Etiket: Turizm

  • İskandinav pazarı için çalışmalar sürüyor

    İskandinav pazarı için çalışmalar sürüyor

    Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay’ın Finlandiya’dan misafirleri vardı. Daralan İskandinav pazarının 90’lı yıllarda olduğu gibi tekrar canlanması ve Finli turistlerin Marmaris’i tercih etmesi için çalışmalar yürüten Başkan Oktay ve turizm bileşenleri Finlandiya’nın en önemli tur operatörlerinden üst düzey yöneticilerini Marmaris’te ağırladı.

    Tur operatörü CEO’su Timo Kousa, Marmaris Temsilcisi Titta Redsven’in de içinde bulunduğu heyete Belediye Başkan Yardımcısı İhsan Öztürk, Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) Başkanı Mustafa Deliveli ile birlikte Marmaris’in tarihi bölgelerini gezdiren Oktay, yeni sezon hazırlıkları hakkında bilgi verdi.

    Başkan Mehmet Oktay, “Marmaris’in turizm bileşenleri olarak yaptığımız çalışmaları ve yeni sezona dair hazırlıklarımızı anlatarak Finli dostlarımızı Marmaris’e beklediğimizi aktardık” dedi

  • Samsun turizmde atağa kalkıyor

    Samsun turizmde atağa kalkıyor

    Samsun İl Turizm Tanıtım ve Geliştirme Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Vali Orhan Tavlı’nın başkanlığında gerçekleşti. Samsun’un turizmden hak ettiği payı alabilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle Samsun Büyükşehir Belediyesince hazırlanacak Turizm Master Planı’yla ilgili çalışmaların değerlendirildiği toplantıda Vali Tavlı, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un 7 Eylül’de Samsun’a gerçekleştirdiği ziyaret programında Samsun’un turizm alt ve üstyapı fotoğrafının genel olarak ortaya konulduğunu, TGA ve bakanlık bürokratlarına gerekli talimatları vererek Samsun Turizm Master Planı ile ilgili çalışmaları başlattığını belirtti.

    Samsun’da agro turizmden kültür turizmine, sağlık turizminden deniz turizmine kadar yapılacakların turizmin tüm paydaşlarıyla istişare edildiğini ifade eden Vali Tavlı, TGA’nın Samsun’a odaklandığını ve Samsun turizmini tanıtma noktasında desteğinin devam edeceğini dile getirerek, turizm konusunda 17 ilçe ile birlikte tüm markaların aynı anda yükseltilmesine çabalamak gerektiğini söyledi. Turizm Master Planı ile ilgili çalışmalara başlanıldığını ve ihale süreçlerinin gerçekleşmekte olduğunu ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir de alt yapı ve üst yapı çalışmalarıyla turizmin bir bütünlük arz ettiğini belirterek, Samsun turizmini ciddi yerlere taşımak için hep birlikte büyük çaba sarf ettiklerini kaydetti.

    “Samsun turizm potansiyeli büyük bir kent”

    Toplantıda yaptığı konuşmada, turizmin gelişmesinde öncelikli konulardan birinin markalaşmak olduğunu ve marka şehir olunduğunda yurt dışından da büyük potansiyel sağlanabildiğini ifade eden Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü Timuçin Güler, “Dünyanın çok çeşitli ülkelerinden yoğun turist alan bir ülkeyiz. Turizmin gelişmesi sadece mevcut pazarların değil, alternatif pazarların da gelişmesiyle, marka olmanın artmasıyla beraber yeni pazarlarda yapılacak çalışmalar ve bunların sonucunda artacak turist ziyaretine dayanıyor. Turizmin 12 aya yayılması, sektörde çalışan nitelikli personelin de istihdamı açısından çok önemli. Turizmin gelişiminde illerin marka olması, marka olan illerin birbirlerine turist değişimleri de kritik noktalardan bir tanesi. Turizm sadece deniz, kum, güneş değil. Turizm aynı zamanda sağlık, kültür, gastronomi gibi çok değişik faktörleri de olan geniş bir alandır. Samsun turizm açısından potansiyeli büyük bir kent. Samsun denizi, doğası ve yapısıyla oldukça büyük turizm potansiyeline sahip bir ilimiz. Tanıtımları yapılacak bazı adımlar bile çok büyük sonuçlar verecektir. Master planın tamamlanmasıyla Samsun’un doğal güzellikleri, sağlık turizmi ve diğer konularda yapacağı çalışmalarla hızlı şekilde turist sayısını artıracağına inanıyorum. Çevrenin tanıtımı ve gerekirse turizmle ilgili ülkelerden getirilecek temsilciler, buradaki hızlı ilerlemeyi sağlayacaktır” diye konuştu.

    Atılması gereken adımların neler olduğu konusunda bilgiler verildi

    Toplantıda, Türkiye Turizm Tanıtma ve Geliştirme Ajansı’nın Samsun’un ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtımı konusunda gerçekleştirdiği çalışmaların bir özetini yapan TGA Genel Müdür Vekili Dr. Elif Balcı Fisunoğlu, TGA tarafından hazırlanan Türkçe, İngilizce ve Arapça broşürlerin ulusal ve uluslararası mecralarda bol miktarda dağıtıldığını, sosyal medya hesaplarının yüksek paylaşımlı sayılara ulaştığını, hazırlanan tanıtım filmlerinin de yine ulusal ve uluslararası mecralarda paylaşıldığını belirterek, TGA’nın Samsun için gerçekleştirdiği tanıtım çalışmalarının yanı sıra atılacak ve atılması gereken adımların neler olduğu konusunda da bilgi verdi.

    “Görsel içerik desteği bekliyoruz”

    Samsun’un en önemli turizm destinasyonlarından biri olma potansiyeline sahip olan ve 380’in üzerinde kuş türünün konaklama yeri olan Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’nin, fotoğraf tutkunlarının önemli uğrak noktalarından biri haline geldiğini anlatan İl Kültür ve Turizm Müdürü Adnan İpekdal, “Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansımızın çektiği Samsun tanıtım filmimizle, hem Samsunumuzun hem de Kuş Cenneti’nin tanıtım çalışmaları hızlandırılmıştır. Ayrıca, TBMM Plan ve Bütçe Komisyon Başkanı ve Samsun Milletvekilimiz Sayın Mehmet Muş’un öncülüğünde Kuş Cenneti’ne özel bütçeli Alan Başkanlığı kurulması çalışmaları da devam etmektedir. Ayrıca, dijital hesaplardaki paylaşımlar çok büyük kitlelere ulaşabiliyor. Bu sebeple kamu kurumları ve belediyelerden görsel içerik desteği bekliyoruz. Çakallı Gastronomi Adası Projesi, Bafra’dan Vezirköprü’ye oradan da Çorum’a uzanan Hitit Yolu Projesi ve Şahinkaya Kanyonu’na seyir terası projesini çok önemsiyoruz” şeklinde konuştu.

    17 ilçenin turizm destinasyonları masaya yatırıldı

    Turizm dernekleri, sektör temsilcileri ve özellikle ilçe temsilcilerinin istek ve önerilerinin görüşüldüğü ve konunun bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirildiği toplantıda Bafra Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’nden Vezirköprü Şahinkaya Kanyonu’na, Ayvacık Kiraz Adası’ndan Tarihi Çarşamba Köprüsü’ne, Terme Miliç Plajı’ndan Ladik Ambarköy Açık Hava Müzesi’ne, Havza Atatürk Evi’nden Yakakent Uzunkız Yaylası’na, Tekkeköy Mağaraları ve Arkeoloji Vadisi’nden Salıpazarı Karacaören Şelalesi’ne, Kavak Taşhan’dan Asarcık Gökgöl Camii’ne, Canik Gölalan Şelaleri’nden 19 Mayıs Kumcağız Engiz Plajı’na, Alaçam Mübadele Müzesi’nden İlkadım Tütün İskelesi ve Atakum Çakırlar Korusu’na kadar Samsun’un 17 ilçesindeki tüm turizm destinasyonları masaya yatırıldı.

  • “Yalova’da turizm hak ettiği yere gelecek’

    “Yalova’da turizm hak ettiği yere gelecek’

    Yalova’nın kaplıcalarıyla ünlü Termal ilçesindeki bir otelde gerçekleşen programda konuşan Vali Kaya, kentteki turizmin hak ettiği yere gelmesi için çalışmalar yapacaklarını söyledi.

    Somut adımlar atmak üzere turizm temsilcileriyle bir araya geldiklerini anlatan Vali Kaya, “Bu her geldiğimizde aslında bir önceki toplantıda almış olduğumuz kararlar nelerdir onları gözden geçiriyoruz ve önümüzdeki süreçte 1 ay boyunca neler yapacağız onları kararlaştırıyoruz. Genel olarak asıl işi yapan turizmcilerimiz, otel sahiplerimiz, acentelerimiz bu konuda üniversitemizin de desteğini alıyoruz ama kamuoyu olarak hem kamu hem belediyelerimiz hem bu anlamda çalışan sektör temsilcileriyle yapmış olduğumuz istişarelerden çıkan sonuçları hayata geçirmek için bir araya geliyoruz. Umarım çok kıza zamanda bunun etkilerini Yalova’da göreceğiz” dedi.

    “Yalova, Marmara’nın incisi”

    Yalova’nın bulunduğu konum itibariyle avantajına değinen Vali Kaya, şöyle konuştu:

    “Yalova hakikaten Marmara’nın incisi diyebileceğimiz bir konumda ve İstanbul’a gelen her bir turistin aslında destinasyon açısından görmek isteyeceği bir uzaklıktayız. Dolayısıyla bu turistlerin İstanbul’a gelenlerin en azından Yalova’da birkaç gün bile kalmış olması buradaki tesislerin ve buranın tanıtılması noktasında çok büyük katkı sunacağını düşünüyorum. Biz yakın zamanda inşallah yapacağımız çalışmalarla bu hareketliliği sağlayacağımıza inanıyorum. Hem tanıtım noktasında yapacağımız yatırımlar, yapacağımız ekstra düzenlemelerle bu noktada çok daha ileri bir noktaya taşıyacağız. Dolayısıyla bu toplantılarımızın ben faydalı olmasını temenni ediyorum.”

    Ekotrizme kazandırmalıyız.

    Termal turizmin yanında ekoturizm konusunda da çalışmaların yapılması gerektiğinin altını çizen Vali Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Yalova’nın en çok üzerinde durduğumuz konusu aslında bugünde burada olduğumuz gibi Termal’i. Termal turizmiyle zaten Yalova tanınmış, bunun sürdürülebilirliği noktasında buradaki müşteri profilinin hem üst segmentte devam etmesi hem de bütün yıla yayılması noktasında atacağımız adımlar var. Bunu ekoturizmle birleştirerek pazarlamamız lazım. Sadece Termal değil, Termal’e gelen müşterinin buradaki yürüyüş yolundaki rotalarından da faydalanabilmesi. Bunun yanında buraya aileleriyle gelen misafirlerin sadece konaklama değil, ekoturizmle işte çadır kurabilmesi, doğa içinde zaman geçirebileceği aktivite alanlarının oluşturulması noktasında da yatırımlar yapılacak. Bu noktada hem Orman İşletme Müdürlüğümüzün yapmış olduğu rota üzerinde ki çalışmalar var. Bunlarla eğer birleştirirsek burada bütün yıl devam eden bir hareketlilik sağlamış oluruz. Çünkü inanılmaz güzel, doğal bir alanımız var ve bu alan biraz yapacağımız altyapı çalışmalarıyla çok daha ileri bir noktaya gelecektir diye düşünüyorum. Yalova’da turizm hak ettiği yere gelecek.”

    Toplantıya Vali Yardımcısı Deniz Pişkin, Termal Kaymakamı Faruk Doğru, İl Kültür ve Turizm Müdürü Ziya Karatekin, YTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Galip Atik, Yalova İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ümit Yılmaz, Yalova Kent Konseyi Başkanı Mustafa Kandemir ve turizm sektör temsilcilerinin katıldı.

  • Karavan turizminde yeni trend Samsun

    Karavan turizminde yeni trend Samsun

    Karavan turizmine olan ilgi hem dünyada hem de Türkiye’de her geçen yıl artarak devam ediyor.

    Canik, Atakum ve Miliç’te yer alan üç karavan parkla, karavan tatilcilerinin rotasını Samsun’a çevirmeyi başaran Samsun Büyükşehir Belediyesi, bu alanlarda tatilcilere sınırsız hizmet sunuyor. Misafirlere de tatilin, denizin ve doğanın tadını çıkarmak kalıyor. Sıcak duş, tuvalet, çamaşırhane gibi hizmetlerin yer aldığı karavan park alanını her yıl daha fazla turist ziyaret ediyor. 2023 yılının yaz döneminde Büyükşehir Belediyesi’ne ait karavan parkları 77 şehir, 39 ülkeden 16 bin 676 kişi ziyaret etti. 3 ayda tesislerde 982 karavan, 3 bin 603 çadır yer aldı.,

    “Karavan tatilinin gözde şehri Samsun”

    Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, Samsun’un Türkiye’nin en önemli turizm kentlerinden biri olduğunu belirterek, “Kentimiz turizm anlamında birçok alternatife sahip. Denizimiz, sahilimiz, yeşil alanlarımız, doğamız görülmeye değer birbirinden güzel birçok nokta var. Turizm anlamında kentimizde yükselen bir trend var. Ziyaretçi sayımız her geçen yıl artıyor. Büyükşehir Belediyesi olarak kentimizde turizm altyapısının güçlendirilmesi ve çeşitliliğinin artırılması için adımlar atmaya devam ediyoruz. Özellikle son yıllarda karavan turizmine olan ilgi giderek artıyor. Bizde yaptığımız çalışmalar ile karavan sayımızı bu yıl artırdık. Karavan tatilcilerinin şehrimize olan ilgisinin de farkında olarak karavan park sayımızı 3’e çıkardık. Terme ve Canik’ten sonra bir karavan park alanını da Atakum ilçemizde oluşturduk. Yeni kazandırdığımız karavan park alanlarıyla birlikte Samsun, karavan tatilinin gözde şehri haline geldi” dedi.

  • Kuşadası yeni bir turizm rotası kazandı

    Kuşadası yeni bir turizm rotası kazandı

    Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Kuşadası’nda, oteller bölgesi olarak bilinen mevkide bulunan Doğal Botanik Park, Kuşadası’na özgü endemik bitki türü olan ‘tülüşahın’ yanı sıra, 18 çeşit orkide ve değişik türdeki 400 bitkiye ev sahipliği yapıyor. Doğal Botanik Park, ayrıca kıyı şeridindeki zengin su altı faunası sayesinde nesli tükenmekte olan Akdeniz fokuna beslenme, küçük kerkenez ve kaya güvercinlerine de yuvalama alanı oluyor.

    Kuşadası Belediyesi, Doğal Botanik Park’ı daha korunaklı bir hale getirmek ve turizme kazandırmak amacıyla başlattığı çalışmaları tamamladı. Bu kapsamda Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri tarafından Doğal Botanik Park’ın çevresi yaklaşık 400 metre uzunluğunda çitle çevrildi.

    Gün doğumunda ve batımında eşsiz güzellikte bir manzaranın ortaya çıktığı parka, ziyaretçiler için seyir terasları yapıldı. Ayrıca Doğal Botanik Park’ın farklı noktalarına ev sahipliği yaptığı bitki ve canlı türleriyle ilgili bilgilendirici tabelalar yerleştirildi. Böylece Kuşadası Belediyesi hem Doğal Botanik Parkı koruma altına aldı hem de kente yeni bir turizm rotası daha kazandırdı.

    “Kuşadası için çok önemli bir projeydi”

    Doğal Botanik Park’taki biten çalışmaları inceleyen Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, Kuşadası Belediyesi’nin çok önemli bir projeyi hayata geçirdiğini belirterek, “Burada daha önce yaptığımız saha araştırmasında yaklaşık 400 farklı bitki türü tespit ettik. Botanik Park, zengin su altı faunası sayesinde Caretta caretta ve Akdeniz foku gibi nesli tehlike altında olan deniz canlılarına da besin kaynağı sağlıyor. Ayrıca Kuşadası çok önemli bir turizm kenti. Kuşadası’nı her yıl yerli ve yabancı olmak üzere milyonlarca turist ziyaret ediyor. Projeyle Doğal Botanik Park hem koruma altına alındı hem de turizme kazandırıldı” dedi.

    Doğal Botanik Park’ın kentin içinde kalabilen çok önemli bir habitat alanı olduğunu ifade eden Başkan Ömer Günel ise, “Bu alan doğal peyzajıyla, nadir bitki örnekleriyle, denizel ortamıyla kentin yanı başında henüz doğallığını yitirmemiş zengin biyolojik çeşitlilik barındıran bir yer. Bu alanın tüm değerleriyle korunması gerekiyordu. Kuşadası Belediyesi olarak üzerimize düşen sorumluluğumuzu yerine getirdik” diye konuştu.

    “Her gün ziyarete geleceğiz”

    Emekli öğretmen Sakine Şimşek ise eşiyle birlikte her gün Doğal Botanik Parkı ziyaret etmeye geleceğini söyledi. Kuşadası Belediyesi’ne alanda gerçekleştirdiği çalışmalar dolayısıyla teşekkür eden Şimşek, “Biz ailece doğa tutkunuyuz. Doğal Botanik Park da eşsiz bir güzelliğe sahip. Parkın çevresine bilgilendirici tabelalar konması da çok faydalı olmuş. Bu tür alanların gelecek nesillere miras kalması için korunması gerekiyor” dedi.

  • Pamukkale, Avrupa’nın gözdesi oldu

    Pamukkale, Avrupa’nın gözdesi oldu

    Pamukkale Belediye Başkanı Avni Örki, “Ulusal kanalların ve yabancı Avrupa medyasının Pamukkale ilçemize gelerek program yapması, ülkemizin turizm değerlerinin ön plana çıkartılması açısından gerçekten çok önemli bir yere sahip” dedi.

    Pamukkale Belediyesi, hem beyaz suyuyla hem kırmızı suyuyla, sınırları içerisindeki tarihin eşsiz güzelliklerini de içinde barındıran, ilçenin turizmine katkı vermek adına her fırsatı değerlendiriyor. Pamukkale Belediye Başkanı Avni Örki, Polonya’nın TVN kanalında Asia Ekspress adıyla yayınlanan programa konuk olarak, hem Denizli’nin hem de Pamukkale’nin güzelliklerini anlatarak, tüm Avrupalıları Türkiye’ye ve Pamukkale’ye davet etti

    Pamukkale Belediye Başkanı Avni Örki, formatıyla Avrupa ülkelerinde çok sevilen ve Fransa, Romanya, İtalya ve son olarak Polonya’da yayınlanmak üzere Pamukkale’de çekimleri gerçekleştirilen programa konuk olarak, Avrupa medyasının Pamukkale’ye gelerek program yapmasının önemine değindi. Aynı formattaki yarışma 2020 yılında Fransa için, 2021 yılında da Romanya ve İtalya çekimleri için hem Pamukkale’yi hem de Pamukkale Belediyesi Seyir Tepesi Şehir Ormanı’nı tercih etmekteydi.

    Diğer ülkeler adına gerçekleştirilen çekimlerde olduğu gibi, Polonya çekimlerinde de hem yarışmacıları hem yapımcılara desteğini esirgemeyen ve programa konuk olan Pamukkale Belediye Başkanı Avni Örki, “Pamukkale Belediyesi olarak yine ilimizin, ilçemizin tanıtımı için güzel bir faaliyete daha imza atmış olduk. Pamukkale olarak Avrupa ülkelerinde yayınlanan çok güzel bir yarışmaya ev sahipliği yapıyoruz. Göreve geldiğimizden bu yana 4 yıldır bu yarışmaya ev sahipliği yapıyoruz. İlk yarışmamızı 2020 yılında Fransa için çekmiştik. Fransa’da halk tarafından sevilen bir yarışma oldu. Sonrasında Romanya ve İtalya için yarışma çekimlerimizi gerçekleştirdik. En son olarak da Polonya için bir çekimler gerçekleştirildi. Yarışmanın ayaklarından bir tanesinin de Pamukkale ilçesinde olması ülkemizin turizm değerlerinin ön plana çıkartılması açısından gerçekten çok çok önemli bir yere sahip. Bunları önemsemek lazım. Bu işlerde de gayret göstermek lazım. Çünkü Pamukkale gibi dünya markası bir değerimiz var deyip, nasıl olsa onu tanıyor diye düşünüp, arkasından hiçbir iş yapmadığımız takdirde, tanıtımına dair adımlar atmadığımızda maalesef o turistlik rekabette geride kalmayı da yaşayabiliriz. Bunun önüne geçmek için biz de her türlü argümanı, her türlü tanıtım faaliyetini kullanıyoruz” dedi.

  • Turizm hedefinin yüzde 85’ine ulaşıldı

    Turizm hedefinin yüzde 85’ine ulaşıldı

    Birçok medeniyete ev sahipliği yapan, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan tarihi surlar, İçkale Müzesi, İslam aleminin 5. Harem-i Şerif’i kabul edilen Ulu Cami, On Gözlü Köprü ve Hasanpaşa Hanı gibi tarihi ve turistik mekanlarıyla turistlerin ilgi odağı olan Diyarbakır’da her geçen yıl konaklama oranı artıyor. Mezopotamya’nın “altın üçgeninde” bulunan Diyarbakır, 12 bin 500 yıllık tarihiyle turistlerin gözdesi oluyor. Kahramanmaraş merkezli meydana gelen deprem felaketine rağmen kentte 2023 yılında hedeflenen 1,5 milyon konaklama, yıl sonunu görmeden yüzde 85’e ulaştı.

    TÜRSAB Mezopotamya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Serdar Baturay, depremden sonra Diyarbakır’da tur programlarının yeniden şekillendiğini ve yoğunlukların oluştuğunu söyledi.

    “Hedeflediğimiz rakamı yakalayacağız”

    2023 yılında kentte konaklama hedefi olan 1,5 milyon turist sayısına ulaşacaklarını dile getiren Baturay, “Geçtiğimiz aylarda 11 ilimizi sarsan acı bir felaket yaşadık. Tekrardan depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, kalanlara sabır diliyorum. Deprem felaketinden sonra ilimiz de gerçekten büyük bir zarar gördü. Ama Mezopotamya topraklarının tur programları yeniden şekillendi diyebiliriz. Depremden sonra ilk zamanlar otellerimizin doluluk oranları bayağı bir düşüktü. Ama son zamanlarda özellikle Ağustos’tan sonra büyük bir ivme kazandı. Tekrar özlediğimiz konaklama doluluk oranları söz konusu oldu. Yıl bazında düşündüğümüz zaman bu sene otellerimizin doluluk oranı yüzde 55 bandında gidiyor. Ama Eylül sonrasını düşündüğümüz zaman da bu rakam yüzde 85’e kadar geliyor. Aslında hedeflediğimiz rakamları bu sene hemen hemen yakalayacağız gibi görünüyor” dedi.

    “Günübirlik turlarda artış var”

    Diyarbakır’ın konum olarak diğer tarihi şehirlere yakın olmasından ötürü günübirlik turlarda da artışların olduğunu ifade eden Baturay, “Diyarbakır tarihi şehirlerin ortasında kaldığı için hemen hemen her yere yakın konumdadır. Böylelikle de günübirlik turlar açısından da çok müsait bir yere sahiptir. Bundan dolayı çevre illerden inanılmaz günübirlik gezi düzenleyen insanlar var. Diğer taraftan da Avrupa’da yaşayan insanlarımızın burada yaşayan çok akrabaları var. Bundan dolayı da Avrupa’dan gelen turistlerin daha çok akraba, eş, dost evinde kaldığını gözlemliyoruz. Ama yine de esnafımıza büyük bir katkı sağlıyorlar. Bunları da sahada çok fazla görüyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “Şu anda 1 milyon konaklamayı geçmiş bulunmaktayız”

    Şehri gezen turistlerin döndüklerinde güzel yorumlar yaptığını söyleyen Baturay, şunları kaydetti:
    “Bizim uzun süreli hedefimizde 5 milyon turist söz konusuydu. Ama bu yılki hedefimiz zaten 1,5 milyon turistti. Şu anda 1 milyonu geçtik. Baktığımız zaman deprem, deprem sonrası tüketicilerin satın alma eğilimlerinde büyük etki oluştu. Diyarbakır, baktığımız zaman kültürüyle, gastronomisiyle, tarihi yerleriyle müthiş bir destinasyon. Şehrin inanılmaz derecede turistik yerleri mevcut. Bundan dolayı şehre gelen turistler memnun ayrılıyor. Buradan giden misafirlerimizin yüzde 99’u inanılmaz derecede güzel yorumlar yapıyor. Bundan dolayı bizim 5 milyon turist hedefimize eğer otel yapılarımızı çoğaltırsak kısa sürede bu hedefi yakalamış oluruz.”

  • Rize çayı dünyaya tanıtılıyor

    Rize çayı dünyaya tanıtılıyor

    Almanya, Bulgaristan, Belçika ve Polonya’dan gelen 5 gazeteci ve yazar Rize’ye gelerek çayın bahçeden bardağa kadar olan serüvenini yerinde öğrendi. İle gelen gazeteciler ilk olarak çay bahçesine girerek çay kesti. Ondan sonra çay fabrikasına giderek hem el yapımı ve hem fabrikasyon kuru çayın yapımını gördüler, 10 farklı çayın da tadımını yaptılar.

    “Oolong çayı da güzel fakat bence en iyisi el yapımı siyah çaydı”

    Almanya’dan gelen Mathias Guthmann, tadımını yaptığı el yapımı siyah çayın tadını çok beğendiğini belirterek, “Almanyalıyım, gazeteciyim. Burada bazı Avrupa ülkelerinden arkadaşlarla buradayız. Çayın böyle işlendiğini biliyordum fakat bölge çok güzel. Yani turistler için bölge harika. Oolong çayıda güzel fakat bence en iyisi el yapımı siyah çaydı” şeklinde konuştu.

    “En favori çayım siyah çay”

    Yurt dışından gelen Filip D’Huyvetter ise 10 farklı çay test ederek en favori çayının siyah çay olduğunu ifade ederek “Aslen Belçikalı bir gazeteciyim. Trabzon ve Rize bölgesini geziyoruz. Amacımız ilk önce çay hasadını tanımak. Rehberliğimizi arkadaşımız Ali yapıyor. Ben tabi ki çay uzmanı değilim. Yaklaşık 10 farklı çay test ettik. Fakat en favori çayım siyah çay” ifadelerini kullandı.

    “Misafirlerimize gidip kendi elleriyle çay toplattık ve topladıkları çaylardan çay üretimi yaptılar”

    Farklı ülkelerden gelen gazeteciler Rize’nin hem kültürel değerlerini öğrendi hem de gastronomisini tecrübe ettiklerini ifade eden Burak Avcı ise “Bu turu esasında biz Rize Acenteleri olarak daha önceleri küçük çaplı yapıyorduk. Ama artık Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bunu programına alarak desteklediği bir süreçte bunu ilk gün Trabzon ‘da kültür turu yaptık. Rize ‘de çay hasadı ve Gastronomi başlığı adı altında ilerledi turumuz. Yarın da ekoloji ve yaylalarla ilgili turumuza devam edeceğiz” dedi.

    “Misafirlerimiz Avrupa’nın çeşitli yerlerinden geldi” diyen Avcı

    “Polonya, Belçika, Bulgaristan ve Almanya’dan gelen misafirlerimiz var. Ciddi anlamda hem kültürel değerlerimizi hem gastronomi ile ilgili hem yöremiz için büyük imkân. Çayı ciddi anlamda gördüler ve deneyim edindiler. Örnek olarak bugün çay bahçesine gidip misafirlerimize gidip kendi elleriyle çay toplattık, sonrasında bir fabrikaya gidip butik üretim sistemi adı altında kendi elleriyle kendi yeşil çaylarını yaptılar ve bu sürecin sonun da kendi yaptıkları çayların tatma imkânı buldular. Ayrıca yöremizde üretilen siyah, beyaz, Oolong türlerinin tadımını yapmış oldular. Hepsini çok severek bu tadımı yaptılar ve çok memnun kaldılar. Birazdan ziraat çay bahçesine gidip şehrimizin merkezinde turizm için yeni bir destinasyon aslında çok eski bir yer ama çay araştırma merkezinin daha gelişip güzelleşmesiyle oradaki yapılanmayı da gördüler. Akabinde şimdi çay çarşısındayız. Burada çayla ilgili yapılan ve turizmle yapılan aktiviteleri görüyorlar. Mağazaları geziyorlar, serenderimizi gösterdik. Çay çarşısından şu anda bütün Rize’yi tanıtıyoruz onlara. Buradan sonra da yaylalara çıkacağız artık. Dolayısıyla çok keyifli şehrimiz için çaydan sonraki en büyük gelir imkânı olarak turizme bir kapı daha açmış olduk. Bugüne kadar şehrimiz kitli turizmiyle zaten misafirlerimize yeterince hizmet veriyordu. Şimdi artık bu tip turlarla özeleşmiş turlarıyla da çeşitliliğimizi artırıyoruz. Turizmimizi de mümkün olduğunca 12 aya yayacak şeklinde bu tarz hizmetler vermeye gayret ediyoruz” diye konuştu.

  • Bursa’nın doğa harikasında alternatif turizm gelişiyor

    Bursa’nın doğa harikasında alternatif turizm gelişiyor

    Bursa’nın doğal güzellikleri başta olmak üzere tarihi, kültürü, tarımı ve maden yatırımları ile ilgili adından söz ettiren Orhaneli Belediyesi, ilk etabını tamamladığı 15 bungalov evleri hizmete açtı. Orhaneli Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi üyeleri kadınların yaptığı gözlemeler de yiyenlerden tam not aldı. Kocasu Deresi’ndeki rafting parkurunda stres atan turistler, kendileri için ayrılan bungalov evlerde geçirdikleri zamanın ardından Sadağı Kanyonu’na giderek doğanın keyfini çıkarttı.

    Güzel bir kahvaltının ardından programın sona ermesiyle kısa bir bilgilendirme yapan Orhaneli Belediye Başkanı Ali Aykurt, “4,5 yıllık belediye başkanlığımız döneminde doğanın ve doğal insanların şehri mottosu yola çıktık ve hareket ediyoruz. Önemli hizmetlerimizin başında gelen turizm anlamında ilçemizi atağa kaldırdık. Tarım ve hayvancılıkta ve maden sanayinde de önemli işler ilçemizde oluyor” dedi.

    “Turizmle ilgili, rafting, bungalov evler, Kamp-Karavan festivalleri gibi gelişimler oldu” diyen Aykurt, “Sadece raftingde 3 yıl gibi bir zaman içerisinde ilçemize 21 bin kişi ziyaret etti. İlçe nüfusunun 18 bin 700’lerde olduğu ilçede bu ziyaretçiler bize değer kattı. Yine bunun yanında trendi çok yükselen kamp ve karavan etkinlikleri iyi düzeyde yapılıyor ve sürekli gelişiyor. Bu yıl üçüncüsünü 8-9-10 Eylül’de düzenleyeceğimiz Kamp – Karavan Festivali etkinliğimiz olacak. Bu kamp karavan etkinliğimizle şehrimizi tanıtmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
    Trekking rotaları, off-road parkurları ve enduro motosiklet tutkunları için yeni güzergahlar acıktıklarını kaydeden Aykurt, “Bunlarla birlikte doğanın kullanımı iyi düzeye gelecek. Turizm tek başına bir şey ifade etmez diyerek ilçemizde çiftçilik yapanlara katma değeri yüksek ürünler üretmesi için gayret gösteriyoruz. Turizme yönelik üretimler neler olmasına dair çalışmalar yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Orhaneli’nin maden yatakları bakımından da zengin olduğunu sözlerine ekleyen Başkan Aykurt, “Türkiye’nin ilk milli ve yerli diye adlandırabileceğimiz bir krom fabrikası yapılıyor. Ülkemizin krom madeni ile ilgili dışa bağımlılıktan kurtaracak, burada çıkartılan madenin dışarıda işlenip içeriye gelmektense burada işlenecek duruma gelmesini milli ekonomimize büyük katkı olarak değerlendiriyoruz” dedi.
    Pandemi ve depremden sonra ilçenin kıymetinin arttığını aktaran Aykurt, muhtemel afetlere karşı da plan geliştirdiklerinin ifade etti.

  • O ilçe bungalovla doldu taştı

    O ilçe bungalovla doldu taştı

    Sakarya’nın Sapanca ilçesi Türkiye’de bungalov turizminin merkezi haline geldi. Eşsiz doğal güzellikleriyle her mevsim yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgi odağı olan Sapanca, İstanbul’a yakınlığı sayesinde en çok tercih edilen mekanlar arasında yerini alıyor. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyükşehirlere yakınlığıyla her yıl çok sayıda yerli ve yabancı tatilciyi ağırlayan Sapanca, son dönemde Arap turistlerle yakaladığı cazibeyle en çok tercih edilen tatil mekanları arasındaki yerini koruyor. İlçede şuursuzca adım başına yapılan bungalovlar ise altyapı da bazı problemleri de beraberinde getiriyor. Sapanca Villa ve Bungalov İşletmecileri Derneği (SAVİBU) Başkanı Ali Safa Alaçam, bu çerçevede bölgede yatırım yapacaklara bir takım uyarılarda bulundu.

    “Adım başı bungalov ev görmeniz mümkün”

    Bölgede adım başı yapılan bungalovlarla birlikte yaşanılan sorunlara değinen Başkan Alaçam, “Pandemi süreci sonrasında insanların tatil anlayışı değişti. Otellerden ziyade kendilerini müstakil alan ve izole ortam sağlayan villa, bungalov tarzı evlere yönelmeye başladılar. Doğası, İstanbul’a yakınlığı, konumu itibariyle bu işe çok uygun bir iklimde olması sebebiyle Sapanca’da birçok proje geliştirilip bungalov evlerden oluşan tesislerle dolmaya başladı. Tabii maalesef tamamen ticari düşünceyle yapılan yanlış yatırımlar da gözümüze çarpmaya başladı. Adım başı bungalov ev görmeniz mümkün. Bunların içerisinde bazı tesislerde evlerin arasındaki yakın mesafeler, yapım aşamasında yapılan yanlışlar, yetişkin ağaçların kesilmesi dolayısıyla zamanla da bir arz talep dengesinin de bozulmasıyla oluşan trafik problemleri, elektrik, su yetersizliği gibi sorunlarla karşılaşmaya başladık. Kamu yatırımları da hızlandı bu arada iyileştirmeler yapılıyor fakat bu konuda biz insanları bilinçlendirelim istiyoruz. Özellikle burada bir yatırım yapmayı planlayan insan bölgeye ilk geldiğinde bir arazi temin ettiğinde tamamen arazinin üstündeki bütün bitkileri, ağaçları kesmekle başlıyor ama bu çok büyük bir yanlış. İnsanlar Sapanca’ya; doğası, yeşil, göl ve dereler için geliyor bunları da korumak bizim birinci önceliğimiz olmalı” dedi.

    “Planlı bölgelere yoğunlaşmak gerekiyor”

    Yatırım yapacaklara uyarılarda bulunan Ali Safa Alaçam “O yüzden burada yatırım yapacak insanları özellikle bu konuda uyarıyoruz ve mevcut işletmelere de sürekli ağaç ekilmesini, yeşillik alanlarının daha fazla bırakılmasını tavsiye ediyoruz. Biz de bunu korumak için elimizden geleni yapıyoruz. Fakat işte birçok yanlış görüyoruz bu konuda yatırımcılardan ricamız gelip bölgeyi araştırıp bu işi yapan kişilerle görüşebilirler. Bu işin profesyonellerinden bilgi alabilirler, ona binaen bir yatırım yapılırsa daha iyi olur. Bir de planlı bölgelere yoğunlaşmaları gerekiyor. Özellikle hem misafirlerin, hem itfaiyenin, ambulansın rahat ulaşabileceği konumlarda bu tarz işletmelerin yapılması daha sağlıklı olacaktır” diye konuştu.

    “Araştırma yapmadan sektöre giriyorlar, sonu hüsranla bitiyor”

    Çarpık yapılaşmanın verdiği zararları aktaran Alaçam, “Çok bilinçsiz bir yapılaşma oluyor çünkü insanlar yeteri kadar araştırma yapmadan bu sektöre girmeye çalışıyorlar, giriyorlar daha sonrasında birçoğunu görüyoruz hüsranla bitiyor. Çünkü bir iş planlı, projeli ve işi bilen ehillerden bilgi alınarak yapılmalı. Bu konuda insanların daha bilinçli hareket etmesi gerekiyor. Tabii ki ağaçların kesilmemesi, evlerin birbirine yakın olması, altyapının zorluğu, ulaşımın zorluğu ticari olarak da işletmeleri etkiliyor. Bu sefer ne yapıyorlar? Kendilerini pazarlayamayınca fiyatlarını kırıyorlar. Fiyat kırılınca da kalite de düşüyor. Dolayısıyla memnuniyet oranı da düşüyor. Biz Sapanca’da çok güzel bir sinerji oluşturduk. Buranın yerel işletmecileri olarak biz burada işletmeleri bizden sonraki nesillere devretmek istiyoruz. Bu mantaliteyle hareket ediyoruz. Daha fazla geniş alan bırakıyoruz misafirlerimize. Her gelen misafirimiz de maksimum seviyede memnun ayrılması için elimizden gelen tüm eforu sarf ediyoruz. Fakat o çarpık yapılaşmalar, kötü hizmet veren yerler tamamen ticari kaygı ve gayelerle yapılan bu yatırımlar bizlere çok ciddi zarar vermeye başladı. Tez zamanda bunların önüne geçilmesi gerekiyor ve devamının gelmemesi gerekiyor. Biz kimseye burada bir şey yapmayın etmeyin demiyoruz ama bu bölgede bir şey yapılacaksa örneğin iyi örnekleri ortaya konulup daha iyisi yapılmaya çalışılmalı” şeklinde konuştu.

    “Doğanın, ticarethaneye dönüştüğü bir noktaya gidiyoruz”

    İlçede yaklaşık 800 adet bungalov olduğunu ve bunların 29 mahalleye yayıldığını söyleyen Ali Safa Alaçam, “Nitekim sonuca baktığımızda da yüzde 95 üzerinde bir misafir memnuniyetimiz var. Biz bu memnuniyeti koruyamazsak bugün Ege’nin, Akdeniz’in yaşadığı doluluk oranındaki sıkıntıları aynen biz de o şekilde yaşamaya başlarız. O yüzden bu konuda biraz dikkatli ve duyarlı olmak gerekiyor. Eğer gerekli önlemleri almazsak doğanı, ticarethaneye dönüştüğü bir noktaya gidiyoruz. Bu konuda yapılması gerekenler doğaya uyumlu, ekolojik altyapı konusunda doğaya zarar vermeyecek yapılaşmalara gidilmeli, altyapılar oluşturulmalı. İnsanlar Sapanca’ya doğası, yeşili, gölü için geliyor. Bunları koruyucu altyapıda evler yapılmalı. İlçemiz genelinde bin 200 tane villa ve bungalov işletmesi bulunuyor. Bunların 800 tanesi bungalov işletmesi ve 29 mahalleye yayılmış durumdalar” ifadelerini kullandı.