Etiket: TÜİK

  • “Fiyat İstatistikleri Danışma Kurulu” oluşturuldu

    “Fiyat İstatistikleri Danışma Kurulu” oluşturuldu

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), fiyat istatistikleri yöntem ve hesaplamalarına ilişkin gelişmelerin görüşülmesi amacıyla Fiyat İstatistikleri Danışma Kurulu’nun (FİDK) oluşturulduğunu duyurdu.

    TÜİK açıklamasında, dünyada ve ülkemizde meydana gelen değişimler ve değişen koşulların yeni ihtiyaçları ortaya çıkardığına işaret edilerek şöyle denildi:

    “Bu kapsamda, fiyat istatistikleri yöntem ve hesaplamaları konusunda ulusal ihtiyaçlar ve uluslararası gelişmelerin istişare edilmesi, ortaya çıkan ihtiyaçlar ile TÜİK tarafından belirlenen öncelikli konuların gözden geçirilmesi ve her yıl düzenli olarak değerlendirmelerin ve tavsiyelerin yer aldığı raporların hazırlanması amacıyla 2021 yılı Ocak ayında Fiyat İstatistikleri Danışma Kurulu oluşturulmuştur” denildi.

    FİDK’nın Ocak ayındaki toplantılarında temel olarak, 2021 yılı için TÜFE’de planlanan değişiklikler ve TÜİK’in madde ağırlıkları konusunda, Eurostat’ın güncel tavsiye kararlarını dikkate alarak yapmış olduğu çalışmaların gündeme alındığı vurgulandı ve eklendi:

    “Uluslararası norm ve standartlar çerçevesinde hesaplanmakta olan Fiyat İstatistiklerinde ülke koşulları ve kamuoyu beklentisini en iyi yansıtacak şekilde ele alınması ve metodoloji, veri derleme, işleme, yayımlama ve iletişim süreçlerinin geliştirilmesi konusunda Danışma Kurulu’nun önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.

    “Türkiye İstatistik Kurumu Kalite Güvence Çerçevesinde yer alan ‘erişilebilirlik ve açıklık’ ilkeleri kapsamında Danışma Kurulu toplantı tutanaklarına ve raporlara TÜİK internet sayfasından erişim imkânı sağlanacaktır.”

  • Turizmde pandeminin bilançosu belli oldu

    Turizmde pandeminin bilançosu belli oldu

    Turizm geliri 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 65,1 azalarak 12 milyar 59 milyon dolara geriledi. Yıllık turizm gelirinin 9 milyar 998 milyon dolarını kişisel harcamalar, 2 milyar 61 milyon dolarını da paket tur harcamaları oluşturdu.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 dördüncü çeyrek (kasım-aralık) turizm istatistiklerini açıkladı. Buna göre, turizm geliri ekim, kasım ve aralık aylarından oluşan 4’üncü çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 50,4 azalarak 3 milyar 913 milyon 758 bin dolar oldu.

    Turizm gelirinin (cep telefonu dolaşım ve marina hizmet harcamaları hariç) yüzde 75,4’ü yabancı ziyaretçilerden, yüzde 24,6’sı ise yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerden elde edildi.

    Ziyaretçiler, seyahatlerini kişisel veya paket tur ile organize etmektedirler. Bu çeyrekte yapılan harcamaların 3 milyar 335 milyon 869 bin dolarını kişisel harcamalar, 577 milyon 890 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

    Turizm geliri 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 65,1 azalarak 12 milyar 59 milyon 320 bin dolar oldu. Bu yılki gelirin 9 milyar 998 milyon 320 bin dolarını kişisel harcamalar, 2 milyar 60 milyon 999 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

    Bu çeyrekte tüm harcama türleri geçen yılın aynı çeyreğine göre azaldı. Paket tur harcamaları (ülkemize kalan pay) yüzde 72,2, tur hizmetleri harcaması yüzde 68,4 ve spor, eğitim, kültür harcaması yüzde 67,3 azaldı. Yıllık olarak değerlendirildiğinde ise en çok azalış tur hizmetleri harcamalarında oldu.

    GECELİK ORTALAMA HARCAMA 54 DOLAR OLDU

    Bu çeyrekte geceleme yapan yabancıların ortalama gecelik harcaması 67 dolar, yurt dışında ikamet eden vatandaşların ortalama gecelik harcaması ise 35 dolar oldu.

    Yıllık olarak değerlendirildiğinde; geceleme yapanların ortalama gecelik harcaması 61 dolar, yabancıların ortalama gecelik harcaması 70 dolar, yurtdışında ikamet eden vatandaşların ortalama gecelik harcaması 44 dolar oldu.

    ZİYARETÇİ SAYISI GEÇEN YILIN AYNI ÇEYREĞİNE GÖRE YÜZDE 57,7 AZALDI

    Ülkemizden çıkış yapan ziyaretçi sayısı 2020 yılı 4’üncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 57,7 azalarak 4 milyon 582 bin 698 kişi oldu. Bunların yüzde 79,5’ini 3 milyon 642 bin 367 kişi ile yabancılar, yüzde 20,5’ini ise 940 bin 331 kişi ile yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu.

    Ülkemizden çıkış yapan ziyaretçi sayısı 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 69,5 azalarak 15 milyon 826 bin 266 kişi oldu. Bunların yüzde 80,3’ünü 12 milyon 708 bin 265 kişi ile yabancılar, yüzde 19,7’sini ise 3 milyon 118 bin 1 kişi ile yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu.

    Bu çeyrekte yabancı ziyaretçiler ülkemizi yüzde 64,9 ile en çok “gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler” amacıyla ziyaret etti.

    İkinci sırada yüzde 15,1 ile “akraba ve arkadaş ziyareti”, üçüncü sırada ise ile yüzde 9,6 ile “alışveriş” yer aldı. Yurt dışı ikametli vatandaşlar ise ülkemize yüzde 66,4 ile en çok “akraba ve arkadaş ziyareti” amacıyla geldi.

    Yıllık olarak değerlendirildiğinde yabancı ziyaretçilerin geliş amaçlarında birinci sırada yüzde 66,1 ile “gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler” yer alırken yurt dışı ikametli vatandaşlar ülkemize yüzde 66,2 ile en çok “akraba ve arkadaş ziyareti” amacıyla geldi.

    TURİZM GİDERİ GEÇEN YILIN AYNI ÇEYREĞİNE GÖRE YÜZDE 81,9 AZALDI

    Yurt içinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaşlarımızın harcamalarından oluşan turizm gideri, geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 81,9 azalarak 184 milyon 974 bin dolar oldu. Bunun 182 milyon 245 bin dolarını kişisel, 2 milyon 729 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

    Yıllık olarak değerlendirildiğinde; turizm gideri, geçen yıla göre yüzde 74,9 azalarak 1 milyar 104 milyon 545 bin dolar oldu. Bunun 953 milyon 881 bin dolarını kişisel, 150 milyon 664 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

    YURT DIŞINI ZİYARET EDEN VATANDAŞLAR 2019 YILI 4’ÜNCÜ ÇEYREĞİNE GÖRE YÜZDE 86,8 AZALDI

    Bu çeyrekte yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 86,8 azalarak 295 bin 981 kişi oldu. Bunların kişi başı ortalama harcaması 625 dolar olarak gerçekleşti.

    Yıllık olarak değerlendirildiğinde; yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı bir önceki yıla göre yüzde 76,8 azalarak 2 milyon 242 bin 864 kişi oldu. Bunların kişi başı ortalama harcaması 492 dolar olarak gerçekleşti.

  • Türkiye’de insanlar doğduğu ilde yaşasaydı, en kalabalık il hangisi olurdu?

    Türkiye’de insanlar doğduğu ilde yaşasaydı, en kalabalık il hangisi olurdu?

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt sistemine göre, Türkiye’de yaşayanlar doğdukları kentte kalmış olsaydı 2 milyon 839 bin 823 kişi nüfusu ile Şanlıurfa ülkenin en kalabalık kenti olurken, onu 2 milyon 603 bin 448 kişi ile Konya, 2 milyon 558 bin 75 nüfusu ile İstanbul izliyor.

    TÜİK verilerine göre Türkiye’de insanlar doğduğu kentte yaşasaydı, 2 milyon 839 bin 823 kişi ile Şanlıurfa en kalabalık kent olurken, Konya 2 milyon 603 bin 448 kişi ile ikinci, İstanbul ise 2 milyon 558 bin 75 kişi ile üçüncü oldu. Her yıl 60 bin yeni doğan bebeğiyle nerdeyse bir ilçe nüfusu kadar bebeğin dünyaya geldiği Şanlıurfa’da yaşayanların çoğunluğunun metropol ve sanayi şehirlerinde yaşadıkları öğrenildi.

    HER YIL 60 BİN DOĞUM

    Şanlıurfa İli Kültür Eğitim Sanat ve Araştırma Vakfı (ŞURKAV) Ankara Şube Başkanı Cengiz Aksan, TÜİK verileriyle ilgili olarak şunları söyledi. “Türkiye’den en kalabalık şehir görünürde İstanbul. TÜİK’in açıkladığı verilere bakılırsa kendi memleketinde yaşamak isterlerse en kalabalık 1’inci şehir Şanlıurfa olarak açıklandı. Şanlıurfa’nın nüfusu şu anda neredeyse 3 milyona dayanacak. Durum böyle olunca Şanlıurfa’dan batı illerine ve sanayi şehirlerine göç yaşanıyor. Her yıl kentte 60 bin civarında yeni doğum yaşanıyor. Türkiye’de doğum oranında en yüksek şehir yine Şanlıurfa’dır. Ankara’da yaşadığım için yaklaşık 30 bin civarında hemşerimiz ikamet ediyor. Şanlıurfa’nın göç istatistiklerine baktığımızda mevsimlik tarım işçiliği ve bölgede 60-70’li yıllarda aşiretler arasında çıkan husumetlerden kaynaklı göçlerin olduğunu görüyoruz.”

    Türkiye’de TÜİK’in verilerine göre herkes kendi memleketinde yaşarsa ilk sırada Şanlıurfa’nın olmasına şaşırmadığını ifade eden Avukat Halil Öncel de “Türkiye’nin en kalabalık ili Şanlıurfa çıktı. Şanlıurfa kütüğüne kayıtlı kişi 2 milyon 900 bine dayanıyor. Bunun yaklaşık 2 milyonu Şanlıurfa’da yaşıyor. Geriye kalan 900 bin kişi ise metropollerde yaşamaktadır. Cumhuriyet tarihinde Şanlıurfa hem göç alan, hem de göç veren iler arasında yer alıyor. Yine geçmiş yıllarda çeşitli suçlara bulaşmış veya aşiretsel husumetten kaynaklı göçler yaşanmıştır. Bunun yanı sıra burada sanayinin gelişmemesi üzerine başta mevsimlik tarım işçileri olmak üzere göç veriyor. Şanlıurfa huzurlu güvenli bir şehirdir. Hemşerilerimizi tekrar Şanlıurfa’ya gelmeleri için davet ediyoruz” diye konuştu.

    ‘HUSUMETTEN KAYNAKLI GÖÇLER YAŞANIYOR’

    Şanlıurfa’da doğum oranında Türkiye’de her yıl rekor kırıldığını belirten kent sakini Hasan İnci, “Burada geniş nüfuslu ailelerin sayısı artmasıyla birlikte işsizlik yaşanıyor. Geçinebilmek için Şanlıurfalılar başta metropol şehirler olmak üzere yurdun dört bir yanına göç ediyor. Yine bölgede daha önceki yıllarda yaşanan kan davaları yüzünden memleketi bırakıp gidiyorlar” dedi.

    Şanlıurfa’nın huzur kenti olduğunu belirten Şanlıurfalı Kadir Yeşil de, “Genelde Şanlıurfa’da çok çocuklu aileler iş bulamayınca batı illerine göç ediyor. Orada iş bulanlar geride kalanları da yanlarına çağırıp memleketi terk ediyorlar. Bunun yanı sıra tarım işçiliği ve husumetten kaynaklı göçler yaşanıyor. Oysa bu sorunlar yaşanmasa Türkiye’nin en huruzlu kentlerinin başında yer alıyor” diye konuştu.

  • Enflasyonda mayıstan itibaren kademeli düşüş bekleniyor

    Enflasyonda mayıstan itibaren kademeli düşüş bekleniyor

    Ekonomistler, aralıkta beklentilerin üzerinde gelen enflasyonda bu yılın mayıs ayından itibaren kademeli düşüşün başlayabileceğini, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 28 Ocak’ta açıklayacağı yılın ilk Enflasyon Raporu’nun ve kurun seyrinin bundan sonra atılacak adımlar açısından önemli olduğunu belirtiyor.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Aralık 2020’de aylık bazda yüzde 1,25 artış gösterdi. Tüketici fiyatlarında yıllık enflasyon da yüzde 14,60 ile Yeni Ekonomi Programı’nda öngörülen yüzde 10,5’lik hedefin üstünde gerçekleşti.

    AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi’ne katılan ekonomistlerin aralık ayı enflasyon beklentilerinin ortalaması yüzde 1,02 olmuştu. Bu ortalamaya göre 2020 yılı enflasyonunun yüzde 14,34’e çıkacağı öngörülmüştü.

    Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, enflasyonda yüzde 1,25 ile endeks tarihinin ikinci en yüksek aralık ayı artışının gerçekleştiğini söyledi.

    Bürümcekçi, enflasyonun 2019’a göre yükselmesinde ana etkenin gıda fiyatlarının olmadığına işaret ederek, “Ulaştırma, konut ve ev eşyası gruplarında belirgin artışlar yükselişi getirdi. Giyim fiyatlarının mevsimsel eğiliminden daha fazla gerilemesi ise yükselişi sınırladı. Mobilya, ev içi tekstil, ev aletleri, araç satın alımı, görsel-işitsel sistemler, kişisel bakım ürünleri gibi kura ve iç talebe hassas birçok grupta da yüksek fiyat artışları gözlendi.” diye konuştu.

    Gıda enflasyonunu, hem işlenmemiş hem de işlenmiş gıda grubunun aşağı çektiğini aktaran Bürümcekçi, şunları kaydetti:

    “TÜİK’in hesaplamasına göre geçen yıl aralıkta işlenmemiş aylık yüzde 3,96 artan gıda fiyatları, bu yıl yüzde 3,4 yükseldi. Dolayısıyla işlenmemiş gıda yıllık enflasyonu yüzde 27 seviyesinden yüzde 26,3’e inerken, işlenmiş gıda fiyatları yıllık artışı ise yüzde 15,5’e geriledi. Bu nedenle, gıda fiyatlarının yıllık artış hızı yüzde 20,6’ya inerken, Enflasyon Raporu gıda fiyatı varsayımının çok üzerinde kaldı. Endeks tarihindeki ortalama yıllık artışı yüzde 10 civarında olan gıda fiyatlarının 2021’deki seyri, Merkez Bankası’nın yüzde 10,5 olarak belirlediği gıda fiyat varsayımı altında yüzde 9,4 olarak öngördüğü yılsonu enflasyon tahmininden sapma konusunda yine önemli belirleyicilerden biri olacaktır.”

    “Kamu fiyat artışlarının ocak enflasyonuna etkisi yaklaşık 0,2 puan olacak”

    Haluk Bürümcekçi, manşet enflasyonda yüzde 15 civarı seyrin nisan ayına kadar devam edeceği öngörüsünde bulunarak, bundan sonrasının ise kura bağlı olduğunu vurguladı.

    Kısa vadede petrol ve emtia fiyatlarının yükselmesinin olumsuz yansımalarının görülebileceğini aktaran Bürümcekçi, sigara fiyatlarına uygulanan nispi ÖTV’nin azaltılması ve maktu verginin sabit bırakılmasının, bu kanaldan gelecek yukarı yönlü baskıyı bertaraf ettiğini söyledi.

    Bürümcekçi, elektrik, doğalgaz, köprü ve otoyol geçişi gibi kamunun belirlediği diğer fiyat artışlarının ocak enflasyonuna etkisinin yaklaşık 0,2 puan düzeyinde olacağını belirterek, TL’de yeniden belirgin bir değer kaybı görülmemesi durumunda enflasyonun 2021’in ilk dört ayında yüzde 15 civarında seyretmesi, sonrasında ise kademeli düşüşle yılı yüzde 11-12 aralığında bitirmesinin beklenebileceğini kaydetti.

    TCMB’nin, sıkılaşmanın yeterli olmasını umduğunu, dolarizasyon ve Enflasyon Raporu’nun bir sonraki adım beklentileri için kritik faktörler olacağını vurgulayan Bürümcekçi, şunları ifade etti:

    “TCMB’nin beklentilerin üst sınırında artış yapması ve enflasyonun önümüzdeki dönemde yüzde 15 civarını fazla aşmayacağı beklentisi ile politika faizini bir süre bu seviyede tutması, ağır basan beklenti olarak karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda, 28 Ocak 2021’de yayınlanacak Enflasyon Raporu’nda yer alacak tahminler bir sonraki adıma ilişkin netleşme sağlayacaktır. Öte yandan, karar sonrası gerçekleşen enflasyona göre hesaplanan politika reel faizi yüzde 2,1 ve beklenen enflasyona göre hesaplanan reel faizi yüzde 5,6 seviyesinde bulunuyor. Dolayısıyla benzer gelişmekte olan ülkeler için son durumda yüzde 0,5 civarı olan ortalama reel faizin belirgin üzerine çıkmamız, yabancı yatırımcı girişi açısından gerekli olan şartları sağladığımızı yansıtıyor. Nitekim, son haftalarda portföy ve swap girişlerinin süreklilik kazandığını izlemekteyiz. Bu nedenle, hanehalkı dolarizasyonunun tersine dönüp dönmeyeceği ilerleyen dönemde alınacak kararlar açısından en kritik faktörlerden biri olacak.”

    “Harcama grupları arasında en yüksek artış ev eşyası grubunda”

    VakıfBank Ekonomik Araştırma Birimi tarafından hazırlanan raporda da aralık ayında kurda geçmiş aylarda yaşanan artışın gecikmeli etkilerinin yavaşlayarak da olsa görülmeye devam ettiği bildirildi.

    Harcama grupları arasında en yüksek artış gösteren grubun ev eşyası olduğuna işaret edilen raporda, şu değerlendirmelere yer verildi:

    “Ev eşyası grubunda fiyatlar aylık bazda yüzde 3,46 arttı ve grubun enflasyona katkısı 0,27 puan oldu. Aralıkta en yüksek artış gösteren ikinci grup ise yüzde 2,64 artan ulaştırma grubu oldu. Petrol fiyatlarındaki artışın etkisiyle ulaştırma grubu enflasyonu 0,43 puan artış yönlü etkiledi. Taze meyve sebze fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle fiyatların bir önceki aya göre yüzde 2,53 arttığı gıda ve alkolsüz içecekler grubu ise sepet içindeki ağırlığı nedeniyle 0,60 puanla aralıkta enflasyonu en yüksek artış yönlü etkileyen grup oldu. Sonuç olarak, enflasyondaki yükselişte kurlarda geçtiğimiz aylarda yaşanan sert yükselişlerin gecikmeli etkileri ve yurt içi üretici fiyatları endeksindeki (Yİ-ÜFE) yükseliş etkili oldu. Çekirdek enflasyondaki yükselişin sürmesi ve Yİ-ÜFE ile manşet enflasyon arasındaki farkın açılması, enflasyonda önümüzdeki dönemde yukarı yönlü baskının devam edeceğini gösteriyor. Enflasyonda yılın ilk dört ayında yükseliş devam ettikten sonra, mayıs ayından itibaren kademeli bir düşüş başlayabilir.”

  • TÜİK’ten asgari ücret açıklaması

    TÜİK’ten asgari ücret açıklaması

    Türkiye İstatistik Kurumu’nca (TÜİK) asgari ücret ile ilgili yapılan hesaplamanın teknik işlem olduğu belirterek, “Bu hesap bir işçinin ihtiyaç duyacağı aylık toplam harcama gereksinimini göstermektedir ve bu çalışmanın sonuçları Komisyona sunulmaktadır. Ne asgari ücret ne de asgari ücret artış oranı TÜİK tarafından belirlenmemekte ve önerilmemektedir” denildi.

    TÜİK’ten yapılan yazılı açıklamada, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 15 üyeden oluştuğu ve bu üyelerden 5’inin devlet temsilcilerinin olduğu bildirildi.

    TÜİK’in bu daimi temsilcilerden biri olduğu belirterek, “TÜİK’in komisyondaki görevleri, ülkenin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik gelişmelere dair bir rapor hazırlamak ve komisyonun vereceği görev doğrultusunda bir işçinin gerek duyduğu kalori miktarlarını dikkate alarak farklı iş kolları için aylık ücret maliyetini çıkarmaktır. TÜİK hesaplamaları yaparken sadece bünyesinde bulunan fiyat verilerini kullanmakta ve hesaplamaları Asgari Ücret Tespit Komisyonun direktiflerine göre yapmaktadır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından Kurumumuza iletilen dengeli beslenme kalıbı kapsamındaki ürünlerin fiyatları bölgesel düzeyde, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sağlanan işçi sayıları ile ağırlıklandırılarak hesaplamalar yapılmaktadır. Dengeli Beslenme kalıbında yer alan ürünler Asgari Ücret Komisyonu tarafından belirlenmiş olup, TÜİK tarafından sadece fiyat verileri kullanılarak hesaplamalar yürütülmektedir” denildi.

    “ARTIŞ ORANI TÜİK TARAFINDAN BELİRLENMEMEKTE”

    Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun verdiği görev çerçevesinde TÜİK’in, Hacettepe Üniversitesi’nin belirlediği ‘işçi dengeli beslenme sepeti’nde yer alan gıda maddelerinin günlük ve aylık parasal değerlerini TÜFE endeksi kapsamında yer alan ve her ay internet sitesinde yayımladığı bölge bazındaki ortalama perakende satış fiyatlarını esas alarak üç farklı iş kolu için hesapladığı bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “Buna göre, bir işçinin ihtiyacı olan kalori miktarı üzerinden belirlenen gıda ürünlerinin bölge bazında ortalama fiyatı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından verilen işçi sayıları dikkate alınarak Türkiye geneli için günlük ortalama gıda harcama gereksinimi tespit edilmektedir. Daha sonra, Türkiye geneli için gelir ayrımı gözetilmeksizin 2017-2018-2019 yılları için ortalama gıda harcamalarının payı yüzde 23,1 ve gıda dışı diğer harcamaların payı ise yüzde 76,9 olarak alınarak, gıda harcaması için bulunan değer üzerinden bir işçinin aylık toplam harcama gereksinimine ulaşılmaktadır. Sonuç olarak TÜİK, çerçevesi, içeriği ve metodolojisi Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirlenmiş olan teknik bir hesaplama yapmaktadır. Bu hesap bir işçinin ihtiyaç duyacağı aylık toplam harcama gereksinimini göstermektedir ve bu çalışmanın sonuçları Komisyona sunulmaktadır. Ne asgari ücret ne de asgari ücret artış oranı TÜİK tarafından belirlenmemekte ve önerilmemektedir.”

  • TÜİK asgari ücret önerisini açıkladı

    TÜİK asgari ücret önerisini açıkladı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bekar bir işçinin asgari geçim tutarının ağır işlerde çalışanlar için 2 bin 792 lira 10 kuruş, orta nitelikteki işlerde çalışanlar için 2 bin 507 lira 70 kuruş, hafif işlerde çalışanlar için 2 bin 339 lira 10 kuruş olarak hesaplandığını açıkladı.

    Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2021 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirleme görüşmeleri kapsamındaki üçüncü toplantısını Türk-İş’in ev sahipliğinde çevrim içi yaptı.

    Basına kapalı gerçekleştirilen ve yaklaşık 3 saat süren toplantıda, Türk-İş heyeti görüş ve taleplerini sunarken, heyette yer alan asgari ücretli işçi Özgül Yardımcı da asgari ücretlilerin sorunlarını dile getirdi.

    Toplantıda, TÜİK temsilcisi de bekar bir işçinin asgari geçim tutarını açıkladı. TÜİK, bekar bir işçinin asgari geçim tutarının ağır işlerde çalışanlar için 2 bin 792 lira 10 kuruş, orta nitelikteki işlerde çalışanlar için 2 bin 507 lira 70 kuruş, hafif işlerde çalışanlar için 2 bin 339 lira 10 kuruş olarak hesaplandığını komisyonla paylaştı.

    Eğer TÜİK’in önerisi kabul edilirse, 2021 asgari ücreti, bir önceki yıla göre yüzde 20 oranında zamlanmış olacak.  

    Bu arada komisyonun dördüncü ve son toplantısını gelecek hafta Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında yapacağı öğrenildi.

    ASGARİ ÜCRET NASIL BELİRLENİYOR?

    Her yıl aralık ayından itibaren işverenler, işçi sendikaları ve hükümet temsilcileri bir sonraki yılın asgari ücretini belirlemek için toplantılara başlıyor.

    Taraflar aralık ayı içerisinde birer hafta arayla dört toplantı gerçekleştiriyor. İlk iki toplantıda taraflar değerlendirmelerde bulunurken, TÜİK üçüncü toplantıda önerisini veriyor.

    Dördüncü toplantıda ise asgari ücretin belirlenmesi bekleniyor.

    ASGARİ ÜCRET TALEPLERİ

    HAK-İŞ

    HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Asgari ücretin beklentilere ve ülkemiz gerçeklerine denk düşecek bir şekilde artırılması gerekmektedir. HAK-İŞ olarak, asgari ücretin Asgari Geçim İndirimi (AGİ) hariç ve net olarak açıklanması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca, asgari ücret belirlenirken yıl sonunda gerçekleşen enflasyon oranları dikkate alınmalı ve bu oranın üzerine iyileştirme ve refah payı ilave edilmelidir. Asgari ücretin üzerindeki vergi yükünün kaldırılmasını, ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmının vergiden muaf olmasını talep etmekteyiz.”

    TİSK

    Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) “Asgari ücret destekleri tüm işletmeleri kapsayacak şekilde devam etsin. Ücret üstündeki vergi ve prim yükleri uygun seviyeye çekilsin. İstihdamı korumak için dengeli bir asgari ucret belirlenmesi her zamankinden daha önemli” açıklamasını yaptı.

    DİSK

    Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 2021 yılı asgari ücret talebini net 3 bin 800 lira olarak açıkladı. DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, açıklamasında asgari ücretteki vergi yükünün de kaldırılması gerektiğini belirtti.

    TÜRK-İŞ

    Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) ise öneriyi önce işveren ve hükümetin getirmesini istedi. Yapılan açıklamada, “Makul, mantıklı, çalışanların kabul ve tebessüm edeceği bir rakam olursa buna ‘evet’ deriz” denildi.

    SİYASİ PARTİLERİN ÖNERİLERİ

    Siyasi parti liderlerinden de öneriler geldi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Asgari ücret 3 bin 100 TL olsun ve vergiden muaf olsun” dedi.

    İYİ Parti Lideri Meral Akşener ise brüt asgari ücretin 3 bin liraya çıkarılarak ödemenin brüt kazanç üzerinden yapılmasını teklif etti.

    HDP’nin önerisi 4 bin lira şeklinde olurken, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu partisinin asgari ücret önerisini net 3 bin 300 lira olarak açıkladı.

    ASGARİ ÜCRET NET 2 BİN 324 LİRA

    Asgari ücret, halen bekar bir işçi için aylık brüt 2 bin 943 lira, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 2 bin 324 lira 71 kuruş olarak uygulanıyor. Apartman görevlileri için ise normal işçilerden farklı olarak gelir ve damga vergileri kesilmediği için net 2 bin 501 lira 55 kuruş olarak hesaplanıyor.

    Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 3 bin 458 lira. Bunun 2 bin 943 lirasını brüt asgari ücret, 456 lira 17 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 58 lira 86 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.

    Yıllar bazında net asgari ücret rakamları ise şöyle:

    2019 ASGARİ ÜCRET: 2 bin 20 TL
    2018 ASGARİ ÜCRET: 1603 TL
    2017 ASGARİ ÜCRET: 1404 TL
    2016 ASGARİ ÜCRET: 1300 TL
    2015 ASGARİ ÜCRET: 1 Ocak-949TL, 1 Temmuz-1000 TL
    2014 ASGARİ ÜCRET: 1 Ocak-846 TL, 1 Temmuz-891 TL
    2013 ASGARİ ÜCRET: 1 Ocak-773 TL, 1 Temmuz-803 TL

  • Bursa’da şehir tabelalarında yeni dönem

    Bursa’da şehir tabelalarında yeni dönem

    Karayolları Genel Müdürlüğü 81 il, 911 ilçenin giriş ve çıkışlarında bulunan bilgilendirme tabelalarından nüfus ve rakım bilgilerini çıkardı. Uygulama gereği Bursa’da bulunan tabelalar yeni düzenlenmeye göre hazırlanarak, rakım ve nüfus bilgileri tabelalardan silindi.

    Karayolları Genel Müdürlüğü, her yıl Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verileriyle nüfusun değişmesinin ardından 81 il ve 911 ilçenin giriş çıkışlarında bulunan tabelalarında düzenleme yaptı.

    Tabela değişikliklerinden kaynaklanan masrafı ortadan kaldırmak için hazırlanan yeni uygulamada tüm şehir ile ilçe tabelalarından nüfus ve rakım bilgileri kaldırıldı.

    Tabelaların değiştirildiği kentlerden biri olan Bursa’da, İzmir ve Ankara güzergahlarında bulunan tabelalar yeni düzenlenmeye göre hazırlanarak rakım ve nüfus bilgileri tabelalardan kaldırıldı.

    Bursa’ya Ankara ve İzmir istikametinden yapılan girişlerdeki şehir tabelasında sadece kentin ismi yazıldı.

  • Eylül ayı işsizlik rakamları açıklandı

    Eylül ayı işsizlik rakamları açıklandı

    Türkiye İstatistik Kurumu eylül dönemine ilişkin işsizlik rakamlarını açıkladı. Türkiye’de işsizlik oranı Eylül döneminde yüzde 12,7 oldu.

    Türkiye’de işsizlik oranı, eylülde geçen yılın aynı ayına göre 1,1 puan azalarak yüzde 12,7 oldu. Söz konusu dönemde işsiz sayısı 550 bin kişi azalarak 4 milyon 16 bin kişiye geriledi.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), eylül ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı.

    Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı, eylülde geçen yılın aynı dönemine göre 550 bin kişi azalarak 4 milyon 16 bin kişi olarak kayıtlara geçti. Aynı dönemde işsizlik oranı 1,1 puanlık azalışla yüzde 12,7 seviyesinde gerçekleşti.

    Tarım dışı işsizlik oranı ise 1,5 puanlık azalışla 14,9 olarak hesaplandı.

    Söz konusu ayda 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı 1,8 puan azalarak yüzde 24,3 oldu. İşsizlik oranı 15-64 yaş grubunda da 1,2 puan düşüşle yüzde 12,9 olarak belirlendi.

  • Eğitim harcamaları istatistikleri açıklandı

    Eğitim harcamaları istatistikleri açıklandı

    Türkiye’de eğitim harcamaları, geçen yıl 2018’e göre yüzde 18,2 artarak 259 milyar 220 milyon lirayı buldu. Eğitim harcamalarının yüzde 74’ü devlet tarafından finanse edilirken, hane halklarının payı yüzde 20.8 olarak hesaplandı.

    Türkiye İstatistik Kurumu, 2019 yılına ilişkin “eğitim harcamaları istatistikleri”ni açıkladı.

    Buna göre, geçen yıl eğitim harcamaları yüzde 18,2 artışla 259 milyar 220 milyon lira olarak gerçekleşti.

    Söz konusu dönemde harcamaların en çok arttığı eğitim düzeyleri yüzde 31,9 ile ilkokul, yüzde 26,4 ile ortaokul oldu.

    Türkiye’de eğitim harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYİH) oranı 2018 yılında yüzde 5,8 iken, 2019’da yüzde 6’ya yükseldi. Devlet eğitim harcamasının GSYİH içindeki payı ise 2018’de yüzde 4,3 iken, geçen yıl yüzde 4,4 düzeyinde gerçekleşti.

    Geçen yıl yapılan eğitim harcamalarının yüzde 74’ü devlet tarafından finanse edildi. Hane halklarının eğitim harcamalarının payı yüzde 20,8 olarak hesaplandı.

    Devlet kurumlarınca gerçekleştirilen harcamaların yüzde 30,3’ünü yükseköğretim, yüzde 24,9’unu ortaöğretim oluşturdu. Özel kurumlarca yapılan harcamaların ise yüzde 38,4’ü ortaöğretime, yüzde 36,8’i yükseköğretime yönelik oldu.

    EN YÜKSEK HARCAMA YÜKSEKÖĞRETİMDE

    Öğrenci başına yapılan eğitim harcaması 2018’de 10 bin 5 lirayı bulurken, geçen yıl 11 bin 769 lira olarak gerçekleşti.

    Eğitim düzeylerine göre değerlendirildiğinde, geçen yıl öğrenci başına harcamanın en yüksek olduğu eğitim düzeyi 18 bin 830 lirayla yükseköğretim olarak kayıtlara geçti.

    Eğitim harcamalarının 2019’da bir önceki yıla göre en fazla artış gösterdiği eğitim düzeyi ise yüzde 30,1 ile ilkokul oldu. Bunu yüzde 25,1 ile ortaokul takip etti.

  • TÜİK 40 personel alacak

    TÜİK 40 personel alacak

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanlığı, merkez ve taşra teşkilatı birimlerinde istihdam edilmek üzere 40 işçi alımı yapacak.

    TÜİK’in Resmi Gazete’de yayımlanan ilanına göre, kurum, 37 temizlik ve 3 güvenlik görevlisi (Silahsız) istihdam edecek.

    Adaylar, sürekli işçi kadrolarına ilişkin ilana Türkiye İş Kurumu (https://www.iskur.gov.tr), Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (https://kamuilan. ailevecalisma.gov.tr/) ve TÜİK’in (www.tuik.gov.tr) internet sayfasından ulaşabilecek.

    İlan şartlarını taşıyan adaylar, 5 gün içinde “esube.iskur.gov.tr” internet adresindeki “İş Arayan” linki üzerinden TC kimlik numarası ve şifre ile giriş yaparak başvurularını yapabilecek.