Etiket: Turizm

  • Su sarnıcı turizme kazandırılıyor

    Su sarnıcı turizme kazandırılıyor

    Tarihi Harput Mahallesi’nde bulunan M.Ö. 3000 yıllarından itibaren yerleşime başlanan ve 8. yüzyılda Urartu Krallığı tarafından surlarla çevrelenen Harput Kalesi’nde Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Güzel Sanatlar Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Aytaç başkanlığında yürütülen kazı çalışmaları 10 yıldır sürüyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne bulunan kalede, bu süre zarfı içerisinde birçok tarihi yapı ve 100 binden fazla tarihi eser objesi çıkartıldı. Son olarak 700 yıllık metal atölyesi keşfedilen kalede, bulunan 2 bin 500 yıllık su sarnıcı da turizme kazandırılıyor. Demir atölyesinin hemen altında bulunan sarnıca, 60 basamak inildikten sonra ulaşılıyor. Yaz kış ortalama 12 derece sıcaklığa sahip olan sarnıçla ilgili çalışmalar sürüyor. Basamakları restore edilen sarnıcın turizme kazandırılması hedefleniyor.

    Artuklu Sarnıcının 60’a yakın basamağının olduğunu belirten Kazı Başkanı Prof. Dr. İsmail Aytaç, “Bu sarnıcın en az 2 bin 500 yıllık bir sarnıç olduğunu tespit ediyoruz. Bu basamaklı sarnıçlar büyük su deposu olması bakımından stratejik öneme de sahipti. Kalenin içerisinde kendine has kaynaklar olmayınca bu büyük sarnıçlar, normal zamanlarda da ihtiyaca cevap vermişti. Özellikle kuşatmalar durumunda ise daha çok önemli hale gelmişti. Bulunduğumuz sarnıcın içindeki temizlemeler daha önce yapılmıştı. Son yıllarda basamaklarını restore ettik, payandalarını güçlendirdik az bir kısmı kaldı şimdi de o kısımları yapıyoruz. Diğer taraftan yaz kış 12 derece gibi bir ısı derecesi var. Çok serin bir ortam. Biz bu Artuklu Sarnıcının hem içini hem de üstündeki demirci atölyelerini turizme kazandırmaya çalışıyoruz. Geçen yıllar üzerinde yaptığımız çalışmalarda birbirlerine bağlı 5 tane metal eritme fırınları tespit ettik. Bu cevherlerin Harput’ta mamule çevrilmesinin önemli bir örneğiydi. Malum kalemizde 2 burç arasında çok geniş bir demir metal üretim atölyeleri var. Sarnıcın üzerindekiler ise önemli çünkü altı sarnıç üstü atölye olan bildiğimiz kadarıyla başka bir sarnıç yok” dedi.

    Harput’un Dünya Kültürü Miras Listesi’nde bulduğunu aktaran Aytaç, “Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ziyarete açılır hale getirildi. Bununla ilgili olarak artık bizde Harput Kalesi içerisinde ne kadar alanı turizme kazandırırsak o kadar ekonomiye katkı sağlayacağı gerçeğiyle 2023 yılında restorasyon ve tanıtım işlerine daha da ağırlık verdik. Çeşitli kurumlarla ve sponsorlarla yürütmeye çalışıyoruz. Bununla ilgili olarak da bulunduğumuz kale içerisinde demir üretim atölyelerinin turizme açılması bakımından ilk olacağını tahmin ediyoruz. 2023 yılı itibariyle, hem sarnıcın kendisini hem de üstündeki atölyeleri turizme kazandırmayı amaçlamaktayız. Burada 60 basamağın ardından son noktaya kadar iniliyor. Dünya Kültür Mirası Yedek Liste’sinde olan Harput’ta yapılması gereken işlerimiz var. Asil listeye girmek için bu alanların kazısının yapılıp projelendirdikten sonra restore edilerek turizme kazandırılması gerekiyor. Buradaki çalışmalar Dünya Kültür Mirası Asil Liste’ye girmede aşamaları sağlamış olacak. Bu açıdan buradaki çalışmalar bizim için oldukça önemli” diye konuştu.

  • Turizmde Karadeniz’e hücum

    Turizmde Karadeniz’e hücum

    ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nden (GISS) bilim insanları, geride kalan temmuz ayında dünyada sıcaklık rekoru kırıldığını açıkladı.

    NASA’dan yapılan açıklamada; sıcaklık kayıtlarının 1880’den beri tutulduğu hatırlatıldı ve son 143 yıldaki en sıcak 5 Temmuz’un, son 5 yıl içinde yaşandığı kaydedildi.

    Temmuz 2023’ün, tüm temmuz aylarından 0,24 derece ve 1951-1980’deki temmuz ayı sıcaklık ortalamasından 1,18 derece daha yüksek olduğu belirtildi.

    Küresel iklim değişikliğinin Türkiye’yi önemli ölçüde etkileyeceğini söyleyen İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı, Afet Yönetimi Enstitüsü ve İklim Değişikliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, iklim değişikliğine turizm, tarım ve göç olarak bakıldığında bazı yerlerin dezavantajlı, bazı yerlerin ise avantajlı odlduğunu dile getirdi.

    “Özellikle Ege ve Akdeniz’de yağışlar yüzde 50 azalacak ve sıcaklıklarda büyük artışlar görülüyor. Türkiye’de iklim değişikliği ile yağışların artacağı tek yer; Karadeniz Bölgesi.” diyen Kadıoğlu, “Sıcaklıklar kıyıda artıyor ama yine de dağlar yükseldikçe, özellikle 1500 metre ve üzeri çok fazla etkilenmiyor. O yüzden Karadenizliler geri dönüyor. Zaten Karadenizliler belli bir süre sonra topraklarına geri döner. Emekli olmadan dönmeye çalışıyorum. Tabii İstanbul’da deprem korkusu da var.” değerlendirmesinde bulundu.

    İklim değişikliğinden turizm sektörünün de etkileneceğini, sıcak hava nedeniyle deniz turizminin gözden düşeceğini belirten Prof. Dr. Kadıoğlu, “Sıcak hava dalgaları, kent ısı adası etkisi derken kaçılacak yer aslında 1500 metre üzeri; Karadeniz. Burası cennet. Zaten Araplar için cennet burası. Bizim milletimiz ise sıcaktan kaçıp, daha sıcak yere gidiyor. İklim değişikliği, deniz, kum ve güneş turizmini değiştirecek. Yazın ortasında pik yapan turizm mevsimi ikiye bölünecek. Aynı güneyde olduğu gibi Akdeniz’deki turizm mevsimi, bahar aylarına kayacak. İnsanlar yazın ortasında Karadeniz’e gelecek. Bazıları benim gibi erken geliyor. İklim değişikliğinden en çok etkilenecek sektör özellikle kış turizmi, sonra yaz turizmi oluyor. Çok sıcak aylarda Karadeniz’e hücum olacak. Bunun yanında tarım da çok büyük problem.” diye konuştu.

     

  • Assos’ta karavanlar tepkilere neden oldu

    Assos’ta karavanlar tepkilere neden oldu

    Türkiye’nin ünlü Assos’un Kadırga Koyu son zamanlarda karavanların gözdesi oldu. Koyda sahil boyunca park edilmiş karavanlar ise, bölge halkının yanı sıra, otel sahipleri ile yerli ve yabancı turistlerin de tepkisini çekiyor. Bölge esnafı, karavanların görüntü kirliliği ve plajlara geçişlerde engel çıkardığını söyledi. Kadırga Koyu’na turizm tesisi işletmeciliği yapan Betül Çiftçi, Assos’ta karavanların büyük sıkıntılara yol açtığını belirterek, “Her yıl yaşadığımız problemlerin başında karavanlar geliyor. Karavanların belirli bir alanda toplanma yerleri yok ama karavan park alanları var. Yerel işletmeler var. Kamp ve karavan yerleri var. Onlara girmek yerine karavanlar sahil kesimine araçlarını park ediyor ve konaklıyor. Hem burada görüntü kirliliğine sebep oluyorlar hem de kendi çöplerini ve kirliliklerini oldukları yere bırakıp gidiyorlar. Biz işletmeler olarak geride kalan çöpleri toplamak zorunda kalıyoruz. Assos çok değerli bir turizm bölgesi. Turizm bölgemizin bu karavanlar yüzünden yok olup gitmesini istemiyoruz. Onlara için belirli bir bölge oluşturulmasını istiyoruz. Gelişi güzel park edilen karavan olmamasın istiyoruz. Yol kenarlarına da koyulmasın araçlar. Burada sadece bizler değil bu koyda yer alan bütün işletmeler bu durumdan rahatsız. Bu duruma kesin bir çözüm bulunsun istiyoruz. Kıyı kenar kanununda da bu kıyılara araç durdurmak sıkıntılı. Bazen bu karavanlar sahilin içerisine kadar giriyor. Sahil kenarında park edildiklerinde şemsiye ve şenzonglarla bu araçlar dip dibe oluyor. Bundan dolayı da misafirlerimiz de rahatsız oluyorlar. İnşallah kesin bir çözüme kavuşur” dedi.

    Bölgeye tatil için gelen Orbay Hazar ise karavan park alanları varken bu karavanların turizm tesislerinin önlerinde park etmesinin yanlış olduğunu ifade ederek, tatilcilerin de bu durumdan büyük rahatsızlık duyduğunu ifade etti. Hazar, “Bu yıl yoğun miktarda karavan var bu bölgede. Karavan parklarına park etmeyip sahilde konumlandırılmaması gerekiyor” diye konuştu.
    Bölgede tatil için Almanya’dan gelen Carolin Ceyisakar ise, “Assos’u çok beğeniyoruz ama maalesef bu bölgede konumlandırılmış karavanlar hem denizi görmemizi engelleyip manzaralarımızı kesiyor hem de çöplerini sahile bırakıyorlar. Biraz ilerde karavan parkları var oraya geçsinler istiyoruz. Sahilde bu araçların durdurulmasını yanlış oluyor” şeklinde konuştu.

  • Marmaris’te turizm çeşitliliği artırılıyor

    Marmaris’te turizm çeşitliliği artırılıyor

    Marmaris Ticaret Odası, Marmaris Kaymakamlığı, Marmaris Belediyesi ve Marmaris İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliğinde, “Apirota Marmaris” projesi uygulamaya koyuldu. Marmaris Bal Evi’nde oluşturulan apiair kabini, arılık alanlara düzenlenen turlar, Amos ve Phoenix Antik Kentleri, Bayır Köyü Anıt Ağacı, Marmaris Kalesi gibi kültür rotaları ile 360 derece sanal turlar proje kapsamında deneyimlenebilecek.

    Projenin yüklenicisi konumunda olan MTO, projeyle ilgili yaptığı açıklamada turizmde çeşitliliği artırmak ve arıcılık yapan yerel halkın da turizme kazandırılması için dünyanın pek çok yerinde uygulanan apiturizmin Marmaris’te de yaygınlaşmasını hedeflediklerini ve doğaya katkı sağlamak amacıyla çeşitliliğin değerlendirildiğini belirtiyor. Marmaris’in yöresel lezzetlerinin deneyimlenebileceği Apiturlar sırasında Coğrafi İşaretli Marmaris Çam Balı’nın üretim aşamaları da ziyaretçilere anlatılıyor.

  • Turizm çeşitliliği artırılıyor

    Turizm çeşitliliği artırılıyor

    Son yıllarda dünyada yükselen turizm trendlerinden olan apiturizmin Marmaris’e kazandırılması amacıyla “Apirota Marmaris” projesi hayata geçirildi. Proje ile Marmaris ve çevresinde yapılan arıcılığın turizmle entegre hale getirilmesi ve alternatif turizm alanlarında aktivite çeşitliliğinin artırılması hedefleniyor.

    Marmaris Ticaret Odası, Marmaris Kaymakamlığı, Marmaris Belediyesi ve Marmaris İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliğinde, “Apirota Marmaris” projesi uygulamaya koyuldu. Marmaris Bal Evi’nde oluşturulan apiair kabini, arılık alanlara düzenlenen turlar, Amos ve Phoenix Antik Kentleri, Bayır Köyü Anıt Ağacı, Marmaris Kalesi gibi kültür rotaları ile 360 derece sanal turlar proje kapsamında deneyimlenebilecek.

    Projenin yüklenicisi konumunda olan MTO, projeyle ilgili yaptığı açıklamada turizmde çeşitliliği artırmak ve arıcılık yapan yerel halkın da turizme kazandırılması için dünyanın pek çok yerinde uygulanan apiturizmin Marmaris’te de yaygınlaşmasını hedeflediklerini ve doğaya katkı sağlamak amacıyla çeşitliliğin değerlendirildiğini belirtiyor. Marmaris’in yöresel lezzetlerinin deneyimlenebileceği Apiturlar sırasında Coğrafi İşaretli Marmaris Çam Balı’nın üretim aşamaları da ziyaretçilere anlatılıyor.

  • Bursa’nın yıldızı turizmde de parlayacak

    Bursa’nın yıldızı turizmde de parlayacak

    Bursa’nın turizmden aldığı payın artırılması hedefiyle yoğun mesai harcayan Büyükşehir Belediyesi’nin koordinasyonunda Vali Yakup Canbolat’ın başkanlığında yapılan ‘Turizm İstişare Toplantısı’nda Bursa turizmi masaya yatırıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, akademisyenler ve turizm profesyonellerinin yoğun ilgi gösterdiği toplantıda, turizme yönelik bugüne kadar yapılan çalışmalar ve yapılması planlanan projeler ele alındı.

    Cazibe merkezi

    Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa’nın 8500 yıllık tarihi ile medeniyetlerin kesişme noktası ve kültürlerin kaynaşma diyarı olduğunu hatırlattı. Bursa’nın tarihi, kaplıcaları, denizi, sanayisi, tarımı, doğası ve turizmi ile öne çıkan bir şehir olduğunu hatırlatan Başkan Aktaş, “Şüphesiz sağlık turizmi, inanç turizmi, spor turizmi konularında büyük bir potansiyel barındırıyoruz. Tarihî Çarşı ve Hanlar Bölgesi, Sultan Külliyeleri ve Cumalıkızık ile UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeyiz. İnşallah İznik ilçemiz de yakında UNESCO’ya akredite olacak. Çini ve ipeğimizle zanaat ve halk sanatları alanında Unesco’nun Yaratıcı Şehirler Ağı’na dâhil olduk. Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı tarafından 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edilen Bursa’mız, gelenekle geleceği aynı potada eriten, değişimini gelişerek sürdüren bir kenttir. Bunu bütün kalbimle söylüyorum ki Bursa’mız turizmin her alanı için cazibe merkezidir” dedi.


    Uluslararası tanıtım

    Turizm pastasından alınan payın artmasının ancak tanıtımla olabileceğini kaydeden Başkan Aktaş, “Hollanda, Suudi Arabistan, Almanya, Malezya, Çin Halk Cumhuriyeti, Avusturya, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Güney Kore, Katar, Bahreyn, Umman, Japonya, İngiltere, Yunanistan, Polonya gibi birçok ülkedeki büyük fuarlarda yer aldık. 20 ülkede 50’den fazla fuara katılarak, 15 ülkede ‘ikili görüşmeler’ gerçekleştirerek, 22 ülkeden Bursa’mıza davet ettiğimiz turizm profesyonellerine yönelik tanıtım gezileri düzenledik. Şehrimizi ulusal ve uluslararası arenada güçlü bir şekilde tanıtmaktayız” diye konuştu.

    Lezzet şöleni eylülde

    Bursa’nın eşsiz mutfak lezzetlerini tanıtmak amacıyla geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen gastronomi festivali hakkında da bilgi veren Başkan Aktaş, “Gastronomi alanında da çok önemli değerlere sahibiz. Hatta tescilli ürünlerimizle bu konuda hayli iddialıyız. Geçen sene 23-25 Eylül 2022 tarihlerinde düzenlediğimiz Bursa Gastronomi Festivali’ne hem Türkiye’den hem de yurt dışından gıda üzerine çalışan pek çok firma katıldı. Ayrıca 400 binin üzerinde vatandaşımız da festival boyunca düzenlediğimiz etkinliklere adeta akın etti. Aynı motivasyonla çalışmalarını sürdürdüğümüz 2. Bursa Gastronomi Festivali’mizi 15-17 Eylül 2023 tarihleri arasında gerçekleştireceğiz. Geçen seneye nazaran daha da coşkulu geçeceğine yürekten inanıyorum. Bu organizasyon benim veya Büyükşehir Belediyesi’nin değil, Bursa’nın organizasyonu. Ne kadar çok sahip çıkarsak, ne kadar elimizi taşın altına koyarsak, şehir olarak ciddi kazanç sağlarız. Bursa’mız kadim bir tarih ve kültür şehri. Bu özelliklerimizi turizm çatısı altında tanıtmak her birimizin görevi. Ben sadece fabrika bacalarının tüttüğü bir Bursa hayal etmiyorum. Turizm öncelikli değerlerimizden biri. Ancak turizmle alakalı kat etmemiz gereken ciddi mesafeler var” dedi.


    “Daha fazla pay almalıyız”

    Bursa Milletvekili Refik Özen de özellikle pandemi koşullarında en fazla zorluk çeken sektörlerin başında turizmin geldiğini hatırlattı. Bu zor günlerin artık geride kaldığını belirten Özen, 2022 yılında turizm gelirlerinin yüzde 53.4 arttırılarak 46 milyar dolara ulaştığını ve yaklaşık 51 milyon turistin ağırlandığını söyledi. 2023’ün ilk 6 ayında ise turist sayısının yüzde 17.5 artışla 22 milyon 945 bine çıktığını, gelirlerin ise yüzde 27 artışla 21.7 milyar dolara ulaştığını belirten Özen, “Ülke olarak bu anlamda önemli kazanım yolundayız. Bursa olarak bu pazardan daha fazla pay almayı arzuluyoruz. Bu çerçevede toplantıyı önemsiyorum. Dünyanın en güzel şehirlerinden birinde yaşıyoruz. Turizm sektöründe senelerdir istediğimiz seviyede olamadık. Siyasiler olarak her zaman sektörün yanındayız. Tüm katılımcılara ve organizasyonda emeği geçenleri kutluyorum” dedi.

    Sanayinin gölgesinde kalmamalı

    Bursa Valisi Yakup Canbolat da turizmin sanayinin gölgesinde kalmaması gerektiğini belirterek, ‘sanayi varsa, turizm olmaz’ algısına girilmemesini istedi. Sahip olduğu zenginliklere rağmen rakamlara bakıldığında Bursa’nın turizmde yeterli konumda olmadığını ifade eden Canbolat, “Kamu sektörünün ön açıcı faaliyetlerde ve yatırımlarda bulunması gerekiyor. Bu konuda Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeler ve merkezi hükümet çalışmalarına hız verdi. Bursa için turizm öncelikli hale geliyor. Yeni kurulan Uludağ Alan Başkanlığı’nın da bölgeye yeni motivasyon getireceğine inanıyorum. Özel sektör de artık turizmi öncelikli hale getirmeli. Bursa’nın gündemine turizmi yerleştirmeliyiz. Yol haritasını da istişare ederek ortaya koymalıyız. Bursa için turizm anlamında ortadaki rakamlar gülünç. Bu rakamların onlarca katını ağırlayabilecek zenginliklere sahibiz. Bu organizasyonu düzenleyen Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Abdülkerim Baştürk de yaptığı sunumla, Büyükşehir Belediyesi’nin turizm alanında yaptığı çalışmalar ve planlanan organizasyonlar hakkında bilgi verdi.

  • Turizm gelirinde ilk yarıda arttış

    Turizm gelirinde ilk yarıda arttış

    Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2023 yılı ilk 6 aylık turizm verilerini açıkladı. Buna göre, turizm geliri ilk 6 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 artış göstererek 21 milyar 734 milyon dolar, ziyaretçi sayısı ise yüzde 17,5 artışla 22 milyon 945 bin olarak gerçekleşti. Bakan Ersoy, “Deprem ve seçim sürecinin etkilerine rağmen Türkiye bu gerçekleşmeleri yakaladı” dedi.

    Turizm verilerinde ortalama kalış süreleri ve kişi başı gecelik harcamaların önemine değinen Bakan Ersoy, “Geçen yılın aynı döneminde 10,5 olan gecelik konaklama ise 9,9 geceye geriledi. Kişi başı gecelik harcama yüzde 11,9 artarak 99,9 dolara yükseldi. Bu çok önemli bir rakam. 2017 yılına kadar kişi başı gecelik gelirimiz 62 dolara kadar düşmüştü. Şimdi 100 dolara yaklaştı” dedi.

    Bakan Ersoy, Türkiye’nin dünyada en fazla etkili tanıtım yapan ülke olduğunu söyleyerek, “Yeni destinasyonlar üzerinde çalışıyoruz. Sosyal medyada dijital pazarlama diye baktığınızda; 5 yıl önce ilk 20’ye giremeyen Türkiye şu anda ikinciliğe geldi. Tiktok’ta 3’üncü sıraya kadar geldi” diye konuştu.

    Sürdürülebilir turizmle ilgili çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Ersoy, “Sürdürülebilirlik gelecekteki en büyük kriterlerden birisi olacak. Türkiye dünyanın en büyük çatı platformu olan GSTC ile 3 yıllık bir protokol yaptı. Üç aşamalı bir program, 2023 sonuna kadar birinci kriter yani yüzde 30’u gerçekleşmiş oluyor, 2025 sonuna kadar yüzde 70’i gerçekleşmesi gerekiyor. 2023 sonuna kadar da yüzde yüze kriterlerin gerçekleşmesi gerekiyor. Hızla sertifika alan otel sayısı artmaya başladı. Şu an itibariyle 4 bin 132 otel sürdürülebilirlik belgesi aldı. Yıl sonuna kadar bakanlık belgeli otellerin tamamının sürdürülebilirlik belgesi almasını hedefliyoruz. Türkiye şu an itibariyle sürdürülebilir belgesi aşamasında birinci sıraya geldi” şeklinde konuştu.

    Ayasofya ve Galata Kulesi’nde restorasyon çalışmaları

    Bakan Ersoy, Ayasofya-i Kebir Câmi-i Şerifi ve Galata Kulesi’nde yapılacak restorasyon çalışmaları hakkında da bilgi verdi. Bakan Ersoy, ibadete açıldığından bu tarafa Ayasofya Camii’nin 21 milyon ziyaretçi aldığını söyleyerek, “Ayasofya’yla ilgili bilim kurulu oluşturduk. Bu bilim kurulunun çalışmaları doğrultusunda restorasyon çalışmaları yürütülecek. Çalışmalar neticelenmeye başladı. Statikle ilgili çalışmalar tamamlandıkça depreme karşı güçlendirmeyle ilgili ikinci restorasyon aşamasına geçiliyor. Öncelikli olarak kurul onaylı restorasyon projesi doğrultusunda beton harç temizliği, kubbelerde eskiyen kurşun yüzler kaldırılacak, kubbenin altındaki çatlak ve yarıkların onarımıyla ilgili çalışma yapılacak. Sonra tekrar kurşun örtü onarılarak yerine monte edilecek” dedi.

    Minareler sökülüp onarılacak

    Önemli bir diğer çalışmanın minarelerde sürdürüleceğini belirten Bakan Ersoy, “Bilim kurulunun önerileri doğrultusunda minarelerden ilk olarak İkinci Beyazıt minaresi sökülecek. Minare onarımları tamamlandıktan sonra yeniden yerine yerleştirilecek. Diğer minarelerde de bilim kurulumuzun statikle ilgili çalışmaları sürüyor. Gerekli görüldüğü anda onlarında restorasyonunu sağlayacağız. Bütün bu çalışmalarda Ayasofya ziyaret ve ibadete kapatılmayacak, açık olacak. Bir web sitesinden yapılacak işlemleri, bilim kurulu raporlarını bu haftadan itibaren ayasofyacamii.gov.tr adresinde yayınlamaya başlayacağız.

    Galata Kulesi’nin külahı sökülecek

    Galata Kulesi’yle ilgili restorasyon çalışmalarında ebabil kuşlarının göç mevsimine geldiğinden dolayı dış cephede iskeleyi onarımı tamamlanmadan sökmek durumunda kalmıştık. Şimdi önümüzdeki ay itibariyle çevre güvenliği sağlanarak dış cephedeki düzenlemeler elden geçirilecek. Eylül itibariyle ebabil kuşlarının buradan ayrıldıktan sonra özellikle külahta daha önce yapılamayan çalışmalar gerçekleştirilecek. Külah sökülüp altındaki yapı onarılacak ve sonra külah yeniden monte edilecek.

    2021 yılında Galata Kulesi 564 bin ziyaretçi aldı, 2022 yılında 1 milyon 267 bin ziyaretçi ve 2023 yılı ilk 6 ayında 700 binden fazla ziyaretçi aldı. Türkiye’de Topkapı Sarayı’ndan sonra en fazla ziyaretçi kabul eden tarihi merkez haline geldi” şeklinde konuştu.

    Günlük kiralık evlere vergi ve belgelendirme zorunluluğu

    Toplantının soru-cevap kısmında açıklamalar yapan Bakan Ersoy, günlük kiralık evlerle ilgili bir çalışma başlattıklarını belirterek, “Bu tarz kiralama yapanlara belgelendirme zorunluğu getirilecek, konaklayan kişileri düzenli olarak bildirilmeleri istenecek. Buradan elde edilen gelire de belli oranlarda vergi uygulanacak” dedi. Bakan Ersoy, “Mevzuatları şekillendiriyoruz, hepsi kayıtlı ekonomi haline getirilecek, günü birlik evlere karşı değiliz, sadece dünyada olduğu gibi belli bir belgelendirme ile mevzuatlara uygun şekilde yapılması taraftarıyız. Bu da bir turizm şeklidir, çok talebi var” şeklinde konuştu.

    (Görevimiz Tehlike çekimi) “Bir densizin yaptığıyla iptal olmaz”

    Bakan Ersoy, Görevimiz Tehlike filminin Kapalıçarşı çekimlerinin iptal edildiği yönünde çıkan haberlere ilişkin sorulan soruya; “Biri densizlik yaptı diye iptal olmaz. Biz bakanlık olarak 5 yıl önceki Türkiye değiliz, dünyaya rekabet eder hale getirdik. Gerekenleri yapıyoruz, densizlik yapanlar da kendilerini düzeltirlerse daha iyi sonuçlar alabiliriz” diye konuştu.

    “Turizm hedeflerimizde sapma yok”

    Bakan Ersoy, toplanan ön veriler ışığında Temmuz ayında geçen yıla göre ziyaretçi sayılarında artış öngörüldüğünü, yabancı ziyaretçide 7 milyona ulaşılacağını gidişatın artış yönünde trendini koruyacağını belirterek, “Türkiye yıl sonu hedeflerine uygun olarak ilerliyor, hedefte bir sapma bulunmuyor” dedi.

  • 6 ayda 21,7 milyar dolar gelir

    6 ayda 21,7 milyar dolar gelir

    Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yılın ilk 6 ayına ilişkin turizm verilerini açıkladı.

    Turizm gelirleri yılın ilk altı 6 aylık döneminde yüzde 27 artışla 21,7 milyar dolar olarak gerçekleşti.

    Aynı dönemde Türkiye’ye gelen ziyaretçi yüzde 17,5 artışla 22 milyon 945 bine yükseldi.

    Bakan Ersoy, kişi başı gelirle ilgili olarak,

    Kişi başı gecelik gelirimiz 62 dolara kadar düşmüştü. Şu anda 100 dolarları görmeye başladı Türkiye. Yüzde 50’den fazla olumlu çalışmalar sayesinde artış gerçekleşti. 100 dolarlara gelmiş olduk.” diye konuştu.

    Otel doluluklarıyla ilgili konuşan Bakan Ersoy,

    “Deprem, iklim, Rusya ve Rusça konuşan vatandaşların yoğun konut alımı ve otel yerine bu konutlarda konaklamaları, ayrıca dünyadaki alım gücünün daralması dolulukları etkiledi.” dedi.

  • Turizme kazandırılmayı bekliyor

    Turizme kazandırılmayı bekliyor

    Sivas’ın Gemerek ilçesi Çepni kasabasında yer alan ve tam olarak yapım tarihi bilinmeyen hamamlar turizme kazandırılmayı bekliyor. Gemerek ilçesine uzaklığı 21 kilometre olan Çepni kasabası içerisinde bulundurduğu tarihi hamamlar ile dikkat çekiyor. Günümüzde adeta yıkık halde bulunan Mahmut Ağa ve Derviş Ağa hamamlarının Roma döneminden kaldığı düşünülüyor. Kasaba sakinleri yapım tarihleri tam olarak bilinmeyen hamamların, restore edilerek turizme kazandırılmasını istiyor.

    “Koruma kurulu tarafından korumaya alındılar”
    Eski Çepni Belediye Başkanı ve Emekli Öğretmen Murat Uçar, hamamların kazandırılması gerektiğini söyleyerek, “Romalılar döneminden kalma ayakta olan iki tane ama gerçekte ikiden daha fazla hamam yerleri olduğunu söylenir. Ayakta olan iki tane hamam var. Bu hamamlardan birisi hemen caminin yakınında. Aslında bir rivayete göre orada ısınan su pöhrek denilen borular vardı, o borularla sıcak suyun camiye kadar geldiği söylenir.

    Cami lojmanlarının o sıcak sudan sıcak suyu kullandıkları söylenir. Bu hamam Derviş Ağa hamamı. Caminin yakınındaki olanın adı Mahmut Ağa Hamamı. O’nun da Romalılar döneminden kaldığı söylenir. Şu anda ayakta olan Bu her iki hamam koruma kurulu tarafından korumaya alındı. Birinci derecede sit alanı içerisinde olduğunun kararını aldırdık. Eğer kaynak bulunur buralar da tarihe kazandırılırsa hem Çepni için hem Gemerek için Sivas için önemli tarihi değerler sayfasına girmiş olur” dedi.

  • Turizmin yeni gözdesi

    Turizmin yeni gözdesi

    Aydın Bozdoğan’da, turkuaz rengi suyu, sarp kayalıkları, tarihi kalıntıları ve eşsiz güzelliği ile iç turizmin yeni gözdesi olan, “Arapapıştı” olarak da bilinen İnceğiz Kanyonu ziyaretçi akınına uğruyor.
    Milyonlarca yıllık jeolojik hareketlerin ardından Akçay’ın tertemiz suları ile aşınan ve her iki tarafında 380 metre yüksekliğe kadar ulaşabilen Denizli-Muğla-Aydın sınırlarında yer alan İnceğiz Kanyonu, doğal serinliğinin yanı sıra macera ve doğa tutkunlarını buluşturan tekne turlarıyla uğrak yerler arasına girdi.

    Bozdoğan ilçesinde kurulu Kemer Barajını besleyen Akçay’ın aşındırdığı kanyonda bahar aylarıyla başlayan ve suların çekildiği yaz ortasına kadar süren tekne turları bölge ekonomisine de canlılık veriyor.
    Firmalarla birlikte bireysel şekilde yerli ve yabancı turistlerin uğrak rotaları arasında yer alan 6 kilometre uzunluğundaki kanyonda 2 bin 500 yıllık antik kalıntılar, kral mezarı, kayalara gizlenmiş manastır, yabani canlılar ile turkuaz, yeşil ve kahverenginin her tonunun harmanlandığı muhteşem bir doğa hem fotoğraf tutkunlarının hem de doğaseverlerin tutkusu haline gelmiş durumda.

    Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun 2017 yılında başlattığı çalışmaların ardından tekne turları ile iç turizme kazandırılan kanyonda bugün itibarıyla 9 tekne ziyaretçilerine hizmet veriyor. Adeta Ege’nin saklı cenneti olarak her geçen gün cazibesini artıran İnceğiz Kanyonu, deniz turizmi yerine iç turizmi tercih eden 7’den 77’ye herkesi mutlu etmeyi başarıyor.

    Türkiye’ye Cape Town, South Afrika’dan gezmek için gelen Inus ve Helene Marais çifti, Türkiye’de birçok yeri gezdiklerini ve İnceğiz (Arapapıştı) kanyonunu ise oldukça ilginç ve güzel bulduklarını, herkesin mutlaka Türkiye’yi görmesi gerektiğini ve Türkiye’yi çok sevdiklerini ifade ettiler.

    “Deniz kıyısı yerine burayı tercih ettik”
    Tekne turuna Aydın’dan katılan Ayşenur-Aydın Kement çifti de havanın çok sıcak olması nedeniyle deniz kıyısı yerine İnceğiz Kanyonu’nda düzenlenen tekne turuna katıldıklarını ifade ederek, “Buraya 2. kez geliyoruz. Oldukça da beğendik.

    Bozdoğan genel olarak zaten serin bir yer. Aydın da sıcak olduğu için Temmuz ayının sıcaklığında burası, özellikle de Arapapıştı Kanyonu çok güzel değerlendirilebilecek bir yer. Tavsiye ederiz yani. Aydın-Denizli ve Muğla üçgeninin olduğu bölgeye kadar gittik. Biraz sular çekildiği için daha ileriye gidemedik ama çok güzel, gerçekten gezilmesi gereken bir yer. İdeal bir yer. Serinliği güzel, doğayla iç içe. Yani turkuaz mavisi, yani deniz tarzında bir suyu var. Su rengi çok güzel” dedi.

    “Buradan çok memnun kaldım”
    Tekne turuna İzmir’den katılan 75 yaşındaki Reis Manduz, “Karslıyım. İzmir’de oturuyorum. İzmir’den geldim. Burada görev yapan torunumla geziye katıldım. Buradan çok memnun kaldım. Çok iyi ve güzel oldu. Hava güzel” diye konuştu.

    “Dünyanın her yerinden geliyorlar”
    7 yıldır tekne kaptanı olarak görev yaptığını ifade eden Güven Aysal ise, “Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu burayı turizme kazandırdı. Kazandırdıktan sonra yaklaşık Mart aylarında açılıp, suyun yeterli olduğu sürece eylüle, ağustosa kadar tekne turlarına devam etmekteyiz.

    Su çekildiğinde, yeterince su olmadığı zaman kanyon turlarımızı bırakıyoruz. Kanyonumuzda su olduğu sürece tekne turlarımız devam ediyor. Buraya da her geçen gün talep artıyor. 9 tane teknemiz var. Sular azaldığı zaman bunların dört veya beş tanesi faaliyet gösteriyor. Dünyanın her yerinden geliyorlar. Burası göl olmasına rağmen turizm olarak çok büyük katkı sağlamaktadır” dedi.