Etiket: Turizm

  • 9 asırlık mahalle turizme kazandırılmayı bekliyor

    9 asırlık mahalle turizme kazandırılmayı bekliyor

    Şehir merkezine yaklaşık 7 kilometre uzaklıkta olan Germir Mahallesi, kesme taşlarla yapılmış eski evleri ve üç kilisesi ile ünlü film yapımcısı Elia Kazan’ın doğduğu mahalle olarak biliniyor. Germir’in 18. yüzyılda kurulduğu düşünülürken, araştırmalar sonucunda yerleşim yerinin 12-13. yüzyılda kurulduğu ortaya çıktı. Germir, eski tarihlerden 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar daha çok Hristiyanlardan oluşan, üç kültürün bir arada dostça yaşayışlarına tanıklık etmiş bir yerleşim yeri olarak biliniyor. Araştırmalarda bölgede Ortodoks Rumlar, Apostolik ve Ortodoks Ermeniler ve Müslüman Türkler’in yaşadığı ortaya çıktı. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra ise bölgede sadece Türkler yaşamını sürdürüyor. Araştırmalara göre bölge Hristiyanların göçünden sonra bir dönem de muhacirlere ev sahipliği yaparken, diğer kültürlerin de çeşitli sebeplerden dolayı buradan ayrılmak zorunda kaldığı belirlendi. Günümüzde ise birçok tarihi mekanın defineciler yüzünden zarar gördüğü bölge adeta harabeye dönüştü.

    Mahallede bulunan zenginliklerin turizme kazandırılması halinde yerli ve yabancı turistler için cazibe merkezi haline geleceğini söyleyen Germir Mahallesi Muhtarı Ali Kapısız, “Germir Mahallesi, Melikgazi ilçesine bağlı, şehir merkezine 7 kilometre uzaklıkta, üç medeniyete ev sahipliği yapmış tarihi bir eski deyimle köyümüz ama şimdi mahalle. Bu üç medeniyetten şu anda kalan üç adet kilise harabe, atıl durumda. Definecilerin uğrak yeri olan bir nokta. Buraların turizme kazandırılması için birçok girişimde bulunduk ama bir sonuç elde edemedik. Buranın turizme kazandırılması için öncelikle üç medeniyet yaşamış dedik. Onların bırakmış olduğu çok güzel taş yapı evlerimiz, konaklarımız var. Daha önce birçok Ermeni, Rum ve Türk’e ev sahipliği yapmış bir yer ayağa kaldırılmalı. Eskiden Germir’den giden Ermenilerin torunları geliyor, dedelerinin, atalarının yerlerini görmek için. Fakat burada gördükleri manzara onları çok şaşkın duruma getiriyor. Yetkililere seslenecek olursak, burası 7 kilometre uzaklıkta ve burayı turizme kazandırırsak yerli ve yabancı turist için cazibe merkezi olacağına buranın yerlisi olarak ben canı gönülden inanıyorum. Burası eski yapı, gelecek kuşağa aktarılma adına turizme kazandırılırsa çok faydalı olur” dedi.

     

  • Saat kulesi ‘saatine’ kavuşuyor

    Saat kulesi ‘saatine’ kavuşuyor

    Antalya’nın en önemli sembollerinden Helenistik döneme tarihlenen ve burçlar üzerinde yer alan, kule kısmı Bizans döneminde yapılan, 1900’lü yılların başında 2. Abdülhamid döneminde Saat Kulesi olarak inşa edilen yapıda 3 yıldır süren restorasyon çalışmaları sona erdi. Yapılan çalışmalarda kuledeki saatlerin orijinal değil plastik çıkmasının ardından Antalya Valiliği, orijinal saatlerin bulunması için araştırma başlattı. Orijinal saatlerin 1976 yılında kaybolmuş olabileceği değerlendirilirken, o dönem yerine takılan saatlerin de plastik olduğu belirlendi. Yapılan saha taramasının ardından Saat Kulesi’nde kaybolan saat mekanizmasının ikizi İstanbul’da bir koleksiyonerde bulundu. İrtibata geçilmesinin ardından mekanizma sponsorluk yöntemiyle koleksiyonerden alındı. Saatin onarımı ise ‘Saat Doktoru’ olarak bilinen Recep Gürgen tarafından yapıldı. Saat ise 10 Şubat tarihinde yerine takılacak ve hizmet vermeye başlayacak.

    “Restorasyon 3 aşamalı oldu”

    Antalya Valiliği Kültür Varlıkları Birim Müdürü, Koruma ve Restorasyon Uzmanı Cemil Karabayram Saat Kulesi’nde yaklaşık 3 yıldır hummalı bir restorasyon çalışmasının gerçekleştirildiğini bildirdi.
    Antalya’ya geçmişten bugüne değer katan Saat Kulesi’nin şubat ayı içinde açılışının yapılacağını dile getiren Karabayram, “Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy ve Antalya Valimiz Hulusi Şahin her zaman destek oldular ve konuyu yakından takip ettiler. Saat Kulesi’nde temel yapısından üst katmana kadar tüm aşamalar Vakıflar Bölge Müdürlüğünün denetiminde yürütüldü. Restorasyon çalışması 3 aşamalı yapıldı. Birinci aşamada restorasyon faaliyetleri ikide statik proje ihtiyacı oldu, son aşamada ise yapının statik sorunlarıyla birlikte kubbe kısmına kadar tüm çalışmalar evre evre tamamlandı” diye konuştu.

    “4 açıdan şehri görecek”

    Son aşamanın en önemli parçalardan birinin saatler olduğunu hatırlatan Karabayram, “Geçmişte kaybolan saatlerin yerine bırakılması vardı. Çok araştırmalarına rağmen saatin aynısını bulamadık. Ancak saatin daha sonradan bir ikizini bulduk, bu ikizi onarıldı. Saat 10 Şubat tarihinde yerine aktarılacak. 4 kadran ve bu kadranlar, 4 açıdan şehri görüyor olacak. İç mekanizma 4 kadranı da harekete geçirecek bir sistem olacak. Tarihinde olduğu gibi aynı disiplin içinde saat çalışacak. Birileri zamanı durdurmuştu ama biz o zamanı yeniden akıtmak için şubat ayı içinde Saat Kulesi’ni açmış olacağız. 10 Şubat itibarıyla saatimizi takmış olacağız. Daha sonraki günlerde bir açılış töreni yapılacak” ifadelerini kullandı.

    “3 milyon 600 bin TL’ye mal oldu”

    Saat Kulesi’nin açılışının gecikmesiyle ilgili zaman zaman eleştiriler de aldıklarına değinen Karabayram, “Eleştirilere saygımız var. Ama bu bir restorasyon ve uygulama süreciydi. Koruma kurulu süreçleri oldu. Yerli ve yabancı misafirlerimizin hizmetin Saat Kulesi’ni şubat ayı içinde açacağız” dedi.
    Karabayram, saatle birlikte restorasyon sürecine 3 milyon 600 bin TL’ye yakın bir ödenek harcanmış olduğunu kaydetti.

  • Kar kuyuları turizme kazandırılmayı bekliyor

    Kar kuyuları turizme kazandırılmayı bekliyor

    Yozgat Çamlığı Milli Parkı, bünyesinde barındırdığı 5 asırlık ağaçları, birçok bitki ve hayvan türünün yanı sıra sahip olduğu güzellikleriyle de dikkat çekiyor. Milli parkta 50-60 yıl öncesine kadar yerel halk tarafından özellikle yaz mevsiminde yiyecek-içecekleri muhafaza etmek ve dondurma yapımında kullanmak üzere kar sakladığı yapay 16 kar kuyusu da bulunuyor. Osmanlı döneminden günümüze kadar gelen kar kuyusu geleneği bazı bölgelerde halen yaşatılırken, Çevre Bilincini Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Temel, Yozgat’ta bulunan kar kuyularının tanıtılıp ülke turizmine kazandırılmasını istedi.
    Yozgat Çamlığı Milli Parkı’nda 16 tane kar kuyusunun yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Temel, “Bundan 40-50 yıl öncesini düşündüğümüz zaman buzdolaplarımız, soğutma sistemlerimiz yoktu. Anadolu insanımız bu ihtiyaçlarını o dönemlerde kar kuyularıyla karşılamışlardı. Kar yağmaya başladıktan sonra kar esnafları, karları bu kuyularda biriktirip sıkıştırırlarmış. Üzerini de bitki ve çullarla örterek muhafaza ederlermiş. Belli bir süre sonra bu karlar sıkıştırmanın etkisiyle buz kıvamına geliyor ve yaz ayları geldiğinde de mahsullerini, ürünlerini burada muhafaza ederlerdi. Ya da eskilerde Yozgat’ta çok meşhurmuş, kar dondurmaları yapılırmış. Ayrıca esnaf kestikleri buzları meyve suyu, gazoz ve ayranı soğutmakta kullanırlardı” dedi.

    “Sadece Yozgat’ta değil, birçok ilimizde bu tür kuyular var”

    Kar kuyusu geleneğinin bazı şehirlerde yaşatıldığını ifade eden Prof. Dr. Temel, “Hepimizin geçmişimizi, kültürümüzü öğrenmeye ihtiyacı var. Atalarımız nasıl yaşamışlar, neler yiyip içmişler ve soğuk hava deposu ihtiyaçlarını nasıl gidermişler bunları öğrenmemiz gerekiyor. Bu kültürlerden birisi de aslında kar kuyularıdır. Sadece Yozgat’ta değil, birçok ilimizde bu tür kuyular var. Eğer güçlü bir tanıtımı yapılırsa buralar ülke turizmine kazandırılabilir ve ülke ekonomisine katma değer olarak geri dönüşünü sağlayabiliriz. Böylece illerimiz hem canlanır hem de tarihimizi öğrenmiş oluruz. Ayrıca Yozgat Çamlığı Milli Parkımızın canlanmasını ve tanıtılmasını da sağlamış oluruz” şeklinde konuştu.

  • Antalya tüm zamanların rekorunu kırdı

    Antalya tüm zamanların rekorunu kırdı

    Dünyanın gözde turizm merkezleri arasında bulunan Antalya’ya turist akını hız kesmeden devam ederken, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verileri paylaştı. Kente 1 Ocak-31 Aralık tarihleri arasında gelen turist sayısı 15 milyon 689 bin 258 oldu. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde gelen turist sayısı 13 milyon 508 bin 632, rekorlar yılı olarak bilinen 2019 yılında ise 15 milyon 280 bin 763 olmuştu. 31 Aralık itibarıyla da 2023 yılı turizmde yeni rekor yılı oldu.

    Sadece aralık ayı dikkate alındığında da 2023 yılı yine tüm zamanların en iyi aralık ayı olarak kayıtlara geçti. 2019 yılının aralık ayında giriş sayısı 243 bin 56, 2022 yılının aralık ayında giriş sayısı 295 bin 783 olurken Aralık 2023 giriş sayısı ise 317 bin 474 olarak rekor kırdı.

    En fazla turist Rusya’dan

    Antalya 2023 yılında, 3 milyon 461 bin 762 kişi ve yüzde 14,10’luk artış oranı ile en çok Rusya’dan ziyaretçi ağırladı. Rusları 3 milyon 363 bin 510 kişi ve yüzde 19’luk artış oranı ile Almanya, 1 milyon 318 bin 215 turist sayısı ve yüzde 14,85’lik artış oranı ile İngiltere, 1 milyon 68 bin 150 turist sayısı ve yüzde 39,60’lık artış oranı ile Polonya takip etti. Antalya’ya en çok ziyaretçi gönderen ilk on ülke arasında sırasıyla Hollanda, Kazakistan, Romanya, Çek Cumhuriyeti, İsrail ve Ukrayna yer aldı.

  • Marmarisli turizmciler memnun

    Marmarisli turizmciler memnun

    Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Resmi Gazete’de yayınlanan kararın amacının, konutların tek seferde yüz gün veya yüz günden daha kısa süreyle turizm amaçlı kiralanmasına ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi olarak belirtildi. Bu yönetmelikle birlikte bundan sonra konutların yerli veya yabancı kişilere tek seferde yüz gün veya yüz günden daha kısa süreyle turizm amaçlı kiralanmasına, izin belgesi başvurularında uygulanacak işlemlere, konutların niteliklerine, izin belgesi sahiplerinin uymak zorunda oldukları hükümlere ve kullanıcı ile izin belgesi sahibinin karşılıklı hak ve yükümlülüklerine ilişkin hükümleri kapsadığı ifade edildi.

    ‘Site veya apartman sakinlerinden izin alınacak’

    Marmaris Emlak Müşavirleri Derneği Basın Sözcüsü Çetin Aksu yaptığı açıklamada, “Yeni düzenlemeyle kayıt dışı çalışan veya apartman tipi ya da site tarzı binalarda yönetimlerin almış olduğu kararları da etkileyecek. Bu doğrultuda komşu izinleri alınarak ancak vergi yükümlülükleri de yerine getirilmek suretiyle ticari anlamda belirli kıstaslar tamamlandıktan sonra ancak günübirlik konaklama ile ilgili sorunlar ortadan kalkmış olacak. Ama bu demek değil ki artık herkes evine günübirlik verebilirler veya bundan yüksek kazanç elde edebilir. Çünkü bu kısıtlamalarla beraber ciddi anlamda yaptırımlar da söz konusu‘’ diyerek konut sorununa çözümün ancak yeni imar planlamaları ile olabileceğini ifade etti.

    ‘Havalimanlarına gelen yolcu sayıları ile otellerdeki rakamlarda fark var’

    Marmaris Siteler Mahallesi’nde beş yıldızlı bir otelin genel müdürü turizmci Cihan Baykara alınan kararla ilgili ‘Rusya Ukrayna savaşından dolayı ülkemize gelen ciddi şekilde Rus, Ukraynalı misafirlerimizin ve yabancı uyruklu misafirlerin uzun vadeli ev kiralamaları, kiralayanların sonrasında gelen arkadaşlarıyla, akrabalarıyla uzun vadede paylaşmaları, ciddi şekilde artarak devam ettiği için otellerde konaklamaları ciddi şekilde olumsuz etkiledi. Şöyle ki havaalanına gelen yolcu sayısıyla otelde gerçekleşen sayısını kıyasladığımızda burada bir düşüş olduğu yani havaalanına gelen misafir sayısının daha fazla olduğu gözükmekte ve bununla alakalı devletimiz bu şekilde bir önlem aldı. 2024 itibariyle sektöre olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Çünkü böyle uzun konaklamalarda özellikle otellerin fiyatlarından dolayı evler tabi ki daha uyguna geldiği için konaklama tesislerinin, gecelemelerini olumsuz etkiledi” dedi.

    Baykara açıklamasının devamında, ‘’Bu şunun için, sektör açısından önemli. Ülkemize gelen tüm misafirlerimizin tüm turistlerimizin gerek günlük harcamaları, gerek kişi başı harcamaları, gerekse gelen yolcu ve toplam milli turizm geliri noktasında bir hedef planlamamız olduğu için bu tarz şeylerin çok fazla artıyor olması bu planlamalarda az da olsa değişkenlere sebebiyet verecektir. Onun için çıkmış olan bu yasayı ben olumlu karşılıyorum. Bizim sektörümüze konaklama bazlı ciddi faydası olacağını düşünüyorum’’ şeklinde konuştu.

    Turizmci Cihan Baykara ayrıca otellerdeki kimlik bildirim sistemlerinin özellikle güvenlik açısından kayıt altında olmasının önemine de değinerek “Yaklaşık 6 yıldır kullandığımız bir sistemle anlık yapılan kimlik bildirim sistemimiz var. Dolayısıyla yani burada hangi konaklama tesisinde, hangi saatte, hangi tarihte misafir girmiş daha anlık görebilmek için böyle bir yasa değişikliğine gidilmişti ve şu anda bu uygulanıyor zaten ülkemizde. Dolayısıyla çok doğru bir veri olduğu net. Çünkü kayıtlı olması ve kayıt altında oluyor olması gerekiyor’’ dedi.

  • İnönü’nün turizm potansiyeli arttırılacak

    İnönü’nün turizm potansiyeli arttırılacak

    İnönü Belediye Başkanlığı tarafından İnönü İlçesinde turizm potansiyelinin gelişimi üzerine çalışmalar aralıksız sürdürülüyor.

    Bu kapsamda İnönü Belediye Başkanı Kadir Bozkurt, Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Günay’ı ve Turizm Rehberliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökçe Yüksek’i ziyaret etti. Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanlığında gerçekleştirilen ziyarette, İnönü Belediye Başkanı Kadir Bozkurt, Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Günay ve Turizm Rehberliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökçe Yüksek ile İnönü İlçesindeki Turizm Potansiyelinin gelişimi hakkında değerlendirme ve istişare toplantısı gerçekleştirdi.

    Ziyarete ve toplantıya ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Bozkurt, ’’İnönü’müz tarihi, doğası ve kültürel açıdan ülkemizde çok önemli bir konumda. İlçemizdeki değerleri tanıtarak İnönü’müzdeki turizm potansiyelini arttırmak için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Bu konuda Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Günay ve Turizm Rehberliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökçe Yüksek hocalarımızla ilçemizdeki turizm potansiyelinin gelişimi üzerine değerlendirme ve istişare toplantısı gerçekleştirdik. Misafirperverliklerinden dolayı Sayın hocalarımıza teşekkür ediyorum’’ dedi.

    Toplantı, çektirilen hatıra fotoğrafı ile sona erdi.

  • ‘İklim krizi ve sürdürülebilir turizm‘

    ‘İklim krizi ve sürdürülebilir turizm‘

    Turizm danışmanı Başak Erel’in moderatörlüğünü yaptığı iki bölümden oluşan interaktif İklim Krizi ve Sürdürülebilir Turizm konulu panele ilçe protokolü yanı sıra turizmciler de yoğun katılım sağladı. MTO başkanı Ayhan panelde ‘Dünya’nın İncisi Marmaris son birkaç yılda yaşadığı orman yangınları, sel, hortum, iri ve şiddetli dolu yağışı, hatta lapa lapa kar yağışı ile iklim krizi karşısında büyük bir sınavdan geçiyor’ dedi.

    Marmaris Siteler Mahallesinde bir otelin konferans salonunda gerçekleşen panelde, Kaymakam Nurullah Kaya, Belediye Başkanı Mehmet Oktay, Emniyet Müdürü Aycan Çakır Öztürk, Jandarma Komutanı Yarbay Murat Çam ve kurum müdürlerinin de katılım sağladı. Konferans salonu girişinde ilçede yaşanan yangın ve sel felaketlerinden oluşan fotoğraflar davetlilere sergilendi.

    Turizm danışmanı Başak Erel’in moderatör, Prof. Dr. Levent Kurnaz, Doç. Dr. Mehmet Bahar ve mimar sanayici dalgıcı Ali Enes Edis konuşmacı olarak yer aldığı panel, saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması ile başladı. MTO Başkanı Mutlu Ayhan, Belediye Başkanı Mehmet Oktay ve Kaymakam Nurullah Kaya panel açılış konuşmalarında İklim krizi ile ilgili sözlere yer verdi.

    ‘Marmaris iklim krizi karşısında zor bir sınavdan geçiyor’

    Panelin açılış konuşmasını yapan Marmaris Ticaret Odası Başkanı Süleyman Mutlu Ayhan ‘Stratejik konumu, bereketli toprakları, eşsiz doğası ve iklimi ile tarih boyunca birçok kadim uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Dünya’nın İncisi Marmaris, son birkaç yılda yaşadığı orman yangınları, sel, hortum, iri ve şiddetli dolu yağışı, hatta lapa lapa kar yağışı ile iklim krizi karşısında büyük bir sınavdan geçiyor. 2021 yılında yangınlarla kavrulduk, 2022 tarihin en soğuk kış mevsimi derken, 2023 yılı tarihin en kurak yıllarından biri olarak kayıtlara geçti. Kyoto Protokolü, Paris İklim Anlaşması, karbon ayak izi, sera gazı salınımı gibi tabirlere yeni aşina olmaya başlamışken, maalesef geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri küresel ısınma devrinin bittiğini artık küresel kaynama çağının başladığını ilan etti. Artık dünya iklimsel nedenlere bağlı göç hareketleri ile karşı karşıya. 2008 ve 2013 yılları arasında dünya üzerinde iklimsel nedenlerle göç eden insan sayısı 166 milyon iken, savaş ve zulüm nedeniyle göç eden mültecilerin sayısı 30 milyon‘’ dedi.

    Ayhan konuşmasının devamında ‘Diğer taraftan, turist bağımlı bir ekonomi modelinin hakim olduğu ilçemiz açısından baktığımızda, bacasız sanayi olarak tabir edilen turizm sektörünün küresel ısınmaya ne gibi bir zararı olabilir diye düşünenler için de haberler kötü, sektör o kadar masum değil. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi verilerine göre, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 11’i turizm faaliyetlerinden kaynaklanıyor ve bu oranın 2050 yılında iki katına çıkması bekleniyor. İklim krizinin sadece çevresel etkileri ile değil, sosyal ve ekonomik etkileriyle de önümüzdeki günlerde yüzleşeceğimiz gerçeği maalesef kaçınılmaz. İşte bu nedenlerle Marmaris, özellikle yangınlardan bu derece muzdarip iken, yaşayanından ziyaretçisine kadar tüm bileşenleriyle destinasyonu sürdürülebilir kılmak için bir yol haritası çizmek, uyum için seferber olmak ve küresel ısınmayı azaltıcı tedbirlerin bir parçası olmak zorunda‘’ sözlerine yer vererek ‘Küresel iklim krizini Marmaris olarak önleyemeyeceğimizin farkındayız. Ancak etkilerini en aza çekmek ve etki sürecini mümkün olduğunca öteleyebilmek adına hepimiz sorumluluğumuzu bilmek ve uygulamakla mükellefiz” ifadelerini kullandı.

    ‘Biz bu dünyada çocuklarımızın torunlarımızın emanetçisiyiz’

    Panel açılışında konuşan belediye başkanı Mehmet Oktay ‘’ İklim krizinin izlerini acı bir şekilde yaşadığımız Marmaris’te Yangın ve sel felaketlerin ardından tüm kurumlar ile işbirliği içinde yaralarımızı sarmaya çalıştık. Göreve geldiğimizden bu yana yaklaşık 500 bin ton atık topladık. Tabii ki küresel iklim krizi ile ilgili eğitimin şart olduğunu, kurumların üzerine düşen görevlerinin yanı sıra vatandaşlarında bilinçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bizler yaşadığımız yer yüzünde kiracıyız, çocuklarımızın torunlarımızın emaneti ve biz bu bilinçten hiçbir zaman uzaklaşmama durumundayız’ dedi.

    Başkan Oktay ayrıca özellikle yangınların ardından, kış mevsimin yağan sağanakla beraber dağlardan inen toprakların deniz kirliliğine yol açtığını ve denizlerin dibinde alüvyon birikimine sebebiyet verdiğini belirtti.

    ‘Küresel iklim krizi derken artık tam da bugünden bahsediyoruz’

    Marmaris Kaymakamı Nurullah Kaya ‘İklim Krizi ve Sürdürülebilir Turizm ‘ konulu panelde yaptığı konuşmada ‘Küresel iklim krizi derken artık uzak bir gelecekte yaşanabilecek felaketlerden değil tam da bugünden bahsediyoruz. Bugün adını sıkça duyduğumuz küresel iklim krizi, beraberinde getirdiği yıkıcı doğal afetler sebebiyle, tüm dünyayı acil eylem planları oluşturmaya sevk etmektedir. Sürdürülebilir bir dünya ve yeşil bir gelecek için, içinde bulunduğumuz küresel iklim krizini ve sebeplerini bilmek hayati bir önem taşımaktadır. İklim krizinin, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de turizme olan etkisi bir gerçek. Turizmin, İlçemizin en büyük geçim kaynaklarından biri olduğu gerçeği karşısında sürdürülebilir turizm bizim için çok daha önemli bir anlam ifade ediyor ve turizmin daha sürdürülebilir bir hale gelmesi, turizm sektörünün bir bütün halinde çalışması açısından gerekli bir yaklaşım olarak karşımıza çıkıyor’’ sözlerine yer verdi.

    Panel açılış konuşmalarının ardından turizm danışmanı Başak Erel moderatörlüğünde, bir üniversitenin İklim Değişikliği Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, Kapadokya Üniversitesi Sürdürülebilir Turizm Programı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Bahar ve 1953 yılında Çanakkale Boğazı’nda batan ve enkazı halen 85 metre derinlikte bulunan tarihi Dumlupınar Denizaltısına ilk dalışı yapan Türk su altı dünyasının en önemli isimlerinden Mimar-Sanayi Dalgıcı Ali Enes Edis, davetlilerin de katılım sağladığı panelde sunum ve bilgilendirmeler yaptılar.

    Yaklaşık 3 saat süren ‘İklim Krizi ve Sürdürülebilir Turizm ‘ konulu panelin ikinci kısmında ise Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) tarafından konaklama tesislerine zorunlu kılınan Sürdürülebilir Turizm Programının detayları ve sektöre etkisi hakkında bilgilendirmeler yapıldı.

  • 23 ülkeden turizmciler Bursa’da buluştu

    23 ülkeden turizmciler Bursa’da buluştu

    Bursa’nın turizmden hak ettiği payı alabilmesi, Avrupa başta olmak üzere dünyanın her bölgesinde tanınırlığının artması için çalışmalarını ara vermeden sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyesi, tanıtım atağını hız kesmeden sürdürüyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Kültür Turizm ve Tanıtma Birliği, TÜRSAB Güney Marmara Bölge Temsil Kurulu, Güney Marmara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GÜMTOB) katkılarıyla 23 ülkeden 38 tur operatörü Bursa’da ağırlandı.

    Atatürk Kongre Kültür Merkezi Hüdavendigar Salonu’ndaki B2B birebir görüşme programının öncesinde konuşan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Bayhan, birçok farklı ülkeden turizm temsilcisini Bursa’da ağırlamaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kültür Turizm Tanıtma Birliği’nin şehrin turizminin mevcut pazarlarda güçlendirilmesi, yeni pazarlarda tanıtılması için yoğun çalışmalar sürdürdüğünü belirten Ahmet Bayhan, 23 ülkeden 38 turizm operatörünü 3 gün boyunca Bursa’da misafir ettiklerini ifade etti. Turizmde farkındalığının artması için hizmet ithalatı ve ihracatı yapan sektör temsilcileriyle birlikte hareket ettiklerini dile getiren Bayhan, “Son 3 yılda 23 ülkede 55’den fazla fuara katıldık. 17 ülkede 2’li görüşmeler gerçekleştirdik. 40 farklı ülkeden yüzlerce turizm profesyonelini Bursa’da ağırlayarak fam tripler düzenledik. Bu çalışmalarımızı Türsab, Gümtob, Busad gibi sektör temsilcisi sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte organize ediyoruz. Katılım, etkileşim ve faydayı marjinal seviyeye çıkarmayı hedefledik. Bursa, zengin bir kültürün mirasçısıdır. Gastronomiden kış turizmine, doğa turizminden sağlık turizmine, inanç turizminden spor turizmine, her alanda sektör temsilcileriyle birlikte çalışıyor ve üretiyoruz. Bulunduğumuz konumdan 30 dakika deniz turizmine, 30 dakika farklı yöne gidersek dağ turizmine ulaşabiliriz. Bu iki kavram bu şehirde yan yana ve birbirini destekleyecek nitelikte buluşmuş. 115 km deniz, 180 km göl sahil şeridi, şelaleleri, kanyonları ve termal sularıyla bir bereket şehridir Bursa. Bu programla misafirlerimize bir miktar da olsa Bursa’yı yaşatmak istedik. Bu programla da misafir tur operatörlerimizi Bursalı turizm profesyonellerimizle bir araya getirdik. 2’li görüşmelerin tüm taraflar için bereketli ve kazançlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

    Büyükşehir Belediyesi, GÜMTOB, BUSMEK ve BİKO iş birliği ile iş garantili ön büro personeli, servis personeli ve kat hizmetleri personeli kurslarına da değinen Ahmet Bayhan, sektöre nitelikle personel istihdam etmek için bu işbirliğinin önemine değindi. Türsab ile de bu yönde bir eğitim çalışması planladıklarını anlatan Bayhan, tüm sektörlerle işbirliği yapmaya da hazır olduklarını söyledi.

    Çinli tur operatörü Lu Ye, Bursa’ya ilk defa geldiğini ve çok güzel bir şehirle karşılaştığını söyledi. İnsanların sıcakkanlı olmasının kendisini etkilediğini belirten Lu Ye, Türkiye’ye gelen tüm turistlere Bursa’ya gelmelerini de tavsiye edeceğini ifade etti. Toplantının da faydalı ve verimli geçtiğini anlatan Lu Ye, konaklama fiyatlarının İstanbul ile Kapadokya’ya göre daha uygun olması ve termal sularının kaliteli olmasının da Bursa’ya avantaj sağladığını söyledi.

    Güney Afrikalı tur operatörü Ayodele Oluwole Oyeneyin, Bursa’nın çok güzel ve etkileyici bir şehir olduğunu söyledi. İstanbul’a yakın olmasının büyük avantaj olduğunu ve insanın aklında kalan bir şehir olduğunu ifade eden Oyeneyin, toplantının da çok faydalı geçtiğini, turizmde artık birebir iletişimin çok önemli olduğunu dile getirdi.

    İspanyalı tur operatörü Maria Luisa Colen, Bursa’yı gezdikten sonra karşılaştığı zenginlikler ve sunduğu imkanlar karşısında şaaşkınlık yaşadığını ifade etti. Bursa’da turizm anlamında yapılacak şey fırsatlar olduğunu anlatan Colen, Türkiye’yi tercih edenlere İstanbul’un yanında Bursa’yı da mutlaka önereceğini söyledi.
    Program, Bursalı turizm kuruluşları, otelciler ve turizm acenteleriyle yabancı tur operatörlerinin B2B görüşmeleriyle devam etti.

  • Masalsı kanyonlar turizmcileri cezbediyor

    Masalsı kanyonlar turizmcileri cezbediyor

    Meşhur Doğu Ekspresi treninin güzergâhında yer alan Erzincan’ın İliç, Kemah ve Kemaliye ilçelerindeki kanyonlar her yıl birçok adrenalin sever turisti ağırlıyor. Karasu Nehri’ni içeren kanyonlar 500 metreden oluşan dik yamaçlardan oluşuyor.

    Karasu Nehri’nin bölünmüş olduğu kanyonlarda kano, rafting ve tekne turları yaz aylarında sunuluyor ve her yıl daha fazla talep görüyor.

  • PAÜ Kariyer Merkezi, turizme yönelik kariyer söyleşisi yaptı

    PAÜ Kariyer Merkezi, turizme yönelik kariyer söyleşisi yaptı

    Naile Mehmet Ali Uyanık Anadolu Lisesi, kariyer yolculuğuna yeni adım atan öğrencilerine kıymetli bir söyleşi fırsatı sundu. PAÜ Kariyer Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Mehmet Tahir Dursun’un konuk edildiği söyleşi kapsamında, turizm sektörüne dair pek çok konu masaya yatırıldı. Dr. Mehmet Tahir Dursun, öğrencilere; turizm sektöründeki iş imkanları, yabancı dil bilgisinin önemi ve yurt içi ile yurt dışında sağlanan istihdam fırsatları hakkında değerli bilgiler paylaştı.

    Özellikle, öğrencilerin merakla beklediği konulardan biri olan iş bulma süreçleri ve sektördeki gelişmeler üzerine detaylı bilgiler verdi. Söyleşi sırasında, PAÜ’nün sunduğu eğitim imkanlarına da vurgu yapan Dr. Dursun, PAÜ’nün turizm ve yabancı dil eğitimi alanındaki başarılarına dikkat çekti. Ayrıca, ağırlıklı yabancı dil eğitimi alan öğrencilere, PAÜ bünyesinde tercih edebilecekleri bölümler hakkında detaylı bilgiler vererek gelecekteki kariyerlerine daha sağlam bir temel atmalarına katkıda bulundu.

    İnteraktif olarak gerçekleştirilen soru-cevap bölümünde, Dr. Dursun’un deneyimlerinden faydalanma şansı yakalayan öğrencilerin bir yandan turizm sektörüne ilişkin bilinmeyenleri keşfetmeleri sağlanırken diğer yandan kariyer hedeflerini belirlemelerine yardımcı olundu. Naile Mehmet Ali Uyanık Anadolu Lisesi yönetimi ve öğrencileri bu değerli söyleşi için Dr. Mehmet Tahir Dursun’a teşekkür ederek, kariyer odaklı etkinliklere devam edeceklerini belirtti.