Etiket: türk eğitim sen

  • “Gerekiyorsa kariyer takvimi güncellenmelidir”

    “Gerekiyorsa kariyer takvimi güncellenmelidir”

    Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, yaptığı açıklamada eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in Öğretmenlik Meslek Kanunu’na (ÖMK) yönelik verdiği taahhütlerin yeni dönemde de geçerli olmasını talep ederek, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in de bu doğrultuda adım atması gerektiğini söyledi. Devlette devamlılığın esas olduğunu vurgulayan Geylan, şunları kaydetti:

    “Bir önceki Milli Eğitim Bakanımız Mahmut Özer, ÖMK’da düzenleme yaparak uzman öğretmenliğe başvuruda hizmet süresinin 5 yıla indirileceği, doktora mezunlarının başöğretmenliğe başvurularında süre şartı aranmayacağı, 20 yıl üzeri hizmeti bulunan uzman öğretmenlerde başöğretmenliğe başvuruda uzmanlıkta bekleme şartı aranmayacağı sözünü kamuoyuna açıklamıştı. Öğretmenlerimiz şimdi yeni Bakanımız Sayın Yusuf Tekin’den bakanlığın verdiği bu taahhüdün gereği doğrultusunda ivedi adım atmasını beklemektedir. Milli Eğitim Bakanlığı hızlı şekilde kanuni düzenlemeyi gerçekleştirerek öğretmenlerimizi mağdur edecek bir duruma engel olmalı, bunun için de gerekiyorsa kariyer takvimini güncellemelidir.”

  • Türk Eğitim-Sen Bakan Özer’e önerilerini sundu

    Türk Eğitim-Sen Bakan Özer’e önerilerini sundu

    Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in düzenlediği toplantıya katılarak, sahadan aldıkları tespitler doğrultusunda deprem bölgesinde yapılacaklara dair görüş ve önerilerini dile getirdi.
    Genel Başkan Geylan, Türk Eğitim-Sen’in önerilerini şu şekilde sıraladı:
    “Fiziki kayıplarının yanı sıra ciddi psikolojik bir yıkım yaşamış olan bu öğretmenlerimizin sağlıklı ve verimli eğitim hizmeti vermesi mümkün görünmemektedir. Dolayısıyla bölgedeki öğretmenlerimizden dileyenlerin öğretim yılı sonuna kadar başka illere görevlendirilmesi uygun olacaktır. Deprem bölgesinde görev yapan ve eş durumundan dolayı tayin isteyen öğretmenlerimize süre şartı aranmaksızın nakil hakkı verilmelidir. Öğretmenlerin ve diğer eğitim çalışanlarının barınma sorunu temel problemdir. Dolayısıyla, kurulacak konteyner şehirlerde öğretmenlere öncelik verilmesi, okullarımızın açılabilmesi için ön koşul olarak değerlendirilmelidir. Okulların Adana, Kilis ve Şanlıurfa’da 1 Mart’ta açılacağı duyurusu gözden geçirilmelidir. Çünkü 6,4’lük son depremle birlikte yeni koşullar oluşmuştur. Mülki amirlerin, bölgedeki okul yöneticilerini ve öğretmenleri zoraki görevlendirmeleri doğru değildir. Yakınlarını kaybetmiş, şehir dışına zorunlu göç etmiş, enkaz altında kalan yakınları ve varlıkları için uğraş veren meslektaşlarımızın görevlendirmelerinde gönüllülük esas alınmalıdır. Yeni öğretmen ataması süreci bir an önce başlatılmalıdır. Türk Eğitim-Sen’in yıllardır dile getirdiği zorunlu hizmet tazminatı benzeri bir uygulama, depremin oluşturduğu yeni zor koşullarda görev yapan öğretmenlere yönelik olarak bir an önce hayata geçirilmelidir. Bu tedbir, hem her şeye rağmen bölgede kalan hem de bölgeyi tercih edecek öğretmenlerimizi teşvik edecektir. Deprem bölgesinde dershane ve özel kurs imkanından yoksun kalan 8. ve 12. sınıf öğrencileri için sınava hazırlık kursları düzenlenmelidir”

  • Lisansüstü eğitim programları için iş birliği protokolü

    Lisansüstü eğitim programları için iş birliği protokolü

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), Türk Eğitim Sen ile lisansüstü eğitim programları için iş birliği protokolü imzaladı. Yapılan anlaşma sayesinde tezsiz yüksek lisans programlarına kayıt olmaya hak kazanan sendika üyeleri katkı payını indirimli ödeyecek.

    Bursa Uludağ Üniversitesi, topluma hizmet anlayışıyla kent dinamikleri ile ortak projeler hayata geçirmeye devam ediyor. Lisansüstü ve doktora öğrenci sayısını arttırmayı amaçlayan BUÜ yönetimi, son olarak Türk Eğitim Sen Bursa 2 ve 3 Nolu Şubeleriyle işbirliği protokolü imzaladı. Yapılan protokole göre BUÜ Eğitim Bilimleri Enstitisü’nde açık olan tezsiz yüksek lisans programlarına başvuran ve kayıt olmaya hak kazanan Türk Eğitim Sen üyeleri ücret indiriminden faydalanabilecek.

    Protokol imza töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, üniversitelerin eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve ürettiklerini toplumla paylaşma sorumlulukları olduğunu söyledi. Bu üç temel fonksiyonun içerisinde ürettiklerini toplumla paylaşma konusuna özel bir önem verdiklerine işaret eden Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Üniversite-Toplum işbirliği özelinde, ulaşabildiğimiz her yere gitmeyi ve insanımıza hizmet götürmeyi kendimize asli görev olarak görüyoruz. Bu kapsamda öğretmenlerimize de özel bir önem veriyoruz. Eğiticilerimizin, öğretmenlerimizin ileride üstlenebilecekleri eğitim yönetimi ve teftiş alanında, yöneticilik görevini ifa ederken bilimsel altyapılara dayalı çalışmalar yapabilmesi anlayışıyla kapsamlı bir işbirliğine gidiyoruz. Bu projeler aynı zamanda kurumlar arasında da yeni işbirliklerinin doğmasına vesile olacaktır. İki taraf için de hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

    Türk Eğitim Sen 2 Nolu Şube Başkanı Fatih Gümüş ise sendikaların üyeleri için mücadele eden teşkilatlar olduğuna vurgu yaptı. Sendikaların aynı zamanda eğitim alanının içerisinde bulunduğuna işaret eden Fatih Gümüş; “Eğitim alanının en önemli yapı taşlarından birisi de öğretmenlerdir. Öğretmenlerimizin ne kadar donanımlı olurlarsa, geleceği inşa etmede o kadar etkili olacaklarını düşünüyoruz. Bu protokol ile Türk Eğitim Sen üyelerinin tezsiz yüksek lisans imkanı elde etmesinden büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Eğitim çalışanları, Türk Eğitim Sen ve Bursa Uludağ Üniversitesi için hayırlı ve uğurlu olsun” dedi.

    Türk Eğitim Sen 3 Nolu Şube Başkanı Ömer Işıkoğlu da işbirliğinden dolayı memnuniyet duyduklarını kaydetti. Öğretmen ve yöneticilerin mesleki gelişimlerini arttırırken, akademik alandaki gelişmelerden de faydalanabilmelerini amaçladıklarını aktaran Ömer Işıkoğlu, protokolün üniversiteye, sendikaya ve Bursa’ya hayırlı olması temennisinde bulundu.