Etiket: türk bilim insanları

  • Türk bilim insanlarından Türkiye’de bir ilk

    Türk bilim insanlarından Türkiye’de bir ilk

    Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Yusuf Kanca ve İskenderun Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Erdoğan Kanca’nın, geliştirdiği biyotribometre cihazın Türkiye’de bir ilk olduğu belirtildi.

    Dr. Öğretim Üyesi Yusuf Kanca, yaptığı açıklamada, eklem rahatsızlığı bulunan insanlar için hasarlı kıkırdak yerine kullanılan biyomalzemelerin sürtünme ve aşınma performansına dair verilerin elde edilmesinde yapılan testlerin standartlara uygun olmasının büyük önem arz ettiğini, ancak Türkiye’de söz konusu verilerin geleneksel test cihazları ile elde edilebildiğini söyledi.
    Geleneksel cihazlarla yapılan test işlemlerinin her zaman doğru sonuçlar vermediğini ve bu durumun malzeme geliştirme süreçlerini olumsuz etkilediğini anlatan Dr. Öğretim Üyesi Kanca, şunları kaydetti:

    “İşte biz bu sorunları aşmak için eklem rahatsızlığı bulunan vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu en uygun biyomalzemeleri belirleyecek bir cihaz geliştirmek üzere proje hazırlamıştık. Uzun süren çalışmalarımız sonucunda, Türkiye’de ilk olan bir biyotribometre cihazı geliştirdik. Bu cihaz, biyomalzemelerin sürtünme ve aşınma performansını ISO ve ASTM standartlarına uygun olarak fizyolojik şartlarda değerlendirerek eklemlerde kullanımının uygun olup olmadığını tespit edebiliyor.”
    Cihazın büyük ilgi görmesi bekleniyor.

    Dr. Öğretim Üyesi Kanca, yeni cihazla, malzeme geliştirme aşamasında eklem protezi prototipine de ihtiyaç duyulmadan pin, plaka, disk gibi geometrik yüzeyler kullanarak malzemenin sürtünme ve aşınma performansına dair verilerin çok daha ucuz ve hızlı bir şekilde toplanabildiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

    “Eklem simülatörü ile söz konusu biyomalzemelerin sürtünme ve aşınma performansını değerlendirme süreçleri haftalarca zaman alabilirken, bizim geliştirdiğimiz cihaz ile birkaç gün içinde tamamlanabilmektedir. Dahası, geliştirilen cihaz ile testler vücut sıcaklığında ve biyolojik sıvılar içerisinde yapılabilmektedir. Hiç durmadan saatler veya günlerce sürmesi gereken bu testler esnasında buharlaşan test sıvısını geliştirdiğimiz şırınga pompa sistemi ile takviye etmek mümkün. Cihaz ile eklem protez malzemelerine ek olarak beyin ve deri dokuları için geliştirilen biyomalzemelerin sürtünme ve aşınma açısından klinik performansı da test edilebilmektedir. Bu kadar üstün özellikleri bulunan cihazımıza bahsettiğimiz alanlarda biyomalzeme geliştiren firmalar ile sürtünme ve aşınma testleri yapan üniversite laboratuvarlarının büyük ilgi göstereceğini düşünüyoruz”
    Maliyeti yurt dışındaki muadillerine göre çok daha düşük

    Yaklaşık 250 bin liraya geliştirilen cihazın, yurt dışındaki muadillerine göre çok daha hesaplı olarak piyasaya sürülebileceğini ifade eden Kanca, “Cihazımızın piyasaya sürülmesi için sağlık teknolojileri alanında faaliyet gösteren firmalarla temas halindeyiz. Bir an önce piyasaya kazandırılması için girişimlerimiz devam ediyor. Makine ve imalat teknolojileri alanında ihtisaslaşan tek üniversite olarak bu cihazla ülkemize ciddi bir katkı sunacak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz” diye konuştu.

  • Türk bilim insanları Antartika seferinde keşfetti

    Türk bilim insanları Antartika seferinde keşfetti

    Kayseri’de Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Veteriner Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Latife Çakır Bayram, ‘3’üncü Ulusal Antarktika Bilim Seferi’nde inceleme yaptığı penguenlerden birisinin göz lezyonunda 5 farklı bakteri keşfetti. Prof. Dr. Bayram, “Mikrobiyolojik çalışmalarda 5 farklı cins, tür ya da taxa grubu elde etmiş durumdayız. Bu da demektir ki şu anda bizim izole ettiğimiz bakteriler dünyada henüz sınıflandırılmamış ve tanımlanmamış” dedi.

    ERÜ Veteriner Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Latife Çakır Bayram, geçen yıl 4 Ocak-14 Şubat tarihleri arasında Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde gerçekleştirilen ‘3’üncü Ulusal Antarktika Bilim Seferi’ne katıldı. Sefer sırasında toplam 100 penguen üzerinde çalışma yapan Bayram, hayvanların oküler yüzey örneklerini topladı. Halen devam eden çalışmalarda ‘Gentoo’ türü penguenin sağ gözünde bir doku saptayan Prof. Dr. Bayram, mikrobiyolojik ve patolojik incelemeler için örnekler aldı. ERÜ Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Laboratuvarında yapılan çalışmalarda penguenlerin birisinin göz lezyonundan 5 farklı bakteri keşfedildi. ‘Gen Bank’ veri tabanında bulunan sekans sonuçları ile pengueninin yüzde 98,75’in altında benzerlik gösterdiği ve elde edilen 5 bakterinin dünyada daha önce tanımlanmamış yeni bir cins, tür veya taxa potansiyeline sahip bakteriler olduğu belirlendi.

    ‘İZOLE ETTİĞİMİZ BAKTERİLER HENÜZ TANIMLANMAMIŞ’

    Yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Latife Çakır Bayram, “Antarktika’da Gentoo, Adelie ve Chinstrap olmak üzere bu penguenlerin gözlerinden fırça ve bası örnekleri alarak hem patolojik hem de swap örnekleri ile mikrobiyolojik olarak değerlendirmesini gerçekleştirdik. Göz içi basınçları ve gözyaşı testleri şuana kadar dünyada hiç gerçekleştirilmediği için çalışmamızın kapsamında bunları da yaptık. Bunun sonucunda da hem patolojik olarak hem de mikrobiyolojik olarak güzel değerler aldık. Biz şu anda ön çalışmalarla 5 farklı bakteri elde ettik. Bu penguenlerden bir tanesi Ardey Adası’nda bulunuyor. Penguenin gözünde bir kitle vardı. Bu kitle hemen hemen gözü tamamen ortadan kalkmış durumdaydı. Bir skar dokusu gibi kabuk bağlamış gibiydi. Aldığım bu örnekleri Kayseri’de Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde mikrobiyolojik çalışmalarda 5 farklı yeni cins, tür ya da taxa grubuna ait olduğunu elde etmiş durumdayız. Çünkü bunu gen bankada eşleştirdiğimizde yaklaşık yüzde 98,75’in altında bir benzerlik gördük. Bu da demektir ki şuanda bizim izole ettiğimiz bakteriler dünyada henüz sınıflandırılmamış ve tanımlanmamış. Çalışmalarımız halen devam etmektedir” diye konuştu.

    ‘100 PENGUEN ÜZERİNDEN ÖRNEK ALDIK’

    Çok sayıda penguen üzerinde çalıştığını kaydeden Prof. Dr. Bayram, “Biz orada 100 penguen üzerinden örnek aldık. Her bir penguenden de 5’er örnek almış olduk. Aslında bakılacak olursa 500 örnek elde etmiş olduk. Örneklemeler sırasında Şili’ye ait proje ekiplerinden birisi ile çalıştım. Ekip lideri Dr. Rafael Medina başta olmak üzere tüm ekibin önemli destekleri oldu. Çünkü penguen çalışması için en az 3 kişinin bulunması gerekiyor. Ben Şili’deki bu proje ekibine dahil edilerek, çalışmamı gerçekleştirdim. Onlar öncesinde kendi örneklerini alıyordu. Sonra bana yaklaşık 5-6 dakikalık bir zaman kalıyordu. Dolayısıyla ikinci bir pengueni yakalayıp getirdiklerinde ben örnek alma işlemimi bitirmiş olmak durumundaydım. Ben bu zaman diliminde kendi örneklerimi alıp, numunelerimi topluyordum. Gerçekten çok zordu” ifadelerini kullandı.

    ‘YETERLİ ÖRNEKLERİMİZİ ELDE ETTİK’

    Penguenlerden örnek alırken yaşadığı zorluklara değinen Prof. Dr. Bayram, “Penguenlerden örnekleri alırken ciddi zorluklar yaşadım. Herkesin gördüğü o neşeli ayaklardaki gibi değil. Çok sevimli görünüyorlar. Paytak paytak yürüyorlar ama çok güçlüler. Yine hava koşullarının oldukça kötü olduğu bir gün çok büyük tehlike atlattım. Penguenin gagası neredeyse gözüme saplanıyordu ama milimetrik bir sapma ile son anda kurtuldum. Normalde örnek alırken hayvanı korkutmamak için gözünü kapatırsınız. Ancak ben hayvanın gözünden örnek aldığım ve gözgöze olduğum için zorluklar yaşadım. Çok şükür ki yeterli örneklerimizi elde ettik” dedi.

  • Türk bilim insanları araştırdı! Halkın sadece yüzde 68’i salgını ciddiye alıyor

    Türk bilim insanları araştırdı! Halkın sadece yüzde 68’i salgını ciddiye alıyor

    Türkiye’deki birçok üniversiteden bilim insanları, tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) etkilerini araştırdı.

    Farklı üniversitelerden bilim insanları, salgın döneminde tıbbi, toplumsal ve ekonomik alanda yaşanan değişimlere ilişkin araştırmalarının sonuçlarını Kovid-19 Online Uluslararası Multidisipliner Sempozyumu’nda sundu.

    Sakarya Üniversitesi öncülüğünde 26-28 Haziran’da düzenlenen, 33 uzman konuşmacının katıldığı ve 550 katılımcının izlediği sempozyumda, gerçekleştirilen çalışmalar paylaşıldı.

    Halkın yüzde 68’i salgını ciddiye alıyor

    AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, İbn Haldun, Çanakkale Onsekiz Mart ve Marmara üniversitelerinin iş birliğinde yapılan araştırmaya, yaş aralığı 18-73 arasında değişen 3 bin 703 kişi katıldı.

    Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 68’inin salgını ciddiye aldığı tespit edildi. Araştırmada katılımcıların yüzde 82’sinin salgın sürecinde manevi desteğe ihtiyaç duyduğu ortaya çıktı.

    Aile içi sorunlara etkisi

    Üsküdar ve Sakarya üniversitelerinin sosyal hizmetler bölümleri de “Kovid-19 Pandemi Sürecinde Türkiye’de Aile İçi Sorunlar” konulu araştırma yaptı.

    Türkiye’deki üniversitelerde eğitim gören 18-24 yaş arası gençlerin çoğunluğu oluşturduğu 1156 katılımcının yüzde 36’sı aile içi ilişkilerin salgın sürecinde olumlu, yüzde 12’si ise olumsuz etkilendiğini bildirdi.

    Doktorların yaklaşık yarısı ailesiyle evini ayırdı

    Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki araştırmacılar da kentte görev yapan 179 doktorun katılımıyla Kovid-19 hakkında tutum ve davranışların değişimine ilişkin anket çalışması yaptı.

    Araştırmaya göre, 15 farklı branştaki doktorların yüzde 70’i pandemi hastanesinde görev yaptı.

    Salgın süresince doktorların yüzde 47,5’i bulaşı riskine karşı ailesiyle evini ayırdı.

    Katılımcı doktorların yüzde 63,7’si Kovid-19 hastasını muayene etti, muayene sırasında yüzde 59,8’si tedirginlik yaşadı.

    Sigarayı bırakanlar oldu

    Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalında Kovid-19 pandemi sürecinin sigarayı bırakmak isteyenlere etkisi araştırıldı.

    Hastaneye sigara bırakmak için başvuran 115 kişiye haziran ayında ulaşıldı. Salgın sürecinde bu kişilerin yüzde 31,3’ünün sigarayı bıraktığı, yüzde 27’sinin bırakıp tekrar başladığı tespit edildi.

    Sigara içmeye devam edenlerin yaklaşık yüzde 25’i sigarayı stres nedeniyle artırdığını, yüzde 25’i ise hastalık ve ölüm endişesiyle azalttığını bildirdi.

    Aynı araştırmada, katılımcıların yüzde 30,7’sinin salgın sürecinde kilo aldığı tespit edildi.

    Öğrencilerin yüzde 72,9’u doktor olmaktan vazgeçmedi

    Kafkas Üniversitesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ile Acil Tıp ana bilim dalları iş birliğindeki bir başka çalışmada ise “Tıp Fakültesi 5. Dönem Öğrencilerinin Kovid-19 ile İlgili Bilgi Düzeyi ve Hekimliğe Bakış Açısındaki Değişimi” ele alındı.

    Üniversitedeki 48 öğrencinin doktorluğu seçme nedeni gibi sorulara da cevap arayan araştırmada, doktor adaylarının yüzde 72,9’unun “doktor olmaktan vazgeçmediği” ortaya çıktı.

    Gençlerin yüzde 95,8’inin kendi isteği ile tıp fakültesini tercih ettiği, tercihinde en büyük nedenin ise yüzde 77,1 ile “insanlara yardım etmeyi sevmek” olduğu belirlendi.

    Hastalardaki tat ve koku duyusu da araştırıldı

    Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kocaeli Devlet Hastanesi, Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi iş birliğinde Kovid-19 hastalarının tat ve koku duyumlarındaki değişiklikler araştırıldı.

    Araştırma kapsamında 77 hastadan 43’ünde “hiç koku alamama”, 14’ünde “koku alma duyusunda azalma”, 2’sinde “kokuları farklı alma”, 27’sinde “tat alma duyusunda azalma”, 21’inde “hiç tat alamama”, 12’sinde “kötü tat alma” ve birinde de “hayali tat alma” görüldü.

    Tat duyusundaki değişimin yaklaşık 10, koku duyusundaki değişim de 11 gün sürdüğü verisine ulaşıldı.