Etiket: Turizm

  • Kestel Belediyesi’nden turizm hamlesi

    Kestel Belediyesi’nden turizm hamlesi

    Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır ve Vali Yardımcısı Şeref Aydın, Saitabat Şelalesi’nde turizm faaliyetlerini hızlandıracak projeleri inceledi.

    Kestel Belediyesi’nin ilçede başlatmış olduğu turizmle ilgili çalışmaları devam ediyor. Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır’ın, şelalesiyle meşhur Saitabat Mahallesi’ndeki proje planları, Bursa Valiliği’nden tam not aldı. Vali Yardımcısı Şeref Aydın, Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, Başkan Yardımcıları ve Muhtar Ersin Eraslan, Saitabat Bölgesi’nde incelemelerde bulundu. İncelemelerin ardından notlarını alan Vali Yardımcısı Şeref Aydın, Başkan Tanır’ın sunduğu projelere tam destek vereceklerini belirtti.

    Başkan Önder Tanır, “İlçe ekonomisine katkı sağlayan alanların başında turizm yer almaktadır. İlçemiz gerek doğası, gerek tarihi dokusu ile kendine has bir turizm bölgesidir. Bulunduğumuz Saitabat bölgemiz de havası, doğası ve şelalesiyle özellikle Orta Doğu’dan gelen turistlerimizin vazgeçilmezi arasındadır. Bu bölgemizi daha da geliştirmek, görsel estetiğini daha da güzelleştirmek adına çalışmalarımızı hızla yürütüyoruz. Buradaki işletmelerin görsel görüntüsü, parke taşları, mesire alanları ve şelalemizin çevre düzenlemesiyle çok farklı bir atmosferi burada yakalayacağız. Amacımız Kestel’imizi, turizm alanında Bursa’nın lokomotifi haline getirmektir. Bu doğrultuda AR-GE çalışmalarımız ilgili müdürlükler, STK’lar, Meclis Komisyonlarımız ve hemşehrilerimiz ile birlikte istişareler ederek Kestel’imizin için gece gündüz demeden, çalışmaktayız. Bizlere ve projelerimize destek veren Bursa Valimiz Sayın Yakup Canbolat’a ve Yardımcısı Sayın Şeref Aydın’a teşekkürlerimi sunuyorum’’ diye konuştu.

  • Bursa’da turizm teşvik toplantısı

    Bursa’da turizm teşvik toplantısı

    Bursa’da turizmi teşvik etmek maksadıyla kurum ve kuruluş temsilcileriyle istişare toplantısı düzenlendi. Tarihten kültüre, sanattan ekonomiye kadar birçok alanda sayısız değeri bünyesinde barındıran Bursa’da 2021 yılı için Hanlar Bölgesi, yeşil Bursa, İznik ve ipekçilik konuları öne çıktı.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından 2021 yılı özelinde ‘tema’ belirlenmesi istişare toplantısı düzenlendi. Atatürk Kongre Kültür Merkezi’ndeki toplantıya, Vali Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Milletvekili Atilla Ödünç, meclis üyeleri, üniversite, kamu, ticaret, sivil toplum ve belediye temsilcileri katıldı. Toplantıda, erguvan, leylek, koza, Osman Gazi’yi anma törenlerinin devlet töreni haline getirilmesi, Bursa’da zaman ve saat kültürü, Uludağ, İznik, Gölyazı, Aktopraklık, su, Emir Sultan, Hanlar Bölgesi, Zeyniler Köyü, Mudanya Myrlea antik kenti, zeytin, Çelebi Mehmed, Yeşil Külliyesi, Ahmet Vefik Paşa, çini, ipekçilik, ipek, sağlık, yöresel lezzetler, ekoturizm ve Oylat Kaplıcaları başlıkları gündeme getirildi. Hanlar Bölgesi, ‘Yeşil Bursa’, İznik ve ipekçilik konuları ise öne çıktı.

    Hedef Bursa’yı ön plana çıkartmak”

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Birleşmiş Milletler’in her yıl önemli bir değere dikkat çektiğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da 2020 yılını ‘Patara Yılı’ olarak ilan ettiğini hatırlattı. Meclisteki partilerin ortak önergesiyle 2021 yılının da ‘İstiklal Marşı’ yılı ilan edildiğini belirten Başkan Alinur Aktaş, genel konunun yanında Bursa’ya özgü bir değeri de 2021 yılı teması olarak belirlemeyi amaçladıklarını söyledi. Belirlenen konu özelinde yapılacak etkinliklerle Bursa’yı ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtmak istediklerini dile getiren Başkan Aktaş, “Bursa olarak çok farklı ve çok sayıda özelliği bünyemizde barındırıyoruz. Bu kadar fazla özelliği aynı anda bulundurmamızdan ötürü hepsini azar azar sahiplenmek zorunda kaldık. Amacımız tarihe yön veren, Osmanlı’yı kuran, uygarlıkların kesişme noktası olan Bursa’nın taşıdığı değerleri yeni değerlerle harmanlayıp bir dünya kenti yapmaktır. Bu vizyona sahip ve aynı zamanda modern yüzüyle de gelişen Bursa’nın bir özelliğini ön plana çıkartmak istiyoruz. 2021’i ona dair etkinliklerle dolu dolu geçirmek istiyoruz. 2022 yılında da başka bir özellikle Bursa’yı ön plana çıkartmayı planlıyoruz” dedi.

    Hanlar Bölgesi ve ipek

    Bir şair veya devlet büyüğüne yılı atfetmekten ziyade bir bölgeyi ve mekânı ön plana çıkarmanın şehre daha fazla değer katacağına inandığını ifade eden Başkan Aktaş, bu yönde çalıştay, etkinlik, reklam faaliyetleri, üniversite çalışmaları, Ankara nezdinde girişimlerle bulunulacağını anlattı. Pandeminin bir an önce sonra ererek hayatın normale dönmesini arzuladıklarını söyleyen Başkan Aktaş, “Yaşanacak hareketliliği düşünerek faaliyetlerde bulunacağız. Önümüzdeki Meclis toplantısında da konu gündeme gelecek. Bununla ilgili karar alınacak. Konuyu karar almak veya burada toplantı yapmakla kısıtlamayacağız. Belirlenecek konuyu parlatacağız. Konuyu yıl boyunca işleyeceğiz. Alt başlıkları belirleyip ilgili kurumlarla görüşeceğiz. 2026 Bursa’nın fethinin 700. yılı olacak. Osman Gazi’yi anma töreni günlük değil devlet törenleriyle kutlanmalıdır. Bu konuda çalışmalarımız var. 2021 teması için benim kanaatim ise, geçmişle geleceği buluşturması açısından Hanlar Bölgesi ve ipek. Her bir köşesi ayrı ayrı işlenmelidir. Her hanın veya caminin ayrı hikâyesi var” diye konuştu.

    Yeşil Türbe ve Hanlar Bölgesi

    Bursa Valisi Yakup Canbolat, 2021 yılı temasını tüm kurum ve kuruluşlarla buluşarak belirlemek ve istişare yapmayı arzuladıklarını belirtti. Her yıl Bursa’da bir temayı öne çıkararak tek konuya yoğunlaşarak şehrin tanıtımını amaçladıklarını anlatan Canbolat, toplantıyı organize eden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a teşekkür etti. Belirlenecek temanın da Bursa’ya hayırlı olmasını dileyen Canbolat, “Şehir olarak bu konulara sık sık kafa yormalıyız. Bursa kendi dinamikleri içerisinde çok güçlü bir il. Bunu daha ileriye taşımalıyız. Bu yüzden fikirleri önemsiyoruz. Benim kanaatim Yeşil Türbe ve Hanlar Bölgesi. Osman Gazi’yi anma törenleri zaten her sene kutlanıyor. Bunu yıl etkinliği olarak düşünmemeliyiz. Bursa’da yapılan birkaç etkinlik uluslararası alana etkisi olacak hale getirilmeli. Bursa’nın fethi bir haftaya yayılmalı ve insanlar ‘Ben bu etkinlikleri izlemeliyim’ diyebilmeli. Bu tür birkaç tane etkinliğimiz olmalı” dedi.

    Bursa Milletvekili Atilla Ödünç de 2021 yılı için kanaatinin Çarşıbaşı ve Hanlar Bölgesi olduğunu açıkladı.

  • Uludağ’daki kar yağışı turizmcileri sevindirdi

    Uludağ’daki kar yağışı turizmcileri sevindirdi

    Türkiye’nin önemli kış turizm merkezlerinden Uludağ’da kar yağışı turizmcilerin yüzünü güldürdü.

    Uludağ, her yıl Bursa ve İstanbul gibi yakın merkezlerin yanı sıra ülkenin dört bir yanından ve yurt dışından binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını dolayısıyla alınan önlemler nedeniyle geçen kış sezonunun yarıda kaldığı Uludağ’da yeni dönemin hazırlıkları sürüyor.

    Yeni sezonun 15 Aralık’ta başlayacağı Uludağ’da bulunan işletmeler ile turizmciler, önceki gece başlayan ve cuma günü sabaha kadar süren kar yağışının sevincini yaşıyor. İşletmeler, özellikle snowboard ve kayak pistlerini hazır hale getirmek için yağışın artmasını dört gözle bekliyor.

    300 ila 1980 metre uzunluğunda 20 kayak pistinin bulunduğu Uludağ’a, bu kış da binlerce yerli ve yabancı turistin geleceği tahmin ediliyor.

    “15 Aralık’tan sonra ziyaretçileri buraya bekliyoruz”

    Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Güney Marmara Bölge Temsil Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu, yaptığı açıklamada, kar yağışının kısa süre içinde artmasını ve pistlerde yeterli seviyenin yakalanmasını beklediklerini söyledi.

    Bölgedeki işletmelerin “güvenli turizm sertifikası” bulunduğuna dikkati çeken Saraçoğlu, Türkiye’ye daha fazla döviz girdisi sağlamak için yabancı turistlere yönelik çalışmalar yaptıklarını dile getirdi. Saraçoğlu, şöyle devam etti:

    “Yağışlar bizi mutlu etti. Kar olmayınca beklentilerimiz yerine gelmiyor. Geçen senelerde tam bu zamanlar çok daha fazla kar vardı. Özellikle 15 Aralık’tan sonra yoğun kar yağışı bekliyoruz. Kar olmadan Uludağ’ın tadı olmuyor. Bu sene yurt içinden de güçlü bir talep bekliyoruz. Dışarıya giden yerli turistin kısıtlamalar nedeniyle burada kalmasını bekliyoruz. Yılbaşına doğru rezervasyonlar artacaktır. Uludağ’da altyapı çalışmaları yürütüyoruz. Yol konusunda problemler vardı. Doğal gaz sorununu çözdük. 15 Aralık’tan sonra ziyaretçileri pandemi sürecinden biraz uzaklaşmaya, burada rahatlamaya bekliyoruz.”

    “Krizi fırsata çevirme dönemini yaşıyoruz”

    Murat Saraçoğlu, Rusya ve Ukrayna başta olmak üzere Uzak Doğu pazarında Uludağ’ın tanıtımı ön planda tuttuklarını ifade etti.

    Kış turizminde Uludağ’ın önemli bir merkez olduğunu belirten Saraçoğlu, şunları kaydetti:

    “Bir uluslararası reklam tanıtım ajansıyla Uludağ ile ilgili filmleri Rusya’da şu anda yayınlatıyoruz. Ruslardan iyi bir talep var. Bu sene onların ağırlığı olacaktır. Avrupa’daki kayak merkezleri pandemiden kaynaklı kapılarını kapatmış durumda. Bu sene oradaki kayak faaliyetleri azalmış durumda. Burada, Türkiye’deki kayak merkezleri öne çıkıyor, Uludağ da başı çekiyor. Biz krizi fırsata çevirme dönemini yaşıyoruz. İyi değerlendirirsek gelen misafirlerimizin daha çok burayı anlatmasıyla önümüzdeki seneler daha çok ziyaretçi potansiyeline sahip olabiliriz.”

  • Türkiye 8 ayda 9 milyon 271 bin ziyaretçi ağırladı

    Türkiye 8 ayda 9 milyon 271 bin ziyaretçi ağırladı

    Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca, Türkiye turizminde bu yılın ilk 8 ayında 9 milyon 271 bin 660 toplam ziyaretçi rakamına ulaşıldığı açıklandı. İlk 8 ayda en çok ziyaretçi Almanya’dan gelirken, yurt dışından gelen ziyaretçiler ağustos ayında en çok Antalya’yı tercih etti.

    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre; dünyayı etkisi altına alan koronovirüs salgınının en çok etkilediği sektörlerin başında gelen turizmde Türkiye, ilk 8 ayda yurt dışı ikametli vatandaşlarla birlikte toplam 9 milyon 271 bin 660 ziyaretçi rakamına ulaştı. Yurt dışında yaşayan Türk ziyaretçiler bu sayının 2 milyon 16 bin 553’ünü oluşturdu, 7 milyon 255 bin 107 kişi ise yabancı uyruklu ziyaretçi oldu. Türkiye’yi Ocak-Ağustos döneminde en çok ziyaret eden ülkeler sıralamasında 789 bin 602 ziyaretçi ile Almanya birinci, 772 bin 686 ziyaretçi ile Rusya Federasyonu ikinci, 532 bin 417 ziyaretçi ile Bulgaristan üçüncü sırada yer aldı. Bulgaristan’ı sırasıyla Ukrayna ve İngiltere takip etti.

    RUSLARIN TERCİHİ ANTALYA

    Ağustos ayında en çok yabancı ziyaretçinin geldiği ülkelerin başında Rusya Federasyonu yer aldı. Rusların geçtiğimiz ay en çok tercih ettiği tatil şehri ise Antalya oldu. Türkiye’yi geçtiğimiz ay en çok ziyaret eden ülkeler sıralamasında Rusya Federasyonu 439 bin 731 ziyaretçi ile birinci, İngiltere 260 bin 846 ziyaretçi ile ikinci, Ukrayna da 255 bin 651 ziyaretçi ile üçüncü oldu. Ukrayna’yı Almanya ve Bulgaristan izledi. Bakanlığın Ocak-Ağustos verilerine göre, Türkiye bir önceki yılın aynı dönemine göre ilk 8 ayda yurt dışından yüzde 73.94 azalış ile toplam 9 milyon 271 bin 660 ziyaretçi ağırladı.

  • 230 milyon yıllık mağarada pandemi sessizliği

    230 milyon yıllık mağarada pandemi sessizliği

    Konya’nın Seydişehir ilçesinde, Fransız bilim insanı Michel Bakalowichz tarafından keşfedilen Türkiye’nin en uzun olduğu öne sürülen Tınaztepe Mağaraları, doğal oluşumu nedeniyle ziyaretçilerini büyülüyor. Pandemi nedeniyle bu yıl sessizliğe bürünen mağaranın işletmecisi Bayram Çelmeli, “Şu anda Tınaztepe Mağaraları’nın turizme açılmış bölümü 1580 metredir. Ama yer altı gölü olarak devam ettiği kısım 22 kilometredir. Bu özelliğiyle turizme kazandırılmış mağaralar yönünden Türkiye’nin ilk sırasında yer alıyor. Dünyada da turizme açılmış mağaralar sıralamasında üçüncü sırada” dedi.

    Seydişehir-Antalya karayolu üzerinde Toros Dağları üzerindeki geçişinde yer alan Tınaztepe Mağaraları, 1968 yılında Fransız bilim insanı Michel Bakalowichz tarafından keşfedildi. Doğal oluşumuyla gelen turistleri kendisine hayran bırakan mağara, 22 kilometre uzunluğuyla turizme açılmış mağaralar arasında Türkiye’de birinci dünyada ise üçüncü sırada yer alıyor.

    ‘230 MİLYON YIL YAŞINDA’

    Mağaranın işletmecisi Bayram Çelmeli, mağaranın önemli bir doğal oluşum olduğunu belirterek şunları söyledi:

    “Tınaztepe Mağaralarının keşfi 1968 yılında Fransız bilim insanı Michel Bakalowichz tarafından yapılmış. O zamanki imkanlarla mağaranın içsel haritalarını çıkartmış. Şu anda Tınaztepe Mağaraları’nın turizme açılmış bölümü 1580 metredir. Ama yeraltı gölü olarak devam ettiği kısım 22 kilometredir. Bu özelliği ile turizme kazandırılmış mağaralar yönünden Türkiye’nin ilk sırasında yer alıyor. Dünyada da turizme açılmış mağaralar sıralamasında üçüncü sırada. Yapılan araştırmalarda mağaramızın 230 milyon yıl yaşında olduğu tespit edilmiş. Tınaztepe Mağaraları, bulunduğu bölge okyanus suları altında ama bu suların çekilmesiyle birlikte doğal bir oluşum olarak meydana gelmiş. Suların mağara içerisinde hareket ettikleri yerlerde kalker tüfleri, tavan ve yan taraflardaki çatlaklardan sızan sularla çok güzel travertenler, sarkıt ve dikitler oluşmuş.”

    ‘BU YIL YERLİ TURİST AĞIRLIKLI ÇALIŞIYORUZ’

    Pandemi nedeniyle yabancı turistin gelmediğini, yerli turist ağırlıklı çalıştıklarını belirten Çelmeli, “2001 yılında Orman Bakanlığı’ndan tahsisle mağaranın yapımına başladık. 2004 yılında 1200 metrelik kısmını 2005 yılında da toplam 1580 metrelik kısmını turizme kazandırdık. Yerli ziyaretçimizden memnunuz. Pandemi nedeniyle ziyaretçi sayımız epey bir azaldı. Geçen seneye göre yüzde 70 oranında bir ziyaretçi kaybımız var. Bir sene Koreli ziyaretçimiz fazlaydı, bir sene Amerikalı, bir sene de Polonyalı ziyaretçimiz fazlaydı. Bu sene eğer pandemi çıkmasaydı, ağırlıklı ziyaretçimiz Çinli turistlerimiz olacaktı. Maalesef bütün organizasyonlar iptal oldu. Bu sene için yüzde yüz yerli turist ağırlı çalışıyoruz” diye konuştu.

    Mağara içerisindeki tüm uyarılara rağmen bazı kişilerin duvarlara yazı yazdığı da gözlendi.

  • Antalya’da pandemi döneminde turist rekoru

    Antalya’da pandemi döneminde turist rekoru

    Pandemi nedeniyle mart ayından itibaren duran turizm hareketliliği, 1 Temmuz’dan sonra yeniden hız kazandı. 1 Ocak’tan itibaren Antalya’ya gelen toplam turist sayısı 1.5 milyonu geçti. İlk sırada 381 bin kişiyle Ruslar, ikinci sırada 323 bin kişiyle Almanlar yer alıyor.

    Turizmde 2019 yılını tarihi rekorla kapatan, 2020 ocak ve şubat aylarında, önceki yılların aynı dönemine göre rekor rakamlara ulaşan Antalya’da, tüm dünyada olduğu gibi mart ayından itibaren uçuşlar durdu. Koronavirüs nedeniyle tüm ülkelerle uçuşların durdurulduğu Antalya’ya 1 Temmuz’da Kazakistan ve Ukrayna ile başlayan uçuşlar, bugün itibarıyla 32 ülke ve 121 havalimanına yükseldi. Bu süreçte gelen-giden uçak sayısı ise 11 bini aştı. Fraport TAV Antalya Havalimanı’nın iki şirketini temsil eden eş genel müdürleri Deniz Varol ve Bilgehan Yılmaz, yeni süreçteki gelişmeleri paylaştı.

    32 ÜLKE, 121 HAVALİMANI

    Turizmin başkenti Antalya’da, yerli ve yabancı turistlerin ilk ayak bastığı nokta olan Fraport TAV Antalya Havalimanı, uçuşların başladığı 1 Temmuz’dan itibaren yeniden binlerce yerli ve yabancı turiste hizmet veriyor. Son verilere göre Antalya Havalimanı’na 32 ülke ve 121 şehirden direkt uçuş olduğunu belirten Deniz Varol, son bir haftada direkt uçuş gerçekleşen yeni ülkeler ve şehirlerin Özbekistan-Taşkent ve Bulgaristan-Varna olduğunu söyledi.

    LETONYA DA BAŞLIYOR

    Önümüzdeki günlerde Letonya’dan da uçuşların başlayacağını açıklayan Varol, pandemiyle birlikte özellikle neredeyse sıfır olan operasyonlarda, temmuz ayından itibaren ciddi bir değişim olduğunu kaydetti. Varol, “Temmuz ayından itibaren 1,2 milyona yakın turist Antalya’ya giriş yaptı ve yoğun pandemi döneminde bu rakamlara ulaşmak ciddi bir başarının göstergesi. Havalimanı test merkezinde 1 Temmuz’dan bu yana 38 binden fazla yolcuya test uygulandı ve bu konuya ne kadar ciddi önem verdimizi gösteriyor” dedi.

    BİR HAFTADA 220 BİN TURİST

    Hem bakanlık hem de uluslararası havacılık standartları kapsamında ülke olarak çok ciddi tanıtım yapıldığını anlatan Varol, “Havalimanlarımızdan tüm tesislere güvenli olduğumuzu ve güvenli turizm sertifikası ile de taçlandırdığımızı her platformda dile getirdik. 32 ülkeden turist geliyor ve bu da bize ne kadar güvendiklerini gösteriyor. Eylül ayının ilk haftası toplamda 220 bin yolcu gelmiş. Ağustosta bunun yarısından biraz fazla. Bu, gün geçtikçe turistlerin bize güvenini daha çok artırdığını gösteriyor” diye konuştu.

    ‘İKİ AY HAYAL BİLE EDEMİYORDUK’

    Dış hatlarda geçen yılki aynı dönem hareketliliğinin yüzde 40’ını yakalandıklarını açıklayan Bilgehan Yılmaz ise “Geçen seneyle karşılaştırdığımızda her ne kadar düşük bir rakam olsa da iki ay önce bunları hayal bile edemiyorduk. Bu da bir gerçek, çok hızlı bir dönüşümüz oldu, Avrupa pazarları açıldı. 32 ülkeye uçuşlarımız var. Aslan payı 10 Ağustos’ta başlayan Rusya pazarında ve yüzde 55-60 bandında gidiyoruz, mevcut şartlarda bu bir başarıdır. İki ana pazarımız Rusya ve Almanya, trafiğimizin yüzde 60’ını oluşturuyor” dedi.

    ÜLKELERE GÖRE SON DURUM

    Almanya pazarında ise yüzde 60’ları görmeyi beklemediklerini söyleyen Yılmaz, “Almanya’da yüzde 15-20 bandındayız. Bu sene Ukrayna ikinci pazarımız ve günlük karşılaştırdığımızda geçen senenin üstünde, ciddi bir talep var. İngiltere de gayet olumlu gelişti ve geçen seneye göre yüzde 65-70 bandındayız. Fransa, İspanya ve birkaç Yunan adası olmak üzere bazı destinasyonlar İngiltere programından çıkartıldı ve bunun bize olumlu yansımaları olacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

    2.7 MİLYON KİŞİ GELDİ

    Antalya Havalimanı verilerine göre iç ve dış hat gelen yolcu sayıları ise şöyle; 1 Temmuz- 8 Eylül tarihleri arasındaki yeni süreçte dış hat uçuşlarıyla 1 milyon 177 bin 925, iç hat uçuşlarıyla ise 345 bin 641 kişi geldi. 1 Ocak-8 Eylül arasındaki sekiz aylık süreçte ise dış hatlarla 1 milyon 677 bin 584, iç hatlarla ise 1 milyon 56 bin 131 kişi geldi. Toplam rakam ise 2 milyon 733 bin 715 oldu.

    RUSLAR İLK SIRADA

    Sekiz aylık süreçte Antalya’ya en çok turist gönderen ülke Rusya oldu. Rusya’dan 381 bin 409 kişi geldi. İkinci sıradaki Almanya’dan 323 bin 248, üçüncü Ukrayna’dan 232 bin 230 turist geldi. En çok turist gelen ilk 10’daki diğer ülkeler ve turist sayıları ise şöyle sıralandı; “İngiltere 100 bin 65, İsviçre 38 bin 881, Polonya 26 bin 801, KKTC 24 bin 345, Belarus 22 bin 855, Moldova 19 bin 973, İsrail 19 bin 318.

  • İngiltere turizmine 22 milyar sterlinlik koronavirüs darbesi

    İngiltere turizmine 22 milyar sterlinlik koronavirüs darbesi

    Koronvirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle İngiltere’nin turizm gelirlerinin bu yıl 22 milyar sterlin  azalması bekleniyor.

    Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi’nden (WTTC) yapılan açıklamada, salgın nedeniyle turistlerin ülkede yaptığı harcamanın yüzde 78  azalmasının, bu yılın toplamında turizm gelirlerinin yaklaşık 22 milyar sterlin gerilemesinin beklendiği kaydedildi.

    Açıklamada salgının ekonomik etkileri nedeniyle İngiltere’de seyahat ve konaklama hizmetlerinde çalışan 3 milyon insanın işlerini kaybedebileceği de kaydedildi.

    WTTC açıklamasında turistlerin İngiltere’nin Avrupa’da salgından en çok etkilenen ülke olması nedeniyle ülkeyi ziyaret etme konusunda çekimser davrandığına da vurgu yapıldı.

    İngiltere’nin başkenti Londra’nın turist sayısındaki azalıştan en fazla etkilenen şehir olduğunun belirtildiği açıklamada, Londra’nın toplam turizm gelirleri içerisinde yabancı turistlerin payının yüzde 85 olduğu kaydedildi.

    Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen WTTC Başkanı Gloria Guevara, “Son verilere bakıldığında, salgının gelirleri turizme bağlı olan milyonlarca hane halkı üzerinde yarattığı baskı ve üzüntü görülüyor.” ifadelerini kullandı.

    Guevara, “İngiltere’nin acilen karantina uygulaması yerine daha hızlı, kapsamlı ve etkili test ve izleme yöntemlerine başvurması gerektiğini düşünüyoruz.” yorumunu yaptı.

    Turizm, İngiliz ekonomisi içerisinde 145,9 milyar sterlin ile yüzde 7,2’lik paya sahip. Ülkenin turizm sektöründe yaklaşık 3,3 milyon kişi istihdam ediliyor. İngiltere’yi ziyaret eden turistler yılda yaklaşık 29,8 milyar sterlin harcıyor.

  • İran’da turist sayısı sıfıra yaklaştı

    İran’da turist sayısı sıfıra yaklaştı

    İran Kültürel Miras, El Sanatları ve Turizm Bakanı Ali Asgar Munisan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle ülkeyi ziyaret eden turist sayısının neredeyse sıfıra yaklaştığını söyledi.

    İranlı Öğrenciler Haber Ajansına (ISNA) göre, Bakan Munisan, Kovid-19 salgınının turizme etkileri hakkında açıklamalarda bulundu.

    Kovid-19 sebebiyle dünya genelinde turizm sektöründe büyük gerileme olduğunu belirten Munisan, “İran’da geçen yıl nisan, mayıs, haziran aylarında turist sayısı 300 bin iken, yıl sonunda toplam sayı 8 milyon 700 bine ulaşmıştı. Bu yıl aynı aylarda turist sayısı 74’e kadar geriledi ve neredeyse sıfıra yaklaştı.” dedi.

    Munisan, bu süreçte İran’da turizm sektörünün 12 trilyon tümen (yaklaşık 600 milyon dolar) zarar ettiğini aktardı.

    Kovid-19, İran’da ilk olarak 19 Şubat’ta Kum kentinde görülmüş, ardından ülkenin tamamına yayılmıştı.

    İran Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre, ülkede bugün itibarıyla virüs kaynaklı can kaybı 21 bin 20’ye, vaka sayısı da 365 bin 606’ya ulaştı.

  • İnegöl turizmi masaya yatırıldı

    İnegöl turizmi masaya yatırıldı

    Belediye Başkanı Alper Taban, sanayi ve tarımla öne çıkan İnegöl’ün bacasız sanayi olarak adlandırılan turizmden de daha fazla pay alabilmesi adına yapılabilecek çalışmaları şehrin turizm alanında faaliyet gösteren işletmecileri ve yöneticileriyle masaya yatırdı. Taban, “Şehrimizi turizmden daha fazla pay alır duruma getirmek istiyoruz” dedi.

    Belediye Başkanı Alper Taban, bu sabah Çamlıca restoranda İnegöl’ün turizm değerlerinin masaya yatırıldığı toplantıda turizmcilerle bir araya geldi. İnegöl’de faaliyet gösteren turizm acente sahipleri, otel işletmecileri ile Turizm Otelcilik Lisesinin idarecilerinin katıldığı toplantıda, Belediye Başkan Yardımcısı Rıdvan Kocaağa ile Kültür İşleri Müdürü Önder Kılıç da hazır bulundu.

    Kahvaltıyla başlayan toplantıda, İnegöl’ün turizm değerleri masaya yatırıldı. Şehrin mevcut değerleri ve turizm alanında değer katacak yönleri üzerine istişareler yapıldı. İnegöl’ün turizm pastasından daha fazla pay alabilmesi adına İnegöl Belediyesi tarafından bugüne kadar yapılmış ve bundan sonra yapılabilecek projeler üzerine konuşuldu.

    TURİZMİ DAHA GÜÇLÜ ŞEKİLDE DİLE GETİRMEK İSTİYORUZ

    Toplantı sonrası açıklama yapan Belediye Başkanı Alper Taban, “Bugün şehrimizde bacasız sanayi dediğimiz turizmi, turizmde kat etmek istediğimiz mesafeyi konuşabilmek adına konunu taraflarıyla bir araya geldik. Tabi ki bu şehirde güçlü bir sanayiyi her zaman konuşuyoruz. Tarımsal anlamda da yapmak istediklerimizi ve değerlerimizi konuşuyoruz ancak beraberinde turizmi de çok daha güçlü şekilde dile getirmek istiyoruz. Bu noktada geçmişte yaptığımız bir dizi çalışmalar olmuştu. Biliyorsunuz 60 civarı üniversiteden akademisyenlerin katılımıyla bir çalıştay yapmıştık, yine bir sempozyum yapmıştık. Bunların neticesinde bir eylem planı oluşturmuştuk. Bulunduğumuz dönem itibariyle de elde edilen kazanımlar ve hedeflerimizde var olan sapmalar nelerdir, dezavantajlı yönlerimiz, zayıf yönlerimiz nelerdir gibi bununla beraber pek çok güçlü argüman da var elimizde. Bununla ilgili olarak da güçlü yönlerimizin daha doğru sevk ve idare edilebilmesi, geliştirilebilmesi noktasında yapılabilecekler var mıdır? Zayıf ya da eksik yönlerimizle ilgili de öncelikli olarak neler yapmamız gerekiyor gibi pek çok çalışma başlığını değerlendirmiş olduk” dedi.

    İNEGÖL DEĞERLİ BİR YER

    Bugüne kadar şehre destek olan ve katkı koyan herkese teşekkür eden Başkan Taban, “İnegöl değerli bir yer. Aslında turizmde de hikayeler önemlidir. Biz de bu şehrin var olan hikayelerini, yaşanmışlıklarını ve öykülerini gün yüzüne çıkarıp bunu da en doğru ortamlarda tanıtarak bu şehre gelebilecek insanların pek çok sebebinin olmasını arzu ediyoruz. Birisi mobilyasını almak için gelirken, biri köftesini yemek için mola verirken, diğer bir başka turistimizin kaplıcalarımızda şifa bulmak, doğal güzellikleri görmek adına konaklamalarının yanı sıra daha ilave olarak üzerine koyabileceğimiz tüm değerlerimizle şehrimizi turizmden daha fazla pay alır duruma getirmek istiyoruz. Katkı koyan herkese teşekkür ediyorum” açıklamalarında bulundu.

  • Dünya Kardeş Şehirler Turizm Birliği Genel Sekreteri Baraner'den “normalleşme süreci” değerlendirmesi:

    ÇANAKKALE (AA) – BURAK AKAY – Merkezi İsviçre'de bulunan Dünya Kardeş Şehirler Turizm Birliğinin genel sekreteri Hüseyin Baraner, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle sıkıntılar yaşayan dünya turizmi için Türkiye'nin model olabileceğini söyledi.

    Baraner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin çok çabuk dönüşebilen piyasalara ayak uydurabilen dinamik bir turizm sektörüne sahip olduğunu anlattı.

    Bunun tüm dünyaya ciddi anlamda vurgulanması gereken önemli bir nokta olduğunu belirten Baraner, "Çünkü bu sektör yapısı diğer ülkelerde maalesef yok. Diğer ülkelerinki yorgun ve yaşlı. Belki bizim gibi bu mesleğe de bu kadar sevdalı değiller. Bakıldığında Türkiye diğer ülkelere göre krizi çok iyi yönetti. Bizi örnek alacaklardır." dedi.

    Baraner, Türk turizmcilerin Yunan ya da İspanyol meslektaşlarından daha fazla çalıştığını dile getirdi.

    – "Türkiye'nin virüsle mücadelesi yadsınamaz"

    Türkiye'nin Kovid-19 ile mücadeledeki başarılarına değinen Baraner, şöyle devam etti:

    "Türk turizmi değimiz zaman büyük bir orduyuz aslında. Bana göre Türkiye'de en az 2 milyon hane Türk turizminden ve gastronomisinden karnını doyuruyor. Bu 2 milyon haneyi 4 ile çarptığınız zaman 8-9 milyon insanımız bu işten ekmek yemek yiyor demektir. Çıkın sokağa bakın, her yer restoran ve kafe, her yer otel. Bu sektörde ciddi anlamda ciddi sayılarda insanlar çalışıyor. Bir restoran deyip geçmeyin sakın. Bazılarında 40-50 kişi çalışıyor. Bir otel deyip geçmeyin bazısında 1500 kişi çalışıyor. Olağanüstü istihdam yaratan bir sektör temsilcisi olarak konuşuyorum. Bu kapsamda yapılan çalışmalar ortada, Türkiye'nin virüsle mücadelesi yadsınamaz. Herkese örnek olmalıyız."

    Baraner, normalleşme sürecinde bir dönüşümün başlayacağını, doğanın yeniden şehirlere ve destinasyonlara taşınacağını vurguladı.

    Çok ciddi bir yeşillendirme, ağaçlandırma ve çiçeklendirmenin de olacağını kaydeden Baraner, "Türkiye bu işten karlı çıkacak çünkü ciddi bir müşteri talebi var Türkiye'ye. Bunun dışında havamıza, suyumuza daha çok dikkat edeceğiz. Onları kirlettiğimiz zaman bu işte ayakta kalma şansımız sıfır. Bundan sonra daha bilinçli olacağız. Daha az çöp üretip atacağız." değerlendirmesinde bulundu.

    – "Türkiye'nin müdavim müşterileri var"

    Normalleşmeyle sağlıklı işletme modellerine geçileceğini, yemeklerin bile daha sağlıklı sistemlerde pişirilmesi gibi çalışmalarının olacağına değinen Baraner, "Türkiye'de bir sürü vizyoner meslektaşımız var. Bu süreçte emin olun ki çok güzel buluşlar yapacağız, çok güzel sistemler kuracağız. Bir anlamda Türkiye bu süreçte model bile olabilir." ifadelerini kullandı.

    Hüseyin Baraner, Avrupa'da Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yaptıkları görüşmeleri "Türkiye'siz olmaz." mantığıyla gerçekleştirdiklerini belirtti.

    Baraner, sözlerini şöyle tamamladı:

    "Ben de kendi çapımda, meslektaşlarımıza Türkiye'yi ve Türk turizmini anlatmaya devam ediyorum. Yurt dışından Türkiye'ye olumlu bakıyorlar. Türkiye'nin bir de şöyle bir avantajı var aslında; biz bu işi 40 yıldır yapıyoruz. 40 yılda yüksek rakamlarda Türk müdavim müşterisi oluştu. Türkiye'nin müdavim müşterileri var. Hatta Türkiye'yi sizden bizden iyi biliyorlar ve çok seviyorlar.

    Sürekli buraya gelmek istiyorlar. Bazıları ile görüşüyoruz, şu anda o kadar büyük bir Türkiye tatili özlemleri var ki anlatamam. Çoğu 'Ben Alanya'yı çok özledim, oraya gitmek istiyorum' diyor, kimisi Fethiye, kimisi Kemer, kimisi Didim diyor. Kimisi İzmir, kimisi de Assos diyor. O kadar çok müşteri var ki Türkiye'yi isteyen. Bunların önünü kimsenin kesmesini istemiyoruz. Bu yıl gelsinler ülkemize. Hep beraber dünya toplumları olarak bu krizi en kısa sürede aşmak istiyoruz."