Etiket: türk-iş

  • Türk-İş açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasını açıkladı

    Türk-İş açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasını açıkladı

    Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) asgari ücretin 1764 lira üzerinde gerçekleşerek 6 bin 17 lira 85 kuruşa çıktı. Mutfak enflasyonundaki artış aylık yüzde 13 olurken son on iki aylık yüzde 107 oranında belirlendi. Yoksulluk sınırı ise 19 bin 602 TL olurken bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti 7 bin 836 TL‘ye ulaştı.

    TÜRK-İŞ’ten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “Üretim ve tedarik maliyetlerinin artmasıyla arz etkisi ve her gün düşen alım gücünü korumak için öne çekilmiş talep etkisi nedeniyle başta gıdada olmak üzere fiyat artışlarının önü alınamıyor. Bunların ek olarak düşük faiz oranları ve kredi genişlemesi sonucu fiyatlama dengesi bozulan piyasada temel gıda maddeleri ve bazı temel ihtiyaç maddelerinde yapılmış olan KDV indirimleri fiyat artışlarının çok gerisinde kaldı fakat bunun yanında vergi gelirlerinin düşmesine neden oldu.

    “TL DEĞER KAYBETMEYE DEVAM EDİYOR”

    Ne enflasyon yavaşlıyor, ne de alım gücü yükseliyor. Kur Korumalı Mevduata(KKM) rağmen risk artışlarından kaynaklı olarak döviz sepetinin tamamına karşı TL değer kaybetmeye devam ediyor. Yeni TL paraları kullanmaya başladığımız Ocak 2009’dan Nisan 2022’ye geçen dönemde Merkez Bankası verilerine göre tedavüldeki banknotların kupür dağılımının 5 TL’den sonra açık ara en çok 200 TL ve 100 TL banknotlarda olması TL’deki büyük değer kaybının kanıtlarından birisi olarak kabul ediliyor.

    “İŞÇİ, MEMUR, EMEKLİ, ÖĞRENCİ, ESNAF NEFES ALAMIYOR”

    Resmi Nisan verilerine göre %118,5 olan Tarım ÜFE ve %105,8 olan Yurtdışı ÜFE geçen ay tahmin etmiş olduğumuz yaz aylarında gıda fiyatlarında gerileme ihtimalinin düşük olduğunu kanıtlar niteliktedir.

    İşçi, memur, emekli, öğrenci, esnaf nefes alamıyor. Yüksek enflasyon sürdürülebilir güçlü büyümenin önündeki en büyük engellerden olduğundan işsizliğin büyümesine yol açıyor. Giderek yükselen enflasyon sonucunda alım gücü günden güne daha da düşen vatandaşlardan bazılarının karıştığı polisiye vaka girişimlerinin artış gösterdiği süpermarket yöneticileri tarafından ifade ediliyor.

    TÜRK-İŞ Araştırmasının 2022 Mayıs ayı sonucuna göre;

    • Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 6.017,85 TL’ye,
    • Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 19.602,14 TL’ye,
    • Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 7.836,46 TL’ye yükseldi.
  • Türk-İş açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı!

    Türk-İş açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı!

    Türk-İş’in araştırmasında, nisan ayında 4 kişilik ailenin açlık sınırı 5 bin 323 lira, yoksulluk sınırı 17 bin 340 lira olarak hesaplandı.

    Türk-İş’in, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptığı “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması”nın nisan 2022 sonuçları açıklandı.

    Araştırmaya göre, bu ay 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden “açlık sınırı” 5 bin 323 lira oldu.

    Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen “yoksulluk sınırı” 17 bin 340 lira olarak hesaplandı.

    Bekar bir çalışanın “yaşama maliyeti” ise aylık 6 bin 965 lira oldu.

    Ankara’da yaşayan 4 kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 8,02 artarken, son 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 85,02 oldu.

    Süt ve süt ürünleri zamlandı

    Araştırmaya göre, nisan ayında ortalama olarak süt yüzde 21, peynir yüzde 18, yoğurt yüzde 23 zamlandı. Dana, kuzu, tavuk ve balık eti fiyatında artışlar yaşandı. Kuru fasulye ve kırmızı mercimek fiyatı artarken, nohut ve yeşil mercimeğin fiyatı değişmedi. Makarna, pirinç, bulgur ile un ve irmik fiyatlarının tamamı yükseldi.

    Havaların ısınmasıyla semt pazarlarında maydanoz, kıvırcık, lahana ve ıspanak gibi sebzelerin fiyatları geriledi. Patatesin kilogramı 10 liraya yükselirken, soğan 5 liradan satılmaya başlandı. Kabak, patlıcan, biber fiyatları düştü. Ortalama sebze kilogram fiyatı 11,92 lira, ortalama meyve kilogram fiyatı 10,52 lira olarak hesaplandı.

    Tereyağı ve zeytinyağı fiyatları yükseldi. Margarin ve geçen ay yüzde 40 zamlanan ayçiçeği yağında fiyat bu ay sabit kaldı.

  • Türk- İş: Açlık sınırı asgari ücretin 675 TL üzerinde

    Türk- İş: Açlık sınırı asgari ücretin 675 TL üzerinde

    Türk-İş’in, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptığı ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın 2022 yılı Mart ayı sonuçları açıklandı.

    Araştırmaya göre, bu ay 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden ‘açlık sınırı’, asgari ücretten 675 TL fazla olmak üzere 4 bin 928 lira olarak hesaplandı.

    Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen ‘yoksulluk sınırı’ ise 16 bin 52 lira oldu. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 6 bin 473 liraya yükseldi.

    Ankara’da yaşayan 4 kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 8,24 oranında artış gösterdi. Son 12 ay itibariyle artış oranı ise yüzde 76,39 olarak hesaplandı.

    ET FİYATLARI ARTTI

    Araştırmaya göre, süt ve peynir fiyatları yukarı yönlü bir seyir izlerken, bazı yoğurt markalarında gerileme gözlendi. Dana, kuzu, tavuk ve balık etinin hepsinde fiyat artışları gerçekleşti.

    Kuru fasulye ve nohutta bazı markalarda az miktar düşüş olurken yeşil ve kırmızı mercimek zamlanan ürünler arasında yerlerini aldı.

    Kuruyemiş ürünlerinde ay çekirdeği ve fıstık artarken fındık ve ceviz fiyatı değişmedi. Ankara’da 200 gramlık ekmek 50 kuruş zamlanarak 2,75 TL’ye çıkarıldı.

    Makarna fiyatlarındaki artış yüzde 10 olarak hesaplandı. Semt pazarlarında maydanoz 4 TL’ye kıvırcık 14 TL’ye, yeşil soğanın kilosu 25 TL’ye yükseldi.

    Portakal ve mandalina fiyatları ise yüzde 25 arttı. Temel yağ ürünlerinden tereyağı, margarin ve zeytinyağı ürünleri zamlandı, en yüksek fiyat artışı yüzde 40’la ay çiçek yağında oldu.

    Zeytin fiyatlarında değişiklik gözlemlenmezken, bal fiyatında gerileme oldu. Reçel ve pekmez fiyatı arttı ancak şekerde son 1 ayda yüzde 70 fiyat artışı oldu.

  • Açlık sınırı asgari ücreti aştı

    Açlık sınırı asgari ücreti aştı

    Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu, 2022 şubat ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasını yayımladı. 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 4 bin 552 lira olurken, yoksulluk sınırı 15 bin 139 lira olarak gerçekleşti. Türk-İş, açlık sınırının 2022 asgari ücretinin (4 bin 253 lira) 300 TL üstünde olduğuna dikkat çekti.

    Enflasyonun öncü göstergelerinden biri olarak kabul edilen Türk-İş mutfak enflasyonu verileri gıdada KDV indirimine rağmen yükselişin sürdüğüne işaret etti.

    Türk-İş Açlık ve Yoksulluk Sınırı araştırmasının Şubat verilerine göre Ankara’da mutfak enflasyonu aylık yüzde 7,12; yıllık olarak ise yüzde 66,38 oldu.

    Türk-İş’in değerlendirmesine göre; un, yumurta, yeşil mercimek, yeşil ve siyah zeytin, reçel, pekmez, baharatlar ile meyve-sebzelerdeki fiyat artışları 14 Şubat itibariyle raflara yansıyan KDV indiriminin etkisini bertaraf ederek gıda enflasyonunun bu ayda da yükselmesine neden oldu.

    Süt ürünlerinde KDV indirimini etkisiyle fiyatlarda gerileme görüldü

    Araştırmaya göre; süt, peynir ve yoğurt fiyatlarında KDV indirimi ile fiyatlarda gerileme görüldü. Ayrıca market markalı ürünlerde ilave indirimler olduğu gözlemlendi. Artık raflarda yağlı olarak satılan sütlerdeki yağ oranları yüzde 3,3’lerden yüzde 2,5’lara kadar geriledi.

    Et, tavuk, balık, kurubaklagil, yağlı tohum ürünlerinin bulunduğu grupta; dana kıyma, kuşbaşı ve kuzu kuşbaşında KDV indirimin etkisiyle fiyat düşüşleri yaşandı. Balık fiyatları sabit kaldı. Tavuktaki fiyat düşüşü ise yüzde 7’den az oldu.

    Yumurtada yüzde 7’nin üzerinde hızlı bir yükseliş gözlemlendi. Bakliyat ürünlerinden yeşil mercimekte fiyat KDV indiriminden de yüksek oldu. Kırmızı mercimek düşerken nohut ve kuru fasulye fiyatlarında yüzde 7’nin altında fiyat artışı yaşandı. Bazı bakliyat markaları maliyetleri düşürmek amacıyla ambalajlarını daha ince bir malzemeyle değiştirdi.

    Taze sebze-meyve grubunda fiyatlar

    Semt pazarlarında maydanoz 3 TL’ye kıvırcık 8 TL’ye, yeşil soğanın kilosu 12 TL’ye yükseldi.

    Fiyat artışında sera ürünleri liderliği paylaştı; salatalık ve domates 15 TL’ye çıktı. Patlıcan, kabak, biber 20 TL’den satıldı.

    Sadece havuç ve balkabağının fiyatı sabit kaldı, fiyatı düşen sebze olmadı. Ortalama sebze kg fiyatı 10,74 TL oldu.

    Portakal ve mandalina fiyatları sabit kalırken semt pazarlarında en çok tercih edilen diğer tüm meyvelerde fiyatlar yükseldi. Fiyatı düşen meyve olmadı. Ortalama meyve kg fiyatı 10,38 TL’ye çıktı. 22’si sebze ve 9’u meyve olmak üzere toplam 21 üründeki fiyat değişimi hesaplamada dikkate alındı. Ortalama meyve-sebze kg fiyatı 10,56 TL’ye kadar yükseldi.

    Açlık sınırı 4 bin 500 TL’yi aştı

    Türk-İş araştırmasının 2022 Şubat ayı sonucuna göre; dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı ya da açlık sınırı 4 bin 552 lira 56 kuruşa çıktı.

    Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı 15 bin 139 lira 90 kuruşa, bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti ise aylık 5 bin 969 lira 80 kuruşa çıktı.

  • Açlık sınırı asgari ücrete yetişti

    Açlık sınırı asgari ücrete yetişti

    Açlık sınırı 4 bin 250 lira yeni yılın ilk asgari ücretine yetişti. Ocak’ta gıda enflasyonu aylık yüzde 3,71, yıllık ise yüzde 59,67 oldu. Yoksulluk sınırı da 13 bin 844 liraya ulaştı. Bekar bir çalışanın yaşam maliyeti 5 bin 587 lira olarak hesaplandı.

    Türk-İş’in 35 yıldır düzenli olarak yaptığı Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırmasına göre, asgari ücret Ocak ayında, açlık sınırının yalnızca 3 lira üzerinde kaldı.

    Türk-İş tarafından yeni beslenme kalıbı temel alınarak farklı bir çalışma grubu tarafından hesaplanan ve 2022 yılından itibaren açıklanmaya başlayan araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 4 bin 249 lira 95 kuruşa yükseldi.

    Gıda harcaması ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı da 13 bin 843 lira 50 kuruşa ulaştı.

    Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 5 bin 587 lira 79 kuruş oldu.

    Gıda enflasyonunda yeni rekor

    Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 3,71, son 12 ay itibariyle yüzde 59,67 oranında bir artış hesaplandığı belirtildi.

    Bu oran araştırma tarihinin en yüksek yıllık gıda enflasyonu olarak kaydedildi.

    Konfederasyonun açıklamasında, “Döviz kurlarının son büyük zirvesinden sonra geçen ay yüzde 25’e yakın bir artış gören gıda fiyatlarında, yeniden değer kazanan Türk lirasının olumlu etkisi market ve pazarlara neredeyse hiç yansımadı.” ifadeleri kullanıldı.

  • Türk-İş’ten açlık ve yoksulluk sınırı araştırması

    Türk-İş’ten açlık ve yoksulluk sınırı araştırması

    Türk-İş’in araştırmasında, aralık ayında 4 kişilik ailenin açlık sınırı 4 bin 13, yoksulluk sınırı 13 bin 73 lira olarak hesaplandı.

    Türk-İş’in, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptığı “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması”nın Aralık 2021 sonuçları açıklandı.

    Araştırmaya göre, bu ay 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden “açlık sınırı” 4 bin 13 lira oldu.

    Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen “yoksulluk sınırı” ise 13 bin 73 lira hesaplandı.

    Bekar bir çalışanın “yaşama maliyeti” de aylık 4 bin 926 lira olurken, Ankara’da yaşayan 4 kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 25,75 arttı.

    Gıda enflasyonunda son 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 54,96 oldu.

    ETİN KİLOGRAM FİYATI ORTALAMA 30 LİRA ARTTI

    Süt başta olmak üzere bütün markaların ürün çeşitlerinde yüksek oranda artış gerçekleşti. Sütte bir aylık artış yüzde 35,3 olarak hesaplandı. Bu ürün grubundan kaynaklanan fiyat artışlarının aile bütçesine getirdiği aylık ek yük 135 lira oldu.

    Kıyma ve kuşbaşı et ile tavuk fiyatı artarken, sakatat ürünlerinden sadece dana ciğeri fiyatı yükseldi. Kıyma ve kuşbaşı etin kilogram fiyatı ortalama 30 lira (yüzde 26,1) arttı. Tavuktaki artış yüzde 17,1 oldu. Fiyat artışlarından balık da payını aldı ve ortalama kilogram fiyatı yükseldi.

    Yumurtanın tanesi 1,30 liradan 1,80 liraya yükseldi. Bakliyat ürünlerinden özellikle ithal edilenler, döviz kurundaki artışa paralel daha pahalı olurken, dövizdeki düşüş ürün fiyatlarına yansımadı.

    Yaş sebze-meyve fiyatları da bu ay ortalama olarak artış gösterdi. Mutfakta ağırlıklı kullanılan patatesteki fiyat artışı ise dikkati çekti ve kilogramı 7 liraya kadar yükseldi. Ortalama meyve-sebze kilogram fiyatı bu ay artarak 8,69 lira oldu.

    Ekmekte beklenen fiyat artışı resmi olarak gerçekleşti. Ankara’da 200 gramı 1,75 liradan satılan ekmeğin yeni fiyatı 2,25 lira ve kilogram fiyatı da 11,25 lira oldu. Böylece zam oranı yüzde 28,57 olarak hesaplandı. Makarna ve irmik fiyatı değişmezken, pirinç fiyatı biraz arttı.

    Tereyağı ve margarin fiyatı yükseldi. Ayçiçek yağının litresi bu ay 51,90 liraya çıktı. Zeytinyağı fiyatı da arttı. Siyah ve yeşil zeytin fiyatı ortalamada fazla değişmedi.

    Şeker fiyatı yüzde 57,8 arttı ve fakat tuz fiyatı değişmedi. Pekmez ve reçel fiyatı yükseldi, bal fiyatı değişmedi. Çay fiyatı, düşük oranda da olsa bu ay yine arttı. Salça fiyatı ise aynı kaldı.

  • Türk-İş’ten fiyat takibi talimatı

    Türk-İş’ten fiyat takibi talimatı

    Kurdaki düşüşün etiketlere yansımasıyla ilgili Türk-İş de harekete geçti. 81 ildeki teşkilatlara genelge gönderilerek fahiş fiyatların bildirilmesi istendi. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay verileri yetkili kişi ve kurumlarla paylaşacaklarını söyledi.

    Türk-İş, etiket fiyatları nedeniyle tüm illlere genelge gönderdi.

    Genelgede, kurdaki düşüş nedeniyle değişmesi istenen etiketlerdeki fahiş fiyatların bildirilmesi istendi.

    Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, “Döviz kuru yükselirken art arda üç-beş fiyat etiketi değiştirenler, kurun düşüşünü görmezden geliyor” dedi.

    Türk-İş’in konunun yakın takipçisi olacağını söyleyen Atalay şöyle konuştu:

    “İşçi, memur, emekli ve dar gelirlinin fiyatların aynı hızda düşmesini bekliyoruz. Konfederasyonumuza bağlı 34 sendika ve 20 bine yakın temsilciden 81 ilde fiyatları bildirmelerini istiyoruz.”

  • Türk-İş asgari ücret için ilk kez rakam açıkladı

    Türk-İş asgari ücret için ilk kez rakam açıkladı

    Asgari ücrete yapılacak zam için bekleyiş sürüyor. Gözler, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun karar toplantısında. Komisyonda işçileri temsil eden Türk-İş, ilk kez rakam telaffuz etti. Türk-İş Genel Başkanı Atalay, “İşçinin kırmızı çizgisi 4 bin liradır” açıklamasında bulundu.

    Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2022 yılı zam oranını belirleme çalışmalarını sürdürüyor. Komisyon, 1-9 Aralık tarihleri arasında üç toplantı yaptı. Ancak yeni asgari ücret rakamında henüz uzlaşma sağlanamadı.

    Komisyon, ağır işlerde çalışan bir asgari ücretlinin yaşam maliyetini 3 bin 567 Lira olarak belirlerken, yaklaşık 7,5 milyon asgari ücretliyi temsil eden Türk-İş, ilk kez rakam telaffuz etti.

    “4 BİN LİRA KIRMIZI ÇİZGİMİZ”

    Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, ekonomik koşulların etkisiyle işçinin alım gücünün düştüğüne dikkat çekti ve 4 bin liranın altındaki bir asgari ücretin kabul edilemez olduğunu söyledi. Atalay, “Asgari ücrette işçinin kırmızı çizgisi 4 bin Lira’dır” dedi.

    ASGARİ ÜCRETTE KARAR NE ZAMAN?

    Atalay, asgari ücret zammı için temasların sürdüğünü belirterek, uzlaşma ve karar toplantısı için önümüzdeki hafta başını işaret etti.

    13 veya 14 Aralık’ta kararın kesinleşebileceğini belirtti.

  • Türk-İş’ten asgari ücret açıklaması

    Türk-İş’ten asgari ücret açıklaması

    Asgari Ücret Tespit Komisyonu, ikinci toplantısını Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) ev sahipliğinde gerçekleştirdi. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “Resmi bir rakam söylememeye gayret ediyoruz; ama kamuoyunda oluşan rakamlar ortada. Oluşan rakamların altında da bir şeye ‘evet’ dememiz mümkün değil” dedi.

    İşçi, işveren ve hükumet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2022’de geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamındaki ikinci toplantısını Türk-İş Genel Merkezi’nde gerçekleştirdi. Toplantıya, Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Akansel Koç, Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat ile yetkililer katıldı.

    ‘ASGARİ ÜCRETLİ ZOR DURUMDA’

    Basına kapalı yapılan toplantı öncesi açıklama yapan Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “14 Ekim’de İstanbul’da TİSK’in bir toplantısı vardı. Orada bir ifade kullandım. Dedim ki; ‘Bu asgari ücret 45 seneye bedel bir asgari ücret olacak.’ O zaman ülke şartları bu durumda değildi. Daha iyiydi. Aradan 1,5 ay geçti. Piyasalara baktığınız zaman asgari ücretli, dar gelirli, emekli daha zor durumda. 7 milyona yakın insan asgari ücretle geçiniyor. 7 milyonun çoluğuna çocuğuna baktığımızda 30 milyonun üzerinde bir rakam. Tabiri caizse ülkenin 3’te birinden daha fazla. İnsanlar geçinmeyle ilgili büyük bir mücadele veriyorlar” diye konuştu.

    ‘AYNISINI İŞÇİYE DE YAPACAKLAR’

    Atalay, toplantı öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile bir kez daha görüştüğünü belirterek, “Dün akşam açıklanan bir şey var; memurlarımızla ilgili bir konu var. Dün akşam Memur-Sen başkanının, bakanımızın açıkladığı bir rakam var. Bakan Bey’e de ifade ettim; ‘Düzenleme ne?’ Ben Bakan Bey’in ifadesinin kamuoyunun anladığı gibi olduğunu düşünmüyorum. Enflasyonun üzerinde ne varsa; kümülatif onu tamamlamayı düşünüyorlar. Zannediyorum aynısını işçiye de yapacaklar. İşçiyi bunun dışında tutmaları mümkün değil” diye konuştu.

    ‘BEKLENTİMİZİN ALTINDA BİR RAKAMA KATILMAYIZ’

    Hükumet, işçi, işveren olarak ortaklaşa bir imza atmak istediklerini dile getiren Atalay, “Ama bizim beklentimizin altında kalacak bir rakam olursa biz buna katılmayacağımızı; Bakan Bey’e rakamı da söyledim. Bundan evvelki maliye bakanı da biliyor. Zannediyorum onlar benim bu ifadelerimi, arkadaşlarımızın ifadelerini sayın cumhurbaşkanımıza ilettiler. Cumhurbaşkanı da biliyor. Arzumuz bir an evvel önümüze bir rakam gelsin de kamuoyunu fazla meşgul etmenin bir anlamı yok, bağlayalım. Ama arzu etmediğimiz bir rakam gelirse hemen bağlasak ne olur, 20 gün sonra bağlasak ne olur. Onun için arzu ettiğimiz bir rakam gelmezse çabuk olmanın da bir anlamı yok. Siyasilerin açıklamalarını da takip ediyorum. Bu sene toplumun tüm kesimleri bununla ilgili fikir beyan ediyor. Resmi bir rakam söylememeye gayret ediyoruz; ama kamuoyunda oluşan rakamlar ortada. Oluşan rakamların altında da bir şeye ‘evet’ dememiz mümkün değil” ifadelerini kullandı.

  • DİSK,Türk-İş ve Hak-İş’ten asgari ücret açıklaması

    DİSK,Türk-İş ve Hak-İş’ten asgari ücret açıklaması

    Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) tarafından yarın başlayacak asgari ücret görüşmeleri öncesi yapılan ortak açıklamada, asgari ücretin insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak şekilde tespit edilmesi istendi.

    Yapılan ortak açıklamada, 2022 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere ilk toplantının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın çağrısıyla yarın sosyal tarafların katılımıyla yapılacağı anımsatıldı. Asgari ücretin, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir ücret olması gerektiği belirtilerek, “3 işçi konfederasyonu ‘insan onuruna yaraşır bir asgari ücret’ belirlenmesi taleplerini bir araya gelerek ortaklaştırmıştır. Özellikle sendikasız işçilerin önemli bir bölümünün temel sorunu olan asgari ücretin, belirlediğimiz ve savunduğumuz ilkeler doğrultusunda karara bağlanması büyük önem taşımaktadır” denildi.

    ‘ASGARİ ÜCRET BİR PAZARLIK ÜCRETİ DEĞİLDİR’

    Asgari ücreti belirleme çalışmalarının sadece ücretli kesimi değil toplumun tümünü yakından ve doğrudan ilgilendirdiği kaydedilerek, “Ekonomide özellikle son dönemde döviz kurlarında yaşanan olağanüstü dalgalanma ve başta gıda ve kira olmak üzere temel mal ve hizmet fiyatlarında görülen artışlar, emeğinden başka hiçbir geliri olmayan ücretli çalışanların satın alma gücünü geriletmiştir. Bu nedenle, 2022 yılında geçerli olacak asgari ücretin, ekonomide yaşanan gelişmeler de dikkate alınarak, insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak şekilde tespit edilmesi gereği ortak düşüncemizdir. 3 işçi konfederasyonu işçiler için aileleri ile birlikte insan onuruna yaraşır bir asgari ücret belirlenmesi taleplerini yineleyerek bir kez daha bir araya gelmiştir. Asgari ücret bir pazarlık ücreti değildir. İşçinin ailesiyle birlikte insanca yaşamasını sağlayacak gelirdir. Asgari ücretin belirlenmesi müzakerelerinde göz önünde tutulması gereken öncelikli husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Çalışanlar, yaşanılan ekonomik sıkıntıların nedeni değil mağdurudur ve ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum gerekçesiyle asgari ücretin düşük belirlenmesi kabul edilemez” ifadelerine yer verildi.

    ‘İŞÇİNİN YILIN TOPLAMI İTİBARİYLE KAYBI DEVAM ETMEKTEDİR’

    Türkiye’deki asgari ücret düzeyinin Avrupa Birliği üyesi tüm ülkelerin gerisine düştüğü hatırlatılarak, şunlar kaydedildi:

    “Küresel pazarlar ile rekabet edebilmek adına emek kesiminin talepleri görmezden gelinmemelidir. Türkiye’nin rekabet şartlarını düşük ücret politikasıyla sağlamak doğrultusunda bir anlayışı olmamalıdır. Bugün ücretliler üzerinde dayanılmaz boyutlarda vergi yükleri bulunmaktadır. Türkiye’de gelir vergisi mükelleflerinin büyük çoğunluğu ücret geliri elde edenlerdir. Kaldı ki, hem doğrudan gelir ve kazanç üzerinden hem dolaylı olarak mal ve hizmet alımında yapılan zorunlu ihtiyaç harcamalarından dolayı günlük yaşantısının her aşamasında vergiye maruz kalınmaktadır. Ücretli çalışanların net ücreti, vergi dilimlerindeki artışlar nedeniyle ilerleyen aylarda düşmektedir. Asgari ücret alan işçiler bile yılın son 4 ayında eksik ücret almak durumunda kalmaktadır. Asgari ücrette gelir vergisi nedeniyle meydana gelen gerilemenin telafi edilmesi uygulaması, sadece asgari ücretle çalışan bekar işçiler için geçerlidir. Evli, 3 çocuklu ve eşi çalışmayan bir işçi yılbaşında elde ettiği ücret düzeyini yıl sonunda alamamaktadır. Bu işçinin yılın toplamı itibarıyla kaybı devam etmektedir. Mevcut bu uygulamayla aile korunmamaktadır.”

    ‘ASGARİ ÜCRET NET OLARAK AÇIKLANMALIDIR’

    Asgari ücretin saptanmasında Anayasa’da yer alan ‘geçim şartları’ yaklaşımına öncelikle uyulması gerektiği belirtilerek, “Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir. Asgari ücret net olarak açıklanmalıdır. Bu ücretten yapılacak vergi, sosyal güvenlik vb. kesintiler net tutarın üzerine ilave edilmeli ve yıl boyunca asgari ücret açıklanan bu net ücretin altına düşmemelidir. Asgari Geçim İndirimi işçinin medeni durumuna göre ayrıca ilave edilmelidir. Tüm ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmı vergiden muaf olmalıdır. Gelir vergisi tarifesi en az yeniden değerleme oranında artırılmalıdır. Ayrıca ücretliler için damga vergisi uygulaması kaldırılmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran da yüzde 10 olmalıdır. Asgari ücret, herhangi bir ayırım yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak ve yıllık belirlenmelidir. İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalıdır. Asgari ücret, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmeli ve bu özelliği temel alınarak belirlenmelidir. Devlet çalışanlar arasında ayrım yapmamalı, kamuda geçerli en düşük aylık tutarını asgari ücret belirlenirken de dikkate almalıdır” denildi.