Etiket: türk-iş

  • TÜRK-İŞ’ten asgari ücret açıklaması

    TÜRK-İŞ’ten asgari ücret açıklaması

    TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu 25. Çalışma Dönemi Altıncı Toplantısı konfederasyon genel merkezinde gerçekleştirildi. Toplantının ardından yapılan açıklamada, TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulunda ücretli çalışanların geçim ve şartlarının iyileştirilmesine, çalışma hayatında karşılaşılan sorunların duyurulmasına ve çözüm bulunmasına yönelik olarak temmuz ayından bu yana sürdürülen eylem programının değerlendirildiği belirtildi.

    Ankara’da 20 Ekim günü yurdun dört bir yanından gelen 150 bini aşkın kişinin katılımıyla gerçekleştirilen ‘Emek Buluşması’ mitinginin bir dönüm noktası olduğu kaydedilen açıklamada, mitinge katılan üye sendika ve işçi sendikalarının bir dayanışma gösterdiği vurgulandı.

    Gelir ile vergide adaletin sağlanması ve yaşama şartlarının iyileştirilmesi gerektiği ifade edilden açıklamada, “TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, vergide adaletin sağlanmasına yönelik olarak işçi konfederasyonları tarafından hazırlanan ortak görüşü desteklemektedir. TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK genel başkanlarının TBMM’de grubu bulunan tüm siyasi partilerin grup başkanvekilleri ile Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanına 19 ve 20 Kasım tarihlerinde yapacakları ziyaretleri olumlu bulmakta, önerilen düzenlemelerin bir an önce uygulanmasını talep etmektedir” denildi.

    Asgari ücret konusunda başta IMF olmak üzere uluslararası örgütlerden sermaye kuruluşu temsilcilerine kadar birçok kişi ve kurumun tutar veya artış oranı açıkladığının altı çizilen açıklamada, “Burada bir algı operasyonu yürütülmekte ve enflasyonla mücadele için düşük asgari ücret gerektiği savunulmaktadır. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu bu yaklaşımı kabul etmemektedir. Kurul, asgari ücret konusunda bir rakam açıklamak yerine tespit yapılırken temel alınması gereken ilkelerin önemli olduğuna ve komisyon çalışmalarında ilkelerin savunulması gerektiğine işaret etmektedir. 2025 yılı için tespit edilecek asgari ücret, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal şartlarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir düzeyde tespit edilmektedir” ifadelerine yer verildi.

    Açıklama, şöyle devam etti:
    “Mevcut sistemde 2024 yılında emekli aylığı başvurusunda bulunan işçilere 2025 yılında başvuru yapacaklara göre daha yüksek aylık bağlanacaktır. Bu durum hak kaybına yol açmakta, nitelikli işgücünün en verimli olduğu bir dönemde işten ayrılmasına ve dolayısıyla işgücü kaybına sebep olacaktır. Emekli aylıklarında yaşanacak bu hak kaybının önüne geçilmesi için acilen bir düzenleme yapılmalıdır.”

  • Açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı

    Açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı

    Türk-İş, açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının ekim ayı sonuçlarını açıkladı. Buna göre dört kişilik ailenin aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 20 bin 432 lira, gıda ile birlikte diğer tüm temel harcamaları için haneye girmesi gereken toplam gelir tutarı (yoksulluk sınırı) 66 bin 553 lira ve bekâr bir çalışanın aylık yaşama maliyeti 26 bin 527 lira olarak hesaplandı.
    Aylık gıda enflasyonunu da açıklayan Türk-İş, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin ‘gıda için’ yapması gereken asgari harcama tutarının bir önceki aya göre yüzde 3,03 oranında gerçekleştiğini belirtti. 10 aylık değişim oranı yüzde 41, 57 olarak tespit edilirken, son 12 ay itibarıyla değişim oranı ise yüzde 68,07 oldu.

    Süt ürünleri grubunda ciddi bir değişiklik görülmedi
    Türk-İş tarafından yayımlanan araştırma sonuçlarına göre günlük tüketimi fazla olan süt, yoğurt, peynir grubunda bu ay süt ve yoğurt fiyatlarında ciddi bir değişiklik görülmezken, peynir fiyatında kısmi bir artış olduğu tespit edildi. Ancak market raflarında da ürün çeşitliliğinde azalma olduğu gözlemlendi.

    Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller grubu
    Türk-İş’in hesaplamalarına göre geçen ay bir miktar azalan dana eti fiyatında bu ay yüzde 5, kuzu eti fiyatında ise yüzde 3 artış olduğu gözlemlendi. Beyaz et olarak nitelendirilen tavuk eti fiyatında da bu ay kilogramda yüzde 3 artış yaşandı. Bir diğer beyaz et türü olan balıkta çeşitliliğin arttığı belirlenirken, mezgit, hamsi, palamut, levrek gibi tezgâhlarda yaygın bulunan ve mevsimi olan balık çeşitlerinin kilogram fiyatlarında geçen aya göre yüzde 5 azalma yaşandı. Öte yandan yumurta adet fiyatının bu ay da 4 liranın üzerinde olduğu, kuru baklagillerin grubunda yer alan kuru fasulyenin fiyatında ise yüzde 3’lük bir azalma olduğu gözlemlendi.

    Taze sebze-meyve grubu
    Araştırmalar sonucunda taze meyve-sebze fiyatlarının bu ay sebze fiyatlarındaki artışın etkisiyle yükseldiği görüldü. Türk-İş uzmanları tarafından her ay dikkatle takip edilen patates ve kuru soğan fiyatı bu ay da sabit kaldı. Meyve fiyatlarında ortalamada yüzde 22,5 azalma tespit edilirken, sebze fiyatlarında ise ortalamada yüzde 21’lik artış tespit edildi. Sebze ortalama kilogram fiyatı 50,21 lira, ortalama meyve kilogram fiyatı 53,12 lira oldu. Bu ay 24’ü sebze, 8’i meyve olmak üzere 32 üründeki fiyat değişiminin dikkate alındığı hesaplamalar sonucu meyve-sebze ortalama kilogram fiyatının 50,94 lira olarak gerçekleştiği tespit edildi.

    Ekmek fiyatında ise herhangi bir değişiklik görülmezken, makarna fiyatında yüzde 7,5 ve un fiyatında yüzde 5’lik bir artış oldu. Pirinç, bulgur ve irmiğin fiyatında ise ciddi bir değişiklik görülmedi. Ayrıca temel yağ ürünleri içerisinde gösterilen ayçiçek yağında geçen ay olduğu gibi bu ay da artış gözlemlenmedi. Diğer bir yağ türü olan tereyağının kilogram fiyatında yüzde 2,5’lik bir artış gözlemlenirken, zeytinyağ ve margarinin fiyatı sabit kaldı.

  • TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay’dan açıklama

    TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay’dan açıklama

    TÜRK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Ergün Atalay, Konfederasyonu tarafından Türkiye genelinde gerçekleştirilen oturma eylemleri çerçevesinde demiryolları işçilerinin eyleminde katıldı. Ankara Sincan Demiryolları işçileriyle bir araya gelen Atalay, burada basın açıklaması gerçekleştirdi. Sincan’da demiryolu işleri, yol takım işleri, sinyal işleri, katener işleriyle oturma eylemi gerçekleştireceklerini ifade eden Atalay, “Özellikle Temmuz’un başında 3 konfederasyon beraber oturduk bir eylem kararı aldık. O eylem kararı çerçevesinde yani eylem programımızı devam ettiriyoruz. Sebebi hayat pahalılığı, vergideki sıkıntılarımız, emeklinin içinde bulunduğu sıkıntı, taşeronun içinde bulunduğu sıkıntı” dedi. Müzakere yolundan bugüne kadar müspet bir cevap alamadıklarını kaydeden Atalay, “Onun için her hafta biz eylem yapıyoruz, bizim dışımızdaki sendikalar da yapıyor. Kendi üyelerinin sıkıntılarını ve dertlerini kamuoyuna anlatmaya gayret ediyorlar” açıklamasında bulundu.
    Atalay, yaklaşık 7 milyonun üzerinde emeklinin 12 bin lira maaş aldığını, 7-8 milyon civarında da asgari ücretlinin 17 bin lirayla geçindiğini ve toplamda 17 bin lirayla 12 bin lira arasında maaş alan ortalama 30 milyona yakın vatandaşın olduğunu aktardı.

    “Dikkat edilmesi gereken özel iş yerlerinde çalışan işçiler maalesef ek iş yapıyor”

    Demiryolları işçilerinin de aynı sıkıntıları çektiğini de sözlerine ekleyen Atalay, şu ifadelere yer verdi:
    “Ben ilk defa son bir senedir enerji işçilerinin, savunma işçilerinin, demir yolu işçilerinin, karayolu işçilerinin, işçilerinin tamamının yüzde 40’ının ek iş yaptığını biliyorum. Yani biri pazarda çalışıyor, biri kamyonla yük taşıyor, biri düğün salonunda garsonluk yapıyor. Geçen hafta ifade ettiler. Bundan bir ay evvel bir işçi akşam garsonluk yaptığın zaman saatliği 75 lira alıyormuş, şimdi saatliği 100 lira olmuş. Yani iş yerinden çıkıyor, akşam gidiyor 3 saat çalışıyor, 300 lira evine para götürsün diye. Bu arkadaşlarımız özellikle enerjide çalışıyor, demiryolları hatlarında çalışıyor, trenlerin güvenliğini sağlıyor. Bunlar askeri fabrikalarda çalışıyor. Bunlar dikkat edilmesi gereken özel iş yerlerinde çalışıyor. Maalesef alım gücünden dolayı iş yerlerinde dikkatleri dağılıyor.”

    “Ekim’in 20’sine kadar da değişik türde iyi eylemlerimiz devam eder”

    TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu tarafından ekim ayında bir miting organize edileceğini duyuran Atalay, “Şimdi bizim haftaya salı günü TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu var. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu’nda onun gününü tespit ederiz. Yani Ekim’in 20’sini geçirmeyiz. Niye Ekim’in 20’si? 2025 yılı bütçesi 31 Temmuz’da başlıyor. Yani ondan evvel yapmak durumundayız. Onun için yani Ekim’in 20’si gibi önümüzdeki hafta karar alırız. Ama onun dışında Ekim’in 20’sine kadar da değişik türde iyi eylemlerimiz devam eder” değerlendirmesinde bulundu.
    Atalay, basın mensuplarının asgari ücret komisyonuna ilişkin sorulan soruya ise, “Şubat’ın 1’inde alınacak bir maaşı bugünden konuşmak ne kadar doğru bilmiyorum” cevabını verdi. Atalay, konuşmasının ardından TCDD 2’nci Bölge Müdürlüğü girişinde demiryolu işçileri tarafından düzenlenen eyleme katıldı.

  • Türk-İş Bursa Bölge Temsilciliği: Geçinemiyoruz

    Türk-İş Bursa Bölge Temsilciliği: Geçinemiyoruz

    Türkiye’nin 81 ilinde Türk-İş Bölge Temsilcilikleri’nde gerçekleşen basın açıklaması, Türk-İş Bursa Bölge Temsilciliği tarafından Şehreküstü Meydanı’nda gerçekleşti.

  • Türk-İş: “Büyük bir eylem planlıyoruz”

    Türk-İş: “Büyük bir eylem planlıyoruz”

    Türk-İş 8. Bölge Temsilciliğine bağlı Eskişehir, Kütahya, Bilecik, Balıkesir, Çanakkale, Yalova, Afyon temsilcilikler ve Bursa şubesinin katılımıyla “Vergide Adalet İstiyoruz” başlıklı basın açıklaması yapıldı.

    Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı İrfan Kabaloğlu değerlendirme toplantısı ardından konuşma gerçekleştirdi.

    Kabaloğlu’nun konuşması şu şekilde;

    “Ülke olarak ekonomik anlamda gerçekten zor bir dönemden geçiyoruz. Üyelerimizin, ücretli ve dar gelirlilerin alım gücü her geçen gün azalıyor ve yaşam standardı bozuluyor.

    Emeği karşılığı aldıkları ücretle geçinenler, dar gelirli kesimler hayat pahalılığı ve sürekli artan yüksek enflasyon karşısında büyük sıkıntılar karşısında çaresizlik içerisindeler.
    Açıklanan enflasyon oranlarının kabul edilecek hiçbir yanı kalmadı. Açıklanan enflasyon ile market raflarındaki enflasyon arasında uçurum var.

    Ülkemizde orta direk olarak adlandırdığımız kesim neredeyse kalmadı. Ülkemizde gelir adaleti tamamen bozuldu. Türkiye gelir adaletsizliği ve eşitsizliğinde avrupa’da birinci sırada geliyor.
    Emeği karşılığı aldığı ücretle geçinenlerin milli gelirden aldıkları pay küçülürken işveren payı her geçen gün artıyor. Yani zengin daha zengin, fakir daha fakirleşiyor.

    Özellikle temel tüketim ürünlerinde fiyatlar kontrolsüz bir şekilde artmaya devam ediyor.

    Ülkemizin pek çok yerinde işçi, ücreti ile kira paralarını ödeyemeyecek duruma geldi. Büyük şehirlerde ortalama ev kiraları 15- 25 bin TL’nin üzerinde seyrediyor.
    Gıdadan giyime, sağlıktan eğitime sorunlar büyük iken, sosyal harcamalar yararlara merhem olmuyor. Her şey fahiş fiyatlarla satılıyor. Yaşanan ekonomik zorluklar çalışanlar için artık baş edilemez bir duruma gelmiştir.

    Çocukları üniversiteyi kazanan ve ücretini ödeyemedikleri için çocuklarını gönderemeyen ve kara kara düşünen pek çok aile var.

    Milli gelirden aldığımız pay küçülürken vergide en yüksek payı çalışanlar olarak biz ödüyoruz. Ülkemizde gelir adaleti sağlanabilmesi için en başta vergi sisteminde adalet sağlanmalıdır. Ülkemizin kaynaklarını kullanarak servet sahibi olanlar, bu toplumdan aldıkları oranda vergilerini ödemelidirler. Yani çok kazananlar çok vergi ödemelidirler.

    Gelir vergisi tarifesi ilk dilimi 2024 yılı için 110 bin tl olarak belirlenmiş durumda. Geçmiş yıllarda yılın son aylarına kadar ikinci vergi dilimine girmeyen birçok işçi, günümüzde mart ayında ikinci vergi dilimine girmekte ve yılda bir buçuk aylık ücretini vergi olarak ödemektedir. İşçinin satın aldığı her şeyde vergi ödediği unutulmamalı, bir de ücretinden yüksek vergiler kesilmemelidir.

    Ücretlerin tabi olduğu vergi dilimleri gözden geçirilmeli, işçi ücretlerindeki vergi %15’te sabitlenmeli, çalışanlar için adalet sağlanmalıdır. İşçiler yılın başında aldıkları ücretleri yılın sonunda da aynı şekilde alabilmelidir.

    Emeklilikte daha adil düzenlemeler istiyoruz

    Özellikle pandemi sonrası artan ve kalıcı hale gelen yüksek enflasyonun sebep olduğu hayat pahalılığı en fazla düşük gelirli kesimleri etkilemiş ve geçimlerini olanaksız hale getirmiştir. Bu kesimlerin başında emekliler ve asgari ücretliler gelmektedir.  En düşük emekli maaşı ve asgari ücret insan onuruna yakışır bir yaşam sürmeyi mümkün kılacak şekilde belirlenmelidir.

    Bunların yanında kıdem tazminatı hakkımızın korunmasından sendikalaşmanın ve örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasına, işsizliğin ve kayıt dışının sona erdirilmesinden, iş sağlığı ve güvenliğine ve güvenceli işlere kadar birçok talebimiz bulunmaktadır.

    Türk-iş olarak hazırladığımız eylem programına göre üyelerimizin bizden yüksek sesle dile getirmemizi bekledikleri sorunlarımızı ve beklentilerimizi paylaşmak için;
    Bugün Bursa’da yaptığımız bu toplantının benzerlerini Trabzon ve Ankara ile Türk-İş bölge temsilciliklerinin bulunduğu diğer illerde de yapmaya devam edeceğiz.
    Dün Adana’daydık, bugün eşzamanlı olarak Diyarbakır’da ve İzmir’de de bu toplantıları yapıyoruz.

    Yarın 14 Ağustos’ta Trabzon’da yapacağımız toplantıyı genel başkanımız sayın Ergün Atalay’ın da katılımlarıyla yapacağız.

    81 ilde basın açıklaması yapacağız

    Daha sonra 20 ağustos 2024 tarihinde 81 ilde basın açıklamaları yapacağız. Yaptığımız basın açıklamalarında da sorunlarımızı ve taleplerimizi detaylı bir şekilde açıklayacağız.
    26 ağustos’da çerkezköy ve 03 eylül’de zonguldak’ta kitlesel mitingler yapacağız.

    Çalışan kesim olarak bir kez daha özelllikle nedeni olmadığımız ekonomik krizlerin ve yüksek enflasyonun bedelini ödemek istemiyoruz,
    Kamuda ve özel sektördeki tüm işyerlerinde adil, insan onuruna yakışır ücretler, güvenli ve güvenceli çalışma koşulları ve iş barışı istiyoruz, 696 sayılı khk ile çalışanlar kanundan doğan haklarını tam olarak alabilmelidirler. Kitler’de ve kamuda, taşeronda çalışan işçilere kadro verilmelidir. Adil bir vergi sistemi getirilmeli az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmalıdır.
    Örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalıdır.

    Konfederasyonumuz Türk-İş çatısı altında ve dayanışma içerisinde vereceğimiz kararlı bir mücadele ile bu taleplerimizin mutlaka üstesinden geleceğimiz iyi bilinmelidir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

  • Üç işçi sendikasından 10 talep

    Üç işçi sendikasından 10 talep

    Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) bugün Türk-İş Genel Merkezi’nde ortak basın toplantısı gerçekleştirdi.

    Toplantıya DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan katıldı.

    TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, asgari ücrete zam yapılmamasını eleştirerek geçim şartlarının iyileştirilmesini istedi.

    Üç konfederasyonun hazırladığı 10 maddelik ortak bildirisinde şu maddelere yer verildi;

    1 – Vergide adalet: Ücretliler için gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi 110 bin TL olarak belirlenmiştir. 2002 yılında brüt asgari ücret asgari ücretin 17 katıydı. Günümüzde 5 katına kadar gerilemiştir. Yılda 1,5 aylık ücretini vergi olarak ödemektedir. İşçinin eline geçen net tutar azalmaktadır ve refahının düşmesine neden olmaktadır. Vergi sistemi gelir adaleti göz önünde bulundurularak yeniden tasarlanmalıdır.

    2 – Enflasyonla mücadele: Ücretleri düşük tutarak bunu sağlayamazsınız. İşçi, memur ve emekli maaşları TÜİK’in hesaplamalarına göre artırılıyor. Yaşanan enflasyonla yaşanan enflasyon arasında büyük bir fark var. Henüz zamlar ücretlere yansımadan elektriğe yüzde 38 zam yapıldı.

    3 – Asgari ücret: Acilen artırılmalıdır. Çalışanların neredeyse yarısı asgari ücret seviyesinde ücret almaktadır. İstisnai olması gereken asgari ücret artık ortalama ücret haline geldi. Ülkedeki yüksek enflasyon sebebi sermayenin bitmek bilmeyen kâr hırsıdır, dar gelirli işçiler değildir. Enflasyonu düşürmek için işçilerden fedakârlık beklenemez. İşçiler enflasyonun sebebi değil mağdurudur.

    4 – Kamu: Kamuda ücret dengesizliğine son verilmeli. Kamuda ücret farkı hat safhada. Buradaki ücret dengesizliği sona erdirilmeli.

    5 – Emekliler: En düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesinde olmalı. Milyonlarca emekli, asgari ücretin çok altında aylık alıyor. Emekli aylıkları hesaplanırken büyüme tümüyle hesaba katılmalıdır.

    6 – Sendika: Sendikal örgütlenmenin önündeki hakların kaldırılması: Mevzuatımızda yer alan düzenlemelere rağmen sendika üyesi olan işçilerin topluca işten çıkarılmasının önüne geçilmelidir.

    7 – Taşeron İşçiler: 696 KHK’nin kapsamı dışındaki taşeron işçiler derhal kadroya alınmalıdır. Bu işçilerin sürekli kadroya geçirilmesi ve kamuda taşeron işçi statüsüne son verilmelidir.

    8 – Tasarruf: Tasarruf tedbirleri gerekçesiyle çalışanların hakları aşındırılmasın. Tasarruf adı altında işçinin emeğinin karşılığı olarak hak ettiği ücretten kesintiye gidilmesi ve sosyal haklarının azaltılması kabul edilemez.

    9 – Meslek hastalıkları: İnsan onuruna yakışan bir çalışma için mesleki hastalıkları azaltan ve çalışma şartlarını iyileştiren bir sistem yaratılmalıdır.

    10 – Ayrımcılık: Çalışma hayatında ayrımcılık son bulmalıdır.

     

     

    NTV

  • Asgari ücret görüşmeleri başladı

    Asgari ücret görüşmeleri başladı

    Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan başkanlığında Bakanlıkta gerçekleştiriyor.

    Vedat Işıkhan’ın açıklamaları şöyle;

    İşçilerin geçim şartlarını göz önünde bulunduracağız. Şartlar ne olursa olsun kayıt dışı istihdam ve işsizlik ile mücadeleye devam edeceğiz. Toplantıların adil bir değerlendirme anlayışı ile gerçekleşeceğine inanıyorum. Ekonomideki genel toparlanmanın etkisi ile önümüzdeki yıl istihdam artışı bekliyoruz. Çalışanlarımızın gelirlerini enflasyona ezdirmeyecek, istihdamı koruyacak ve artıracak en makul noktada belirlenmesi için çalışacağız.”

    İŞÇİ VE İŞVEREN VERGİ İNDİRİMİNDE MUTABIK

    Bu yılki görüşmelerde önceki yıllardan farklı olarak, 5 kişilik TÜRK-İŞ heyetinde ilk kez 4 işçi birden yer alacak. Kasiyer, sağlık çalışanı, enerji işçisi ve karayollarında çalışan bir taşeron işçi, bu yıl yeni asgari ücretin belirlenmesi sürecine katkı verecek.

    Yeni asgari ücret için talebini kamuoyuyla henüz paylaşmayan TÜRK-İŞ, “İnsan onuruna yakışır” düzeyde bir asgari ücret talep ediyor.

    Yeni asgari ücretin bu yıl işçi, işveren ve hükümetin üçlü mutabakatıyla belirlenmesini isteyen TİSK ise ücretin dengeli, istihdamı ve rekabet gücünü koruyucu bir seviyede olması gerektiği görüşünde. TİSK’in asgari ücret işveren desteğinin artırılarak devam ettirilmesi konusundaki ısrarı da sürüyor.

    İşçi ve işveren tarafı asgari ücretteki görüş farklılığına rağmen vergi indirimi konusunda mutabık. Her iki taraf, ücretler üzerindeki vergilerin kademeli olarak azaltılmasında hemfikir.

    Asgari ücrette olasılıklar 

    – Asgari ücrete yüzde 45 zam yapılırsa brüt 19 bin 451 liraya, net 17 bin 533 liraya çıkacak. İşverene maliyeti de yaklaşık 22.855 lira olacak.

    – Asgari ücrete yüzde 50 zam yapılması halinde brüt 20 bin 121 liraya, net 17 bin 104 liraya çıkacak. İşverene maliyeti de yaklaşık 23.641 lira olacak.

    – Asgari ücrette yüzde 55 artış yapılırsa brüt 20 bin 791 liraya, net 17 bin 673 liraya çıkacak. Bu durumda işverene maliyeti ise yaklaşık 24 bin 428 lira olacak.

    – Asgari ücrette yüzde 60 artışa gidilirse brüt 21 bin 462 lira, neti ise 18 bin 243 lira olacak. İşverene maliyeti de 25 bin 218 lira olarak hesaplandı.

  • Yoksulluk değil, açlık sınırını 14 bin 25 lira

    Yoksulluk değil, açlık sınırını 14 bin 25 lira

    Türk-İş, kasım ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Buna göre ekim ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 14 bin 25 lirayla asgari ücretin 2 bin 623 lira üzerine çıkarken, yoksulluk sınırı ise 45 bin 686 lira oldu.

    Kasım ayında bekar bir çalışanın yaşama maliyeti ise 18 bin 239 lira olarak açıklandı. Aylık gıda enflasyonunu da açıklayan Türk-İş, Ankara’da yaşayan 4 kişilik bir ailenin ‘gıda için’ yapması gereken asgari harcama tutarının bir önceki aya göre yüzde 2,49 oranında fazla gerçekleştiğini belirtti. 11 aylık değişim oranı ise yüzde 72,50 olarak tespit edildi. Açıklamaya göre son 12 ay itibarıyla değişim oranı yüzde 80,12 olurken, 12 aylık ortalamalara göre değişim oranı ise yüzde 86,42 oldu.

    Süt fiyatları geçen aya göre yüzde 8,5 arttı
    Türk-İş tarafından yayımlanan araştırma sonuçlarında, süt fiyatları geçen aya göre yüzde 8,5 artarak marketlerde ortalama litresi 34,5 lira oldu. Peynir ve yoğurt fiyatları ise geçen ayki seviyesini korudu. Araştırmada et fiyatlarında geçen aylara göre ciddi bir değişiklik olmadığı belirtildi.

    Kuru baklagillerde en çok zam nohutta görüldü
    Kuru baklagillerin ise tamamında artış yaşandığı belirtildi. Buna göre en yüksek artış nohutta görüldü. Nohut geçen aya göre ortalama yüzde 21 artış gösterdi. Kasım ayında nohut marketlerde ortalama kilogram fiyatı 85 TL’den yer aldı.

    Taze sebze ve meyve fiyatlarında indirim
    Taze meyve ve sebze grubunun da yer aldığı araştırmada, sebze fiyatlarında karnabahar ve köy biberinde yüksek fiyat düşüşü gözlemlendiği belirtildi. Geçen ay köy biberi pazar tezgahlarında ortalama 35 liradan satılırken, bu ay ortalama 20 liradan satıldığı belirtildi. Karnabahar geçen ay kilogram fiyatı ortalama 37,5 liradan satılırken, bu ay ortalama 20 liradan satıldığı kaydedildi. Ortalama sebze kilogram fiyatı 24,40 lira, ortalama meyve kilogram fiyatı ise 36,41 lira oldu.
    Hesaplamada kasım ayı içerisinde 25’i sebze ve 8’i meyve olmak üzere toplam 33 üründeki fiyat değişimi dikkate alındı. Ortalama meyve-sebze kilogram fiyatı 25,64 lira olarak tespit edildi.

  • ‘Türk Devletleri Sendikalar Teşkilatı’

    ‘Türk Devletleri Sendikalar Teşkilatı’

    TÜRK-İŞ’in de aralarında bulunduğu üst kuruluşlar bir araya gelerek Türk Devletleri Sendikalar Teşkilatı’nı kurdu. İlk toplantısını Özbekistan’ın Semerkant şehrinde düzenleyen teşkilatın gündeminde, Türk Devletleri Sendikalar Teşkilatı’nın oluşturulması, tüzüğün onaylanması ve teşkilatının oluşumu, teşkilat başkanı, başkan yardımcısı, genel sekreteri, denetim komisyonu başkanı seçimi, üye sayısının belirlenmesi konuları ele alındı.

    Ele alınan konuların değerlendirilmesinin arından Türk Devletleri Sendikalar Teşkilatı ortak kararla kurulmuş oldu. Türk Devletleri Sendikalar Teşkilatı’nın Konsey oluşumu da onaylanarak Türk Devletleri Sendikalar Teşkilatı kurumunun merkezi Türkiye’nin başkenti Ankara olarak belirlendi. Teşkilatın kongresinin 29 Kasım 2023 tarihinde Ankara’da yapılmasına karar verildi.

    Öte yandan Ankara’da gerçekleşecek kongre öncesinde geçici olarak Türk Devletleri Sendikaları Teşkilat Başkanlığı’na Özbekistan Sendikalar Federasyonu Başkanı Gudratulla Rafigov, AHIK Başkanı Sattar Mohbaliyev Başkan Yardımcılığına, Kazakistan Sendikalar Federasyonu Başkanı Satybaldi Dauletalin Genel Sekreterliğe seçildi. Kırgızistan Sendikalar Federasyonu Başkan Yardımcısı Ömor Arslanbekov ise Denetleme Komisyonu başkanlığına seçildi.

    Toplantıya, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Ergün Atalay, Azerbaycan Sendikalar Konfederasyonu Başkanı Sattar Mohbaliyev, Kazakistan Sendikalar Federasyonu Başkanı Satybaldi Dauletalin, Kırgız Sendikalar Federasyonu Başkan Vekili Omor Arslanbekov ve Özbekistan Sendikalar Federasyonu Başkanı Gudratulla Rafigov ve temsilciler katıldı.

  • Türk-İş: “Açlık sınırı Temmuz ayında 11 bin 658 liraya çıktı”

    Türk-İş: “Açlık sınırı Temmuz ayında 11 bin 658 liraya çıktı”

    TÜRK-İŞ temmuz ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Buna göre temmuz ayında 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 37 bin 974 liraya yükseldi. Açlık sınırı ise 11 bin 658 lirayla net asgari ücretin 256 lira üzerine tırmandı. Temmuzda bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 15 bin 123 liraya yükseldi.

    Aylık gıda enflasyonunu da açıklayan Türk-İş verilerine göre, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin ‘gıda için’ yapması gereken asgari harcama tutarındaki artışın bir önceki aya göre yüzde 12,38 oranında gerçekleşti. Yedi aylık değişim oranı ise yüzde 43,38 olarak tespit edildi. Son on iki ay itibariyle değişim oranı yüzde 70,44 oldu. On iki aylık ortalamalara göre değişim oranı ise yüzde 107 lira 54 kuruş olarak hesaplandı.

    Et ve süt ürünlerinde fiyatlar değişti
    TÜRK-İŞ hesaplamasında temel alınan ve doğrudan piyasadan derlenen fiyatlara göre, gıda ürünlerinde Temmuz ayı itibariyle gözlemlenen değişim harcama gruplarına göre süt ve yoğurt fiyatı değişmezken peynir fiyatı ortalama yüzde 4 zamlandı. Bir ayda dana eti ortalama yüzde 6, tavuk yüzde 13, balık yüzde 12, yumurta yüzde 9, kuru fasulye yüzde 7, yeşil mercimek yüzde 8 oranında zamlandı. Kuzu ve nohut ortalama fiyatları değişmezken yağlı tohumlar (kuruyemiş) yüzde 2 fiyat düşüşü yaşadı. Yumurtanın tanesine bir ayda 25 kuruş zam gelerek 3 lira 25 kuruş oldu.

    Ekmeğe yüzde 30 zam
    Bir ay içinde pirinç yüzde 8, irmik yüzde 6, makarna ve un hafif seviyede fiyat artışı yaşadı. Ankara’da 200 gramlık beyaz ekmek yüzde 30 zamlanarak 6,5 lira oldu. Bu zamla 4 kişilik ailenin aylık sadece ekmek masrafı 525 liradan 682,5 liraya yükseldi.

    Ortalama meyve-sebze kilogram fiyatı 24 lira 18 kuruş olarak tespit edildi
    Yine Türk-İş’in açıkladığı verilere göre, semt pazarlarında hem yeşil soğan, maydanoz gibi salata yeşilliklerinin hem de ıspanak, pazı gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları yükseldi. Patates ve kuru soğan 20’şer liradan satılmaya başladı. Kabak ve patlıcan fiyatları sabit kaldı, kıvırcık fiyatları geriledi, bunların dışında tezgâhlardaki tüm sebzelerin fiyatı yükseldi. 15 lira ile tezgâhlarda en uygun fiyatlı meyve olan elma fiyatı değişmezken kalan tüm meyve fiyatları arttı. Bu ayın zam şampiyonu yüzde 135 ile kavun oldu. Ortalama sebze kilogram fiyatı 27 lira 29 kuruş, ortalama meyve kilogram fiyatı 35 lira 20 kuruş oldu. Hesaplamada 24’ü sebze ve 10’u meyve olmak üzere toplam 34 üründeki fiyat değişimi dikkate alındı. Ortalama meyve-sebze kilogram fiyatı 24 lira 18 kuruş olarak tespit edildi.