Etiket: turgut özkan

  • Turgut Özkan’dan itidal çağrısı

    Turgut Özkan’dan itidal çağrısı

    14 Mayıs gecesi için Bursa’da özel bir kutlama etkinliği yapılmayacağının altını çizen CHP Bursa İl Başkanı Turgut Özkan’ın açıklaması şöyle:

    “Çok önemli bir seçime gidiyoruz. Organize kötülüğe karşı, taş atanların değil, sevginin kazanacağı bir seçim olmasını diliyoruz.

    Bursa’da seçim ve sandık güvenliğine dönük her türlü tedbiri almak üzere aylardır süren yoğun çalışmalarımız oldu. Oy kullanılacak her okulda en az bir avukat bulunacak, sandık sorumlularımız, müşahitlerimiz görevde olacak. Bursa’da sandık güvenliği konusunda akla gelen-gelmeyen her türlü aksaklığın giderilmesine katkı sağlayacağımız gibi, organize kötülüğün önüne geçmek üzere ıslak imzalı tutanakları mutlaka alacağız, ıslak imzalı tutanaklara sahip çıktığımız için de kötü niyetli olası girişimlerin sonuç alamayacağı bir seçim gecesi yaşayacağız. Seçim Koordinasyon Merkezi il başkanlığımızdır.

    Seçim gecesi her şey olabilir. TV’lere veri akışını kesebilirler, interneti kapatabilirler. Kimse merak etmesin, en güvenilir sonucu biz açıklayacağız. Doğru seçim sonucu için, bizim yapacağımız açıklamaları titizlikle takip edin. Sandıktan çıkan sonuç her ne ise onu mutlaka açıklayacağız. Bizim en önemle üzerinde durduğumuz konu; sandık başındaki görevlilerin bütün sandıklarda olması, ıslak imzalı tutanakların mutlaka toplanması, sonuçların olabildiğince hızlı alınmasıdır.

    Bursa’da Kemal Kılıçdaroğlu’nun rekor oyla Cumhurbaşkanı seçileceğini düşünüyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turda tamamlanacak, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, 13’ncü Cumhurbaşkanımız olacak. Buna inancımız tamdır. Milletvekili genel seçiminde de partimizin Bursa’da ilk sırada olacağını düşünüyorum.

    14 Mayıs gecesi sabaha kadar itirazlar ve seçim sonrası olması gereken süreçleri yaşıyor ve çalışıyor olacağız. Özel bir kutlama yapmayacağız. Ülkemiz deprem afeti yaşadı. Oradaki vatandaşlarımızın hassasiyetlerini görmezden gelemeyiz. Orada, deprem bölgesinde hala inanılmaz mağduriyetler yaşayan vatandaşlarımız var.

    Önceliğimiz kutlamalar değil. Önceliğimiz vatandaşlarımıza hizmettir. Bu seçimi kazanalım ve bir an önce vatandaşlarımız için çalışmaya başlayalım.

    Genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısı gereğince, itidalli davranmalıyız.

    O gece, milletimize, hoş olmayan birtakım şeyler yaşatılabilir. Bırakalım onları, toplum vicdanında mahkûm olsunlar. Biz evimizde hepimiz için kazanmış olmanın mutluluğunu yaşayalım.

    Asla hiçbir kışkırtmaya cevap vermeyin, asla karşılık vermeyin, sükunetinizi koruyun. Millet İttifakı ve partimizden yapılacak açıklamalar dışında hiçbir olumsuz söz ya da açıklamaya itibar etmeyin…

    Hepinize, demokrasimizi güvence altına alabildiğimiz, herkesin sorumluluklarının bilincinde davrandığı bir seçim günü diliyorum.

    Sorumluluk ve Adaletin yeniden tesis edileceği günler için, baharı getirmek için, haydi Bursa sandık başına!”

     

     

  • CHP Bursa’da 23 Nisan kutlaması

    CHP Bursa’da 23 Nisan kutlaması

    Turgut Özkan, Ulusal Egemenlik kavramı, ülkemiz için iyi anlaşılması gereken en önemli değer olduğunu vurguladı. 23 Nisan 1920’de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi, olağanüstü koşullarda hem ülkenin düşman işgalinden kurtarılmasında hem de milli iradeye dayalı Türkiye Cumhuriyeti’nin hayat bulmasında başrolü oynadığını ifade etti. Özkan, konuşmasına şöyle devam etti.


    “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, ebedi Başkomutanımız, ilk Cumhurbaşkanımız, partimizin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi huzurundayız…
    Onun muzaffer bir asker ve dünyada büyük saygı uyandırmış devlet adamı olarak çağları aşan öngörüsü, yurt ve millet sevgisi ve aziz hatırası karşısında bir kez daha saygıyla eğiliyoruz.

    23 Nisan 1920, milletimizin tutsaklık zincirlerini kırarak tarih sahnesine çıktığı ve egemenliği kendi eline aldığı gündür.
    23 Nisan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin her bir vatandaşının özgürce temsil etme ve edilme hakkının da temelidir.
    23 Nisan; Cumhuriyet düşmanlarının hazmedemediği ‘Ulusal Egemenlik’ kavramıdır. Bir halkın uyanışı, zincirlerini kırmasıdır.
    23 Nisan geleceğimizi emanet ettiğimiz çocuklarımızdır. Eğitim seferberliğidir, fırsat eşitliğidir, çocuklarımızın istedikleri okula gidebilme özgürlüğüdür.


    23 Nisan, aynı zamanda Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağan ettiği bir bayramdır. Bu büyük bayramı bile çocuklarımıza çok gördüler.
    Çünkü 23 Nisan ruhu, tek adam rejiminin önündeki en büyük engeldi.
    AKP iktidarının itiraz ettiğimiz birçok hatası vardı belki ama içimizi en çok acıtanlardan biri, milli bayramlarımızın yok sayılması, unutturulmaya çalışılması, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adının her yerden ve özellikle de halkımızın gönlünden silinmeye çalışılmasıydı.
    Kaç 19 Mayıs’ı, kaç 30 Ağustos’u, kaç 23 Nisan’ı, kaç 29 Ekim’i, kaç 18 Mart’ı, kısacası kaç milli bayramı buruk yaşadık ama inancımızdan hiçbir şey kaybetmedik, her birinde aynı şeyi söyledik…
    “Milli bayramlarımızın önemsiz ve değersizleştirildiği, itibarsızlaştırmaya dönük saçma sapan gerekçelerin üretildiği, milli değerlerimizin örselendiği, bu son bayram olsun” dileğimizi paylaştık…
    Mustafa Kemal Atatürk’ün adını Çanakkale Zaferini anma metinlerinden çıkaran da AKP iktidarıydı, şu hemen karşımızda gördüğünüz Bursa Valiliği başta olmak üzere kamu kurumlarının tabelalalarındaki T.C. ifadesini kaldıranlar da…
    Ne kadar uğraşsalar da Mustafa Kemal Atatürk’ün adını gönüllerden silemediler…
    Çünkü, Mustafa Kemal Atatürk bir isim olmaktan öte; tam bağımsızlık ülküsü demekti.
    20 yıldan fazla zamandır bütün enerjisini “Ulusal Egemenlik”, “Cumhuriyet”, “Millet İradesi” ve “Atatürk Devrimleri” gibi bu ülkenin kurucu değerlerini yok etmeye adamış bir iktidara rağmen dün olduğu gibi bugün de buradayız.


    Ve inanıyoruz ki, tek adam rejimi çok değil, birkaç hafta sonra artık tarihin tozlu sayfalarına gömülmek üzere…
    Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde, hepimiz tek yürek aydınlık bir geleceğe yürüyoruz.
    14 Mayıs gecesi hepinizi bayraklarla, coşkulu şarkılarla buraya bekliyoruz.
    Buna inanın ki önümüzdeki ilk milli bayramımız olan, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda güneş bir başka güzel doğacak, ellerimizde bayraklarımız, marşlar söyleyerek yine burada olacağız, bu kez coşkuyla milli bayramımızı kutlayacağız.
    Bu duygu ve düşüncelerle; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kuran tüm kahramanlarımızı şükranla anıyor, aziz şehitlerimize rahmet diliyor, bütün milletimizin ve özellikle çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum” dedi.

  • Dezenformasyon yasasına Bursa’dan tepki

    Dezenformasyon yasasına Bursa’dan tepki

    İl yöneticileri, CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Bozbey, İl Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş’un da katıldığı basın toplantısında, iktidarın cumhuriyetin ilk yüzyılının son yasama yılını bir sansür ve otosansür yasasıyla açtığını belirten CHP Bursa İl Sekreteri Turgut Özkan’ın açıklamasından satır başları şöyle:

    “Ülkemizde demokrasinin, hukukun, eşitliğin ve özgürlüğün yeniden tesis edileceği 2023 seçimleri yaklaşırken; demokratik muhalefeti, basını, sivil toplumu ve halkı susturmaya yönelik yeni bir girişim dün gece yasalaştı. İktidarın, 40 maddelik bu yasayla, başta düşünce ve ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin, gazeteciliğin ve basın özgürlüğünün altına son bir dinamit daha koymak istediği açıktır.”

    “NE OLDUĞU BELİRSİZ SUÇ TANIMI VAR”

    “Öyle ki, yasanın 29. maddesiyle, “Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu” diyerek sınırlarının ve içeriğinin ne olduğu belirsiz yeni bir suç tanımı yapılmaktadır. Muğlak ve ucu açık ifadelerle, Saray yargısına ve iktidar partisinin bürokratlarına hangi bilginin halkı aldatmaya, korku ve endişe yaymaya yönelik olduğunu belirleme yetkisi verilecektir. Aynı zamanda sosyal medyada yapılan eleştiriler, “dezenformasyon” olarak yaftalanabilecektir. “Hangi haber halkta korku ve endişe yaratır, hangi paylaşım kamu düzenini tehdit eder” sorusunun yanıtı ise yasada yoktur. 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası getirilen bu muğlak suç tanımının kapsamı, Saray talimatıyla hareket eden yargı mensuplarının ve iktidar partisi bürokratlarının inisiyatifine bırakılmıştır.”

    “128 MİLYAR DOLAR NEREDE DİYE SORULAMAYACAK MI?”

    “TÜİK’in açıkladığı enflasyonun gerçeği yansıtmadığını, Türkiye’de gerçek enflasyonun çoktan üç hanelere ulaştığını söyleyen bir sosyal medya kullanıcısı dezenformasyon mu yapmış olacaktır?“8,5 milyon insanımız işsiz, insanlar iş arama ümidini kaybediyorlar, işi olanlar da açlık sınırının altındaki asgari ücretle çalışıyor” demek yalan haber yaymak mı sayılacaktır?Kamu ihalelerinin, sözde pazarlık yöntemiyle beşli çetelere adrese teslim verildiğini, halkın sırtından milyarlarca dolarlık yağma yapıldığını ortaya çıkaran gazeteciler suçlu mu sayılacaktır? “128 milyar dolar nerede?” demek, kamu barışını bozmak mı olacaktır? “Ormanlarımız yanıyor, uçaklar neden kalkmıyor?” diye sorgulamak, bazı savcılar tarafından halkı paniğe sevk etmek mi sayılacaktır?”

    “BU YASA BAŞTAN SONA SANSÜR YASASIDIR”

    “Bir kez daha söylüyoruz: Bu yasa baştan aşağı sansür ve otosansür yasasıdır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, otoriter Saray rejiminin baskı politikalarına, korku iklimini ülkede hâkim kılmaya yönelik çırpınışlarına asla boyun eğmeyeceğiz. Ülkemizin gerçeklerini, halkımızın sorunlarını ve hakikati her yerde haykırmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Saray’a buradan sesleniyoruz: Halkı, basını ve basın emekçilerini susturmayı başaramayacaksınız! Çok az kaldı. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, Baskıcı ve otoriter politikalarınızla yok ettiğiniz demokrasiyi ve hukuku ülkemizde mutlaka yeniden kuracağız! Başta düşünce, ifade ve basın özgürlüğü olmak üzere, tüm temel hak ve özgürlükleri yaşatan bir düzeni inşa edeceğiz!”