni bu sektöre iten ailem oldu. Biz bu sektöre girdiğimde bu bölgede hayvancılık bitme noktasıydı. Yani herkes artık hayvancılığı bırakıyor çünkü araziler dar. Birinin bölgeye canlılık katması gerekiyordu. Aslıda bunu başardık. İyi ya da kötü, az ya da çok iyi şeyler değiştirdiğimizi de düşünüyoruz. Teknoloji ilerledikçe hayvancılık da güzel boyutlar kazanmaya başladı daha güzel bir işletme yapmayı düşünüyoruz. Yani girişimlerimiz de var. Olacaktır inşallah. Daha güzellerini de yapacağız yani bölgeye. Ticaret güzel, hayvancılık zaten sabır isteyen bir meslektir. Hayvancılıkta sabredeceksin. Sabredersin, kazanırsın. Yani bir bakmışsın bu yıl zarar ediyormuşsun gibi olursun geçen yıl o farkı kapatır sana hayvancılık. Yani para kazandık, kazanmaya da devam ediyoruz. Kazanacağız da inşallah. Çünkü artık üretim tükendi ve kimse üretmek istemiyor. Herkes hazıra yöneldi. Biz üretici taraf olduğumuz için kazanacağımız her daim inanıyoruz” diye konuştu.

    “Çünkü o konuşamıyor sıkıntılarını dile getiremiyor”

    İşletmesini büyütmek isteyen Karadeniz, gençlerin de köyle dönüş yapmasını istedi. Karadeniz, “Bölgemiz dağlık ve engebelik olduğu için evet devletimiz çok güzel projeler yapıyor. Çok güzel yardımlar, faydalar sağlıyor ama biz arazi şartlarından dolayı bir çoğundan yararlanamıyoruz. Tabii ki devletimiz projeleri Türkiye’nin geneline değil de bölgesel ayırtsa mesela daha güzel projeler çıkacağına ve o projelerden herkesin yararlanabileceği standartlarda olsa daha güzel olabilir bence. Gençlere tavsiyelerimiz köylere dönüş yapmamız. Yani başkasının emri altında çalışmaktansa az kazanıp kendi işi olması daha güzel. Yani coğrafyasında yaşasın. Herkes bir lokma ekmeğin peşinde. Onu burada kazanır. Kazanmama gibi şansın yok. Sadece istikrarlı ol. İşini güzel yapmaya bak, yetiyor. Burada yeğenim ve ağabeyim ile çalışıyoruz. Gönül bağı ortaklığımız var. Hani hayvancılık sadece hayvana bakmakla bitmiyor. Onun da sıkıntısı var. Çünkü o konuşamıyor sıkıntılarını dile getiremiyor. Gözüne, hal ve hareketlerine bakarak onu iyi tanıman gerekiyor. Zaten onu tanırsan bu işi yaparsın. Artık işler büyüse de bu binayı yükseltmeyi düşünmüyoruz. Bu son evre. Yanımızda ormana ait bir yer var. Devletimize çağrımıza bedava hiçbir zaman istemedik. Orayı bize kiralayabilir, satabilir. Oraya bize verirse güzel bir işletme kurabiliriz. Devlet çiftinin yanında. Bazen bölgesel olamıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Karadeniz’e özgü hayvancılığı sürdüren bir aileydik”

    Binanın ilk kazması vurduğunda bir yankı uyandırdığını da belirten Karadeniz, “Karadeniz’e özgü hayvancılığı sürdüren bir aileydik. Babamın mesela 30-40 tane küçükbaşı vardı. Annemin 2-3 ineği vardı. Biz onu sadece büyüttük. Güzel de oldu. Şu anda küçükbaş sayımız da büyükbaş sayımız da fazla. İlçemde ve çevre ilçelerde bizden büyüğü yok diyebilirim. Bütün çiftlik var ama çoğu boş. Önemli olan istikrarlı olmak. İlk kazma vururken aslında ben bu konunun buralara geleceğini düşünüyordum. Çünkü biz buraya ilk kazmayı vurduğumuzda bir yankı uyandırmıştı. Çünkü burası çok kötü bir araziydi. Yani varlığıyla yokluğu belli olmayan dik, taşlık anormal bir araziydi. O yüzden hani yapıldıkça arazinin de ve binanın da şekli şemali güzelleştikçe evet bir gün Türkiye’de sesimizi duyuracağız diye kendi kendime söylüyordum” ifadelerini kullandı.

    “Dayım bu binayı inşa etmeye başladığında ben inanmamıştım”

    4 katlı binada hayvancılık yapan Gökhan Karadeniz’in yeğeni Emircan Topal (19) ise, “Liseyi bitirdikten sonra dayımın yanına geldim ve bu işletmede çalışmaya başladım. 40 yıl bir fabrikada veya başka bir yerde çalışmak yerine burayı tercih ettim. Gelecek olarak burayı gördüm. Burayı büyütmek istiyorum. Sabahın erken saatlerinde kalkıp hayvanların yemini veriyorum. Temizlik yapıyorum. Her günüm böyle geçiyor. Küçüklükten beri bu işin içerisindeyim. Dayım bu binayı inşa etmeye başladığında ben inanmamıştım. Bu kadar ilerleyeceğimizi düşünmedim. İşin içine girdiğinde çok daha farklı olduğunu gördüm” dedi.

  • Serdar Saatçı Trabzon’da

    Serdar Saatçı Trabzon’da

    Trabzonspor’un Portekiz’in Braga takımından kadrosuna kattığı savunma oyuncusu Serdar Saatçı’yı akşam saatlerinde Trabzon’a getirdi. Türk Hava Yollarına (THY) ait tarifeli uçak ile saat 18.30 sıralarında Trabzon’a gelen oyuncuyu kulüp profesyonelleri karşıladı. Serdar Saatçı ile birlikte Cihan Çanak da aynı uçakla Trabzon’a geldi.

    Basın mensuplarına kısa bir değerlendirmede bulunan savunma oyuncusu aşırı mutlu olduğunu belirterek, “Beşiktaş ve Braga’nın ardından buraya geldim. Tecrübe de kazandım. İnşallah taraftara kendini en iyi şekilde yansıtabilirim. En iyi şekilde göstereceğimi düşünüyorum. İnşallah eski Avni Aker ruhunu geri getiririz. Taraftarımızla birlikte oradan kimsenin çıkamayacağını gösteririz” dedi.

    Sakatlığı ile ilgili olarak ise Saatçı, “Şu anda durumum çok iyi. Hazır durumdayım. Beşiktaş maçında hocam forma verirse hazırım. Beşiktaş maçında elimizden geleni yapacağız. Taraftarımızı oradan mutlu göndermek istiyoruz” ifadelerini kullandı

    Milli takım sonrası Trabzon’a dönen Cihan Çanak ise Serdar Saatçı’nın gelmesinden dolayı çok mutlu olduğunu belirterek, “Takıma çok katkıda bulunacağına eminim. Milli Takımda gol attım memnun oldum. İnşallah Beşiktaş maçında da atarım ve kazanırız takım olarak” diye konuştu.

  • Simon Banza, Trabzon’a geldi

    Simon Banza, Trabzon’a geldi

    Trabzonspor’un Braga forması giyen Demokratik Kongolu forvet oyuncusu Simon Banza’yı Trabzon’a getirdi. Tarifeli uçak ile saat 16.00 sıralarında Trabzon’a gelen Banza’yı havalimanında kulüp yetkilileri karşıladı.

    Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Simon Banza, Trabzon’da olmaktan dolayı mutluluğunu dile getirerek, “Trabzonspor ile önemli işler yapacağımızı düşünüyorum. Trabzonspor’un bana yoğun bir ilgisi vardı. Ben de buraya gelme noktasında kararlıydım. Bana sunulan proje hedeflerim doğrultusunda olan bir projeydi. Elimden gelenin en iyisini yapacağım. Gollerimle katkıda bulunmak istiyorum. Beşiktaş maçı için hazırım” ifadelerini kullandı.

    28 yaşındaki futbolcunun tesislere geçerek Teknik Direktör Şenol Güneş ve yeni takımıyla tanışmasının ardından bugünkü antrenmana katılması bekleniyor.

  • Trabzon’a şehit acısı düştü

    Trabzon’a şehit acısı düştü

    Şehit Üsteğmen Ömer Fatih Ayar’ın (29) ilçenin Yemişli Mahallesi’nde oturan babası Ali Yılmaz ile annesi Havva Ayar’a acı haber bu sabah verilirken, haberi duyan şehidin akrabaları ve komşuları da eve akın etti. Şehit evine ve bulunduğu sokağa Türk bayrakları asıldı. Bekar olduğu öğrenilen şehit Üsteğmen Ömer Fatih Ayar’ın cenazesi bugün askeri uçakla Trabzon Havalimanı’na getirilecek.

    Şehit üsteğmen yarın baba ocağı Köprübaşı ilçesinde ikindi namazına müteakip Merkez Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından aynı yerdeki aile kabristanına defnedilecek.

  • Drone, bulmaya çalışırken yamaçta mahsur kaldılar

    Drone, bulmaya çalışırken yamaçta mahsur kaldılar

    Altındere Mahallesi’nde N.M. ve oğlu O.K.M’nin uçurdukları drone ormanlık bir alana düştü. Dronlarını bulmak amacıyla ormanlık alana giren baba ve oğlu, kayalıklarda mahsur kaldı. Yakınlarının durumdan endişelenip ihbarda bulunmasının ardından, Trabzon Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı’na bağlı Maçka İtfaiye Grup Amirliği personeli olay yerine intikal etti. İtfaiye ekipleri, kayalıklarda mahsur kalan baba ve oğluna itfaiye merdiveniyle ulaştı. Ekipler, baba ve oğlunu güvenli bir şekilde bulundukları yerden kurtardı.

  • Çağlayan’da Kentsel Dönüşüm başlıyor

    Çağlayan’da Kentsel Dönüşüm başlıyor

    Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, “Çağlayan Kentsel Dönüşümünde ağlayan olamayacak, Çağlayan’ı yapacağımız doğru işlerle hep beraber güldüreceğiz” dedi.
    Ortahisar Belediyesi tarafından Çağlayan mahallesinde yürütülen Çağlayan Kentsel Dönüşüm Projesi için bugün ilk adım atıldı. Hak sahipleriyle görüşmelerin yapılacağı ve protokollerin imzalanacağı Çağlayan Kentsel Dönüşüm Projesi Bilgilendirme Ofisi düzenlenen törenle hizmete başladı.
    Törende konuşan Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, “Ben 1984 yılında ortaokulu burada okumuş bir kardeşinizim, bu derenin, bu yörenin çocuğuyum. Belediye Başkanı olarak seçildiğimizde önümüzde bir Çağlayan Kentsel Dönüşüm Projesi bulduk. Bizden önceki yönetim, sağ olsunlar bazı görüşmeleri yapıp protokolleri imzalamışlar. Birinci etapta yüzde 17’lik bir anlaşma sağlanmış. Biz dedik ki; ‘Bu yörenin evladı ve sizlerin kardeşi olarak hiçbir işi yarım bırakmayacağız.’ Çünkü burada gerçekten yenilenmesi gereken bir yapı stoku var. 50-60 yıl önce yapılmış, ömrünü tamamlamış, eğer müdahale etmezsek belki de yakın bir gelecekte sıvası, duvarı dökülecek bir yapı stokundan bahsediyoruz. Bunu görmekten üzüntü duyuyorum. Bunu çözmek boynumuzun borcudur ve hiç kimsenin mağdur olmasına da izin vermeyeceğiz” dedi.
    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun projeyi sahiplendiğini anlatan Başkan Kaya, “Hiç kimsenin mağdur olmasına izin vermeden belki de Türkiye’deki kentsel dönüşüm uygulamaları arasında en halkçı, en adaletli, en şeffaf ve en uzlaşıya dayalı modeli burada uygulayacağız. Sizler de biliyorsunuz, bugün Türkiye’de her sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de durgunluk var, bu işler kolay değil. Ama sağ olsun arkamızda dağ gibi Ekrem İmamoğlu var. İstanbul’a gittim, bizzat başkanımla bu meseleyi görüştüm. Projeyi ve ne yapmayı düşündüğümüzü anlattım. Hemen Türkiye’nin en büyük kuruluşlarından biri olan KİPTAŞ’ın Genel Müdürünü arayıp, ‘Hızlıca Trabzon’a ekip gitsin, incelemeleri yapsın ve startı verelim’ dedi” şeklinde konuştu.


    Uzlaşı, şeffaflık ve adalet temelli bir anlayış ile projeyi yürüteceklerinin altını çizen Başkan Kaya, “Biz de belediye yönetimi olarak elimizi taşın altına koyuyoruz. KİPTAŞ güvencesiyle bu adımı atıyoruz. Bu anlamda hepinizden destek bekliyoruz. Çünkü bu, birlikte olacak bir iş. Bu birlikteliği de burada açtığımız ofisle sağlayacağız. Eksik kalan görüşmeleri bir an önce nihayetlendirip projeye başlamak istiyoruz. Tabii projeye başlamadan önce sizlerin görüş ve önerilerinizi de almak istiyoruz. Çünkü bizim yapacak olduğumuz kentsel dönüşüm projesinin temelinde, halk memnuniyeti var. Yani Çağlayan’da yaşayan vatandaşın memnuniyeti bizim için önceliklidir. Bunun yanında uzlaşı var, şeffaflık var, her adımımız şeffaf olacak. Yapacağımız her uygulama ve atacağımız her adımdan hak sahipleri olarak haberdar olacaksınız. Bir ‘uzlaşı’ dedik, iki ‘şeffaflık’ dedik, üç ‘adalet’ diyoruz. Adaletli iş yapacağız, Allah bize adaletsiz iş yapmayı nasip etmesin. Hiç kimseye kimsenin hakkını yedirmeden, hakkı teslim ederek bu işi yapacağız” ifadelerini kullandı.
    Hiç kimsenin mağdur olmayacağının sözünü veren Başkan Kaya, “Burada daha önceden verilmiş sözler var, ne denmişse onun arkasındayız. Geçmiş dönem belediye başkanımız ‘Metrekaresine karşılık metrekare verilecek’ demiş bunun da arkasındayız, altına imza atıyoruz. Uygulamamız budur. Ülke genelinde yapılan kentsel dönüşümlerde ‘100 metrekare yapısı olana, 50 metrekareyi ben yaparım, gerisinin parasını sen ödeyeceksin’ deniliyor ama burada öyle değil, 100 metrekare yapısı olana 100 metrekare taahhüdümüz var. Bunu protokol altına alarak da gereğini yapacağız. Hiç kimsenin mağdur olmasına gönlümüz razı gelmez. Sizlerle sürekli görüşerek yol alacağız” dedi.