Etiket: tunceli

  • Tunceli’de cansız bedeni bulunan ağabey toprağa verildi, kayıp kardeşi aranıyor

    Tunceli’de cansız bedeni bulunan ağabey toprağa verildi, kayıp kardeşi aranıyor

    Tunceli’deki Munzur Vadisi Milli Parkı içindeki Venk köyü yakınlarına kardeşi Mehmet Aydemir (37) ile piknik yapmak ve sarımsak toplamak için gittikten sonra kendilerinden bir daha haber alınamayan ve Munzur Çayı’nın 1,5 metre derinliğinde cansız bedeni bulunan Bozkurt Aydemir, (45) otopsi işlemlerinin ardından Elazığ’ın Palu ilçesinde toprağa verildi. İlk günden beri çocuklarının kaybolduğu yerde bekleyişini sürdüren Muhittin Aydemir, oğlunu toprağa verdikten sonra tekrar gelerek, diğer oğlu Mehmet Aydemir’i bulmak için 300 kişilik ekiple gerçekleştirilen arama çalışmalarını takip etti.

    Elazığ’da doğal gaz işiyle uğraşan Bozkurt ve Mehmet Aydemir kardeşler, iş için bir süre önce Tunceli’ye geldi. İki kardeş, geçen hafta pazar günü 23 P 1387 plakalı otomobilleriyle piknik yapmak ve sarımsak toplamak için Munzur Vadisi Milli Parkı’ndaki Venk köyü yakınlarına gitti. Bulundukları yeri yakınlarına da bildiren kardeşler, otomobillerini, cama acil durumlarda aranması için telefon numarası içeren bir not bırakarak yol kenarına park etti. Bozkurt kardeşlerden geç saatlere kadar haber alınamayınca, yakınları durumu jandarmaya bildirdi. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen ekipler, park halindeki otomobili buldu ancak kardeşlere ulaşamadı. Kayıp kardeşleri bulmak için jandarma, AFAD, emniyet ve jandarma su altı ekipleri ile yerel dağcı ekipleri ve civar köylerdeki vatandaşlarla arama çalışması başlatıldı. Büyük kardeş Bozkurt Aydemir’in cenazesine araçlarını park ettikleri yerin 750 metre ilerisinde Munzur Çayı’nın 1,5 metre derinliğinde 8’inci günde ulaşılmasının ardından diğer kardeş Mehmet Aydemir’i arama çalışmaları da Munzur Nehri içinde ve kıyı kesimlerinde yoğunlaştırıldı.

    BABA AYDEMİR BEKLEYİŞİNİ SÜRDÜRÜYOR

    Oğullarının kayıp haberini aldığı günden bu yana arama çalışmalarını yerinde takip eden baba Muhittin Aydemir, oğlu Bozkurt’u otopsi işlemlerinin ardından Elazığ’ın Palu ilçesinde toprağa verdi. Baba Aydemir, yine olay yerine gelerek diğer oğlu Mehmet Aydemir için 300 kişilik ekipler sürdürülen arama çalışmalarını takip etti. Bitkin ve konuşamayacak durumda olan acılı baba, gün boyu umutsuz bekledi. Öte yandan, kayıp Mehmet Aydemir, Munzur Çayı içindeki kaya dipleri ve derin oyuklarda aranırken, bölge havadan insansız hava araçları ile gözleniyor. Bölgedeki arama kurtarma çalışmalarına Diyarbakır Jandarma Komutanlığı’na bağlı jandarma arama kurtarma ekibi ve kadavra köpeği Penda, Van Jandarma Komutanlığı’na bağlı su altı arama ekibi, Elazığ Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı su altı arama kurtarma ekibi ve farklı illerden gelen AFAD ekipleri ile gönüllü arama kurtarma ekipleri katılıyor.

  • Munzur Vadisi’nde kaybolan kardeşlerden hala iz yok

    Munzur Vadisi’nde kaybolan kardeşlerden hala iz yok

    Tunceli’de Munzur Vadisi Milli Parkı’nda kaybolan iki kardeşin bulunması için başlatılan arama çalışmaları sürüyor.

    Elazığ’dan Tunceli’ye gelerek Munzur Vadisi’ne sarımsak toplamaya giden Mehmet (37) ve Bozkurt Aydemir (45) kardeşlerin kaybolması üzerine başlatılan arama çalışmaları 6’ncı gününde de devam etti.

    İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü koordinesinde başlatılan arama çalışmalarında, Jandarma Arama ve Kurtarma (JAK) timleri, Türk Kızılay, AFAD gönüllüleri, Doğal Afet Arama Kurtarma (DAK) eğitmenleri, Munzur Arama Kurtarma Derneği, Munzur Doğa Sporları Kulübü (MUDOSK) ve Elazığ Emniyet Müdürlüğünün su altı personelinden oluşan yaklaşık 250 kişilik ekip, arama çalışmasında yer alıyor.

    Helikopter, iz arama köpekleri, İHA ve dronelerin de kullanıldığı aramalarda ekipler, iki kardeşin kaybolduğu Munzur Vadisi’ndeki Venk, Bali, Asi ve Laç dereleri ile Peter ve Çıralı mahalleleri mevkisindeki orman ve dağlık alanlarda arama faaliyeti yürütüyor.

    Ekiplerce bugün yapılan çalışmalarda Aydemir kardeşlerle ilgili bir ize rastlanmadı.

    Baba Mühittin Aydemir, olay yerinde gazetecilere yaptığı açıklamada, kayıp iki çocuğunun da evli olduğunu söyledi.

    Munzur Vadisi’ne çocuklarının geleceğinden haberi olduğunu ifade eden Aydemir, şöyle konuştu:

    “Bunlar iki üç hafta önce yine buranın bir insanıyla buraya sarımsak toplamaya gelmişler. Bu sefer iki kardeş tek gelmişler. Burada telefon çekmediği için o gün irtibatımız kesildi. Akşam namazından sonra ancak haberimiz oldu. ‘Bunlara mutlaka büyük ihtimalle bir şey olmuştur’ diye düşündük. O saatten sonra AFAD’ı aradık. Yanılmıyorsam saat 03.00 civarlarında burada arabayı buluyorlar. Sabah ben de olay yerine geldim. O zaman asker aramaya başladı.”

    Baba Aydemir, tüm ekiplerin iki oğlunu bulmak için seferber olduğunu belirterek, devlet yetkililerine teşekkür etti.

    Şu ana kadar herhangi bir ize rastlanılmadığını anlatan Aydemir, “Artık bunlar sanki örgüte denk gelmiş ve sanki kaçırılmış gibi bir izlenim var. Eğer öyle bir şey de var ise kimseye bir faydası da olmuyor. Çocuklar garibandır. Burada kendi rızkları için çalışmışlar. Herhangi bir örgütle ya da bir şeyle bağlantıları da yok. Temennimiz çocuklarımızın bir an önce bize kavuşmasıdır. Bütün Müslüman kardeşlerimizden talebimdir ki dua bekliyorum.” diye konuştu.

  • Gülistan Doku’nun ailesinin avukatına soruşturma

    Gülistan Doku’nun ailesinin avukatına soruşturma

    Tunceli’de, 5 Ocak’tan bu yana haber alınamayan üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun ailesinin avukatı Ali Çimen, Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın resmi bilirkişi raporunu açıkladığı için kendisi hakkında ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği’ gerekçesiyle soruşturma açıldığını söyledi. Çimen, “Bu soruşturmanın gizliliğini ihlal edecek, bunu en son düşünecek kişi biziz. Bu dosyada sağlıklı bir şekilde, etkin ve etkili bir soruşturmanın yapılmasını en çok biz talep ettik, taleplerimizin hepsinde de bunu belirttik” dedi.

    Tunceli’de 5 Ocak’tan bu yana haber alınamayan üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun ailesinin avukatı Ali Çimen hakkında ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği’ gerekçesiyle Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından inceleme başlatıldı. Resmi bilirkişi raporunu açıkladığı için hakkında soruşturma açıldığını belirten Avukat Ali Çimen, dosyaya giren ve iki kısımdan oluşan resmi bilirkişi raporuyla Gülistan Doku’nun 2 gün üst üste alıkonulduğu ve intihar etmediğinin ortaya çıktığını söyledi. Resmi bilirkişi raporunu açıklamasıyla sosyal medyada oluşan bilgi kirliliğinin önüne geçildiğini söyleyen Çimen, bu soruşturmanın gizliliğini ihlal edecek en son kişinin kendisi olacağını ifade etti.

    ‘AİLENİN HUKUKİ YARARI VAR’

    254 gündür kendisinden haber alınamayan 21 yaşında genç bir kadının kayıp olduğunu hatırlatan Çimen, “21 yaşında genç bir kadın kayıptır ve bu dosyada bazı gelişmeler oldu. Resmi bilirkişi raporu dosyamıza girmişti. Bu iki aşamadan oluşuyordu. Birinci aşamasında 04.01.2020 gecesi şüpheli tarafından Gülistan’a yönelik yapılan alıkoyma eyleminin 05.01.2020 günü de tekrarlandığı ortaya çıkmıştı. İkinci bölümünde ise köprü üzerinde emniyetin tuttuğu bir tutanak vardı. Bir nesnenin düştüğü şeklinde tarif edilmişti ve Gülistan’ın oradan atladığı değerlendirilmişti o tutanaktan sonra. Gelen bilimsel rapor ile suya düşen bir nesnenin olmadığı ve Gülistan’ın intihar etmediği ortaya çıkmıştı. Sosyal medya üzerinde bilgi kirliliği çok fazlaydı. Hem şüpheli ailenin yarattığı bilgi kirliliği vardı hem de bazı çevrelerin yarattığı bilgi kirliliği vardı ve Gülistan halen kayıp olduğu için biz de belki Gülistan’ı gören olur, duyan olur ve ailenin hukuki yararı olduğu için biz yer yer basın açıklamalarında bulunduk. Raporun ikinci aşamasıyla ilgili yaptığımız değerlendirmeyle ilgili Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı hakkımızda inceleme başlatmış, soruşturmanın gizliliğini ihlal ettik diye. Bu soruşturmanın gizliliğini ihlal etmeyi en son düşünecek kişi biziz. Bu dosyanın sağlıklı bir şekilde, etkin ve etkili bir soruşturmanın yapılmasını en çok biz talep ettik, taleplerimizin hepsinde de bunu belirttik. Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın emeğini, mesaisini Gülistan Doku’nun bulunmasına yönelik harcaması gerekirken avukata karşı bir soruşturma yapmasının bir hukuki dayanağı yoktur. İsabetsiz olmuştur. Çok üzüldük buna” diye konuştu.

    ‘TÜM KRİTERLER ŞÜPHELİ AİLEYİ İŞARET ETTİĞİ İÇİN YARGILANMALARINI TALEP ETTİK’

    Gelinen bu aşamadan sonra Gülistan Doku’nun ya sağ olma ihtimalinin ya da insan öldürme şeklindeki ihtimalinin değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Ali Çimen, bu talepleri Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’na 4 ayrı dilekçeyle sunduklarını söyledi. Açıklamalarında şüpheli ve ailesi ile ilgili ‘illa suçludur’ ifadesini asla kullanmadıklarını dile getiren Çimen, ancak kayıp vakalarda şüpheliye ulaşmak için belli kriterlerin olduğunu ve bu kriterlerin şüpheliyi ve ailesini işaret ettiği için dosyada yargılanmaları gerektiğini talep ettiklerini belirtti. Dosyada devam eden bazı işlemlerin olduğunu da aktaran Çimen, gizlilik açısından bunları şu an paylaşamayacağını belirterek, şöyle konuştu:

    “Gülistan’ın 220’nci gününe kadar intihar ettiği düşüncesi dosyada hakimdi. Yanlış tutulan bir tutanaktan kaynaklı Gülistan baraj gölünde arandı. Gelen bilirkişi raporu, resmi bilirkişi raporudur ve denetime de elverişlidir. O raporla Gülistan’ın suya atlamadığı ve intihar etmediği ortaya çıktı. Biz o aşamadan sonra savcılık makamına 4 dilekçe daha verdik, taleplerimiz oldu. Artık burada Gülistan’ın ya sağ olma ihtimalini ya da insan öldürme şeklinde ihtimalinin değerlendirilmesini belirttik. Biz açıklamalarımızın hiçbirinde illa bu adam suçludur, bu kişi bu suçu işlemiştir demedik. Sadece kuvvetli suç şüphesinden bahsettik. Kayıp vakalarında şüpheliye ulaşmak için belli kriterler var. Yakınlarından, son görüldüğü kişi kim, husumetli olduğu kişi kim, bunlar araştırılır, bu sorulara verilen cevap şüpheli aileyi gösterdiği için biz şüpheli ailenin bu dosyada yargılanması gerektiğini ve onlarla ilgili işlemlerin yapılmasını belirtmiştik. Bu aşamadan sonra, Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı bazı işlemler de var. Biz bunları gizlilik açısından söyleyemeyiz. Zaten her aşamada vardı. Şu an belli bir işlem de yapılıyor. Baz istasyonları üzerinden, bununla ilgili bir gelişme sağlanırsa eğer, bunu o zaman açıklayacağız. Bizim temel amacımız dosyanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesidir, başka bir beklentimiz yoktur.”

  • Gülistan Doku’nun annesi ve ablası emniyete götürüldü

    Gülistan Doku’nun annesi ve ablası emniyete götürüldü

    Tunceli’de 5 Ocak’ta kaybolan ve 247 gündür haber alınamayan üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun ailesi basın açıklaması yaptı.

    Seyit Rıza Meydanında konuşan Gülistan Doku’nun annesi Bedriye Doku, kızının 5 Ocak’tan bu yana kayıp olduğunu ve bulunamadığını söyledi.

    Kızının bir an önce bulunması isteyen anne Doku, “Benim kızım buhar olup uçtu mu? Benim kızım nerede? Bir kemiğini bana verin. Sizin evladınız yok mu? Kardeşiniz yok mu? Anneniz yok mu? Babanız yok mu? Ben başka bir şey istemiyorum, kızımı istiyorum. Bir kemik çok mu zor? Size zor değil.” dedi.

    Abla Aygül Doku da 5 Ocak’ta kaybolan kız kardeşinin akıbetini merak ettiklerini ve bir an önce açığa çıkarılması gerektiğini belirterek, “Gülistan Doku, herkesin vicdanında cevabı merak edilen bir sorudur. Ben kardeşimin kemiklerini istiyorum. Biz, 247 gündür kızımızın kemiklerine ulaşamıyoruz. Bizim bu kentte başımızı vurmadığımız duvar, kapısını çalmadığımız kapı kalmadı.” diye konuştu.

  • Gülistan Doku’nun ailesi oturma eylemi başlattı

    Gülistan Doku’nun ailesi oturma eylemi başlattı

    Tunceli’de, 5 Ocak’tan bu yana kendisinden haber alınamayan üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun (21), annesi ile ablası, talepleri yerine gelinceye kadar oturma eylemine başladıklarını duyurdu.

    Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku’dan, 5 Ocak sabahı kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra haber alınamadı. Diyarbakır’da yaşayan ailesi, kaybolduğu gün Tunceli’ye gelerek, güvenlik güçlerine ihbarda bulundu. Ailenin ihbarı üzerine arama çalışmaları başlatıldı. 226 gün süren arama çalışmalarında sonuç alınamayınca, Tunceli Valiliği’nce arama çalışmaları sonlandırıldı.

    247 gündür haber alınamayan Gülistan Doku’nun annesi Bedriye Doku ve ablası Aygül Doku, bugün Tunceli kent merkezindeki Seyit Rıza Meydanı’nda yaptıkları basın açıklamasıyla oturma eylemine başladıklarını duyurdu. Açıklamada Bedriye Doku, “Ben kızımın okuması için üniversiteye yolladım. İstedim ki kızım okusun, ayakları üzerinde dursun, iyi yerlere gelsin. Burası küçük bir kent. Burası İstanbul, Ankara değil. Avuç içi kadar bir yer, her yerde kamera var. Benim kızım kuş olup, uçtu mu? Nereye gitti, neden bulunmuyor? Ben artık sizden bir şey istemiyorum. Kızımın kemikleri nerde onları bana verin biz de artık teselli olalım. Ben kızımı istiyorum herkesin evladı var, benim de evladım Gülistan’dı. Biz sayın Cumhurbaşkanı’mızla görüşmek istiyoruz. Cumhurbaşkanı’mızın eşi Emine Erdoğan bir annedir, beni anlayacağından eminim. Bize yardım etsin, kızımın bulunması için lütfen bizlere yardımcı olsun. Kızımın erkek arkadaşı Z.A’nın gözaltına alınarak, sorgulanması için bize yardım etsin” dedi.

  • Otel odasında ölü bulunan hakim, kendisini kazara vurmuş

    Otel odasında ölü bulunan hakim, kendisini kazara vurmuş

    Tunceli’nin Hozat ilçesinde kaldığı otel odasında cansız bedeni bulunan Hakim Erkin Özen’in intihar etmediği, şarjörünü çıkardığı tabancasını kontrol ederken haznede kalan merminin ateş alıp, kafasına isabet ettiği ortaya çıktı.

    Olay, dün Hozat ilçesinde meydana geldi. Hozat Adliyesi’ne 2 ay önce atanan Hakim Erkin Özen, makamına gelmeyince koruma polisi, telefonla aradı. Ulaşamayınca kaldığı otele gitti. Koruma polisi, Hakim Özen’in oda kapısını açmaması üzerine durumu, Hozat Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirdi. Başsavcının talimatıyla otel odasının kapısını açan güvenlik güçleri, Özen’i, başında tabancayla vurulmuş halde buldu. Özen’in cansız bedeni, otopsi yapılmak üzere hastaneye götürülürken, polis ekipleri otel odasında inceleme yaptı. Yapılan ilk değerlendirmede Özen’in intihar ettiği ihtimali üzerinde duruldu. Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı hemen soruşturma başlatırken, Tunceli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Atbaş, olay yerinde yapılan incelemeyi ve Özen’e yapılan otopsiyi takip etti.

    KAZARA KENDİNİ VURMUŞ

    Başsavcılık kaynaklarından alınan bilgiye göre, yapılan ön otopside Hakim Erkin Özen intihar etmediği kazara kendisini vurduğu ortaya çıktı. Özen, adliyeye gitmeye hazırlandığı sırada tabancasını, şarjörü çıkarttıktan sonra kontrol etmek istedi. Ancak haznede kalan mermi, tabancanın kazara ateş almasıyla hakimin başına saplandı.

    Öze’in kesin ölüm nedeni Adli Tıp Kurumu’nca hazırlanacak otopsi raporuyla kesinlik kazanacak.

    BÜTÜN KAMERA KAYITLARI İNCELENDİ, TABANCA DA YABANCI PARMAK İZİ YOK

    Öte yandan Hakim Erkin Özen’in olaydan bir gün önce işi olmadığı için koronavirüs tedbirleri nedeniyle adliyeye gitmediği ancak yakın hakim ve savcı arkadaşlarıyla birçok defa telefon ile görüştüğü tespit edildi. Özen’in, Çarşamba akşamı saat 22.00’a kadar ilçede görev yapan hakim ve savcı arkadaşları ile kaldığı otelin bahçesinde oturup, sohbet ettiği de belirlendi.

    Özen’in tabancasında farklı parmak izine rastlanmadığı öğrenildi. Oteldeki güvenlik kameraları ile çevredeki bütün mobese kameraları incelenirken, olayda şüpheli bir duruma rastlanmadığı bildirildi.

  • Tunceli Valiliği’nden Gülistan Doku açıklaması

    Tunceli Valiliği’nden Gülistan Doku açıklaması

    Tunceli Valiliği’nden, kayıp Gülistan Doku açıklaması: Uzunçayır Baraj Gölünde 13 gün aralıksız devam eden çalışmalarda arama sahası 15 sektöre bölünmüş olup, 4 kilometre mesafede yaklaşık 1.320 dönüm büyüklüğündeki alanda sualtı ve suüstü arama çalışması titizlikle yürütülmüştür. Sualtı arama robotu, sonar ve kurbağaadam personelinin dalış marifeti ile yapılan çalışmalar, 18.08.2020 tarihinde sonlandırılmıştır.

    TÜM İMKAN VE KABİLİYETLER KULLANILDI

    Gülistan Doku’yu arama çalışmalarında tüm imkan ve kabiliyetler kullanılmış, her gün bulma umuduyla 226 gündür sürdürdüğümüz çalışmalardan maalesef bir sonuç alınamamıştır.

  • Gülistan Doku ile ilgili yeni gelişme

    Gülistan Doku ile ilgili yeni gelişme

    Tunceli’de, 5 Ocak’tan bu yana haber alınamayan üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun kaybolmasıyla ilgili yürütülen soruşturmada görevlendirilen Ulusal Kriminal Büro’da görevli bilirkişi tarafından hazırlanan rapor, dosyaya ulaştı. Raporda, Gülistan’ın en son görüldüğü Dinar Köprüsü altındaki suda, intihar olasılığını gösterecek hareketlilik yaşanmadığı öne sürülerek, ‘Köprü ayağındaki efekt, bir piksel artığı olup kesinlikle yukarıdan suya düşen bir insan veya eşyanın suda yükselttiği su sütunu değildir” denildi. Gülistan’ın erkek arkadaşı ile görüştüğünü gösteren yeni görüntülerin de incelendiği raporla ilgili Doku ailesinin avukatı Ali Çimen, “Bu raporla kesin bir dille intihar tezini çökertti” dedi.

    Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku’dan 5 Ocak sabahı kaldığı yurttan çıktıktan sonra haber alınamadı. Diyarbakır’da yaşayan ailesinin, Tunceli’ye gelerek, kayıp ihbarında bulunmasının ardından başlatılan çalışmalarda, Gülistan Doku’nun cep telefonunun en son Uzunçayır Baraj Gölü üzerindeki Dinar Köprüsü üzerinde sinyal verdiği belirlendi. Viyadük üzerinden geçen bir aracın kamerası tarafından da görüntülenen Doku için baraj gölünde arama çalışması başlatıldı. Ancak bir sonuç alınamadı. Bunun üzerine su altı aramaları 6 Temmuz günü sonlandırıldı. Baraj yüzeyi ile bölgede arama çalışmaları sürerken, Doku ailesi, Ankara’ya gidip İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştü. Bakan Soylu’nun talimatı üzerine yapılan toplantıyla, Gülistan’ın son görüldüğü bölgedeki baraj suyunun tahliyesine karar verildi. 22 Temmuz günü de baraj gölündeki suyun tahliyesine başlandı.

    YENİ BİLİRKİŞİ RAPORU ORTAYA ÇIKTI

    Gülistan Doku’nun kaybolmasıyla ilgili soruşturmayı yürüten Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan, görüntü kayıtlarının bağımsız bir bilirkişi tarafından incelenmesi için talepte bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da görüntülerin incelenmesi için İstanbul Adalet Komisyonu’na kayıtlı Ulusal Kriminal Büro bünyesinden bilirkişi görevlendirdi. Görüntüleri inceleyerek hazırlanan bilirkişi raporu, soruşturma dosyasına gönderildi. Raporda, Gülistan’ın, atladığı iddia edilen Dinar Köprüsü altındaki suda, söz konusu saatte, yüksekten düşmeye bağlı bir hareketlilik olmadığının tespit edildiği bildirildi.

    EN SON ERKEK ARKADAŞIYLA GÖRÜŞTÜĞÜ, YENİ GÖRÜNTÜLERLE DOĞRULANDI

    Raporla birlikte soruşturma dosyasında bulunan Gülistan Doku’ya ait yeni görüntüler de ortaya çıktı. Yeni görüntüde Gülistan’ın en son Rus uyruklu erkek arkadaşı Z.A. ile kafeteryada buluştuğu görülüyor. Bilirkişi bu görüntüde yaptığı incelemeyle de genç kızın erkek arkadaşıyla kafeteryada 4 dakika, kafeterya dışında ise 8 dakika görüştüğünü saptadı. Bu da Gülistan’ın kaybolmadan önce erkek arkadaşıyla görüşmediği yönündeki iddiaların asılsız olduğunu ortaya çıkardı.

    ‘BU RAPORLA İNTİHAR TEZİ ÇÖKMÜŞ OLDU’

    Kaybolmasıyla ilgili bugüne kadar 220 kişinin ifadesine başvurulan Gülistan Doku’nun ailesinin avukatı Ali Çimen, bilirkişi raporuyla, Gülistan’ın intihar ettiği yönündeki tezin çöktüğünü öne sürdü. Avukat Çimen, şunları söyledi:

    “Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca sürdürülen Gülistan Doku’nun soruşturma dosyasına İstanbul Adalet Komisyonu’na kayıtlı Ulusal Kriminal Büro, resmi bilirkişi olarak atanmıştı. Bilirkişinin tamamladığı rapor dosyamıza girdi. Rapor iki aşamadan oluşuyor. Birinci aşama, kafeteryanın önünde geçen bölüm. O bölümde Gülistan’ın alıkonulduğu hususu ortaya çıkmıştı. İkinci bölümde ise, polisin tuttuğu bir rapor vardı. Bu raporda, ‘5 Ocak 2020 günü Gülistan Doku saat 12.25 sıralarında kendini köprüden attı’ denilmişti. Bu rapordan sonra da tüm döngü, köprünün altında Gülistan’ı arama şeklinde oldu, karada herhangi bir işlem yapılmadı. Bilirkişi raporunun sonuç bölümünde şu ifade yer alıyor; ‘Köprü ayağındaki efekt, bir piksel artığı olup kesinlikle yukarıdan suya düşen bir insan veya eşyanın suda yükselttiği su sütunu değildir.’ Bu, şu anlamı ifade ediyor; ‘Gülistan Doku köprüden atlamadı.’ Bu raporla intihar tezi çökmüş oldu. Üstten düşen bir nesnenin V şeklinde suda dalgalanma sağlayacağını, V şeklinde olmadığının görüldüğü belirtildi. Sonuç olarak kesin bir dille Gülistan Doku’nun intihar etmediği, bu intihar tezinin çöktüğü ortaya çıktı. Artık köprünün altındaki arama, yani baraj gölündeki aramanın sonlandırılması, Gülistan Doku’nun öldürüldüğü şeklinde bir suç işlendiğine yönelik karada da çalışmaların yapılması gerekiyor.”

    ‘TÜM KRİTERLER BAŞ ŞÜPHELİ Z.A.’YI İŞARET EDİYOR’

    Avukat Çimen, “Karadeniz bölgesinde küçük bir kız kaybolmuştu. Orada savcılık köyde herkesten DNA örneği aldı. Kayıp soruşturmalarında biraz daha ilgi bekliyoruz. Gülistan hala kayıp. Ne olduğunu bilemiyoruz. Belki yaşıyordur, belki bir yerde alıkonulmuş durumdadı. Bu soruşturmada tüm kriterler baş şüpheli Z.A.’yı işaret ediyor” diye konuştu.

    ‘2 KADIN VAR, ONLARDAN HİÇ BAHSEDİLMEDİ’

    Gülistan Doku’nun ortaya çıkan yeni görüntüleriyle ilgili olarak da avukat Ali Çimen, “Daha önce Gülistan’ın kafeteryaya hiç girmediği söyleniyordu. Görüntülerde, 4 dakika boyunca kafeteryada kalıyor. Daha sonra çıkıyor ve şüpheli Z.A., onu durduruyor. 8 dakika boyunca çok yoğun bir stresin olduğu, bağırdığı, Gülistan’a neredeyse fiziksel olarak baskı uyguladığı görülüyor. Emniyetin tuttuğu tutanaklarda, görüntülerde gördüğümüz iki kadın var, gelip baş şüpheliyle görüşüyorlar, hiçbir zaman onlardan da bahsedilmedi. Bunların kim olduğu halen ortaya çıkmış değil” dedi.

  • Tunceli’de ‘Yıldırım-4 Munzur-Kutu’ operasyonu başlatıldı

    Tunceli’de ‘Yıldırım-4 Munzur-Kutu’ operasyonu başlatıldı

    İçişleri Bakanlığı, Tunceli’de 1006 personelin katılımıyla ‘Yıldırım-4 Munzur-Kutu’ operasyonunun başlatıldığını duyurdu. 13 Temmuz’da başlayan Yıldırım operasyonlarında 8 teröristin etkisiz hale getirildiği belirtildi.

    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre; bölücü terör örgütünü tamamen ülke gündeminden çıkarmak ve bölgede barındığı değerlendirilen teröristleri etkisiz hale getirmek amacıyla Tunceli İl Jandarma Komutanlığı’nca ‘Yıldırım-4 Munzur-Kutu’ operasyonu başlatıldı. Operasyonda Tunceli İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli; Jandarma Komando, Jandarma Özel Harekat (JÖH), Polis Özel Harekat ve güvenlik korucu timlerinden oluşan 1006 personel (67 operasyonel tim) görev aldı.

    ‘8 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

    Öte yandan, Yıldırım-1 Operasyonu 13 Temmuz’dan itibaren Cudi bölgesi merkez olmak üzere Şırnak kırsalında, Yıldırım-2 Operasyonu 19 Temmuz’dan itibaren Cilo bölgesi merkez olmak üzere Hakkari kırsalında, Yıldırım-3 Operasyonunu ise 26 Temmuz’dan itibaren Ağrı Dağı ve Çemçe-Madur bölgeleri merkez olmak üzere Ağrı-Iğdır-Kars kırsalında devam ettiği belirtildi. İçişleri Bakanlığı koordinesinde, temmuz ayında başlatılan Yıldırım operasyonları kapsamında bugüne kadar toplam 8 teröristin etkisiz hale getirildiği, operasyonlarda, 24 mağara, sığınak ve deponun imha edildiği, çok sayıda silah-mühimmat, gıda ve yaşam malzemesinin ele geçirildiği bildirildi. Yurt içinde terörün tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik yürütülen Yıldırım operasyonlarının, halkın desteği ile inançlı ve kararlı bir şekilde başarı ile devam ettiği belirtildi.

  • Şehit Necmettin Öğretmen, kabri başında anıldı

    Şehit Necmettin Öğretmen, kabri başında anıldı

    Tunceli’de, terör örgütü tarafından kaçırılarak şehit edilen sınıf öğretmeni Necmettin Yılmaz ölümünün 3’üncü yıl dönümünde kabri başında anıldı.

    Tunceli’de, PKK’lı teröristler tarafından kaçırıldıktan sonra şehit edilen sınıf öğretmeni Necmettin Yılmaz için mezarı başında anma programı düzenlendi. Anma programına şehit öğretmenin babası Hamit, annesi Gülay, kardeşleri Ahmet ve Yahya Yılmaz’ın yanı sıra Torul Kaymakamı Ömer Said Karakaş, Torul Belediye Başkanı Evren Evrim Özdemir ve ilçede görev yapan öğretmenler katıldı. Yapılan duaların ardından şehit öğretmenin kabrine karanfiller bırakıldı.

    Torul Kaymakamı Ömer Said Karakaş, Necmettin öğretmenin yaz tatili için memleketi Gümüşhane’ye gitmek üzere yola çıktığı anda Tunceli’de haince bir saldırıya uğradığını hatırlatarak, “Şükürler olsun Necmettin öğretmenin memleketinde görev yapmak nasip oldu. Annesini anne, babasını baba bildik. Rabbim tüm şehitlerimizin şehadetlerini kabul etsin inşallah. Terörle mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir. Bizde Ömer Halisdemir’ler, Necmettin öğretmenler, Şenay Aybüke Yalçın’lar bitmeyecektir” dedi.

    Şehit öğretmenin babası Hamit Yılmaz da, Türk milletinin bir evladı olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, “Bu millet nice Necmettinler yetiştirdi, yetiştirmeye de devam edecek” diye konuştu.

    Torul Belediye Başkanı Evren Evrim Özdemir ise Türk milletinin tarihi boyunca nice badirelerle mücadele ettiğini belirterek, “Bunların üstesinden gelmiştir. Bu toprak üstünde var olmanın bir beledi vardır. Bizim sığınacak başka bir yurdumuz yoktur. Bir tane şehit öğretmenimiz olmuştur ancak arkasında birçok Necmettin öğretmen ve Aybüke öğretmen gelecektir” diye konuştu.