Etiket: tunceli

  • Tunceli’nin kaynak tuzlarına ilgi büyük

    Tunceli’nin kaynak tuzlarına ilgi büyük

    Pülümür’deki 3 tuzladan yılda yaklaşık bin ton kaynak tuzu üretimi gerçekleştiriliyor. Haziran ayının ilk haftalarında üretime başlanan tuzlalardaki mesai, mevsime göre Eylül sonlarına kadar sürüyor. Yeraltındaki kaya tuzu kaynağına tatlı suyun geçmesi sonucu iyon haline gelen tuzlar, ardından biriktirme havuzlarına akıtılıyor. Tuzlar, burada dinlendirildikten sonra küçük kristalize havuzlara geçiyor. Bu havuzlarda biriken tuz, 5-6 günde bir çekiliyor. Doğal kaynaklı tuzlar iç piyasanın yanı sıra yurt dışına da ihraç ediliyor.

    İşletme hakkında bilgi veren Mehmet Zeki Tosun, “Daha önce burası tekel tarafından işletiliyordu. Tekel özelleştikten sonra 2022 yılından beri biz burayı aldık. Burada ürettiğimiz şey kaynak tuzudur. Kaynak tuzu yeraltındaki kaya tuzu kaynağına tatlı suyun geçmesi sonucu iyon halinde bünyesine alıyor belli yerlerden çıkıyor. Ondan sonra bu biriktirme havuzlarına veriyoruz. Biriktirme havuzlarından sonra dinlendikten küçük küçük kristalize havuzlar var. Onlara veriyoruz. 5-6 günde bir çekiyoruz” dedi.

    En sağlıklı tuzun kaynak tuzu olduğunu vurgulayan Tosun, “En sağlıklı tuzlalar kaynak tuzlalarıdır. Ben 42 yılımı tekelde geçirdim. Tuz işletme müdürlüğü yaptım. Sonra kaynak tuzlaları Erzincan’a bağlandı. Bunların bütün şeylerini biliyorum. En doğalı bunlardır. Niye doğalı budur safi üretildiği şekilde tüketilen tuzdur. Göl içinde ürettiğimiz tuzu Erzincan, Tunceli, İstanbul ve başka bölgelere paketleyip satıyoruz. Bu sene tesisleri yenileme açısından üretime geç başladık. Yeni tesisler kurduk. Bir taraftan az da olsa üretim yapıyoruz. Bunu ekseri İstanbul, İzmir, Türkiye’nin çeşitli yerlerine buradan gitmiş insanlarımız alışkanlık etmiş bu tuzu kullanıyorlar. Onlara da gönderiyoruz” diye konuştu.

    Dünyada 4 çeşit tuz üretimi olduğunu aktaran Tosun, “Göl, deniz, kaya ve kaynak tuzları var. Kaynak tuzu en sağlıklı, en doğal üretildiği şekilde tüketilen tek tuzdur. Bu tuz dünyada bayağı rağbet görüyor. Kalite yönünden içinde herhangi bir katkı maddesi yoktur. Gördüğünüz şekilde alınıyor, ayıklanıyor, tuzlu suyla yanıyor. Yıkandıktan sonra tertemiz piyasaya veriliyor” şeklinde konuştu.

  • 38 yılda 30 bin ağaç dikti

    38 yılda 30 bin ağaç dikti

    Tunceli’nin Çemişgezek ilçesine bağlı Savuk köyü Keban Barajının yapılmasının ardından sular altında kaldı ve köy farklı bir alana taşındı. Savuk köyünde ikamet eden İsmail Çelik, köyüne 38 yılda diktiği 30 bin adet fidanla adeta köyün ‘Toprak dedesi’ oldu. Köyün ilk zamanlarında sadece bir ardıç ağacı olduğu ve ondan dolayı köye yerleşmek üzere ve dinlenmek isteyen vatandaşların ardıç ağacı altında oturduklarını gören Çelik, içindeki doğa sevgisi ve vatandaşların da yardımıyla 30 bin adet ağaç dikti. Ağaç ekimine halen daha devam eden Çelik, “Ben ağacı kesmek için değil dikmek için çabalıyorum” dedi.

    1 ağaçtan 30 bin ağaca

    Köylerinin 1974 yılında yapımına başlanan Keban Barajının açılmasının ardından suların altında kaldığını ve yeni köylerinin kurulduğunu aktaran İsmail Çelik, “1983 yılında köyümüzü buraya taşıdık. Köyümüzü buraya taşıdıktan sonra ağaçlandırma çalışması başladı ve bu çalışma esnasında çam fidanlarına bir merakım oldu. Ondan dolayı 10 bin adet çam fidanı diktim ondan sonra da 15 bin adede yakın badem ağacı diktim. Bu esnada köyümüz de halen ağaç dikmeye devam ediyoruz.

    Köyümüzün ağaçlandırması sırasında dönemin Orman Bölge Müdürü geldi ağaçlandırma çalışmamızı gördükten sonra bizlere bir kamyon çam fidanı gönderdi. Neticede şuan da köyümüzde 30 bine yakın ağaç dikilmiş durumda çalışmalarımız halen daha devam ediyor. Köyümüzde daha önce hiç ağaç yoktu. Köye yerleşim başladığı zaman sadece bir tane ardıç ağacı vardı o ağacın altında yemek yerdik başka da ağacımız yoktu. Sonradan başlatılan çalışma neticesinde ağaç sevdamız başladı. Bende daha önceden de ağaç sevdası vardı ben ağaçları çok seviyorum. Bir tane ağaç kesmek değil de daha fazla ağaç dikmek için uğraşıyorum” diye konuştu.

  • Türkiye’de bugüne kadar görülmüş gövdesi en geniş ceviz ağacı

    Türkiye’de bugüne kadar görülmüş gövdesi en geniş ceviz ağacı

    Tunceli’nin Pülümür ilçesinde belediye öncülüğünde ve Darmstadt Pülümür’ü Destekleme Derneğinin katkısıyla Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği, Ankara Üniversitesi Fen ve Eczacılık Fakültesi ile Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi akademisyenleri tarafından 13 ile 19 Haziran tarihleri arasında arazi çalışmaları yapıldı. İlçenin bitki envanteri, sürüngenleri ve anıt ağaçlarının tespit edilmesi amacıyla gerçekleştirilen arazi çalışmasında bir köyde 700 yaşında ardıç ağacının yanı sıra Türkiye’de şu ana kadar görülmüş gövdesi en geniş ceviz ağacı da tespit edildi. 9 metre 22 santimetre gövde çapına sahip ceviz ağacının tespitiyle bu türün Anadolu’nun doğal türlerinden biri olduğu da teyit edilmiş oldu.

    “Ceviz Anadolu’nun doğal türlerinden”

    Ceviz ağacı hakkında bilgi veren Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği üyesi orman yüksek mühendisi Ahmet Demirtaş, “Bizim eski literatürde cevizin aslında Anadolu’nun yabancı bir türü olduğu, dışarıdan getirip çoğaltıldığı bilinirdi. Ama son yıllardaki araştırmalar cevizin Hakkari’den Tunceli’ye kadar olan bölgede doğal olarak yetiştiği de saptanmış oldu. Dolayısıyla Anadolu’nun doğal türlerinden birisi ve uzun ömürlü. Meyvesinden, odunundan yararlandığımız bir ağaç türü” dedi.

    Ceviz ağacının şu ana kadar görülen en geniş gövde çapına sahip olduğunu ifade eden Demirtaş, “Benim okuduklarımdan, gördüğüm rakamlardan, gözlemlerimden hareketle söylüyorum. Benim duyabildiğim, görebildiğim en geniş çaplı en büyük ceviz. Bu cevizin bugüne kadar yaşamasını sağlayan köy halkına teşekkür etmek lazım” diye konuştu.

    İlçedeki ceviz potansiyeli hakkında da bilgi veren Demirtaş, “Benim gözlemlerime göre Pülümür’ün hemen hemen cevizin bulunması vadisi, köyü, bir yerleşim alanı yok. Her bölgede ceviz çok yaygın olarak yetişiyor. Zaten her alanda fidanlarının, yeni bireylerinin görülmüş olması buranın doğal yetişme ortamı olduğunu gösteren bir durum. Yani Hakkari ile burası Van, Hakkari, Tunceli bu bölge cevizin doğal olarak yetiştiği bölge” şeklinde konuştu.

    Anıt ağaçların tescili için çalışma başlatılacak

    Pülümür Belediye Başkanı Müslüm Tosun, çalışma sonucunda tespit edilen anıt ağaçların tescili için çalışma başlatacaklarını söyledi. Başkan Tosun, “Bölgemizde ceviz, ardıç, meşe ağaçları çok yaygın. Bu çalışmayla yıllanmış ağaçların olduğunu tespit etmiş olacaktık. Geçen yapılan çalışmada 700 yıllık ardıç ağacına denk gelindi. Ayrıca gövdesi en geniş olan ceviz ağacı tespit edildi. Bu çalışmalarımız bittikten sonra bunların tescilini yapmayı planlıyoruz. Ankara Üniversitesi, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nden hocalarımız çalışmaya katıldı. Çok verimli bir çalışma oldu. Ben hepsine tek tek teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

    3 yıl önce başlatılan çalışmanın önümüzdeki süreçte devam edeceği belirtildi.

  • Tescilli mezarlıkta kaçak kazı

    Tescilli mezarlıkta kaçak kazı

    Tunceli’nin Pülümür ilçesine bağlı Sağlamtaş köyünde bulunan tescilli mezarlıkla kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından kaçak kazı yapıldı. Kaçak kazıda mezarlıkta bulunan koçbaşlı ve insan figürü bulunan mezar taşlarına zarar verildi.

    Vatandaşların durumu haber vermesi üzerine Tunceli Müze Müdürlüğü, Cumhuriyet Başsavcılığı ve jandarma tarafından şahısları bulmak amacıyla soruşturma başlatıldı.

    Aynı mezarlıkta daha önce de kaçak kazı yapıldığını belirten yetkililer, vatandaşlardan bu tür durumlara karşı duyarlı olmaları istendi.

  • Tunceli’de 2 sığınak imha edildi

    Tunceli’de 2 sığınak imha edildi

    Valilikten yapılan açıklamada, “Eren Abluka-7 operasyonu çerçevesinde, İl Jandarma Komutanlığımızca Tunceli-Hozat kırsalında gerçekleştirilen operasyonda 2 sığınak imha edilmiştir. Sığınaklar içerisinde; 2 adet büyük tüp, 100 metre sera naylonu, 550 kg un, 50 kg şeker, 60 kg pirinç 110 kg bulgur, 50 kg peynir, 20 kg zeytin, 30 kg makarna, 50 kg tuz, 25 kg sıvıyağ, 20 kg çay, 5 kg çikolata ve çok miktarda yaşam malzemesi ele geçirilmiştir” denildi.

  • Tunceli’de 3.5 büyüklüğünde deprem

    Tunceli’de 3.5 büyüklüğünde deprem

    Tunceli’de 3.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. AFAD depremin derinliğini 6.99 kilometre olarak bildirildi.

    AFAD Deprem Dairesi Başkanlığından alınan bilgiye göre, saat 08.29’da merkez üssü Hozat ilçesi olan 3.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

    Depremin derinliği, yaklaşık 7 kilometre olarak bildirildi.

    İlçede deprem hafif hissedilirken, herhangi bir olumsuzluğun yaşanmadığı öğrenildi.

  • Tunceli’de 1 asker şehit oldu

    Tunceli’de 1 asker şehit oldu

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Tunceli’nin Ovacık ilçesinde 3 teröristin etkisiz hale getirildiğini, çatışmada 1 askerin şehit olduğunu açıkladı.

    Bakan Soylu, Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamada, “Eren Kış-6 Mercan Dağları Operasyonları’nda, Tunceli Ovacık kırsalında, bir mağaraya gerçekleştirilen operasyonda 1’i teslim, toplam 3 terörist etkisiz hale getirildi. Mağarada sıkıştırılan teröristlere operasyon devam ediyor. Operasyonun ilk aşamasında teröristlerle çıkan çatışmada ağır yaralanan 1 kahraman jandarmamız yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Şehidimize Allah’tan rahmet, ailesi, yakınları ve jandarma teşkilatımıza başsağlığı diliyorum. Başımız sağ olsun” dedi.

  • Tunceli’deki örtü yangını kontrol altında

    Tunceli’deki örtü yangını kontrol altında

    Tunceli’de Hozat Tanzi Deresi bölgesinde çıkan örtü yangınları tamamen kontrol altına alındı.

    Tunceli Valiliği, Hozat Tanzi Deresi bölgesindeki örgü yangınının tamamen kontrol altına alına alındığını, münferit tütmelere karşı ise karadan ve havadan soğutma çalışmalarının sürdüğünü açıkladı.

    Valilik, Tunceli-Ovacık arası Fırtına Veli Çeşmesi üzeri Milli Park içerisindeki örtü yangınına sabah saatlerinde havadan ve karadan müdahale edildiğini ve alevlerin tamamen kontrol altına alındığını duyurdu.

    Orman İşletme Müdürlüğü, AFAD, AFAD Gönüllüleri, Munzur Arama Kurtarma ekipleri, Tunceli ile Ovacık Belediyesi ekipleri ve birçok sivil vatandaş da karadan örtülü yangınlara müdahale çalışmalarına katıldı.

     

  • Halk ozanı Ahmet Yurt hayatını kaybetti

    Halk ozanı Ahmet Yurt hayatını kaybetti

    Tuncelili halk ozanlarından ‘Hozatlı Ahmet Yurt Dede’ olarak bilinen Ahmet Yurt (87) hayatını kaybetti.

    Anadolu’nun Kayıp Şarkıları albümünde ‘Eşrefoğlu’ türküsünü seslendiren Hozatlı Ahmet Yurt Dede, dün tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

    Ahmet Yurt’un eşi Fethiye Yurt da 2 hafta önce hayatını kaybetmişti. Cenazesi yarın toprağa verilecek Ahmet Yurt’un vefatı üzerine siyaset ve sanat dünyasından çok sayıda isim sosyal medya hesaplarından üzüntülerini dile getirdi.

  • Birlikte yaşadığı kadını zincirleyip 6 ay işkence yaptı

    Birlikte yaşadığı kadını zincirleyip 6 ay işkence yaptı

    Tunceli’nin Hozat ilçesinde, dini nikahla birlikte yaşadığı E.A.’yı 6 ay boyuncu evde zincire bağlayarak, dövüp, tecavüz ve işkence eden Oktay Güler (27) tutuklandı. E.A.’nın avukatı Alişer Söylemez, “Müvekkilimin ayağını zincirliyor ve zincirin bir ucunu kendisine bağlıyor, evden ayrıldığında müvekkilimin 2 ayağını zincirliyor. Kapıyı da üstüne kilitliyor ve sürekli kendisini dövüyor. Sistematik işkenceye maruz kalmış” dedi.

    Hozat ilçesine bağlı Yenidoğdu köyünde yaşayan Oktay Güler, E.A. ile (22), 7 ay önce dini nikah kıyarak birlikte yaşamaya başladı. İlk günlerde ikili arasında tartışmalar yaşandı. Bir süre sonra ise Oktay Güler, E.A.’yı evde zincire bağlayıp, tecavüz ve işkence etmeye başladı. Tecavüz ve işkenceler yaklaşık 6 ay boyunca sürdü.

    AYAKLARINI ZİNCİRLEMEYİ UNUTUNCA KAÇTI

    Oktay Güler, 16 Mayıs günü, sigara paketinde eksik olduğu gerekçesiyle E.A.’yı kemerle saatlerce dövdü. Güler, ardından hayvanlarını yemlemek için dışarı çıktı. Güler’in ayaklarını zincirlemeyi unuttuğu E.A., pencereden kaçtı. Bu sırada bir komşusu ile karşılaşan E.A., yardım istedi. Komşusunun evine sığınan E.A., babası Ö.A.’yı arayıp, “Baba beni kurtar, beni öldürüyor” diyerek yardım istedi. Ö.A. da güvenlik güçlerine haber verdi. İhbar üzerine Oktay Güler, jandarma ekiplerince gözaltına alındı.

    KORKU NEDENİYLE ŞİKAYETTE BULUNAMADI

    E.A. yaşadığı korku nedeniyle şikayetçi olmayınca gözaltına alınan Oktay Güler, sorgusunun ardından hakkında uzaklaştırma kararı verilip, serbest bırakıldı. Ailesi tarafından Tunceli Devlet Hastanesi’ne götürülen E.A., Oktay Güler’in yaptığı işkenceden dolayı vücudunda oluşan izler üzerine darp raporu aldı. Aldığı raporla Hozat Jandarma Komutanlığı’na giden E.A., Güler’den şikayetçi oldu. Yeniden gözaltına alınan Oktay Güler, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

    ‘ZİNCİRİN BİR UCUNU DA KENDİ AYAĞINA BAĞLIYOR’

    E.A.’nın avukatı, Tunceli Barosu Kadın ve Çocuk Komisyonu Üyesi Alişer Söylemez, olayın takipçisi olacaklarını söyledi. Oktay Güler’in E.A.’ya sistematik şekilde işkence uyguladığını belirten Söylemez, evden kaçmaması için ayağına bağladığı zincirini bir ucunu da kendi ayağına bağladığını anlatarak, şöyle konuştu:

    “Müvekkilimin evine gittik, kendisi yoğun şekilde darbedilmişti. Yüzü, gözü ve vücudu morluklar içindeydi. Boğazını sıkmasından dolayı yemek yiyemiyordu. Kollarında ve sırtında çok yoğun morluklar vardı. Ayağına zincir bağlanmasından dolayı zincir izleri vardı, bunların hepsini gördük. Gittiğimizde dehşete kapıldık. Müvekkilim ile şüpheli 7 ay önce birbirine kaçmışlar ve resmi nikahları yok. ‘Kaçtıktan kısa süre sonra beni tehdit etmeye başladı ve ben de karşı çıkamıyordum’ dedi. Sonra sistematik işkenceye dönüştüğünü anlattı. Müvekkilimin ayağını zincirliyor ve zincirin bir ucunu kendisine bağlıyor, evden ayrıldığında müvekkilimin 2 ayağını zincirliyor. Kapıyı da üstüne kilitliyor ve sürekli kendisini dövüyor.

    ‘PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ’

    Güler’in E.A.’yı çok basit nedenlerden dolayı dövdüğünü belirten Söylemez, “Müvekkilime bir paket sigara veriyor, içinde de 9 sigara var. Birini alıp içiyor ve döndüğünde ‘8 sigara var’ diyor ve müvekkilim de ‘sen birini içtin’ diyor. Bundan sonra müvekkilimin saçlarından sürüklüyor ve kemerle dövmeye başlıyor. Müvekkilimin suratına sert şekilde vuruyor ve müvekkilim kan tükürüyor. Sürekli zincirle ayağını bağladığı için müvekkilim hiçbir zaman kaçamıyor, ama en son dövdüğünde zincirlemiyor sadece kapıyı kilitliyor, müvekkilim de o evden çıktından sonra camdan atlayarak ormana doğru koşuyor, o esnada komşusuna denk geliyor ve onun telefonundan babasını arayarak ‘beni kurtar’ diyor. Baba da jandarmaya haber veriyor. İlk ifadesinde çok korktuğu için şikayetçi olmuyor, biz olayı tam öğrendikten sonra bu olayı böyle açıkladık yetkililere. Bu durumlardan sonra şüpheliyi jandarma tekrardan alıyor. İfadesi alındıktan sonra tutuklandı. En ağır şekilde yargılanması için bu durumun peşini bırakmayacağız” diye konuştu.