Etiket: TÜİK

  • 2022’de, yoksulluk oranında iyileşme olmadı

    2022’de, yoksulluk oranında iyileşme olmadı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2022 yılında yoksulluk oranında iyileşme sağlanamadı. Göreli yoksulluk oranı yüzde 14,4 oldu. En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hane halklarının yoksulluk oranı 1,1 puan artarak yüzde 19,6’ya çıktı. Bu yıl ilk kez yapılan hesaplamalara göre, 2022’de fertlerin yüzde 32,6’sı yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında kaldı. Araştırma, konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemesi olanların oranının yüzde 59,4 olduğunu ortaya koydu.

    TÜİK, 2022 yılına ilişkin Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri’ni yayınladı. Toplumun genel düzeyine göre belirli bir sınırın altında gelire sahip olan bireyler göreli anlamda yoksul sayılıyor. Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı 2022 yılında aynı düzeyde kalarak yüzde 14,4 oldu. Medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise son yılda 0,3 puan artarak yüzde 21,6’ya kadar çıktı.

    TÜİK verilerine göre, eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirini yüzde 40’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,9 puanlık azalış ile yüzde 7,6 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 70’i dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise bir önceki yıla göre 0,6 puanlık artış ile yüzde 29,3 oldu.

    EN AZ BİR ÇEKİRDEK AİLE VE DİĞER KİŞİLERDEN OLUŞAN HANE HALKLARININ YOKSULLUK ORANI YÜZDE 19,6’YA ÇIKTI.

    Hane halkı tipine göre eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında; tek kişilik hane halklarında yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 1,0 puan artarak yüzde 7,5, çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hane halklarında ise 2,6 puan artarak yüzde 11,7 oldu. En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hane halklarının yoksulluk oranı 1,1 puan artarak yüzde 19,6, tek çekirdek aileden oluşan hane halklarının yoksulluk oranı ise 0,3 puan azalarak yüzde 13,9 oldu.

    OKUR-YAZAR OLMAYANLARIN YÜZDE 27,7’Sİ, YÜKSEKÖĞRETİM MEZUNLARININ İSE YÜZDE 2,6’SI YOKSUL 

    Okur-yazar olmayan fertlerin yüzde 27,7’si, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 24,4’ü, lise altı eğitimlilerin yüzde 13,8’i, lise ve dengi okul mezunlarının ise yüzde 7,8’i yoksul olarak hesaplandı. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 2,6 ile en düşük yoksulluk oranına sahip grup oldu.

    MADDİ VE SOSYAL YOKSUNLUK ORANI YÜZDE 16,6 OLDU

    Geçen yıllarda yayımlanan maddi yoksunluk tanımı Eurostat tarafından revize edilerek tanımın içine sosyal yoksunluk kriterleri de dahil edilmişti.

    TÜİK açıklamasında, maddi ve sosyal yoksunluk oranı hesabında hane düzeyinde sorgulanan değişkenlerin; otomobil sahipliği, ekonomik olarak beklenmedik harcamaları yapabilme, evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayabilme, kira, konut kredisi ve faizli borçları ödeyebilme, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek yiyebilme, evin ısınma ihtiyacını karşılayabilme ve yeni eklenen mobilyaları eskidiğinde değiştirebilme durumunu kapsadığı belirtildi. Geçen yıllarda maddi yoksunluk tanımına dahil olan çamaşır makinesi, renkli televizyon ve telefon sahipliği yeni tanımdan çıkarıldığı da ifade edildi.

    Bu oran için fert düzeyinde yeni eklenen değişkenler ise eskimiş giysileri yerine yenisini alabilme, düzgün iki çift ayakkabıya sahip olabilme, ayda en az bir kez tanıdıklarla toplanabilme, ücretli boş zaman faaliyetlerine katılabilme, kendini iyi hissetmek için bir miktar para harcayabilme ve kişisel amaçlı kullanım için internet sahipliği olarak belirlendi.

    Belirtilen 13 maddenin en az 7’sini karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan maddi ve sosyal yoksunluk oranı; 2021 yılında yüzde 18,1 iken 2022 yılı anket sonuçlarında 1,5 puan azalarak yüzde 16,6 olarak tahmin edildi.

    SÜREKLİ YOKSULLUK ORANI YÜZDE 14,0 OLDU 

    Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsıyor. Buna göre, 2022 yılı anket sonuçlarına göre sürekli yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,2 puan artarak yüzde 14,0 oldu.

    YOKSULLUK ORANI EN YÜKSEK OLAN İLLER ADANA VE MERSİN OLDU

    Gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölgeler; yüzde 15,0 ile TR62 (Adana, Mersin), yüzde 14,6 ile TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) ve yüzde 14,3 ile TR31 (İzmir) oldu.

    Göreli yoksulluk oranı en düşük olan ise yüzde 3,7 ile TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis), yüzde 6,3 ile TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli) ve yüzde 7,5 ile TRA1 (Erzurum, Erzincan, Bayburt) oldu.

    YOKSULLUK VEYA SOSYAL DIŞLANMA RİSKİ ALTINDA OLANLARIN ORANI YÜZDE 32,6 OLDU 

    Göreli yoksulluk, maddi ve sosyal yoksunluk ve düşük iş yoğunluğu göstergelerinin en az birinden yoksun olma durumu olarak açıklanan yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanların oranı ilk kez bu yıl hesaplandı.

    2022 yılı sonuçlarına göre fertlerin yüzde 32,6’sı yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında kaldı. Bu oran yaş gruplarına göre incelendiğinde; 0-17 yaş grubunda yüzde 42,7, 18-64 yaş grubunda yüzde 30,2, 65+ yaş grubunda ise yüzde 20,5 olarak tahmin edildi.

    KENDİLERİNE AİT BİR KONUTTA YAŞAYANLARIN ORANI GERİLEDİ

    TÜİK verilerine göre, oturulan konuta sahip olanların oranı geçen yıla göre 0,8 puan azalarak 2022 yılında yüzde 56,7 olarak hesaplanırken, kirada oturanların oranı yüzde 27,2, lojmanda oturanların oranı yüzde 1,1, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 15,1 oldu.

    KONUTUN İZOLASYONUNDAN DOLAYI ISINAMAMA EN ÇOK KARŞILAŞILAN KONUT VE ÇEVRE PROBLEMİ OLDU

    Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 33,6’sı konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu ile sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. problemleri yaşarken, yüzde 21,7’si trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşılaştı.

    TOPLUMUN YAKLAŞIK YÜZDE 60’I BORÇLU

    Geçen yıla göre konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemesi olanların oranı 4,3 puan azalarak yüzde 59,4 oldu. Nüfusun yüzde 6,2’sine bu ödemeler yük getirmezken yüzde 17,7’sine çok yük getirdi. Hanelerin yüzde 59,6’sı evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını, yüzde 41,5’i iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını, yüzde 31,1’i beklenmedik harcamaları, yüzde 20,4’ü evin ısınma ihtiyacını, yüzde 65,4’ü eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadığını beyan etti.

  • Enflasyon yüzde 15,21 oldu

    Enflasyon yüzde 15,21 oldu

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, nisanda aylık enflasyon yüzde 2,39, dört aylık enflasyon yüzde 15,21 olurken, 12 aylık ortalama enflasyon ise yüzde 67,20 olarak gerçekleşti.

    TÜİK, nisan ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi’ni (TÜFE)açıkladı. Buna göre,TÜFEnisan ayında bir önceki aya göre yüzde 2,39, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 15,21, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 43,68 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 67,20 oranında arttı.

    Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 13,82 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 66,62 ile sağlık oldu.

    Ana harcama grupları itibarıyla 2023 yılı nisan ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde -1,47 ile konut oldu. Buna karşılık, 2023 yılı nisan ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 5,93 ile haberleşme oldu.

    TÜİK verilerine göre, nisan ayında, endekste kapsanan 143 temel başlıktan 24’ünde düşüş gerçekleşirken, 6 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 113 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

     

    İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2023 yılı nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 2,74, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 15,36, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 48,02 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 62,48 olarak gerçekleşti.

  • Türkiye’de beklenen yaşam süresi

    Türkiye’de beklenen yaşam süresi

    Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresi 78,3 yıl oldu
    Yeni doğmuş bir bireyin mevcut ölümlülük risklerine maruz kalması durumunda yaşaması beklenen ortalama yıl sayısı olarak tanımlanan “doğuşta beklenen yaşam süresi” Türkiye’de 2017-2019 döneminde 78,6 yıl iken 2018-2020 döneminde 78,3 yıl oldu.
    Kadınların erkeklerden 5,5 yıl daha uzun yaşadığı görüldü
    Türkiye’de 2017-2019 döneminde erkeklerde 75,9 yıl olan doğuşta beklenen yaşam süresi, 2018-2020 döneminde 75,6 yıl, kadınlarda ise 81,3 yıl iken 81,1 yıl oldu. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşamakta olup erkekler ve kadınlar arasındaki doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,5 yıldır.
    Beklenen yaşam süresi 15 yaşındaki kişiler için 64,3 yıl oldu
    Çalışma çağının başlangıcı olan 15 yaşındaki kişilerin ortalama kalan yaşam süresi 64,3 yıl oldu. Erkekler için bu süre 61,6 yıl iken kadınlarda 67,1 yıl oldu.
    Beklenen yaşam süresi 30 yaşındaki kişiler için 49,7 yıl oldu
    Ülkemizde, 30 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 49,7 yıl oldu. Erkekler için bu süre 47,2 yıl iken kadınlarda 52,3 yıl oldu. Bu yaş için kadın ve erkek arasındaki beklenen yaşam süresi farkı 5,1 yıldır.
    Beklenen yaşam süresi 50 yaşındaki kişiler için 30,5 yıl oldu
    Türkiye genelinde, 50 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 30,5 yıl oldu. Erkekler için bu süre 28,2 yıl iken kadınlarda 32,9 yıl oldu.
    Kadınlarda 65 yaşta beklenen yaşam süresinin erkeklerden 3,5 yıl daha fazla olduğu görüldü
    Türkiye’de 2018-2020 dönemi hayat tabloları verilerine göre, 65 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 17,8 yıl olarak hesaplandı. Erkekler için bu süre 15,9 yıl iken kadınlarda 19,4 yıl oldu. Diğer bir ifade ile 65 yaşındaki kadınların erkeklerden ortalama 3,5 yıl daha uzun yaşaması beklenmektedir.
    Doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il Gümüşhane oldu
    Doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 80,8 yıl ile Gümüşhane oldu. Gümüşhane’yi, 80,7 yıl ile Muğla, 80,3 yıl ile Tunceli ve Trabzon takip etti. Beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 76,1 yıl ile Kilis oldu. Kilis’i 76,4 yıl ile Gaziantep ve 76,8 yıl ile Ağrı izledi.
    Erkeklerde en uzun yaşam süresine sahip il Gümüşhane oldu
    Erkeklerde doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 78,1 yıl ile Gümüşhane oldu. Gümüşhane’yi 77,7 yıl ile Muğla ve 77,3 yıl ile Antalya izledi. Erkeklerde beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 73,5 yıl ile Kilis oldu. Kilis’i 73,8 yıl ile Gaziantep ve 74,1 yıl ile Ağrı takip etti.
    Kadınlarda en uzun yaşam süresine sahip il Tunceli oldu
    Kadınlarda doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 84,1 yıl ile Tunceli oldu. Tunceli’yi 84 yıl ile Muğla ve 83,8 yıl ile Trabzon izledi. Kadınlarda beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 78,8 yıl ile Kilis oldu. Kilis’i 79 yıl ile Gaziantep ve 79,3 yıl ile Van takip etti.
    İstanbul’da doğuşta beklenen yaşam süresi 79,1 yıl oldu
    En fazla nüfusun bulunduğu İstanbul, doğuşta beklenen yaşam süresinde 79,1 yıl ile Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. Bu değer, erkeklerde 76,2 yıl iken, kadınlarda 82 yıl oldu.
    Ankara’da doğuşta beklenen yaşam süresi 79,3 yıl oldu
    Doğuşta beklenen yaşam süresinde Ankara da 79,3 yıl ile Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. Bu değer, erkeklerde 76,5 yıl iken kadınlarda 82 yıl oldu.
  • Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi

    Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi

    Tarım-GFE’de (2015=100), 2023 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre %1,22, bir önceki yılın Aralık ayına göre %7,53, bir önceki yılın aynı ayına göre %69,99 ve on iki aylık ortalamalara göre %114,79 artış gerçekleşti.


    Ana gruplarda bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde %0,97, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde %2,92 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde %67,77, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde %87,00 artış gerçekleşti.

    Yıllık Tarım-GFE’ye göre 4 alt grup daha düşük, 7 alt grup daha yüksek değişim gösterdi

    Yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, %37,34 ile makine bakım masrafları ve %38,63 ile enerji ve yağlar oldu. Buna karşılık, yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, %109,23 ile diğer mal ve hizmetler ve %96,63 ile malzemeler oldu.

    Aylık Tarım-GFE’ye göre 3 alt grup daha düşük, 8 alt grup daha yüksek değişim gösterdi

    Bir önceki aya göre azalış gösteren alt gruplar sırasıyla, %3,95 ile enerji ve yağlar ve %2,48 ile gübre ve toprak geliştiriciler oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, %2,95 ile malzemeler ve %2,89 ile hayvan yemi oldu.

     

  • Mart ayında binlerce konut satıldı

    Mart ayında binlerce konut satıldı

    TÜİK tarafından yayınlanan verilere göre, Türkiye genelinde konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 21,4 azalarak 105 bin 476 oldu. Tekirdağ’da gerçekleşen 2 bin 358 konut satışı ise, Türkiye genelindeki satışın yüzde 2,2’sini oluşturdu. Tekirdağ, bu oran ile Türkiye’de en çok konut satılan 9’uncu il olarak kayıtlara geçti.

    Tekirdağ’da satışı yapılan evlerin 713 adeti ise ipotekli olarak satıldı. İpotekli satışların toplam satışa oranı ise yüzde 30,2 olarak tespit edildi. Böylelikle Tekirdağ, Türkiye’de yapılan konut satışları arasında ipotekli satışlar listesinde 7’nci sırada yerini aldı. Türkiye genelinde ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın Mart ayına göre yüzde 16,5 azalarak 25 bin 262 oldu.

    Tekirdağ’da diğer satış türleri sonucunda bin 645 konut el değiştirdi. Tekirdağ’da toplam konut satışları içinde diğer satış türlerinin payı yüzde 69,8 oldu. Tekirdağ diğer konut satış türlerinde Türkiye’deki konut satışlarından yüzde 2,1’lik pay alarak 11. sırada yer aldı. Türkiye genelinde diğer konut satışları bir önceki yılın Mart ayına göre yüzde 22,8 azalarak 80 bin 214 olarak belirlendi.

    Tekirdağ’da satılan konutların 809 adeti ilk sahiplerine teslim edilen sıfır konutlar oldu. Bin 549 konut ise ikinci satış olarak kayıtlara geçti.

  • Ücretli çalışan sayısı arttı

    Ücretli çalışan sayısı arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Şubat ayı Ücretli Çalışan İstatistikleri’ni paylaştı. Buna göre sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,6 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 13 milyon 614 bin 855 kişi iken, 2023 yılı Şubat ayında 14 milyon 515 bin 554 kişi oldu.

    Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Şubat ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe yüzde 4,2, inşaat sektöründe yüzde 15,4 ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 6,7 arttı.

    Ücretli çalışan sayısı aylık olarak değişmedi

    Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Şubat ayında bir önceki aya göre değişmedi.

    Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Şubat ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,1 arttı, inşaat sektöründe ve ticaret-hizmet sektöründe değişmedi.

  • Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi

    Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi

    Tarım-ÜFE’de (2015=100), 2023 yılı Mart ayında bir önceki aya göre %1,79, bir önceki yılın Aralık ayına göre %20,51, bir önceki yılın aynı ayına göre %106,77 ve on iki aylık ortalamalara göre %142,37 artış gerçekleşti.

    Sektörlerde bir önceki aya göre, tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %1,64 artış, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %3,96 artış ve balık ve diğer balıkçılık ürünlerinde %6,72 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre tek yıllık bitkisel ürünlerde %3,51 azalış, çok yıllık bitkisel ürünlerde %4,57 artış ve canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde %7,22 artış gerçekleşti.

    Sektör ve ana gruplara göre Tarım-ÜFE ve değişim oranları, Mart 2023


    Tarım-ÜFE yıllık değişim oranı (%), Mart 2023

    Yıllık Tarım-ÜFE’ye göre 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi

    Yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, %21,55 ile lifli bitkiler ve %68,88 ile tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlar oldu. Buna karşılık, yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, %174,94 ile turunçgiller ve %173,85 ile yağlı meyveler oldu.

    Alt gruplara göre Tarım-ÜFE yıllık değişim oranları (%), Mart 2023


    Aylık Tarım-ÜFE’ye göre 5 alt grup daha düşük, 6 alt grup daha yüksek değişim gösterdi

    Bir önceki aya göre azalışın yüksek olduğu alt gruplar sırasıyla, %28,66 ile diğer ağaç ve çalı meyveleri ile sert kabuklu meyveler ve %7,40 ile sebze ve kavun-karpuz, kök ve yumrular oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise %11,49 ile canlı kümes hayvanları ve yumurtalar ve %10,81 ile koyun ve keçi, canlı; bunların işlenmemiş süt ve yapağıları oldu.

    Alt gruplara göre Tarım-ÜFE aylık değişim oranları (%), Mart 2023

    Mart 2023’te, endekste kapsanan 81 maddeden, 31 maddenin ortalama fiyatında azalış, 45 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

  • Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi

    Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi

    Tarım-ÜFE’de (2015=100), 2023 yılı Mart ayında bir önceki aya göre %1,79, bir önceki yılın Aralık ayına göre %20,51, bir önceki yılın aynı ayına göre %106,77 ve on iki aylık ortalamalara göre %142,37 artış gerçekleşti.

    Sektörlerde bir önceki aya göre, tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %1,64 artış, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %3,96 artış ve balık ve diğer balıkçılık ürünlerinde %6,72 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre tek yıllık bitkisel ürünlerde %3,51 azalış, çok yıllık bitkisel ürünlerde %4,57 artış ve canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde %7,22 artış gerçekleşti.

    Sektör ve ana gruplara göre Tarım-ÜFE ve değişim oranları, Mart 2023

    Tarım-ÜFE yıllık değişim oranı (%), Mart 2023

    Yıllık Tarım-ÜFE’ye göre 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi

    Yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, %21,55 ile lifli bitkiler ve %68,88 ile tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlar oldu. Buna karşılık, yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, %174,94 ile turunçgiller ve %173,85 ile yağlı meyveler oldu.

    Aylık Tarım-ÜFE’ye göre 5 alt grup daha düşük, 6 alt grup daha yüksek değişim gösterdi

    Bir önceki aya göre azalışın yüksek olduğu alt gruplar sırasıyla, %28,66 ile diğer ağaç ve çalı meyveleri ile sert kabuklu meyveler ve %7,40 ile sebze ve kavun-karpuz, kök ve yumrular oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise %11,49 ile canlı kümes hayvanları ve yumurtalar ve %10,81 ile koyun ve keçi, canlı; bunların işlenmemiş süt ve yapağıları oldu.

    Alt gruplara göre Tarım-ÜFE aylık değişim oranları (%), Mart 2023

    Mart 2023’te, endekste kapsanan 81 maddeden, 31 maddenin ortalama fiyatında azalış, 45 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

    Bu konu ile ilgili bir sonraki haber bülteni yayımlanma tarihi 16 Mayıs 2023’tür.

  • Sanayi üretimi yıllık %8,2 azaldı

    Sanayi üretimi yıllık %8,2 azaldı

    Sanayi üretimi yıllık %8,2 azaldı

    Sanayinin alt sektörleri (2015=100 referans yıllı) incelendiğinde, 2023 yılı Şubat ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %18,2, imalat sanayi sektörü endeksi %8,2 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %4,5 azaldı.

    Sanayi üretimi aylık %6,0 azaldı

    Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2023 yılı Şubat ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre %11,2 ve imalat sanayi sektörü endeksi %6,6 azalırken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %1,4 arttı.

    Konu ile ilgili açıklamalar

    Deprem felaketinden dolayı, ekonomik verilerin mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmasına ilişkin metodolojik uygulama gerçekleştirilmiştir. Uygulamaya ilişkin detaylar ‘Metaveri’ bölümünde ‘Mevsimsel Düzeltme’ başlığı altındaki model tablosunda yer almaktadır.

    Yıllık değişimler, takvim etkisinden arındırılmış endeks değerlerinin bir önceki yılın aynı ayına göre değişimini ifade etmektedir.

    Aylık değişimler, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış endeks değerlerinin bir önceki aya göre değişimini ifade etmektedir.

  • Şubat ayı işgücü istatistikleri

    Şubat ayı işgücü istatistikleri

    Bu illerdeki örnek hane sayısının örneklem içerisindeki payı %7,8’dir. Şubat ayı bülteninde yer alan sonuçlar anket uygulaması gerçekleştirilebilen iller üzerinden Türkiye bazında tahmin verecek şekilde ağırlıklandırma yapılarak hesaplanmıştır. Yapılan geçici yöntemsel değişiklik ile ilgili açıklamalar metaveri bölümünde sunulmuştur. Belirtilen illerde uygulama gerçekleştirilemediği için, depremin etkisi göstergelere yansıtılamamış olup ilerleyen dönemde alan uygulamasına başlanabilmesi ile birlikte geçmiş dönemlere ait deprem etkisinin ölçülmesi ile ilgili çalışmaların yapılması planlanmaktadır.

    Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %10,0 seviyesinde gerçekleşti

    Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2023 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre 65 bin kişi artarak 3 milyon 514 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,2 puan artarak %10,0 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde %8,7 iken kadınlarda %12,6 olarak tahmin edildi.

    Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı %48,2 oldu

    İstihdam edilenlerin sayısı 2023 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre 361 bin kişi azalarak 31 milyon 460 bin kişi, istihdam oranı ise 0,6 puan azalarak %48,2 oldu. Bu oran erkeklerde %65,0 iken kadınlarda %31,8 olarak gerçekleşti.

    Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı %53,6 olarak gerçekleşti

    İşgücü 2023 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre 295 bin kişi azalarak 34 milyon 975 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,5 puanlık azalış ile %53,6 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde %71,2 iken kadınlarda %36,4 oldu.

    Genç nüfusta mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %19,2 oldu

    15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,7 puanlık azalış ile %19,2 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde %15,4, kadınlarda ise %26,2 olarak tahmin edildi.

    Mevsim etkisinden arındırılmış temel işgücü göstergeleri, 15+ yaş, Şubat 2023
    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 44,7 saat oldu

    İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2023 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre 0,1 saat azalarak 44,7 saat olarak gerçekleşti.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi, Şubat 2021-Şubat 2023

    Mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı %23,4 oldu

    Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2023 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre 1,5 puanlık artış ile %23,4 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı %16,0 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı %17,9 olarak tahmin edildi.

    Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne ilişkin tamamlayıcı göstergeler, Şubat 2021-Şubat 2023