Etiket: TÜİK

  • TÜİK verilerine göre ekonomiye güven arttı

    TÜİK verilerine göre ekonomiye güven arttı

    Ekonomik güven endeksi, ekimde aylık bazda yüzde 4,8 artarak 92,8 değerine yükseldi. Konuya ilişkin açıklama yapan Bakan Albayrak, “Farklı siyasi saiklerle bir olup battık, bittik yaygarasıyla algı oluşturmaya çalışanlara inat, ekonomimize güven artıyor. Ekonomik Güven Endeksi eylülde 88,5 iken ekimde yüzde 4,8 oranında artarak 92,8 değerine yükseldi” dedi.

    Türkiye İstatistik Kurumu, ekim ayına ilişkin ekonomik güven endeksi verilerini açıkladı.

    Endeks bu ay, eylüle göre yüzde 4,8 artarak 92,8 değerine ulaştı.

    Ekonomik güven endeksindeki artış, reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerindeki artışlardan kaynaklandı.

    Reel kesim güven endeksi ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 3,8 artarak 109,7 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 6,4 artarak 79,7 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 1,7 artarak 95 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 0,6 artarak 83,8 değerini aldı.

    Tüketici güven endeksi ekim ayında yüzde 0,1 azalarak 81,9 değerine düştü.

    BAKAN ALBAYRAK: EKONOMİMİZE GÜVEN ARTIYOR

    Rakamları değerlendiren Bakan Albayrak, “Farklı siyasi saiklerle bir olup battık, bittik yaygarasıyla algı oluşturmaya çalışanlara inat, ekonomimize güven artıyor! Ekonomik Güven Endeksi eylülde 88,5 iken ekimde yüzde 4,8 oranında artarak 92,8 değerine yükseldi” dedi.

  • TÜİK, işsizlik rakamlarını açıkladı

    TÜİK, işsizlik rakamlarını açıkladı

    Türkiye’de işsizlik oranı, temmuzda geçen yılın aynı ayına göre 0,5 puanlık azalışla yüzde 13,4 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu, temmuz ayına ilişkin işgücü istatistiklerini açıkladı. İşsizlik oranı yüzde 13,4 seviyesinde gerçekleşti.

    Türkiye İstatistik Kurumu, temmuz ayına ilişkin işgücü istatistiklerini açıkladı.

    İşsizlik oranı, temmuzda geçen yılın aynı ayına göre 0,5 puanlık azalışla yüzde 13,4 oldu.

    Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2020 yılı Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 369 bin kişi azalarak 4 milyon 227 bin kişi oldu.

    İşsizlik oranı 0,5 puanlık azalış ile yüzde 13,4 seviyesinde gerçekleşti. Tarım dışı işsizlik oranı 0,6 puanlık azalış ile yüzde 15,9 oldu. İstihdam oranı yüzde 43,5 oldu İstihdam edilenlerin sayısı 2020 yılı Temmuz döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 254 bin kişi azalarak 27 milyon 263 bin kişi, istihdam oranı ise 2,9 puanlık azalış ile yüzde 43,5 oldu.

    Bu dönemde, istihdam edilenlerin sayısı tarım sektöründe 361 bin, sanayi sektöründe 246 bin, hizmet sektöründe 761 bin kişi azalırken inşaat sektöründe ise 114 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin yüzde 19,4’ü tarım, yüzde 19,6’sı sanayi, yüzde 6,1’i inşaat, yüzde 54,9’u ise hizmet sektöründe yer aldı.

    İŞGÜCÜNE KATILMA ORANI YÜZDE 50,3 OLARAK GERÇEKLEŞTİ

    İşgücü 2020 yılı Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 622 bin kişi azalarak 31 milyon 491 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 3,5 puanlık azalış ile yüzde 50,3 olarak gerçekleşti.

  • En yüksek gelire sahip şehir: İstanbul (Gelir dağılımındaki adaletsizlikte de ilk sırada)

    En yüksek gelire sahip şehir: İstanbul (Gelir dağılımındaki adaletsizlikte de ilk sırada)

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun araştırmasına göre İstanbul, Türkiye’nin en yüksek gelirine sahip şehri. Ancak aynı zamanda gelir dağılımındaki adaletsizlikte de ilk sırada. En yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay ise, geçen yıl bir önceki yıla göre 1,3 puan azalarak yüzde 46,3’e düştü. İşte 2019 yılına ilişkin Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’nın ayrıntıları…

    Türkiye’de en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, geçen yıl bir önceki yıla göre 1,3 puan azalarak yüzde 46,3’e geriledi. En düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan artarak yüzde 6,2’ye ulaştı.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 yılına ilişkin Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını açıkladı.

    Hane halkı kullanılabilir gelirinin, hane halkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak hesaplanan eşdeğer hane halkı büyüklüğüne bölünmesiyle elde edilen “eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirine” göre, en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, 2019’da bir önceki seneye kıyasla 1,3 puan azalarak yüzde 46,3 ve en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun payı da 0,1 puan artarak yüzde 6,2 oldu.

    Toplumun en zengin yüzde 20’sinin gelirinin, en yoksul yüzde 20’sinin gelirine oranı 7,8’den 7,4’e düştü.

    GİNİ KATSAYISI DÜŞTÜ

    Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan ve sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1’e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade eden Gini katsayısı, 2019’da bir önceki yıla göre 0,013 puan azalışla 0,395 olarak tahmin edildi.

    GİNİ KATSAYISI NEDİR?

    Gini katsayısı, bir ülkenin milli gelirinin ülkede yaşayan vatandaşlar arasında dağılımını ölçen bir istatistiksel hesaplamadır. Bu sayı ülkenin zenginliğini ifade etmez, eldeki zenginliğin eşit paylaşılıp paylaşılmadığını ortaya çıkarır. Aynı zamanda sosyolog olan İtalyan istatistikçi, Corrado Gini’nin geliştirdiği ‘gini katsayısı’ 1912 senesinde bir makale olarak yayınlandı. Bu hesaplama sistemi dünya ülkelerinin tümünün gelir dağılımında bir eşitlik olup olmadığını ölçmek için kullandığı gelişmiş bir yöntemdir.

    TÜRKİYE’DE EN YÜKSEK GELİR İSTANBUL’DA

    Türkiye’de geçen yıl itibarıyla en yüksek gelir “İstanbul” bölgesinde görüldü. Gelir eşitsizliğinin en düşük tespit edildiği bölge “Doğu Marmara”, göreli yoksulluk oranının en yüksek belirlendiği bölge ise “Akdeniz” oldu.

    Türkiye’de ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri, 2019’da 28 bin 522 lira olarak hesaplandı.

    İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 2. Düzey Bölgeleri itibarıyla söz konusu geliri en yüksek olan bölge, 40 bin 749 lirayla “İstanbul” oldu. Bu bölgeyi 32 bin 384 lirayla “Batı Anadolu”, 30 bin 337 lirayla “Ege” izledi.

    Ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirinin en düşük olduğu bölgeler ise 13 bin 441 lirayla “Mardin, Batman, Şırnak, Siirt” oldu.

    GELİR EŞİTSİZLİĞİ EN FAZLA İSTANBUL BÖLGESİNDE

    P80/P20 oranı, en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun gelirinin en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun gelirine oranı şeklinde hesaplanıyor. Bu oran küçüldükçe gelir eşitsizliği azalıyor. Bu oran Türkiye genelinde 7,4 iken, bu değerin en düşük olduğu bölgeler 4,6 ile “Doğu Marmara”, 5,5 ile “Batı Karadeniz”, 5,6 ile “Orta Anadolu” olarak kayıtlara geçti. Bu oranın en yüksek olduğu bölgeler ise 7,8 ile “İstanbul”, 6,7 ile “Akdeniz” ve 6,6 ile “Batı Marmara” olarak sıralandı.

    Araştırmaya göre P80/P20 oranının en düşük olduğu İBBS 2. Düzey bölgeleri ise 4,2 ile TR81 “Zonguldak, Karabük, Bartın”, 4,3 ile TRB1 “Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli” ve 4,5 ile TR41 “Bursa, Eskişehir, Bilecik” olarak sıralandı.

    Bu oranın en yüksek olduğu İBBS 2. Düzey bölgeleri ise 7,8 ile TR10 “İstanbul”, 6,8 ile TRC2 “Şanlıurfa, Diyarbakır”, 6,6 ile TR62 “Adana, Mersin” ve TR22 “Balıkesir, Çanakkale” olarak kayıtlara geçti.

    Her bölge için eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si temelinde hesaplanan yoksulluk sınırına göre, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu İBBS 1. Düzey bölgeleri yüzde 13,3 ile TR6 “Akdeniz”, yüzde 12,9 ile TR2 “Batı Marmara” ve yüzde 11,9 ile TRA “Kuzeydoğu Anadolu” olarak gerçekleşti.

    Göreli yoksulluk oranının en düşük olduğu İBBS 1. Düzey bölgeleri ise yüzde 8,4 ile TR4 “Doğu Marmara”, yüzde 9,9 ile TR7 “Orta Anadolu” ve yüzde 10,5 ile TR3 “Ege” bölgeleri oldu.

    Her İBBS 2. Düzey bölgesi için eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si temelinde hesaplanan yoksulluk sınırına göre, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölgeler yüzde 15 ile TR82 “Kastamonu, Çankırı, Sinop”, yüzde 14 ile TR62 “Adana, Mersin” ve yüzde 13,3 ile TR21 “Tekirdağ, Edirne, Kırklareli” olarak kayıtlara geçti.

    Göreli yoksulluk oranı en düşük olan İBBS 2. Düzey bölgeleri ise yüzde 4,6 ile TRB1 “Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli”, yüzde 5,8 ile TRC1 “Gaziantep, Adıyaman, Kilis” ve yüzde 8 ile TR41 “Bursa, Eskişehir, Bilecik” olarak hesaplandı.

  • Yoksulluk oranı yüzde 14,4’e yükseldi

    Yoksulluk oranı yüzde 14,4’e yükseldi

    Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı 2019 yılında 0.5 puan artarak yüzde 14.4’e yükseldi.

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması verilerine göre, medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre yoksulluk oranı ise son yılda 0.1 puan artarak yüzde 21.3 olarak gerçekleşti.

    TÜİK araştırmasında, “Toplumun genel düzeyine göre belli bir sınırın altında gelire sahip olan bireyler göreli anlamda yoksul sayılmaktadır” denildi.

    Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 40’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0.4 puanlık artış ile yüzde 8.3 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 70’i dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı bir önceki yıla göre değişmeyerek yüzde 28.5 oldu.

    Hanehalkı tipine göre eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında; tek kişilik hanehalklarında yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0.4 puan azalarak yüzde 9.2, çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarında bu oran 1.5 puan artarak yine yüzde 9.2 olmuştur.

    En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranının 0.6 puan azalarak yüzde 18.2, tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranının ise 0.9 puan artarak yüzde 13.8 olduğu görüldü.

    Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; okur-yazar olmayan fertlerin yüzde 26.1’i, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 22.4’ü yoksul iken, bu oran lise altı eğitimlilerde yüzde 13.4, lise ve dengi okul mezunlarında ise yüzde 6.9 oldu. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 2.5 ile en düşük yoksulluk oranının gözlendiği grup oldu.

    Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk; çamaşır makinasi, renkli televizyon, telefon ve otomobil sahipliği ile ekonomik olarak beklenmedik harcamaları yapabilme, evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayabilme, kira, konut kredisi ve faizli borçları ödeyebilme, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek yiyebilme ve evin ısınma ihtiyacını karşılayabilme durumu ile ilgili hanehalklarının algılarını yansıtıyor.

    Yukarıda belirtilen dokuz maddenin en az dördünü karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan ciddi maddi yoksunluk oranı 2018 yılında yüzde 26.5 iken 2019 yılı anket sonuçlarında 0.2 puan azalarak yüzde 26.3 olarak gerçekleşti.

    Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsamaktadır. Buna göre, 2019 yılı anket sonuçlarında sürekli yoksulluk oranı bir önceki yıla göre değişmeyerek yüzde 12.7 oldu.

    Oturulan konuta sahip olanlar geçen yıla göre 0.2 puan azalarak 2019 yılında yüzde 58.8 hesaplanırken, kirada oturanların oranı yüzde 25.6, lojmanda oturanların oranı yüzde 1.3, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenler oranı ise yüzde 14.3 olarak gerçekleşti.

    Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 39.3’ü konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu, yüzde 36.9’u sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. problemleri yaşarken yüzde 26.1’i trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşılaştı.

    Geçen yıla göre nüfusun konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemeleri 0.7 puan artarak yüzde 71.1 oldu. Nüfusun yüzde 9.6’sına bu ödemeler yük getirmezken yüzde 19’una çok yük getirdi. Hanelerin yüzde 58.7’si evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını, yüzde 33.6’sı iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını, yüzde 29.7’si beklenmedik harcamaları, yüzde 19.2’si evin ısınma ihtiyacını, yüzde 56.6’sı eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadığını beyan etti. (Grafik)

  • İstatistikler açıklandı! Bursa zirvedeki yerini koruyor

    İstatistikler açıklandı! Bursa zirvedeki yerini koruyor

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 yılına ilişkin “Kültürel Miras İstatistikleri”ni açıkladı.

    Buna göre, Türkiye genelinde müze sayısı geçen yıl 2018’e göre yüzde 3,5 artarak 467’ye çıktı. Bu müzelerin 199’u Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde, 268’i ise özel müze kategorisinde yer aldı. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müzelerdeki eser sayısı, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 2,2 azalarak 3 milyon 263 bin 251 oldu. Bakanlığa bağlı müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı da aynı dönemde yüzde 24,4 arttı ve 35 milyon 48 bin 417 olarak kayıtlara geçti.

    Müze ve ören yerleri ziyaretleri yüzde 18,2 arttı

    Türkiye’de geçen yıl bakanlığa bağlı ücretli müze ve ören yerlerini ziyaret edenlerin sayısı da bir önceki yıla göre yüzde 18,2 artış gösterdi. Bakanlığa bağlı ücretli müze ve ören yerlerini ziyaret edenlerin sayısı 2019’da 21 milyon 873 bin 822, bunların toplam ziyaretçiler içindeki payı yüzde 62,4 oldu. Ücret ödenmeyen müze ve ören yerlerini ziyaret edenlerin sayısı 13 milyon 174 bin 595, bunların toplam ziyaretçiler içindeki payı yüzde 37,6 olarak hesaplandı.

    Özel müzelerin eser sayısı da ziyaretçisi de arttı

    Özel müzelerde mevcut eser sayısı da söz konusu dönemde yüzde 3,1 artışla 408 bin 649 oldu. Bu müzelere gelen ziyaretçi sayısı da yüzde 30,3 artışla 16 milyon 258 bin 132 olarak kayıtlara geçti.

    Taşınma kültür varlıklarında Bursa 4’üncü sırada

    Müzelerin sorumluluğundaki taşınmaz kültür varlıklarının sayısı ise geçen yıl 2018’ye göre yüzde 4 artarak 113 bin 137 oldu. Müzelerin sorumluluğu altındaki taşınmaz kültür varlıklarının en çok bulunduğu il 32 bin 68 ile İstanbul olurken, bu kenti 7 bin 393 taşınmaz kültür varlığıyla İzmir, 4 bin 585 taşınmaz kültür varlığıyla Muğla ve 4 bin 422 taşınmaz kültür varlığıyla Bursa takip etti.

    Milli parkların sayısı 2019’da bir önceki yıla göre değişmezken, tabiat parkı sayısı yüzde 1,6 arttı. Aynı dönemde tabiat parkı alanınında yüzde 0,4 artış oldu. Geçen yıl tabiat parkı sayısı 247’ye yükselirken, tabiat parkı alanı ise 106 bin 836 hektara yükseldi. Tabiat anıtı sayısı da bu dönemde yüzde 3,6 artarak 116, tabiat anıtı alanı ise yüzde 25,4 yükselerek 9 bin 390 hektar oldu.

  • İYİ Partili Paçacı: Gerçek dışı rakamların analizi yapılamaz

    İYİ Partili Paçacı: Gerçek dışı rakamların analizi yapılamaz

    İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Cihan Paçacı, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK), hesaplama yöntemlerinde revizyona giderek verileri saptırdığını ve gerçeklerin üstünü örtmeye çalıştığını iddia ederek, “Gerçek dışı rakamların analizi yapılamaz. Bu sebeple açıklanan enflasyon, büyüme ve işsizlik verilerini analiz etmeye değer bulmuyorum.” dedi.

    Paçacı, parti genel merkezinde düzenlediği basın değerlendirmelerde bulundu.

    TÜİK’in dün ağustos ayı enflasyon rakamlarını açıkladığını hatırlatan Paçacı, “TÜİK, geçen yıla göre enflasyonun yüzde 11,77 olduğunu ifade etti. Yani geçen yıl 100 liraya doldurduğumuz file bu yıl 111 liraya dolduğunu söyledi. Gerçekten böyle mi?” diye sordu.

    İktidarın gerçekleri gizlediğini, ekonomideki gerçek tablonun üstünü örtmeye çalıştığını ve gerçek olmayan rakamlar açıklandığını ileri süren Paçacı, şöyle konuştu:

    “Fiyatlar artarken enflasyon artmıyor. Çalışan sayısı azalırken işsiz sayısı düşüyor. Ülke ciddi ölçüde fakirleşirken küçülme yüzde 9,9 olarak açıklanıyor. Gerçek dışı rakamların analizi yapılamaz. Bu sebeple açıklanan enflasyon, büyüme ve işsizlik verilerini analiz etmeye değer bulmuyorum.”

    “Döviz talebi kurları artırdı”

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası politika faizinin yüzde 24’ten yüzde 8,25’e çekildiğine dikkati çeken Paçacı, bu uygulamanın ise ekonomik dengeleri ciddi ölçüde bozduğunu, faiz indirimine rağmen enflasyonun düşmediğini ve Türk Lirası reel faizlerin negatife dönüştüğünü dile getirdi. Paçacı, “Döviz talebi, kurları artırmış ve ekonomi yönetimi kurları tutmak için yine yanlış bir yol izleyerek son bir yılda 105 milyar dolar kamu bankaları aracılığıyla döviz satışı yapmış ve Merkez Bankası döviz rezervi tüketilmiştir. Bu yanlış uygulama döviz kurlarındaki artışı kontrol edilemez hale getirmiştir.” ifadelerini kullandı.

    “Verilen krediler döviz ve altına kaydı”

    Pandemi döneminde ekonomik tahribatı azaltmak için işini, aşını kaybedenlere nakit yardım yapılması yerine vatandaşların kredi yoluyla borçlandırıldığını da savunan Paçacı, şunları söyledi:

    “Kontrolsüz bir şekilde verilen krediler, güven ortamının olmadığı bir dönemde doğal olarak dövize ve altına kaymıştır. Bu uygulama da başarısız olunca piyasaya verilen likiditenin geri çekilmesine karar verilmiş ve yeni bir denemeye daha geçilmiştir.”

    Paçacı, piyasa şartlarına uygun olmayan yanlış uygulamaların önümüzdeki dönemde enflasyon artışına sebep olacağını ve hiçbir şekilde olumlu sonuç vermeyeceğini belirterek Türk ekonomisinin deneme yanılma yoluyla yönetildiğini iddia etti.

    “Ekonomik kriz, ekonomik çöküşe dönüşmektedir”

    Döviz kuru artışının devam ettiğini, enflasyonun artma eğilimine girdiğini, ihracatın düştüğünü, ithalatın ise arttığını vurgulayan Paçacı, kur artışı dolayısıyla 431 milyar dolarlık döviz borcunun Türk Lirası cinsinden arttığına dikkati çekti. Paçacı, “Bütçe rekor düzeyde açık vermektedir. Daralma ve küçülme sürmektedir. Banka kredilerinde sorunlu kredi miktarı yükselmektedir. Ekonomik kriz, ekonomik çöküşe dönüşmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

  • İYİ Parti’li Paçacı: Vatandaş enflasyonun doğru olmadığını TÜİK’ten daha iyi biliyor

    İYİ Parti’li Paçacı: Vatandaş enflasyonun doğru olmadığını TÜİK’ten daha iyi biliyor

    İYİ Parti Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı, “TÜİK geçen yıl 100 liraya doldurduğumuz filenin bu yıl 111 liraya dolduğunu söyledi. Gerçekten böyle mi? Pazara, çarşıya, alışverişe çıkan vatandaş açıklanan enflasyon oranının doğru olmadığını sanırım TÜİK’ten daha iyi biliyor” dedi.

    İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı, genel merkezde basın toplantısı düzenledi. Paçacı, dün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından Ağustos ayı enflasyon rakamlarının açıklandığını hatırlattı. Paçacı, TÜİK’in geçen yıla göre enflasyonu yüzde 11.77 oranında açıkladığını bildirerek, “Yani TÜİK geçen yıl 100 liraya doldurduğumuz filenin bu yıl 111 liraya dolduğunu söyledi. Gerçekten böyle mi? Pazara, çarşıya, alışverişe çıkan vatandaş açıklanan enflasyon oranının doğru olmadığını sanırım TÜİK’ten daha iyi biliyor. Geçen hafta büyüme rakamları açıklandı ve 2’nci çeyrekte Türkiye’nin yüzde 9,9 küçüldüğü açıklandı. Ekonomideki gerçek tablonun üstü örtülmeye çalışılıyor ve gerçek olmayan rakamlar açıklanıyor. Bunun için ise genellikle TÜİK kullanılıyor. TÜİK sürekli hesaplama yöntemlerinde revizyona giderek ekonomik verileri saptırıp gerçeklerin üstünü örtmeye çalışıyor. Çalışan sayısı azalıyor ancak işsizlik sayısı da düşüyor; birbiriyle çelişen ifadeler” diye konuştu.

  • Türkiye ikinci çeyrekte 9,9 küçüldü

    Türkiye ikinci çeyrekte 9,9 küçüldü

    Gayrisafi Yurtiçi Hasıla 2020 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 9,9 azaldı. Sanayi sektörü 2020 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 16,5 azaldı. Öte yandan, Türkiye’nin dış ticaret açığı ise yüzde 55,6 arttı.

    Berat Albayrak: “Kötümser tabloların aksine GSYİH oranımız dünya ülkelerine kıyasla iyi sonuç verdi. Ekonominin temelleri sağlam, dinamikleri kuvvetli.”

    İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, ikinci çeyrek büyüme verilerine ilişkin, “2020’nin ikinci çeyreği, tüm dünyada hayatın adeta durduğu ‘Korona Çeyreği’ oldu. Yüzde 9,9’luk bu daralma, normalleşmede V tipi dönüşün dip noktasını gösterdi.” ifadelerini kullandı.

     

  • İşsizlik rakamları açıklandı

    İşsizlik rakamları açıklandı

    Türkiye’de işsizlik oranı, mayısta geçen yılın aynı ayına göre 0,1 puan artarak yüzde 12,9’a yükseldi. Söz konusu dönemde işsiz sayısı 331 bin kişi azalarak 3 milyon 826 bin kişi olarak kayıtlara geçti.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mayıs ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı.

    Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı, mayısta geçen yılın aynı ayına göre 331 bin kişi azalarak 3 milyon 826 bin kişiye geriledi. Aynı dönemde işsizlik oranı 0,1 puan artarak yüzde 12,9 oldu.

    Tarım dışı işsizlik oranı ise 0,2 puanlık artışla yüzde 15,2 olarak tahmin edildi.

    İşsizlik oranı mayısta bir önceki aya göre ise 0,1 puan arttı. Söz konusu ayda 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı 1,6 puan artarak yüzde 24,9 oldu. İşsizlik oranı 15-64 yaş grubunda ise 0,1 puan artışla yüzde 13,2 olarak gerçekleşti.

    TÜİK verilerine göre, 2011-2020 döneminde aylar ve yıllar itibarıyla mevsim etkilerinden arındırılmamış işsizlik oranları şöyle:

    2011 2012 2013 2014 2015 2016   2017 2018 2019
    Ocak 11,1 9,3 9,7 10,3 11,3   11,1  13  10,8  14,7 13,8
    Şubat 10,7 9,6 9,7 10,2 11,2   10,9  12,6  10,6  14,7  13,6
    Mart 10,1 9,1 9,4 9,7 10,6   10,1  11,7  10,1  14,1  13,2
    Nisan 9,3 8,2 8,7 9 9,6     9,3  10,5   9,6  13  12,8
    Mayıs 8,9 7,6 8,2 8,8 9,3     9,4 10,2   9,7  12,8  12,9
    Haziran 8,7 7,3 8,1 9,1 9,6   10,2 10,2  10,2  13
    Temmuz 8,6 7,6 8,6 9,8 9,8   10,7  10,7  10,8  13,9
    Ağustos 8,5 8 9 10,1 10,1   11,3  10,6  11,1  14
    Eylül 8,2 8,3 9,2 10,5 10,3   11,3  10,6  11,4  13,8
    Ekim 8,4 8,3 9,1 10,4 10,5   11,8  10,3  11,6  13,4
    Kasım 8,4 8,6 9,3 10,7 10,5   12,1  10,3  12,3  13,3
    Aralık 9 9,3   9,6 10,9 10,8   12,7  10,4  13,5  13,7
    Yıllık 9,1 8,4     9 9,9 10,3  10,9  10,9  11  13,7

     

  • Türkiye’de küçük ve büyükbaş hayvan sayısı 73.7 milyona çıktı

    Türkiye’de küçük ve büyükbaş hayvan sayısı 73.7 milyona çıktı

    Türkiye genelinde, küçükbaş ve büyükbaş hayvan sayısı Haziran sonu itibarıyla 73 milyon 678 bin baş düzeyine yükseldi.

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun “Hayvansal Üretim İstatistikleri” verilerine göre, büyükbaş hayvan sayısı yılın ilk yarısında yüzde 4.2 artarak 18 milyon 615 bin başa, aynı dönemde küçükbaş hayvan sayısı da yüzde 13.6 artarak 55 milyon 63 bin başa yükseldi.

    Haziran ayı sonu itibariyle büyükbaş hayvanlar arasında yer alan sığır sayısı geçen yılın Aralık ayına göre yüzde 4.2 artarak 18 milyon 426 bin başa, manda sayısı da yüzde 2.5 artarak 189 bin başa yükseldi.

    Haziran ayı sonu itibariyle küçükbaş hayvanlar arasında yer alan koyun sayısı geçen yılın Aralık ayına göre yüzde 14.6 artarak 42 milyon 713 bin başa, keçi sayısı da yüzde 10.2 artarak 12 milyon 351 bin başa çıktı.

    TÜİK’ten verilen bilgiye göre, büyükbaş, küçükbaş ve diğer hayvan sayıları ile ilgili bilgiler doğrudan Tarım ve Orman Bakanlığı (TOB) vasıtasıyla ilçe detayında İstatistik Veri Ağı (İVA) sistemi aracılığıyla derlendi.