Etiket: türk-iş

  • “Önceliğimiz hep çalışanlarımızı korumak olmuştur”

    “Önceliğimiz hep çalışanlarımızı korumak olmuştur”

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Karayolları Genel Müdürlüğü binası konferans salonunda düzenlenen Bakanlık Merkez ve Taşra Teşkilatı ile Karayolları Genel Müdürlüğü, 20 bin işçiyi kapsayan 20. Dönem İşletme Düzeyi Toplu İş Sözleşmesi İmza Töreni’ne katıldı. Toplantıda Bakanlık ve Genel Müdürlük personelinin yanı sıra Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ve Türkiye Yol-İş Sendikası (YOL-İŞ) temsilcileri yer aldı.

    Bakan Uraloğlu burada yaptığı konuşmada, bakanlık olarak personellerine verdiklerini söylediği değeri ve sağladıklarını söylediği imkanların personeller için ne kadar önemli olduğunun farkında olduklarını belirterek, “Sizlerin çalışma azminizi ve motivasyonunu yükselttiği gibi Bakanlığımızın kurumsal kimliğinin güçlenmesinde de büyük rol oynadığını çok iyi biliyoruz. Her daim nihai amacımız birimlerimizde çalışan tüm mensuplarımızın çalışma verimini en üst seviyeye çıkartmaktır. Alın terinin karşılığı sadece teşekkür olamaz” diye konuştu.
    Peygamber Efendimiz’in “işçinin ücretini teri kurumadan verin” hadisini ele alan Uraloğlu, “Bizler, çalışana haklarının verilmesinin ne kadar önemli olduğunu bildiren bir Peygamberin ümmetiyiz. Bu nedenle sosyal diyalogla işçi ve işverenlerimiz arasındaki hak ve hukuku her daim gözetme gayretinde olduk. Bize göre çalışanın, hizmet edenin yeri çok ayrıdır. Çalışan kesim üretimi etkileyen, kaliteyi artıran en önemli kesimdir. Bu nedenle toplu iş sözleşmelerinde önceliğimiz hep çalışanlarımızı korumak olmuştur” dedi.

    Her iki kurum içinde yapılan sözleşmeleri inceledikleri bilgisini veren Bakan Uraloğlu, “Hazırlanan protokolle işçilerimizin taban ücretleri, ücret zamları, sosyal yardımları, maktu ödemeleri, diğer özlük ve yan haklarında hatırı sayılır kazanımları olacak hayırlısıyla. Bir de müjde verelim sizlere istiyorum: Toplu iş sözleşme farklarınız da en kısa sürede inşallah ödenmiş olacak. Bundan sonra da yeni bir azim ve heyecanla çalışmalarınızı sürdüreceğinize yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.

    Bakan Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emekli maaşlarının yükseltilmesi için çalışma başlattığını belirterek, “Yeni düzenleme yapılacak bu vesileyle. Tüm emeklilerimiz için şimdiden hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Son 5 yılda pandemi ve yakın coğrafyamızda cereyan eden savaşlara rağmen, vatandaşımızı enflasyona ezdirmemek için gayret gösterdik. Kimsenin şüphesi olmasın ki önümüzdeki dönemlerde de refah kaybı yaşayanlara yönelik destekleyici çalışmaları artırma çabası içerisinde olacağız” diye konuştu.
    Son 21 yılda ulaşım alanında ‘reform’ niteliğinde çalışmalara imza attıklarını savunan Bakan Uraloğlu, “Bu başarılara giden yol, elbette belirlenen hedeflere inanarak, tutkuyla kenetlenerek ve özveri ile inşa edilmiş bir takım ruhuyla gerçekleşmiştir. Sizler de bu ruhu yaşayan ve büyük işler başaran bir ailenin üyelerisiniz. Bu başarılar sizlerin özverili çalışmalarıyla mümkün hale gelmiştir. Sizlerle ülkemizin gelecek hedeflerine ulaşmada gerekli her türlü gayret ve kararlılığı göstermeye devam edeceğiz. Özellikle ulaştırma alanında bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de karayollarının ağırlığı çok fazla yer kaplamaktadır” değerlendirmesini yaptı.

    21 yıl önce Türkiye’nin 6 bin 100 kilometre bölünmüş yolu olduğunu hatırlatan Bakan Uraloğlu, “Yaptığımız çalışmalarla bölünmüş yol uzunluğunu tam beş katına çıkardık. Şimdi 29 bin kilometre bölünmüş yola sahibiz. Bölünmüş yollarla bağlanan şehir sayımız 6 dan, tam 77’ye yükselttik. Ana akslarımızın tamamına yakınını bölünmüş yol haline getirdik. Geçilmez denen dağları deldik. Ülkemizin yalçın kayalarını, derin vadilerini tünel ve viyadüklerle aştık. 100 yılda yapılacak işleri 21 yıla sığdırdık. Bu sürede daha çok çalışmak zorunda kaldınız. Sizleri çok yorduk. Ama hep birlikte karşılığını da aldık. Ve sizler bir köprümüzden, bir tünelimizden ya da sizi sevdiklerinize götüren bir yolumuzdan geçerken buralarda emeğim var, katkılarım var diyeceksiniz” dedi.

    Bakan Uraloğlu’nun konuşmasının ardından imza törenine geçildi. İmza töreninde Bakan Uraloğlu ve TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay himayesinde, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Enver İskurt, Karayolları Genel Müdür Yardımcısı Mücahit Arman, TÜHİS Genel Sekreteri Adnan Çiçek ve YOL-İŞ Genel Başkanı Ramazan Ağar toplu iş sözleşmesini imzaladı.
    Tören, Arman, Çiçek ve Ağar’ın protokole hediye takdim etmesinin ardından hatıra fotoğrafı çektirilmesiyle sona erdi.

  • Mayıs’ta yoksulluk sınırı yükseldi

    Mayıs’ta yoksulluk sınırı yükseldi

    Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) mayıs ayı verilerine göre, dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcamalarını kapsayan açlık sınırı 10 bin 362; kira, fatura, eğitim, giyim, ulaşım gibi tüm giderlerini kapsayan yoksulluk sınırı da 33 bin 752 liraya yükseldi.

    TÜRK-İŞ, mayıs ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı verilerini bugün yayınladı. Buna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarını kapsayan açlık sınırı 10 bin 362 lira 1 kuruşa; gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı olan yoksulluk sınırı 33 bin 752 lira 49 kuruşa yükseldi.

    BEKAR BİR KİŞİNİN YAŞAMA MALİYETİ 13 BİN 439 LİRAYA ULAŞTI

    Bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti de aylık 13 bin 439 lira 41 kuruşa yükseldi. Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış, bir önceki aya göre yüzde 2,23 olurken 12 ay itibarıyla değişim oranı yüzde 72,18 oldu.

    TAVUK BİR AYDA YÜZDE 6 ZAMLANDI

    Bir ayda balık yüzde 5, tavuk yüzde 6 zamlandı. Kuru fasulyede yüzde 13, kırmızı mercimekte yüzde 9 fiyat artışı görüldü. Kuzu eti ve yeşil mercimek fiyatları hafif seviyede artarken dana eti ortalama fiyatları yüzde 13, yumurta fiyatları yüzde 15, nohut yüzde 3 geriledi. Yağlı tohumların fiyatı bu ay sabit kaldı. Ekmek ve tahıllar grubunda; bir ayda pirinç yüzde 7, un yüzde 13 zamlandı. Bulgur fiyatı yüzde 12 düştü. Makarna ve ekmek fiyatı aynı kaldı.

  • Yoksulluk sınırı açıklandı

    Yoksulluk sınırı açıklandı

    Türk-İş’in, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptığı “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması”nın mart 2023 sonuçları açıklandı.

    Araştırmaya göre, bu ay 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden “açlık sınırı” 9 bin 591 lira oldu. Bu rakam şubat ayında 9 bin 425 liraydı.

    Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen “yoksulluk sınırı” ise 31 bin 241 lira olarak hesaplandı. Yoksulluk sınırı geçen ay 30 bin 700 lira düzeyindeydi.

    Bekar bir çalışanın “yaşama maliyeti” aylık 12 bin 469 lira olarak belirlendi. Şubat ayında 12 bin 265 seviyesindeydi.

    Ankara’da yaşayan 4 kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 1,76 artarken, son 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 94,62 oldu.

    Araştırmaya göre, martta peynir ve yoğurt fiyatları gerilerken, süt fiyatı artarak ilk kez litresi 25 lirayı aştı.

    Araştırma sonucuna göre, dana eti yüzde 13, kuzu eti yüzde 18, tavuk yüzde 4, yumurta yüzde 16, balık yüzde 8 zamlandı. Dana eti ilk kez ortalama 250 liranın üzerine çıktı.

    Araştırmanın diğer sonuçları şöyle:

    – Baklagillerden fasulyenin fiyatı yüzde 10 gerilerken, yeşil ve kırmızı mercimek fiyatları yüzde 4 yükseldi. Nohudun fiyatı sınırlı düzeyde arttı, yağlı tohumlarda fiyat değişmedi.

    – Ankara’da 300 gramlık ramazan pidesi 9 liradan satılıyor. Pirinç, makarna, un, irmik fiyatlarında bir önceki aya göre sınırlı düzeyde artış yaşanırken bulgurun fiyatı hafif düzeyde geriledi.

    – Semt pazarlarında yeşil soğan, kıvırcık gibi salata yeşilliklerinin ve pırasa, lahana gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları geriledi.

    – Patatesin kilogramı 12,5 liradan satılmaya devam etti. Kabak, sivribiber, domates, salatalık fiyatları düştü, balkabağı zamlandı.

    – Kış meyvelerinden portakal, mandalina ve greyfurtun fiyatları geriledi, ayva ve nar fiyatları arttı.

    – Ayçiçek yağı ve tereyağı sınırlı düzeyde zamlandı, margarin ve zeytinyağının fiyatları az da olsa düştü.

    – Ihlamur yüzde 13, yeşil zeytin yüzde 7, pekmez yüzde 9 zamlandı.

    – Reçel, salça, siyah zeytin fiyatları sınırlı düzeyde yükseldi. Bal, çay, şeker ve baharat fiyatları sabit kaldı.

  • ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı’

    ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı’

    Türk-İş tarafından hazırlanan Açlık ve Yoksulluk Sınırı Şubat 2023 araştırmasına göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 9 bin 425,15 TL’ye yükseldi.

    Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 30 bin 700,83 TL’ye yükseldi.

    Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 12 bin 265,88 TL’ye yükseldi.

    Araştırmaya göre Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 6,32 oranında gerçekleşti.

    Son on iki ay itibariyle değişim oranı yüzde 107,02 olurken 12 aylık ortalamalara göre değişim oranı yüzde 112,87 olarak hesaplandı.

  • Türk-İş açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı

    Türk-İş açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı

    Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Türk-İş), çalışma hayatındakilerin geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptığı “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması”nın Ekim 2022 sonuçları açıklandı.

    Türk-İş’in araştırmasına göre; dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı, asgari ücretin bin 925 TL üzerine çıkarak 7 bin 425 liraya ulaştı. Söz konusu tutar eylül ayında 7 bin 245 liraydı.

    Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarını gösteren yoksulluk sınırı ise 24 bin 185 TL olarak açıklandı. Bu tutar bir önceki ay 23 bin 600 lira olarak hesaplanmıştı.

    Türk-İş, bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ni ise aylık 9 bin 705 lira olarak belirledi.

    GIDA ENFLASYONUNDA BÜYÜK ARTIŞ

    Türk-İş’in araştırmasında bir diğer kalem “mutfak enflasyonu”ndaki değişim oldu. Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 2,48 oranında gerçekleşti. Son 10 aylık gıda enflasyonundaki değişim oranı ise yüzde 81,19 olarak hesaplandı. Son bir yıldaki gıda enflasyonu ise yüzde 134,77 olarak kayıtlara geçti.

    Türk-İş’in verilerine göre bir ayda peynir fiyatları yüzde 12, yoğurt fiyatları yüzde 15 arttı ve yoğurdun kilogram fiyatı ilk kez 30 TL’yi geçti. Bir aylık dönemde dana etinin fiyatı artarken kuzu eti fiyatı ise geriledi. Tavuk etindeki zam oranı yüzde 9 oldu. Bir aylık dönemde pirinç yüzde 8, makarna yüzde 9, tereyağı yüzde 11, çay ve bal da yüzde 11 zamlandı.

    Türk-İş tarafından verilere ilişkin yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

    “Enflasyonun yıllık bazda gerilemesinin fiyatlarda gerileme anlamına gelmediği Aralık ayından sonra daha belirgin olacak. Çünkü çok iyi biliniyor ki; yıllık enflasyon oranındaki düşme fiyatların gerilemesi değil artış hızının düşmesidir. Hayat pahalılığı, fiyatların gelirle ilişkisini gösterir; enflasyonun gelir artışından hızlı olmasıdır. Ücretli çalışanlar için hayat pahalılığı artarak devam edecek gibi gözükmektedir. Özellikle maaş, ücret, yevmiye gibi sabit gelirli hanelerin gelirlerinin enflasyon kadar artmaması veya gecikerek artması nedeniyle alım güçleri düşmektedir. Yaşantılarını sürdürmek için ihtiyaçları olan temel mal ve hizmetlere gelirlerinden daha fazla ayırmak zorunda kalmaktadır. Süregelen enflasyon ve aynı zamanda geniş kesimleri kapsayan gelir yetersizliği, geçim sıkıntısının temel nedeni olmaktadır. Hanenin gelirleri en az enflasyon kadar artmadığı ya da fiyatlar gerilemediği sürece hayat pahalılığı giderilip alım gücü enflasyon öncesi dönemin seviyesine getirilemez. Refah artışının sağlanması için, ücret zamlarında enflasyon farkının üzerine sağlanan ekonomik büyüme paralelinde bir refah payı eklenmelidir. Kapsayıcı büyüme bu şekilde mümkün olacaktır.

    ‘ENFLASYON KADAR ÜCRET ZAMMI VAR OLAN SEFALETİN SÜRMESİ ANLAMINDADIR’

    Özellikle son bir yıldır, enflasyon pahasına üretim ve büyüme tercih edilerek piyasa canlı tutuldu, çarklar döndü. Ancak bunun maliyeti de ağır oldu. Mili gelirden emeğin aldığı pay giderek geriledi. Yoksul daha da yoksullaştı. Enflasyon kadar ücret zammı var olan sefaletin sürmesi anlamındadır. Yetersiz ücret geliri karşısında devam eden fiyat artışları, hayatı pahalılığını dayanılmaz noktalara taşıdı.

    TÜRK-İŞ çalışmasının ortaya koyduğu gibi, bilhassa son bir yıl içinde aşırı yükselen gıda fiyatları bireyleri ve aileleri çok olumsuz etkiledi. Gıda fiyatlarının artmasında öncelikle yetersiz üretimin olması, tarımsal üretim girdilerinde maliyet artışları ile üretim, tedarik ve satış zinciri içerisinde orantısız fiyat değişimleri önemli rol oynadı. Neticede savunmasız dar ve sabit gelirli insanlar derinden etkilendi, Ankara’da %135’i bulan gıda enflasyonunun varlığında dengeli beslenebilmek için yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşabilmek daha da güçleşti.”

  • Türk-İş açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı

    Türk-İş açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı

    Türk-İş açlık sınırını 7 bin 245 lira 18 kuruş (önceki 7.245,76 TL), yoksulluk sınırını ise 23 bin 599 lira 93 kuruş (önceki 22.442,20 TL) açıkladı. Verilere göre açlık sınırı asgari ücretin bin 745 TL üzerinde gerçekleşti. Gıda kalemleri geçen aya göre yüzde 5,75 artış kaydederken, yıllık artış yüzde 130’a dayandı. İşte Türkiye’deki açlık ve yoksulluk sınırı ile ilgili son dakika yapılan açıklamanın detayları…

    Asgari ücretin 5 bin 500 liraya yükselmesinden kısa bir süre sonra açıklanan açlık sınırı rakamları dikkat çekti. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Ankara’da dört kişilik bir ailenin yapması gereken gıda harcamasının eylülde bir önceki aya göre yüzde 5,75 arttığını; açlık sınırının ise 7 bin 245 TL’ye yükseldiğini açıkladı.

    Böylece açlık sınırı, mevcut asgari ücretin 1.745 TL üzerinde gerçekleşti. Açlık sınırı ile asgari ücret arasındaki fark geçen ay 1.390 TL civarındaydı.

    Türk-İş verilerine göre Ekim 2021’de ilk kez 10.000 TL’yi aşan dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı eylülde 23 bin 600 TL’ye yükseldi. Geçen ay yoksulluk sınırı 22 bin 442 TL olmuştu. Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 9 bin 469 TL’ye yükseldi.

    Verilere göre gıda kalemindeki artış bir önceki aya göre yüzde 5,75, yılbaşına göre yüzde 76,80 ve son 12 ayda yüzde 130 oldu.

    KALICI YOKSULLUK VURGUSU

    Türk-İş’ten yapılan açıklamada, “TL değer kaybediyor, fiyatlar doludizgin artıyor, alım gücü hızla düşüyor. Sabit gelirliler dengeli, yeterli ve sağlıklı beslenebilmekten bile yoksunluk duyuyorlar. Talepten maliyete ve beklentilere kadar enflasyonun her türlüsü tüm varlık, mal ve hizmet fiyatlarını bozarken, bu geçici yoksunluk ön görülebilir gelecekte kalıcı yoksulluk haline dönüşme tehlikesi barındırıyor.

    YAŞAMAK İÇİN 3.970 TL’YE DAHA İHTİYAÇ VAR

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın beklentileri çıpalayamadığı bir ortamda enflasyon beklentisi gerçekleşen enflasyonla şekilleniyor. Bu da kendi kendini besleyen bir enflasyonist atmosfer yaratıyor. Ankara’da asgari ücret alan bekâr bir çalışanın, aylık yaşama maliyetini karşılayabilmesi için 3970 TL daha bulması gerekiyor.” ifadeleri kullanıldı.

    TÜİK’in aylık enflasyon verilerini duyurma tarihinden önce açıklanan Türk-İş raporu, TÜİK enflasyon tahminlerine dair göstergelerden biri olarak değerlendiriliyor.

  • TÜRK-İŞ: Açlık sınırı 6 bin 889 lira oldu

    TÜRK-İŞ: Açlık sınırı 6 bin 889 lira oldu

    TÜRK-İŞ’in araştırmasında, ağustos ayında 4 kişilik ailenin açlık sınırı 6 bin 889 lira, yoksulluk sınırı 22 bin 442 lira olarak hesaplandı.

    TÜRK-İŞ’in, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptığı “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması”nın Ağustos 2022 sonuçları açıklandı.

    Araştırmaya göre, bu ay 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden “açlık sınırı” 6 bin 889 lira oldu.

    BEKAR BİRİNİN YAŞAMA MALİYETİ 8 BİN 999

    Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen “yoksulluk sınırı” ise 22 bin 442 lira olarak hesaplandı. Bekar bir çalışanın “yaşama maliyeti” aylık 8 bin 999 lira olarak belirlendi.

    Ankara’da yaşayan 4 kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 0,73 artarken, son 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 119,11 oldu.

    AYÇİÇEK YAĞI VE ZEYTİNYAĞ ARTTI, PEYNİR GERİLEDİ

    Araştırmaya göre, ağustos ayında süt ve yoğurt fiyatları arttı, peynir fiyatı geriledi.

    Aylık tabanda dana eti yüzde 6, yumurta yüzde 7 zamlandı. Kuzu etinin fiyatı yüzde 10, balık eti yüzde 12, tavuk eti yüzde 5 azaldı.

    Nohut, kuru fasulye ve kırmızı mercimeğin fiyatları geriledi, yeşil mercimek zamlandı. Yağlı tohumlarda fiyat artışı ortalama yüzde 7 olarak tespit edildi.

    Bu ay Ankara’da tahıl ürünlerinin tamamının fiyatı arttı. Makarnanın fiyatında bir önceki aya göre yüzde 10’luk artış yaşandı. Pirinç, bulgur, un ve irmik fiyatları da yükseldi, ekmek fiyatı aynı kaldı.

    Semt pazarlarında maydanoz, kıvırcık gibi yeşilliklerin fiyatı yükseldi. Pazı, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları ile patates ve kuru soğanın fiyatı aynı kaldı. Domates, biber, salatalık, turp fiyatları düştü, şeftali, kayısı gibi çekirdekli meyvelerin ortalama fiyatı azaldı.

    BU AY EN ÇOK SALÇA ZAMLANDI

    Ayçiçeği yağı ve zeytinyağının fiyatı artarken margarin ve tereyağının fiyatı geriledi, yeşil ve siyah zeytinin fiyatı düştü.

    Tuzun fiyatı sabit kaldı. Çay yüzde 6, ıhlamur yüzde 32 zamlandı. Şeker, bal, reçel, pekmez ürünlerinin fiyatları da arttı. Salça, yüzde 40 ile bu ay fiyatı en çok artan ürün oldu.

  • Açlık sınırı asgari ücreti aştı

    Açlık sınırı asgari ücreti aştı

    Türk-İş ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı’ araştırmasının 2022 Temmuz ayı sonucuna göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 6.839,64 TL’ye çıktı.

    Gelir artışları gıda fiyatlarındaki artışın çok altında kalan yoksul vatandaşlar insanın en temel ihtiyacı olan beslenmede bile zorluklar yaşıyor.

    Türkiye gıda enflasyonunda dördüncü sırada

    Resmi verilerle Türkiye’nin gıda enflasyonu geçen ay itibariyle %94 olarak gerçekleşmişti. OECD ülkeleri gıda enflasyonu ortalaması ise %12,6 olarak hesaplandı. Türkiye’nin bir alt sırasında yer alan Litvanya’nın yıllık gıda enflasyonu %28,5. Tüm dünyada Lübnan, Zimbabve ve Venezüella’dan sonra en yüksek gıda enflasyonuna sahip dördüncü ülke Türkiye oldu.

    Türkiye’de hayat pahalılığı ile yüksek enflasyon bir arada… TÜİK Hane Halkı Tüketim Harcaması Anketine göre (2019); haneler harcamalarının ortalama %25,5’ini gıdaya ayırıyordu. Aynı yıl AB’de bu oran ortalama %13 ile Türkiye’nin neredeyse yarısı kadardı. Alım gücü artışı hem gelir iyileştirmesine hem enflasyonun dizginlenmesine bağlı. Yeni verilerle makasın daha da açıldığını görme riski artıyor. Ülkemizde hanelerin tüketim harcamalarından gıdaya ayırdıkları pay Avrupa’ya göre daha sert artıyor.

    Dövize olan talebi azaltmak ve TL’nin hızlı değer kaybını yavaşlatmak için kurgulanmış olan Kur Korumalı Mevduat Sisteminde (KKM) mudilere yapılan ödemelerin ilk dört ayında bütçeden 37,2 milyar TL verildi. Diğer bir ifadeyle, 85,2 milyonluk toplam nüfusa bölündüğünde asgari ücretli, çocuk, yaşlı, engelli, ev hanımı vs. fark etmeksizin herkesin cebinden 435 TL çıktığı anlamına geliyor. Yoksullar daha da fakirleşti. Üstelik dolar yeniden KKM’nin yürürlüğe konulduğu ay ki seviyesine geldi.

    (Yeni Beslenme Kalıbı ile) Çizelge 1: Dört Kişilik Ailenin Açlık ve Yoksulluk Sınırı (TL/Ay)

     

    Gıda harcaması tutarı, yuvarlama nedeniyle, toplamda farklı olabiliyor

    TÜRK-İŞ Araştırmasının 2022 Temmuz ayı sonucuna göre;

    Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 6.839,64 TL’ye,
    Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 22.278,98 TL’ye,

    Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 8.929,14 TL’ye yükseldi.

  • Türk-İş: Yoksulluk sınırı 20 bin lirayı aştı

    Türk-İş: Yoksulluk sınırı 20 bin lirayı aştı

    Türk-İş, açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının 2022 haziran ayına ilişkin sonuçlarını yayımladı.

    Araştırma verilerine göre, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 6 bin 391 TL olarak hesaplanırken, yoksulluk sınırı 20 bin 818 TL olarak kayıtlara geçti.

    Haziranda bekar bir çalışanın “yaşama maliyeti” ise aylık 8 bin 313 TL’ye yükseldi. Yoksulluk sınırı ilk kez 20 bin TL’yi aşarken, gıda fiyatlarındaki artış ise yıllık yüzde 117 seviyesinde gerçekleşti.

    Türk-İş’ten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    Ücretli, maaşlı, yevmiyeli çalışanlar ile esnaf, emekli ve öğrencilerin içinde yaşadığı fiili hayat pahalılığı, enflasyon bugün sıfırlansa bile gelirleri artmadığı sürece aynı kalacaktır. Üstelik fiyatlar hızla tırmanmaya devam ediyor.

    Hanelerde kullanılan doğalgaza bu ay yapılan %30’luk zamla birlikte yılbaşından bu yana toplam %75,5’lik zam yapılmış oldu. Elektrik üretiminde ve sanayide kullanılan doğalgaza da yapılan zamların yanında, sürekli artan benzin ve motorin fiyatları da üretici ve tüketici fiyatlarını arttıran en başat sürükleyici etkenlerdendir. Bu sebeple, önümüzdeki aylarda yüksek enflasyon ile yaşam mücadelesi verilmesi kaçınılmaz görülüyor. Haziran 2022 Tüketici Güven Endeksi’nin tarihinin en düşük seviyesinde olması fiyatlama davranışları bozulan tüketicilerin de bu öngörüye sahip olduğunu işaret ediyor.

    Resmi verilerle Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi’nin yıllık %155 (geçen yılın aynı ayında %20 idi) olması ve Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi’nin %113’e çıkması milli ekonominin temeli olan tarımda, çiftçilerin girdi maliyetlerine yetişememesinin yanında maliyetlerini hesaplamakta bile zorlanmalarına neden olmaktadır. Üretici endişe ve fedakârlığa, tüketici yüksek fiyatlardan almaya mecbur kalmıştır.

  • Türk-İş’ten asgari ücret açıklaması

    Türk-İş’ten asgari ücret açıklaması

    Mayıs ayı itibarıyla açlık sınırı 6 bin TL’yi, yoksulluk sınırı da 19 bin 602 TL’yi aşmasına rağmen milyonlarca vatandaş 4 bin 253 TL’lik asgari ücretle alıyor. Asgari ücret komisyonunda işçiyi temsil eden Türk-İş’ten “Belirlenen asgari ücret bir yıl devam edecek diye bir şart yok” açıklaması geldi.

    Asgari ücret yılın ikinci ayında açlık sınırının altında kaldı ama halen asgari ücrete ara zam yapılıp yapılmayacağı belirsizliğini koruyor.

    Asgari ücret komisyonunda yer alan Türk-İş Genel Sekreteri Nazmi Irgat’ın “İnsanlar bekliyor farkındayız ama bakanlık tarafından bize ne bir bilgi verildi ne bir çağrı yapıldı. Doyurucu bir bilgiye sahip değiliz” diyerek ara zam talebi için bakanlıktan çağrı beklediklerini ifade etmesi dikkat çekti.

    Sozcu.com.tr’nin haberine göre; Irgat, “2022 asgari ücreti açıklandığında o günün şartlarına göre yüzde 50 iyi bir artış oranıydı. Kamuoyu kabullenmişti. Şimdi yıllık enflasyon yüzde 73.5. Alım gücünün en fazla düştüğü dönemdeyiz. İnsanların bu enflasyonla, bu asgari ücretle yıl sonunu getirmesi zor” dedi.

    “Belirlenen asgari ücret bir yıl devam edecek diye bir şart yok. Yeniden belirlenmesinin önünde kanuni bir engel yok” diyen Irgat, “Ama bakanlık nasıl değerlendiriyor, bu ay içinde bir çağrı yapılır mı bilmiyorum” diye konuştu.

    DİSK: Asgari ücretin güncellenmesi lazım

    Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise, “2022 asgari ücreti büyük bir artış yapıldı gibi sunuldu ama asgari ücret yılın daha ikinci ayındayken açlık sınırının altına geriledi. Dolayısıyla mutlaka asgari ücretin güncellenmesi lazım” dedi.

    13 Haziran Pazartesi günü İstanbul’da ‘zamları durdurun, ücretleri artırın’ talebiyle eylem yapılacağını bildiren Çerkezoğlu, şöyle devam etti: “Türkiye’de hayat gerçekten çok pahalı ama emek ucuz. Bu kadar yüksek enflasyonun olduğu bir dönemde asgari ücretin yılda bir kez güncellenmesi kayıpları karşılamaz. Alım gücündeki kayıpların karşılanması için asgari ücret derhal yeniden belirlenmeli. İşçinin, emekçinin büyümeden, milli gelir artışından payını artırması lazım.”