Etiket: Turgay Erdem

  • Nilüfer’de Cumhuriyet coşkusu

    Nilüfer’de Cumhuriyet coşkusu

    Nilüfer bu yıl bir kez daha 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı, adına yakışır bir coşku ve yoğun bir katılımla kutladı. Cumhuriyet’in ilanının 99. yıl dönümünde on binlerce kişi bir kez daha Cumhuriyet’i sonsuza dek koruyacaklarının sözünü verdi. Nilüfer Belediyesi’nin gelenekselleşen Cumhuriyet Yürüyüşü, yoğun bir katılımla gerçekleşti. Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda Acıbadem Kavşağı’nda başlayan yürüyüşte her yaştan kişi ellerinde bayraklarla yer aldı. Yürüyüşe Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, eşi Zeynep Terzioğlu Erdem, geçmiş dönem Nilüfer Belediye Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Bozbey, CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütü temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

    Bulvar boyunca marşlar söyleyen ve sloganlar atan vatandaşlar, omuz omuza gerçekleştirdikleri yürüyüşte hep birlikte Cumhuriyet sevincini paylaştı. Coşku içinde geçen yürüyüş hastane alanında tamamlandı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından bir konuşma yaparak vatandaşların Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Cumhuriyet’i ikinci yüzyıla taşımanın gururunu paylaştıklarını söyledi. Her 29 Ekim’de geçmişle gurur duyduklarını ifade eden Başkan Erdem, “Kuru kuru bir gururlanma değil bu. Geleceğe ışık tutacak olanın, geçmişte ortaya konan vizyon olduğunu çok iyi biliyoruz. İmkansızı başaran ve tarihin en büyük devrimlerini yapan atalarımızla gurur duyuyoruz. Onlar ki; Anadolu topraklarını kendi aralarında paylaşan emperyalistlerin bu coğrafyadaki hayallerini yıktılar. Cumhuriyet sadece savaş meydanlarında kazanılmış bir zafer değildir. Aynı zamanda hayatın her alanını kapsayan bir zihniyet devrimidir” dedi.

    Aydınlanma zihniyetiyle atılan adımlardan bugün bile rahatsızlık duyanlar olduğunu vurgulayan Başkan Erdem, bunlara aldırmadan akıl ve bilimin ışığında ilerlemeye 2. yüzyıla emin adımlarla yürümeye devam edeceklerini ifade etti. Başkan Erdem, “Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik bağımsızlığa kavuşmuş, gelişmiş uygar bir toplum olarak geleceğe taşınması Atatürk’ün bize vasiyetidir. Bunu gerçekleştirmek için çok çalışacağız. Atamızın vizyonunu bir adım daha ileri taşıyabilmek için Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını hep birlikte ortak akılla tasarlayacağız. Bu bilinçle biz Nilüfer Belediyesi olarak 2023 yılını ‘İkinci yüzyıl için tasarım yılı’ ilan ettik. Cumhuriyet hepimize çok şey verdi. Sıra bizde. Geleceği kazanabilmek için ilk şart umudu kaybetmemektir. İnanın o zaman umudu başka ülkelerde aramanıza gerek kalmayacak sevgili gençler. Biz güzel günlere inanıyoruz. Güzel günler göreceğimizi biliyoruz. Büyük şairin dediği gibi, bu topraklarda bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşayacağız. Ben 99 yıl sonra bugün hala yol göstericimiz olan Cumhuriyet’i bize kazandıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve tüm şehitlerimizi saygıyla, şükranla anıyorum” diye konuştu.

    Mor ve Ötesi grubundan muhteşem konser

    Başkan Erdem’in konuşmasının ardından Mor ve Ötesi gurubu sahne aldı. Sevilen grubun senfonik konserine Avrasya Filarmoni Orkestrası ve Nilüfer Çoksesli Korosu eşlik etti. Grubun verdiği muhteşem konser, alanı dolduranlara unutulmaz anlar yaşattı. Mor ve Ötesi grubunun solisti Harun Tekin de Cumhuriyet Bayramı’nda Nilüfer’de ağırlanmaktan çok mutlu olduklarını belirterek “Bayramı Nilüfer’de yaşamak çok güzeldi” diyerek bir başka konserde buluşmak üzere Bursalı hayranlarına veda etti.

  • Nilüfer’de Cumhuriyet Bayramı gururla kutlandı

    Nilüfer’de Cumhuriyet Bayramı gururla kutlandı

    Bursa Nilüfer’de Cumhuriyet’in ilanının 99. yılı kutlamaları Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu ile başladı.

    Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan törene Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ve eşi Zeynep Terzioğlu Erdem, CHP Bursa Milletvekilleri NurhayatAltaca Kayışoğlu, Erkan Aydın ve Yüksel Özkan ile önceki dönem Nilüfer Belediye Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz, İYİ Parti Nilüfer İlçe Başkanı Levent Öncü, Deva Partisi Nilüfer İlçe Başkanı Mine Rana Kahramanoğlu, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    Törende konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “Bugün yeni bir yüzyılın eşiğinde Cumhuriyetimizin 99. yılını kutluyor ve bu kutsal emaneti, ikinci yüzyıla taşımanın gururunu paylaşıyoruz” dedi.

    99 yıl önce bu topraklarda verilen özgürlük mücadelesinin, Cumhuriyet kazanımlarının ve Anadolu halkına adeta çağ atlatan Atatürk devrimlerinin kıymetini her geçen gün daha iyi anladıklarını vurgulayan Başkan Erdem, “Cumhuriyet sadece savaş meydanlarında kazanılmış bir zafer değildir. Aynı zamanda Anadolu topraklarında hayatın her alanını kapsayan bir zihniyet devrimidir” dedi.

    Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte yaşanan dönüşümden ve aydınlanma zihniyetiyle atılan adımlardan rahatsızlık duyanların her zaman olduğunu belirten Başkan Erdem şöyle devam etti:

    “Bugün bile; ‘Cumhuriyet bizim alfabemizi, dilimizi, bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir’ diyenler var. Böyle düşünenlere şunu hatırlatmak isterim ki, bizim dilimiz hep Türkçe idi ve Cumhuriyet’in kurulduğu yıllarda da Anadolu halkı Türkçe konuşuyordu.‘Bir gecede cahil kaldık’ diyenlere şunu da hatırlatmak isterim ki Cumhuriyet’in kurulduğu yıllarda toplumun yüzde 95’i okuma-yazma bilmiyordu. Osmanlı’da neredeyse her toplum başka bir alfabe kullanıyordu. Harf devrimi çoklu alfabeyi ortadan kaldırarak okuma-yazma kolaylığı getirdi. Millet Mekteplerindeki eğitim seferberliği sayesinde okur-yazar oranı hızla yükseldi. O nedenle Latin alfabesine geçiş aslında aydınlanma yolunda atılmış çok önemli bir adımdır. Özetle, tarihin gördüğü en büyük devrimler bu topraklarda yaşandı. Buna sahip çıkmak yerine 21. yüzyılda bugün halen daha Cumhuriyet devrimlerine karşı hazımsızlık olduğunu görmek çok üzücü. Cumhuriyet, eşitlik, özgürlük, uygarlıktır. Bizim için Cumhuriyet tek yönetim biçimidir. O nedenle ‘Cumhuriyet tek, sonsuza dek’ diyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Atamızı ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Tüm ulusumuzun Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.”

    Törende konuşan CHP Bursa Milletvekili Yüksel Özkan da Cumhuriyet’in 99. yıldönümü gururunu yaşadıklarını belirterek herkesin bayramını kutladı. Özkan “Gazi Mustafa Kemal Atatürk der ki ‘Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz’, dün o gündü ve Cuma idi. Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı Cuma hutbesinde Kurtuluş Savaşı’nı veren Cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarından söz etmedi. Bugün milliyiz, yerliyiz diyenler Cumhuriyeti ağzına alanlar hiç samimi değil“ dedi.

    Atatürk’ün Cumhuriyet’i gençlere ve yeni nesillere emanet ettiğini belirten CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın da; “Bizlerin görevi Cumhuriyeti ilelebet yaşatmak ve bizden sonraki nesillere emanet etmektir. Ancak 100 yıl önce kurdukları fabrikalarla kurum ve kuruluşlarla Osmanlı’dan kalan borçları kuruşu kuruşuna ödeyen ve dünyada eşi benzeri görüşmemiş bir kalkınma sağlayan Cumhuriyet’in devrimcilerine karşı son 20 yıldır ülkeyi yönetenler de boş durmadı. 12 Eylül darbesinin yıl dönümünde referandum yaptılar ülkeyi fetöcülere teslim ettiler. Yetinmediler ardından halka verilen yetkileri tekrar halktan alıp saraya verdiler. Ama ne yaparlarsa yapsınlar Cumhuriyet sevdalıları, bu ülkeyi sevenler, demokrasiye inananlar bu oyunları 100 yıl önce nasıl bozduysa bu yüzyılda da bozacaktır” dedi.

    Nurhayat Altaca Kayışoğlu ise herkesin Cumhuriyet Bayram’ını kutlayarak başladığı konuşmasına şöyle devam etti; “Cumhuriyet köylüyü milletin efendisi yapmış, gençlere güvenmiş kendisini gençlere emanet etmiş, kadınları özgürleştirmiş, hepimizi kulluktan çıkarıp birey yapmış bir vicdan meselesidir. Atamızın manevi huzurunda burada bulunan bütün dostlarımızla söz veriyoruz Cumhuriyetimizi 100. yılında demokrasi ile taçlandıracağız, Cumhuriyeti ilelebet yaşatacağız.”

    Çelenk sunma töreninin ardından, bayraklarla donatılmış klasik otomobiller şehir turu için Halk Evi önünden hareket etti. Osmangazi Rotary Kulübü’nün 29 Ekim Cumhuriyet Rallisi temasıyla düzenlediği 10. Klasik Otomobil Turu’nda klasik otomobiller kentin caddelerinde gezerek vatandaşlara da bayram sevinci yaşattı.

  • Nilüfer’in 2023 bütçesi belli oldu

    Nilüfer’in 2023 bütçesi belli oldu

    Nilüfer Belediye Meclisi, 2023 Yılı Performans Programı ve 2023 Mali Yılı Bütçesi’ni görüşmek üzere toplandı.

    Dünya genelinde yaşanan pandeminin ortaya çıkardığı olumsuz koşullar ile ülke ekonomisinde görülen enflasyon ve kur dalgalanmalarına rağmen geleceğe yatırım yapma çabalarını sürdürdüklerini belirten Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem: “Bir yandan hazırladığımız performans programı çerçevesinde projelerimiz devam ederken, bir yandan da 2023 yılı içerisinde Nilüfer’i daha yaşanabilir bir kent kılmak adına uygulayacağımız projelerimizin verimli olmasına önem veriyoruz. Her yıl ortalama 25 bin, 2021 yılında ise 33 bin kişilik nüfus artışının yaşandığı Nilüfer, bugün adeta kentin kalbi durumunda. Bursa’da insanların yaşamak için en çok tercih ettiği ilçelerin başında gelen Nilüfer’de, bu hızlı nüfus artışına paralel olarak hizmet ihtiyacı da artarak devam ediyor. Biz de karşılaştığımız ekonomik zorluklara rağmen, her geçen gün Nilüfer’de yaşamı daha da güzelleştirmeye çabalıyoruz. 2023 yılında da bu çabamız sürecek” dedi.

    Göreve geldiklerinden bu yana bütçe alanında ciddi bir çalışma, sıkı takip ve tasarruf yaparak, bütçeyi denkleştirmeye çalıştıklarını vurgulayan Başkan Erdem, 2022’nin en zor yıllardan biri olmasına rağmen fazla gelir elde ettiklerine dikkat çekti. Başkan Erdem, “Bütçe denkliğine her yıl büyük gayret gösteriyoruz. 2020, 2021 yıllarının ardından bu yıl da öngördüğümüz şekilde devam ederse, 2022 yılı en zor yıllarımızdan biri olmasına ve iki kez ek bütçe yapmamıza rağmen bütçe denkliğini oluşturacağız. 2022 yılında 60-70 milyon TL fazla gelir elde etmişiz. Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durum, belediyelerde hızlı bir şekilde etkisini gösteriyor. Ek bütçe yapma gerekçelerini burada tartışabiliriz. Örneğin geçen yılın Ocak ayı ile bugünü değerlendirelim. Akaryakıt fiyatları o dönem 6,5 TL iken, bugün 27 TL. Betonun metreküp fiyatı 571 TL iken bugün 1100-1250 TL arasında. Geçen yıl 1 kilometre asfaltı 700 bin TL’ye yaparken, bu yıl artık 1 milyon 600 bin TL’ye yapıyoruz” diye konuştu.

    Hükümetin iki kez yaptığı fiyat güncellemesinin, belediyeye milyonlarca liralık fiyat farkı oluşturduğunu söyleyen Başkan Erdem, “Yüzde 66 ve yüzde 84’e yakın fiyat artışları oldu. 10 milyon TL’nin üzerinde bir fiyat farkı oldu. Yıl içindeki fiyat farklarıyla beraber bütçe dengelemeleri oldukça zor. Buna rağmen başarılı bir şekilde bütçeyi ve işlerimizi yönetmeye çalışıyoruz. Şu anda yaptığımız ihalelerin büyük bir kısmına kimse girmiyor. Bu, sadece bizde değil, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde de, diğer belediyelerde de böyle. Fiyat kuru sabit hale gelmediği sürece, maalesef bu tür zorlukları yaşayacağız” ifadelerini kulandı.

    Konuşmaların ardından toplantıda ilk olarak 2023 yılı Performans Programı oylanarak oy çokluğuyla kabul edildi. Görüşmelerde daha sonra Plan Program ve Bütçe Komisyonu’nun 2023 Mali Yılı Bütçesi ile ilgili raporu ele alındı. Raporda yer alan maddeler tek tek okunarak oylamaya sunuldu. Yapılan oylamalar sonucunda AK Parti ve MHP Grubu’nun ret oylarına karşı, Nilüfer Belediyesi’nin 2023 Mali Yılı gelir bütçesi 1 milyar 870 milyon TL olarak oy çokluğuyla kabul edildi.

  • Önder Aksakal’dan Turgay Erdem’e ziyaret

    Önder Aksakal’dan Turgay Erdem’e ziyaret

    Çeşitli temaslarda bulunmak için Bursa’ya gelen Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’i de makamında ziyaret etti. Halk Evi’nde gerçekleşen ziyarette DSP Genel Başkan Yardımcıları Murat Özbilge ile Ejder Onursal, CHP İl Başkanı İsmet Karaca, DSP İl Başkanı Cahit Akıncı, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Remzi Çınar ile partililer de yer aldı.

    Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Turgay Erdem, Nilüfer’de hayata geçirdikleri projeler ile Nilüferliler’in yaşam kalitesini artırmaya yönelik yapılan çalışmaları paylaştı. Ekonomi ve siyaset gündeminin de konuşulduğu ziyarette, birliktelik ve dayanışmanın önemi vurgulandı. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, ziyaretin sonunda DSP Genel Başkanı Önder Aksakal’a günün anısına hediye vererek teşekkür etti.

  • Nilüfer’de şiir dolu gece

    Nilüfer’de şiir dolu gece

    Bursa Nilüfer Belediyesi, sanatseverlere şiir dolu bir gece yaşattı.

    Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün, Türkçede yayımlanmış şiir eleştirilerinin önemine dikkat çekmek amacıyla bu yıl 6’ncı kez düzenlediği Mehmet H. Doğan Ödülü, düzenlenen törende sahibine kavuşurken, geceye katılanlar, törenin ardından gerçekleştirilen Sesli Şiir Antolojisi’nde de 7 değerli şairin şiirlerini, kendi sesi ve yorumuyla dinleme fırsatı buldu.

    Nâzım Hikmet Kültürevi’ndeki etkinliklere, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ile eşi Zeynep Terzioğlu Erdem, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Zafer Yıldız ve çok sayıda şiir tutkunu katıldı.

    Mehmet H. Doğan Ödülü töreninin açılışında konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, bu yıl 10 eseri inceleyen Seçici Kurul’un yaptığı değerlendirme sonucu, “Ses, Anlam ve Mazi-Etkilerin Kavşağında Yahya Kemal Şiiri” adlı eseriyle ödüle değer bulunan Pınar Aka’yı kutladı.

    Seçici Kurul üyelerine de teşekkür eden Başkan Turgay Erdem, Türkiye’nin ilk ve tek şiir kütüphanesinin yer aldığı bir mekânda gerçekleştirilecek etkinliklerle şiire dair anlamlı bir gece yaşamaktan keyif duyacaklarını belirtti. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, konuşmasının ardından Mehmet H. Doğan Ödülü sahibi Pınar Aka’ya, ödülünü verdi. Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Zafer Yıldız da, Seçici Kurul üyelerinden Metin Celâl ve Nilay Özer’e anmalık vererek teşekkür etti.

    Ödül töreninin ardından Pınar Aka, “Ses, Anlam ve Mazi-Etkilerin Kavşağında Yahya Kemal Şiiri” eseri ve Yahya Kemal’in şiirleri üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi.

    Metin Celâl de soru ve katkılarıyla söyleşiye yön verdi. Mehmet H. Doğan Ödülü’nün Türkiye’de verilen nadide ödüllerden biri olduğunu söyleyen Metin Celâl, “Eleştiri, Türk edebiyatında yapılan bir şey değil. Eleştiriye de alışkın değiliz. Övünmeyi seviyoruz. Bu yüzden eleştiri alanında çok fazla ürün verilmiyor. Mehmet H. Doğan, sözünü sakınmayan, ince eleyip sık dokuyan bir eleştirmendi. Biz de seçimlerimizde bu yaklaşımlarımızı göz önünde bulundurmaya ve şiir eleştirisi alanında özendirme oluşturmaya çalışıyoruz. Bütüncül çalışmalara öncelik veriyoruz. Pınar Aka’nın eseri tam da bu bakış açısıyla hazırlanmıştı” diye konuştu.

    Pınar Aka da, eserinde Yahya Kemal’i neden odak noktasına aldığını şu sözlerle açıkladı: “Doğu-batı meselesi bizim için can alıcı bir konu. Yahya Kemal de farklı bir görüş, yol tutan şairlerimizden biri. Yahya Kemal doğu ve batıyı götürmeyi, ikisi birden olabilmeyi öneren bir şair olarak ilgimi çekti. Doktoramı Fransa’da yaptığım için Baudelaire etkisi de oldu. Bir taraftan da klasik şair Nedim etkisi. İkisinin nasıl bir araya geleceği ilgimi çekti. O yüzden Yahya Kemal’i seçtim. Baudelaire ve Verlaine’den etkilendiğini keşfettim.”

    Söyleşinin ardından Sesli Şiir Antolojisi etkinliği gerçekleşti. Şiir tutkunlarının ilgi gösterdiği etkinlikte Abdülkadir Budak, Altay Öktem, Melek Özlem Sezer, Nilay Özer, Serhan Ada, Seyyidhan Kömürcü ve Zehra Betül Yazıcı, şiirlerini okudu. Bu özel gecede Trio Lotus müzik grubu da, şiir aralarında klasik müzik keyfi yaşattı. Nilüfer Belediyesi Göl Yazıevi’nde kaldığı dönemde yazdığı “Gölyazı” adlı şiirini seslendiren şair Melek Özlem Sezer de büyük alkış aldı.

  • İklim kriziyle mücadelede ortak hareket çağrısı

    İklim kriziyle mücadelede ortak hareket çağrısı

    İklim kriziyle mücadeleye dikkat çekmek amacıyla 2022 yılını İklim Yılı ilan ederek çalışmalarını bu doğrultuda yürüten Nilüfer Belediyesi, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’na (COP27) giden yolda iklim krizi ve olası çözümlerin paylaşılması için kitlesel katılımlı uluslararası bir girişim olan Walk2COP 27’ye ev sahipliği yaptı. İklim kriziyle mücadele konusunda dayanışmayı genişletmek, daha geniş kitlelere ulaşmak ve sivil toplumun sesini hükümetlere duyurmak için seçilen dünyadaki 12 kentten biri olan Nilüfer’de, Türkiye’de iklim değişikliği sorunları, çözümleri, iklim değişikliğinin tarıma etkisi konuşuldu. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in de yer aldığı zirveye, Walk2COP27 Lideri Sam Baker de, çevrimiçi katıldı.

    Çevre duyarlısı çok sayıda vatandaşın izlediği etkinlik kapsamında iki ayrı oturumda gerçekleştirilen panele ise; Özyeğin Üniversitesi İklim Elçisi Vera Pöhrenk, Change.org İklim Ekibi İletişim Uzmanı Nil Ormanlı Balpınar, TÜRKONFED Başkan Yardımcısı Ramazan Kaya, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. N. Kamil Salihoğlu, BUÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Farge Organik’ten İhsan Burak Alsan ve Tabit Akıllı Tarım Teknolojileri A.Ş. Kurucusu Tülin Akın katılarak, iklim kriziyle mücadele konusundaki görüş ve çözüm önerilerini paylaştı.

    Walk2COP27 Zirvesi’nin açılışın konuşmasını yapan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, dünyada 12 ülkede, 12 kentin ev sahipliği yaptığı Walk2COP27 etkinliklerini önemsediklerini belirterek, iklim krizi sonuçlarına yönelik endişelerini dile getirdi. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmanın sorumluluğunu paylaştıklarını ifade eden Başkan Erdem, “Küresel ısınmanın etkilerini hepimiz yaşıyoruz. Bugün bütün dünyada en büyük endişe kaynağı ekonomik kriz olarak görünüyor. Ama aslında insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük sorun iklim değişikliği. Önlem almazsak bir sonraki adımda kuraklıkla ve üretimi etkileyeceği için kıtlıkla karşı karşıya kalacağız. Bu sorun, sadece 12 ülkenin sorunu değil. Küresel bir sorunla karşı karşıyayız ve zamanımız daralıyor. Öyleyse tüm dünyanın, tüm devletlerin harekete geçmesi gerek. Bu gezegende yaşayan, aynı topraktan beslenip, aynı havayı soluyan her bireyin, doğaya karşı, gezegene karşı sorumluluklarını fark etmesi gerek. O nedenle Walk2COP 27’nin taraflarının artmasını ve bu duyarlılığın tüm dünyaya yayılmasını diliyorum. Bugün ekonomisinden taviz vermek istemeyen her ülkenin, yarın daha büyük sorunlarla yüzleşmek zorunda kalacağını görmesi gerek” diye konuştu.

    Küresel bir sorunun çözümü için küresel bir farkındalık gerektirdiğine dikkat çeken Başkan Turgay Erdem, Nilüfer’de bu konuda özel çaba sarf ettiklerini dile getirerek, bu çalışmalardan örnekler verdi. 27 yıl önce ilki gerçekleştirilen taraflar konferansından bu güne iklimin çok değiştiğini söyleyen Başkan Erdem, “Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin Altıncı Değerlendirme Raporu’na göre; 1990’a göre atmosfere salınan sera gazı miktarı yüzde 59 artmış durumda. Türkiye’nin de 1990-2020 arası sera gazı emisyonlarının yüzde 138 arttığı düşünülürse, sorumluluğumuz daha da artıyor. Görüldüğü gibi sorun giderek büyürken çözüm de aynı oranda zorlaşıyor. İklim krizi hepimizin sorunu. O nedenle bırakın devletleri, belediyeleri, her bireyin bu konuda sorumluluk hissetmesi gerek. Toplumun her kesimi yaklaşan krizin farkına vararak sorumlu davranmalı” diye konuştu.

    COP27’yi, uzmanlarla birlikte ele alıp güncelleme yapmak istediklerini belirten Walk2COP27 Lideri Sam Baker de, iklim krizinden duyduğu endişeyi dile getirdi. İklim değişikliğinin zorluklarının herkese hatırlatılmasının önemini vurgulayan Baker, “Pandemi, ardından yaşanan savaş, enerji ve enflasyon sorununu beraberinde getirdi. Daha zorlu süreçler karşımıza gelecek. İklim değişikliği, siyasi kutuplaşmaya da neden oldu. Biz, bu kutuplaşmayı istemiyoruz. İklim krizi hiçbir siyasinin ya da ülkenin tekelinde olmamalı. Paris Anlaşması’na rağmen artan zorluklar olsa da, sıcaklık artışını elde tutmalıyız. Artık fiziksel bağlamda harekete geçmeli ve alanda bir şeyler yapmalıyız. Sıcaklık azalımı ve adaptasyon, herkesin odak noktası olmalı. Bunun için de projelerin hayata geçirilmesi lazım. Bunun için ciddi finansman ihtiyacı var. COP27 için kitlesel bir katılım ön görülüyor. Kitlesel örgütlenme, dayanışmanın yaygınlaştırılması ve eylemlerin gerçekleştirilmesini çok önemsiyorum. Burada yerel yönetimlerin yaptığı çalışmalar da önem arz ediyor” dedi.

    Açılış konuşmalarının ardından “Türkiye’de İklim Değişikliği Zorlukları ve Cevapları” başlıklı ilk oturuma geçildi. Wire Türkiye Lideri Yasemin Somuncu’nun moderatörlüğündeki oturumda BUÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Salihoğlu, iklim değişikliği konusunda yapılanların sadece kendi başına yeterli olmadığını, ekonomik yapının da olması gerektiğini söyledi. İklim krizi, ilk olarak hayatın gerçekleriyle yaşanmadığı için kolay anlaşılamadığını belirten Salihoğlu, sanayi devriminin ardından bu etkilerin çok hızlı görünmeye başlandığını ifade etti. İklim krizini enerjiye ulaşım ve hammaddeye ulaşım olarak iki ayrı başlıkta özetleyen Salihoğlu, “Biz ancak suya, gıdaya ulaşmadığımızda ve doğrudan afetleri yaşamaya başladığımızda bu söylenenler kıymetli olabilir ama bu geç olacak” şeklinde konuştu.

    Sorunun kaynağının, sorunun çözümü olamayacağı görüşünü paylaşan Prof. Dr. Salihoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şu an karar alıcılar, büyük hükümetler, devletler sorumlu tuttuğumuz devletler karar alıcı mekanizmanın başında. Yani tok açın halinden anlamaz. Hükümetleri sorumlu tutuyoruz, onların karar almasını bekliyoruz, sorunu oluşturan kaynak, sanayinin ta kendisi. Taahhütlerle geldiğimiz noktada hiçbir yere varamadık. Sorumluluğu şirketlere, kişilere şahsileştirmek zorundayız. Tek bir fabrikanın ürettiği karbon emisyonu, yaklaşık olarak o kentte üretilen kişisel karbon emisyonundan fazla.”

    Raporlara göre iklim krizinin tartışmasız sebebinin insan olduğunu hatırlatan Nil Ormanlı Balpınar da, insanlığın çok kısa sürede gezegeni bu hale getirdiğini söyledi. İklim krizinin, biyoçeşitlilik krizini de beraberinde getirdiğine dikkat çeken Balpınar, Türkiye’de iklim değişikliğiyle mücadele konusunda atılan adımlara değindi. Bu adımların altının doldurulması gerektiğini söyleyen Balpınar, Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefini oluşturması için 2030 yılına kadar yüzde 35 mutlak emisyon azaltım hedefi vermesi gerektiğini ifade etti.

    TÜRKONFED olarak dijital, yeşil ve toplumsal dönüşüm üzerine yol almayı hedeflediklerini belirten TÜRKONFED Başkan Yardımcısı Ramazan Kaya da, iklim değişikliğini, Türkiye’nin beka meselesi olarak gördüklerini söyledi.

    Sıfır emisyon hedefi için düşük karbonlu büyüme stratejisinin her alanda öncelik haline gelmesi gerektiğini belirten Kaya, “Tasarruf, verimlilik ve enerji dönüşümü ile minimize ettiğimiz enerjiyi, yenilenebilir ve alternatif kaynaklardan sağlamak gerekiyor. Yeşil dönüşümün her bir halkası, sağlam bir ekosistem zincirinin oluşmasına bağlı. Bu zincirin en önemli halkalarından biri olan KOBİ’lerin gelişimi olmadan yeşil dönüşüm olması mümkün değil. KOBİ perspektifinden katkıda bulunacak politika önerilerini firmalar düzeyinde farkındalığın artırılması ve bilgi paylaşımı, teşvik ve regülasyon, finansman ve eğitim olarak dört ana başlıkta belirledik” diye konuştu.

    İklim değişikliğiyle mücadele konusunda sürdürülebilir finansman eksikliğinin olduğuna değinen Özyeğin Üniversitesi İklim Elçisi Vera Pöhrenk de, “Yeşil dönüşüm için finansmana ihtiyaç var. Hepimizin değişime katkısı var. Hepimizin bireysel olarak yapabileceği bir şeyler var ancak kurumsallık bağlamında daha fazla çözüm ve öneri yapılabiliyor. Asıl çözüm finanstan geçiyor. Türkiye ve dünyanın yeni dönüşüme ve gelişime adapte olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    Panelin ikinci oturumunda, “İklim Değişikliği ve Tarım” konusu ele alındı. Bursa Teknik Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gül Sayan Atanur’un moderatörlüğünü yaptığı oturumda, iklim değişikliğinin tarıma etkisi ve çözüm önerileri konuşuldu. Tabit Akıllı Tarım Teknolojileri A.Ş. Kurucusu Tülin Akın dünyanın gıda ihtiyacının yüzde 80’inin çiftçiler tarafından karşılandığını vurgulayarak, çiftçilerin de iklim değişikliğinin etkilerinden fazlasıyla etkilendiğine dikkat çekti. Tarımsal üretimde ekim, dikim ve hasat zamanlarının değiştiğini söyleyen Akın, bu durumun köyden kente göçü de beraberinde getirdiğini belirtti. Dünyada suyun yüzde 70’inin tarımda kullanıldığına dikkat çeken Akın, çiftçilere teknolojik olarak su yönetiminin alıştırılmasının, toprak düzenleyicisini sulamayla birlikte yapılabilmesinin dünyanın geleceğine doğrudan etki edeceğini söyledi. Akın, “Dünyayı kirleten ve yönetenler, büyük zirvelerde toplanıp sadece sorunlardan bahsediyor. Çözüm önerileri sunmuyor ya da uygulamıyor. Bana göre çözüm, çiftçilere kolay kullanabileceği tarım teknolojilerini uygun maliyetle sunmak olduğunu düşünüyorum. Hep birlikte hareket etmemiz lazım” dedi.

    Biyoçeşitliliği hedefleyen, toprak sağlığını artırmaya yönelik organik tarımla üretim yaptıklarını söyleyen Farge Organik’ten İhsan Burak Alsan da, bu sayede toprağın verimini artırarak, daha değerli ve verimli toprak elde etmeye çalıştıklarını söyledi. Alsan, “Dışarıdan girdilere en az seviyede ihtiyacı olan bitkileri yetiştirmeye odaklanıyoruz. Biz bu işe ilk başladığımızda bize gülenler, şehirden köye taşınmış eğlence arıyor diyenler şimdi bizden nasıl tarım yaptığımızı öğrenmeye başladılar. Değişimin parçası olmak gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu.

    Tarımın, kendi içinde çözümü barındıran bir sektör olduğunu vurgulayan Alsan, “İklim, su, enerji, gıda krizine baktığımızda tarımın çok önemli yeri var. Yanlış tarım yöntemleri bu krizlerin daha da beslenmesine neden oluyor. Sürdürülebilir tarım çok önemli. Krizlerin önlenmesinde önemli aktör olur. Yeşil gübrelemenin çiftçiler tarafından bilinmemesi büyük sıkıntı. Tarımsal üretimimiz suya bağımlı hale gelmiş. Endüstriyel tarım modeli aynı uyuşturucu bağımlılığı gibi. Toprak bağımlı hale gelmiş. Dış girdi olmadan çiftçiler üretemez hale gelmiş. Çiftçilerin eğitilmesi, tüketicilerin türetici olması gerekiyor. Lokal üreticiler desteklenmeli” ifadelerini kullandı.

    Karbondioksit salımını gerçekleştiren en düşük sektörlerin başında tarım ve biyoçeşitlilik sektörü olmasına rağmen, küresel iklim değişikliğindeki salınımlardan ve doğal afetlerden en çok etkileneceklerin başında da tarım ve biyoçeşitlilik sektörü olduğunu vurgulayan BUÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy da, dünyanın beslenmek için mi yoksa daha fazla kazanmak için mi üretmeye karar vermesi gerektiğinin altını çizdi. Aksoy, “Tarım paydaşlarının artık daha çok sesini çıkarması gerekiyor. Bazı alışkanlıkları değiştirmeliyiz. Bizi yönetenleri iyi seçmemiz lazım. Biz eğer küresel iklim krizinde küresel ısınmayı 2 santigrat derecenin altında tutmazsak, gelecek kuşaklarımız beslenme sorunuyla karşılaşacak. Karbondioksit miktarının artışı bitkilerde azot alımını ve protein üretimini engellediği için kaliteli üretim de yapılamıyor. Her şey birbirine bağlı. Hükümetlerin aldığı azaltım senaryoları bana iki yüzlü geliyor” dedi. Aksoy, Nilüfer Belediyesi’nin tarım gıda ve iklim alanında yaptığı çalışmaları da paylaştı.

    Walk2COP27 Zirvesi’nin kapanışında söz alan Sam Baker, “Şimdi eylem zamanı” diyerek, birlikte hareket etmenin, eğitim ve farkındalık çalışmalarının önemine vurgu yaptı.

    İklim değişikliği konusunda sorunların ve çözüm önerilerinin belli olduğunu söyleyen Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de, “Artık eyleme geçme zamanı. İklim için hemen şimdi diyoruz. Her geciktiğimiz gün dünyanın aleyhine işliyor” diye konuştu.

  • Atölye Nilüfer’e bir ödül daha

    Atölye Nilüfer’e bir ödül daha

    Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin bu yıl 13’üncüsünü düzenlediği, 45 üye belediyenin 143 projeyle başvurduğu ‘Sağlıklı Şehirler En İyi Uygulama Yarışması’ ödülleri sahiplerini buldu. Sağlıklı Şehirler En İyi Uygulama Yarışması ödülleri, “Sosyal Sorumluluk”, “Sağlıklı Hayat”, “Şehir Planlaması” ve “Sağlıklı Çevre” olmak üzere 4 ayrı kategoride verildi.

    Nilüfer Belediyesi’nin 2020 yılında hayata geçirdiği Atölye Nilüfer, Sürdürülebilir İş Ödülleri çerçevesinde aldığı ödülün ardından bu defa “Sosyal Sorumluluk” kategorisinde Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği tarafından ödüle değer bulundu.

    Denizli’nin Pamukkale ilçesinde gerçekleşen ödül törenine katılan Nilüfer Belediye Başkan Vekili Rasih Gonca, Atölye Nilüfer – Kodlama ve Beceri Atölyeleri’ne verilen jüri özel ödülünü Başkan Turgay Erdem adına aldı. Rasih Gonca, ödülü, Başkan Turgay Erdem’e Halk Evi’ndeki makamında takdim etti.

    Nilüfer Atölye’nin peş peşe iki ödül almasının gurur kaynağı olduğunu belirten Başkan Erdem, emeği geçen ve başarıya katkı sunan çalışanlara teşekkür etti.

  • Gençlik Köprüsü’nün temelleri Nilüfer’de atılıyor

    Gençlik Köprüsü’nün temelleri Nilüfer’de atılıyor

    Nilüfer Belediyesi, We Are Here Together Projesi “Gençlik Köprüsü Türkiye-Almanya” programı çerçevesinde Alman gençleri Nilüferli gençlerle buluşturuyor. Mercator Vakfı ve Almanya Federal Cumhuriyeti’nin ilgili organları tarafından kaynak sağlanan program, Nilüfer Belediyesi, Almanya’daki kardeş kenti Hanau Belediyesi ve Hanau’da faaliyetlerini sürdüren Nilüferle Dostluk Derneği ile birlikte yürütülüyor. Programın ilk ayağı Barış Meclisi’nde gerçekleşen törenle başladı.

    Açılış etkinliğine Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Nilüferle Dostluk Derneği Başkanı Mehmet Kuşcu, Almanya Fahri Konsolosu Sibel Cura Ölçüoğlu, Hanau Belediyesi Demokrasi-Eşitlik-Spor Birimi Müdürü Andreas Jager, Hanau Belediyesi yetkilileri, Nilüferle Dostluk Derneği üyeleri Zarife Bulut ve Raziye Kuşcu da katıldı.

    Düzenlenen programın kardeş kent Hanau ile ilişkileri güçlendirmesine büyük katkı yapacağını ifade eden Başkan Turgay Erdem, “Burada kardeş kentimiz Hanau’dan gelen gençleri ve Nilüferli gençleri ağırlamaktan mutluluk duyuyorum. Bu programın siz gençlere büyük katkı sağlayacağına, bize de rehberlik edeceğine inanıyorum. Bildiğiniz gibi Avrupa’nın doğusunda yaklaşık 8 aydır devam eden bir savaş var. Bu savaşın bedelini aslında en ağır gençler ödüyor. Savaşın sonucu olan ekonomik kriz ve güvenlik kaygısı en çok gençlerin geleceğe dair umutlarını, hayallerini etkiledi. Ancak asla umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Umudu kaybetmeden çözüm aramak, dayanışma içinde olmak çok önemli. Bunu başaracak olan da sizsiniz” dedi.

    Programın hem gençlere hem de yerel yöneticilere katkısı olacağına inandığını belirten belirten Başkan Erdem, “Ben yapacağınız çalışmanın daha güzel bir dünya için yol gösterici olmasını diliyorum. Programın ikinci ayağı da Hanau’da olacak. İki kentte yapılacak ortak çalışmalarınızın başarıyla geçmesi diliyorum. Bu girişimler örnek olsun. Barışı dünyada hakim kılamazsak daha önce yaşanan olumsuzluklar yeniden yaşanır. Barışı dünyada hakim kılabilme gençlerin en önemli görevlerinden olmalı” diye konuştu.

    Nilüferle Dostluk Derneği Başkanı Mehmet Kuşcu da iki kent arasından güçlü ilişkiler kurulması adına önemli işlere imza attıklarını vurguladı. Projenin bu tür bağları daha da kuvvetlendireceğini ifade eden Kuşcu, “Bu gençlik projesi bizin için çok önemli. Hanau’da 19 Şubat 2020’de ırçılık adına bir katliam yaşandı. 9 kişinin Hanau şehir merkezinde yaşamını yitirmesi unutulmayacak bir olay. Bu acının unutulması ve güzel ilişkilerin devamı adına bu tür projeler önemli” şeklinde konuştu.

    Hanau Belediyesi Demokrasi-Eşitlik-Spor Birimi Müdürü Andreas Jager de ortak projede buluşmaktan dolayı mutluluğunu ifade ederek, “Gençlerle bir arada olmak bizim için de çok önemli. Birlikte ortak dil oluşturarak neler yapabileceğimizi göreceğiz. Bu çalışma dostluk ilişkilerimizi geliştirecek. Buradaki konu başlıkları Hanau’da uygulamalarımıza ışık tutacak. Hanau’da iki yıldır karanlık bir dönem geçirdik. 2020’de yaşanan olay bizleri de çok üzdü. Hayatlarını kaybedenlerin acısını derinden yaşadık. Bu süreçten kadınlar ve gençler daha derinden etkilendi. Hanau’da uzun yıllardır göçmen topluluklar yaşıyor ve bu olay kabul edilemez. Eşitlik ve demokratik yaşam için elimizden geleni yapıyoruz. Siz gençler bizim geleceğimizsiniz. Hep beraber barışçıl bir ortam inşa edeceğiz. Gençlerin daha adil ve barış ortamında geleceğe hazırlanması çok önemli. Nilüfer-Hanau dostluğu köklü ilişkilerle devam edecek” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından Başkan Erdem ve Almanya’dan gelen heyet günün anısına birbirlerine kentlerine özgü hediyeler verdi.
    Avrupa Yerel Demokrasi Haftası ile bütünleşen kültürel değişim programı doğrultusunda, 5 gün boyunca uluslararası işbirlikleri, yerel demokrasilerde katılımcılık, toplumsal kapsayıcılık, toplumsal cinsiyet eşitliği ve ırkçılığa karşı mücadele temaları altında çalışmalar yürütülecek. Nilüfer ve Hanau gençleri çalışmaların yanı sıra, Nilüfer Belediyesi’nin iyi uygulama örneklerini yerinde görecek. Hanau’dan gelecek konuklar ayrıca Nilüfer’in doğal ve tarihi güzelliklerini de gezme şansı bulacak.

  • Başkan Erdem’e teşekkür ziyareti

    Başkan Erdem’e teşekkür ziyareti

    Ziyarette Bursa PTT Başmüdürlüğü İşletme Hizmetleri Müdürü Yasin Can ve Bursa PTT Başmüdürlüğü İnsan Kaynakları Müdürü Özcan İlhan da yer aldı. Ziyarette, kurulan bu sistemin nasıl çalıştığını Başkan Erdem’e anlatan Çiğdem Çakır, bu sistem sayesinde vatandaşların saat sınırı olmaksızın, 7/24 telefonlarına gelen mesajla kargolarına ulaşabileceklerini söyledi. Nilüfer Belediyesi’ne desteğinden ötürü teşekkür eden Çiğdem Çakır, Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın 100. yılına özel hazırlanmış anma pulunu Başkan Erdem’e, hediye etti.

  • Nilüfer Doğanköy’de hak sahipleri tapularına kavuştu

    Nilüfer Doğanköy’de hak sahipleri tapularına kavuştu

    Çalışmanın 156 hektarlık alanı çerçevelediğini belirten Başkan Turgay Erdem, “Yapacağımız hizmetlerle Doğanköy, değerine kavuşacak” dedi.

    Nilüfer Belediyesi, köyden mahalleye dönüşen bölgelerin gelişimini planlı bir şekilde sürdürmesi amacıyla yaptığı imar planı çalışmalarını, Doğanköy Mahallesi’nde de tamamladı.

    1/1000 ölçekli Doğanköy İmar Planı’nda tamamlanan şuyulama çalışmalarıyla, son dönemde yoğunluğun giderek arttığı Doğanköy Mahallesi’nde, bölge sakinlerini yakından ilgilendiren bir sorun daha çözüme kavuştu. Geniş bir alanda yapılan çalışmalar sonunda hak sahipleri, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Zafer Yıldız ile Mehmet Temirtaş’ın da katıldığı törende tapularına kavuştu.

    156 hektarlık alandaki 265 parselde yaptıkları işlemin Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kadastro Müdürlüğü tarafından onaylandığını belirten Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Nilüfer Tapu Müdürlüğü tarafından tescil edilerek imarlı tapuların çıkarıldığını söyledi. İmar uygulamasını yapmak için büyük çaba harcadıklarını ifade eden Başkan Erdem, “233 adet imarlı tapu çıkarılmış olup, yapılan bu işlemlerin sonucunda 515 vatandaşımıza tapu dağıtımı gerçekleştiriyoruz. Bu bölge ve imar planı, hem Nilüferimizin prestijli yapılarının yükseleceği ve kamusal hizmetlere kavuşacağı hem de Şehir Hastanesi’nin yakınında olması sebebiyle ulaşım hizmetleri açısından çok önemli bir konumda bulunmaktadır. Bu uygulama ile imar planı dâhilindeki ayrık nizam 6 kat ve 1.00 emsalli bölgedeki parsellerimizi, ruhsat alınabilir ve inşaat yapılabilir duruma getirdik. Ayrıca mahallemizdeki imar planı içerisinde bulunan yollar, park alanları, okul alanları, belediye hizmet alanları ve benzeri kamusal alanların mülkiyet problemi giderilmiş ve bundan sonra mahallemize yapılacak hizmetlerin önü açılmış oldu. Köy yerleşik alanı içinde kalan yerlerde de imar uygulamalarını önümüzdeki dönem yapacağız. Şimdi, hızlı bir şekilde imara açılan yerlerde yol açma çalışmalarına başlayacağız. Gelecekte bu bölgenin çok değerli olacağına ve güzel yapılaşacağına inanıyorum. Nilüferimize ve hak sahiplerine hayırlı olsun” diye konuştu.

    İmar planı çalışmalarının tamamlanmasından duyduğu mutluluğu dile getiren Doğanköy Mahalle Muhtarı Fikri Araz da, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ile emeği geçenlere teşekkür etti. İmar planı dışındaki yapılaşmanın olduğu alanlarda yaşanan sorunların çözümü için Başkan Turgay Erdem’den destek isteyen Araz, “Buradaki hisseli yerlerin yüzde 95’i yeni yapılaşma. Bu alanlarda kentsel dönüşüm düşünülmemeli. Buralarda da hak sahiplerine tapularına verelim ki, vatandaşlarımız abonelik işlemlerinde sıkıntı yaşamasın” ifadelerini kullandı.

    Tapularını alan Doğanköy Mahallesi sakinleri de sevinçlerini dile getirerek, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’e ve emeği geçenlere teşekkür etti.

    Konuşmaların ardından Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Doğanköy Mahalle Muhtarı Fikri Araz ile birlikte hak sahiplerine resmi tapularını dağıttı.