Türkiye İstatistik Kurumu temmuz ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Enflasyon temmuzda yüzde 0,58 arttı. Yıllık bazdaki artış ise yüzde 11, 76 oldu.
TÜFE’de 2020 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 0,58, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 6,37, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 11,76 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 11,51 artış gerçekleşti.
Tüketici fiyatları bazında temmuzda en yüksek fiyat artışı yüzde 61,86 ile yurt içi bir hafta ve daha fazla süreli turlarda gerçekleşirken, en çok ucuzlayan ürün yüzde 37,78 ile taze fasulye oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, temmuzda yurt içi bir turlardaki fiyat artışını yüzde 10,88 yumurta, yüzde 9,4 ile LPG (araba tüpü dolum) ücreti izledi.
Temmuzda fiyatı en çok artış gösteren diğer ürünler arasında yüzde 9,37 ile genç odası takımı, yüzde 7,42 ile yemek odası takımı, yüzde 7,1 ile kıvırcık, yüzde 6,95 ile elma, yüzde 6,78 ile altın yer aldı.
Geçen ay en fazla fiyat düşüşü ise yüzde 37,78 ile taze fasulyede gerçekleşti. Bunu yüzde 35,28 ile kabak, yüzde 30,85 ile patlıcan, yüzde 29,64 ile salatalık, yüzde 24,61 ile kiraz izledi.
Ekonomik güven endeksi Temmuz ayında %11,8 oranında artarak 82,2 değerine yükseldi.
Endeks bir önceki ay %73,5 olarak gerçekleşmişti.
TÜİK’in açıklamasına göre, ekonomik güven endeksindeki artış, reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerindeki artışlardan kaynaklandı.
Ekonomik güven endeksi nedir?
Ekonomik güven endeksi, tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme, beklenti ve eğilimlerini özetleyen bir bileşik endekstir. Endeks, mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, reel kesim, hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörleri güven endekslerinin alt endekslerinin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden oluşmaktadır.
Bu kapsamda tüketici, reel kesim, hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerine ait toplam 20 alt endeks hesaplamada kullanılmaktadır.
Ekonomik güven endeksinin hesaplamasında kullanılan alt endeksler her ayın ilk iki haftasında derlenen veriler kullanılarak hesaplanmaktadır.
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlenen bilgilere göre, toplam nüfusun yüzde 15’ini oluşturan 13 milyon genç nüfusuyla 20 AB üyesi ülkenin nüfusunu geride bırakan Türkiye’de, gençlerin öncelikli sorunları eğitim ve istihdamda yer alamamak, fırsat eşitsizliği ve güvencesizlik olarak görülüyor.
Bu güvensizlik ortamı gençleri başka ülkelerde yaşama hayallerine sürüklerken, günü kurtarmaya dönük politikalar yerine, özellikle salgın sonrası birincil dereceden gençleri etkileyecek olan istihdam sorunlarının çözümü için acil önlemler paketi beklentisi birçok kesim tarafından dillendiriliyor.
Her dört gençten biri işsiz
Rakamlarla genel bir tablo vermek gerekirse; her dört gençten biri işsiz. Genç kadınlarda işsizlik oranı 2018 yılında yüzde 25,3 iken, geçtiğimiz sene yüzde 30,6’ya yükseldi.
Gençlerde istihdam oranı ise 2019 yılında yüzde 33,1 oldu. İstihdam edilen gençlerin yüzde 17,7’si tarım, yüzde 28,2’si sanayi, yüzde 54,1’i ise hizmet sektöründe yer alıyor.
15-24 yaş arası nüfusun yüzde 25,7’si ne eğitimde ne istihdamda. Mesleki ve teknik lise veya üniversite mezunu her üç gençten biri ne eğitimde ne istihdamda.
2018-2019 yıllarında iller arası göç eden nüfusun yüzde 35’i, 15-24 yaş aralığındaki gençlerden oluştu.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkeleri arasında bir kıyaslama yapıldığında ise, devletin eğitim kurumlarına öğrenci başına en az harcama yaptığı ülke Türkiye olarak tespit ediliyor; zira ilkokuldan üniversiteye kadar olan dönemde öğrenci başına kamu harcamasında Türkiye, OECD ülkeleri arasında en son sırada yer alıyor.
Gençler ekonomik bağımsızlıklarını kazanamıyor
SODEV araştırmasına göre, Türkiye genelinde gençlerin yüzde 70’i ekonomik anlamda ailelerinden bağımsız değil. Bu soruya AK Parti seçmeninin yüzde 65,3’ü, CHP seçmeninin yüzde 66,7’si, HDP seçmeninin yüzde 81,8’i ve İYİ Parti seçmeninin yüzde 75’i, MHP seçmeninin ise yüzde 57,1’i bu şekilde yanıt veriyor. Daha önce başka araştırmaların da desteklediği bu veriler, gençlerin ekonomik anlamda “aile konfor alanının” dışına çıkacak ekonomik araçlardan yoksun kaldığını göstermesi açısından çarpıcı.
Araştırmanın öne çıkan bir noktası ise, gençlerin “özgürlükleri” önem sıralamasında önceliklendirmesi. Gençlerin yüzde 68,3’ü için ‘düşüncelerinizi özgürce ifade edebilmek’ birincil öncelik iken, yüzde 52’si ise başkalarının düşüncelerini özgürce ifade edebilmelerini önemsiyor. Özgürlük konusunda hassasiyet CHP seçmeni arasında daha yüksek iken, dini değerlerin önceliği daha alt sırada; dolayısıyla CHP seçmeni gençler daha seküler bir zemin sergiliyor.
SODEV Genel Başkanı Ertan Aksoy, “Twitter üzerinden oluşan bir gençlik algısı var, ama gerçek durum çok daha farklı. Önceliklerinde toplumsal ve kişisel değerde en çok öne çıkan şey “özgürlük” ve “kendini ifade etme hakkı” meselesi” diyor.
AK Partili gençlerin yarısı yurtdışında yaşamak istiyor
Yurtdışında yaşama konusunda ise gençler oldukça istekli. Türkiye genelinde gençlerin yüzde 62,5’u, imkanları olsa yurtdışına yerleşip orada yaşamayı istediklerini ifade ediyorlar. Bu oran, oy verdikleri siyasi parti 2002 yılından beri tek başına iktidar olmasına rağmen, AK Parti seçmeni gençlerde yüzde 47,5 iken, CHP seçmeninde yüzde 74,4. Diğer parti seçmenlerinde yüzde 60 bandında bir kesim bu konuda olumlu düşünüyor.
“AK Partili gençlerin yarısı ise, her ne kadar 18 yıldır iktidarın güvencesini hissetmelerine rağmen, yurtdışına çıkmak istiyor. Sizin için ne önemlidir sorusuna verilen yanıtlarda bunun cevabı gizli. Birinci sırada özgürlüğünü, ikinci sırada da bir başkasının kendisini ifade etme hakkını önceliklendiriyor. Dolayısıyla özgürlükten sonra açıklanabilecek bir durum bu. İnsanların tweet attığı için tutuklandığı bir iklimde bu şekilde hissediyor olabilir” diyor.
Aksoy bu noktada çarpıcı bir gençlik değerlendirmesinde bulunuyor ve gençliğin mevcut kutuplaşma çizgilerinin ötesinde bir arada yaşama çabalarında bulunduğuna dikkat çekiyor:
euronews Türkçe’ye konuşan Aksoy, “Türkiye siyaseti, 3 bin trol Twitter hesabına sıkıştırılmış durumda. Oradakilere bakıp değer yargıları onlardan ibaret sanıyoruz. Ancak gerçeklik öyle değil. Gençler karşılaştığımız troll hesaplardan farklı algılıyor, özgürlükleri önemsiyor. Sahada toplumun her kesimi, bir arada yaşamanın, özgürce yaşamanın koşullarını halen arıyor, bunun oluşması için çaba harcıyor. Gençlikte bu eğilim çok daha baskın.”
“Hayatınızın kalan kısmının tamamını Suudi Arabistan’da aylık 10 bin dolar kazanarak veya İsviçre’de aylık 5 bin dolar kazanarak geçirme imkanınız olsa hangisini tercih edersiniz?” sorusuna ise Türkiye genelinde gençlerin yüzde 72,2’si İsviçre yanıtını veriyor. Bu oran AK Parti seçmeninde yüzde 60,5; CHP seçmeninde ise yüzde 82,1 düzeyinde.
Hayatlarının geri kalanını ‘otokratik’ devlet olan Kuzey Kore’de aylık 10 bin dolar veya İsviçre’de aylık 5 bin dolar kazanarak geçirme imkanları olması durumunda ise gençlerin yüzde 64,3’ü yine İsviçre’den yana bir eğilim gösteriyor.
Aksoy, “Bunun bir ekonomik krize ve yakıcı bir işsizliğe konu olan bir dönemde yaşanması şaşırtıcı ve bir açıdan da sevindirici oldu. Yanlış kanıların aksine gençlik dinini, inancını istediği şekilde yaşamak istiyor ama birincil önceliği özgürlüğü” diyor.
İstihdamda fırsat eşitliği
İş bulma süreçlerinde ise gençler torpil ve kayırmacılığın halen geçerli olduğunu düşünüyor. Türkiye genelinde katılımcıların yüzde 79,3’ü yetenekli de olsa bir gencin iş başvurusu sırasında “arkası sağlam” ve “torpilli” bir başka gence yerini kaptırabileceği görüşünde. Bu oran AK Parti seçmeni gençlerde yüzde 66,5 iken, en yüksek oran yüzde 93,8 ile İYİ Parti seçmeni arasında gözlemleniyor.
“Bu yarışa girmek kötü, ama ondan daha kötüsü adil olmayan bir yarışa girmek. Gençlik fırsat eşitliği istiyor. Türkiye’de sosyal demokrasi iktidarı kurulması durumunda gençlerin bu algısını ortadan kaldırmak için bütün adımları atmak zorunda. Gençlere adil koşullarda, yetenekleri doğrultusunda yarışıp gelişim göstereceklerine dair umudunu yitirtirseniz verim de alamazsınız, ülkeye dair hayallerini kırarsınız” diyor Aksoy.
Aksoy’a göre, hem İYİ Parti’nin yeni kurulan bir parti olması, hem de genç yaşlarından dolayı kamu kurumlarına erişim imkanı olmadığı için bu hissi yaşamış olabilir. Ama, AK Parti ve MHP seçmeni arasında da yüksek rakamlar olması, “bunun artık hakikat olduğu, kanıksanan bir gerçeklik” haline gelmesi.
İyi üniversiteden mezun olmak katkı mı?
Üniversite sayılarındaki çarpıcı artışa rağmen Türkiye’de iş bulmak ile iyi bir üniversiteden mezun olmak arasında bulunduğu iddia edilen bağlantı ise, gençler tarafından artık kabul görmüyor. Gençlerin yüzde 27,8’i, Türkiye’de üniversitelerin iş bulmak için yeterli donanım sunmadığı düşüncesinde. Bu oran en yüksek HDP seçmeni arasında, zira neredeyse iki HDP seçmeni gençten biri, iş bulmak konusunda üniversitenin sunduğu olanakları yetersiz buluyor.
Gençlerin sosyal medya üzerinden düşüncelerini özgürce ifade edip edemedikleri sorulduğunda ise, bu konuda en “dertli” HDP seçmeni gençler; zira yüzde 54,5’i, sosyal medya üzerinden ifade özgürlüğünü hiçbir şekilde kullanamadığını ifade ederken, bu oran CHP seçmeninde yüzde 12,8, AK Parti seçmeninde ise yüzde 9,6.
Aksoy’a göre, gençlerin tamamı sosyal medyada siyasi içerik üretmese de ve gündelik yaşantılarından kesitler yayınladıklarında müdahale olmamasını “özgürlük” olarak ifade etmeleri mümkün, zira gençler arasında en çok kullanılan sosyal mecra yüzde 93,2 ile siyasi olmayan bir sosyal paylaşım aracı İnstagram iken, onu Twitter ve Facebook izliyor. 1990 sonrası doğan gençler dijital teknolojinin içerisinde büyüyen bir kesim olduğu, “dijital yerliler” olarak tanınıyor ve mobil araçlar üzerinden İnternet dünyasını kullanan bir kuşak olarak görülüyor.
“HDP seçmeni arasında sosyal medyada özgürce kendilerini ifade edemediklerini söyleyenlerin yüksek oranı ise bize şunu söylüyor: Gençlik siyasi paylaşımlarda üzerinde kimlik üzerinden bir baskı hissediyor” diyor Aksoy.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanlığı’na, Emine Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürü Elif Esen’le evli olan Muhammed Cahit Şirin vekaleten atandı.
TÜİK’ten yapılan duyuruya göre, kurumun Başkan Vekili Yinal Yağan, Sümer Holding’e Genel Müdür olarak atanırken Başkan Yardımcısı Muhammed Cahit Şirin ise TÜİK Başkanlığı’na vekaleten getirildi.
MUHAMMED CAHİT ŞİRİN KİMDİR?
1984 yılında İstanbul’da doğan Muhammed Cahit Şirin; ilk, orta ve lise eğitimini Konya’da tamamladı. Şirin, Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümünden mezun olduktan sonra Ford, BP, Abbott gibi uluslararası firmalarda uzman ve yöneticilik pozisyonlarında görev yaptı. 2018 yılında Türkiye İstatistik Kurumu’nda göreve başlayan Muhammed Cahit Şirin, en son başkan yardımcılığı görevini yürütüyordu.
Muhammed Cahit Şirin, daha önce Ekonomi Bakanlığı’nda danışman olarak çalışmıştı. Şirin, geçtiğimiz yılın haziran ayında AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürü Elif Esen ile evlendi. Çiftin nikâh şahitliğini ise Recep Tayyip Erdoğan ve Emine Erdoğan yaptı.
Türkiye genelinde işsizlik oranı, Ocak, Şubat ve Mart aylarını kapsayan Şubat döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre 1.1 puanlık azalarak yüzde 13.6’ya geriledi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, bu dönemde tarım dışı işsizlik de 1.5 puanlık azalış ile yüzde 15.4’e indi. Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2020 yılı Şubat döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 502 bin kişi azalarak 4 milyon 228 bin kişi oldu.
Bu dönemde, 15-64 yaş grubunda işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 1.1 puan azalışla yüzde 13.9, tarım dışı işsizlik oranı ise 1.4 puanlık azalışla yüzde 15.5 oldu.
Bu yaş grubunda istihdam oranı 1.7 puanlık azalışla yüzde 47.6, işgücüne katılma oranı ise 2.6 puanlık azalışla yüzde 55.4’e düştü.
Buna karşılık, 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 1.7 puan azalışla yüzde 24.4’e, istihdam oranı ise 2.5 puan azalarak yüzde 29.5’e geriledi.
Aynı dönemde işgücüne katılma oranı 4.2 puanlık azalışla yüzde 39.1 düzeyinde gerçekleşti. Ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre 1.9 puanlık artışla yüzde 26.7 düzeyine çıktı.
Bu dönemde istihdam edilenlerin sayısı da 602 bin kişi azalarak 26 milyon 753 bin kişiye, istihdam oranı ise 1.7 puanlık azalış ile yüzde 43.1’e düştü.
Bu dönemde, istihdam edilenlerin sayısı tarım sektöründe 530 bin, inşaat sektöründe 93 bin, hizmet sektöründe 183 bin kişi azalırken, sanayi sektöründe ise 205 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin yüzde 15.5’i tarım, yüzde 20.9’u sanayi, yüzde 5.2’si inşaat, yüzde 58.3’ü ise hizmet sektöründe yer aldı.
İşgücü 2020 yılı Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 102 bin kişi azalarak 30 milyon 982 bin kişiye indi ve işgücüne katılma oranı da 2.6 puanlık azalış ile yüzde 49.9’a geriledi.
Bu dönemde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların toplam çalışanlar içindeki payını gösteren kayıt dışı çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 3.5 puan azalarak yüzde 30.0 olarak gerçekleşti.
Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 2.6 puan azalarak yüzde 20.2 oldu.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın derlediği verilere göre, 2020 yılı I. döneminde toplam kamu istihdamı 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 4.0 artarak 4 milyon 699 bin kişi oldu.
TÜİK, en yüksek akraba evliliğinin yapıldığı illeri açıkladı.
Resmi evlenmeler içerisindeki akraba evlilikleri illere göre incelendiğinde; geçtiğimiz yıl gerçekleşen toplam evlenmeler içindeki akraba evliliği oranının en yüksek olduğu ilin, %14,9 ile Şanlıurfa olduğu görüldü. Bu ili, %14,2 ile Siirt ve %13,9 ile Mardin illerinin izlediği görüldü. 6. sırada %11,5 ile Batman, 8. sırada %10,5 ile Şırnak ilk on il içerisinde yer aldı. Akraba evliliği oranının en düşük olduğu ilin ise %0,5 ile Kırklareli olduğu, bu ili %0,7 ile Balıkesir ve Edirne, %0,8 ile Bolu illerinin izlediği görüldü.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) “İstatistiklerle Aile 2019” bültenini yayımladı. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre oluşturulan verilerde illere göre akraba evliliği yapmış bireylerin sayısı ve toplam evli bireylerin içindeki oranı açıklandı. Buna göre Sivas’ta 2019 yılında toplam evlenme sayısı 4 bin 28 olurken akraba evliliği sayısı ise 125 olarak kayıtlara geçti. Akraba evliliği oranı Türkiye’de yüzde 4 iken Sivas’ta yüzde 3,1 olarak tespit edildi.