Etiket: Türk

  • Doğu Akdeniz’de barış rüzgarları

    Doğu Akdeniz’de barış rüzgarları

    Oruç Reis krizi sırasında karşı karşıya gelen Türk ve Yunan gemileri yaklaşık üç yıl sonra ortak tatbikat yaptı.

    NATO çatısı altında gerçekleştirilen ortak tatbikat kapsamında TCG GÖKÇEADA, İngiltere’nin HMS DUNCAN ve Yunanistan’ın HS LIMNOS gemileri birlikte eğitim gerçekleştirdi.

    Yunan basınında yer alan bilgilere göre tatbikat özel olarak planlandı ve Ankara – Atina arasındaki askeri işbirliğini geliştirme çabalarını yansıtıyor.

    Yunanistan Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada tatbikatta ayrıca Türk, Yunan ve İngiliz savaş jetlerinin de rol aldığı belirtildi.

    Limnos fırkateyni 2020’de Oruç Reis araştırma gemisini taciz etmişti. TC Kemalreis fırkateyninin önlemesiyle Limnos ağır hasar almıştı.

  • Türk-Macar Dostluk Anıtı

    Türk-Macar Dostluk Anıtı

    Ganita mevkiindeki açılışta konuşan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, Ganita’da 25. yıl anısına daha önce yapılan anıta, Türk -Macar dostluk anıtı ilave edildiğini ve bu alanın yeniden düzenlenerek açılışı gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
    Zorluoğlu, “Binlerce yıllık tarihe sahip, birçok medeniyete ve farklı kültüre ev sahipliği yapmış kadim şehir, Trabzonumuzda, çok özel çok önemli bir etkinlikle bir aradayız. Bugün bizleri burada bir araya getiren en önemli unsur Kanuni Sultan Süleyman. Bütün dünyada ‘Muhteşem Süleyman’ olarak bilinen Kanuni Sultan Süleyman Osmanlı İmparatorluğu’nun en kudretli en güçlü sultanlarından, padişahlarından bir tanesi. Elbette ki Türk Macar ilişkileri çok yüzyıllar öncesine dayanıyor. 1994 yılında Macaristan’la ortak değerimiz olan Kanuni Sultan Süleyman için önce Macaristan Zigetvar’da Kanuni Sultan Süleyman Anıtı ve bir dostluk parkı açıldı. Sonra Trabzon’da Kanuni Sultan Süleyman Anıtı oluşturuldu.

    Ve akabinde Büyükşehir Belediyemizle o zamanki ismi Trabzon Belediyesi ile Zigetvar Belediyesi arasında kardeş şehir ilişkileri başladı, 1998’de de resmiyet kazandı. Dolayısıyla biz bu sene Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve Zigetvar kardeş şehir ilişkileri anlamında 25. seneyi kutluyoruz. Bu arada birçok ortak etkinlik de geçtiğimiz yıllarda gerçekleşti. Bugün 25. yıl anısına daha önce yapılan bu anıta Türk -Macar Dostluk Anıtı ilave ederek ve bu alanı genel olarak Ganita’da yaptığımız düzenlemenin bir parçası olarak yeniden düzenleyerek açılışı gerçekleştiriyoruz. Ganita’da böyle bir Türk-Macar Dostluğu Anıtı ve Parkı oluşturmaktan da çok büyük bir mutluluk duyuyoruz. Değerli büyükelçimize ve onun şahsında Macaristan yetkililerine de bize verdikleri katkılardan dolayı çok çok teşekkür ediyorum. Bugün açılışını gerçekleştirmekte olduğumuz Türk-Macar Dostluk anıtı ve bu güzel parkın her iki ülke ve her iki şehir arasındaki olumlu ilişkilere katkı yapacağına olan inancımla tekrar hayırlı olsun diyorum” dedi.

    Macaristan Fahri Konsolosu Umut Durbakayım da Türkiye ve Macaristan’ın geçmişten gelen ve dostluk ve birlikteliği pekiştirmek için bir araya geldiklerini belirterek “Türkiye ve Macaristan’ın geçmişten gelen ve hala devam etmekte olan dostluk ve birlikteliği pekiştirmek için bir araya geldik. Türkiye ve Macaristan tarihi ve kültürel anlamda bir çok ortak değere sahip dostluk ilişkileri çok kuvvetli olan iki ülkedir. Trabzon ve Zigetvar şehirleri 1998 yılında kardeş şehir ilan edilmiş olup iki ülke arasındaki birçok kültürel alanda aktivitelere yer verilmiş ve bu aktivitelerin de devamı yapılmaktadır. Muhteşem tarihimizin güçlü sultanı Kanuni Sultan Süleyman hanın doğum yeri Trabzon olup 1566 yılında Zigetvar kuşatmasında Macar topraklarında hayatını kaybetmişti. Dolayısıyla cihan padişahımız Sultan Süleyman hanın iki ülke arasındaki birlikteliğin ve kardeşliğin temelinde önemli bir yer almaktadır. Bundan dolayı Türk Macar dostluk anıtının da Sultan Süleyman hanın anıt heykelinin yanı başında olması ayrı bir önem arz etmektedir” diye konuştu.

    Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis ise Trabzon’da bulunmaktan son derece mutluluk duyduğunu ifade ederek “Buruda bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Hatta duygulandım bile. Türkiye ile Macaristan arasındaki ilişkiler çok iyi ama Trabzon’u Macaristan’da insanlar yeterince tanımıyorlar. Şunu da söylemem gerekiyor Macaristan’ı ve Zigetvar’ı yeterince Trabzonlular da hala tanımıyor. Bu nedenle bugün yeni bir aşamaya geldik. Bundan sonra bütün Trabzon’u Zigetvar’a götüremezsek de Zigetvar’ı Trabzon’a getirdik” şeklinde konuştu.

  • Türk gencinden olimpiyatlarda derece

    Türk gencinden olimpiyatlarda derece

    Almanya’da Türk genci başarılarıyla ses getirdi. Ülkenin Erlangen kentinde yaşayan Efe Berk Gökkuş, üniversiteye girmek için lise eğitiminin ardından üniversiteye giriş sınavına girilmesi gerekirken, matematik ve Fizik olimpiyatlarındaki başarısı nedeniyle Nürnberg-Erlangen Friedrich-Alexandar Üniversitesi fizik bölümüne kabul edildi.

    En başarılı beş öğrenciden biri

    Efe Berk Gökkuş, 2 senedir üstün yetenekli öğrencilerin yer aldığı Orta Frankonya Özel Eğitim programında tek Türk öğrenci olarak Almanya tarafından verilen özel bir eğitim alıyor. Ayrıca Bavyera eyaleti tarafından Matematik dalında bu yılın 10’uncu sınıflar arasındaki en başarılı beş öğrenciden biri olarak başarı ödülüne hak kazandı. Gökkuş ödülünü, 14 temmuzda Nürnberg’de alacak.
    Almanya’nın Kiel şehrinde düzenlenen ve Bavyera Eyaletinden sadece 6 öğrencinin, Almanya genelinde ise 50 öğrencinin katıldığı Almanya Fizik olimpiyatları takımı seçmelerinde 32’inci olan Efe, üniversitedeki ilk yarı yıl eğitimini de 1.0 not ile bitirip yaz tatilinde fizik eğitimine devam etme hakkı kazandı.

     

    “Deneysel Fizik dersini üstün başarıyla tamamlamıştır”

    Lisedeki 2’inci yılında üniversiteye kabul edilen başka bir öğrencinin olmaması nedeniyle öğretmenleri tarafından tebrik edilen ve özel izinle üniversiteye gitmeyi başaran Efe Berk, amacım fizik ve matematik alanında başarılara imza atan bir fizik profesörü olmak” dedi.
    Gökkuş’a üniversiteye kabul edilmesine yönelik başarı belgesini Nürnberg-Erlangen Friedrich-Alexander Üniversitesinden Prof. Dr. Andreas Hirch verdi.

    Efe Berk Gökkuş’un aldığı belgede “Erlangen Albert-Schweitzer-Gymnasium 10. sınıf öğrencilerinden Efe Berk Gökkuş, Friedrich-Alexander-Universitesi Fizik Bölümü 2022/23 eğitim yılının ilk yarısında “Deneysel Fizik” dersini üstün başarıyla tamamlamıştır. Bu belge, bitirme sınavında aldığı sonuç olarak ilerideki üniversite eğitiminde geçerli sayılacaktır” yazısı yer aldı.

    “Tek Türk genci olması bizleri gururlandırıyor”

    Efe Berk Gökkuş’un bilgisayar mühendisi olan annesi Çiler Gökkuş ve babası Serdar Gökkuş yaptığı açıklamada, “Bizler için dünyadaki en önemli varlıklarımız çocuklarımızdır. Bizler ebeveynler olarak çocuklarımızın geleceğini düşünürsek ve çocuklarımızı iyi bir meslek sahibi olarak görmek istiyorsak onlarla yakından ilgilenmeliyiz. Çocuklarımızın yerinin okul ve bilim yerleri olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Efe oğlumuzun Almanya genelinde birçok seminer ve konferansa katılması aynı zamanda okul orkestrasında gitar çalan tek Türk genci olması bizleri gururlandırıyor” dedi.

  • Doğal taş ihracatçıları hedef büyüttü

    Doğal taş ihracatçıları hedef büyüttü

    23. Xiamen Uluslararası Taş Fuarı, 5-8 Haziran tarihleri arasında 170 bin m2’lik alanda 22 holde 174’ü yabancı olmak üzere bin 308 firmanın katılımıyla gerçekleştirildi. Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’nın Türkiye Milli Katılım Organizasyonu’nu uzun yıllardır olduğu gibi bu yıl da Ege Maden İhracatçıları Birliği yaptı. Fuarda doğal taşın yanı sıra yapay taşlar, makine ve teçhizat, tasarım ve Türk taşlarının da yer aldığı doğal taş çeşitleri, koleksiyon alanları ve sektörel medya stantları da yer aldı.

    419 milyon dolar ihracat

    Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, “2022 yılında Çin’e doğal taş ihracatımız 419 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2023 yılı ocak-mayıs döneminde ise 152 milyon dolarlık ihracat yaptık. Türkiye her Xiamen fuarında olduğu gibi bu sene de 60 firma ile en yüksek yabancı katılımcı sayısına sahipti. Bin 746 metrekarelik alanda 47 firma ile milli katılım sağlayan ülkemizin yanı sıra fuara İtalya, Brezilya, Mısır, Brezilya ve Portekiz de milli katılım organizasyonu düzenledi. Fuarı 4 günde toplam 139 bin 41 kişi ziyaret etti. Çinli ziyaretçiler 2019 yılına oranla yüzde 24 artarken, yabancı ziyaretçiler de yüzde 50 artış gösterdi. 91 ülkeden ziyaretçi gelirken, başı çeken ülkeler Hindistan, Rusya, Güney Kore, Vietnam ve Malezya’ydı” dedi.

    Türk doğal taşları VR gözlük ile tanıtıldı

    Başkan Alimoğlu, “Yenilenen tasarımları ile fuarın odak noktalarından olan Türk firma stantlarında sergilenen Türk doğal taşlarımız, ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. İlk günden fuarın son gününe kadar yoğun ziyaretçi trafiğine sahne olan ihracatçılarımızın stantları, hem eski ticari ilişkileri canlandırmak için gelen müşteriler hem de yeni iş imkanlarına imkan sağlayacak ithalatçılar ile doldu. Xiamen Fuarı’nda birliğimiz standında, sektör paydaşlarına VR gözlük ile maden ocağını sanal ortamda görme ve ocaktaki risk faktörlerini uzaktan tanımlama eğitimi alma deneyimi kazandırıldı. Diğer yandan Amorf Tasarım Yarışması ile sektörel etkinliklerimiz, ülkemiz ve sektörümüz tanıtıldı” diye konuştu.


    Canlı yayında Türk doğal taşları anlatıldı

    Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı, aynı zamanda pek çok etkinliğe de ev sahipliği yaptı. Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri Halilullah Kaya ve Akın Yeşilkaya, Xiamen Stone Fair web sitesi ve Xiamen Stone Fair’s wechat kanalı üzerinden canlı yayınlanan programda Türkiye’den Çin’e ihracatın geliştirilmesi hedefiyle ülkemiz taşlarının çeşitliliği ve kalitesi ile Türkiye Madenciliği ve Ege Maden İhracatçıları Birliğinin ülkeler bazında gerçekleştirdiği ihracatının durumu ve Milli Katılım Organizasyonu hakkında bilgi aktarımında bulundu.

    Türkiye Cumhuriyeti Guanco Başkonsolosu Mehmet Kurtuluş Aykan ve Guanco Ticaret Ateşesi Dilan Can, 23. Xiamen Uluslararası Taş Fuarı’nı ziyaret ederek Türk ihracatçıların soru ve sorunlarını dinledi, Çin pazarı hakkında ihracatçılara bilgi verdi. EMİB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu başkanlığındaki heyet, Çin Ulusal Doğaltaş Birliği ve Xiamen İthalat İhracat Birliği ile görüşmelerde bulunarak kurumlar arası iş birliğini artırma konusunda mutabakat sağladı. Ayrıca fuarda ve doğal taşın Çin’deki merkezi Shitou’da incelemelerde bulunarak 4 yıl aradan sonra Çin’de yaşanan sektörel gelişmeleri yerinde inceledi, uluslararası camia ile istişarede bulunarak sektörümüz için tehdit ve fırsatları gözlemleme fırsatı buldu.

  • Türk pilotlar Samsun’da uçuş eğitimi alıyor

    Türk pilotlar Samsun’da uçuş eğitimi alıyor

    Türk pilotlar, hava yollarının eğitim uçuşları kapsamında Samsun’da eğitim görüyor. Samsun-Çarşamba Uluslararası Havalimanı’ndan kalkış yapan pilotlar, havada adeta mekik dokuyor. Havaalanı semalarında birçok tur atan pilotlar, eğitim sonunda tekrar Samsun-Çarşamba Uluslararası Havalimanı’na iniş yapıyor.


    Samsun-Çarşamba Uluslararası Havalimanı yetkilileri, eğitim uçuşlarının belirli aralıklarla hava trafiğinin uygun olduğu gün ve saatlerde sık sık tekrarlandığını, havayolu şirketlerinin Samsun-Çarşamba Uluslararası Havalimanı’nda deniz yaklaşması olduğu için eğitim amaçlı kullanmaya tercih ettiğini, şirketlerin haftada en az 2 eğitim yaptığını söylediler.


    Dün ve bugün de uçaklar eğitim uçuşu gerçekleştirdi. Samsun semalarındaki eğitim uçuşları, havaalanı çevresindeki vatandaşların da dikkatini çekti.

  • Türk ile Kürt’ü ayıramazsınız

    Türk ile Kürt’ü ayıramazsınız

    Ak Parti Yenişehir ilçe başkanı Mehmet ileri, “Öncelikle ilçemizde kardeşçe yaşadığımız Bitlisli hemşerilerimizin hepsinden Allah razı olsun, vatan için millet için hepimiz bir aradayız.Kendileri Cumhur İttifakı çatısı altında, vatanın bekası için, geleceğimiz için AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan dediler. Kendilerine şahsım ve teşkilatım adına teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Başkan İleri’. ” Rahmetli Necmettin Erbakan’ın dediği gibi, Türk ile Kürt’ü ayırırsanız,ne Türk kalır ne de Kürt. Eğer Çanakkale misali birleştirirseniz, ne İngiliz kalır ne de Fransız.” dedi.

  • Türk mobilyacılar İtalya’daki fuarda

    Türk mobilyacılar İtalya’daki fuarda

    Türk mobilya sektörü İtalya’da yabancı yatırımcı ve ziyaretçilerle buluştu. Bu yıl 61.’si düzenlenen fuara 181 ülkeden ziyaretçi ve 2 bin marka katıldı.

    Fuar 31 ülkeden 550 genç tasarımcı, 18 ülkeden 28 tasarım okulu ve üniversite dahil olmak üzere 37 farklı ülkeden 2 bin katılımcı markayı ağırlamanın yanı sıra yüzde 47’si yurtdışından olmak üzere 5 bin 400 akredite gazeteci tarafından takip edildi. Fuarda Çin, İtalya’nın ardından ilk ülke konumuna geri dönerken onu Almanya, Fransa, ABD, İspanya, Brezilya ve Hindistan izledi.
    Fuarın Türk mobilya sektörünü için önemine değinen mobilya sanayicisi Mustafa Balcı, “Ziyaretçi katılımı arasından 2022 yılına göre yüzde 15’lik bir artışla 307 bin 418 kişinin ağırlandığı büyük bir organizasyondan söz ediyoruz. Bu derece önemli bir etkinlikte biz de üyelerimizle yer aldığımız için oldukça gururluyuz. Türkiye ekonomisinin gücü olan mobilya sektörünü zirveye taşımak, dünya çapında bir marka haline getirmek ve sesimizi uluslararası arenada duyurmak öncelikli amacımız. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye mobilya sektörü dış pazarlara yönelik, dünya standartlarına uygun, özgün tasarımlarıyla öne çıkan bir endüstri haline geldi” ifadelerini kullanarak fuarda Türkiye’yi temsil eden markaları kutladı.
    6 gün boyunca devam eden fuarda Türk firmalar son teknoloji ürünlerini ziyaretçilerle buluşturdu.

  • Türk-Yunan dayanışma köprüsü kurulacak

    Türk-Yunan dayanışma köprüsü kurulacak

    Komşu iki ülke arasında uzun yıllardır kültür ve sanat etkinlikleri düzenleyen Defne Dafni Türk Yunan Derneği Başkanı Hasan Fehmi Yaşar ve Genel Sekreter Nilüfer Tarıkahya, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ı ziyaret ederek Bodrum ve Leros arasında düzenlenecek kültür ve sanat etkinlikleriyle ilgili görüştü.

    Defne Dafni Türk Yunan Derneği Başkanı Yaşar, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerden dolayı üzüntüsünü dile getirerek başladığı konuşmasında, deprem sonrası Yunan halkının, özellikle adalarda yaşayanların, deprem bölgesine yardım etmek için seferber olduğunu, yardımların Bodrum üzerinden gönderilmesinin yüzlerce yıldır iki toplum arasındaki dayanışmaya en büyük örnek olduğunu vurguladı. Deprem bölgesinde göstermiş olduğu çalışmalardan dolayı Başkan Aras’a teşekkür ederek kendilerinin de bölgeye 3 mutfak kurarak bölgede yardım çalışmalarına katıldıklarını söyledi.

    Defne Dafni Türk Yunan Derneği Genel Sekreteri Nilüfer Tarıkahya ise uzun yıllardan bu yana kültür ve sanat aracılığıyla iki ülke arasında gerçekleştirdikleri ortak projelere Bodrum’un katılmasından dolayı mutluluk duyduklarını belirterek komşu iki turizm kenti olan Bodrum ve Leros arasında düzenlenecek etkinliklerle yüzyıllardır var olan dayanışmanın daha da artacağını belirtti.

    Kültür ve sanatın birleştirici gücüne her zaman inandıklarını belirten Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ise şunları söyledi: “Bizleri bir araya getiren hiç şüphe yok ki birlik, beraberlik ve dostluk içindeki komşuluğumuz. Geçmişten günümüze getirmiş olduğumuz gelenek, görenek, yaşam biçimlerimiz kültür hazinemizi oluşturmaktadır. Ve her kültür bir değere sahiptir. Bu etkileşimin en yoğun şekilde gerçekleştiği kültürel etkinliklerimizde yerel yönetimler olarak kültürümüzün korunmasına katkı koyacağından duyduğum memnuniyeti belirtmek isterim.”

    Bodrum Belediyesi Kültür AŞ yöneticilerinin de katıldığı toplantıda iki turizm kenti arasında temmuz ayında yapılması planlanan etkinliklerin 3 gün süreceği açıklandı.

  • Kanada’da Türk bayrağı astırdı

    Kanada’da Türk bayrağı astırdı

    Kanada’nın Nova Scotia bölgesinde bulunan Saint Francis Xavier Üniversitesi’nde ekonomi eğitimi gören Derin Derici, Türkiye’de 6 Şubat’ta meydana gelen deprem felaketinin ardından kurduğu stantla yardım kampanyası başlattı. Depremzedelerin yaralarını sarmasına yardımcı olmaya çalışan Derici’nin kampanyasına Kanadalı bakanlar da kayıtsız kalmadı. Aynı üniversiteden mezun olan Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı Sean Fraser ve Çalışma Bakanı Seamus O’regan üniversiteye gerçekleştirdiği ziyarette Derici’nin standına gelerek bağışta bulundu. Derici ayrıca üniversite yönetimiyle görüşerek uzun uğraşlar sonucu kampüste Türk bayrağını dayanışma mesajı olarak göndere çektirdi.


    “İki haftalık süreçten sonra onaylattım, Türk bayrağını astırdık”

    Derici, “Kahramanmaraş depremini Twitter’dan öğrendim. Depremin ilk günlerinde gündemi takip etmek istedim. Yardım kampanyaları nasıl başlayacak veya buradan ne yapabiliriz. Baktım okuldan pek bir iletişim gelmiyor, bunun nedeni de büyük ihtimalle Türk nüfusumuz baya az okulda. İki öğrenciyiz, bir de profesör. O yüzden ben de kendim okulla iletişime geçmeye karar verdim” dedi. Derici, “Çünkü üniversitemiz Ukrayna savaşı olsun, herhangi bir doğal afet olsun, mesela Bahama’da hortum olmuştu, o zaman Bahama bayrağı asmışlardı, yardım toplanmıştı Bahamalı öğrenciler için. Ben de öyle olunca dedim ki Türkiye’de böyle bir olay oldu şu an, her şey çok taze. Ne yapmayı planlıyorsunuz. Başta sadece toplu bir e-mail attılar” diye konuştu. Derici, “Tabi biz bu esnada yardım çalışmaları ne yapabiliriz gibi düşünmeye başladık. Üzerine bir de ben bayrak da asılsın istedim kendimce ve daha büyük bir toplu e-mail atılsın istedim. İki hafta boyunca e-mailleşmek zorunda kaldık. Aslında okul Türk bayrağını onayladı. Deprem Suriye’de de hissedildiğinden ve Suriye’de de can kaybı olduğundan dolayı onların da bayrağını asmak istediler. Suriye’nin iki tane bayrağı var, öyle bir sıkıntı oldu, biri devlet bayrağı biri muhalif. O yüzden Suriye bayrağını pek onaylamadılar başta. İki haftalık süreçten sonra bunu onaylattım, Türk bayrağını astırdık” ifadelerini kullandı.


    Ayrıca okulun her yerine afişler asarak yaşanan felakete dikkat çekmek istediğini belirten Derici, “Yaptığım posterlere barkot ekledim böylelikle Kanadalılar kolaylıkla Kanada Kızılay’ı gibi kuruluşlara maddi destek yapabilsin” dedi. Derici, ilk günlerin ardından arkadaşlarının desteğiyle karşılaştığını ve birlikte yardım topladıklarını dile getirerek, “İlk 2 gün 500 dolara yakın para topladık, ancak gün geçtikçe bağış miktarında azalmalar oldu” ifadelerini kullandı.

    Deprem sonrası Nova Scotia Türk Derneği’nin çalışmalarında da yer alan Derin Derici, derneğin depremzedelere desteğinin devam ettiğini söyledi.

  • Türk akademisyenlerden dünya çapında proje

    Türk akademisyenlerden dünya çapında proje

    6 Şubat depremlerinden sonra deprem kuşağında yer alan Türkiye’de en hızlı şekilde aksiyon alınabilmesi adına akademi camiası dünya çapında bir ilk sayılabilecek proje için harekete geçti. Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından Şubat 2023 depremlerinin oluşturduğu etkilerin belirlenmesi ve afet sonrası yönetimi için yapay zeka tabanlı bir model oluşturulması için 100’den fazla akademisyen ve 15 farklı disiplin bir arada çalışacak. Deprem sonrası ve öncesi için zemin yapısından su kaynaklarına, inşaattan beton örneklerine, psikolojiden kültürel varlıklara kadar birçok disiplin çalışmaları sonucunda elde edilecek veriler ile sonrasında yapay zeka tabanlı bir tahmin modeli ortaya konulacak. Model özellikle hala hazırda deprem gerçeği ile yüz yüze olan ve tehlike arz eden bölgelerde de kullanılarak gerekli hazırlıkların yapılmasına yardımcı olabilecek.

    Proje çerçevesinde depremlerden en çok etkilenen illerden biri olan Hatay ili özelinde, bölgenin depremselliği ve jeolojik durumu ortaya konularak, uzaktan algılama ve jeodezik yöntemler ile durum tespiti yapılacak. Depremden etkilenen ve aralarında kültür varlıkları ile barajların da yer aldığı yüzbinlerce yapıda hasar tespit çalışmaları için mevcut modellerin irdeleneceği projede ayrıca; deprem sonrası geçici barınma sistemleri, hızlı-çoklu üretim teknikleri geliştirilecek. Bununla birlikte mevcut duruma yönelik yerleşime uygunluk ve planlama sürecinin değerlendirilmesi planlanan çalışmada, deprem bölgelerinde ulaşım hareketlilik süreçlerinin izlenmesi, içme suyu ve atık su altyapı sistemlerinin yönetimi, inşaat yıkıntı atıklarının değerlendirilmesine yönelik çalışmalar da yürütülecek.

    “Sadece kentsel değil zihinsel dönüşüm içinde de yer almaya hazırız. Üniversitelerin ve bilimin olmadığı karar mercilerinde başarı da olmaz”
    Projenin detaylarının aktarıldığı basın lansmanında konuşan ve üniversitelerin hedeflerinin meslek sahibi edindirmek değil mesleğini tutkuyla yapanları yetiştirmek olması gerektiğini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Tamer Yılmaz ayrıca karar mekanizmalarında üniversitelerin ve bilimin ne kadar önemli olduğunun altını çizdi. Karar mercilerinde bilimin ve üniversitelerin olmaması durumunda başarısızlığın yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tamer Yılmaz, “Burası bir araştırma üniversitesi. Tabi ki de bunları bir görev olarak yapıyoruz. Biz bir ARGE üniversitesiyiz en önemli kolumuz ürettiğimiz projeler. Bu projelerin birbiriyle konuşması hepsinden önemli.

    Deprem kadar önemli olan bir konuda geliştirdiğimiz bu proje her yerde, İstanbul’da bile kullanılabilecek. Üniversitelerin merkezde olmadığı, onların düşüncelerinin olmadı karar mercilerinde herhangi bir başarılı olamaz. Üniversite ve bilim yoksa başarı olmaz. Biz sorumluluk almaya karar mekanizmasının içinde yer almaya sadece kentsel dönüşüm için değil zihinsel dönüşüm içinde de yer almaya hazırız. 112 yıldır ders veriyoruz, Türkiye’nin en iyi mühendislerini yetiştiriyoruz. Sadece derslere girerek mühendis olunmaz.

    Hangi bölümden mezun olursa olsun olaylara ve yaptığı işe yaklaşımı farklıdır. Burasının mezunları tutku sahibidir. Yaptığı işi tutku ile yapar. İşte bu vizyonu yayarsak sorunu çözmüş olacağız. Bakmamız gereken şey meslek sahiplerine tutku ve aşk aşılanmış mı buna bakmalıyız. Mezun olmuş bir inşaat mühendisi ve mimarımla bir projede karşılaştığımda ‘ben burada bir ailenin mutluluğunu inşa ediyorum’ der. İşte bizim mutluluk inşa eden mühendislere ihtiyacımız var. Ben ülkenin geleceğini inşa ediyorum diyenlere ihtiyacımız var” dedi.

    “Hızlı bir şekilde karar ve destek mekanizmasının kurulması gerekiyor”

    Üniversitenin İnşaat Fakültesi Dekan Yardımcısı ve proje yürütücüsü Prof. Dr. Nabi Yüzer de yapılacak olan çalışmalar için “Bu kadar büyük iki depremden sonra afet yönetiminin muhakkak yapılması gerekiyordu” diyerek yaptığı bilgilendirmelerde şunları söyledi:

    “Tabi bu afet yönetimi çalışmasının bütüncül bir yaklaşımla yapılması lazımdı. Psikolojik danışmanlıktan şehir bölge planlamasına, inşaat mühendisliğinden mimara bütün bunların bir arada ele alınması hızlı bir şekilde karar ve destek mekanizmasının kurulması gerekiyor. Eğer biz bu kadar disiplini bir araya getirip onları birbiri ile konuşturursak ve bunu yapay zeka tabanlı bir yöntem kullanarak geliştirebilirsek Hatay ili özelinde bir model oluşturtulacağız. Sonrasında birçok ilimizde, başta İstanbul olmak üzere, uygulamamız mümkün olabilecek. Bu kadar disiplini bir araya getirecek, bunları birbiri ile konuşturacak yapay zekaya ihtiyacımız var. Yani diğer illerde ve ilçelerde uygulayabileceğimiz tahmin verileri için yapay zekayı araç olarak kullanacağız.”

    “Bu proje dünyada bir ilk olacak”

    Proje içinde yer alan ve çalışmalara katkı sağlayacak olan İnşaat Fakültesi Dekanı ve Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy ise böyle bir çalışmanın dünyada ilk olacağını söyledi. Prof. Dr. Şükrü Ersoy “Böyle bir felakete kayıtsız kalamazdık” dediği konuşmasında, “Biz üniversite olarak sadece eğitim, öğretim ve araştırma yapmıyoruz. Topluma da hizmet etmek adına varız. Böyle büyük bir felakette burada olmayacaksak ne zaman olacağız. Dolayısıyla bütün teknik gücümüzü, bilgi gücümüzü, her şeyimizi oraya aktarmayı düşünüyoruz. Büyük bir proje hazırladık. İçerisinde tüm sektörlerden, eğitim sektörünün olduğu branşlardan gruplar var.

    Bu gruplar jeolojisinden, zeminin özelliklerinden, kültürel yapılardan, insanların psikolojik durumlarından, barınmalarından her türlü hatta içtikleri suyun kirlenmesinden, onların tekrar kazandırılması adına yapılacak çalışmaların hepsini içerecek büyük bir projeyle bu işe giriyoruz. Dolayısıyla bu büyük bir proje içerisinde eğitim branşlarımızın tümü var. Topyekûn Yıldız Teknik Üniversitesi olarak Hatay özelinde çalışacağız. Ama Hatay’da uygulayacağımız bu model diğer illerimize de örnek olup uygulanabilir. Çünkü dünyada böyle bir örnek yok. Bir üniversitenin bütün gücüyle, bütün imkanlarıyla bir deprem projesinde çalışması gibi bir proje dünyada örneği yok. İlk defa biz uygulayacağız” şeklinde konuştu.