Etiket: trump

  • “Trump kültüne diz çökmüştüm”

    “Trump kültüne diz çökmüştüm”

    Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın ilişki yaşadığı yetişkin film oyuncusu Stormy Daniels’a 2016 başkanlık seçimleri sırasında “sus payı” ödeme suçlamasıyla yargılandığı davaya New York’taki Manhattan Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme, bugünkü duruşmada Trump’ın o dönemki sağ kolu olarak da bilinen eski avukatı Michael Cohen’in çapraz sorgusunu sürdürdü. Trump’ın avukatı Todd Blanche, Michael Cohen’in müvekkili hakkında yazdığı iki kitapta kendisini “iş bitirici” olarak tanımladığını hatırlatarak, “Mahvettiğiniz işleri mi bitiriyordunuz?” diye sordu. Cohen ise “Hayır” yanıtı verdi. Sorular üzerine Trump hakkında yazdığı 2 kitaptan bahseden Cohen, yayınlardan 3,4 milyon dolar kazandığını söyledi. Cohen, Blanche’in “Şöhretin sizi motive ettiğini söylemek doğru olur mu?” şeklindeki sorusu karşısında ise “Hayır. Bunun doğru olduğunu sanmıyorum” ifadelerini kullandı. Öte yandan, sosyal medya platformu TikTok üzerinden yaptığı yayınlardan para kazandığını doğrulayan Cohen, bu yayınlarda haftanın 6 günü Trump hakkında konuştuğunu ifade etti.

    “Trump kültüne diz çökmüştüm”

    Kendisi ile çalıştığı dönemde Trump’a büyük hayranlık duyduğunu belirten Cohen, “O zamanlar Donald Trump kültüne diz çökmüştüm. Yalan söylemiyordum, böyle hissediyordum” dedi. Önceden Trump’ın ailesini ikinci ailesi olarak tanımlayıp tanımlamadığı sorusuna “Doğru” yanıtını veren Cohen, “Trump için kurşun bile yiyebilirim” ifadesinin kendisine ait olduğunu da kabul etti. Trump’ın yanı sıra onun aile üyelerinin avukatlığını da yaptığını söyleyen Cohen, 2018 yılında ise Trump ile ilgili olumlu fikirlerinin değiştiğini belirtti. Cohen, Trump’ın bu davada mahkum edilmesini isteyip istemediği sorusuna “elbette” yanıtını verdi.

    “Trump için ahlaki değerlerden taviz verdim”

    Cohen’e Trump ile geçmişteki ilişkisinden pişmanlık duyup duymadığı da soruldu. “Trump için yalan söylemek, bir amaç uğruna insanlara zorbalık yapmak gibi yapmamam gereken şeyleri yaptığım için pişmanım” diyen Cohen, Trump Organization şirketi ile çalıştığı için ise pişman olmadığını vurguladı. Cohen, “Daha önce de ifade ettiğim gibi, çok ilginç ve harika zamanlar geçirdik. Ancak sadakatimi korumak ve Trump’ın yapmamı istediği şeyleri yapmak için ahlaki değerlerden taviz verdim ve ailemle birlikte bunun cezasını çektim” şeklinde konuştu.

    ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Johnson’dan Trump’a destek

    Duruşmanın bir bölümünü izleyen ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi Mike Johnson ise, mahkeme çıkışında yaptığı açıklamada Trump’a destek verdi. Davanın “siyasi” olduğunu savunan Johnson, “Seçimlere 6 ay kaldı. Ülke genelinde bu suçlamaları şimdi yöneltmelerinin nedeni bu” dedi. Michael Cohen’in duruşmada verdiği ifadeleri dinlediğini kaydeden Johnson, Cohen için “Şahsi intikam duygusuyla burada olan biri” ifadelerini kullandı.

    Hapis cezası alma ihtimali bulunuyor

    Kamuoyunda “sus payı” davası olarak da bilinen davada Trump, ilişki yaşadığı müstehcen film oyuncusu Stormy Daniels’e 2016 başkanlık seçimleri öncesinde “sus payı” ödemek ve ödemeyi örtbas etmek için resmi kayıtlarda tahrifat yapmakla suçlanıyor. Trump’ın ABD tarihinde bir ceza davasında yargılanan ilk eski ABD Başkanı olması nedeniyle önem taşıyan dava sonunda Trump’ın 4 yıla kadar hapis cezası alabileceği belirtiliyor.

  • Trump davası ikinci gününde

    Trump davası ikinci gününde

    ABD’nin eski Başkanı Donald Trump hakkında açılan dört ceza davasından biri olan yetişkin film oyuncusu Stormy Daniels’e 2016 Başkanlık seçimleri sırasında “sus payı” ödediği suçlamasıyla açılan dava ikinci gününde devam ediyor. Dün ve bugün tanık kürsüsüne çıkan National Enquirer yayıncısı David Pecker, Trump’ın kendisini 2016 başkanlık yarışında adaylığına zarar verebilecek hikayeleri bastırmak için kullandığını belirtti.

    Pecker, Trump’ın cinsel davranışlarıyla ilgili hikayeler satan iki kişiye para ödediğini ancak bunları asla yayınlamadığını açıklayarak, “Birisi böyle bir kamu görevi için aday olduğunda, bu kadınların National Enquirer gibi bir dergiyi arayarak hikayelerini satmaya çalışmaları çok yaygındır” dedi.

    Söz konusu hikayeleri saklama kararının 2015 yılında yapılan bir toplantının ardından alındığını aktaran Pecker, toplantıda Trump’a Enquirer’ın hakkında olumlu hikayeler yayınlayacağını ve kendisine zarar verebilecek hikayeler satan kişilere dikkat edeceğini söylediğini belirtti.

    Pecker, Enquirer’ın eski model Karen McDougal’a 2006 ve 2007 yıllarında Trump ile yaşadığı ilişkisi için ödeme yaptığını belirterek, Trump’ın kendisi bunu yapmayı reddettikten sonra hikayeyi satın aldığını söyledi.

    Enquirer’ın çatı şirketi American Media, 2018 yılında söz konusu haber için 150 bin dolar ödediğini açıkladı. Trump, McDougal ile ilişkisi olduğunu reddetti. Pecker, Trump Tower’ın kapıcısı Dino Sajudin’in Trump’ın yanında çalışan bir hizmetçiden çocuğu olduğunu iddia eden hikayesi için de 30 bin dolar ödediklerini ve hikayenin doğru olmadığının ortaya çıktığını söyledi.
    Pecker, her iki ödemenin de gazetenin normalde hikayeler için ödediği miktarların çok üzerinde olduğunu ifade ederek, “Hikayeyi satın alma kararını kampanyaya ve Bay Trump’a vereceği potansiyel utanç nedeniyle verdim” dedi.

    Savcılar, Trump’ın 2016 seçimlerinde karşı karşıya olduğu diğer suçlamalar da düşünülünce evlilik dışı ilişki iddialarının üstünü örterek seçmenleri aldatmasına yardımcı olduğunu öne sürdü.

    “Neyi yapmasına izin verilmediğini biliyor ama yine de yapıyor”

    Savcı Christopher Conroy, Trump’ın 10 Nisan tarihli sosyal medya paylaşımında Stormy Daniels ve Trump’ın eski avukatı Michael Cohen’e “adi herifler” dediğine işaret ederek, Trump’ın hakkındaki “konuşma yasağı” emrini ihlal ettiğini söyledi. Conroy, “Neyi yapmasına izin verilmediğini biliyor ama yine de yapıyor. Emirlere itaatsizliği kasıtlı. Kasıtlıdır” dedi.

    “Kendimi savunmama izin verilmiyor”

    Duruşmanın ardından gazetecilere açıklama yapan Trump, kendisine uyması emredilen konuşma yasağına tepki göstererek, bunu bir “rezalet” olduğunu ifade etti. Trump, diğer insanların kendisi hakkımda konuşurken arkasına yaslanmak zorunda kalmaktan rahatsız olduğunu belirterek, “Kendimi savunmama izin verilmiyor” dedi.
    Trump, ayrıca tüm gün boyunca mahkeme salonuna hapsolduğu için seçim kampanyası yapamadığına dikkat çekti.

  • Trump’a yönelik tarihi “sus payı” davası jüri seçimi ile başladı

    Trump’a yönelik tarihi “sus payı” davası jüri seçimi ile başladı

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, ilişki yaşadığı müstehcen film oyuncusu bir kadına 2016 başkanlık seçimleri öncesinde “sus payı” ödemekle suçlandığı dava kapsamında New York’taki Manhattan Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Duruşma öncesinde açıklama yapan Trump, davayı “siyasi zulüm” olarak niteleyerek, “Suçsuz olduğum için burada olmaktan onur duyuyorum. Siyasi amaçlarla açılmış bu dava Amerika’ya hakarettir. Buna benzer bir olay daha önce hiç yaşanmadı. Buraya asla çıkarılmamalıydım” ifadelerini kullandı.

    Reddi hakim talebi kabul edilmedi

    Trump’ın açıklama yapıp mahkeme salonundaki yerini almasının ardından duruşma başladı. Trump ve avukatları Hakim Juan Merchan’ın kızının demokrat müşterilere hizmet veren bir siyasi danışmanlık firmasıyla çalışmasının çıkar çatışması oluşturduğunu savunarak ikinci kez Merchan’ın davadan alınması talebinde bulundu. Talep mahkeme tarafından reddedildi. Mahkeme, Trump’ın 17 Mayıs’ta görülmesi planlanan duruşmanın oğlu Barron’un lise mezuniyeti nedeniyle farklı tarihte yapılması yönündeki talebini ise değerlendireceğini açıkladı.

    Savcı konuşma yasağını ihlal nedeniyle ceza talep etti

    Duruşmada söz alan Savcı Joshua Steinglass, Trump’ın kendi kurduğu Truth Social adlı sosyal medya platformunda yakın zaman önce yaptığı paylaşımlardan örnekler vererek Trump’ın daha önce konulan konuşma yasağını ihlal ettiğini söyledi. Savcı Chris Conroy ise Trump’ın konuşma yasağının ihlali anlamına gelen her bir sosyal medya paylaşımı için bin dolar ceza almasını talep etti. Mahkeme, savcıların konuşma yasağı ile ilgili taleplerinin 23 Nisan’da görülecek duruşmada değerlendirilmesine karar verdi.

    Jüri seçimine başlandı

    Duruşmanın son aşamasında, davanın görüldüğü Manhattan’da yaşayan sıradan vatandaşlardan oluşacak ve Trump’ın suçlu olup olmadığına karar verecek jüri heyetinin seçimine başlandı. 50’den fazla potansiyel jüri üyesi adil ve tarafsız olamayacaklarını söyleyerek görev almamayı talep etti. 12 jüri üyesi ve 6 yedek üyenin seçiminin yaklaşık bir hafta sürmesi ve ardından tanık ifadelerinin alınması bekleniyor. Trump’ın Mayıs ayına kadar sürmesi beklenen duruşmalara katılması gerekiyor.

    ABD tarihinde ilk

    Trump, ilişki yaşadığı müstehcen film oyuncusu bir kadına 2016 başkanlık seçimleri öncesinde “sus payı” ödemek ve ödemeyi örtbas etmek için resmi kayıtlarda tahrifat yapmakla suçlanıyor. Trump’ın ABD tarihinde bir ceza davasında yargılanan ilk eski ABD Başkanı olması nedeniyle dava tarihi önem taşıyor. Trump’ın dava sonunda 4 yıla kadar hapis cezası alabileceği belirtiliyor.

  • Trump, para cezasını ödedi

    Trump, para cezasını ödedi

    ABD’nin eski Başkanı ve iş adamı Donald Trump, suçlu bulunduğu sivil dolandırıcılık davasında çarptırıldığı para cezasını ödedi. Trump, New York Temyiz Mahkemesi tarafından 175 milyon dolara indirilen para cezasını ödeyerek mal varlıklarına el konulmasını önledi. Trump’ın avukatı Alina Habba yaptığı açıklamada, “Başkan Trump, söz verdiği gibi kefaleti ödedi. Temyizde haklarını savunmayı ve bu adaletsiz kararın bozulmasını sabırsızlıkla bekliyor” dedi.
    Donald Trump ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, daha önce bu konuda hiç uygulanmamış bir yasayı kullanan “yolsuz bir yargıç ve başsavcının” kararıyla başarısız ve oldukça sorunlu New York eyaletine cezayı ödediğini söyledi.

    Sivil dolandırıcılık davası

    New York Başsavcısı Letitia James tarafından açılan sivil dolandırıcılık davasında Donald Trump, Trump Organization şirketi ile bazı yöneticileri banka kredileri ve sigorta işlemleri konusunda daha iyi ticari şartlar elde etmek, mal varlıklarının değerini yüksek göstermekle suçlanmıştı. Dava sonucunda Trump ve şirketinde yönetici olarak çalışan oğulları Donald Jr. Trump ile Eric Trump’a toplam 364 milyon dolarlık para cezası verilmişti. Mahkeme masrafları ve ceza faiziyle birlikte Trump’ın ödeyeceği toplam miktar 464 milyon dolara ulaşmıştı. Mahkeme ayrıca Trump’ın 3 yıl, oğullarının da ikişer yıl New York’taki şirketlerinde üst düzey yetkili olarak görev yapmasını ve bankalardan kredi almasını yasaklamıştı.

    Para cezası indirilmişti

    New York Temyiz Mahkemesi 25 Mart’ta Trump’ın çarptırıldığı 464 milyon dolarlık para cezasını 175 milyon dolara indirmiş, cezayı ödemesi için 10 gün daha süre vermişti. Mahkeme, Trump ve oğullarının New York’taki bir şirkette çalışmasını ya da yönetici olarak görev yapmasını yasaklayan ve New York’taki kredi kuruluşlarından kredi almasını engelleyen kararı da durdurmuştu.

    Cezanın 100 milyon dolara indirilmesini talep edilmişti

    Trump’ın avukatları tarafından 19 Mart’ta New York Temyiz Mahkemesi’ne verilen dilekçede, 464 milyon dolarlık tazminat cezasının tamamını teminat altına almanın mümkün olmadığı belirtilmiş, cezanın 100 milyon dolar olarak belirlenmesi talep edilmişti. Avukatlar, tazminat miktarının büyüklüğü nedeniyle kefil olacak sigorta şirketi bulunamadığını ifade etmişti.

  • Trump’a konuşma yasağı

    Trump’a konuşma yasağı

    ABD’nin eski Başkanı Donald Trump hakkında açılan dört ceza davasından biri olan yetişkin film oyuncusu Stormy Daniels’e 2016 Başkanlık seçimleri sırasında “sus payı” ödediği suçlamasıyla açılan davada Yargıç Juan Merchan yeni karar verdi. Yargıç Merchan, Trump’a dava hakkında konuşma yasağı getirdi.

    Yargıç Merchan, Trump’ın avukatlar, mahkeme personeli, savcıların veya avukatların aile üyeleri hakkında davaya müdahale etme niyetinde olan açıklamalarda bulunamayacağını, potansiyel veya gerçek jüri üyeleri hakkında açıklama yapmasını da yasakladı. Yargıç Merchan, Trump’ın jüri üyeleri de dahil olmak üzere adalet sisteminin her düzeyindeki insanlara karşı “tehdit edici, tahrik edici, aşağılayıcı” açıklamalar yapma geçmişine sahip olduğunu hatırlattı.

    “Sus payı” davası

    Yetişkin film oyuncusu Daniels, Trump ile yaşadıkları ilişki konusunda sessiz kalması için 2016 yılında 130 bin dolar ödeme karşılığında bir anlaşmaya imza attığını ifade etmişti. Daniels, anlaşmanın Trump tarafından imzalanmadığı gerekçesiyle geçersiz olduğunu savunmuştu. Trump ise Daniels’ın iddialarını yalanlamıştı. Ancak Trump’a 2016’daki seçim kampanyasından önce avukatlık yapan Michael Cohen, Daniels’a Trump adına kendi hesabından 130 bin dolar ödeme yaptığını doğrulamıştı. Cohen, daha sonra kendisine Trump’ın şirketleri tarafından ikramiyelerle birlikte yaklaşık 420 bin dolar geri ödeme yapıldığını iddia etmişti. Cohen, Trump’ın seçim kampanyasına yönelik yürütülen soruşturmada “vergi kaçırma” ve “Kongre’ye yalan söyleme” suçlamalarıyla gözaltına alınmış, çıkarıldığı mahkemede kampanya finansmanı ihlalleri de dahil olmak üzere 9 federal suçlamayı kabul etmiş, Aralık 2018’de 3 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
    Trump, geçtiğimiz sene 4 Nisan’da söz konusu ödemeyi örtbas etmek için mali kayıtlarda tahrifat yapmakla suçlandığı dava kapsamında hakim karşısına çıkmış ve duruşmada kendisine yöneltilen suçlamaları dinledikten sonra 34 suçlamanın tümünü reddetmişti. Davanın ilk duruşması 15 Nisan’da jüri seçimiyle başlayacak.

  • ABD Yüksek Mahkemesi, Trump’ın Colorado’daki ön seçime katılabileceğine hükmetti

    ABD Yüksek Mahkemesi, Trump’ın Colorado’daki ön seçime katılabileceğine hükmetti

    ABD Yüksek Mahkemesi, eski Başkan Donald Trump’ın Colorado Yüksek Mahkemesi’ne yönelik itirazını karara bağladı. ABD Yüksek Mahkemesi, Colorado Yüksek Mahkemesi’nin Trump’ın yarın eyalette yapılacak olan Cumhuriyetçi Parti’nin ön seçimlerine katılabileceğine hükmederek, Trump’ın isminin oy pusulasından çıkarılmasına yönelik kararı bozdu. Mahkeme, Colorado Yüksek Mahkemesi’nin Anayasa’nın 14. maddesine dayanarak yanlış bir karar aldığını belirterek, 14. maddenin nasıl uygulanacağına ilişkin kuralları eyaletlerin değil Kongre’nin koyması gerektiğinin açıkça ortada olduğunu vurguladı. Mahkemede oybirliği ile alınan kararda, “Eyaletlerin, eyalet makamlarında bulunan veya bulunmaya teşebbüs eden kişileri diskalifiye edebileceği sonucuna varıyoruz. Ancak eyaletlerin Anayasa uyarınca federal makamlar, özellikle de başkanlık makamı ile ilgili olarak 3. bölümü uygulama yetkisi yoktur” denildi.

    “Amerika için büyük zafer”
    Karardan dakikalar sonra sosyal medya hesabından açıklama yapan Trump, “Amerika için büyük zafer!!!” ifadelerini kullandı.

    Ne olmuştu?
    Colorado Yüksek Mahkemesi, 19 Aralık’ta Trump’ı 2021’de gerçekleşen Kongre baskınında rol almakla suçlayarak Anayasa’nın 14. maddesinin 3. fıkrası uyarınca yarın yapılacak ön seçimlerde eyaletteki oy pusulasından çıkarılmasına hükmetmişti. Kararda, Trump’ın seçimden men edildiği için eyalette Cumhuriyetçi Parti’nin ön seçimlerinde aday olarak listede gösterilmesinin uygun olmayacağı ifade edilmişti. Kararın 4 Ocak’a kadar yürürlüğe girmeyeceği belirtilirken, Trump kararı geçtiğimiz çarşamba günü ABD Yüksek Mahkemesi’ne taşımıştı. Trump’ın avukatları mahkemeye sunduğu dosyada, Colorado Yüksek Mahkemesi’nin kararının hatalı olduğunu, ilgili Anayasa maddelerini yanlış yorumladığını ifade etmişti.

    Michigan’da zafer kazanmıştı
    Daha önce Michigan eyaletinde yapılacak ön seçimlerden de men edilen Trump, karara itiraz etmişti. İtirazı kabul edilen Trump’ın adının Michigan’daki oy pusulalarında yer alacağı açıklanmıştı. Trump, eyalette 28 Şubat’ta Cumhuriyetçi aday adaylarının yarıştığı ön seçimde tek rakibi Nikki Haley’e açık ara fark atmış, bugüne kadar girdiği 5 ön seçimin tamamında seçmenin desteğini almayı başarmıştı.

    Trump, Illinois ve Maine eyaletlerinde seçimden men edilmişti
    ABD Kongre Binası baskınındaki rolü nedeniyle Trump, Colorado dışında Maine ve Illinois eyaletlerindeki ön seçimlerden de men edilmişti. ABD Yüksek Mahkemesi’nin kararı ile Maine ve Illinois eyaletlerinin Trump’ın adının ön seçimlerde oy pusulasından çıkarılmasın yönelik aldıkları kararların da bozulması bekleniyor.

  • Güney Karolina’da kazanan Trump

    Güney Karolina’da kazanan Trump

    ABD başkanlık yarışında Cumhuriyetçi Parti’nin adayının kim olacağını belirlemek üzere Güney Karolina eyaletinde yapılan ön seçimi Donald Trump kazandı.

    5 Kasım’da yapılacak ABD başkanlık seçimleri için geri sayım sürerken, Güney Karolina eyaletinde yapılan ön seçimlerin galibi belli oldu. İlk sonuçlar ve sandık başı anketlerine göre, Cumhuriyetçi Parti’nin adayını belirlemek üzere yapılan ön seçimi eski ABD Başkanı Donald Trump kazandı. Ön seçim zaferinin netleşmesinin ardından Columbia şehrinde kalabalığa hitap eden Trump, “Daha önce hiç böyle bir ruh olmamıştı. Cumhuriyetçi Parti’nin şu anda olduğu kadar birleşmiş olduğunu hiç görmemiştim” ifadelerini kullandı. Trump “Bu beklediğimizden daha erken ve daha büyük bir zafer oldu” dedi.

    Haley için kritik önemdeydi

    Cumhuriyetçi Parti’de diğer adayların yarıştan çekilmesi nedeniyle Güney Karolina’daki ön seçimde sadece Nikki Haley ve Donald Trump yarışmıştı. Daha önce 6 yıl valilik yaptığı bir eyalet olduğu için Güney Karolina’nın Haley açısından kritik önem taşıdığı yorumları yapılmıştı.

    Haley daha önce yaptığı açıklamalarda Güney Karolina’daki ön seçimi kaybetse bile, 5 Mart’ta 15 eyalette ön seçimin yapılacağı “Süper Salı” seçimlerine katılacağını belirtmişti.

  • Stoltenberg’ten Trump’a: “Adil yük paylaşımı gereği Avrupalı müttefikler ve Kanada daha fazla harcama yapıyor”

    Stoltenberg’ten Trump’a: “Adil yük paylaşımı gereği Avrupalı müttefikler ve Kanada daha fazla harcama yapıyor”

    NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, yarın gerçekleştirilecek NATO Savunma Bakanları Toplantısı öncesi kamera karşısına geçti. Stoltenberg, “Geçtiğimiz yıl Vilnius’ta yapılan zirvede caydırıcılığımızı ve savunmamızı daha da güçlendirmek için önemli kararlar aldık. Şimdi bu planlarımızı hayata geçiriyoruz. Bu da daha fazla yatırım yapmayı gerektiriyor ve gerçek bir ilerleme kaydediyoruz. Bugün son rakamlarımızı açıklayabilirim. Yatırım taahhüdünün verildiği 2014 yılından bu yana Avrupalı müttefikler ve Kanada savunma için 600 milyar ABD dolarından fazla para ayırdı. Geçtiğimiz yıl Avrupalı müttefikler ve Kanada’da yüzde 11’lik benzeri görülmemiş bir artış yaşandı” ifadelerini kullandı.

    Bu yıl NATO’nun 31 ülkesinden 18’inin gayrisafi yurtiçi hasılalarının (GSYİH) yüzde 2’sini savunmaya harcamasını beklediğini dile getiren Stoltenberg, “Bu da başka bir rekor ve yalnızca 3 müttefikin hedefe ulaştığı 2014 yılına göre 6 kat artışa tekabül ediyor” şeklinde konuştu.
    Stoltenberg, “2024 yılında Avrupa’daki NATO müttefikleri savunmaya toplam 380 milyar ABD dolar yatırım yapacak. Bu, ilk kez toplam GSYİH’nin yüzde 2’sine denk geliyor. Yani gerçek bir ilerleme kaydediyoruz. Avrupalı müttefikler daha fazla harcıyor. Ancak bazı müttefiklerin hala kaydedecek yolu var. Çünkü Vilnius zirvesinde tüm müttefiklerin yüzde 2 oranında yatırım yapması konusunda anlaşmıştık ve bu yüzde 2 minimumdur” dedi.

    Mühimmat üretiminin artırılması görüşülecek
    NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda mühimmat üretiminin daha da artırılması konusunun da ele alınacağını aktaran Stoltenberg, “Geçtiğimiz birkaç ayda NATO 10 milyar dolar değerinde sözleşmeler imzaladı ve daha bu hafta Almanya Aşağı Saksonya’da yeni bir mühimmat fabrikasının inşaatına başladı. Tam kapasiteyle yılda 200 bin civarında top mermisi üretecek. Toplantıda ayrıca yeni savunma planlarımıza tam kaynak sağlama konusundaki ilerlemeyi de gözden geçireceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Ukraynalılar, bizim yardımımızla Rusya’nın ele geçirdiği toprakların yarısını geri aldı”
    Stoltenberg, “Bu hafta ayrıca NATO-Ukrayna Konseyi Toplantısı’nı ve ABD liderliğindeki Ukrayna Savunma Temas Grubu’nun sanal toplantısını da gerçekleştireceğiz. Bu toplantıların her ikisi de Ukrayna’ya yönelik desteğimize odaklanacak. Ukrayna’nın tedarikten lojistiğe kadar her konuda NATO standartlarına yaklaşmasına yardımcı olmaya devam ediyoruz. Müttefikler büyük miktarda silah, teçhizat ve mühimmat sevkiyatı yapmaya devam ediyor. Bu destek gerçekten fark oluşturuyor. Bizim yardımımızla cesur Ukraynalılar, Rusya’nın ele geçirdiği toprakların yarısını geri aldılar, Karadeniz’de bir koridor açtılar ve Rus kuvvetlerine ağır kayıplar verdirdiler. NATO’nun desteği gerçek transatlantik yük paylaşımının bir örneğidir. Avrupa Birliği’nin yeni ve büyük bir yardım paketine ilişkin son kararını da memnuniyetle karşılıyorum ve ABD Kongresi’nin de yakında bunu takip edeceğine inanıyorum. Bu hayırseverlik değil, kendi güvenliğimize yapılan bir yatırımdır” şeklinde konuştu.

    Donald Trump’ın ABD başkanı olduğu dönemde NATO için yeterince harcama yapmayan müttefiklere karşı Rusya’nın herhangi bir saldırısını engellememe tehdidinde bulunduğu yönündeki açıklaması sorulan Stoltenberg, şu şekilde konuştu:
    “NATO, 75 yıldır herhangi bir NATO müttefikine yönelik bir askeri saldırıyı önlemeyi başarmıştır. NATO’nun eğilimi, bir müttefike yapılacak saldırının tüm ittifakın tepkisine yol açacağıdır. Hep birlikte bu mesajın arkasında durduğumuz sürece herhangi bir müttefike yönelik herhangi bir askeri saldırıyı önleyeceğiz. Dolayısıyla NATO’nun amacı savaşı önlemek, barışı korumak, NATO müttefiklerine yönelik saldırıları önlemektir ve biz bunu onlarca yıldır başarıyla yapıyoruz. Çünkü caydırıcılığımız güvenilirdir. Yani birbirimizi desteklemeyeceğimiz, birbirimizi korumayacağımız yönündeki herhangi bir öneri, hepimizin güvenliğine zarar verir ve riskleri artırır. Bu nedenle NATO’nun tüm müttefikleri koruma ve savunma taahhüdünün arkasında olduğumuzu hem eylem halinde hem de sözlü olarak açıkça ifade etmemiz çok önemlidir. İyi haber şu ki NATO müttefiklerinin yaptığı da tam olarak budur. NATO’nun yetenekleri var, biz de tüm müttefikleri koruma ve savunma kararlılığına sahibiz. Hiçbir NATO müttefikine karşı yakın bir tehdit görmememizin nedeni de budur. Çünkü 2014’ten bu yana kolektif savunmamızı önemli ölçüde güçlendirdik. Kolektif savunma konusunda onlarca yıldır en güçlü takviyelere sahibiz. Bu tabii ki Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Kırım’ı yasa dışı ilhak etmesiyle tetiklendi. Ancak bu NATO müttefiklerinin 2014 yılında aldığı bir karardı, dünya değiştiğinden ve dünya daha tehlikeli hale geldiğinden NATO’nun yanıt vermesi gerekiyordu. Biz de tam olarak bunu yaptık. Daha fazla savunma harcaması, ittifak genelinde rekor düzeyde yüksek savunma yatırımları, İttifakın doğu kesiminde daha fazla kuvvetin konuşlandırılması, kuvvetlerimizin yüksek düzeyde hazırlıklı olması, yeni modern yeteneklere yapılan yatırımlar, bunların hepsi hep birlikte NATO’yu güçlendirdi. Yatırım yapmaya devam ettiğimiz, NATO’ya uyum sağlamaya devam ettiğimiz sürece hiçbir NATO müttefikimizin saldırıya uğramamasını sağlamaya devam edeceğiz.”

    “Moskova’da yanlış anlamalara yer bırakmamalıyız”
    Trump’a mesajı sorulan Stoltenberg, “Mesajım aynen söylediğim gibi. NATO’nun caydırıcılığının güvenilirliğini zedelememeliyiz. Bu hem yatırım yaptığımız yeteneklerle hem de nasıl iletişim kurduğumuzla ilgilidir. Çünkü caydırıcılık düşmanlarımızın aklındadır. Moskova’da hazırlığımız, kararlılığımız ve müttefiklerimizi koruma kararlılığımız konusunda yanlış hesaplamalara veya yanlış anlamalara yer bırakmamalıyız. Bunu yapmamızın nedeni çatışmayı kışkırtmak değil, NATO’nun 75 yıldır başarıyla yaptığı gibi çatışmayı önlemektir” dedi.
    Stoltenberg, “Şunu da dikkate almamız gerekiyor. Duyduğumuz eleştiriler öncelikle NATO ile ilgili değil. Bu, NATO müttefiklerinin NATO’ya yeterince harcama yapmamasıyla ilgili ve bu geçerli bir nokta. ABD yönetimleri tarafından adil yük paylaşımı gereği Avrupalı müttefikler ve Kanada’nın daha fazla harcama yapması gerektiği defalarca vurgulandı. İyi haber şu ki NATO müttefiklerinin yaptığı da tam olarak budur. Geçtiğimiz yıl savunma harcamalarında rekor düzeyde bir artış yaşandı ve şu anda 18 müttefik yüzde 2 veya daha fazla harcama yapıyor, giderek daha fazla müttefik yüzde 2’ye yaklaşıyor ve çok yakında ulaşacaklarına söz veriyorlar. Artık Avrupa’da rekor düzeyde harcamalar görüyor olmamız, bu mesajın bir etki oluşturduğunu gösteriyor. Avrupalı müttefikler ve Kanada harekete geçti, bunu yapmaya devam edeceklerine güveniyorum. Güçlü bir NATO, ABD için de önemlidir. Çünkü ABD’yi daha güçlü kılar. ABD hiçbir zaman tek başına bir savaşa girmedi. Her zaman müttefiklerle savaşırlar ve bu da ABD’yi daha güçlü kılar. NATO müttefikleriyle birlikte dünya ekonomisinin yüzde 50’sini ve dünya askeri gücünün yüzde 50’sini temsil ediyoruz. Yani bir arada durduğumuz, birbirimizi koruduğumuz sürece güvendeyiz, bir saldırıyı önlüyoruz ve güçlü bir transatlantik bağ ile değerlerimize sahip çıkmamızı sağlıyoruz” diye konuştu.

  • Trump’tan “Rusya’yı teşvik ederim” tehdidi

    Trump’tan “Rusya’yı teşvik ederim” tehdidi

    ABD’nin eski Başkanı Donald Trump keskin ve sert açıklamalarına bir yenisini daha ekledi. Güney Carolina eyaletinde seçim konuşması yapan Trump, ittifakın bir parçası olarak az ödeme yapan NATO üyesi ülkelere seslendi. Trump, NATO ülkelerinin liderlerinin katıldığı bir toplantıda büyük bir ülkenin liderinin yanına geldiğini ve Rusya’nın saldırısına uğrarlarsa, ödeme yapmadıkları halde ABD’nin onları koruyup korumayacağını sorduğunu açıkladı. NATO yükümlülüklerini yerine getirmeyen lidere cevabını kendisini dinleyen kalabalığa aktaran Trump, “Bana, eğer ödeme yapmazsak ve Rusya bize saldırırsa bizi korur musunuz? diye sordu. Ben de ona, ödemedin mi? Suçlusun. Hayır seni korumam, hatta onları ne isterlerse yapmaları için teşvik ederim. Ödemek zorundasın dedim” ifadelerini kullandı.

    “Dehşet verici ve akıl dışı”

    Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Trump’ın ABD’nin en yakın müttefiklerinin cani rejimler tarafından işgal edilmesini teşvik ettiği ifade edilirken, yorumlar için “dehşet verici ve akıl dışı” denildi. Açıklamada, Trump’ın ulusal güvenliği, küresel istikrarı ve ekonomiyi tehlikeye attığı vurgulandı.

  • Trump’a kötü haber dokunulmazlığa sahip olmadığına hükmedildi

    Trump’a kötü haber dokunulmazlığa sahip olmadığına hükmedildi

    ABD’nin eski Başkanı Donald Trump’a ABD Federal Temyiz Mahkemesi’nden kötü haber geldi. Columbia Bölgesi Temyiz Mahkemesi, Trump’ın dokunulmazlığa sahip olmadığına ve 2020 seçimlerini bozmaya yönelik komplo kurma suçlamasıyla hakkında dava açılabileceğine oybirliğiyle hükmetti.
    Mahkeme, eski Başkan Trump’ın söz konusu davanın amacı doğrultusunda vatandaş Trump haline geldiğini belirterek, “Başkan olarak görev yaptığı sırada kendisini korumuş olabilecek herhangi bir dokunulmazlık artık onu bu kovuşturmaya karşı korumamaktadır” dedi.
    Trump’ın Columbia Bölgesi Temyiz Mahkemesi’nin kararına itiraz ederek ABD Yüksek Mahkeme’sine taşıması bekleniyor.

    Trump, dokunulmazlığı olduğunu iddia etmişti

    ABD’de başta “gizli belgeler” olmak üzere birçok suçlamayla yargılanan Trump, hakkında geçtiğimiz sene ağustos ayında Özel Yetkili Savcı Jack Smith tarafından 45 sayfalık iddianame hazırlanmış. İddianamede, Trump’ın 6 Ocak 2021’deki Kongre baskınındaki rolüne ve 2020 yılındaki ABD’deki başkanlık seçimlerinin sonuçlarına müdahalesine odaklanmıştı.
    İddianamede Trump hakkında, “ABD’yi yanıltmak için komplo kurma”, “resmi bir süreci engellemek için komplo kurma”, “resmi bir süreci engellemeye teşebbüs” ve “seçmenlerin anayasal haklarını kullanmalarını engellemek için komplo kurma” suçlamaları yöneltilmişti.
    Trump, suçlamaların kendisine görevdeyken yöneltilmesi nedeniyle dokunulmazlığa sahip olduğu için düşürülmesini talep etmişti.